27 Haziran 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4

27 Haziran 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ratle inkişaf etmekt ve bu te liyan idarecileri, faaliyeto susa İWel geçerek faydalı lâzimgelen zemini hazırla orlar. iyiz. Neticelere varacak hlüğü değiştireme: iriz: Muayyen ıı;urıuınknmdı gel |kale Belediyesinin yeni reis : Ve evvelce şehir plânına Jolarak yapılmış olan evler türk heykeli etrafı Maklıklarla çevrilmiş projekti nulmak BiR FAK Herhalde mesleğinde de çalışma- a bilen bir adam, ki böyle genç gyaşında mühim mevki sahibi ol- İmuş. Fakat ayni zamanda da ge- (yet güzel dans ediyor. Dün dans Dederken gazinoda bütün kadınla- Ürzin ağzının suyu akmıştı. — Siz de birak mübelağa edi- dün kadınların ağzının suyu ak - | Burada Semahat de söze ka- Herkes İçin r uhakkak Lâzım? Yazan: Melih AÇBA Milletimizin her ferdinin gahai âr edılnız bir ha- Ha k için ellerinden gelen hergeyi Fakat bu kâfi değildir. Her bi-| , âzin ayrı ayrı onların işini ko- Herşeyden evvel — kaydetmek *ANA nocmal vaziyetlerde üm ki, bir ferdin - (Entelec- bire gelmez. Kendi gözün tuel) olsun, bedeni olsun - vere-/ kaçacak ufak işaretleri doktor gö- kasabadır. (Randıman), sıhhatinin/zü görür. Zamanında önü alınan | nisbetinde çoğalabi-. hastalığın adı hastalık olmaktan | h Bir iki istiana, umumi kaldeyi çıkar. Harabiyete dücar kalırıyan jher şeyde olduğu gibi orun münasını şöyle tefsir Çanakkalede imar har Çanakkale (Hususi) — Çanak!' yenli encümenleri ıbıuıınııı'p[ Büu cümleden olmak üzere bü tün kaldırımlar betonla yapıl - Ş mış ve Cümhuriyet meydanın- da çirkin bir manzara arzaden| Ü diye tarafından istimlâk edile - ek yıktırılmakta ve Cümhuri-| alanı genişletilmektedir. Cümhuriyet alanındaki Ata -| KIZIN HİKÂAYES? Edebi Tefrika No. 56 Vecihi beyin aasılita Vecihinin mazisi * Balık tutmak, kırlarda gezmek, #kküllerin sınıfına göre işden an- Sak havada ritmik danslar yap- - mak ta spordur. Spor yapmanın İlniş, çizilen yollardan bir an ev- en tabil şekli arzuya göre bir neticelere var- İlnayı giddetle arzulıyan genç, ih- Biyar, Kadın, erkek ve çocukları-| |sesit seçmektir. Yalnız yapılan spor her ne olursa olsun belki toşkil eden sıhhi kaidelere riayet <imek en başta gelir. Hepimizin emniyet ettiği bir loktorumuz - olmalıdır. Onunla, “İyücudümüzü muayene - ettirmek ; )lâzım olmadığı zamanlar bile, gö- rüşmekte devam etmeliyiz. Bunun en büyük faydası biz farkına var- göz- in- birden- üzden uzviyet genç ve sağlım kalır. Spo- run ilk adımını e«doktora İa temas teşkil eder. Sporda esaa gaye yaşadığımız müddetçe bütün vazifelerimizi, |çok ağır da olsa, gülerek ifa ede- bilecek derece benliğimizi kavi kılmaktır. Harekâtında emniyet va isabet alan bir kimsenin tabü bir nelice olarak maneviyatı kolaylıkla sar- |slmaz. Hayat onun için karanlık |bilmecelerle dolu bir istikbal ol maktan ziyade muhtelif, değişik vaziyetler arzeden bir mücadele, bir maç olur. Çarpışmasını bilmek enmek- le elde edilir. Bilhassa: <Canım, artık bizden geçti. mütalensı her yaş için yanlıştı. Her dev- renin kendine mahsus — epor - ları vardır. Kederli çehreleri, me- Tânkolik ruhları bir yana atmak için sporu kullanmalıyız. Heves- le, merakla tatbik edeceğimiz ©- i-|yunlar, eğlenceli adale yorgun- vereceği pürsihhat, neş. eli ve canlı simalarımız bizden &| ahati “siyefba, parlüklümdü Ka ol harircri serin mlüdecidir. — Binek için vücede o masakden | Tazım Arzu ve hevesimize göre hepi- goktan milli isammanmıremmame | len birinci mesire yeri olmuştur| Son günlerde evlenme muame-| lelerinin arttığı da gözden kaç-i — mamaktadır. Cireüilciie Dikilide zelzeleler oldu İzmir, 28 (A. A.) — Dikilide dün yeniden zelzeleler olmuş - tur. Bu zelzelelerin ilki 4,25 te, bile anlıyamadım, âdeta havada yasuyor gibi idim. Tabii gazinonun ken imrenmişlerdir. Münakaşış daha Şu halda spor muhakkak boks yapmak, fotbol oynamak, pist jözerinde koşmak, uzun mesafe- iz, başın-|ler yüzmek, güreşmek değildir. ulak görünen fakat daima esas, ketleri: n istimlâk suretile almış oljtir. Vekilimiz saat 14,15 te Af- duğu İngiliz bahçesi de halkajyona mütevsecihen hareket et- imaç alk bahçesi olarak bırakılmış|miş, birçok kimseler tarafından, Birdenbire canlan -|"€ Pu bahçe —Çanakkalelilerin|uğurlanmıştır. Hatay kız Hisesi ıorıîıl; MLE Tasvir i"Efkâ Akşehir Güzelleşiyor İmar Faaliyeti Arttı Yeni Yapılan Cumhuriyet Meydanı Akşehir (Hususi) — Memle - ketin her tarafında olduğu gibi kud. Teti benliğimizde hissetmekle be- Madan yorulan âsabımızın barici| Akşehirde de hummalı bir i- B ei KO a kileek |mar faaliyeti devam etmekte - |dir. Akşehir 62 bin nüfuslu bağ İlik, bahçelik orta Anadolu. ka- zaları içinde, göze çarpan bir, İlkbahardanberi başlıyan Be- ta; sokaklar parke taşlarile dö- şenerek geniş caddeler meyda- na getirilmektedir. Kayserililerin şikâyetleri Kayseri (Hususi) — Her yaz olduğu gibi bu yaz da müthiş gıcakların başlamasile halk bağ lara ve sayfiyelere akına baş-i lamıstır. Bu göçler uzak yerle- re #tomobillerle olduğu için, ge çen seneye nazaran bu sene ay- |hk abane fiyatlarında 9040 bir İfazlalık görülmüştür. Halk, bu fazlahğı benzin Hi - |yatlarının yükselmesi ve Av - rupadaki umumi vaziyetten İ- ler, Bağcılar hemen hemen yarı-| ya yaklaşan bu fiyat fazlalığı- nn kontrolünü — Belediyeden bekliyorlar, - Münakalât Vekili Çay nahiyesini gezdi Çay (Hususi) — 24 haziran 940 günü Münakalât Vekili Bay (Ali Cetinkaya Afyondan hususi trenile güzel ve zümrüt Cay na İhiyemizi ssat 12 de şereflendir- diler. Vekil Cay'ın meshur Çağla- yan parkına götürülmüs, orada şerefine öğle ziyafeti verilmiş- kapanırken Hatay (Hususi) — Bir dostum beni Kız Ligesi birinci kısım ÖZ- tetmenleri tarafından tertip e- dilen gergiye götürdü. Sergi leri geldiğini zannetmektedir. -| | Belediye Reisi Afyon eadde- sinde mükemmel bir bahçe vü- cude getirmiştir. Bircok batak-i lıkları ağaç dikmek suretile ku, /rutmağa muvaffak olmuş ve memleketi iki park ve bütün; İsıhhi sartları ihtiva eden ikil (yeraltı helâsı yaptırmıştır. | Akşehir gün gectikçe güzel- leşen bir memleket olmakla be lediye fanliyeti gittikçe artmak. raber; tiftik, hububat ve sfyon! İyetiştirmesi bakımından da ik- İlıud hada da inkişaf etmek- tedi AKEERA A — — Bursada bir ço- ban yaralandı Bursa, (Hususi) — Bursanıni Tuzaklı köyünde sığır çobanlı-| Zi yapan Ali ormanda kaybet- tiği hayvanlarını ararken, ayni köyden Bekir ormanda bıçkıcı- lık etmekte olan — adamlarına| yemek götürürken sık ağaçlar arasındaki calıların hısirlisin - dan vahşi bir hayvan geliyor zannederek ürkmüş ve elindeki Yunan Grasile ateş etmiş, ço- ban Ali ağır yaralanmıştır. Gönüllü Hasta bakı- cılık ve kursları İsparta' (Hususi) — Gönüllü | den cok fazla münevver bayan kaydedilmiştir. Bundan başka pasif korunma komisyonu iİda - resinde — bir yardımcı — itfaiye kursu açılarak ameli ve nazari |mahiyettek! çalışmalarına baş- lamıştır. Kurs 15 gün devam e- decektir. Adanada Resmi dai- relerde yaz mesni santi Adana (Hususi) — Sıcakların son derece artmış bulunması İdolayasile hükümet dairclerin - e mesainin saat 7-den 14 € ka- îd—ohıkuıwehnhın7* at olarak tatbik edilmesine bas- Tanılmıstır. Karza ile ölüm İzmir, (Tasviri Efkâr) — Seh rimize bağlı Menemen kazası-| nn Çıtlak köyünde çok feci bir kaza olmustur. Fırmcı kövün- çok güzeldi. Her masanın başına mütebes dikleri, ince ve süslü eşvaları Hatayın kültürlü ve karakterli! Tın ismini bildiriyor. tabilirdi? Nasıl doktor gibi vazi- feşinas, vicdanlı ve insaniyetli bir. İadamın, böyle menlaatinden baş- ka birşey düşünmiyen bir adarıla kıyas edilemayeceğini söyliyebilir- di? Esasen böyle birşey söylese de ne faydasi olabilirdi? Ne Nadide Hanıma, ne de kızına fikirlerini tangoyu o kadar güzel çevirdi, ki|nebdil ettirmiye imkân var mıy- 'Byn kendimin nerede olduğumu |di? v.. O günden sonra Behire artık tün kadınları ben dana eder- İSuadiyeye her gidişinde Vecibiye Fakat genç kızın |t rastgeliyordu. bir müddet İyanında daima çocuklar da bara. İböyle devam etti. Behire zaten|ber olduğu ve Vecihiyi gördükçe bir kulakla dinlemekteydi. Yal - tiz Vecihinin, Doktor Hasan Fu- adin fevkinde bir insan addedil. Byorsunuz, valide hanım. İyi dans bu kabil münakaşalara alışık ol- ondan mümkün mertebe uzakta Bediyor, anladık, fakat neden bü-|duğu için bu sözleri de lâkayıt| bulunmuya gayret ettiği için genç adam her vakit sokulmuya muvaf- fak olatmyordu. Bazan yanların- dan geçerken selâm veriyor, ba- mesine çok canı #sıkılmıştı. Fakât |zan yaklaşıp ayak üstü birkaç ke- . sen danstan filân pek |söze nasıl karışabilirdi? Karışıp|lime konuşuyor, fakat Behirenin i, kendisine| daima ciddi ve soğuk duruşu da- Hans ettiğini bana sor, Hele son karşı yaplığı bayağılığı nasıl anla- |ha ziyade görüşmesine ve samimi- den Cıtlak köyüne dayısı Meh- met Kerimin evine misalir te- len Halil oğlu 12 yaşında Süley- ,sim bir tavırla meydana getir - » an dayısına ait tabancavı kur calarken ateş almış, çıkan Mer- demir par -Jolmuş ve 15 saniye sürmüştür. ziyaretçilere gösterip izah eden. mi Mehmet Kerimin oğlu * va- iş ve dört Diğerleri 445 te 10 saniye, 4, tarafı huıuıh yapılarak büyük'da 5 saniye, 5,15 te yine 5 sa- Türk kızları her eserin üzerin€ tından girerek derhal ölümüne lör, elektrik lâıı:'ları h,nloze sürmüştür. Yeni hasar |konmuş olan numaralı etiketler sebebiyet vermişlir. Sillıy;aln. süretile orası bir park yoktur. Zelzeleler orta şiddette i vücude getir kızla- Vak'adan kendi köyüne rine suçlu yakalanarak tahkika İ a | eseri vücude getiren genç sonra kendi yakalanarı sında Hüseyinin sağ memesi al- kaçmışsa da yakalanmıştır. a) ; ; istemiyoruz Konyadan yazılıyor: Eskiden bir şeyin ucuz- luğuna suyu misal gösterir ler, (Sudan ucuz) derler; paranın bolluğuna da kum gösterilir, (Cayda kum, on- da para) derlermiş. Ehem miyet verilmiyen veya işe gelmiyen sözler için de (Sudan cevap) lar verilir- miş. Fakat bu su meselesi ne sudan ucuz, ne de su- dan cevaba mütehammil - dir, İstanbul — garetolerinde suya ait muhtelif bahis ve şikâyetlere tesadüf ediyo- ruz. Fakat muztarip insan Tarın su derdine temas dildiğini hiç Maden suları... Maden suyunun ir şişesi 15 kuruşa, Sişesi iade edi- Tince iki bardak sü 10 ku- Yuş... Hastam var. Doktor lar Maden suyundan baş- ka su vermeyin diyorlar, Hasta müthiş hararetler içinde... O her defa su di- ye inledikçe - içimizdeki azlıraplan başka - biz de kesemizdeki hararetten ya niyoruz. Günde 4-5 şişe dayandıramıyoruz. Düşü - nünüz. boğazını geçindir. - mekten âciz bir memur... Hastanın ilâcları içinde en acuzu su kadar — pahalı Yuzdumuzda bol bol akan bu sıhhat kaynağının bu derece pahalı - olmasının sebebini sıhbat koruyucu- larımızdan sormuğa hak- kımız var değil mi? Yalnız alacağımız. cevabın da su- dan nyacağına eminiz Cünkü bu suyün pahalıh- Bi su götürmez bir haki - kattir. EMİN ERDOĞMUŞ | n Çanakkalede mülhim bir konferans Canakkale (Hususi) — Kon- ya mebusu Ali Riza Tuvel şeli- rimize gelerek Halkevinde «cok |kalabalık bir vatundaş kütlesi karşısında — «Devletin siyaseti. vatandaşlara düşen vazifelerle dünya atıvyali ve milli birlik ve parasütcülük» mevzuları Üze - rinde sık sık alkışlanan ve bu vesile ile milli tezahürata fırsat veren bu konuşması oparlörler- le şehrin dört bucağına yayıl- mış ve bütün vatandaşlar bu kenferanstan istifadelenmistir. Bu konferans - toplantısında C. H. Partisi Mıntaka Müfetti-| şi Mustafa Hilmi Bengisu ve va H. general de hazır bulunmuş- lardır. Hergün bu mevzular ü- zerinde ihtisas sahipleri tarafın dan oparlörlerle konferanslar verilmektedir. Trende öldü Balıkesir, (Hususip — Savaş-| pe nahiyesi tahrirat — kâtibi Haydarın cocuğu, annesi tarafın |dan tedavi edilmek üzere Balı- İktesire getirilirken trende Öl - müstür. Zabıta hâdiseye el koyarak ö- lüme sebebiyet veren hastalığın Teshisi için çesedi sıhhat müdür Tüğüne nakletmistir. Kadın razı olmayınca Balıkesir (Hususi) — Bura- da Dinkçiler mahellesinde bir waralama vak'ası olmüstur, Hamal Ali isminde birisi ay- ni mahallede aturan 19 yaşında kı Birsen Cihanı kıra götürmek istemis, kadın razı olmayınca bıçağımı tekerek kalcasından ya ralamıştır. Zabıtaya yapılan ihbar üze -| Mühendis Pe No: 5S1 ürklerin elinde v Bik MOSKOF CARI| tro'ya acaba niye ihanet etmişti? Levenhopt, zayıf, narin, — siyahl saçlı, ince bıyıklı aydınlık yeri mihsab vazilesini uzun favorili gören kısmı idi, lsanın heykeli güzel — siması, seri — bir intikallelönünde Upsal başrahibi kılıç ku- parhyan büyük gözleri, çevik, ça- vücudile, iyi bir süvari, ve |mükemmel bir kumandan olmak vasıflarının hepsine malikti. Ren- çild, kırk beşinde, Levenhopt ©- tuz sekirindeydi. Her ikisi ordu vilen kumandanları, kahramanlar wibi alkışlıyordu. Onlar da bu deği - |siklikten memnundalar, bu tebed. | İdülün, levaçin istikbalinde büyük günler doğuracağına işaret eden Rençild, arkadaşı Levenhapta, | güler yüzler — Levenhopt, diyı ci Şarl, İsveçin tarihinde yepyeni İbir tarihin şifresidir. | — Ben de öyle ümit ederim. örkeneralim, düşmanlarımız çok |kuvvetlidir. Yalnız Danimarka ile |başa çıkahilmemiz bile müşkülken ona bugün Polonya Kralı ve Rus- |ya Çarı iltihak etmiş bulunuyor. V — Fakat, Levenhopt, Rusya Çarının bu sonbaharda Azak ö - nündeki mağlübiyeti. onun kuv - vetlerinin ne kadar yufka olduğu. nu gösteriyor. Bit avuç Tatarın üç İsilinmaseii Tei kale İmuhasarasında'* berimete uğrat - hanası gey ... — Unutmayınız. ki generalim, bütün bu hezimetin, Holandalı bir mühenc | yüzünden olduğu, hendis Jansen adlı İsöyleniyor, 15 İbu adamın vaktile Petroya çok büyük hizmetler ifa etmiş oldu- |gunu da ilâve ediyorlar. — Güzel amma, bu mühendir ba Petroya niçin ihanet etmiş- ?. — Anlatıldığına göre generalim Petro, kaba, #ert, çok. küfürbaz bir adammış, bu mühendise bir gece hakaret etmiş © da intikam almak maksadile bu işi yapmış; tasavyur ediniz. kaleye baskın verileceği —evi miş, Jansen'in bu baskıru önliyeceğini ya kestirememiş yahut hazsmına üyet vermemiş... — Demek Jansen Tatarlara il- tihak etmiş ve Petro'nun bütün plânlarını ele vermiş. — Evet srgeneral — Rençild, esasen yabancıları bir memlekel- te istihdam etmekle bu neticeyi daima verecektir. Bu #srada alay büyük kiliseye varguş bulunuyordu. Bir kuman- da ve bir boru sesi üzerine herk-s atlarından ve arabalazından inerk kilisenin büyük avlusuna yaya olarak girmişti. Şimdi rahihler dualar okuyarak - kiliseye dahil Mumların aydınlat- Sivas (Hususi) — Sivasın ta-| rihi kalesi civarında bulunan leski ve yıkık evlerin belediye tarafından istimlâk edilmesine başlanılmıştır. Bu evlerin yerine — belediye şehrin imar ve güzellik bakımın. dan her sahada gösterdiği faali- yetlere katılan bu calışma rin en mübim bir ihtiyacım kar sılamış bulunmaktadır. * Şehre' ilk giren bir yolcuya manzara' durumundan fena bir panora - ma çizen bu köhne yığının kal-, dırılarak ağaçlanması yarınki) Sivasın çehresine daha güzel ve daha canlı güzellikler geti- ta başlanmışlır. iyet göstermesine mâni-eluyorde |-Fakat boyu bosu küçük - olduğu, Akşamları kızı ve Celâl Bey Suadiyeye gelk- dikçe Vecihi ile behemabal bulu- İşuyorlardı. Genç adamın, bu aile- den hoşlanmadığına şüphe yoktu. Çünkü konuşurken hepsile ayıı, aymı, inceden inceye istihza et- mekte olduğunu bilhassa Behire farketmişti. Buna rağmen zahiret ahbaplık göstermekte bulunması- nn her halde bir sebebi olacaktı. Behire bumu da anlamakta geç n avaş yavaş Sema- samimiyeti artlır- maktaydı. Kendisile sık sık dans ediyor, battâ bazan sandalla da| y" deniz gezintileri yapıyordu. Bu gezintilere Nadide Hanım, deniz den korktuğu - için iştirak edemi- yor, Celâl Bey ise üşümek vehmi le sandala binmek değil, hattâ va- hile bile inmekten çekindiği ci hetle Vecihi ile Semahat ekseri. yotle başbaşa kalıyorlardı. Sema- hat hakikaten güzel bir kadındı, ise Nadide Hanunla| çok ta boya süründüğü, yürürken, konuşürken hep hoppalık ettiği için, tıpkı bir bebeğe benzemek- teydi. Vecihi gibi görmüş. geçir- miş bir erkeğin böyle bir kadına fazla ehemmiyet vermesi, — hattâ onunlu uzun uzadıya konuşması, onun inden zevk alması ih- ldimalleıı hatıra gelmemek lâzim- h. Bununla beraber uzaktan be-i kanlar, genç adamın bu güzel ka- dınla fazla meşgul almasından mana çıkarmakta — tabil tereddüt etmemekteydiler. Bahusus Suadi- eğlencele- tşeye, herkese karşı lâkayt ol- uğu gibi bilhassa Nadide Ha- mla kızının işlerine, sözlerine de hiç ehemmiyet vermemeyi de İti- yat edinmiş olmakla beraber, Ve. cihinin Semahate karşı gösterdiği Tecektir, sokulganlık nazarı dikkati celbey- |iabii tdu, 12 in-| karanlık mabedin en şarma ve taç giyme merasimini bizzat yapacaktı. Bu sırada güzel zesli erkek çocukların, temiz kır yafetlerle hep bir dikleri (Koro) R t vakur ve parlak hir rüyordu. Onu hürmet- âr bir pozla Piyer takip ediyor onun arkasından Rencild ile Levenhopt geliyorlardı. Peskoposun önünde duruldu. Oldukça uzun bir dundan sonra kral 12. Şarla doğru ilerliyen ra- hip, ailesinin bu en şerefli vazile- sini ilaya hazırlanıyordu. İki rahip Şarl'in büyük üniformasını hür- metle çıkardılar. Beyaz ipek bir gömlek kendisini gösterdi... Bu İsörülek de usüle uygun olsun di- ye kealın sırtından çıkarıldı. Şar- dün göbeğine kadar çıplak vücudü okuyarak -sürdü. Bu bir yağaız jmerhem gibi idi. Yine aynı hizmet Tiyerek sarmalı kordonlarını ka- vuşturdular. Şari, bu iş bittikten sonra başrahibe baktı. Bu sırada Jiki muhalızın arasında güzel yüz- |lü küçük bir çocuk elinde tuttuğu latlas bir yastığın üzerinde panıl parıl yanan tacı ortaya getirdi. |Başrahip bu kıymetli tacı kümbilir |kaçıncı başa giydürmek üzere idi. Birdenbire 12 Şarl ilerledi. Baş gahibe: — Piskapos efendi bu tacı be- “nim başıma kim koyacak... Upsal piskoposu — şaşırımıştı... Kekeliyerek : — Kilisenin eli haşmetpevah... Kral 12. Şarl elini taca götürüş bizzat tacı giyerek: — Bir kral kendi işini kendi görmelidir. Yardımınıza teşekkür wderim aziz piskoposum!.. demiş- t Başrahibin elleri havada kal- dı... Herkes şaşkınlıktan birbirine” bakıyorlardı. du.. Etrafına bakınarak. — Kılıcı da ben kuşanacağım.. Kılıç kuşatılmaz, kuşanılır. değil mi Piyer? yorlar ve çılgınca tehazürat yapı- yorlardı. i idi. Çünkü genç adamın Suae lemiye başlamıştı. Genç adamın | diyede kaldıkça ve kendisine faze bareketlerine, muamelelerine dik- Ja alâka gösterdikçe ergeç bir d& kat ettikçe de Behire bunı nun takip ettiği 'nhıdıd_ıx makta güçlük çekmedi. Vocihi, Semahate böyle fazla alâka göz- termekle hiç şüphe yok, ki Behi- Teyi kıskandırmak istiyordu. Çün- kü ekseriyetle Behirenin de hazır bulunduğu meclislerde Vecihi Se- mahatle fazla meşgül oluyor, o- nu eğlendirecek ve güldürecek sözler bulup söylüyor ve sonra birdenbire genç kadına: eHaydi Semahat Hanım sizinle bir deniz safası sürelim> diyor ve onu kal- darıp götürüyor, böyle aıralarda da, Behireye — karşı hürmetkârlığını bırakıp sanki ora- da yokmuş ve kendisini - görmü- yormuş gibi muumele ediyordu. Halbuki genç kadınm Vecihi- nin kendisile meşgul olmamasın- dan müteessir almak şöyle dur- sun, bilâkis memnun bile olacağı her vakitki dikoduya sebebiyet vermek ile timali hatırına gelmekteydi. Hale buki genç kız hakikatte ne kadaf temiz ve sal ise, bu temizliğini 2â“ hiren de muhafaza etmek mec> buriyetindeydi. Çünkü ancak BU sayede, üstüne almış olduğu mü” zebbiyelik gibi yüksek bir vaziler ye lâyık bir insan olduğunu it* pat edebilirdi. Bu itibarla Behir& Vecihinin kendisinden uzak dur” masından memnun olmakla be” raber, genç adamın kadınlar arö” sında rekabet uyandırmak gibi Ö” di his ve emellerle hareket ederöl .Semahat Hanımı da kendisine bif gönül eğlencesi yapması karşısıt” da derin bir teessür duymıya bâf” lamıştı. Vecihinin başladığı bu ©“ yun nihayet bir aile facinsına d müncer olabilirdi. (Devaanı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: