13 Ekim 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

13 Ekim 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gelin de siniri Yazan : Celâlededin EZİNE Sehir Biğ e Penooremden dişarısını geyrediyo- rum, Niçin mi? — Sadece dışarısımı peyretmek için. Karşıkı apartımanın cumbasından akça pakça - bir hizmet- gi kz kilim silkiyor. Kilimden havalanı tozlar 6 ka- dar hafif ki, yere değmeden etrafa yayılıyor. Kendi kendime düşünüyorum (1 numaralı düşüncem): cAcaba yu ak- ça pakça kız, mikrop —denilen göze Zörünmez, seri duyulmaz, elle tutal- maz cici bilmecenin me olduğunu müdrik mi?» diye. 1 numaralı düşüncemin, akça pak. ga kiğin beynindeki saklıselim> höc- dar varamadıfına en ü Bâlâ kilimini silkiyor. bonim <aklıtelimiy bm bir arae ço- guk Gİbİ poşimi bırakmıyor. Yine kendi şünüyorum (2 npmaralı düşüncem): <Acala şu| akça pokça ke, bizim parke döçeli sokağı, Taksim caddesi mi yoksa Balıkpazarı denilen mozbole yeri mi'> diye. Fakat a) pakça kız tozlarla ka- Fişik tebessümlerini etrafa saçmak: ta berdetam. Teci 4 ve merak içime iki kard gibi girdi, Hemen arkasından da 3 mnumaralı düşüncem beynim! kurenla. di: «Şuradan Belediye Reizinin oto- mobili düdüğünü öttürerek, — cakalı gakalı geçiverse, yabut Belediye Rela Muavini bir teksiye kurulup etrafı- Ha selâmlar saçarak göçiverse, ya- but Belediye âzasından biri bastonu- Ba dayunarak, pürazamet geçiverse, yahat bir polis memuru kollarını ezl- hyarak geçiverse... O zaman seyreyle ven gümbdürtüyü benim akça pakça kızım'a diye. Fakat Belediye Reisi cakah oto. meobilile geçmedi;. Belediye Reis mu- mvini taksi e geçmedi; Relediye &- O zası bastonile geçmedi... Ne, fakat, €vet fakat tam 4 numarah düşüncem Zlhnima yerleşccaği sirada, köşe ba- ginda bir polis memora — göründü Şık Dir polin memuru. Rugan çizme- leri de varz. İlk defa vugan çizmeli Polis memuru görüyorum. İçim hop hop atıyor. — Sevincimden — dönyalar benim oldu. 4 numaralı düşüncem, tayyare piyangosunun bayük ikra - kazanmış kadar, — neşeden İçi içini mğmıyor: eŞİmdi seyreyle sen gümbürtüyü benim akça pakça kazım'a diye, Polis memuro başını yukarıya kal- dirdi. 5 numaralı düşüncem Bay Hü- Bayin Cahidin başmakalesini yazdık tan sonraki azametli hali kadar ke dinden memnan: «Hah, gimdi, şimdi, Meredeyse bu İş olacak...» diyor. Polis memarı — gülümündi. —Akça pakça kiz gülümsedi. Ve polis memuru geçti. Ne yarık Ki rugan çizmelerinde mahmuz yok- Yü Şikirtisini biün mahalle İşite - mmedik. Fakat benim 6 numaralı düşün- cem ... Hayır, gelin de şu İzzetinefir. sİZ O numaralı düşünceme bâlü si- nirlermeyin Şehrin I;üyüklori Taksim bakçesinde bir. gazino n- çılmiş. Eş döst israr ettiler: «Bu al şam gidelim, keyfederiz.. diye. Bahçeye girdik. Renk renk Teki- yöeler, lücivertli, morla ışıklar. Do- manma gecesi gibi; «Peh, peh, diye sövindik, ne elcili bicili şeyler!z Fakat dünyada nankör insan da olmaz mt Yer yözünde bedbin yara- dilişli adam da yok müdür? Nitekim, v gece bizim ge aramızda, neşenlzi bosan böyle bir kimse vardı. İtiraz eti - Sanki ne diye İkl yüz bin lira- ya burasını inşa ettiler, Tasavvur e- dönla, ikinin arkasında beş sıfır! Bu fakir şehir için ne rakamdır bu! Bonra gazino; kel başa gimşit tarak. Yollarımızın haline bakm: Otomobil. derde ne lüstik kaldı, ne makas, İna- dina da lâstikler yirmi beş papelden, yöz papele fırlanış. Hastaneler, a-| yakları burgulanlarla dola. Sonra.... Ha, hastano delim de aklıma geldi. Koca şehir, hartanesizlikten kıvra- hıyor. Gebe kadınların dördü bir ya-| ftakta doğuruyormuş. Sonra iki yüz bin llraya gazir Eş dost ve bem bu bedbin ve cahil kimseye medeni beldelerde böyle ga- Ainoların mübrem ihtiyaç olduğunu ve ilb.. gibi şu malüm beylik lâkır- Miları, bildiçli bir eda Ne Lasladık. © dinlemedi. — $ik mağazaların vit Tinlerinde, hani gu: <İçeriyo Buyu- yünt» diye kafasını sağa sola büken kuklarlar vardır ya; onlar gibi başt 2i iki yana salladı. Bu #uretle bede|di, görünmedi. Ona teşekkür edel bin kimsenin, cahil ve bedest bir kimse olduğunu da avlamış oldüm, Gazinodan içeriye girdik. Gardroba yaklaşınca, di ndan fırlamış gibi bizi istikhe ©. Şapkalarımızı, pardesülerimizi a)- dılar. Karşmmas koğaman ' bir ayna sandı, | y yelemobil dumdu. Kapıyı madam açtı. ©, elinde bir. demet çiçek, beni gör- | beb aradım. Zulmüne uğradığınız bir | SİZE enlatayıı mek istediğini söylemiş. Madam dalaraba size iyiliklerini göstermiye de şarkılar vardır. Güftesini değil ta- | Yeni navlun | Tarife komî;yonunun |tesbit ettiği yeni ücret enmeyin!| ..: olunacak Ankarada Münakalât Vekâile- tinde toplanan tarife komisyonu yeni kömür navlun ücretlerini tes. bit etmiştir. Nakliye ücretleri bi- raz e dan itibaren alı ay müddetle Zonguldaktan İstanbula ton başı- na 250, Marmara İimanlarına 275, Izmire 290, Mersine 300 kuruş nakliye parası alınacaktır. Ankarada bulunan İstanbul Li - baklık; baktık. Baktıkça küçüldük./'man Reisi Relik yarın şehrimize er aağıntı gibi, ezilerek, büzü-| dönecektir. tiye girdik istanbul - Mudanya seferleri 2 o bedbin kimse aynaya bak-/ — Jetanbul - Mudanya kış vapur madı. Bakmadığı için de köçülmedi. tarifesi bu ay sonunda tatbika rini sallıya salbıya içeriye gir-|başlanacaktır. —Yaz mevsiminde diz ve bir masaya otürdü. Eş döst pazar günleri karşılıklı olarak iki- ve ben yanına iliştik: şer delfa yapılan seferler bire in- — Oh, dedik, ne medeni, ne Avra-| dirilecektir. Adi günlerin seferle: pol yeri Raksan çiftler, zurnalı, da-|rinde esaslı değişiklik olmıyacak- vullu sazendeler, allara, muvllera bo- tır, yalı bayanlar, ) Sert buğday yükseldi sollu İspanyı Son günlerde sert buğday fi - dlce kelimcler... Hepsi mevcat! yatları yükselmiş ve 8 kuruş 30 Fakat bedbim kimse yine rahatı. paraya Çıkmıştır. Halbaki en iyi mızı bozdü: yumuşak buğdayın bile bu kadar < Burası neye benziyor, bilin ba- yükseldiği az görülmüştür. Bu va- am? diye sordü. ziyete, Anadoludan çok az mal Eş dost arasında Avrupa görmüş gelmesi, aytıca da Mmakarnâ fab- Çolanlar vardı. Biri: rikalarının fazla taleplerde bulun- maları sebep olmaktadır. |tesadüf ediyordu. Duvara — çakuli! | yaslandırılacağına, yere Diki vaze.| & — üzerinde İstanbul çocuklarına bundan güsel saha bulunamazdı. Eş dest ve ben kocaman aynaya! — Pariste, diye başladı... Diğeri sözünü kesti: — Hayır, Londradaki gu meşhur. Bedbin kimase — Hiçbiri değti, diye biçak gibi kesip attı, burası bir şimendifer va- rıta benziyor. Eş dot ve ben alay etlik. kimse omuzlarını silkti. Bir mevi çepkene benziyen, koy -| rüksaz frak giymiş, sinek kaydı traşlı bir gursan çelebice bir. reve- ranslun sobra listeyi azattı. İki dilde — yazılmış —- Türkçe ve| frenkçe- iki taraflı keskin bıçak gi-|SAheserini seyreden bir ressam gibi; İduvarlara, tavana, — raksan çiftlere, bir masaya - dişarıdaki ayna kadar| Koçaman - tombul tombül baylar o Yürmuş, yiyip içiyorlardı. ir fanllere tepemizden baktıkları içlv başlarım eğiyorlardı, Biz. onlar mek için kafalarımım kaldırıyor- Bedbin| uk Maşanın şeref mosklindeki irf yar v kelli eli zat, yemiyor, içmiyordu. Blni yakağına dayamış; kendinden etraftan, dünyadan, her şeyden mem- nun, gülümsüyordu. Hayran hayran| bi bir Histe, Eş dest arasında da Böbatil birisi | devullu, zurnalı sâzendelere, müsevi) yardı. Prenkçesini okumak — İstedi./ Yatandaşlara bakıyor ve mütlak için- Fakat bedbin kimse, yine munsır) den: eİşte Avrupa gibi oldu İstan- müaşeret üdabina — vâkif olmadığını| bUlL. diyordü, tipki. Avrapa gibi ..> isbat € Eş dösttan biri — Belediyemizin v — Türkçeşini eku, Türkçesini ye ha dı, oku da, bak dilimiz ne/ Kece, dedi. hale gelmiş, gör! Ve İri yarı, kelli felli zata döğrol Eş dost ve ben Türkiyenin en bü-(iki büklüm eğilerek kandilli bir se-| yük şeliri İstanbulun Belediye gazt- İâm verdi İnosundaki Tistede gunları ökudük İri yarı, kelli felli zat sarifane ve| hafitç başınt eğdi. wi ine kendi | Patlicen Kizarima —— Vase gölemee özm c |Biz de memnunduk. Yalmız bedbin Bavaruaz kremalı pasta | kimze dişlerini giemdattı. . Bir taht| Gelin de gu bedbin kimaeye #inli-i Kocamanİlenmeyin! Celdleddin EZİNE Karşımda bir sed. va: gibi orasını yükseltmişler. Komşuyuz, “Mısırlılar, Türkleri severler, fakat nedense Mısıra mallarımızı sevkederek tücearlarımızı oraya | alıştıramıyoruz, ortada bu iş için ciddi sebepler olmasa gerek -.. Mısır ve Türk tütünleri Bir sabah, Ka- panyalarına — ve hirenin — bütün YAZAN : ara fabrikalar caddeleri, köşe yına meydan © - başları, göze gö- /ü,“& EHA kuyan bu hoş va tünür — yerleri, si! a üi ve tatlı söze! garalarımızı rtek İü güzel resimleri lâm eden adam boyunda ve cid-| ancak bir sanat âşıkının şaheser den zarilf afişlerle dolmuştu: «Ar-| bir tablo karşısında duyabileceği tık mütevassıt yok. Bundan son-| vecd ve hayronlıkla, uzun uzün ra Türk sigarasını, size dağrudan | durarak seyrettim, ve o astırları doğruya Türk İnhisarı sunuyor!s | keyfim at Mısırdaki çeşit çeşit tütün kum | kudum. (Devamı Sahife 4 de) | Edebi Roman Tefrika 1 28 | | Rüya Gibi I Yazanı M B.S. | Yırlılan rtobumun renginde, hhllnnu aşağıki yemek odasına .ı.,.şj Üç çift|Bir pazar günüydü. Hemen yı bi- Bır. de,.|selerimi giydim ve yanına gittim Bir de... Enfes bir çanta... Bu ka-| <— Size böyle — teşekkür — etm darını tahmin etmiyordum. Sevindim | Münasip buldum, dedim. | va utandım. — Ha,.. —Unutuyordüm.| *Tekrar tekrar özür diledi ve ha- | Mektubun altında ikl satır: Beyoğ-j"9 hayran hayran bakıyordu. Ben-de kında lüks bir tersi adresi veriyor,|tekrar bediyelere ve çiçeklere teşek- Jemrinize üâmadedir. diyor 0 terzide,|kür ettim. Bir otomobil gezmesi lek- elbisemi yaptırdım. Bilemeğsinlz ne|lif etti. kadar yazaştı bana. asıl bambaşe | — *Ktea bir tereddüt geçindim: | ka bir kadın oldum... Teşekkür et-| <Bu torci ö beye- mek için © adamı bekliyondum. Mek.|Sanla ayağa kal R tabunda geleceğini yazmıştı. Celmo-| <— Affedersiniz, dedi, meok için gazetelern ilân vermek gi-)den korküyorum. bi çocukça düşünceler bile hatırım -| — <Ulandım: dan geçiyordu. Niha; Kazadan| <— Hayır, dedim, estağforullah Şirmi gün sonra... Bir sabab, kapı-| Bilâkis... Sizi bu kadar külfete ve mazin öÖnlnde yine © açık yeşil spor eziyete sokmaktan çekiniyorum. «— Etiyet niçin olcun? dedi, sizi atta, tekrar tekrar Ö- İsusi yerlerde saat 1645 12 toj (sesine götürürse mak: teklifimi | edilir, değii “mi? Ba çocuk bana elini vi alıyorum, dena telâkki etmeniz- | bile dokundurmadı. O gün biribiri. bu insanın bor teftiş kadrosunun tevsii kararlaştırıldı Fiyat Murakabe Komisyonunun tesbit ettiği Âzami satış fiyatları iyi kontrol görmediği için bazı a- Çıkgözler — tarafından — suüistimal edilmektedir. Bu hususu Vali ve şebbüsler: h Şimdi Fiyat Murakabe komis - yonunun emri altında 20 müfettiş- ten mürekkep bir teftiş heyeti cude getirilmesi düşünülmektedir. Bu teftiş heyetinin pek yakında faaliyete geçeceği bildirilmekte - dir. * Havagazı fiyatları — Kö- mür Hiyatlarının artması üzerine havagazı şirketi, —gaz fiyatları- nın da arttırılması için dün Bele- diyeye müracaat etmişlerdir. Şir- ketin bu talebi tahkik edilecek ve 'ona göre karar verilecektir. *& Gıda maddeleri — Bütün gıda maddelerinden şehrimiz - de ne kadar stok mal bulunduğu- mu tesbit için Belediye İktısat Mü- dürlüğü tedbir almıştır. Stoklar tesbit edildikten sonra bu gid& maddelerine âzami — fiyat kona - caktır. Bir cinayet davası Katil Mustafa on iki sene bir gün hapse mahküm oldu İkinci Ağırceza mahkemesi dün | — 4 25 gün hapis — Küçükpa I bir katil hâdisesinin muhakeme sını bitirmiştir. Hâdme birkaç ây evvel cere - etmiş ve sarhaşluk yüzünden ileri gelmiştir. Katil Mustafa, bir gece arka - daşlarından Süleyman ile ötede beride bir hayli içip sarhoş olduk- tan sonra akıllarına eski metresi İSabriyenin evine gilmek gelmiş 've doğruca kızın evina yollanmız- lardı Fakat Sabriye, Süleymanla u- zun zamandanberi — kavgalıdır. Bunları kapıda, sarhoş bir hülde görünce içeri almamış. bunun ü- zetine iki kaladar, kapıya yasla- ürler savurmıya başla » Evde bulunan — Yaşar adında bit genç. buna #ini de bir sopa ile kapıya çıkarak ü- zerlerine yürümüş. sopa ile Mus- tafanın kafasına vurmuştur. Mus- tafa da bıçağını çekmiş ve Yaşamı ağır yarnlamış. Yaşar hastaneye, Mustafa da tevkifhaneye gönde- tilmiştir Ancak Yaşar 58 gün sonra öl- müş ve böylece vak'a bi cinayet geklini alarak. Mustaha İkinci A- iarceza mahkemesine verilmiştir Mahkeme, Mustafanın 12 sene | gün hapsine, arkadaşı Süley manın haneye taarruz. suçundan beraetine karar vermiştir. T KÜÇÜK HABERLER ::>. Belediyede: ye ŞEHZADEDAŞI PARKI — Şehzadebaşında Kanservatuar binası yerine bir park yapılacağını yazımış- tık. 9000 metre mürabhat tutan bu saba şimdi park haline konmak için çalışılmıya başlanmıştır. Dün - Bele- diye Rec muavini Lütül Aksay, İn-| şaal mahalline giderek inşaatı gra- den geçinmiştir. İnşaat 93 inhenda bitecek ve o gün nark merasimle a. çılacaktır. * VİLÂYET BİNASINDA BA LÖ VERİLECEK — Cümburiyet bayramı günü Vali ve Belediye Re- lek L0tfi Kordar tarafından verile cek balk, Vilâyet binasında yap saktır. Bala hazırlıkları için şimdi. den faaliyete başlanmıştır. ve NÜPUS SAYIMI HAZIRİ. LARI — Nüfus şayımı edilen Savım memur ve köngrolleri, dön kaza ve nahiyelerde ayrılan Lu- - rok Ankara radyosundan verilen |: mesburdur. Size biraz hava aldırır, diye düşündüm. «— Pek güzel, sedim. «Ötcmobilde bu sefer yanına “ure düm. Caddeye çıkıncıya kadar hiçbir sey konuşmadık. Caddede >ardu: «— Boğuzki ' sever misiniz? «— Çok, dedim. «Rentlere kadar gittik o gün. Seniye dürdü, — Kendi kendine vo) içinin dilile konuşuyormuz Gibi. ne- fes halinde bir sesle tekratladı — O gün... Gü eri yarı kapalı, sustu. a önüne bakarak dedi ki: Yakışıklı, güzel bir genç, 5e- 4 tanidığı bir kadını etomobile atar da Tatanbulun ön uzak bir kö- drndan güphe mizden de hiç bahsetmedik. O bana viyetime ait hiçbir. gop sormudı. n de öna sormadım. İkimiz de bi- birimizin adıtı bilmiyorduk. üstümdeki tesirtni | Hani pek sevdiğiniz. |rula; Fukat | ” zarda oluran Nazil ile arkadaşı Ahmet, bir meyhanade içmişler, sonra kavgaya başlamışlardır. Kavgs esnasında Nazıl, önün- deki rakı #işesini kaptığı gibi Ah Fiğedin başına indirmiiş, — yorala. mıştır. |. Nozif —dün üçüncü Sulhceze rmahkemesinde muhakeme olun- | reuş' ve 25 gün “ hâpis cezasına mahküm edilmiştir. YeBir şantöz mahküm oldu — Fransız tebaasından Suriyeli Ra: &€ adında — Müsevi kadını, — bir müddet evvel Suriyeden memle- ketimize geçmiş. Anadolu şehir- lerinde şarkılar söylemiş, kante lar oynamış ve nihayet — buraya | gelerek - Beyoğlunda — toganniye başlamıştır. Fakat Raşelin ikamet tezkeresi olmadığı görülerek yakalanmış ve dün birinci Sulhceza mahke - mesine verilerek beş İira para ce- zasına mahküm olunmuştur. *& Bir ihtilâs davası — Zimme- tine dokuz yüz küsur rek tevkif olunan ve zinci Ceza mahkemesine verilen Defterdarlık Muhakemat şubesi mütemedi Asımın muhakemesine dün de devam olunmuş. şahitler dinlenilmiştir. Muhakeme, tahkiki için başka bir güne bi kılmıştır. bazı - hususların tatistik Umum Müdürü Celâl Ayba. vin nutkunu dinlemişlerdir. | Poliste ye HAŞLANDI Kasımpaşa,| Işıklar Çıkmazında 10 numayada. ©- turan — Salâkaddinin ikl yaşındaki| oğlu İbrahim, annesi dıçarı çıktı; sırada odada kaynıyan — tencere ile Oynarnı; talkmış ve kaynar #b üze- viBe dökülerek Mmühtelif yerletinden haşlanmıştır. — İbritbim Şişli Çocuk hastanesine kaldırılmışlır. * KAZA — Bomonti Tabrikasın- da çalışan ameleden Mehmet, idar gİ vincin üzerinde bayı d ve başından ağır sürette ya-) H gibi sol kolu da kirılmız: v Yaralı, Beyoğlü hastanesinı dralmıştar kal- ae ee maan aa | Vatanımızın milletçe | korucusuyuz bil, bestesinl asvdiğiniz şarkılı 'Her parçasından, ber nağmeninden | boşlanırsınız. İşte bu çöcük ta be- vim için bir garkıydı. Her hareketi hboşuma giciyordu. Âhenksiz ve se- vimaiz hiçbir. halini görmedim, Az | konuşuyorda, fakat bir şey söylediği | xaman anlıyordum ki boşuna susma- Mmiş. Size onu tarif edemem. Tarif tikçe onu küçültmekten, — içimdeki | hayalini bozmaktan korkuyorum. Yal İmz, olan biteni anlatayım. — Daha doğrusu, bir. başkası için aramızda | geçen hiçbir şey değildir. Dört defa buluştük ve gezdik. Bir akşam bera- |ber yemek yedik. Hepsi Bu. Benden, | kadınlığımdan biçbir şey simadı. İs- temedi çünkü. Fakat İstesoydi. her şeyim onun olacaktı. Yanında o ka- dar kendimden geçiyordum. Bir kere bile bana adıtm sormadı. Kimin nesi olduğumu hiç, blç öğrenmek İsteme- di. Ren de ona sormadım. Önün, - nun kendisi yanında lsmin, mesle « , mevkiin ne ehemmiyeti vardı? k(CRLIN en yüksek kısmı — Amerikaya yapılmış. bulunmaktadır. oe | Vefat Şehrimiz — avukatlarından — Hilmi Ziya Cönet'in büyük oğlu — Nejad Fiyat kontrolü için Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu dün şehrimize — geldi, bu gün Ankaraya dönüyor Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğ- lu dün sabah Ankaradan şehrimi- İze gelmiştir. Vekil dün ithalât ve ihracat | birlikleri umumt kâtibi Salih ve Töprak Ofisi Müdürü Nuri ile gö- rüşmüştür. Nazmi Topçuoğlu bu | akşam Ankaraya dönecektir. Bir. likler Umumi Kâtibi Salih ile O- Fis Mü; Nuri de kendisile be- raber Ankaraya gideceklerdir. Türkiye - Polonya ticareti Bir müddettenberi Polonya t ile Hariciye Vekâletimiz da devam eden ticaret mü- zakereleri neticelenmiş ve yeni bir anlaşma imzalanmıştır. Bu an- laşmıya göre, Polonya harbinden evvel bu memlekete mal gönder- |miş ve bedelini alamamış tüccar- Jarın paraları / yarından itibaren Merkez Bankası tarahından tedi- yeye başlanacaktır. Yalnız tütün | tüccarlarımızın 3 - 4 yüz bin lira alacakları vardır. Türk - Rumen ticareti Türk - Rumen ricaret anlaş - masının tatbiki içın lâzim olan ba: zi telermati tesbit içim — Bükreşe giden ticaret heyetimizin aah gü- HÜ şehrimize dönmesi bckleıı-| mektedir. | Gelen haberlere göre, her iki memleketin biribirlerine vereceği | maddelerin teslim şartları ve cins- | leri üzerinde mu kalınmışlır. Anlaşma yakında bilfül tatbika || başlanacaktır | Değirmenciler Fırsattan istifade, civar vilâyetlere pahalı un satıyorlar Son zamanlarda civar yetlerinden şehrimizdeki — değir - menlere çok fazla müracaatler yapılmıya başlanmıştır. — Buralar daki değirmenler, — ihtiyaca kâli gelmediğinden, şehrimizdeki de- gitmenlerden ne fiyata olursa ol- sun un istemektedirler. İstanbul değirmenlerinden ba- zıları da bu vaziyeti hırsat bilerek göndermektedirler. Bu yüzden civar vilâyetlerden şikâyetler başlamıştır. İzmitle 14, 13 kuruşa ek- | Yeniden sekiz | tane profesyonel '|dilenci yakalandı ” Dün zabitamız yeniden sekiz tane profeayonel dilenct yakalamıya mu- vaffak olmuştar. Runlardan beş ta- nesi Beyazıtta, iki tanesi Sultunal mette, bir tanesi de Galata Köprü-| sünde tutulmuşlardır. | İzmirin bir aytık ihracatı İs&mir, 12 (AA) —— Eylül ayı için. de İzmir limanında yapılan ihracatın kiymeti bir milyan yedi yüz küsur bin liraya baliğ olmuştur. Bu ihra. Cöner, henüz pek genç yaşındayken giriftar olduğu hastalıktan kurtula- mıyarak dün gece vefat #tmiştir. Cenabıhak kederdide cemil ihsan eylesin. ailesine sabri tramvaya atlıyı tım. O benim bir| veznede çalıştığımı bilmiyordu. —Her| akşam sant yediye gelmeden mağuza sahibine hesapları veririm, aonra çı- karım. O akşam da hesap veriyor- düm, Aksilik, fena bir akailik... Elli lira eksik çıktı. Paraları tekrar tek- Tar saydım, elli Ura eksik... Nasıl, olabilir? Dalgınlıkla birinden yanlış| para mi aldım, birine yanlış para mi verdim? Muğuaza sahibi benim ah- lâkımdan emindi, fakat hafızamdan şüpheye düşmüştü. <— Birine mi sevdalandınız? diye sordu. <Kıpkırmımt — kesildim. — Veznenin gözünü İylee araştırıyor, — kâğıtları kakhırıyor, zarfların içini karıştırı- yor, bulamıyordum. — Mağazanın ke- ponklerini İndirmiştik. “Yarım anat-|| ten fazla kaldık. Nihayet, para aya- gimi koydıtum paspasın kerarımda| bulundu. Fakat patron bana makine- de ikl de mektup yazdırdı. Acele ol- masaydi. birakip çıkaenktırı. Fakat) «Beyoğlunda bir akşam saat yedi buçukta buluşmak İçin sözleşmiştik, Ben mağazadan yedide çıkacuk v AT Tüçei mektupların ertesi sabah erkenden postaya — verilmesi tüzimdi. (Devamı var) İğim öğrenir öğrenmez de |büyük bir ehemmiyet çok yüksek fiyatlarla buralara un çe İT II ÖE DÜŞÜNÜŞLEK Şifre miftahı ler elde edilir, karşı çok sırları bu sayede bunlar da onun aleyhinâ” 'mılır. Hiçbir & kimse, düşmanit 'ne bu kadar mühim bir arabir bırakmak — istemediği İçitı tam vaktinde — tahrip =":p mesele teşkil ediyor. TW de diyoruz, çünkü bir dipleli. son dakikaya kadar vaziyeti tarmak için uğraşır ve tâki &u hükümetle nunabereye deVi, 'eder. Muhaberenin sonu BEİTŞ den miftahı imha edecek belki e merkezi hükül daki ihtilâfı bertaraf bulduğu son çareyi ihmal bu yüzden hükümetinin # ni altüst etmiş olur. Bu da) #i hin en sön dakikaya hafazasını icap ettirir. sım tarafın en büyük t biri de bu miftahı ele olduğu için bu son dakil etmek işi son derece kazanır, Meselâ, bu son harpte lar, Danimarkayı — işgal ada, buradaki Ingiltere S nin şifre miftahını 'ı'.aıı n ingiliz Sefareti üzerint Y müşler. Fakat ingiliz Sefareti cak bir iki gün önce bir başka bir binaya taşınmış muyormuş, Almanlar da farkında olmadıkları için naya gitmişler, Sefaretin  “E Ç SELYESYOASE * v AİLER naya koşmuşlar. Fakat bu zarayı görenlerden biri, re vaziyeti bildirdiği için, Sefiri, şifre miftahını ( kit bulmuş! Şimdi de İngilizlerle Rı;ğ hlar arasında mühim bir lik geçiyor ve şifre — mi â * nun değil, belki sigarayt de tutuştuğunu görebilirsinik ea Miftahın bu derece ve tarzda imal edilmesi, rı büyük bir gaileden 5p di cap ettiği ânın tayini mesele teşkil etmekte devaf? Üzerlerinden yüz liraya yakın pa- dişleri arasından ra çıkmıştır. İçlerinden birisinin a. herşeyi kurlarmak — ve yağı sakat sannediliniş, fakat mü -|candan ümidi " düriyectte sakat olan uyağı çözülünce | — Fennin icatları sayesind bunün da yalan öldüğü anlaşılmış- İipe " £ - a Vecizelerin Şerhi Cesaret, tehlikeyi H görmekte değil, .. karşılayarak yen! dir. AVEBURY İmsanın, insan aayılması cesür olmazı gerektir. Fakât saret, bilir bilmez atılmak, Bildir. Bu ancak, şunrsuz '::; dayılık sayılabilir. Sonra il a der keyi hor görmek te, eei ıd.; Büdir. Tehlikeyi —hor gÖfLE tehlikeyi büyütmekten başkl gön netico vermez. Tehlikeyi bot T mek, tehlike karşısında yit kadar zararldır. ve banlarlly. de tehlikeyi büyütmek or mından #yni netlceyi verir. saret, behlikeyi ııullh'” w karşılamak, onu yılmadan Y& a Tüşa düşmeden kavramak, Öi hududümü — çizmek, ona köp. Sarfolutacak gayreti taylü Ö mek ve Bü gayreti sarfetmf L Ba şekille hareket ııııl:- Tikeyi mutlaka yenarler a kedon — kurtulurlar. — Teklikt ; kudar âni olursa nlıı::lıı—'::’ debe çalmak için itidi memek gerektir. ıı.ıdıuılk: betmemiye muvatfok olan e. tehlike dikenlikleri içlnden İi met ve emniyet çiçeklerini Diçi müya muvaffuk ulın'.dündw kaybeden kimse ise içinde kalır ve bunlarin , ikmya tmkân bülamez, — aaf ü vi n TP A e BAF CA SL S&T SND LİETTEFCLEU LA

Bu sayıdan diğer sayfalar: