14 Temmuz 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

14 Temmuz 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ERA f KA 5İ Fransız Donanması Yazan; M, ANTEN Oi seo bir tebliğine göre: * 2 “ünchinleci ordusu Nil deltası. ha doğru çekildiği takdirde İskende- iyedeki Fransız donanmasının vari Yeti İngiltere - Vichy münasebetlerini daha nazik bir safhaya sokacaktır, Vi. <hy hükümeti, bu gemileri -silâhların. dün tecrit edilmiş oldanlarına rağmen. Fransiz filosumun bir parçası olarak tanımığkta ve bunların vaziyetlerinde bir değişiklik olabileceğini tasavvar #dememekledir. Fransız kara orduları İçin ağır şartlar koyan mütareke harp Gtmilerini bundan istisna etmiştir. 1940 tanberi hiç bir Fransız harp ge mizi Mihver devletlerine verilmemiş. tir, Ve istikbalde de böyle olacağı hale kında Vichy hükümeti Londra ve Va- vingtona teminat vermiştir, Buna rağ) Men Vichy'de Merselkebir ve Dakar badiselerinin doğurduğu bir huzursuz. hak vardır... Malümdur ki Pransn Almanya &le Mütareke yaptığı canada, Akdenizde #ihim bir kuvvet teşkii eden Fransız drnanmasının Mihvercilerin eline geç Mesinden hakkiyle endişe ederek bo temilerin Mihvercilerin eriyemiyecek bitamaf bir memleketin Imanlarma, Rönderilmelerini ve barbin sonuna ka- das harbe iştirak etmeksizin bulunduk. İarı yerlerde kalmalarını ve barpten #onrn tekrar Fransaya teslim edilme. İsrini teklif etmişti, Vichy hükümeti bu teklifi kabul etmedi ve Akdenizin Mahtelif limanlarında bulunan Fransız barp gemilerini kaçırmıya çalıştı, Bun. lardan Merselkebirde o bulunanlardan bir İsmi İngilizler tarafından bate Fıldı, İkenderiyede bulunanlara ise Yine İngilizler tarafında el kondu, İs- Kendeğiye Hmanındaki o Fransız harp #emileri şunlardı: 22,000 tonluk ve 8 ice 34 lük topla mücehhez Lorraine Satir harp gemisi; her biri 10,009 ton- Juk #odern üç kruvazör: Duguene, wille, Buffren; 6 mubrip ve bir Koç tane denizaltı gemisi. Bunlara el koyan İngiliz makamları topların ka. Malaernz çıkararak Jeviçre sefaretine tevdi etmişlerdi. Fransız bahriyelileri $z Amiral Godelroy'un emri altında #enilerinde kalmışlardı. Mevsuk kaynaklıra (göre: Fransız Soranmanından Courbet ve Parin (- *imlerindeki iki eski tip hattı harp ge. Bisi diğer liç kruverörle beraber İm #itere İimanlarında — bulunmaktadır. Safir harp gemilerinden Provence ve Bretagne batmıştır, Merselkebirde İn Bilizler tarafından batırılan en moğera #afft harp gemisi Dunkerane sonradan Yüzdüşülmüş ve kısmen tamir edildik. İen #öhra Ton'on llmanma getirilmiş. Ür, Begün Vichy bükümetinin emrinde Dunkergus ve ovun eşi olan St Tfbourg zıriilta: ile beraber 9 kruva- 3öt Ve 2) muhrip, 12 torpidobet ve bir Mikdar denizaltı gemisi bulunduğu İshmin edilmekte ve bunlardan başka Mütareke esnasında Fransanın mmhte. Mi tersanelerinde inşa halinde bulunan Ve 1841, 1942 senelerinde hizmete gir Meleri vaktiyle kararlaştırılmış olan Richeller, Jen - Bart, Cldmencea. kascogne gibi 25,000 tonluk ve 38 İlk toplarla mücehhez dört modern safı İP gemisinin vaziyetleri hakkında malümat yoktur Şunu da Mâve Selim ki, Framstr donanmasından bazt Kücük üniteler Hür Fransızların elin. ilbassa bu yaz ayları gelince, İstanbul vesali / nakliyesinde deha büyük bir sıkıntı göre çarpmı YA başladı, Geçen senelerin yaz gün. lerinde yalnız pazarlara luhisar eden bu vesalti makliye kifayetsizliği, bu sene yazınm her gününde kendini göstermektedir. Bunun sebeplerinden biri İslanbu- Ian kalabalıklaşmasıdır. Sulh ve sü- kün içinde yaşıyan diyarımıza ecne, biler'n gelişi, gidişi pek çok artmış, ve bu yüzderi İstanbul Tenlabalrklar, mıştır, İstanbul, bununulk tesirini mesken darlığında hissetmiş, ikinc! tesiri de nakil vasıtelarında kendini göstermiştir, Başta otdrmobil olmak üzere ber nevi maki! vanıtası bu ka labalıktan hissesini atmaktadır. Diğer bir sebebi de, ağır ve uzun bir kış geçiren şebirlinin bu sene ya za kavuşunca, bundan, ber senekin. den daha fazla istifade etmek iste- mesi ve çok yiksek kiralar yüzün. den sayfiyeye gidemiyenlerin bu ih. tiyaçlarını gezmelerle telâfiye çalı Malarıdır, İstanbul (o piyasalarındaki iş azlığı da yolcular arasına yeni geziciler katmıştır, Buhran diğer bir sebebi de vesa- iti nakliyede yapıla tahdidat ve nok» sanlıktır. » Besünki dünya şeraiti karşısm. 43 ne İstanbulun kalabalığın dağıtmak, ne de aebirlinin ihtiyacı. Dı daha asgariye indirmek mümkün olmadığı için, şehir içi nakliyatını istenilen hacme göre tanzim etmek lâzımdır, Bu tanzim işi, evvelâ bazı lüzum. sur tabdidatı kaldırmak, sonra da muntazam tarifeli nakil vasıtalarını tek görüşle ve İhtiyaca göre idare etmekle, başarılabilir. K.K İstanbulda ilk kaldırılacak tahdi. dat, artık çok sembolik bir mar hiyet almış olan hususi otomobil tah. didatıdır, Hususi otomobiller ben zinden tasarruf geyesiyie menedil- mişlerdir, Halbuki İstanbulda hasusü otomobillerin işlemesi veya işleme. mesi bensin surliyatına terir edemez bala gelmiştir, Kendi Kusüsf otoma. bilini kallanamıyan zat, taksiye bir. miye veya bir taksiyi daimi suret te kiralamıya başlamıştır. Bu yüz den, halkın ihtiyacma cevap verme si lâzım gelen taksiler azalmış, şe. bir münakalâtında darlık hasıl ok müşter. Bundan daha kötüsü, bazı hususi etomobil sahiplerinin bir taksi nu. marâsi satın alarak piyasadan taksi otomobillerinin kalkmasına sebep ol. malarıdır, Husasi arabasına taksi plâkası takan bir sat, hem bususi. lere nazaran taksilere fazla verilen benzinden istifade ederek benzin ta, sarrulu gayesine zıt bir netice ha, ml etmekte ve bem de gehirlinin iş “ilade edeceği bir taksiyi azalmak. dadır Birmenaleyh frasesi taksilerdeki #ahdidatı kaldırarak bem birçok va tandaşların göz göre göre kanın karşısında elirim işlemelerinin önün ne geçilmesi hem de dokterler gibi dedir. Ve müttefik kuvvetlerle bere. ber Mihver kuvvetlerine karşı müca. #tmekledirler. Diğer mühim bir Yokta da Vichy hükümetinin ecri altın “ski harp gemilerinin en mihim kıs Mı Akdenizde bulunmakla bersbet bir mann da Afrikanın Atlantik İman. larında ve Hindiçinide bulunma'arıdır. Akdeniz Havzasında Tahminlere göre: Fransır doranma- 5 mütarekeden evvelki vaziyetine n0-| Taran çok zayıflamış olmakla beraber Vichy hükümetinin emri altın. da bulunan harp gemilerinin Mihver devietlerine Algleniz hâkimiyetini te Din etmek ve Misir harbini feblerine Yüllettirmek hüsusunda esaslı bir ku. ederek Musırı ve orta şarkı kat'i emniyet altma alacaklardır. İyor ki yarısından fâzla top “klar işgal altımda ve bir buçuk mib Yon kadar askeri Almanyada esarette harbin maksdderatını sö. Tatle müttefiklerin lehine çevirebilecek BiP vaziyette balamuyor, Nitekim Ma. Müttebiyleriyle işbirliği yapmıya ka Tar verdiği takdirde bu, Alman mağ. Mibiyetini 1942 yılı içinde katileğti- *ecek bir hadise olarak telâkki edil , Fakat böyle bir teşebbüs Petain beklenemez. Laval ve Darlanın kereye 7m karşı takip ettikleri siya- melimdar, Laval Fransanın bu kuvvetini isis. İsar etmek ve belki de Fraasa donan Mihvereilere yardımını Fran. milletine meşru göstermek maksa Meselesini kurcalamaktadır, bir kasım vatandaşlara verilmiş hu. sesi bir İmtyarn umuma teşmili Mzrmdır. Doktorlara verilen hususi otomobil imtiyarr memleketle göre batan bir #henksirlik tevlit etmiş. tir, Bundan başka hastılara seri bir yardım temini maksadiyle vazedilen bu tedbirin tatbikatında hiç bir kın meti olmadığı da merhum Başveki. Hin imdadına yurum saatlik bir müd det zartmda, Beyoğlu gibi merkeri bir yerde bile, yetişilememesiyle sö bit olmuştar, ik İstanbuldaki muntazam tarifeli nakli vasıtalarının tek görüşle İdaresi meselesine gelince: İstanbuldaki © nakl! müesseseleri, Şirketi Hayriyeden manda, devletin Veya belediyenin maldır. Böyle ol. duğu halde bütün bu neki) vasıtaları merbet olduğu müerseselerin benz. bra, çıkarma, noktal nazarma göre İr, Bundan dolayi da şehrin bagünkü nakliyat manzumesi halkı tatmin değil texip eder mw hiyettedir. Jötarbalda en İyi işleyen nakil va, beşer £eliba ya'nız Tüneldir. İstanbal tram raylarının. bali malimdur. Mama. fih Kadıköy tenmvaylarına nazaran İstanbuldakiler yine mükemmeldir, Kadıköy trümvaylarına halk istif © diliyor, Fakat yine binemiyenler var. dır, Ve bunlar yaya gitmiye mecbün durlar, Çünkü bu tramvaylar ada va. parları gibi artlarındı bazan bir ba çuk saat fasıla ile kalkan srabal dır, Son vapurların Üsküdardan ve Kağrköyünden Bostancı müstesna, hiç bir semtfe Hesakları yoktar, A. nağo'a ve Sirkeci tren banliyölerin. de halkım, sabah ve akşam ve Pa. e, durak yerlerinden iiklar ve baramaklardır, Kadıköy vaparlafı hâlâ 30 ve 40 da- kikada bir hareket ederler, İzdiham güvertede ayak üstünde durmıya bile mani olur, Adalar'a, Anadolu keyrsr birbirine bağlanmamış vaziyettedir. Bostanerya kadar bütün Anadolu sa. hilleri bu sene vapur düdüğüne hasret çekmektedir. Akşam üstleri bu hat, ta kalkan bir vapur, yalnız hatlr de Zil, göç eşyasını hatâ insat mal, #emesini bile taşır, Boğaz içine çit. mek istiyenlerin mutlaka hareketten bir saat evvel vapura girip rahat bir yer balmaları lâzımdır, Ve bu hal kın iskelelerde de röturlardan şik. yet etmemesi icap eder, Pazar günleri yehrin bütün hatları şaheceldür, Vapurlar öyle bir bedi. yöklenmektedirler ki manrak Jah Bir kenan bötür İstanbulu mateme garkedebilir. >. AŞİK, ütü bunların sebeplerini sarar. sanız, İletme müeeseselerinin verecekleri cevap hazırdır: Harp za. Taret, malzeme yok, Malzeme yokluğu bir özür değil, bir itirafı zünuptür, Bir İşletme mü. #ssesesinin iki üç senelik malzemeyi stok etmiş bir halde bulundurması iylemeciiğin eni basit bir mütearife. Bütün mahariplerle ticari muka. veleler yapacak kadar sağlam siyasi bir duruma malik olan memleketi mizde, mahdut birkaç işletme mal #emesi getirtememek olsa olsa işlet. ielerin enerji noksanlarma delâlet #der, Pek çok sıkışmes tünel kayıp ları, bir kısım bandajlar peki gele bildi. Bu gösteriyor ki memlekete ber vey gelebilir. İş getirtmesini bil. mekte, kabiliyet göstermektedir. * İstanbulda hakliye işlerini orga. nize etmek lizemder Bütün bu maktiye işlerini bir elden organize edecek, bütün nakil müesseselerine #ör #esitecek malihiyefli bir merci yoktur. Bevvlâ ve derhal bu ihdas edilmelidir. Bu merci; ister Müna kalât Vekâleti tarafından ister Vali tarafından tayin Yazan: FRANÇİS DE CROİSSET — Biriken ve bu geçtiniz? Tefrika No. 38 — Gördünüz mü? dedi, Bu yaşta — Mesele bu değil Banr kaplan | nasi siçriyor? hakkında yanlış malâmat vermişler, Bu hayvan üç aylıktan fazla, Em- ükle sütü verdim, Isrirea hepsini) Tersrüt, tarriye, el sikma, Kapla parçaladı, — Udalpur'da iyi günler geçirece - ğe. — İnsan bu hayvanlara bağları yer. Dişi olduğu için ona Gwendoline adıı verdim, Bakmız me güzel göz- leri vari Hem de teni şimdiden ta- myer.., deği, kaplan da beyaber,, Ondan sonru Karr kocanın gilrâye- “> “yedir ki Mihver kuvvetlerinin Mısırı |tiyle vaponun bir köşesinden yülee- etikleri şa günlerde İskenderi.İlen memnuniyet Fransız harp gemilerinin vazi| ka ortada bir gey kalmadı, Hollicctt) Yalnız bütün camlar İnik olduğu homurtusundan baş- beyecanlı bir tavırla: nin yeniden yakalanma Uydurma bir yular, Fakat artık körksenk bir şey yok: Canavar eti öyin lüpletmiş Kİ hazım uykusune yakmış, Hayat yine sayrini alıyor, Tren durdu, o Hollesit çok yediği için üstüne fenalık geldiğini işaret- Hyeel, a |ltyen kaplanı emirberine verdi, Beni de lokanta vağomunde alıkoydu, Şi- torga harabelerinden geçtiğimiz za- man bans kanca terihini | anlamak içim yanımda kalmak istiyor, İster istemez razi oldum ve esnavarin et vekasındanberi dost olduğumuz Al- man kari koca İle birlikte bir briç halde, bir başka mevsim kokusu al- TAN Istanbulda Nakliyat Işinde Görülen Güçlü İstanbulda Bir Nakliyat Güçlüğü Tahdidatından, Noksan Vesait Kullanmaktan, ve Tarifeleri İyi Tanzim Edememekten Doğuyor. Bunu Önlemek İçin n Nakil İşlerini Valinin Otoritesi Altına Koymalıdır * Vardır, Buda Otomobil için yüksek bir nakliye mürakibidir. Valinin emri altroda ve ona izafet çalışacak olan bu zat, seyir ter lerini direktifi dahilinde tanzim et #recek, onu kontrol edecek, şikâyet- eri dinliyecek, her işletmenin birbir. leriyle ve hükümetle rabıtasını ten, zim edecek, ihtiyaçları daha evvek den tesbit ve tedarik ettirecek, ol hası! nakliye işletmelerinin. bugünki gibi, Âvâre, kendi çıkarlarına düşkün, halkı düşünmez vaziyette çalışmala. rma mani olacaktır. Burün devlet postahanesine gider; Stokholmdeki bir sdrese yazılmış bir mektup verirsiniz. Bu mektup İstan. 'bulda pallanır, beş altı memleketten geçer, Stokholmdeki | ndrese varır, Isvoçe bir seyahat yapınsk İstersiniz, elinize Keok acentesi bir bilet kame. si verir, yolda bir ti aktarma ile, ye. »iden bir para mecbur ol maksızm, mahalli maksuğumuza ka dar gidersiniz. Fakat eğer Rostancıdan Tarabyaya gitmek İsterseniz evvgli tramvayda, sonta denizyollarında ve daha sonra Köyüde Şirket vapurlarında ayrı ayrı bilet almıya mecbursanuz, Hal buki Bontancıda da Tarabyada da bir vapur İskelesi , vak Bostnnerdan vapura yolda bir aktarma ile Tm sanız ne güzel olacaktır Bu yapılamaz mi? Yapılırsa idareler için çok kill fetli mi olur? Hayır! İnanmalıyız ki bunun işletmeler için külteti, gülünç olacak kadar ehemmiyetsiz ve kıy metsir bir hiamettir, Son Tabu asırda dünya çok değigti, Türkiyede ise bu değişiklik bası s8 halsrda elle tutulur bir haldedir. Bu değişen dilnya bu değişen ihtiyaçlar karşısında hâlâ 30 sene evvelki an. #nelere bağlı kalmak sbestir, Deniz. yollarının bir vaparu niçin Üsküda ra vörayıp Boğaza aktarma verme- sin, Bir şirket vapuru neden Kadıkö. yüne Adalar için transit yolcu çıkar. #matn; meden her gişe ber istenilen bileti setmasn, neden tesmvay, tren ve vapurlarm iltisskları tam ve $- benli olmasın ve nihayet niçin fiyat. ların bu kadar yükseldiği 've Gç beş kuruşun hiç bie kıymet iade etme &öi ba devirde her sahnds tek Üz retli biletler cari olmasın? Ve seyir tarifeleri halk © ihtiyaçlarma tame- miyle uygun bulunmasın? *# götün bunlar maldiye işlerinin İstanbul Valisinin otoritesi al. tma kormasiyle ve bu işlerde gali. hiyetli bir merci meydanı getirilme. siyle hallolunar. Belediye kanuna, korunma kantyın böyle bir işe tamamiyle minalttir. Yalnız işe teşebbüs ve işe ebil adam lizomndır. İşletmeler yine kendi kağ Tolarr ile ve idareleri marifetiyle ve fakat vilâyetin — direktiri dahilinde salışırlar, Bu direk'ife itiba etmi. yen müetaesa ve şahıslar hakkında korunma kanununun mevadı rieyyi.. deni kâfi bir kavvettir, Hiç bir masrafı mecip olmıyacak olan bu müraksbe mekitesi kurul. duğu zaman görülecektir ki, bazün #ikâyet ediler bir çok işler düzelecek ve nakliye müesseseleri, halkın şikâ. Yetin! dinliyecek bir merci karşısın. &n, daha itinslr çalışacaklardır. Bun dan haşka Vali de. belediye reisi sıfatiyle şimdiye kadar kullanmadı. Ür bir halit, belediye kanununun 15 inci maddesinin 1 önel fıkrasın daki, meyir tarifelerine hökim olmak hakkin kullanarak butüne kadar ila İedilmiyen bir vecibeyi yerine götirmiş olacaktır. makla kalmiyaru, ayni zamanda yeni bir dünya, bir âlem görüyorum. Kisa çalılıklı orman bitti; şimdi uf- &n doğru sivri tepecikler | uzanıyer, Sanki manzara el yordamiyle araş temalar yapıyor. Bu sivrilmelerin toplulukları yuğruluyor, inceleniyor ve bir tekâmül Stiyar gibi şeklini de. Biştiriyor, Simdi, ne zaman vukun geldiğini bilmediğim bir mücize karşisında İ- mişim gibi, önümde uzun bir dağ sll- sileni oymalarını , Bu oyma gözümün önünde yontulmuş gibi © muhteşem trpeleri hayretle seyredi- yorum, Ve bu gürel şekillerin karşt- sında dabintin ması) sine şahit oluyorum, Hollleoti; — Du Krurseti dedi, Siz çok mem- mun görünüyor. — Evet, Hiç beklemiyordum. Çok gözel, — Dur bakalım. o Runn söylemek için Udalpur'da olmayı bekleyiniz. Fekat ne olursa olsun bu da size bir tadmlk yerine geçer, (Devamı var) Mahkemelerde: Bir Boşanma Davasına Sebep Olan Aile Geçimsizliğinin İçyüzü Şahit Olan Kız, Mahkemede Babasının Yaptıklarını Anlattı Mar erine ge — YAZAN: Mlp kahve rengi o dantel baş örtülü, temiz kı. yaletli, ber halde otuz beş yaşlarımda bir but yaşlıca bir bay işgal ediyordu Bu bay ile bayan benim için olduğu ka dar başkaları için de (lk nazarda Mahkemeyle tezat teşkil etmiş olacak. İar ki kapıdan manzarayı her gören İfçeriye dalryordu, Bayan sıkılgan & ine bakıyor, bay düşünceli, ellerini kavuşturmuş, gözlerini hakimin ma- sasiyle kâtibi başı arasında bir nok- taya dikmişti, Bütün seyircilerin yü. #fnde okunan hissi tabif “bu iki in- san evlitlerının derdini dilgünen bir spa ile baba olacak... merkezinde idi İşe şahitlerin çağırıİmasiy'e başlam dı. Hayretle içeriye ilk giren Kayanın on iki yaşlarında Galatsnaray Ginifor. mahı bir çocuk olduğu görüldü, Hükim, Becip bir baba hissiyle sarsıldığı üşi kâr, “Olmaz ki bu efendim, bunlar bu ana ile babamın çocukları, biri #leye Bine şehsdet edecekler, sonra halleri ne olacak, dedi, ve çocuğu hitaben: “Oğlam sana kamun bu hakke veriyor, fakat istersen çekilebilirsin., diye ilâve etti. Çocuk: “Ben birçok şeyler biliyorum, Ama hepsi babamın aleyhine oldağu söylemek İstemem, dedi, “Şahitlik etmiyecek misin?” “Hayr “Banu ben söyledim, dlye mi yapt, yorsun yoksa bunu söylemek için mi gelmiştin?., “Bunu söylemek için gelmiştim.” “Peki, şu halde çekilelirsin.., Davacının avakatı müdehale etmek istediyse de meydan verilmeden ikin. ci şahit çağrıldı, Cenan, Halkm bir rerrılte halinde, “ba da kızı çaliba,, dediği duyuluyordu. Ni- tekim içeriye ön beş yaşlarında, lâ. civert pardösülü -aile de hiç bir kadr nm açık saçık olmadığı marerı dikk. « calipti. tertemiz bir kız girdi, Hikim teesslir dolu bir sesle; “Şa. hitlik edecek misin” diye sorda, “Beer” “Anlat bakalım şu hal yormun?,. *” Kiz iceriye çok metin girmiş ve formalite suailerine ceharetle ce. vap vermişti, girdi bir dakika durak İndr, sonra yine cesaretle anlatmıya başladı “Ailemizde bie sene evveline kadar hiç biz kavga gürültü annemle babam. «rasında hiçbir geçimsizlik görülme. mişti, On bir ay evvel babam bir ge ce Ankaraya gideceğini söyledi, Ha. sırlandı, hepimizle ayrı ayrı vedalaş tı, köşeyi dönünceye kadar arkasına bektr, el salladı, İki öç gün diye git. migti, bu müddet geçeli ne kendisi geldi, ne de bir mektup gönderdi, Bir zaman sonra... . . hunrmdan baba, un İzmirde Bucada olduğunu, yanın. da bir kürt kadını bulunduğunu ve onu herkese karın diye Otakd'im ettiğini duyduk, Bir iki ay sonra bebam dön Ali, kapıyı ben açmış bulundam. Yü. zünde gittiği zamanki hali yoktu. Ap- nem “Niye bize hiç mektup yazmağm,. deyince, “yazmıya lürüm görmedim. diye cerap verdi, Sonra, "Ben Üç ay. dır evliyim, bundan sonra bir gece orada bir gece buradayım, dedi, An. nem: “Böyle şey olur mu, kanun buna müsaade eğer mi, diye sordu, Ba. bam, "Kanun nedir ki" diyordu Bir hafta kadar dediği gibi bir orada bir gece bizde yaşadı, sonra hiç gek mez oldu, Mshkemeden celp gelince bize karşı dava açtığını öğrendik. Fa kat bu mahkeme bitmeden babam eve dönmiye karar vermiş, geldi, snneme her şeyi itiraf eiti, Bizde olmadığı vakit ne yaptığını sorduğumuz zaman, Fındıklıda Oba apartımanında o ks. dmla oturduğunu söyledi, Bu dönüşü beş ay devam etti, Sonra yine çıkıp giti, bize tekrar dava açtı, İki üç a raba ile evdeki bütün kiymetli eşya. Isrı bazı annemin hususi eşyalarını de. Bebekteki köşke taşıtı, Bu köşkün #kinci katında bir kirse vardı, Kürt kadın ve babam onlar tarafından himaye ediliyordu. Kardeş lerimle beraber köşke babamır görmi. ye giltiğimiz saman ist katın sekiz o dantndan ancak iki odasının döşeli ol. duğunu gördük, Babamın masası ü zerinde her samanki gibi kitapları ve telefonu duruyordu, Radyomuz buz dolabımız da orudaydı, Fakat aşağıda telefon çalınca bir ses “, , , cığım te lefondan seni İstiyorlar... diye yüks» riya seslendi, Bu ser kiracı hanımın mıydı, Yabaner bir insap babama be kadar samimiyetle hitap edemezdi “— O kürt kadının leri neymiş? me bili İFFET ALPASLAN bayan, yine, muntazam giyinmiş, maz.) #ÇİR| anlatmaz, Hanim fendim,., Bo kağır mı?, “— Hayır, daha söyliyeceklerim Ver, *— Var mı, söyle yu halde, Kır katiyen arkasına dönmüyor, bir defa bile arasının babasının yüzüne bakmıyordu. Kesik, bazan derakirya. rak fakat hepsini şöylemiye asmetmiş bir sesle devam ediyordu: “— Babam eve dönüp beş ay kaldığı vakit apartımanımızı o Kürt kadınının teşvikiyle satmıştı, Geçen mahkemede kira bedellerini . veriyorum, demişti, biz de öyle biliyorduk, Ev sahibine ortasma attılar, Eşyalart oradan bir ahbebın katını kaldırdık, kendimiz de teyzemin evine srkmdık.» - * Avmesinin avukatı, valdesinin pe: derine karşı hiç bir kaba Bare. Kete bulunduğuna şehit olup olmadı. tını sordu, Kız, “hayır” dedi, “hiç bir vakit?” Bu sefer davacmın avukatı kalktı ve üç suni Hetirham etti, 1) Davatım terbiyeli bir adamdır. böyle on bey yaşında bir kız, kendi kızı önünde Kürt kadını (le yaşadığını kendi Kulakları ile bunu duyrmuş ma? Kız ilk defn hâkimden; yüzünü çe virip avikata baktı, ".— Maalesef, evet, duydum, dedi, “- Bir sun! daha, eşyalar. alınırken hiç kavra yatırdı falan olmuş muz, “— Hayıt” “— Üçüneüiri, bizi sokağa ettrlar, dedi. Kendilerine tahsis edilen yüz elli liralık pafaka her ay verilmiyor muye müş, “— Evet alyorduk.,, Avukat bu sarih cevabı beklemiyor mayda ki biraz bozularak yerine otur. du? Kız imtihan odasmdan çıkar gibi gerileye gerileye bir köşeye çekildi, İçeriye yeni şahitter çağırıldı, Bu gelen ihtiyar, hanımın ebesi, süt ninesi, kocasının evine kendisini gelin götüren yoldaş, ve Üç çocuğumun ebesi oldağunu söylüyordu. Hanımın hiç bir vaklt hiç kimseye karşı kaba bir ha, rekette bulunmadığını son kadar kocasının da ondan çok mem. mun olduğunu ve defalarca kendi ku. laklariyle: “Allaha Bamdederim; bana senin gibi bir kadın nasip etti, bin gö kürler olsun.. dediğini duyduğunu söyledi, ". Peki, gimdi ne oldul, "— Bilmem, beyefendiye bir geyler olmuş, Göl gibi silesini, şa hanım ka- dın, nur gibi evlirlarm: bırakıp baş. ka kadınlara tutulmuş, Halbuki doğum zamanlarında hanım © bastalarırdı da kocası deli divane olurdu, Hep, “Sen ölürsen ben yaşıyamam.,, Derdi, Sim. di ne oldu bilmem ki, nazar me değdi, Hükim bey bu sile ba kadıncağırın hanımlığı sayeninde yükseldi, Bey evleneceği zaman bir cami oda. sında orururdu, Fatihteki bir camiin odasında, Senelerce çalıştılar, kadın. ağız bin gayretle evlâtlarma bir apar tıman aldırabildi. Bey bunu bir kadın yüzünden sattı da çocuklarını sokakta buraktı. 5. Kadının famini biliyor masun?,. *- Bilmiyorum. , Davacmın avukatı yerinde dora- mryordu, “— Kendisi görmüş mü, bu kadım, kendini görmüş mü? Söylesin baka em? ”— Gördüm ya, Taksime gitmiştim, A Devamı: Sa 4 Sü 1 TEŞEKKÜR Aziz sevgili zeveim ve babamız Ab- İdi Şeşbeş'in irthali dolayısiyle gerek cenazesine gelen ve gerek yazi ile e- lemimize iştirak eden zevata ayri ay. fı teşekküre acımız mini olduğundan muhterem gazetenizir tavassıtunu ri. ca eyleriz, Zeveeti Haslbe Şeşbeş ve evlâtları AÇIK TEŞEKKÜR — Aileme men. sup iki kişinin ayrı ayrı İki ehemmi- yeti ameliyatın? d> büyük muvaftar kıyetle başaran ve en kısa zamanda frdirapsız afiyetlerini (Oisde suretiyle yüksek hazaketlerini göslerem (sayın Profesör Puad Fehim Caculliye son” suz şükranlerim: sunarim, Korgeneral C, Cahit Teydemir RIZA TIYATROSU HALİDE Harbiyede, Esivü bahçesinde BAÇLARINDAN UTAN Vodvii — 4 — perde Kadıköy OPERA Sinemasında ZATİ S UNGUR 3 üncü yeni program BİR ADAM UÇUYOZ seanslar saat 9,30 da başlar. Her Yerlerinizi hemen tedarik ediniz. Telefon- 60821 (EPİ TAKVİMDEN SE BiR YAPRAK Züğürt Tesellisi Yazan: ULUNAY antikacılarından biri Kayserili bir Ermenidir. Okunması, yaması oyoklur, giriştiği muamelâita imza yerine Çin harfine benziyen kargacık burkacık bir şey koyar, Kendisine “efendi, depildiği zaman hoşlanmaz, “ağa” diye bitap © dilirse keyiflenir, Olum» yazma bik menin, münevver olmanın hayatta mü- vwaffak olmak hususunda bir tesiri yoku tur, Köprülü Mehmet Paşa meni idi, Kavalalı Mehmet Ali Paşm da okuma yazma bilmezmiş! İkisi de göttükleri sayede suvaffak olmuşlardır. Bürhan Felek, dünkü | fskrasında “mwünevverin -hakkr,, nr kuresliyor, Bizde “Aydın adam. m pek rahat ok. İmmadığını, çok para kazanmadığını, fe lerinde gengini ender olduğunu, ba. yatta her emeğin bir karşılığı varsa münevverin © karşılığı maddi olarak alamamakta olduğunu,, ileri sürdük. ten sonra: “Bu yalnız bizde değil, dünyanın hemen her köşesinde böyle dir. diyor, Hayır, zi risin tanınmış dünyanm her köşesinde Her mesleğin bir seemilik devresi, era) lit besi vardır. Kendinde © “makağı den ateş” 4 taşıyan cevher sahibi bir adam, hakkımı tanıtıncaya kadar ole dukça güç bir mücadele devresi ge, çirir; bir çok mahrumiyetlere katlanır, Fakat bir kere o hedefe vardıktan son, fa artık ona yalnız şöhret değil, ser vet de tebessüm eder, Felek, bunun için güzel bir çare buk muştur “Münevverlere karanamadıkları mad 'M servete mükâbil bol bol kürmet ve gümreh bir imtiyaz vermeliyiz. Yani ir yoksul milncvver, ber girdiği Türk cemiyetinde, ber gizdiği mücusesede Zengin bir vatandaştan doha ax hür. met görmemeli, hele züğürttür diye biç de | hafifsenmemelidir. Onların maddi mâhrumiyetlerini ancak böyle telâfi edebiliriz... Meslektaşımın şen, şıkrak tabiatnr bilmesem Hızacağım, Fakat anlıyorum ki o, İşin alayındadır. Iki öğün yemek atlamış bir münev. ver, açlıktan karnı guruldaya gurul, daya bir cemiyete gidiyor; ev sahibi ona görür görmez, tepki “Lösaj” ın *Jil Biss" ndaki çanak yalayıcı gi biz . — Buyuranuz! Ey memleketin ve irfan güneşi,, Dehanizdan saçılan, sur, viedanlarımızı aydmlatul,, Das elleri Siz de koşunuz! Büyük zekâ, mın önünde rükü' ediniz. Karşınızda edebiyatın sörmez bir yıldızı duruyor, Oru afkışlayinez! Hepimiz biliyoruz ki bu büyük eğip » ev kirasını verememiş. eğ safa takıntı yüzünden kendine mah. sus bir seyrüsefer bürütim çizmiştir. olumu sallıya sallıya iste, demez, Fakat ne ehemmi verdir.. Yaşasın ilim, kahrolsun ce halet? Münevverin, bu (lfkırdılarla kamış dayar, sırt pekleşir mi? Ev sahibiz “Bol bol hürmet” ve “gümreh imti yüz” larını sıralarken © İçinden; “Böy vr SAVUTACAĞINA e biraz peynir ele mek getirsin! Deminderberi içim bas yildı, gözlerim kararıyor. Çenen pir- fa herif! OLâfla peynir gemisi yürü. merl,, Diyecek ve sorunda açlıktan “beyâl-idener, şimdi söner, , bir halde Sallana sallana çıkıp gidecek, Böyle olmasa da er sahibi “kopuk münevver i yemeğe alıkoysa bu “L ra sekiti,, herkesin hoşuna gider mi? Fransada büyük, mücellillerin, âlime lerin şöhret kazanmadın evvel neler çektiklerini anlatan “Zaferden evvel” âdl bir kitap neşredilmişti, Bu eserde meselâ Fransız akademisi ozasndan Jan Rişper'in Marsliyada vapurlarda kömür ameleliği yaptığını, diğer birk nin köprü altlarında yattığını, bir baş. easmım sokaklarda ilân dağıttığını 6. kudum, Fakat yukarıdı dediğim gibi bir kere de tanmdılar mı? Artık on dan sonra şatolariyle, yatlariyle refah içinde ömür sürerler, Güstav Flober, İAhatol Prans, Mopasan, Genker kan deşler, Edmon Rostaı ve bütün bez miş mileliiiler öldükleri zaman büyük servetler bıraktılar. Hattâ yenilerden birinin: “Üstet!i Nihayet murağımza erüiniz.,, demesine karşı: "Evet ama ine haldel,. diye Gektiği zahmeti anla tan Alfred Kapis bile -biraz geç de olsa. bütün istirahat esbabını elde et, İmiş ve büyük bir refah içinde yaşa- mz ve ölmüştü Bu meşhur adamların hiç birle mü. nevverliğin *bol bol hürmet, ve "güm rah İmtiyaz, mma kanaat etmemişler. dir, Emeklerine mukabil fazla Fas'a parcera almışlardır. Haydi biz de Fe. Teğin dediği gibi münevveri “yem bö. rasa” ile avunduralım. Bunun #çin © İlimizde nasıl bir ölçü vardır? Bütün İmilnevverlere birer diplorma sw verile cek? Yoksa ba adamlar hürmet gör- İmek için bazı memleketlerde körlerin yaptıkları gibi göğüslerine birer “müs mevverlere hürmet,, izinnamesi asarak öyle mi gezecekler?. Mevruları bir hikâyecikle süslemeyi sevdiğim için bu meseleye de şu fık. "âyı pek yakeşterdem. Evine yemeğe giden zengin bir a. dama bir fakir: “Acımı Demiş: bir sadaka ihsan edin. . O an İçin açlığın ne demek olduğunu iy! hi'en kulsnter Bemen elini cebine sokmuş; ufak pa tası olmadığımı görlini — Borukluğum yok! Demiş, Dönü- şe vereyim, Dönüşte fakir zengini görünce vas âmil batırletmek için ricasmı tekrar emiş: — Açrmi Sadakamza muhtacım, Zengin düşünmüş:

Bu sayıdan diğer sayfalar: