11 Temmuz 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4

11 Temmuz 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'SİKOLOJİ BAHSİ I Meseleleri zerinde Fikirler mihanikt bir teşekkül mü, yoksa uzvi bir bütün dür ? Bunun münakaşası çok yapılmıştır. Vakı- ikinci fikrin doğruluğunu gösteriyor. Dili h'i sayanların müdahaleleri daima boşa çıkmıştır : Yazan: Hilmi Ziya Ülken tdir; fakat| — Dili, umumiyetle halk dili ve olduğu gibi meslek dili diye ikiye ayınırla: . sız insan olabilir; dil-' Bu ayırış ceassız değildir: Bir âl: şgünce mümkün değildir. mü » dolayı dil meselesi yalnız | ve şekil —meselesi değil, ZZAt esaslı cemiyet mese- | şoförüm, çiftçinin srf kendi işinde 1 üki bir teşekkül mü- wzvi bir bütün mü - ni bir makinenin parça - unsarlardan — mürekkep parçası ayrı ayrı yapıla- ? Yoksa canlı bir mevcut tsiyonları biribirinden ay- n ve ancak harici unsurları Teti olduğu gibi, nebatat veya fi-| zik Gliminin de herkesçe bilinme- | sine İüzum olmıyan, srf ıı-ıiı*ı-l' mahsus tabirleri vardır. Bununla beraber, bü ayınışı| mübalâğa etmemelidir: Meslek dilleri her zaman biribirine, hele |. Iğmı'tin Bir Çok Dertlefi Var! Bir tek dğııiı hnm;mı varmış, o da bir gün batmış! — Hayat ek fazla ... pahalılığı p İZMİTTE | KOZACILIK İstihsalât maalesef | gittikçe azalıyor W İzmit (Hususi) — Şehrimizde koza satışları başlamıştır. -Koza' fiyatları 450 ile 459 kuruş ara- sında tehalüf etmektedir. Kalite itibarile fevkalüde olan Kocaeli kozacılığı, maalesef 1ö-) mük bir haldedir. Eakiden 1500 - 2000 kilo kadar olan istihsalât, bugün 45 -50 kiloya düşmüştür. | Meselâ. kozalarının nefasetile pek | —11'Temmuz 1940 FRANSADAN MEKTUB Mütarekenin İlk Günlerinde Paris c B Fransız ihtilâli inanılmıyacak kadar yakım zamanda patlıyacaktır. Bu ihtilâl menşeini eski ida- recilere karşı duyulan kinden, hızını Fransız top- raklarını çiğniyen Almanların mevcudiyetinden al- maktadır. Journal de Genöve gazetesi-|zere — olduğunu — bildirebilirim. İzmit (Hususi muhabirimizden) |artacak ve Izmit halkı, gerek Sıh- meşbur olan Bahçecikte eskiden'nin Berlin muhabirinin ilk mek;Bu ihtilâl menseini eski idare- — Eskiden Izmitte dubalardan|hat Vekâletimize ve gerekse Va- 40 bin kilo koza istihsal edilmek- tubunu dün karilerimize takdim|cilere karşı duyulan kinden ve « müteşekkil bir deniz hamamı var- dı. Halk, scak yaz günlerinde bu deniz hamamında yıkanır ve isti- fade ederdi. Geçen kış bu deniz hamamı bir fırtına esnasında bat-|lerdir istenmektedir. Fakat maa- müsaittir. Köylüye mühim bir pa- kullandığı kendine mahsus tabir-'u. Şimdi dubaları çıkarmak için lesef muvalfak olunamıyor. vesait bulunamıyor. Temmuz güneşi etrahı alev alev yakarken halk, da deniz hama mını arıyor. Yok.. yok. | Yeni hastahane Şimdiki Memleket hastahane- sinin yolu pek sarp. Vatandaşlar mettar kalacaktır. 'Toz derdi stoz>, bi Bu derdin & liye ederte ha - lasi sene - Ü t lindedi e Hiç değilse nakil vasıtalarının şehir içinden yavaş geçmesi temin edilse, caddeler sabah, akşam a - razözle sulatılaa.. halk geniş bir nefes alacak ve işkenceden kıs -| men kurtulmuş olacaktır. İ Hayat pahalılığı kendine benzeterek balkın diline karışır. -Bunlardan bu kıymetli şefkat mücssesemiz - — İzmitte hayat pahahdır. Bakın , değişen Bir varlık mi - bir kasma yalnızca teknik adamını iler ve cemiyet Alimleri ve ülimi alâkalandımr: Bu tabir- aşasını çok yapmış r ikinci fikrin doğ- den Tâyık olduğu kadar istifa: edemiyorlar. Bu vaziyeti nazarı nasıl: içinde oturulabilir iki, üç adalhı ler halk diline sokulamaz. Fakat dikkate alan Sıhhat Vekâleti ve bir eyin kirası 20 ile 40 lira arı ;büyük bür kısmı herkesi alâkalan-| Vilâyet, yeni bir hastahane yap - sındadır. Etin kilosu 50, ekmek teyken, bugün 40 kiloyu bile bu-'etmiştik. Muhabirin ikinci ya-|hızını Tamamaktadır. İzmitte kozacılık inkişafa pek! ÜtT | | al iri altında, ge- va hei şüen he gehenln takzez| L DAi Tn Sallakla Fransız — topraklarında fan -| Alman Ordularının mevcudiye- n bulunuyoruz. Parisliler şimdi, gerek Alman'yeçhe tutarak, inanılamıyacak İkadar yakım bir zamanda patla- hissi selimlerinin'mak üzere bulunmaktadır. ihyası arzu edilmektedir. Evvelâ gevkile bütün kababatleri İngi-| : İzmitte koza satış mahalli yoktur. lizlere yükletmektedirler. Buna, şiddetle ihtiyaç vardır. Geyve kozacılığa yeni yeni - ehemmiyet verilmeke başlanmıştır. Adapazarında mühim bir inkişaf vardır. İzmitte de beklenmektedir. V yet ziraat teşkilâtının ve Ticaret Sınıflarını takip eden ve tahrip görem Adı d hâkim olan Alman Ve Adapaarnda ga a ea ndan bizzat istife-iretile bahsetmektedir. Bu faf - de eden yine Almanlar olmuş- silât cok şayamı dikkattir: Me- Bilhasta Sur. | Bu inkişafın tahakkuku, zikretmekle iktifa edeceğim: İ A Bir müddet evvel Fransada — Fransız milleti vapılmış olan aleyhtarı hatalardan tafsilât vermek su- İselâ: (Alman ordusunun hâhgi Bir misal olmak üzere şunu noktada kuvvetli olduğu niçin bilinmiyordu ?) — muahâğesine, Alman ordusunun muharip (Sübaylar hiçbir seyi evvelden T) ithamı her ağız - bir ; ü gösteriyor. Dili ma- »i parçalardan mürekkep $ sayanların bu canlı tabiat e müdahaleleri daima boşa Milletlerin tarihinden ir misalleri saymak mev- un dışında kalır. Esperi “sün'i dil teşebbüslerinin ikârları arasında kal- hküm olduğunu söyle - izum yok. ıt fonksiyonlar ve uzuvlar. kep olduğu gibi, dil ler ve kelimelerden mü- tir: İkisinin birlikte işleme- n kendine mahsus canlılığı- Her kelime bir mefhu - iğidir. Mefhumlar, ce- tarâfından duyulan ve ihtiyaçların — karşılığıdır. amuyan — mefhumların - keli- r. Karşılıksız ve tesa- kelimeler dilin bün- rafından — hazmedilmeden ci bir unsur gibi kalır ve bol ı kelimeler, yeni ihti tın mahsulü olarak yerleşir: tobil, iskele, vapur, lâh.. dil dırır: Bunlar artık hususi tabir ol urmak için faaliyete geçmiş bu - 10,50, yağ 125. kahve 200, do- Yumurtanın Sebze fiyatları Jü metikrar bulamamak- müktan çıkar, halkın malı olurlar. Mevzuu, düşünce ve duygu olan mesleklerin tabirlerinde bu işti - rak daha kuvvetlidir. İşte, felsefi dil bunlardan biri- dir. Felmefe, mahdut bazı müte - hassısların uğrı bir. meslek olmakla beraber, mevzuı. «Dü - şünce>, yani herkesin malıdır. O, halde felsefe dili, halkın konuş - tuğu dile, herkesin bildi k bumlara dayanacaktır: perceplion, attention, mdmire; kunuyor! İmates 25 kuruştar. Bu hastahanenin yeri bir heyet tanesi 2 kuruştur. Odasının kozacılarla alâkalanma- m, bu inkişafı kolaylaştıracaktır. Bütün ilin düşük olan koza fi- edilmiş olan köprü ve sanat e-'dan savrulmaktadır. Sonta, öğ- serlerini tamir eden bir müte- hassıslar kıtası vardır. Buna Al- manlar (To teskilâtı diyor- reniliyor ki hakikstlerden bir kıstu him Pesini öşhâs tarafın- dan biliniyormuş, fakat bunla - ve arsası da|de bir tü braledaa GeaiR Te aa Pa e Dagğin kilove” 10 b ©- lmmügtl Ve tadır. Bu tümlâk edilmiştir. Plânı da Ve tadır. Bugün Fo D on a hastahane binasının inşasına baş- tur. di kâlet tarafından gönderilmiş olan lanmak üzere hazırlıklar v: Bu vesileyle şurasını da etmeliyiz ki, yeni bir hastahı İnin yapılması, halk arasında bü- nelerle karşılanmıştır. E- ğer bu hastahane tam teşkilâtir o- amma. lacak olursa, bu sevinç kat kat 'e vardır. üzerinde bilhassa fazladır. Bele - Burada şiddetli bir ihtikâr da Manifatura ve bakkaliye mizin hayat pahalıhğile meş- ) olması çok isteniyor, isteniyor Körfezli veya Almanlar wahrnehmune, B varalchi, gedâhtnis dedikleri za- man halk dilini felsefe dilinden ayırmazlar. Ruhi: bunlara hususi mânglar verebilir; fakat kelimeleri aynidir. Bu ba kımdan, bizde felsefe di İdir: Onun incelemek veya ufala- fel: (de acte, ve gramerde verbe atlarının harman zamanı yük - selmesi beklenmektedir. Genlikte ototüslerden şikâyetler başlatı Gemlik (Hususi) — Elektrik- lerin zamanında — yanmadığı için Gemlik halkının Belediye reisin Yar. Todt kelimesini ölüm miâ mesile b yattını manca a gelen Tod keli- karıştıran Parisliler, bu tın bir ölüm teşkilâtı o].;de— maruz kalacakları düşünce - dir ve bulsile, itim rin yaklaş dt keli - nsa et ni l Todt'a bir ce- , fın sözlerine, nâfir zevat, diplo- mat yah vekil — istihbaratları vanlış çıkarsa acımadan tenki- göstermiyorlar ve nim resmi eşhasın verdikleri ha berlere göre hareket etmiyorlar mış. Bir Polonya mirâalavı ksnunu bir dosya * he dair rilmiştir. Ve Pa-fokat bu den şikâyetini yazmıştık. İstanbul- Ş tçı ve filozof mak aran için ya- bunların tam karşılığı yoksa, ya bi uydurma karçılıklarını mânasına gelir. Bu gibi homang. a lüzum yoktur. melar kaçınılması imkânsez şaylar- i Bi dir ve her dilde olduğu gibi Türk Üİ sendayanğranmar İ aa ted yi DÜM A Fne aT YAş n Eaguk ai da zor bulunan bir belediye bah- zezi yapan belediye rr de çok erken hademelei da çiçeklerle uğraşırken gördüm. Te in bazı eş başka bir şey ne i- ne ile karşılaş- yavaşı nefislerine olan hudutsuz matları yüzünden ancak 15 ma- sebebi teşkil etmez. pılmaş olan birçok gaytetler boşa kullanılan türkçeden bir benzı gitmiş ve uzun bir buhran devri karşıhk diye almalı; yahut keli - 1 İmenin garp dillerinde müşterek ması lâzımgelen bir nokta, felsefi olan şeklini benimsemelidir. Me- meslek isimleridir. Felseli mea- |doğurmuştur. Acaba bu buhranın sebebi ne- Bence bu, türkçede tefekkür dilinin çok geç teşekkül etmesin- den ileri gelmiştir. Selçuk ve Ow manlı devirlerinde ilim ve felsefe selâ, kültür, fonksiyon, sistem, kriter, ilh.. kelimeleri gibi. Bun- klişeler halinde ların sayısını hudutsuz bir serette teşekkül eder. Biz de hu keli çoğaltmak elimizde olmadığı gi- İcri ayni — saratle kullanmalıyız. Felaefe dilinde beynelmilel ol- lekler bütün milletlerde müşterek lâtin kökünden e- için iki üç gün lektrikler zamanında — yanıyor. Gazetemizde çıkan — şikâyeti he- men nazacı dikkate almak neza- ve hasensiyetinde bulunan Kontrat İ Gemlik Belediye reisine uzun w ” tıklarım olmuslardır. dal Parisli isti ediyor? He yısta okunmuştur. Hayret değil nerek memnün Yi Ş “ş İ Geçen kış estasında General " iyenzer birçok MisalleT De Gaulle asri harp ve yeni ; vvar sevkülceys hakkında bir konfe- ©. İYAna serisi vermis ve artan din- Ru- leyleileri istiap edebilecek bir in - İSalon teminini rica ettiği za - Buna benzer a tinden almakta ve otoriter bir * zun otobüslerden şikâyet — ettim. Meselâ bir otobüs Bursaya 40 ku- ruşa. diğeri 50 ye, başka biri de 60 kurüşa götürüyor. Yerinde bir ücret olması lözungeleceğini söy- liyen bay reis, bu işle de uğraşa- cak ve bir haftaya kadar görecek-| siniz yoluna girmiş olacağı şüp- hesizdir dedi. Nasıl elektrik işimi ykisa bir zamanda halledip bu se-| fer de halkın teşekkürünü kazan- n kendi yapısına göre yoğu- göre telâffuz eder. t gartları yeni kelime- ve bu şartlar değiştikçe telimeler ya mânalarını de - tir. yahut röllerini kaybede - ülür giderler. Gazete, ki- radyo, konferana, sokal |kitaplarımız arapça yazılıyordu. hi hakkımız da değildir. Her ye- Bütün tabürlerini âna dilinden al- İk türkçe mantık, — Tanzimattan ; Lelime bir zaruzet eseri olarak makta büyük bir taasmıp gösteren telenbevi tercümesile ya - Çizmeli ve kendini mal ettirmel- Almanlar bile feleeli meslekleri . Eski tabirler olduğu gibi gir. beynelmilel şekillerile kabul et - Felsefe dilinde en mühim nok- mişlerdir. Doğmatisme, Sa-İta, kelime ailesi yapmaktır. Yeni cisme, ilh.. gibi. * ;-'u--hh hazmedilerek t'i'ı“' kelime bulmak kâfi .ı.eııflı mascıbk, şüphecilik — tekillerinde i a kin| TAnsızcadan arapçaya çevrilerek . dan bütün bir. mefhum ailesi tercüme edecek yerde aynen kul- l;ı:'ıı.ıi .:::l.ıı.ı gT slaçeir ı ae n yorulmak | gozurabilmek imkâmım araştır- Janmah ve — İâzimgeldi b kelimeler dilir büne Pilmez tercüme faaliyetine ve se-| nahdır, Eskiden arapça tabirlerin izah için ba kelimeleri ilâve et- Birdaa Tarmadilak, yo_whx on -_--"kl_'"“*'_’î *"";"f d'î'" cazibesi bundan ' ileri geliyordu. melidir ve kandi mali haline ge- İşefekkörü, yeni mefhemalar dün. ! Meselâ dötürmirseme salındap biz / — Netice; Bütün di gibi feleefi | efekkü 'ıâ . BBi d mefhum ailesini icap kelvunchl" dil de vevi bir bünyedir. Keidele- B l amirelein; vi düze kamrün vi Ba yüzdeğ vT Bi H"":m"ı;, Türkçede v ve kelimeleri dn'g“ kanunların. ee ERigE sül reedi; İyeni stdahlar kurarken bu esam 4 7 karılmalıdır. Onun iştikakı, mader) GEvet vardır. İlah ialümelak formülüre Eolay |* bilham - gözününde bulundur &. gu mânada ki: Onlar, bir (lıkla pek çok taraftar buldu. Fik- | Malıdır. Türk dilinin kelime ailesi fimeyle dilim genie'si keşledilere nin vidalarını yapar Ve bi- ri terabelliğimize uygun gelen bu| YAPMAYA, yani <latikaka a me de- Çeni tabirler bu erasu göre imâl 'bağlar gibi dile tesir ede- formül Osmanlı saltanatı yerine | 'eSede elverişli olduğu araştırıl - . , l p L Ancak sıhhat kaideleri milli cemiyetin kurulmasından|mal, kat'iyen sun'i ve itibari i - , ... bütün dil gibi felsefi dil de oloji kanunlarına göre vü- ' sonta artık tamamen msn..ım*nıl-uuı n Tkk%ı'!:_bî'-";"" mihaniki bir sistem — halinde bir veren ve onu gelişti. kaybetmiştir. Ahmet Naim Bey / üygün olan iştikak imkanlarındna OA L l A Lim -| &ibi dili düzeltir ve ge- 'dikkat yerine «tahdik>, - gayri ittifade etmelidir. Meselk donnde SA . akım -| çinde, Parisin hiçbir zaman mah |man yalnız red cevabı almakla volmryacağını mekte ve kalmamış, konferanslarına ni - Matin gazetesinin de yazdığı hayet vermesi de Tica edilmiz. karşılandık | Bu hakikat te ağızdan ahhza de- tan sonra, sulh vâdeden bir is-| lasıvor. * tikbale kavusacaklarını ümit et| Bu verdiğim micaller Pariste mektedirler. Hiçbir zaman kay- isittiklerimin birkacı betmemiş oldukları cesaretleri, | rettir. General De Gaulle'e kar- Fransanın yaşaması isteniyorsa |St Lakınılari vaziyetin sebeple - krar sistemli bir surette inşa-|'İNin İzahı ve anlaşılması ı;:k  ti ğ K lanmalıdır. azmile art - güçtür ve gün geçmiyor ki Pa- :_':'x: a ıb'"“::"'h;':; mis bulunmaktadır. ris gazeteleri çu suali irad et - kestyelamrur ea Harl Her ne kadar hükmümde ace mosinler: <Ancak İş işten geç- ör mesela bulup gkarmız. — O Olmak istemivorsam da, tikten sonra ciddiye aldığımız Galip Fuat — Fransız ihtilâ patlamak ü- bu barbi biz niçin ilân ettik?» —a ai ermreseecenmce | Daha birkaç gün evvel, Al - eZ manyanın mağlübiyetine şahit Gerdan Sövüşü olacaklarına kani bulunanlar a İve Almanyayı askeri ve siyasi bakımdan kuvvetli bir düşman limlerinin aralarımna doldürünüz, tuz, Olarâk görmeğe cüret edenleri Biber ekerek tencereye istif ediniz. Ü- Nazi addedenler, bugün son rlecime birer parça dömüles uralayı- Framsız kabinesini tel'in etmek Çok semiz bir kuyun dan felsefe tabirleri indel ti temin ederler. Akade- ahlâkt bulduğu - tecessüs yerine| B ea in tolü itbari kaideler koy- «şevki tefahhuss> demeyi zarı değil, dilin gönie"sini keşfe-/ görüyordü. Rıza Tevlik. bilgi ye-| i doğurmak 'rine cmarifet> kelimesini kull aileleri yapmak imkân-'nırken maksadımı daha iyi ifade tır. İndi kelimeler|ettiğine kanidi. Halbuki ne Al - etmek değil, dilin hazmede- | manlar erkenninis, ne de Frai di kelimeleri seçmek ve e- sızlar connaissance kelimelerini| dilde hazmetme ve yaratma|kullanırken halk dili karşısında varsa onun sebeplerini|Felsefi dile imtiyaz vermeyi dü -| rmaktır. Bu suretle yaratıcı şünmemişlerdir. Şu halde felsele ale getirilen dil, türlü türlü| dilini mümkün olduğu kada sade- yeni ihtiyaçlarına göre|leştirmek, ve ana mefhumları bu- yaratmıya müktedir o-|günkü türkçeyle ifade etmek lâ- zamdır: Dikkat kelimesi türkçe - karşılığı eskidenberi mu'ta denir Bunun yerine vermekten <ve- rir veya cverger gibi uydurma, bir tabir kullanmamalıdır. Garp dillerindeki birkaç keli -| menin türkçede ayni kelimeyle İtercüme edilmesinden de kork - mamalıdır. Bu hiçbir zaman dilin| fakirliğini göstermez. En zengin dillerde de muhtelif mefhumu i- fade için bazan bir kelime kulla-| mılmaktadır: Mesalâ fransızcada| verbe — gramerde fil, — ilâhiyatta verbe Allahın kelârmı — münasına gelir. Nitekim türkçede — <Fül> Edebi Tefrika No. 70 nla — beraber, — Behire-İmuştu. O zaman Hüsan Fuat, ta- disile Nadide hanım ve kr inda bir mesele çıkacak - iyi mektebine göndi tirdi, sonra güzel bir düğün yapıp endirdi. Vakıâ de dar fedakârlığına rağı sinden de, hemşiresinden de hi vefa görmemekleydi. Bu iki ko- r olup da doktarun yeti alandıkları orlardı. vazifel, tek görüşlü ve sistematik hareket| ümkânsızdır : Meselâ, — «Bürün tabirler lâtince kğkünden alınma-| hdıra, veya «Bütün terimler kök| türkçe olmalıdır», «Bütün rstılah-| Tar arapçadan alınmalıdır.. gibi| kestirme ve sistematik hükümler - başka dillerde olduğu gibi ve onlardan daha ziyade, sıri kırk ilhk ömrü olan Türk felsefi dü- şünce dilini inkişaf ettirmek mev-| |zubahs olduğu zaman - aslâ doğ- ru değildir. Hilmi Ziya Ülken sakdir € | z cİmadığını pek is giyo'du. Abyşam yemeği bu suretle talsız ve reş'esiz geçti. Yerackten . acrken odasına çe un 'atan yor vi klarına —memnün ü © da eğlencey belta sıda haşladıktan son. ça Si yoğutamız. Yümek zamaıı eli kemikten ayırınız. Tabağa kubbe. 1 , yanıhü füz ve biber koyarak eyin golraya veriniz İmambasyıldı Patbeanların diplerizi ayırmadan u- anlansaman dürde Dölünüz. Tavada krzgın #eytlryağında birkaç dula çevi- rip gıkarınız. Tencereye güvarlak yü- varlak Birkeç soğan döğreyiniz. — 320 gram zeytinyağile öldürünüz. İçine üç k soğrayıp biraz daha çevi- rerek indiriniz. Bu höret patlıcın di- Fesini o k d'ıır benimsemiş! bihassa küçükler açılmış- yorganlarını örter ava fazla serinleyip de mı sa pencerelerini - kapar, ütün mânasile — çocuklarına iyil k İ v bi hareket ederdi. mer de oğulumuz. kifsoyu uzunca, endamı dik, yürü -| 7 Kalan yeğla petlbıcanlarla berabar tedirler. ammcıya kadar aeçte pişiriniz. İndirip| — Şurası bir hakikattir ki Fran- sızların tatbik etmiş oldukları devekuşu siyaseti clim netice - ler fevlit etmiştir. Simdi halk bunün farkına varmaktadır. ve insani bir zâf ieabı olarak mu- hayv' lerinde, inkârı kabil 0l- mıvar Alman ordularının kud- |retini yüzlerce misli büyütmek tedir. Kayısı ak sofrada yer alır. 55 Kr. ». M » 5 . 8 . Yemiş ol L1/4 kila kayun eti 1 kilo kayısı Ticaret Vekili Aydında İzmir, 10 (A. Ay — Ticaret kuvvetli - ve hâkimâneydi. | Vekili Nazmi Topcuoğlu bu sa- daki beyaz elbise, ince za- bâh Aydına gitmistir. Vekil o- beyaz gömleği kendisine pek radaki tetkiklerini alden Yektn 8 » yakışmış olduğu cihetle, uzaktan sonra fekrar İzmire dön bet|kırkı geçmiş. ör değil f ati geç Tasviri Elkârın takvimi dilebilirdi. — p ü doktorun bilâtereddüt an ni illizam ve tercih edece de şüphesi yoktu. Çünkü lâkis galışıp çabalıyarak 'ad iımbjcışaîden €vvel vazj- ve hemşiresine babasının eksikli- insandı. Böyle insan- ğini hissettirmemeyi kendini için hisleri ökabele vazife- | Çü , altı aydır nezedleri: Lu ailenir, hergi vi öDünde cereyaı eden h inden, bütün bu hakikatleri B vazifelerile kima Vakitler Güneş (Yanaki) Öğle İkindi Akşam Yatıı İzasâk (Yarınki) men-|çok şerefli bir gaye adı vakit daima kikaten az zaman içinde de in fevkinde to- rek Nadide hatım, gerek Se: in iyi veya Fe-/hatmı l lesine| sağlığı tearuz elti B ehlâkta bir insan olduğunu tamıa- (ma gi Tini S men maştı. — Zaten gençkiz, d veye g aacten dkleran babannin daktoru büh n a: a refahi tekra; $ mşiresine bakmak bir aile/buldular. Hasan Fuat hemşiresini| vaernunden. y takdir'ediyo; ve| kitki gibi kendi dertleri ve dü öldü d l -. ,p' MRSO NN ir ediya; ve| V li vi ve düşün-| di Babanı öldükten son-'de. tıpkı bir baba gibi yetiştir. (a eeciyede bir adamla onun ai-İcelerile başbara.kaldı. Manmafih| vüzluk xenç ve dinç bir delika 5 in reisi ol.(miye çalıştı. Onu Istanbulun enjle etradı arasına — gizmenin kat âğçenç kız, çocuklara bakmak vazi-İgibi “görünmekteydi. - Doktorun|kendisine bak! a Xe hiç alâkamı ol atını da daimi faa h diği cihetle, yakışıklı ve canlüğğörünce çok se- indiler ve bir müddet, böyle bir Baya malik glduklarindan do- ayı hayran hayran ve iftiharla ” (Devamı var) efasız valis L — — — e

Bu sayıdan diğer sayfalar: