28 Eylül 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

28 Eylül 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üçlü Paktın Yıldönümünde > Yazan: M. ANTEN ğe paktınım üçüncü yıldönümü v n le, miliver devletle- Tini» mühim şahsiyetleri nutuklar söy. lemişler ve mihver matbuati yaptırla” 1! keşriyatta Bolşevikliğin ve Anglo- Sikson pllitokrasisinin ortadan kaldı- yılması zararei Üzerinde durmuşlar» Alman hariciye nazırı o Ribbentrop verdiği mutuktar Mihver devletlerinin bürük zaferler ve güç tâarraz edilir inevziler zaptetmiş olmalarma rağmen bu mevsilerin muhafazası için çok çer wn mücadelelere intizar edilmesi icap etiğini söylemiştir. Bundan evvel Goebbela, Das Re'eh mecmuasında neşrettiği haftalık mıka- lesinde Almanyanın devami: gayelerini $u suretle hülâsa etmişti: Hudutsuz hürriyet, istikiği, hayat sahası, Alman milleti için zaruri olen hareketlerdir. Bitüm bu sözlerin tek bir manası var dr: Almanyanın kendi hâkimiyeti 465 tmda ve kendi menfaatlerine uygun olarak -asgari- Avrupa kıtasmı yeni sizm esaslarını göre tanajm etmek Bururunda tam bir serbesti, Gcebbele ayni makalesinde harbin avozmal olduğunu, bugün birbirleriy” 13 boğuğan insanların yarın normal ha” yata döneceklerini, Avrupa milletleri" in karplen sonra yine yanyana ya- #iyacaklarını; kin ve öntileem hisleri- hin fena neticeler vereceğini yarmtş- tir, Alman propsganda, mazıcının bu söz'eriyie İngiltereyi Almanların &me rivakilerini kabul ederek uzlaşnıya davet 'eBiği ve Avrupanın içtimai nis sam muhafaza etmek için Alman or- Gusüna royhtaç olduğunu hatırlattığı bissolunmaktadır. Fskat bugün İngiltereyi Chamber- İsin'in değil Cbarehilin idare etziği; erika ile Sovyet Rusyanm İngitte- venin müttefikleri ba'anduğu düşünü iscek olursa İngiitereyi Sovyet Ruaya- Gan ayırmak ve mihver tarafına çek- mek için yapılan o bötün gayretlerin beyhude olduğu anlaşılır, Esâsen Al snyanın Anglo - Sakson ölemini Sovyetlere kurşı tahrik etmek ve ken” 4! barbinin Belşevisme karşı mukad- bir cihat mahiyeti verdirmek için szettiği bütüm cehtler şimdiye ka- dar akim kalmıştır, Diğer. Nutuklar kk mücadelesi olduğunu söyledikten sonra İngilterenin harpten sonra ye- ni hayatı yaratmak için Amerika, Sov vet Rusya ve Çin ile işbirliği yapaca- ğe ilâve etmiştir. Sovyetlerin Vaşington büzük eleişi Liswinot gazetecilere | gönderdiği bir Mesajda: Sovyetlerin dünyanın yeni- den tanaminde ve bütlin memleketler- de şahsi hakların muhafazasında seüt- ilklerle yüzde yüz işbirliği yapacs- İni ve müttefik gazetelerin en mühim yazifelerinin bu meselede Sovyetlerin. fena piyeter besledikleri hakkımda ya: pılan propagandalara karşt mücadele &tmek olduğunu söylemiştir. Sovyet Rusyada tetkikatta bulanan Wilikie gazetecilere yaptığı son beya- #vtnda şunları söylemiştir: “Run mf- etinin sonsuz fedakârlıklarını ve kahramanca savaşların — gözlerimle rördliktem sonra onların yaptıkları berbin ha'ik, millet harbi tabirinin ma» merika Cümhurreisi Mister Röoseveli Birleşik millet. lerin yaşayışını yakından ilgilene diren ve haltâ dünya iktısadı üs zerinde bile müessir olabilecek fiyat tedbirleri almak üzere kong reye kuvvetli bir mesajla müra. cant etmiştir. Beyaz Saray misa. firi millet mümessillerine üdeta bir ültimatom tevdi etmiştir. De- ha ziyade haşin bir eda ile dilek. leri birinci teşeinin ilk gününe kadar kabul ve tasvip edilmezse bu muvafakatini almadan da ha- rekete geçeceğini söylemek lüzü- munu da duymuştur. Bu kadar sert davranmak için ileri sürdü. ğü sebep şudur: “Zaferlere engel (olabilecek bir #elâketi bertarni etmek üzere icap eden bütün tedbirleri alacağım, İk- taşadi İarışıllık yüzünden harp say- vetimin teh? edilmermeşine dikkst- Te itina edeceğim. Mister Rooseveit'i bu kadar öndişe ve düşüren âmil zi* fal mahsulât fiyatlarının yüksel, miş olmasıdır. Durumun bütün anahtarı bu fiyat politikasında- dır. Fiyatlar şimdiki seviyelerin de tutulabilirse vaziyet kurtar. labilir. Yoksa uçuruma, entlasyo. na, boşluğa yuvarlanmak mukade derdir. Serbest Iktısada çok bağlı gö- rünen bu demokratik memlekette harbin yarattığı toptancılık zihni“ yetini güzelce göstermek itibari. İe mesaj bu kısımların: olduğu gibi naklediyorum: fiyatların umumi (kontrolü ancak bu kontrol ber nevi eniilaya şamil İse kabildir, Malşet seviyesini ba günkü halinde | “utabilmek üzere yaptığımız bütün gayretler Ücretle- tin yeniden arttırılması ve salın alma kudretinin çoğalması dolayı- #wle fiyatların o mütemadi tasyiki altında çek mlişkül bir safhadadır. İşçi ve memurların aldıkları gön” delik ve maaşlar 1930 yılında 44 milyat iken 1942 de bu rakam 75 milyara çıkmış, yani “© 80 bir ço- munsara saatler için ilâvelşr yap- maklığımız bu neticeyi doğurmuş” tür. Ayda çoğalış aisbeti bir milyar delardır, Zirai mahsul diya yükselmiye| deve ettikçe hayat seviyesini sabit tutmıya imkân o yoktur, İşçilerin gündelik böremleri yukarıya doğru seyrettikçe biç bir tesbiiten bahis memkün. del Hard şa andaki mahsul fiyatlariyle ücretleri dur- durmak kabil olmasa yine yukarıya doğra çıkıp tazyikine mani olumu ni enerikalyları ii gelirleri 1941 Künumandanberi ayda 16/2 nisbetle ör çoğalmıştır ve böylelikle hasıl olun fazla varidat bu senenin sar #lmabilecek emtia hacminden 20 milyar kadar fazladır. Böyle mah- dut mallar için bu kadar fazla talep olması bütün (iyat mekanizması alt üst edecek mahiyettedir, 1042 Mayısında fiyatlar İçin bir tavan tesbit etmiştik, Keomtrol edilmekte yeya © edilmemekte bulman fiyatları bu tavanı delmiştir, Kirafımda bir koku ver, 'bulandıreci, iğrenç kokuyu mukaddes şehrin ölüm kokusunu ben Dek güzel taniyorum, # iki mabedin arasindaki bir yarık- tan hasıl alan dar bir sakaktan dö- nüyorum, Bir ihsiyat eseri olarak bu dehlizleri sa> bit ediyorum, Fakat buna rağmen kendim! kaybelmiş sayarak eğleni- Fakat görip 987; kendimi eanki yel nm değilmişim sanıyorum: Arkamda ki gölger o kadar uzun ki, mehtap” in budanalarmış sokağın boyuncu u- sanıyor, Sigara içmek istiyorum; kibritleri- mi unutmuşum, Bir gecici, sigara içen bir geçlel arıyorum ve birdenbi- Te kalbim buz gibi donmuş; olduğum yerde kalıyorum; Artik sokaklarda kimseler yok! Sant kaç? Bilerikli #aatime beki yorum, İyi göremiyorum, On mu” 'On bir mi? Ne alursa olsun avdet 28- meni olacak, eyorum ki, evvelâ sağdaki #n sapacağım, Sonra bir duva: kafalı bir İlâh'ı uzandığı soldaki kağa döneceğim, Sokağı buldum, #e- kat dar geçidin köse başindn. İlâk yor, yalıt © aradığım İlâh yok, Karşımda düran mabut bir nevi kafetg kapanmış, yırtıeı bir çehre, iie | Pena hesap etmişim, Yine hareket et- tiğim noktaya dönsem nerede oldu- Bumu bileceğim, fakat şimdi sağda , | davasını halletmenin kabi mecbar olmamız ve bu işçilere de), Geri dönüyorum, Pek gürel hatır- (3 Yarayan İPr. ŞÜKRÜ BABANİ ları bir yil içinde 96 1 nisbetinde bir yükselme kaydetmiş alacaktır e bunun illeti de bilhassa konerol dışında kalmış olan gıda maddele- rindeki tereifüdür. Zirai mahsul fi- yarları 1939. tarihindenberi 95 8$ muştur, Bunları mir sek her türlü igrik» zar tilerine veda etmelz lâzımdır, O man enilâsyondan kaçınmak im. Kânumız olamıyacak ve bir felâkeis sürükleneceğiz. Binaenaleyh; A — Fiyatlar, B — Ücretler, C — Maaşlar, D — Kârlar, Tesbit es'imelidir. Bu ietek'erin min de nih yet Birineltesrine k kongrece kabül edilmesi yarı Kongre gafil duracak oluran ben #ihsen mesuliyetleri özerime alarak harekete geçeteğim, Zirai mahsul fiyatı tskeir © edilebilirse ücretler de tesbiz edilebilir. Kaan teyiilât kanunu © Reisicümhara bü bapta serbest hareket hakkını vermekle dir. Fakat demokrasiye olan merbu' Üyetim bir defa da size mürmenat etmeyi bana emretti, Maamalih devlet reisinin harp halindeki me- süliyetleri gayet ağırdır. *x 6G örülüyor ki parça a tedbirlerle harp ük ola, madığı anlaşılmıştır. Köylüyü himaye edeyim derken işçi, me- mur ve şehirlinin hayat seviye- sini pahalılaştırmak ve bunun netleesinde de onlara fazla alma kudretleri temin eylemek Hüzim LOKMAN leyizimiz Bay T. G.'nin, züğürüükten yanı tasası olamıyacağından, kaşmına yi gidermek için çeteleri gazeteden s0. ruyor... Kaşı erine, vaktiyle, bu | sada haylıca yazılar yazmıştım. Fakat | heniz orta okulda bulunan bir gençi oluyucumun, © zaman gözete okuya - cak yaşta bülunmamanı pek tabiidir. Kaşmma üzerine eskiden yazdılda- tmın hepsini tekrar etmek pak usün düser, o zaman onlari okumuş olan ekayucularımın canını sıkar, Bu genç okuyucamun hatırı ma bahsini İrsaca yaracağım. Kaşınmak tür'ü türlü sebeplerden g# lir, eman kökünden geçiri'mesi çareler ri de nereden geldiğine göre değişi Kaşınmanım neden ileri gelidiğini in mik da bekim işidir, Bununla beraber kaşınmarım sebebi ne olursa olsun, il“ kin yemeklere dikkat etmek iyi olur, Bshark, biberli ve çokça yağlı yemek lerden çekinmeli, çar ve kahve İçme. meli,,, Yumurta, çikolüta çok defa ka. gınmayı arti Her gün, bütün vö- cuğe ılık su dökünmek de iyidir, Kaştnmak vücndün her Yazan! FRANÇİS DE CROİSSET ma, galda ma bilmiyorum, , Ne yap» mal? Üzüyarım,* Uzakta eb Çömelmiş bir dis lenel, Beyaz duvarm Üstünde bayar bir leke teşkil ediyor. Uyuyor, Ona elimi şürmiye cesmret - edemii Kimbilir betici bir "azla, dir, Öksürü- yorum, sonra elimdeki bastonla biraz dürtüyorum, Başını kaldiriyor.... Ne müstekreh bir surat! Nazarları yok Gözleri birer çukurdan fba - rel, acaba kör mü? Hayır kör deği, Bona bakıyor ve doğruluyor. Şimdi Unu uyandırdığıma (esef ; ediyorum. gidecek yolu yor? Ömrümde bu kadar bir öliye ten. ryen kimsa görmedim. Elmack ke- mikleri çekik, çökük yanakları da o kadar çukurlaşmış kl... Hele göeleri, hele gözleri... Hizli hızlı yürüyorum, Artik ere kamda değil; Caket nereye gittiğimi bilmiyarum, Bir kadın geçti, yanma gidemedim. Arma — gitmeldiğim de liztm, Ona KAŞINMAYA KARŞI İLÂÇ. Züküirt olup düşünmekten, uyuz © TAN Mister Roosevel?'in Fiyat Politikası Amerika Cümhurreisi, Prensiplere, Nazariyelere Bağlanmaksızın Demokratik Amerikayı Enfilâsyon Ve Sefalet Uçurumundan Kurtarmak Azmindedir şelir. Bunu temin ise para bol luğuna hattâ enflesyona kadar gidebilir. İşle Mister Roosevelt böyle bir fasit dairenin çenberi. ne girmemeğe çalışmaktadır. Yalniz şe noktaya işaret iyi o lur ki Amerikada ziraat san'alin ban mecliste kuvvetli bir &kseri- yeti, nüfuzlu mümessilleri var- dır, Onlar büyük kârlardan kos) lay kolay vaz geçmek istemezler, Binaenaleyh kongrenin taallül göstermesi ihtimali vardır, Esa sen bunu düşünen birisini, meclis kabul ve tasdik etmese de şah. san bu işi vade sonunda yapaça- gin: açıkça ilâve etmektedir. Ame ma bu hareket ve şiddet ile reis birçok müntöbiplerini hem de nü: fuzlu dostlarını kıracaktır. Fa- kat herp zamanı fazla hatır ve gönüle bakmağa müsait değildir. Roosevelt, prensiplere mazariye, lere bağlanmaksızım demokratik Amerikayı erflasyon ve sefalet uçurumundan demir bir ©i ile kurtarmak azmindedir. Trakyada Köy Kalkınması Elime, (TAN) — Trakya Umuml Müfettişliği köy kalkınması yolunda» ki mesainin daha programl! şekilde devami ve deha esaslı şekilde in» kişallnı temin o maksadiyle köy ve köyeidir. işlerine — ehemmiyeti. ele koymuştar, Bu arada ikinci beş yillik bir köy kalkınma programmm esase ları tesbit edilmiştir. Bu programm bunlmast ie birlikle Trakya köyler ride &n iyi ve bugünkü gartlara uy- çun bir şekilde istihsal ve diğer müşe terek köy işlerimizin verlinli hir has le geiriimesine çalışılmealtı ği kei bem de şiddetli olursa, o vakit sıcak su banyosuna girmek zaruri olur, Ban ye sayamun içine 250 gram mişasla koy mak İyi gelir... Evde şu ile doldurulup İçine girilecek hany hulanmazsa, kö. yınma pek şiddetlendiği zamanlarda, bir Bitre suya yirmi tane papatya çiçe & tir kök de hatmi koyup kaynattık. ten sonra onun suyunu, büyücek yamuk parçasiple bütün vücude - bas tırınadan - sütmek fayda verir. Sulu sirke de fena değildir. Kolonya sayıma bol bulursanız onu bütün vücude sür. week pek iyi, hem de güzel kokulr, bir deva olar,., Kaşınma vücuğün yalnız bir yerin. 8s olaran omı geçirmek dahı güç o lar. Bununla beraber, biraz önce, ben yo için yazdığım ilâçlara pamuk But rak kaşman yere sik sk sürmek, çok, fayda verir.. Bu kadarla kaşın mak geçmezse, cilt mütehassıs hekim bulunan bir yere kadar giderek, kaşm manın gebebin! teşhis ve ona göre te davi ettirmek lüzender.. Burada yazdığım şeylere kocakarı ilâçları diyeceğiniz! ben de biliyorum, Fakat size burada Wlâç reçetesi yaza mam, Yazacak olsam bile o reçeteleri yapacak eczacı bulamazsınız. Tefrika No. 93 doğru bir adım afiım; korktu; bir so- kağa saptı ve kaybeldu. Fakat bu müddet zarfinda olduğum yerde farla duruşum si, patlamış gözlü dilenci bana yetişti, Ne isliyaz? Bir FpYe yendim; aldı; Defolup gidecek mi? ” kamda olduğumu hissediyorum, Boyu uzun, biraz Kambures ve bir “değneğe dayanıyor. Bütün gece böyle serseri serseri dolaşacak miyım? Tü uzakta pariiyen nedir? Bir gk me? Evet; bir İsik gördüğüme e- minim; süratle yürüyorum, Bir sokük- tan çıkıyorum, diğer bir sokaktan İ- Biyorum, Purnuma bir irin kokusu geliyor, Uzaktan gördüğüm bu vik ölü ya- ürüne boğuyor, Otelden iki fersah uzaktayım, Acaba bu ateş yakan, yahot kül topltyan meyyiteiler ingilizce snlıyor. lar mu? İşlerinden biri bana bakiyor: Sırrını Keşf ç ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR 3 A 13,5 Ayda Bedavadan 4000 Lira Kazanmanın edenler Sanatın Değeri ,Ve İki Mektup Yazan: ULUNAY ofn sanatkârların değerleri ölünr lerinden sonra tekdir ediliyor, Gürel sanatların her şubesinde bütü * denecek derecede büyük şahsiyetlere Vergisi, Zarar İhtimali, Masrafı; Kaygusu, Tasası Olmıyan Mucitlere Parmak Isırtan Kazançlı Bir Keşif! yaya satılmakta olan bir maden isti” sal etiiğini biliyor musunuz? Evet, tonu beş obin Uraya salan kiymetli bir maden, Âdeta altın ma deni Mani eski, taş başması Ebu Ali Si- na hikâyeleri vardı, bu hiküyelerde simya denilen bir ilimden bahsedilir ve bu ilme vâkıf olanların altın yapa” bildikleri anlatılırdı ya, işte onun. gbi bir şey. İki açık gör, besbedavıdan tonu beş bin liraya satılan bir maden istihsa! etmenin yolumu bulmuşlar! Habire çalışıp duruyor ve salıp pars” cikları keselerine dolduruyorlar. İzabehanenin ne kirası var, Ne ver- gisi var, ve mıhrukat masrafı vat, Be elektrik sarfiyatı var, ne amelesi var, 'ne kazanı, ne teçisatı, ne damı dun ne kuydı kuydu, me de esamesi Hiç mi ama hiç bir şeyi yek, Bir açık baya lzabebanesi burası, İki patron, hem patronluk ediyor, hem amelelik yapıyorlar, İzabe için ilam gelen kaloriyi civardan bedavaya elde ediyorlar, iribe ettikleri maden cevherini de yine bedavadan topluyof- lar, Ve günde en çok bir siatlik bir pueralden sonra en azdan onar, on be gerilira paylaşsrak yan gelip keyifle rine bakıyorlar, Kirları açık olsun, tattukları işte enin de gözü olmadığıma emitim Çeviren: larına kimsenin göz koy” muyacağını temin edemem. Öyle Ya. vergisiz, masralsiz, kontrolsüz bir ilde edilen mölaım da işci, hem de kapışa “kapışı alışımı olduktan so0ra böyle kazanca kim çöz koymaz? fettim. Yolum Edirnekapıya düş müştü. Kale bedenler! Üzerinden yürü yup gider ve Okmeydanındın. kopup gelen serin rüzgüra göğüs verip vr kavrım Halici zevkle seyrederken gö- sim çöpçüleri doldurmakta oldukları Bizans hendeklerine Hişti, İntanbal İmparotorlarmın, Fatihin ordusu geçemesin diye kazdirıp suyla doldurdukları bu hendekler dört yüz bu kdar sene olduğu gibi kaldıktan sonra şimdi de belediye tarafından göple dolduruluyor. İyi mi yapılıyor fena me otasinı bilmem, Fakat b deklerden yarısından çağu doldurule muş, sokakla bir edilmiş, te bu doldurulan hendeklerden bi yisindeki çöp yığınları üzerinde #ele 'bureları gibi yükselmiş bir paplı yi dıntıya rastladım. Yığıntı o kadar yük sekti ii ben daha yüksek bir yerde olmama reğmen O yığıntının eteile- Tini ve öbür tarafımı göremedim. Yal- gı yığıntenm tepesini sisleyen hafi, iakat koya bir dümun gördüm, Me- takla o tarsin doğru indim. Genişçe bir kaviş çevirdikten sonra yığıntının. öbür tarafına ulaştım ve gördüm & iki adam yanmış bir teprek Üzerine eğ'imişler, ellerindeki çöpe benzer in” esrik demirlerle küller içersinde bir şeyler aragtırıyorlardı. .— Kolay gele, dedim, ne arıyor- sunuz, bir şey mi düşürdünüz? ULUNAY Ona para veriyorum ve otelin adm heceliyorum; hiçbir şey anlamıyor, Yeniden uzaklaşıyorum. Ağır bir kırıklığı benziyen büyük bir yorgunluk yürümemi ağirleşterm yer, Ve & m birinin mutlaka bulacağım. Dün şehirde ka- Feşkhıklar olmuş: sokaklarda mutlaka kol gezen askerler vardır, sında zikzak giderek damarlara bön- »iyen bir sirtemle birbirlerine dola- nıyorlar, Bir santtenberi büyülenmiz gibi ayni dairenin içinde dönüyorum Ve hangi istikamete doğru gitsem ö- kendilerin: yer, Uyumakl Üşüyorum, Hattâ 'ne olursa olsun orada, başım altina paltamu koyan dirnekapıdak; kar Taha tohaf yü E Je bedenleri ü YAZAN : güme baktılar, pa zerinde bir maden $ veli çekinir gibi sabehanesi | bulundu ESLERİ idular, sonra bir Gunu ve bu izabeha Sal K birlerinin yüzüne ba- menin tonu beş bin Vi ki — Adasssnmm sende, , Der gibi o- müz şilkerek cevap verdileri — Ayar ararız beyim, ayar. — Ne ararsınız, ânlıyamadım, ayar mı? — He ya. Ayâr erefız. — Ne demek ayar, Dirhem, gram, filin muz düşürdünüz, Güldüler: — Yok beyim, ayar, Haniya tene- keçiler kullanırlar, kalayla karıştırıl” maş ayâr yok ma? Ondan İşte! Ben yine anlamamıştım ama bere" ket versin öbürü ayarın tercümesini yapt: — Leyim beyim, leyim.. Hani kan çığın geçerken bığırmaziar mı yafu- diler tenekeci!., Leyimci!,, Diye,, İşte onların kullandıkları Teyimleri ararız barada? — Ne münasebetle burada lehim artyorsumuz?, Bu kadar fazla soru sonl canlarını #iemiş olacak ki beni cevapsız birak” ular, yine işlerine koyuldular. Fakat bem de onları söyletmiye Karar ver- En, başlarma durup seyirlerine dal- dr. > ** His or: değilerd, inlerine be kıyorlardı, Bir hayli durduktan çıkarıp yaktım, Bir 'mdeki pakete takılıp canları çelemişti, sonra bir nda gör! ar » İrigara urattıktan sonra yine İâfın ya- zasını açtım, — Ne biliyorsunuz bursda Jehtra ot duğunu? Parla ısrar etmediler, anlattılar: — Biz, dediler, gördüğün gibi iki fakir çingeneyiz "Sokak aralarında ee e. pöskü, delik deşik. paslı, işe yata” maz teneke parçaları toplar, getirir buruya yığarız, EIS okka, yür okka teneke toplarız her gün. Sonra onları gelir burada yakarış, Tepekeler kugr inci üzerindeki lehimler erir, topra- ğın üzerine akar, Tenekeleri kaldırır, işte gördüğün gibi buraya yığar, altın- dn kalan Külleri savurur, akan İshim damlacıkların: süpürge fle toplar, yi” kar, erilir, külçe haline koyar, r, satarız, — Para eder mi bari bulduğunuz lehim? — Elmer mi beyim? Lehim ba, Ki losu baş liraya kam gibi müşlerisi var, — Ne kader 'ehim toplarsınız gün- de... Şöyle yarım kilo filân çıkar mi? Yine güldüler: — Yarım kilo lebimle geçinir mi iki kişi beyisn, Bende var 8 opar, ti de karı, tövbe estağfurullah, iki de barı dedim, bir karı, bir de onun arkndaşı, Var onlarin anası, dişsiz bir karı da: ha, te bunun da 4 çucagi var, bir iki de kıranı, Doyar mı yarım kile Je himle bu kadar can? — Daha mı çek çıkıyor? — Çıkar elbet, Ama belli olman, gününe göre,. Dört kilodan tut da, © kiloya, sekiz kiloya kıdar lehim Ee 477 Devamı Sa, 4, Sü. 1 rum, Fakat toprağım pisliği ve arka- ma takılan dilenci beni bundan me- ediyor, Şimdi artık yolumu bulmaktan vaz geçtim, Bütün gayem arkama takılan dilenciden kurtulmak, Fakat bunun imkânı yok, Datma arkamdan geliyor, Bazan yollarm 1s- #kametine göre onun #eesiz, husumet Yi gölgesi önüme geçiyor, Şimdi bu gölgenin içinde onun sabırlı sartma, kafaştna basarak yürüyorum, Pu'mevhum kara hayalet, sokakla- | x rı benden ©vvel İrmaniyor, sarki beni bir kâbus çıkmazı içinde kay» betmek istiyormuş gibi, bana rehbar- lik ediyor, Ayaklarım eğnyer, (o şakaklarım sonkluyor, Nehrink üflü nefes imiyasma koku- siyle ağırlaşan bir sis tabakası gibi yükseliyor ve buharı vücudumdan ge- eiyor. Buz gibi olduğum halde terler döküyorum, Mutlaka ateşim olmal, Dişlerim korkudan deği, ateşten ta Bu, ilâh resimleriyle dolu olan du- varlarn üzerindeki cehenenmi hayatı uyandıran da şeküsiz ay değil, yine Onu Korku mu? Neden ve kimden kor- |“ kimse tesadüf olunur. Bunlar bir yandan masşetle mücade etmişler, bir yandan da mvazzam ve muhalled çrerler mey- dana getirmişlerdir, Hattâ bu bekim- e yı kamçılayan üni” ihtiyaçı, ol 3 duğunu da'r de bir Moliere (Molyer) dalma para gi- kıntımı çekermiş, Balzac (Balzak) bü- yük bir sararete katlanarak hastahane ve haplehanede geçti, Başlı başına resimde bir tarr icat eden Marşi'yalı Montiçelii, kaldırıma ların kenarına dizerek teşhir eyleğiği tablolarından birini yirmi franga sat mıya muvaffak olduğu gün kendisini bahtiyar sayarmış, buzün tablolarının büyük kıymeti vardır, Son gelen Avrupa mecmmalarındanı birinde Fransanın Oçok tanınmış iki rensamma ait bir fikra okudum; mec- mua Claude Monet (Klod Mone) ile, Camille Pismro o (Kamil Pisaro) ya âit iki mektep meşrediyor; sanat için pek kıymetli birer vesika olan bu iki mektabun birisi Pismaro tarsfndan at- kadışı Monet'ye yazılıyor. Aynen ko” yayorumi “Nihayet bir kaç para edinebildim. Pakat o kadar az ki bununla ancak Eragny'de birkaç gün geçinebileceğim. Zararetin son haddine geldim... Akim başımda değil... İkinci mektup Monet'den ilk eser” lerini satın alan Mösyö Chugust (Şö- Ge) ye hilaben yazılmıştır “On parssrr bir zavallı için efeden birsz müsamahakâr olmanızı rica ets tğimden dolayı çok mahcubam; fakat ne yapayım? Nereye baş vuracağımı bilmiyorum, Değerelz olduğunu bildi- ğlm bir kaç eserimi lütfen ve markam meten salın almanızı istirham ediyo- rum. Hangilerini beğenirseniz size ef Ni ranga, kırk frsuga, velhasıl me fis yata isterseniz bırakmıya hazırım; sün ra artık beklemiye takatım kalmada Son samanlarda Monet'ye alt on ia” ne table “Üç milyon yüz kırk öç bm üç yüz, franga satılmiş ve yalnız Va range'n 'it bir tek manzara mesatta #lte yüz on fki bin fringa çıkmıştır. Earuretten (aklı başvağı olmadığını söyliyen Pissaro'mun “En riyuy'de ormanlık, adi: bir eseri de altı yüz on bin franga satılmıştır, Bizde hlanol namında | Avrupanm Isiredivariğs'ü kadar meşhar bir saz yapıcısı vardı, Çarş'kapısmdaki dük“ klinlerında çalışan ba iki kardeşlerin yaptıkları ytlar bugün antika yerime geçmiştir. ktiyle İtalya müzelerinden birine dr kazayı uğrayan Paganini'nin kes manı evveliri halinden daha mükem- mel bir enrette tamir etmiye muvafe Hak elen bu Iki kardeş sanatlarının Om tara getirmeni lâztm gelen değerini kazanamadılar, Bugün içlerinde “Max poliden inşa olunmuştur., etiketi balı nen wflar bütün garkta ağırlığınca ala &m ediyor. Acaba Msnoller me oldu? Kimbilir? hi Belki bütün sarafkârler gibi onla da açından ölmüşlerdir. Eğer sağ kala salardı, ekseninden sonra gelen ser- vetin İçine Biyekiı bir sarette “yaf borusu çeken Kazavker'in bikiyesi bit Asha tekrar edilmiş olacaktı Trakya Panayırları Faydalı Oluyor Fdirne, (TAN) — 'Trsleyamın seye hur panayırarından bir Mis mçrirmıii önümüzdeki hazırlıklar yapılmaktadır. i Her yıl büyük bir alâka tepliyam Pehlivanköy panayırı yarın açılacak tir, Kırklareli panayırı da bu sym 33 inci Sah günü açılacaktır. 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: