September 24, 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

September 24, 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Adrer değistirmek (25) kuruştur. Şark Cephesinde Yazan: M. ANTEN talingrat muharebesi 54 günden” beri devam ediyor. Beş on gün çinde düşeceği iddia edilen Stalingrat hâlâ dayanıyor. Sehrin dış maha'lele vinde sokaklar ve evler elden ele ge- tyor; yangınlar ortasında, alev ve kan çinde, ceset kokularından tene: dilmez bir hale gelen bir hava içinde tanlı bir boğuşma devam ediyor, Beş on kün içinde yüzlerce kilo- metre ilerliyen Alman ordusunun Sta” İngrat önünde günlerdesiberi yeni bir derleme kaydedemeyişi ve hattâ bazı roktalarda gerilemesi o Almanları ve #ostlarmı hayretlere düşürmüştür. Frankfurter Zelune gazetesi: Sta- ingradın, Stalinin i  mukavemet eti win yarılmasının geciktiği yazıyor, Stalingrat mukavemetinin. uzaması Almanyayı düşündürecek bir hadise- dir. Bu makavemetin devamı isa Sov vetler ve mülitefikleri için büyük bir auvaffakıyettir. Hülâsa Stalingrat mukavemeti vö tızılordunun merkez ve şimal kesimle “ndeki tsarruzları, Almanların kıştan wvel kısılorduyu bir mukavemet wn ru olarak ortadın kaldırmak olan #larımı, bu sene de akim bıraktım» urştır, Bundan sonra Stalingcat düş" #e de, önümüzdeki sene iki büyük cep- ide harbetmek zorunda kalacaktır. Reuterin Moskova muhabiri; Stalin- Frat sokaklarında tank ve teyyareler. “in ekseriya müdahale edemediği bir #srbin cereyan etiğini ve Alman &s- terlerinin zerhir kabuklarından yani saklarından bu kadar mahrum kalma Uıklarını ve Rus askerleriyle bu dere Hayatımız, Pörssalardaki satışlar harp ekono” isinin en kötü #lhniyesini gi teren misallerle dolmaktadır. Bütün alış verişler zincirleme şeklinde daj- ma yükselişe doğru gitmektedir. Pi- yasa yükselişlerinin ba tarzda devam etmesi herhangi bir şekilde fiyat dü şüklüğü ihtimallerini bile büsbütün or tadan kaldırmaktadır. Serbest bırakılan satış'ar kara borsa satışlarını fersah fersah geçiniştir. Ar. tık bundan sonra mürakabe ve körzro lün dahi tesir göslererek fiyatların düçmeni #htmalleri azdır. Şehrimizin yatlarm ve ağtedan ağrra yapılan tşlaın yüksekliği altında tazyik gi mektedir. Ba tazyiki ezsltabilmek için tek çare, piyasalara bol ve çeşitli mal yığmaktan ibarettir. Bol ve çeşitli ymallardan piyasaların ihilyaç göslerdiği mikdarr temin et- wek de günün öü mühim bir meselesi halini almıştır. Çünkü müstahsil elin :e yakından kargılaşmadığını yazmak» adır. Diğer bir Renter telgrafı da gen- rr bildirmekledir: Hilerle genöral- #ri arasında bir anlaşmazlık baş gös- rmiştir. Alman milleti kışı nasıl ge İ öireceğini düşünmekte ve Almanyaya sabi olan memleketlerin hükümet adım Arr Gtalingrat mukavemelinden endi- ;e etrmektedirler. 4 Mühim Mesele Mütehassısların kanaatlarına göre, #erbin dördüncü senesinin o başında Almanya, dört mühim problem karş #mdadır: 1, Grğn eksikliği: Çalışmiyan bir naam için günde 2,400, fakst aklr ve yı fikri “faaliyekte bulükan bir insan İçin 4,000 kaloriye ihtiyaç vardır. Malbuki iddizya göre, bügün Alman milleti düşük grda alabilmektedir. Bu tıdasızlığın meticeleri şimdiden ken Üni göstermeğe başlamıştır. Bu vazi. Yet krşin daha ziyade vahimleşeb'lir. 2 - İşçi eksikliği: Alman endüstrisi, Alman harp makinesi kısa sürecek, İ herbe göre kurulmuştur. Almanyada hiç kimse harbin dört sene süireceği ve Rusyada ağır kayıplar verileceğini astma getirmemişti, Bizzat Goebbels 72 Temmuz 1942 tarihli Das Relch'ta Yanları yazmıştı: “Biz bütün harp es- Basında tek bir şeyde yanıldık: Sonba- bardan sonra Sovyetlerin mukavemet | kadretler!., Almanlar ordudaki kayıpların tevlit #itiği boşlukları, askere aldıkları âme- lerle doldurmıya o çalışmaktaırlar, 1941 den sonra banu yapmak zorun- da kalmışlardır. Ayni zamanda sivil Ve asker esirleri ve İşgalleri altında bulunan memleketlerden aldıkları işçi leri de çalıştırmaktağırlar. Buçün Almanyada çalışan yabâncı İkçilerin mikdarı 2 milyon tahmin e- Ölmektedir. Fakat askere giden Ak an işçilerinin büyük kısmı mütehos- Bs olduğu halde yabancı işçilerin ek- verisi bu vaziyette değildir. Bu işci buhrane 1943 kışından sonra daha hâd bir şekil alabilir. 3. Nakil vasıtalarının kifayetsizMiğiz Almanyanın, malik olduğu mükemmel Otosirat'ların yıldırım harbi için kâ- $ geleceğini ve demiryollarının yardım & bir vasıta olarak kullanılacağı hesap edildiği halde, üç senelik harpten son- Ta bu yolların ve nakil vasrtalarram kifayetsizliği anlaşı'mıştır. Raylar; va- ton ve Jokomotifler eskimiş; yollar Bir kaç ayğanberi de İngiliz hava İanrrazları bütün Alman münakale İemine tevcih edilmiştir. Alman mü: taksle nazır Kisinemann'ın istifamı, 1942 Mayısında neşredilen Alman şi- Mendilerlerinin senelik raporu bana teyit etmektedir. Yeni münakale ma- Birr Sandiried son beyanatında: Bazı Yolların tehlikeli bir vaziyete gelmesi dolayısiyle askeri tren seferlerinin de Azaltılması İcap edeceğini söylemiştir. deki malları İstediği fiyattan soksanı- na vermiye yanaşmamaktadır. Anadolu ve Trakyadan aldığımız haberlere göre, henüz kış büstirmadr Ğ ve piyasalarda geçen senesin yiye- cek maddeleri tamamiyle tükenmedi hslde müstahsil, fasulyanm kilosuna altmış beş, nohudun kilesana altmış ay çiçeği bobumuna elli, baklaya 35, yeşil mercimeğe alianış beş kuruş fi- yat İstemektedir. Bu fiyatları temin e“ demezlerse bu gibi mahsulleri saklıya- czklarmı mektedirler. Gecen senenin bakla, fasulya ve no- hut gibi stokunun erimesine sebep olan değirmenci, karmacı fırıncı, pasta ve görekçilerin. kazanç temini İçin, 9Y- madıkları rolün fecsati | yavaş yavaş kendini göstermiye başlamıştır. * * ir, İlki senedenberi umumi İzşe mevzuu üzerinde harp ekonomi sinin icaplarını birer birer testih ede- rek alâkadarları ürara çalıştık. Baki yat unlariyle imalât yaptırılmamasını stedik, Bugün şehrimizde her çeşit kalbar çit bk'iyat bile pastahartelerin lüks maddelerini na getirmekte” dir. 1940 senesinin fasulyalariyle 1941 senesinin 40 bin çuvallık fssolya ve nohut stoklarından — hiç kalmamıştır. Kilosu dört kuruşa ancök satılabilen kuru bakla fiyatı bu sene elli kuruşu bulacaktır. Bu seneki fasulya rekoltesi 1941 in aynidir. Fakat istihlâk o ki dsr artmıştır ki, bütün rekoltenin mem leket ihtiyacını karglayabilmesi süp” beli ve fiyatım da yüz kuruşu balazağı muhtemel görülmektedir. Müstahsilin de vaki taleplerin çok- tuğu karşısında bu: durumu anl elindeki maiları daha yüksek fiyatlar | pi bulmadıleça satmak istememesi kadar tebii bir şey olamaz, Şehirli ve kasa- balı möstehiik için hayat ve kazanç şartları gibi, müstahsil ve köylü için de hayat ve kazsaç şartları vardır. Bu işler öyle bir küldür ki birbirinden Kolaylıkla tefrik edilemez. Önümi dek! kış bir taraftan köylü ve mü Bir takım kaba taş küzsillerie kem burlaşan avluya tecessüsle bakıyorum, İhtiyar Brahmen İçini çekti, Avlumun ulhayetinde görülen yüzbaşı Holli- vott'u, iatiskal edici bir nazarla karşı tayarak: — Hindistanın hür ve müstakil za- maninda dul kalan kadınlar orada ken dilerini yaktırmaktan gurur duyuyor” larda! 4. Ham madde kitayetsizliği: Bugün Almanya, pamuk, yün, keten; kendir; kurşun; bakır; | Malay; alüminyem; foafat; kançuk; petro! gibi başka wem İsketlerden almıya (o mecbur olduğu Maddelerin kifayetrisliğini gidermekte Böçlüğe uğramaktadır. Almanya harbin ile senesinde, yap- ğı stoklar sayesinde güçlük çekme- Buiştir. İkinci senesinde işgal etöği Memleketlerdek! stoklardan istltade et iştir, Fakat bunların böyük bir ks. Mını bilhassa gark seferinde tüketmiş. Ür. Harbin dördüncü senesinde İse ba vaziyete bir çare bul- sis Bunu, bir Parfslinin: — Artfik eskisi gibi eğlenilmiyor. Demesine benziyen bir eda ile söy- vii, — Ya bu ortadaki kütük nedir? — Büyük babam © zamanı hatırlı- yor, Bazı dindar aileler buna nesre- dll çocukları bu kütüğün üstüne korlarmış, — Çocukları mrt? Ne yapmak için? Rollicott'n doğru hir kere daha bak- 4, Sonra teslimiyetle mırıldandı: İngilizler çocukların yerine ko- ciler ikame edilmesinde israr ettiler! Ağır bir koku bu sözün shhatini damn bildirdi, On tane kadar keçi bir &v Sabiosu gibi boğazları kesilmiş 0- İşrak avlunun bir inrafmdan sma ile dizilmişler.... Tarif edilmez bir dehsstle büzük ticaret hayatı ağızdan ağıza gecen fi.İ çi Yazan: FRANÇIS DE CROİSSET Vurguncular Örfi İdare Bölgesindekiler Divanı Harplere Verilmeli İktisadi Zorlukları ve Fiyat Yükselişlerini Önlemek Lâzımdır. Bunun İçin Hem Şiddetli Ceza Usulünü Tatbik Etmeli Hem de Toprak Mahsullerini Fiyatlandırmalı, Piyasalara Mümkün Olduğu Kadar Fazla Mal Göndermeli ve Ticaret Karışık Olan İnsaf, İnzibat Ve Vicdan Dairesine Getirebilmelidir. Kötü / 7 Yazani Lütfi Arif Kenber tahsilin tamamdan, diğer taraftan pi» yasaların boşluğundan sikini; çeki cektir, Bu sikmiz daha şimdiden kendini hissettirmiye başlamıştır. Asmaaltına yirmi. çuval yeni mabsul fasulye & Bunu duyanlar, gelen malın trsğına üşüşmüşler, gelen parti beş on dakika içinde tamamen elden çikmiş- bır. Bu hareket karşısında vaziyeti tah iile Kürüm bile yoktur, İğitenlerden ih byacı olsun olmasın herkes, e olur ne olmaz diyerek fasulyalarm taksi- pine iştirak etmekte haklıdırlar. Çün kü piyasa ve ticaret serbestti İerse misir evlerine götürür, ihtiyaçı Her çeşit mallar için bugünün teüret havası böyle esmektedir. Bittabi arz ve talep kaidesine göre de gelen malların azlığı fiyatların düş” mesine hiç bir sure'le imkân verdir mez. Şehrimizin nüfusu bir milyona yaklaşmıştır. Anadoludan, İstsnbuls gelerek iş yapmak kazanmak için (yerleşenler o kadar srtmuytar ki; boş olan hanlarda tek bir Yazıhane, en harap bir apartmanda tek KARPUZ ÇEKİRDEĞİNDEN REÇEL... meşhur karpoz hikâye sini bilirsiniz; kısaca hatırlatayım: Ya xn bir sicak günde, bir adam kırda, ağaç altına ol'urarak Oo kocaman bir kârpuzu keser ve yalnız Başıma hep- sini yer. Yakında oluran ve vurun gi bi sıcklan susamış olan Böktaşi'ye bir dilim bile vermez. Karpuzu yiyen â- diam kalkıp gittikten sonra bir başka. #t gelir, karpuzdan okalan kabukları yalamıya başlar. O vakit Bektaşi s0- pasını kaparak karpuz kabuklarını ya. layan sö dövmiye kalkışır. Bu 2- dam kabahatinin ne olduğunu Bektaşi den sorar, © da şöyle söyler: — Dünyada senin gibi kabuk yala» yıcılar olduğu için, tanrı karpuzun i- çini, demin buradan giden adam ghi- el Karpuz çekirdeklerinden reçel yememiş olsanız bile onun nasıl Kayma, kr ev kadınları elbette bilir- Çekirdeklerden kalın kabuklarını tabi, çıkardıktan sonra, Karpuz çekirdeklerinden reçeli, ye- kerin pek de ucuz olmadığı bu va- manda, size keyif verecek bir tail diye yazmıyorum, sayım okuyuculamız. Çeviren bil ösbasirin hatırladığı zamana alt ç0- sukları düşündüm, Eoilicott yaklaştı, İhtiyar Brahıman saklaştı, mabedin merdivenlerini &k bı, eğil, yere kapandı ve mabedin kapulnı açarak gözden kayboldu. Kulağıma maritı gibi bir görülü geldi; birdenbire bu merilie can çe- kişmeye benziyen müthiş bir eryatla yırtıldı, Nihayet yanıma gelmiye ka- rar veren Holliceti'a sordum: — Orada ne kurban ediyorlar? — Hiçbir Avrupah oraya gilmiye muvaffak olamamıştır, İhtiyar Brah- manlar size ne a z — Aile batrelarmt.. Keçi, kurban edilmiye hazır bulu- uyar, Çıplak Hintli, hareketsiz daran &r- ika ayaklarını sems tutuyor, Göm- lekli bir kurban kesici eline eğir bir satar aliyor, Fakat işini yapmadan ev- vel bize doğru içi kurumuş kanlarla siyahlanan bir kasap eli uzatarak daka istiyor, Gözleri oparlıyan siska köpekler. kurtlar gibi halka teşkil ederek, kz çorbaları bekliyorlar, Satır iniyor; kan fışkırıyor; kafa yere elçeıyor; ihtilâçli hir hayat İle Zihniyetli — TAN Pearl Harbour baskını esnasın. da orada bulunan ve ahiren A» merikaya dönen bir gazeteci, baskın hâdisesine ait intibala. rini bir mecmuada neşretme, ğe başlamıştır, mn nasıl | başlayıp nasıl bittiğini ve hal- kın nasıl çalıştığı hakkında ve az çok bir fikir veren bu ya. zıyı okuyucularımıza nakledi. yoruz: * x Amerikan tarihinin en acıklı ve en müthiş, sahnelerinden birine ga. hit oldumu Sabih kahvaltının ederken birdenbire kuvvetli bir motör uğultu su duyuldu. İçeri koşan uya: — Dışarda bir çok tayyareler w- çeyor! Dedi, Balkona koştuk, Pearl Harbour'un üzerinde, semanın karmca tanesi gi- bi siyah noktalarla o dolu olduğunu gördük. Arkadaşı — Bu iyi dedi, hazırlanmamız lâzım. Birdenbire komşumuz kendi balko- Kredileri bir önire bulup da kiralamak kabi değildir. Herkes para kazanmak sevda- siyle het ise çirip çıkmaktadır. Ticari ahlâkını büsmü ewhafera edenler müs tema ölmek üzere birçok kimseleri hirs ve tema bürümüştür. Bu sdam- ların yeğine gayesi ne pahasma 0- horse zengin olmaktır. Bu tal, PEARL HARBOUR'DA! NELER GÖRDÜM? Kardeşinin İntikamını Almak İstiyen Amerikalı Bir Gemici! Pesri Harboar üzerine yapdan bu hücum bir saat bir çeyrek sür- dü. Hücuma 150 düşman tayyare işti. rak eti, Bombalardın biri Arizana saffı harp gemisine isabet etti; doğru | ötmiyoruz s4 bacanın içine düştü. Gemi ters dür Bütün İlmandı batan, yanan, dev- rilen gemilerden denizciler denize at” lıyor, yavarlanıyorlardı. Bir çekleri İse gemilerin alt katındı yakalanmış- lerde Hücum başlar başlamaz Haval tp cemiyetine radyoyla — şöyle bir hitap yapıldı: “Doktorlar ve hata otomobil, leri Pesri Harbour'a koşunuz! Al- lah aşkıma acele ediniz!,, İşte burada dünyanın en biylik te- sadühterinden biri oldu. O esnada bÜ-İ kanu kaş tün dekterler, o Kolumbiyalı doktor Moorhezd tarafından verilen bir kom ferans dinliyorlardı. Ve yine garip resadüf eneri olarale bu doktor dn vi” ende saplanan veya giren madenlerin yerini bulmaya yarıyan bir aletten Yazan: ULUNAY Beroğu tarafında seyyar küfe eilerde bile. (hasta ateşi gibi kırktan aşağıya düşmiyen üzümün ki losunu Çlarşıkapmeında on bese gön rünce şaştım kaldım; tablatm İnsana fara mebewlen verdiği bu meyva aca ba İstanbul tarafmda © keşmetini ml kavbediyor? Yoksa Köprüyü geçince kendini maza rr çekiyor? Burasnt kimse de bilmiyor, Halbuki üzüm başka meyvalara bes #emez, İnsanlar, cermetten kovulman larına sebep olan elmadan siyade ün zümle daha doğrusu üzümün suyu ile bığdaşmışlar, onu "esatir” e ait efsms nelerine, edebiyatlarma, örf ve Adet erine velhasyi her şeylerine malar, hattâ ona "İlân" lar bile tale sis etmişlerdir. Romada Bacchus (Ba. Kils), Yunanistanda ğ 808) adını verdikleri ba İlâh şeres fine mukaddes bayramlar, büyük gey likler tertip etmişler ve onunla eni yraşmışlardır. Buna rağmen tzümden meyva, olan rak kâfi derecede istifade edilemiyor, İstanbul bağları Hele filekseri hsediyordu. Dokt, savaş üzümü, Amerikan çubuğuna ag İMES eda ie Sek ayari | lânmak süretiyle tamamen gahsiyetini kurlarmıya yaradı. Zira röntgenle va. | KöYDEt: Çavuş iri taneli, mini moinii » ULUNAY imai ve iktenadi bakımdan milli bür vemizi sarsabilecek netice'er doğura bilir. * * Örün: kığtır. Şehrimizde fakir bir smif kalk, muayyen geliri o'an koca bir kütle ekteriyettedir. Bu silelerin yarınki durumları böründen göşünülmerse bu üllelerin sağlığı teh likeye düşer. İktısaı yürüyüşümüz. bülün cephede muntazam seyrini kay bermiştir İki tenedenberi mütemadiyen tebeddile uğrtyan şekiller karşında, kgözler hiç bir fırsatı kaybetmiye- yeni buluşlarla Piyasa | hareketlerinin mühverinden dışarı fırlamasma sebep oldular, Muhtekirlere verilen cezalar göz yıldırmadı. İktikâr suça, vurgun- cu cürmü cera bakımından müeyyide- siz kaldı Halbuki yabancı memleket- lerde böyle saçlardan dolayı asılan- lar, ha'ka teşhir edilerek yüzüne tükü” rülenler oluyordu. Ceza. bakımından gevşek davranıl- mast, merhamet, çelkat gösterilmesi, himaye ve iltimasla arkadaşlık veya 437 Devamı Sa. 4, Sü. 1 Gan birinin gazeteye gönderdiği mek tup üzerine sığlık veriyorum. İstanbulda Urunçarşr başında otu-| ran bu zatın saym eşi, epeyce zaman- , hekimlerin Oksiyür dedikleri | kartlardan düşürüyor, düşü rürken de rahatsız oluyormuş. O va" &ittenberi türlü türlü dâç'ardan Eni lanmış. Konu komşu me söyledilerse hepsi yapılmış, fakat sayın bayan bü kurtlardan bösbütün kurtalartamış. Bunlardan büsbütün kurtulmak pek güçtür, Onlara karşı bir çok ilâçlar bulunması, Hâçlardan hiç birinin ke- sin tesiri olmadığını gösterir, Sayım okuyucumuzdan, karpuz çe- kirdeklerinden reçel kaynattırarak sa» yın eşine yeriğmesini çok rica ederim. Fakat bir gün, iki gön yedirmekle kartlar bitmez, Tam on beş gün, gün. de İkişer çorba kaşığı yemelidir. Ka-| sığın biri sabah, bir öleşsm değil, &-| kisi de sabahleyin aç karnına, Bir de, kaytatılacik reçelin, sayın bayana Tüzenme olactie mükdarın iki misli olması lâyemdır. Bir kere, © re- «eli sayın bayan yalmız başına yerse boğazından geçmez. Sonra da o kurtlar iki eşten birine musallat olunca, öte- ki eşe Ge butaşmaları ihtimali böyük tür. müns çıktız — Japonlar Ohau'yu bombalıyorlar! — Beyhude telâşlanma. Bunlar talim uçuşuna çıkmış tayyareler.. p kit geçirmeden vücude giren karş lar. Saat 11 de halkı kın vermiye davet Za elm açın) 4 4 ettiler. Yarım saat içinde hostahanenin Açtık ve dinledik: bwüinde 500 kişi toplanmıştı. Bir ca- maşşrer kadınla tanınmış bir ressam “Telâş etmeyiniz! Ohsu'ya hüzam|kadın yan yana sira bekliyordu. Börüin var, Bücum eden tayyarelerin üzerle- İksik yaralılara kan vermiye koşuyor. rinde Japon imparatorluğunun işareti görülmüştür... Jpon tayyareleri sürü belinde yal diriyorlardı. Bu kargaşalıkta ne ka- dar olomebil, kamyon varsa buslar bep tayyare meydanlara yığıldı. Bu tayyare meydınında düşman tayyare- lerine inecek yer bırakmamak için ya pılmıştı. Dafi topları faaliyete geçti. Ortalık cehenneme dönmüştü. P:ari Hetbour'da küçük oğlu sokakta oyna” makta olan bir amele karısı çocuğu içeri alması için kızını yolladı, Kız çocuğu bir etiyle çocuğu, diğeriyle © nün oyuncak arabasını tuttu. Tam evin #nüne geldikleri zaman üzerlerinden bir tayyare uçtu ve ateş açtı. Araba parça parça oldu. bir daha gelip seraya Böyle yaparken yakalanan bir yeliye çıkıştıları — Bu kadar cabuk gelmek doğra değil! Niye böyle yapıyorsun oğlum! — Ne yapayım, çimdi kardeşim öle dl, Ben boş duramıyor, bir işe yara- mask, bir şey yapmak istiyorum, * * bugün bütün Amerikanin hissiyatını acı bir ders öğrenen Arserika, bagün bütün kuvvetiyle bir şey yapmıya çel. sıyor, Ölen kardeşinin, kerdeşlerinir. intikamını almnk için uğraşıyor. A Bu Akşam İ PEK Sinemasında Senenin ilk büyük süper filmi... Renkli KAN VERGİSİ Başfon nihayete kadar heyecanlı, muazzam ve müthiş sahne, Terle dolu harikulâde film. BAŞ ROLLERDE: RANDOLPH SCOTT i & ENE” 'TLERN EY DİKKAT; Numaralı koltukların erkenden aldırılması rica olu. nur, Teleton: 44289 gg Şöhreti ülkeleri aşan, ihtişamı dillerde dolaşan MEMNU MEYVA BARBARA STANWYCK — HENRY FONDA'nın BÜTÜN KALPLERİ DİLE GETİREN Bütün gönillere heyecan veren son filmleri Bu Akşam LL ÂL E'nin İstanbul halkına hediye ettiği ilk san'at imcisidir, Pek 07 kalan numaralı yerlerin kapatılması. Tek 43595 imleme m e elime kl Türk Çimentosu ve Kireci Anonim Şirketinden Tebliğ Edilmiştir Zeytinburnu fabrikasında gündelik çimento sevkiyat progrs- mında va — i m ahali dukan 14 teşrinievv. tarihine sevk glinü tertiplenmiş olar ulâkadarların, fabrikaya nakil el —— birkiç saniye yaşıyor, Ayaklar hâlâ sarşllıyor, Köpekler sıçrıyorlar ve kanı yalamıya baştiyorlar,, Genç kadm mahzun ve ümitli na- zarlariyle büyülenmiş gibi bir muci- xe zuhur edeceğini sandığı bu can çekişmeyi seyrediyor, Simdi sıra, öksüre öksüre bir kadı- nm çekerek getirdiği bir başka keçi in,,, Holllcott'a: — Artık mabetlerdei usandem! de- dim, ”— Maymunlar mabedi, e "İneke ler mabedi, ni görmelisin, Pukat ha- Der vereyim: İnekler mabedi daha Berbattır, Onu istediğiz kadar takdir #debilizsinie; Ben Bizi kapıya kadar götüren Brahman ber tarafından shbat fışkırtarak bize sülümsüyer, Yüzbaştyat — Tuhaf şey! dedin, Bizimle ko- nüşan intiyar müstesa bütün Brah- manlar ne kadar iyi besleniyorlar, “Devamı var) evvel sirket merkezinden yeniden gün sormaları lüzumu tavsiye Ulm ur. amman. İSTANBUL DEFTERDARLIĞINDAN Muhammen Dosya No, ü GİNSİ bedel Teminat 5i217-1114/$1 Mecidiyeköyünde 4 pafta $ ada 1 Per- 3650 274 sel No, lu 730 metre murabbar arsa 52 Mecidiyeköyünde 4 pafta 2 ada İ2 par. 315320 235 sel No, Iu 1119 metre murabbar arma “ Mecidiyeköyünde 5 pafta 13 ada 8 par. 19869 78 | sel No, hu 1731 metpe murabbar arsa s6 Mecidiyeköyünde $ pafta 42 nda 5 par 4306 o 323 sel No, İs 4306 metre murebbaı arsa Yukarıda yazılı gayrimenkuller 0/9/942 Çarşamba gfinü saat 14 de e | çekirdeği görünecek kadar ince kam ları baldular ve derhal ameliyat Yap | lardı. Bir çokları kan verdikten sonra ye giriyorlardı. ve Kya bahri gün Peari Harbout'da Amerika |rr Beyazıt ik denizcinin öylediği bu sözler | $rraya meraklılar bayılırlardı. tercüman oluyor. Havai adasında çok | tWAr: “Gideceğin Ayntab, yiyeceğin kızı manasına “Duhter mİ. rex” derler, İça vakit geçiririz. Geniş bağda o ka buklu ve dil ile “küt” diye erilince ağzı güzel bir kos ku ile rayihalandıran o bir örümdüğ evvelce İstanbul ile Kartal oranda “Rüz -i- nigâr” dedikleri bir pembe çavuş vardı ki meraklı bağ sahipleri sibah'eyin erken kalkarlar, üzerlerinde aleler titreyen bu yakat salkımlarını ndlleri kütükten koparıp onunla Şinasi'nin meşhur adli manapmesindez Gikdi bir bğm içisden yola bir saşe indr; içiz beldeye yöktenmiş di “rüyd. sizle, Dediği işte bu pembe çavuştar. Üzüm, her beldeye iklimine göre bit hususiyet verir: Meselâ “Kırklareli” hardaliyesi ile tanınmıştı. Ramazanlas ergisinde satilan bu nefiş Ayntab pekmeziyle meşhurdur, A peksmez.., diye mesel bile darbetmişler, Orta Anadoluia yapılan *Akpekmezi* geçen dünya harbinde gıda yoklullün ğunu büyük mikyasta telâfi etmişti, Insanların bu kadar varlıklarına kas cışan bir meyvaya o Atalar sözündü mühim bir mevki verilmesi pek tabil idir: Kötü kişi ile arkadaşlık edineğ “Ürüm örüme (baka baka kararın; derler. Her şeyi ince eleyip sik doküe yana: “Armudun sapı var, üzümün çöpü vat. sözünü pek gürel yakıştırırla, Bizde en çok kullanlan mesel: “Üzüm mü ye de bağını sorma, sözüdür ki "Atiyi” nin “Hamse” sinder Kota Telin İse asim demeli Üzümü ye, bağım sorma dedi, Şeklinde marma geçmiştir. e Sarkta üzüm kütüğüne “rer”; Cem siyd icadı farzolunan garaba da üzüm Bir sene Rumelihisarı bektişi der gâhıma ait bığda üzüm pek bol olur. Canlar babaya bu kadar ürümü ne ya” pacaklarını sorarlar. “Konu komyaya 'dağıtıni” der, Öyle yaparlar; fakat görülmemiş bir bereket eseri olara üzüm yine artar. Baba: “Gelene göçen ne verin!” der. Cunlar babanın emri ni yerine getirirler; İskat tizüm yine bitmez. Tekrar: — Baba Erenler! Derler, Sette, dağıttık, verdik. Yine bitmedi. Ne yü palm? Baba biraz düşünür; — Sikm; suyunu künlere bastermm, Bakalım Allıh ne gönterir? Üzüm hakkında Kambur Nazifin gp wet inse cinaalı bir Hisifesi vardır: Ködri Bey merhum maiyetinde bu lanan Hakk Bey namnda müstalt ve gçeç bir memurun çapkın diye tamıla bir çavuşla arkadaşlığını kos görmez” miş. Bir gün Divan yolunda “Arifin kıraathanesinde” Kambur Nazif, bim tün arkadaşlariyle otururlarken Kadri Bey: — Bu sene yarlık Erenköyünde bir böşk tuttum; hepimizi beklerim; hoşe Asr güzel çavuş var ki dil ile tarif e- demem. Diye tuttuğu köşkü ballandıra ballandıra anlatırken Kambar Nazif Hıkkı Beyin yanında çavaçla kırsat haneden girdiğini görür ve hemen: — Fakat beyefendi; der; hakkıyla çavaş olursa © zaman siz Üzüm üzüm Grsilniir?! ' SPOR TEŞKILATI <4 eşi vr amin ONEVERSİYEDE ykm tarulcak poz kemite seçilmiştir. Ba e Mini Emlâk Müdürlüğünde müteşekkil kor BYTE ayrı ve açik art tırma İle sahlscektır. İsteklilerin hüviyet cüzdanları ve teminat makbuzlariyle birlikte #hele saatinde ma ve fazla izahmt için NEN! Elmâk Müdürlüğüne müracastları, (10020) İstanbul Emniyet Müdürlüğünden Polis süvari hayvanları İçin alinmasi kapalı zarfla eksiltmeye konu- lan 85000 kilo ot İle 85000 İcilo sap saman İhalesi 80, günü ent 15 de Müdüriyetimiz bitasmda kurulu komlayanda . Muhammen fiyat otun Beher kilomı 10 kuruş sap samanın beher ki. losu 7 kuruştur, Muvakkat teminat 978 lira 78 kuruştur. İsteklilerin mektuplarım 30,0947 günü sâst 14 de kadar komisyon Reisliğine verme- leri ve almacık malların evsaf ve gartlerinı görmek için de 3 üncü şube Müdürlüğüne mürascatları, (10023) ner ar, ga temi © OLGUNLUK TM çiğ devet olmunduk imaitemisi; ve —— — -— AĞIK TEŞEKKÜR — uş Redif paşanın oğlu Hall Redifin gelini ve biehmet Zeki Rediflerin karı NERİ. MAN REDİF'İerin cenuzesinde bulu nan akraba ve dostlarımıza gazetenis rin delâletiyle alenen teşeklcürlerinyir zi bildirmeyi bir borç biliriz. Redifler ailesi KAYIP — Tetanbul serrüheerinder e emye —- Mi Taybe Yoleri Seri dan eklerinin hükmi yelrur, ©" EA FUAT ÖZDEMIREL

Bu sayıdan diğer sayfalar: