20 Eylül 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

20 Eylül 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: d y Allabın çölü ortasında lopu topu otuz iki bin kilemetre mu- j rabbalık, Mısır denen bir cenmet kurmak için üç milyon KLİ 'ı kilometre murabbalık bir toprağın; Habeşin, Su- danın, Kongonun, renk renk bütün — sularını çalarak ve beş bin kilometre yol aşarak gelen —mübarek Nile hayran hayran Kitabı Nîı’ı-l_:addesin M sözünü hatırladım! “ Mucizenin sebebi aranmaz ! ,, Bu yazılarda güzel ve dost Mısırın iç hayatını Öğreneceksiniz. Fellâh nasıl düşünüyor? Siyasi $ ihtiraslar nasıl çarpışıyor ? Firaunların diyarı, güzelliğin memba:, tarihin beşiği Mısır nedir ? YAZAN: Kandemir Beni, İskenderiyeden Kabireye xö- tören trendeyim, Perdeleri uçurarak yüzümü okşi- yan ilik, muattar, binbir hazla meş- Dü bir rüzgür... Onun, başka, biçbir gey üzletmiye- eh kadar doyurup bayıltan bu tadı Hereden aldığının farkındayım: Tü ötede ufkun ardında, çölün alev alev Bağrından kopuyunu seziyor ve işte, oğradığı portakal, İtmon bahçelerini, zecnekşe, gelincik tarlalarını, akas- ya, okaliptüs dallarını görüyorum. Ufukla aramızda bir tümsek bile . Girntisiz çıkıntama, dümdüz, parıl parıl bir ipek halı, inen masmavi, ışıl Ağıl bir tülün eteklerine sürünüyor. Arada beyaz minareli köyler geçiyo- yuz. Asfalt yalda otobüsler, ile , ler, bisikletler, develer, atlar, eşek- ler, mandalar. 'e beyaz entarili erkeklerle, karalara bürünmüş — kadınlar, - bir, buyram yerine koşar gibi yen çocuk- , dar; bitmez tükenmez yolcular geçi- yor. Şehirleri biribirlerine bağlr, Mesafelerde deği, sanki şehrin bah» konuşa i k gülüşe giden bu yol- | culara katılacağı geliyor. | Sağımızda Misiri yaratan süş AL- Fikanın göbeğini emerek, yılda on, İ İki ay yağmuru dinmiyen iklimler- den topladığı bereketi büuranın çe | eoklârına dağıta dağıta tükottikten Bucra, kendini Akdenizin — koynuna atarak Nü, akıp widiyor. Allakın çölü ortasında topu topa Gluz İki bin kilemetre murabbalk, Munr denen bir cennet kurmak için,| üç milyon kilemetie murabbalık bir taprağın - Habeşin, Sudanın, Kon- - venk venk — bütün sularını galarak ve beş bin kilemetre yol garak gelen mübarek Nile hayran Bayran bakıyor. ve kitabı muküdde- Şin sözünü batırlıyorum: «Müucimes Üönin sebebi aranmaz, araştırılmaz.> Nasıl arıya, ve, küş uçmaz, kervan geçmes vahgi bir kum der- Üo yanmda yer yüzünün en mümbit, en Arkadaşımız ehkramlar önünde Onu çok severim tabti. Amma beni asıl çeken eski eserlerdir. Mumya ve metar düşkünü bir ka- d, ne kadar genç, güzel, şirin ve sokulgan olsa, mermer sütunlar, ka-) ranlık mağaralar, kırık dökük taş- lar, küflt küseler, kandiller, kitabe- ler arasında dolağa dolâğa o hava ya bürünür, soğur, ağırlaşır, renk- sizleşir gibi gelir İnsana, Bu, hiç te öyle değildi. Bir taş yıs iırından iharet olan ehrumlar bile, dilinde şuh bir şilre börünüyordu. Canerd atarak, orava| —— Ehramlar, diyordu, ay ışığı el- toplıyan Biz| tında gürm üneç onların asale- Süyün bılamını, bu mücidenla sirre| tini, heybet metini yalayıp 8- Bi nasıl bulayım? Hiyot. Benba'da durdük. İstasyonda ho-| “Tren çığlık çığlığa Kühireye yak-| urdiyan trenler, koşuşan yolcular, Ü bağrişan satıcı Kompartimanın kapısı açıldı. E -| Binleki çantayı — telâşli telüşli ada yerleştiren Bamalın arkasından bir, Kadın göründü. Selâmlaştık. Bu, du- rılmış bir gönca gibi muattar ve belli; çok Körmüş, gecmiş olmanın verdiği m- cakkanlılık, girginlik, uysallıkla bes-| bir. kadındı. ldı, bağrışmalar dindi, yine uçsaz bacaksız, gölgesiz bakçe- Hin alabildiğine umyan yoluna dak-| — Oooh pardon... Gazeteci oldu - üi e ğunuru unutmuştam. Amma Be sa- w - İskenderiyeden Mml geliyorsu -| varı var, buraya kadar gelmişkon, * u? hele böyle mehtaplı Bir gecede... — Evet Madam... Ya siz? — Nil boya kimbilir, ne güseldir, — Kudüsten, Kanal trenleri bu-| — Birden o da kızar gibi oldu: Üğnda aktarma yapıyorlar. — Bahse girer mitinlz? diye kaş- Ve kırk yıllık destlar gibi yollar-| larını çattı, bu gece için, siza, tadını. dan, şekârlerden, sulardan, İnsan- | hiç unutamıyacağınız bir lezmet v4- dardan, her goydon konuşmiya başla-| dedebilirim. dk. laşıyardu. O, yözünün pudrasını, du- daklarının boyasını tazelerken sordu: — Şehirde mi kalaraksınız? — Evet, zık... acıyan bir bakışla devam etti: re Firavunlar diyarınm Kapısıdır. Bu kapının eşiğimde otur- mak neye yarar! Sinirlenir gibi oldum: — Ben, dedim, mezarlıkta gezmiye :th:ll. yaşışan Misiri tanımiya gel- Kİ — Kahirsde mi oturuyorsunuz? — Hayır, Lendrada. Şimdi eh - Ozamları, yükarı Misiri, — Loksoru,| Krallar vâdisini, Tebi, Tut-Ak-Amo- Bun mezarını, Karnak sarayımı zi- yaret edecek, oradan Budama geçe-i göreceğim. Şek kardeşimi z — İlk ziyaretinis mi? TÜ —. Oo Kaçımcı, kaçınci... Fa-| landıra İlat her yıl gelsam de deymüyerum baçla ardımdaki sivri, acayip külühların artık bana söylüyecek ni hiçbir. şeyleri kalmamıştı. — Kardesinize yi? ? Edebi Roman F * Karşımda bir dakâ yapraklarını | man fotöyrati... Ve ber yerinde D Biç açmamıya karar verdiğim ve| hayatımın büyük bir parçası ta- “Hertekemde kimbilir kimlerin eline klı, — hatırlanmakla — bitiniyecek ni bilmediğim kitaplarım | hatıralarla yükkü eşya... Onların : dolu büyük kütüpbane... Yanın | Üetünde ağır ağır gezinen gözle- Viyanadaki — profesörlerimin| tim yaşarıyor. ü yarak hediye ettikleri| - Bu hassasiyetin önüme geçme- Ükotograflar... Önünde bir koltuk; | İiyira. Beni büyük kararımı tat- B liçinde hayatımın en güzel hulya-|bik ederken zâfa düşürecek te- İlarını kurduğum, benden korkunç | reddütlerin tohumlarını şimdiden Hüsikbalimi gizliyen koltuk... O - ezmeliyim. Bit haftadanberi hep İbun karşısında, duvarda, aameme göyle düşünüyorum: «Hasta- ol babamın, yanyana, gözlerini | masaydım bile, ihtiyarlığında bir Fakat bi de, genç yoldaşımin balASİ sıwema erilemiyen bir seraı ballandıra mathottiği Hasan çavuşu öldürmek istiyenler Yeşilköyde oluran B? yaşlarında Hasan Çavuş, — geçenlerde — metresi Züyneple önün kardeşi Abdullah ta- rafından dövülür ve boğazı kayışla skılarak boğulürken yetişenler ta - vafından kurtı Ü. İhtiyarın paralarına tamaan ken disini dldürmek İstiyen Zeyneple kar deşimin dün mevkuf olarak birinci ağırcezada müuhâkemelerine başlan - aştar. Kadın verdiği ifadesinde demiştir. — Hazan Çavuş, beni nikâhlıya- ağını söyliyerek kandırdı. Beraber, turttu. Bendim 3 yaşında bir çocu- üm vardır. Ayrı t aylık ta bevdim. Hasan Çavoşun evlenmi; cekini anlayımca — kardeşimin evi kaçtım. Fuakı Hasan Çavuş peşimi bırak- yalvardı. Niha- yet tekrar evlence deşimle beraber © O gece bize rakı içird oldu. Sonra birdenbire üzeri> atdarak bizi dövmiye, camları, 1 kırmya başladı. kât masılaa kayış Boynuna dolandı. Boğulurksa işi anladım. Kayışı ser- best hiraktım. — Kendisini öldürmek ve paralarını almak gibi bir fikri - mix yoktu.> ü şahitlerin celbi için baş- güne borakıh Bir namus düşmanı yakalandı İsmall oğlu Musa adında işdiz bi- ri, dün Görtepede gezinirken, — Söz sokağında oyun öyaryan Memdubun oğlu 19 yaşında Melihin yanına yak- laşmış ve kendisile orkadaş olarak, Çocuğu civardaki boş bir arsaya gü- türmüştür. Müsa burada birdenbire — çocuğun üzerine atılmaş, ellerile ağzını kapı- İyarak sorla tecavüz etmiştir. Kenardaki yoldan geçenlerden ba- z kâmesler çocuğun inlitilerini işite- rek kendisini kurtarmışlar ve Musa-) İy pollse teelim. elmişlerdir. Musa geç vakkt udliyeye getiril - Mmiş ve cörmümeşhut kanununa gö- Te bemen Biriaci Ağırcezada gizli olarak mühakemesi yapılmıştır. Ahmet tevkif olunmuş, muhakeme karar için talik edimi Yavuz Abadan Emi- |nönü Halkevi reisi oldu Mebusluğa seçilem Âgâh Sırri Le- vendin yerine Eminönü Halkevi baş- | kanlığına Üniversite Hukuk Fakül- tesi döçentlerinden — Yavus Abadan| tayin edilmiştir. Yavuz Abadan dün vazifesine başlamıştır. gibi ayrılırken; — Bu gece Menahavs'tayım, de » n Ötelime yerleştikler. biraz sonra, çılgın bir Deçe içinde kaynaşan yar- Tilerle dolu Kahire eaddelerinde kü- gök bir gesinti yaptını. Dokuza doğru ise, Nil üstündeki büyük köprüleri geçmiş, Napolyonun mömlüklerle aştığı Embabeyi sağ de birakmış, ebramlara değra uza- man asfaltta kayan otumobil diztsine) katılmıştık. Yonca tarlalarının ortasından ge- çen bu sekte kil ik geniş yolda| tek yaya yokta. Biribırinin peşinden koşan otomebillerin göz kamaştıraa| içıkları ve ürkütecek kimse bulama- dıkları için büsbânün bırçın çınlıyan tTaMVAY çanları ortasında hlısırin bötün yabancıları, ehramları meh » tapta seyre koşuyorlar. Birden vaba bitti, bit de durduk. Nilin gücü buraya kadar yetmiş. Otus o sdim öteda, kupkuru, sapsarı, çıtır çıtır kum, ağaçaız, OtsUz, SUSUZ, seociz ve kimsesiz çöl başlıyor. Ve onun ortasında, işte ehremlar, "İgöklerin hasretile yana yana yerde kahmış, etekleri yayılmış, — Lepeleri #öerilmiş bulut yığınları gibl ehram- lar. Gündüz güneşin altında onlar bi- 'ver yıpn taştır. Bömdi, bu mehtapta, enlari çok görmüş olan göz bile, birer hakikat olduklarına inanmiyor, — sanıyor ki, ne kadar yaklaşsa, ne kadar sokulsa- onlara el değdirmek, dokunmak müm kün olamaz. Her adımıda biraz daha geri giden, ulaştıkça Uzaklaşan ve| Ben de sanki :ı defa görüyorüm görür gibi.. Sonra ağır ağır =Mrlyıdlı gyanıyor, her biri iki ton ağırlığındaki taşları ga yandaki miydim? O zaman belki de yok- fikrine karşı aczim, ihtiyarl: ben misbetinde — artacaktı; fazlı ve muztatip olacaktım. Bu dünyada ilk ölecek adam ben değilim; benden sonra da ölüm kalkmıyacak. Sene- üyeler gibi geçiyor. al gün, tıpkı bugünkü gil ında olacak de- #i miydim? Hep ayni hesap.» Hastahaneden bu sabah çıkın- a, otomobilde, biribirine zit iki ker, sani olıa bir his arasında kaldım: Herşey ba- & ma çok yeni, çok taze gö du. Daha dün doğmuş gibi Yalların en pis kaldı eski binaları, en y 'en çarpık dükkânları bile, güneş- n ğil, siğden de; . hele bei TASVİRİ EFKÂR tarife A, Evlerde ve apurtımanlarda yapılan — ağmaklardan makeat, bina yıkldığı Taman enkaz al- tinda kalmaktan ve bemba par- çalarının tesirinden kurtulmak- bır. Bariçle patlıyan yüksek in- filâklı bombaların tesirile bina yıkıldığı zaman sığınak tavanı çökmetgelidir. Banun için apar. tımanlarda yapılacak sığınaklar mutlaka bir mühendis. tarafın- dan görülmeli ve nizamnameye uygun vasıfta yapılmalıdır. Ve na ve gayri fenni yapılmış m- lar faydadan ziyade tarar irler. B. Müzalt bahçe veya avlusu olan veya civarında derhal da. iılmiya müssit boş yarler bu- Halkın Nazarıdikkatine : — Evlerinizde yapacağınız sığınakları aşağıdaki /a uygun inşa ediniz ! danan binalarda sığmak yapma- yıp © yerlerde talimatnamesine uygun şekilde korusma hendeti yapmak tercih edilmeldir. C. Ahşap evlerde sığınak ya- pilmez. Böyle binalarda otur - mak mecburlyetinde olanlar, an- cak korunma siperlerinden fade ederler. D. Mühim askeri hedefler ci- yarında ve umümi yangın tehli- kesine maruz sık ahşap mahalle- lerde oturanlar, İcabında bura- lardan uzaklaşmak için — tedbir almalıdırlar. E, Topla korunma İçin umu- mi sğınaklar yerine - korunma siperleri yapmak tereih olunma- hıdır. Çivi, demir ve saç fiyatları üzerinde tetkikat yapıldı Yağ fiyatlını;ııı yükselmesi ile de Belediye meşgul olacak Fiyat Murakabe Komisyonu — dön toplanmış. demir nal mıbi üzerinde âzami kâr nisbetlerini tesbit otmlş- . tırım İki mizline yükselen çivi fiyat-| tir. İthulâtçılar için yüzde 15, pera- kendeciler için de yüzde 10 kür ka- bul olunmuştur. Züccsciye fiyatlarının tesbiti üze- rinde de çalışılmıştır. Ellerinde demir saç bulunanların bunları beyannamce ile bildirmesi 1- çin verilen beş günlük mühlet bugün bitmektedir. Bu akşam geç Vükte kadar beyan- edilecektir. Fiyat Nurn- yonu — pazartesi — günkü toplanı l demir aç İçin Gzumi yatış fiyatı tesbit etmek üzere tet- kiklere başlıyacaktır. Adliyede: ** 500 LİRA ÇALAN LBEMAN— 19 yaşlarında Laman adında biz genç kur, Yerebatanda Cemâl adında biri. nin evinde hizmetçilik yaptığı sıra- da 600 lira para ile bir biletik ve bir| yüzük çalmış, yakulanmıştır. Leman dün — Birinci Sulh - Ces mahkemesinde sorguya çekilmiş, su- çanu itiraf ettiğinden tevkit olun - muştur. üteferrik t »& ZİVARRT — Ruas konsolosu dün vilâyotta VAN've "Belediye Reisi| Atf Kırdarı siyaret etmiştir, larırdan sörükliye sü- 'e, ite kaka, kan fer İçinde ge- lerin gergin güğüdlerini, şişkin pazılarınt farkediyor, ketik ketik 20- Tok alışlarını düyüyorüm. Köşelerin-) de yüz bin Firavun kölesinin nefes gefose çalışıp çabaladığı ehramlar, işte kademe kademo yükseliyor, göa- lerimla önünde kuruluyor. Dört bin yedi yüz yıl evyelin be- vazına kavuşmak için bir. mehtabın. tılaımtı gerekmiş, Ve tren yoldaşımın hakkı varmış. Fakat o anda bir kadına, hem de mağrür bir kadına: <Haklıymışsın!» demek, bayun eğmek gibi bir tubaf| geldi bana. — Menahaus'un — mehtaha | bürünerek bambaşka bir gözellik al- muş bahçesinin eşiğinde dürakladım. Bir lühza, palmiyelerin gölgelerin- deki yenk rTenk çiçeklerle bezenmiş; | tarbların arasında semir sadasız viz- kilerini içen soyyahlara baktım. Bun İlar yeryüzünün dört bucağıı | valarını bırakarak, buraya, le, ehramların kazşısında bir gece İgeçirmiye cetmişlerdi. Dlsımü davetlisi ve misafiri olan hıv-y;ıhırlee Oject bile Kahiredeki sarayları birakaı p, ga karşıki minimini kalübede ; ,'ı';ıı: kalkmamış| Dmıydı? Ânli bir kararla otomobilime doğ- vu yürüdüm. Şebre dönerken kendi kendime: Rir gecelik rüya yeter, ldîıvrhn. Mısıri bir muazzam caki everler müÜzesi sananlar ve onun İçin şevenleri bülyalarile başbaşa bıraka-| hm, Bize, bir yandan bütün Arap, |hattâ islüm Gleminin başı, merkeri,| |katbi olmuya heveslanmiş, bir taraf-| tan da benliğine, hürriyetine, tam istikliline kavuşmak aşkile çetin bir savaşa atılmış olan asıl Misir, ha-) ikıkıt İaım. Onu görüp tanıyalım. KANDEMİR yor, gençleşiyorlardı. Bir kibrit çöpü bile gözümde bir pırlanta kıymeti alıyordu. Oh... ne güzel, yaşamak ne güzel! Ve |yaşamak şartile hasta olmak bile, Jameliyat olmak bile, sancı çek - mek bile, dilenmek bile, sürün - mek bile, ağlamak bile, haykır- mak bile, inlemek bile ne güzel! Hayat gibi harikulâde nefis bir n içinde ıztırap gibi, hicap zillet gibi en çirkin mazruf- r bile nasıl güzelleşiyor! Fakat m çok devam etmiyordi bunların, hele benim için, derime karşı — nefretle doluyordu. Biraz evvel, daha dün “|yatlarmda da biraz tereffü va Belediye bunu da tetkik etmektedir. l Fiyat Murakabı Komlsyonu, ev - velce tesbit ettiği üzami satış fiya- lanı hakkında Vekâletten emir bek- demektedir. Buna göre yeniden tetkikler yapı- j lacaktır. Sade yağ fiyatları ine Twcaret müdürlüğü Urfa ve Trakeona telgraf çekmiş, — mevalm sonu münasebetile yerinde 15 kuruş yükseklik olduğunu anlamıştır. Fa - kat İstanbul piyasasındaki yükseklik bu rlabetten çok adır. Cida madk| delerinin kunt duğundan - vazi Müdürlüğüne KÜÇÜK HABERLER —— —— — —— |Maarifte ir İMTİHANLARIN BİR KISMI İTTİ — Lise ve orta okullardaki eleme imtihanları rona ermişti pdan iststistiğe sazaran bu i; Bi edil. olgunluk imtihanlarına başlanacak » Bğn izlerde: *we DUMLUPINAR EMİR BEK -| LİYOR — Sskarya vapurunun İtal. yanlar tarafından bir müddet alıko- Hülmüst üzerine Denizyolları İdaresi) İskenderuna başka vapur göndermek lüçin Vekâletten yeni bir müsunde müya İözüm görmüştür. Bu rine Dümlüpinar vapürünun hareke geri bırakılmış ve vaziyet Vekkle- e bildirilmiştir. Gelecek emre görel hareket edilecektir. Denizyolları Uni him Kemal Raybora, manimizda ve bilhasaa Marmara ta- rafında Kesif bir sis olmuştur. Ada- lar ve Anadolü yakalarından İk va. purlar teehhüurla Küprüye gelebil - _i.;(.::ı_şâ:. sant dokuza kadür de- vam . Belediyede: v& MANGAL KÖMÜRÜ FİYA- TI — Geçen seneye nazaran bu sene daha fazla fiyatlanmıştır. Ba husus- ta Belediye kömür tüccarlarile te - masta bulunmuş ve mungal kömürü- nün maliyet fiyatı arttığı için bil -| mecburiye fiyatların - yükseldiği ka - BaRLİNE v . Diğer taraftan yağ ve peynir 1i dır. e EVRAK MÜDÜRÜ VEFAT| ETTİ — Bir iş tekib için Ankara- 'ya giden Belediyo Evrak Müdürü Avni, oruda ansızın vefat etmlştir. sir ŞEHİR TİYATROSU ÇOCUK TEMSİLLERİ — Belediye Reiş mu- favini Lütti Aksoy, dön Şehir Tiyat- rosunda rejisör ve müdürle temas ©- derek yeni sezon faaliyoti hakkında, Kürüşmüştür. Diğer taraftan tiyatre, maarif mü dürlüğile de tomas ederek çocuk tem- sillerini bu sene daha verimli bir gekle koyacaktır. Çocuk temmsillerine $ birinciteşrin- den İlibaren başlanacak ve İlk ola- yak eÇizmeli Kedi> ismindeki çocuk, piyesl oynanacaktır. Çocuklara haf- tada (ki gün, cumartesi ve çarşam-) ba günleri terbiyevi eserler oynana- caktır. gim gibi ansızın ihtiyarlıyordum; yüzümün buruştuğunu, nefesimin koktuğunu, omuzlarımın çöktüğü- nü, gözlerimin söndüğünü hisse- diyordum. Etrafımdaki herşey de birdenbire eskiyiverdi. Bu seler yeni binaları da harap ,genç ka - dınları da ihtiyarlamış, çocukları da kartlaşmış görüyordum. Anlı- yordum ki hayat fikrinin yanında herşey taze, ölüm fikrinin yanın- a berşey bayattır, bayat, kok- çe .. Eve geldiğim zaman hizmetçim Şadiye sevincten çıldırdı, Öteberi getirmek için hastahaneye uğra- dıkça mahzun yüzünü benden sak lamıya uğraşan vefalı kadın, be- ni evde görünce hayatının en bü- *İyük saadetlerinden birini duydu. Sevinçten paralanıyordu. Salonda divana uzandığım za- aldızları yeni bir mâ-| doğmur gibi kendimi taze buldu-| man yere dizçöktü. Ellerimi öpü-| — Öğleye kadar divanda uzan - yükaelmeni | SİS — Dün sabah 11.| 20 Eylül 1940 GÖRÜŞLER — | VA LK hd x Pamıvığk ipliği | buhranıtevlid a X Eskilere göre edilmiş tedhiş harbi Piyasada pamuk ipliği buhranı git tikçe şiddetlenmektadir. Yedikule ip-| li % dik fubrikası eskidenberi böyük mü- /T eskilerin harp .—M baysatlar yapan müşterilerine — bir bahsediyor ve bu miktar iplik vermekle, bundan gayri meşhur kahraman Antre'nit talepleri reddetmektedir. ini anlatıyor. |hikâyesini Bir kaç fabrika faaliyetlerini tatil ederek işçilerine yol vermiştir. Elle- | , AÂntre, devrinin en "'"ı_ Günün rinde mal saklamış olan - taccarlar fibi imiş. Erlik meydi ise gvvelce 620 kuruş olan 20 nümü- gelebilen yokmuş. Ta iplikleri 800 kuruşa, 720 kuruş rinde onu yenmeyi kuran bir. elan diğer numara İplikleri de 900 karşısına çıkmış ve onun'a kuruşa çıkarmışlardır. -Alâkadarlar istediğimi tahkikata devam etmektedirler. ürella bölini h_""""" ver Susam ve keten tohümü — Ka bir çey teklif etmiş: yetları düğüyer | —Sen benim bir yağllam ve kelen tohumu fiyatları ysır, ben de senin bir p üşmekte devam cetinektedir. N ada daha İnr çoğalmış, fakat piyasada aher ::l"’":';:"*""'"_ sayılaın! kalmamıştıı a iğer taraflan Yunanletan mühim | miş. ae miki keten tohumu almaktadır.| — Kararm tatbik etmişler V€ Yalnız dün 43 bin dürahık wünderli -İtyeye meydan okuyan genç dakn W (evvel «of» dediği için Maslaktaki oto- "'ı'::'ı..,. Antre, gence GÖY mobil kazası fıciıl""î L ee ile neticelendi — az kaldı, ben diyecektim! Dün Moslak yolundan son süratlı geçen 2015 numaralı tüksi bir çın ağncına çarptıktan sanra bir bende- | ğe yavarlanarak parça parça olmüş- | Va * x & tü £ ai k Ç İSEFPECECİBELEREN CAEESLET WÇPCTELESİR 1212 — Bugün Manş denizinin sahilinde karşı karşıya gelen he yetişenler taksi düşmanın acaba hangisi öreki' n ağır sarette yara- den önce ofl diyecek. lanmış, arkadaşı Lefterin de beyni ** İparçalanacak ölmüş oklutunu eör- — Antrenl bu hikâyesi, sinir Af müşlerdir. er yarh ot Bu fect kazanın sebebi, şoför Mu- z'" “'“""::“'ı Fakat; hittinin direksiymma acemi ve sar- bir hikâyesi tedhiş hoç olan arkadaşı Leftere teslim et- temsil eder. ça miş olmasıdır. Antre, muasırlarının yenenli İbir müuharin' olduliü S0Ş günün birinde llklılııllıd biri, onun bu derece olmasının hikmetini öğrenmek temiş ve Anireye sormuş: | — Şimdiye kadar hiçbir w |Türk Hava Kurumuna yardım edenler PARA VERENLER: Bay Hüse- yin İzzet Akoaman 1060, Bay - Pre- derik Edvin Vitteli 1000, (3. V. Vit.| İ seriikli toll ve Kompani Limited) şirketi A “E' * t — Eve 800, Bay İlyas Beyar 700, (Kanaat Bi K bankası k 400, Döyçe Dank 250, Kauçuk VE 4 ve Kablo fabrikam T. A $. 390, Sü- dev kuvvetli, arslan Sab haripleri titreten, yıldıran a keri indirirdim! Bu yüzden 2R £ Erlem ve eşii İkt altın yü. Fekif mübaripleri kolaylıkla zük, Bayan Jüdlü Taranto: Rir a)- | OT tın yüzük, Bay Hasen Büştü Tanyu: Rir elmaslı nişan yüzüğü, | Açık teşekkür Benelerdenleri müzmin bir göz bas dalıtından müztarip bulunan eşimin ameliyat ve tedavisini üzerine ala- Tak — müvaffakiyetle — neticelendiren doktör Tahincine aleren teşekkürle rimin iblâğını muhterem gazeteniz vüztasile iİlâzını . sayıtı- İle dilerim. eet Sevencan (boya töccarı) 200, SUCU İLB SUÇLU — Bokakta su satan Veli dün bir müş- nce, beriki de anı — sucunun Ağıren yprala- suçla da kara- kola sevkodilmişlerdir. *& ŞÜPNELİ BİR ÖLÜM — Bal. |tanahmette Mustafapaşı — sokağında | li |St mumarada aturan Vahidin küçük çocuğu Turan dün birdenbire ölmüş, ceredini müayene eden Belediye dak- toru ölümünü şipheli gördüğünden morga kaldırtmıştır. Vaka otrafında zabıta tarafından İ ahkikata girişilmiştir. Kazalar : ** BALKONDAN DÜŞEN KA- DİN — Nişantaşında oturan Selma, evinin bulkonunda çamaşır asarken muvazeresini kaşhederek yere düz-) ağır yaralarmış, Beyoğlu ha tedhiş hilesi anlaşıldıktan vaziyet yepyeni bir mahiyet “miya başladı. Dostluğa mukabele böyile mi olur? Perihan adında Gir gehç kim, İ gün Sultanakracı cıvarında Fabril hla evinin önünden geçerken, bir li tanesine kaldırılmıştır. hire h yapasış | g e ARARAYA ÇAKPAN TRAM-| Fahitlye kendisini birme din lll'k“ VAY — Dün 121 numaralı teamvay, bir şurup içmek Özere v Kil Fakat Porihan bütün bu çarpmığtır. Araba parçalandığı hal-| karşılık Fahriyenin bir kol de Mustufaya da, atlarına da birşey| calımış, kaçmıştır. gelt olmamıştır. Saçlu vatman yakalan- ayet geçenlerde Alaykösküli mıştir. yapılan bir düğünde Pahriye, GĞi & ARABAYI PARÇALIYAN| nan saatini Perihanın kolundu 17f TREN — Dün Birkeciden hareket| müş ve kızı yakalatmıştır. j eden makinist Ahmedin idaresinde-| Dün İkinel Sulk Ceza mnhwı ki 36 numaralı banliyö katarı, Flor-| sinde muhakemesi biten Pui"”, yaya yaklaştığı hir ay hapne mahküm edilmiş, .ııeıhp. Teri demiryoluna sıkısmış olan ı köçük olduğundam cezamı 20 kum arabasına çarnmıştır. - Araba| izdirilmiştir. ——— hurdahaş olmaş, bir atın arka aya- ı Karılmış, kaza da böyleca p BaeeL AM tarcImuştur. 4 - Tiaen neasa a lara arermimc sılsınız. beyciğim, geçti ya.. diyordu, tamamile geçti de-| ğil mi? Hastalığımı bilmiyordu. — Eh, dedim, geçti inşallal Ağlıyordu, beni çok sevdi söylüyordu, doğru söylüyordu, bunu her halinden — anlıyordum, fakat hiçbir şey bilmediği halde bu telâşı neydi? — Ne var Şadiye? dedim, hei- kes gibi ben de ameliyat oldum, ne var? | — Öyle, öyle.., Fakat bilimcin neden? Cok dokundu bana bu... Ve gözlerini kuruluyordu. Biraz istirahat ettikten —sonra| ablama mektup yazdım. Öna a- meliyat olduğumu haber veriyo: fakat — hastalığın ; bildirmiyordum. örnekler sayesinde yayılır . Söz söyliyerek iyilikten Belr setmek, iyiliğe teşvik etmek, sanları iyi ahlâktar, ayrılmamı” Ra dayet etmek çok kolaydir. Fakat bu vasıtanın tedri S00 D derece mahduttur. Daba tesirli bir telkin vasıtası, iyi örnekl ve Fazileti temsı! eden canlı VAT hıklardır. Canl örnekler, en SÜ zel ahlâk nümuneleridir. ve N.lı' darın berbirl ameli bir ahlif dersidir. Banları görezek eli kını düzelktecek insanlar, ahlâki Mi nasihat dinliyerek düztltecek olanlardan pok çoktur. Söz kolay söylenir, fakat Göl he örnek güç )u.l?h.hiyl Z Jerin yetişmesi için ber ve bunları korumüt e Vecizelerin Şerhi (3 İyi ahlâk, yalnız söz #4 | — nasihatle değil, fakat üi | LETÇELEEFE.NE/SEĞDEPLERECEŞSMCLICEOZEŞ. - Pai S>i . OAYA FAŞ CCP N Va TF LLA ŞESE, el Va P Fay ee Ş EFLEP ŞST ŞP Ş K Ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: