22 Ağustos 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

22 Ağustos 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, 22-8-941 TA N ABONE BEDELİ Türkiy: 109 7s0 | Türk Havecılığınde Memleket Röportajları inkişaf Hamlesi Balıkes ir, Sonsuz ir min rinan Hareket Kaynağı Olan Bir Vilâyettir Temin edilecek uçucu porsonel sü- yaında had ve hudut kabul etmiyen | Sotör İrfan, bir ecnebi mütehassıs il raporunu verdi: ma, Balıkesir vilâyeti p. munlazan bir arkadaşmız olarak, bu vesile İle "— Karıncalara gün doğd anlatmış idim, Bu mesut say . SAy ME my e Adres değistirmek 39 Kuruştur sunu da söylemek isterim ki, Mavi Kurumu, her şeyin bası ve başlangıcı olan plânöreülükte olduğu kadar mo- t710 tayyanecilik s0 derecede büyük mill ışmak için gereken tedbirleri maltan geri kalmamaktadır. Etimesutta, devamlı suretile çalı- makta olan inolörlü tayyare mekte bimizin bugünkü randrmanı bile © sisen hepimizin memnuniyetini ka — zanacak kadar ileri ve yüksek bir derecededir, Konferansı .. | | imana Sovyetlere karşı harbe başlarken, kendi askeri kudreti» olduğuru | berelenen yerine üşüşüp, yiye yiye te- müşahede, | mizleyecekler melânut,, Kısmete bakın: Susığırlığa, yağmur © dayanmakla beraber, İngiltere ve erikanın Bolşeviklere karpı sempa- olmıyan hişlerinden dolayı Sovyet- İkri yalnız bırakacaklarını demir etmiş 1* bu hârbe Belşevizme karşi bir ci- İadı mukaddes mahiyeti vermişti, Pakat Almanyanın o Sovyetlere ani ui akabinde Churchill'in Sovyet- İse karşı takdir ve sempati ile do'u Sin meşhur nutku bu Ümidi Iırdı ve evyet - İnçiliz tesanüdünü ve işbir- ğini tesis etti, Pakat bizzat İngiltereye yardım e- &n Amerikanm iştiraki olmaksızın İgiliz — Sovyet anlaşmasının büyük bir ameli kıymeti olamazdı ün Bolyevizm aleyhitarlıklarına Ben muazzam bir askeri kudrete ma- İk olduğu iki senelik tecrübelerle an» lan Nazi Almanyasını, kızılordunun Müessir yardımı olmaksızm mağlâp *tnek mümkün olmadığına kanaat ge- #zmiş olduklarını anlatmaktadır. | Üç büyük devletin murahhaslarının İiraki ile yakmda Moikovada top- anacak olan konferansta, ba harbi ka- Sinmak için bu memleketlerin maddi Ve manevi kaynaklarının ve kuvvetle- inin azami istifadeli sekilde müştere- İen kullanılması için esaslı tedbirler Alınacağı tahmin edilmektedir, Roosevelt'in dün gazeteciler toplan- yaptığı beyanatta, harbin Icap Mderse 1943 e kadar devam edeceğini Ve bu seneye âit imalât blânımın şim- den tetkik edildiğini söylemesi, Sov- Mx mukavemetinin devam edeceğine İni olduğunu ve harbin tahminlerden Mun sürmesi ihiğmalini hesaba kat. ini ve her şeye rağmen Almanya- ?i mağlöp etmek için icap eden bütün Yüntalara müracamt edeceğini göster- Mektedir, Moskovada toplanacak olan konfe- Testa yalnız Sovyetlere yardım mese» in değil, urak şarkta Japonyaya İiryi müşterek bir cephe almak me- Miesinin de ciddi bir surette müzake- ?t ve tetkik edileceği ve bu hususta Müsbet kararlar o almacağı zannedil ektedir, Japonyaya karşı cephe almak ve der- harekete geçmek hüzumu hakkın- da tanınmış Amerika muharrirlerinden Lipmans'n bir makalesinden çakardı- muz şu satırlar çok şayanı dikkatti |, Siberya büyük bir tehlikede olmak- beraber Japonyaya karşı müşterek Mireket için büyük bir kıymeti haiz- #ir. Biz Sibiryada Ruslarla beraber Mareket ettiğimiz takdirde onun deniz Şüvvetlerini feler uğratabiliriz Rus- * Japonyaya çok yakındırlar, Bugün Gisin, İngilterenin, Felemenk Hindis- Unmın, bizim debil olduğumuz büyük | müttehit Pasifik cephesine Sovyet- ler de girirlerse, Japonyayı da İtalya Bibi ğciz bir vaziyete sokabiliriz, Fa- kat bu fırsat kaçırıdmamalıdır ve Al Menya Atlantikte darbe indirebilecek #iziyete gelmeden evvel, Japonya he- Müz mütecerrit bir vaziyette iken ha İskete geçmelidir. , Müşterek deklârasyonda ve Stal'ne Sönderilen mesajda Roosevelt'in Ame- fikayı harp dışında bir devlet olarak Telikki etmediğini gösterecek şekilde bir lisan kullanması: Amerika efkârı “mumiyesinde 1939 danberi harbe gir- We lehinde vukua gelen inkişafla ka- b özahtır. Tahminleri hemen daima doğru çı- kan Gallup müessesesinin aiketlerine #öre 1939 Eyltlünde Amerikanın har- be girmesi lehinde bulunanlar, reye iş- rik edenlerin ancak #43 ünü teşki) #itiği halde 1941 Temmuzunda 2524 Ünü bulmuştur. Yine ayni müessesenin yeni bir an- ketine göre Sovyetlerin muvafinkıye- #ini isteyenler 9572, Almanyanın gali- biyetini temenni edenler 44 nitbetin- Sedir. Bu vaziyet, Bolşevik düşmanlığı tanınmış bir memlek: Yayanı hayrettir. Sebel i Jetle Amerikalıların Sovyet - Alman harbinde totaliter rejimlerin zayıfla” Yacağı ümidi ve dolayısiyle kendi va- #yetlerinin ve rejimlerinin takviye e- “ileceğini hisseylemeleridir. Sağ inf'ratçılar İse, Sovyetlerle müş- terek bir harbe, Hitlerle bir kompromü | ünü tercih ettiklerini söylemekte. | ire, #evel'in harp siyasetine karsı protı *© mümayişleri yapmakta olan A- Merican Peace Mobilisstion teşkilât ©, komünistlerle beraber, Almanyaya Karer harbedilmesini istemektedir. 4-5 Temmuzda Filadelliyada top- larnmsy olan ve milyonlarca genc! tem- Wil eden Amerikn gençliği kongresi, A- Mmerikanın Almanyaya karşı İngiltere Ve Sovyetlerle işbirliği yapmasını talep *tmiştir, Buna mukabil sağ sosyalistler, Stalin hükümetine karşı itimatatzlıklarını iz» bir etmekte ve milletleri, Sovyetlerin, demokrasilerin dürüst bir müttefiki o- İabileceği vehmine karşı ikaz etmekte dirler, İngiltereye de yardıma taraftar ol- Miyan, Amerikayı tehlikede görmeyen #3 bugün Amerika efkârı emumiyesi- Win büyük ekseriyetinin hem İngiltere. Ye, hem de Sovyetlere tam manasiyle Yardım edilmesine Börülmektedir.. taraftar oldukları M. ANTEN Salacak Plâjı w ransızların biz sözü: “Zaten, mu- vakkat olan şey devam eder, der, Bizim de galiba onlarla bu hu- susta mutabakatımız var, Esaslı bir İse girişmekten dalma kaçınız. Kis yacı olanlarımızdar. beş veya on sene ayni yerde oturanlar pek ozdır, Bi iş yapacak olsak aklımıza derhal “yol şevirmek gelir, elli senelik maziye sa. hip servetlerimiz sayılıdır. Buna mu- kabil, meselâ, seksen senelik de ol sa her taraftan kadro Harici edilmiş, Moyd'ların listelerinden | çikarılmiş köhse tekneleri kullarmakta, ne diyo- rum, satın almakta tereddüt etmeyiz, Bülâna, “yevmün cedit, rızkın cedit, felsefesini kendimize düstur edinmi sizdir, İstanbulun en güzel yerleri nereleri- dir diye bir suale marur kalırsanız, fazla düşünmeye lüzum yoktur, Met- rük veya bakımsız meresi varsa te reddüt etmeden kösterebilirsiniz. Bu biçüyü "güzel eserlerimiz için de kul- İ tanâbiliriz, Bana bütün bu düşünceleri telkin eden hadise "Salacak, plâjına gidişim) oldu, Faal bir müteşebbis tarafından bah- geli yazinosu, muntazam hizmeti ile &- gılan bu plâjın şimdi gerek gazino sunda, gerek plâjmda bir tedenni var, Bütün idare yukarda söyl sefeye uydurulmuş, Ve esme küçüdük olan plâjın yanında bir “Yeni plâj, (daha peydablanmış, birisinde tarizim edilecek bir çok işler varken, şimdi ayrı ayrı iki plâj olmuş, zarası, yakmlığı, havasının gü- geiliği, ucuzluğu ile Salacak bir ideai- dir, Küçük bir koruyu andiran garino- mun bahçesinden veya birzat plijdan karşi tarafa göz attmız mı, birine plânda Kizkulesini görürsünüz, Fakat İKazkulesinin bu görünen cihet zel tarafıdır ve derhal rün sonunu, durmadan değişerek akan, dama ayni fakat her zaman başka de- mize baka baka, bir tatlı dalgmlek için- de geçirmek arzusu peyda olur, Son- ra Saray burnunun bütün haşmeti, yz şilliği, mazisi ile bütün bir tarih ya- şarsımız ve sürlarla daha gerilere gi- dersiniz, Eğer vakit akşam ise artık Istanbulun © harikulâde silketi belirir, Süleymaniye, — Yenicami, Ayasofya, Sultanahmet, Beyazıt kulesi birer de- kor gibidir ve. bulundukları sırtların lerinden, kromo renkleri tebahhi «der, Görünmeyen günes denize pir» ularım bırakmıştır, alelade bulduğu” uz tabiat şairlerinin mısralarının sır- rma erer ve şayet vaparlar, çatana- İsr olmasa, gözleriniz biraz sağa kâ- yap Beyoğlunun tap mezar » evleriyle Nevyorku taklit eden manzarasma İs DİN GAYRETİYLE Orada bana bütün tıklarımı söylediler — kaş dele buruya gelmişim, kaç defa başka yerlere gitmişim, neler söylemişim, neler düşünüyor muşum! Ondan son- ra bir daha buraya gelirsem hapse aiöcâklarını bildirdiler ve yanıma bir polis Katarale beni vapura göndenli- ler, Ne yapabilirdim?,, Mr, Roddina Yusuf Beyi muva- yap - saklı, Lâkin iman kuvvetinin bu ap- zaten hiç bir kızgınlık kalmamıştı. Hattâ şimdi için için biraz telâş bı yecanı bile duyuyordu, Onu hidayete davet için söylenmesi Yâzım olan şe- yi heman, söyleyiyermek istiyordu. Fakat Yusuf Beydeki, ibsanın fikrini bulandıran, kararsızlık unsuru, biraz dinlematca hareket etmeyi icap eti riyordu, “Kitapları sizin için bir tarafa sa adim, , dedi “Pizandeki dostum tapları alamayınca üzüldü mü?,, Yusuf Bey tebessüm etti “Ben bü sefer Fizana gitmedim. Dedi *Hikiyesi urun sürer, Bura üç Çerkez kize almıştım, İsiende, ye vardığımda bu kızları çalmışım diye beni tevkif ettiler, Lâkin, ben bunlar benim karımdır, dedim; karun olmadıklarını kimse isbat edemediği için hepimizi serbest bıraktılar. Bu kırlar yüzünden zengin oldum. Allah. gölgelerini kısaltması! Maşırdan Zer- gibara, indim, Bazların sultanına satım, Üçünü de almak İs- İtiyordu amma, paran yetmedi, Bana “| dımız mesele çıkarmadan yıkanmaktır, İgo yzyna Fikrek Adil | saire, i *x Şeriat ikân mi var? Köprüden en beş dakikada geldiğiniz bu yer- de gazinodasımızdır, garson çağırı- yorsunuz, & O, marka alıp almadığınısı seri mari Nereden alınır? Kapıdan a- hnurmuş, Ya bir İkinci “meşrubat, İ- çecekseniz? Yine gidip almak lâzım. Hülüsa acı bir hakikat İle karşılaşi yormumuz. Yahut plâja inmiş, elinizde çanta, soyunacak yer arıyorsunuz, Değil yer, girerken karşmıza çıkıp inizi a- rayan adamdan İzahat bile isteye” mezsiniz, Sadece: — Yürüyünüz, “ilerde şapkalı biri var ona sorunuz Diye size arkasını döner, -Bacakla- rmzda takat olsa bu arkaya verile” cek cevap banittir. Fakat hem sıcak- tan bunalmışsınızdır, hem de maksa- Sapkalı zatı arıyorsunuz. İşte karşı Brzda, Başında koloniyal şapka, ağzu İda pipo, ellerinde ördek ayağı gibi kepçelerle şişman, bir zat, Her şişman Gibi neşeli olan ba gahslyet, Salacak plâjımın yıldızıdır, oranın cazibesini tekil eder, Büyük bir cazibe, Uzaktan tanıdık bir siman görürse koğar, yani- na gider, ve derhal kucaklasırlar, Lâ- icin, bu sişman birdenbire kçit- lüvezdi. Neden? Banlt bir nisbet ha- "disesi, Yanında kendisinin iki, üç mis- Mi bir bayan peyda oldu, Bir bayan İni? Haşa! Bir mefret, Bu da kim? Tanrden, Dünyanın en şişman kadını, (300 kilosiyle denize girmeye hazı: lanıyor, Herhalde mayosunu merak etmişsi- mizdir, Lâkin mayosu yok, Nasıl 0- labilir ki, bu vücuda mayo örebilmek igin lâzım olan yün ile Yardım Seven- ler Cemiyeti turafından (o bir tabura kışlık eldiven, çorap ve fanilâ örüle- bilir, O halde çıplak mu? Hayır. Pem- be bir iç gömleği ile girecek, Merdi- venlere doğru yürüyor. Bereket versin basamaklar beton, Yürüyor. Adım, Adım.. Yürüyor. Lâkin ne bacaklar? Zavaliı kadın! Daha doğrusu zavallı plâj seyircileri! Onu gördükten sonra eminim ki bu amatörler bir kaç mev- sim kadın vücudü görerek üzere plâia ayak bassmazlar, Bacak, Evet ne cak! Onun bacakları yarında filinki- iler Kayser çoraplarına reklâm olabile- cek derecede mevzun bir manzı zedebilir. İşte kahkahalar içinde de- in bir şey istiyorsunuz, | mize girdi, Siz de o denise girebilir misiniz? “Kavait,, dersimizdeki ma Jını hatırlamama rağmen o çün dim, Zaten soyunamamışten da, *”» alacak plâjı hafta aralarında ve sabahları gidilebilir ve zahmete değer ise de, tat günleri cidden zevki ni kaybediyor. Çinili buranm mi vimleri gürültü yapmayı, iâübali harı ketleri, yüzermiş gibi yaparak, k güneşlenenleri ıslatmayı bir yet, eseri tellikki ediyorlar, Ayni zi niyet olsa gerek, yiyinti faslı da var dükkürler, piâj etrafımda ek- , Kavun, karpuz, üzüm, be- zeytin bol, Plâjin içindeki bülenin masaları da eyri vaziyette, Salacak plâjı, sun bir plâj. Yani ba. kum ister ve istiyor, Dünyanın en siş- man” kadınına havuz teşkil etmeden girdiğim denizde bir hayli taş var Bunlar temizlenebilir sanıyorum, Lâ- kin, me zahmet? Bu ölümlü dünyada değer mi? Bagün vâr isek, yarın yo- der... EE VATANDA Vatanın” makadderi narlara ema tarih" yaşıyan eter VATANDAŞ Göklerde" salam ve ku çin mil? kayacı i Tüik Müve Küzümala yarmlarımısı g5 sari üretme: 4 yanima be ilerler. amcsk vr NATANDAŞSI Gen | bana, Bandırma ile Balıkesir arasın- daki kaza ve köylerde bir cevelân yap- mak fırşatırır verdi, Günün Alk ışıklas tt ile beraber, yanı başımızda akan Hanife deresinden gelen gürültüler i- le uyandım, Meğer, regülâtör inşaat amelesi, ip beş yapmış, Şahmerdan. ların faaliyeti, motörlerin çalışması ve bunlara insimem eden insan sesleri evvelce yalnız sökün ve İnzivaya a- ışık olan ba toprakları, şimdi, sonsuz hareket kaynağı haline getirmi Hedef şu; Hanife deresinin sağ sahi linde kalan 10,000 hektarlık tarlaları sulamak, Esas kanal, göz alabildiğine uzuyor, Meğer, 15 kilometre imiş, Alâkadarla- rına sordum! — Regülâtör ne saman bitecek? — Kına kadar, — O zaman? “- Bu mıntaka, susuzluktan krtu- Jacak., Ameleden biri ile konuştun: Evvelee ne iş yapardın? Rençberiie., — Geçinemiyor muydun? Hayır, — O halde tarlayı neden biraktm? “— Karılarımız, mahsulü kaldırıyor, Biz erkekler, hep buraya geldi '— Hem yevmiye alıyoruz, hem de işi üretiyoruz. Çalışmayalım da aval aval yağmur duasına mı çıkalım? Gay” 0 devir gectk.n, İtiraf ederim ki muhatabımın son cümlesine hayret etmiştim, Basit bir iki kelime ile büyük bir davanın hülâ- sasmı yapıvermişti, | Ovoebilimiz. Sasıkırlığa doğru yol alıyor, Bir aralık, şosenin ü- zerinde upuzun gördüm: Hareketsiz, | Soför irfana sordum: | — Bü ne? Dikkatle baktı, Motöre hiz vetirken: *— Boğa yilanıl, Dedi, Cehennemi bir süratle ilerli- İyorduk, Merakla, tekrar sordum: — Ne yapacaksı9? Bizim ahbap, yeldeğirmenlerine bü- cuma kalkan Bir Don Kişot azameti i- le cevap verdi: Çiğneyeceğimi,, Yılana yaklaşıyorduk, O, başını ge- ieğek felâkeri anlamış olacak ki süzül meye başladı: — Kaçıracaksın İrfan dedim, Fakat kelimeler ağzımda kaldı, Yı- lana yetişmiş, kuyruğunan “üzerinden e simsiyah bir nesne sakin duruyor, Zayıflamak için en rahat usul, ken- dini yormadan, bir şezlong üzerine yatarak masaj yaptırmak »iscak gibi görünür... Bir zaman bu usul pek da moda olmuptu, Halâ zayıflatacak po- matalar icat edilmiş ve onlarla masaj âdet olmuştu 'âkıa masaj, damarlar içinde karın deveranımı — kolaylaştırır. vücudün üzerinde peyda olan buru- şuklukları kaybettirir. Fakat rayıflat. mak cihetine gelince, gişmanlıktan sa“ ydlamak isteyen İömteye, masaj pan kimseyi zayıfistir... Zayıflamak için istirahate gelince, Çok yemekteri şişmaniayanlar, işlerini güçlerini bırakıp günlerce şezlong ü- zerinde kalınca iştihaları kesilir, ye ŞİŞMANLARA ISTIRAHAT ve MASÂJ? adalelere | kuvvet verir, şişmanlıktan zayıflayan | Temez, geçmiştik! Az ilerde durduk, Hayvan, İbir müddet topralanamadı. Sonra ha- Jseketsiz kalan gerisini bin bir zahmet ile çalıların arasına, çeke 2d? mek yemez olurlar. o vakit açlıktan zayıf düşerler.. Fakat 4; manda halsiz, dermansız. kabrfer. Şişman» klan zayrilamaktan maksat, ker me pahasına olursa olsun, yağları eritmek olunca bu suretle zayıflamak müm kündür, Ancak, vücut ihceldikten son- ra kalan halsizliğin. dermansızlığın pe türlü zarar vereceği önceden kestiri. Zaten uzun müddet istihatle zayıf. layan insan, istirahati bırakıp gezme- ye, yürümeye li Şişmanlıkta istirahat. yalnız yürek» leri yorgun, yahut böbrekleri hasta şişmanlara iyi gelir, Yazan: H. 6. Dwight — Çeviren; M, ABAŞ İbin Tire verdi. E, kiz da değerdi doğ» | leriyle, taklit edilemez suretle, cın - | gelebilen İyiliği yaptım, Burada kal- en ahalisi rusu, Oral baştan başa de hatıraları Bulutlandı, Misyoner sesini yükseltmek çin açık görünüşü karşında kendisinde | yraastan ietifade eti, “Açik ve tam| böyle alış verişler bep kirmet yerinde bir ifade ile söyle söyledi “Dana, zencileri, mecbur olduğu - Yandırıyordu. “İşte ben de H kayalara e a ağ », Biran: için durdu gözlerine | na gittim Raca İkisini Sizden satın! ttklarından yo nuaşapan. | aldı, Keşke evvelden bilseydim. Her üçüncüyü de alseak Bilemezsiniz ki, Roca iyi para verdi, Bütün shbş verişlerden üç bin Ura Buzdan, paz yerine aldığınızı söyle - |kadar kâr ettim, Yanl elime gecen muştiniz. Bizim burada para yerine üç bin lira kadar oldu, Böyle seler- Çerkes kızı verildiği vâki değildir. (ler çok masraflı olur, Yarımâzki kur- Sonra bu kızlar © çırçıplak Yahşiler arasmân Gaha mı mesut olacaklar? Trabluslu vaziyetindeki gülünclüğü biliyormuş gibi tebessüm eftikten sonra, müsamahaisâr bir cda ile ba- sine eâdi ve elini" yatıştırıcı bir ta» wırla misy in kolu üzerine kaydu, “An-la-mı-yor-au azl, dedi, “Nam file anlamaya uğraşmayınız. A ca nun! Ben bir marsileden çekiyorum, İsi aşka bir nargileder, Amma zâ- İrar: yok, yine dostluğumuz bakidir. Simdi siz öteki iki kızı ne yaptığımı dinleyin, Zengitarda iken bir Mint ritasmın ademiyle görüştüm, Bilir - siniz ya, bu büyük adamlar böyle ış verişleri gözetlerler.,, Konuşurken 5 orun İsesime, Şarklıları mahsus, olan. MUK| yorsunuz. Böyle yapsaydım, » nevi dramafik togannl cdasi ve- iyor ve sözlerini el ve göz hareket- j İaer sultanlar gibi donatmam lâzim- di,, Başını sandalyenin srkasıpa gö- türerek, tebessümle göğüs gerdi, â- deta karşımmdakinden İebrik bekli - yordu, Amerikalı İse, derin bir sükü- ta dalmış, kalmış. Uğradığı hayal inkisâri yalnız ruhunu sarımakla kal- wiamış, hemeğ heme Wücudünü bile zedelemişti, Vâkıa bu halini yüzü © kadar belli elmiyordu amma, karşı - sindukirin (0 gm na mmm de #şlkârdı. Bunu sezen Yusuf Bey,| Türk musikisinin en güzel şarkıları, nın sonsuz meş'eslyle bozanan 2 tekrar öne eğilerek, vakur bir eda| ile şöyle dedi: İ “Gallba, bu kızları salacak yerde! kendilerine Kita Mukaddes versey - dim daha Ayi; olacaktı, diye düşünü-! içbir Günkü onlar kü Ben onlara elimde faydası olmazı, dan makulesidir. Telrika No. 25 salındı ne olacaklardı? İstanbulda as kırı yaprak kadar boldur. Her rdi yaşı Hulbüki şimdi sultanlar la Gıdaları bel, yat gül yapraklarıdır, Altın döşemeler ü- #erinde yürüyorlar, Onları bu hale kavuşturan benim, Bunun için üç bin lira kazanmak hakkım değil mi?,, Mr, Redding, sert bir tavırla, cevap verdi: *Hayt O İkrar insandı, siz on - ları hayvanmış gibi sattınız» Karşınındaki hafif bir böyret alâ- meti gösterdi, Sonra omuzların: sil- kerek tekrar gülümsedi, “Tİ, dedi “Söyledim ya, nargilele- iz ayrı, Siz bir nargileden çeki- yorsunuz, ben başka birinden, Amma zararı yol Bugün LALE 1 - Hurmalar “Altında CEMİLE daasiyle deği) amma, karınca dusiyle girmiş idik! * asığırlıktan, leylekleri, sorguçtü, dongaylı kuşlarını ve açık mavi kunatlı gök kargaları seyrede ede ge” i döndük, Okçugöl istasyonunu geç- tk, Büyük Karada indeki köp- rüye vardık, Araziyi, yine bir regüli- törden çıkan kanallar | bilyük büyük aârsellere ayirayor, Geçen kış, bunlara bağlı tahliye şebekesi çalışmış; sulta niye, Akhisar köylerinin tarlaları sü başkısından kurtarılmız Yolumuza devam ettik: Aksakal kö” yl, arkamızda kaldı. Öğleyin Ergili'de idik, Köyün, milâd öncesi devirlerde, adı Heraklis imiş, Civarda eski eser» ler var, Hattâ, az İleride bulunan Man- yas gölü kenarmda sun'i bir tepe gö- rülüyor: Müdafaa için yapılmış ki Ü- zerifide kale bakiyeleri mevcut, Manyas çölü, bir denir kadar dalga- 1, Suları da aşkın ve taşkın, Kışın, her tarafı istilâ ediyormuş, Lâkin, alt sahil boydan boya sedde ile yüksel- tilmiş, Bu süretle, Kızıksa köyü civa- rna, geçen ziraat mevsiminin kış mah- Bull atılabilmiş, Şimdi, sazlıklı rinde iri iri buğday başakları ağır ağır dalgalanıyor, Esasen, bütün © hinterlandı, geniş bir sulama ve tahliye şebekesi çevre- iyor, Toprak ve uluklar arasında dört vey var: Dere, regülütör, kanal, mah- sal Köylerin tam ortasında da, yüksek- çe bir tepeye kurulan yeni bir kasaba görünüyor: Manyas Burası, evvelce nahiye imiş, Yol ü- zerinde de tek bir herar mevcut: Öl- müş bir nahiye müdürü kl adı rahmet ve minaetle anılıyor, Zira, köylere gi- den yolları bep © adamcağız inşa çt- tirmiş Manyasın, önündeki yağ Mürveşler ki ayni lami taşıyan dere de oradan geçiyor. Yer yer toplanan mahesl de“ 'metleri ve ot yığınları o kadar çok ki, bunlar uzaktan, resimlerini gördüğün müz Habeşistan köylerindeki kulübe» leri hatırlatıyor: Sanki, Ras'ların memleketindeyiz ve karşı tepedeki Yeniköy de hayali bir Aduvadir! Amma, orulardaki timsahların yeri- me, buralarda beyaz, marin ve güzel balıkçıl kuşları görünüyor! Dere ker narına sıralanmış ve akşamın melâline dalmışlar, alla uyanmaz Müsabıralar, evvelce saat on dörete #lâm e- dikmiş simaşma rağmen san 17 de Boğaz lacağımdar. 13 4» be yelşabekanr gag 17 Bebeite bulacaktır hurgi bis yüzbaşı onları satn slabi-| gibi j? bile iç aç Erdi - (PAN) — Kanama gen, azman, Deriremar vakamı, karamız eğ gr Salli me dean Şar hami ir AMINA Bümer vakımınmı &a davet eürcektir es) şamberinize eskidenberi | böyrandım; ikin bu seler Hindistana gidip de orada İsn ümmetinin yaptıklarını gö- zümle -görünce, kendisine hürmetim kat kat arttı, Peygamberiniz hakkir- duha öğreneceğim çok şeyler ver, İşte hep bunun için Kitâbı Mukad- desleri istiyorum, Lâkin onları bura» da almaktan korkuyorum, Biliyorsu- Duz ya, pollat Amma blisrda sizin a- damarının var öyle değil mi Misyoner tasdik etti: “Evet, Esir tâciri, gözünü kırparak, bilgiç bir tavırla: “Tabi olacak! Nerede yol ki!,, dedi,, “Peki, şimdi siz bara bir mektup veriniz. Bununla içitapları Merde ölırm, böylesi daha emin o- lur, Buruda ise Türkler çok vesve- sell, Mir, Redding söz kırpıştan hoşlan- madı, lâkin mektubu yazdı, w Aradan iki seneden ziyade bir z8- man geçmişti ki, adamı üçüneü defa ik geldi. Tâkin haline, tavrma geçen taman sadece bir gönden ibaretmiş sanilabilirdi, yine yan odaya göz atarak yabancı kimse bulunmadığına emniyet hasti ettikten sonra, yazi masasın» yakm oturdu, Telâş içinde olduğu belliydi. (Arkas var) leriyle | süslenen, Amerlka- iyük film birden 5 | Sinemasında - AŞK MAÇI KATHERİNE HEBURN, TÜ m X G E smmmmmmmımma GANV GRANT den mesaisi, kendisinden İstenmis 0- Ve İörü de kastediyoruz. diyen Milli Şo .İkuk ettirmek hepimiz için mili bir Yine bu münasebetten istitede €- derek ve bir sırrı faşetmoksizin şunu da tebarüz ettirmeliyim ki, Have Kurumunun paraşütçülük bakımın» landan çok üştün bir derecede inki- sef etmektedir. Yetiştirdiğimiz paraşütçölerin ayri Ayrı fertler halinde veya toplu olarak hiçbir memleketinkinden geri elma» iklarım, bilâris birçok noktalarda onlardan yüksek kıymette olduklarını kuvvetle iddia edecek vaziyette bu- Yunuyoruz, Hava Kurumunun, istikbalin bizden istiyeceği on binlerce hattâ yüz bin- lirce havacılık personelini hazırlamak için ortaokullarda kendini (gösteren memisi malâmunuzdur. Çocuklara havaciık bilgisi ve okumak hevesi vermek İçin elişi saatlerinde model tayyareleri yaptırılmaktadır. Kurü- bu maksatla elişi öğretmenle- rine Maarif Vekâletinin de tensibiyle, tüzumlu olan malâmetı vermek Üze- re zaman zaman kurslar açtırmakta, kursların ve mekteplerdeki derslerin malzeme ihtiyacmı O karşvlamaktader. Başlı başına büyük bir mevnı olan bu işin ulâkanızı celbedecek kadar mühim olduğuna kanlim, Hava endüstrimiz için Muhterem Başvekilimizin yüksek tasvipleriyle hava endüsirimizin ih #iyaç gösterdiği mühendisleri yetiş- tirrek üzere yüksek mühendis mek- tebinde ve teknik okulda havacılık şubeleri açılmasının kararlaştığı mas idmdur, Hava Kurumu, büyüie Baş- vekilimizin “Hava Endüstrimizi her bakımdan müstakil bir hale ulaş - tırmak,, göyesinin tehakkuku yolun- da vazife almış olmakla en büyük fahr ve gururu duymaktadır, Büyük. lerimizin Hava Kurumuna karşı gös- terdikleri bu itimat ve alâkaya lâyık olmak bizim İçin kati bir borçtur. Bu !tibarla Hava Kurumu hükü- #metimizin verdiği vazifeleri, dünya gartiarınm sertliğine “rağmen başara mük için hiçbir gayret ve fedakâr« Uktan çekinmemek azmiyle, haklı 9- larak övünmektedir. (Olamaz) denenleri tahakkük ete tirmek karariyle. çalışmaktayız. Taye yare ve motör endâsirimize kuvvet ve istiklâl vermek için milf malze meyi kıymetlendirmek, bu mesainin istediği personeli yetiştirmek, bir ss ta yeni tesişler meydana (getirmek yolundayız. Büyük MIM Şefimiz, “Uçmak, yös #amak şartlarmdan biri olmuştur... 'Buyurdukları zaman, dünya, dık bir sulh hayatı yaşmmamakia idi, Bugün dünyayı kana boyamakta olduğunu gördüğümüz bödiseler Büyük Mi br bu kanaetini isbat ve teyii “Tayyarecilik dendiği zaman pilot kadar Türk mühendisinin ve ssnste kârının milli malzeme ile kendi fab rikamızda yaptığı teyyareyi ve mo #in bu emirlerini yerine getirmek, bul doğru görüşlerinin icaplsrmı tahak- vazifedir. başaracağımız işler Bütün dünyayı tamamen sarmak istidadı le her gün biraz daha çid- detini sarttıran bu harpte dar dün- ya şartlarma rağmen büyük bir bel hareketi halinde bu işleri meye mal olursa olsun, mutlaka tahakkuk mec buriyelimiz açıktır. Havacılık saba» sındaki mesalmize daha büyük bir hız ve kuvvet verebilmek için anlı yanlarını daha geniş bir ölçüde tecelli edecek büyük ve devamlı işbirliğine ihtiyaç vardır, Bu mevzuu daha İy! ve daha geniş tarrlarda işleyerek istiklilimizin, top- rak bötünlüğümüzüm can ve mal ma» sunluğunun daha çok kuvveti! bir tay» yareciliğe malikiyet şartına bağlı bum İunduğunu tebarüz ettirmek mecbüri- yeu önündeyir sanıyorum, Hadişelerin ortaya attığı açık haki. katleri uzun uzadıya tetkike çalışmak boştur, tayyarecilik her şey olmuştur, Ve ba, bü memleketin halkını, gaze” teclliğini, ileriyi görenlerini daha har b ve hareketli olmaya zorlamaktadır, İşte gazeteci arkadaşlarımdan ricam, bütün bu hakikatleri ve yapmaya mec» bur bulunduğumuz büyük , havacılık davasını hakkiyle işlemek ve bize olan , bugüne kadar olduğu gi- bi, kuvvetle devam ettirmekten ibaret- tir, Daha çok iş başarmak için mer- malin çok üstünde alâka temin etmek mecburiyetini takdir etmemiz İâzim dır, Esas İstanbuz derimaf e Tokat mstarar merhum Abdeilkrif beyi Şi Yar em da ak ser Sevemem Mpa La lde" ut önleyiniz acılarının. indie: Fe çü" Mr her üre kereye keşan Sünüaminde, ur bulumun' akraba” ve zatlara Kalfa gürümn manecarie 12 Damadı: Pan Arif Gökernar Kur İller Gökyar VEFAT zenan sah Perri Cin ME Pike Çal Ki Mek veli Öl kalp sehiesinden veleı ermissir. ÖĞ! bam Hire vr ir

Bu sayıdan diğer sayfalar: