20 Ekim 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

20 Ekim 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| - Gelinde sinirlenmeyin! H EDEBIYAT Yazan: Celâleddin EZİNE " K | | Sahife : 2 Her | Mukassi, dar bir yer. Kahveha- meden ziyade köridora benzivor, Dönme dolap gibi bit kapıdan içeri girdik. Dostum -hüni gu geçen haftaki| benimkinden sonsa konacak...* yazımda bahsettiğim bedbin kim- sc- kolumu dürttü: — Bak ne numaralarla karşıla- şacaksın! - Fakat elinden geldiği kadar ciddiyetini muhafaza etmi- ye çalış. Gayet alıngandırlar. Tus hallıklarını alâka ile dinler gibi görün... Başımla tasvip ettim. Sağımız- daki masaya doğru yürüdük. Ma- sanın etrafına on beş tüysüz ço- cuk oturmuş, Türk edebiyatını paylaşıyorlardı. Bunu garip gör- memeli, bir çokları daha mektebe devam ettikleri için. paydasta, köşe başındaki mahallebicide a- ralarında taksim ettikleri bakla- valar akıllarına gelmiş olacak. Fa. kat ne gürültülü paylaşma idi bul Kendi kendime: «Mutlak mağlü- biyetten evvelki Fransz Parlâ- mentosunun anarşi hali böyle idi.» diye düuşyündüm. Dostum beni takdim etti. Genç edebi neslin önünde saygı ile e- gildim. Onlar azametle beni süz- |* İçlerinde uzan saçh, sarı benizli bir delikanlı boynuna enli, siyah bir boyunbağı sarmıştı. Hani şa geçen asrın sonlarına risin Chat Noir ve Lâpi meyhanelerine devam eden şair- lerin boyun sargıları gibi. İçim- den bu delikanlının modaya bi- güne kalışma memnun olmadım desem yalan söylemiş olurum. Kendilerini tefekkür ve ilme ver- miş delikanlı uz da mevcut- muş diye sevindim. Caliba benim dikkatli dikkatli kıyaletini süzü- şümü hayranlığıma e- Tacak ki, yüksek perdeden müna- ıldı kaşaya —Hti b F aöi bi gair fanımıyoruz biz. Fikret zaval. hena gelince... Cümlesini bitiremeden başka biri sözünü kesti; kısa boylu, tık. naz, karagöz hareketler için- de bir çocuk: — Hele daha yenileri: bizden evvelkiler? Cevherleri nerede on- ların, sorarım size? Buna rağmen gazetelerle mecmvaları kapladı- lar. Anket muharrirleri yölmz on- Tarı ziyaret ederler. Patronlar sa- e onları tanırlar. Meselâ... (Bu- zada kiymetli bir Türk edibinin ismi) ne cabil heriftir ol Ya şu, (Burada kıymetli bir Türk şairi- nin ismi) ne aptal serseridir. ol Üstelik te kendini dâhi zartlldi- yor! Dühi diye biz...... (Burada birçok frenk müelliflerinin isimle- vi) onlara deriz işte... Bedbin dostum dayanamadı galiba, dudaklarının arasından h- sıldadı: — Bir de sizlere,.. İşitecekler diye ödüm koptu Kolunu dürttüm. O sapsarı kesil- mişti. Genç nesli selâmlamadan masadan.kalktı. Onun bu terbiye- sizce hareketine kızmakla bera- ber, takip etmiye mecbur oldum. Dışarı çıkınca: — Artık sen fazla oluyorsun, dedim, bir daha seninle bir yere gitmiyeceğim. Geçen hafta Tak- Bim gazinosunu tenkit ettin. Muh- terem — Belediyemizle — eğlen: Haydi o zaman, haklı idin diy | lim. Ya bu sefer zorun neydi? Gençleri teşvik edeceğine tevbih || ettin. Halbuki, o frenkçe isimleri | WÜR aklına! Yahu, on beş #enin kulakların da duydu. Sanki “een o kadar frenk muharriri tanır Mmisın? —- Hayır, © kadar tanımam, günkü isim ezberlemek âdetim adeğildir. Biraz bildiğimi de eser- lerinden bilirim. Sukinleşmişti. Fakat dudak uç. Harı müstehzi bir tekallüsle kıv- rıldı: — Yani sen onları, isimlerini saydıkları frenk muharrirlerini o- üŞ mü zannettin) Şaşayım — Artık türkçeyi de bilmedik- Ü derini iddia edemezsin ya! — Yazdıklarım bir oku da t biliyorlar mı, bilmiyorlar ? Hani kıhk kıyafetleri acaip z züppeler var; kendi kendi- Tâkabını haft a bina vergisi olan muamele değişmiyor , Bina vergisi kanunwfun 1 ci maddesinde fabril ne ve değ ni yesaitini ra ulınacâğı matbaalar dilerek bu ma: çindeki sabir ".ııı:ı_uka.. Bi aa de ba mahrug * 'zerinden kesaplanmakdidır. Ancak, kanun. da sarih olgfak matbaalar zikre 1 gazete hali dd len i- beraber va- egilmekte ve vergisi İrmyen mecmualarda arasıra ya- zarlar. O da ne kavga, ne gürül- tüyle... eBenim giirim seninkın- den evvel gelecek, senin hikâyen diyel Sonra yazitarımı bizibirleri- ne okurlar ve üç ciltlik bir şahtser | yarmış kadar müftehirdirler. Mü- elliftirler. kıtapları yoktur. Şawr- dirler, vezne, — kahyeye bibehre- dirler. Klâsik kültür olmadığı için eciş bücüş mışralatı. şuirde im- kılâp sanıtlar. Dünya edebiya- tından bihaber oldukları için idi diaları büyüktür. Ve çışin en ho- 1 her biri kendini gâh: ve ustad zanmeder , Bir an süstü, gözleri kıplarmızı. olmuştu, Kıllı elini bir pençe gibi İyakama yapıştırdı — Şu caddede bır aşağı bir yu kaşarak bağırmak istiyorüm sAğalar. elendiler, baylar! Ben dühi değilim. ben üstat değilim, hâşü değilim! diye... e ilşağld Enal addedilip edilmi. ü Rîş ve netice itibarile de vergildinin yukarı maddede gös- irad üzerinden he- güs sorulmuştu. — Alınan cevapta yktisat Vekâleti, Teşviki Sanayi Kanunu bakımından — matbaaları malâthane addettiği içi gisi cihetinden de bunlı Krhaneler gibi muameleye ti olması zaruri bulunduğu bil miıştir. Bu iş'ar üzerine matbaa - lar hakkında bugün tatbik edilen muamelenin değiştirilmesine im- ve mahal kalmamıştır. Dahiliye Vekili şehrimlze geldi F Genç neslin dehâsıni kıskanan | — Dahiliye Vekili - Faik Öztrak, gu dostuma gelin de sinirlenme-|dün sabahki- Ankara ekspresile yin! Ankaradan — şehtimize gelmişti Vekil, Perapalas öteline inmiştir. Fatk Öztrak'ın birkaç. çün şehri < mizde kalacağı muhtemeldir. Edebiyalın büyükleri —- Sık ve pahalı lokantanın orta- sında melül melül etrafıma bakı- miyordum: merhametli bir garson karanlık bir köşenin. — sığıntı bir masasında yer gösterir diye. Ta- llim - varmış; sağ taraftan bir ses yükseldi, döndüm; edebiyatın kodamanlarından bir zattı. Beni derede görse iltifatını esirgemez. | Artvin O. O. Tarth , Coğ. Öğ. Sıtkı Oturduğu masaya doöğru — yürü-| Demir Milla O. O. Tarih - Coğ Öğ: düm. Dört kişiydiler. — İçlerinde | retmenliğine, Kars Lisesi "Turih-Coğ. şair elçi, muharrir mebus, politi-| Öğ. Tarhta Kırşehir O. O, Tarib - Öğr etmenle yeni tayin kada nam salmış başmuharrirler | Coğ. Öğrermenliğine, Surıkamış, O.| vardı. Şık ve pahalı lokantanın Ö. Türkçe Öğ. Şeref Trabzon Erkek müşterileri onların masalarına 0- O. 0. Türkçe Öğretmenliğine. Iğdır| turduğumu görsünler diye, etra-|O. O. Türkçe Öğ. İzret Emek Ersu- fima memnun tebessümler saça-| rum Lisesi Türkçe Öğretmenliğine, tak yerleştim. Kars Lisesi Tarih.Coğ. Öğ Ziya Muharrir mebusun önünde ya- İ Çoram O. O “Tarih - Coğ. Öğretmen.| kut gibi bir istakoz vardı. Hafif- | liğine, Kars Lisesl Tabliye Öğ. Şa- çe başını kaldırarak beni süzdü : | habettin Gönen O. O. Tübliye Öğret. | ve yemeğine devam etti. Şair elçi mentitine, Kara Lisesi Törkçe Öğ. iri bir barbunya viyordu. Ağzını| Resul Malatya Lisesl Türkçe Öğret. şapırdatarak birşeyler mırıldandı. | menliğine, Kars Lisesi Beden Terbi. | ü masaya çağıran mültefit | yest Öğ Süleyman Manisa — O. O, dostüm : Beden Terbiyosi Öğretmenliğine, Şo- — E anlat bakalım, dedi, ne|binkarhisar O O. Beden Terbiyesi var. ne yok? Öğ Lütfullah Sinep ©. O. Bodan Ben zekâmı ve malümatımı Terbiyesi Öğretmenliğine, Diyarba- göstermek ile hemen ede- kır Lisasi Matematik Öğ. Şekür İz- | biyat bahsine geçtim ve sandım mir Gazi O. O. Matematik — Öğret-| ki, bu Türk edebiyatımın büyük- menliğine, Artvin O. ©. Pransızca lerini, Türk edebiyatındaki genç Öğ Arif Samsun O, O. Fransızea meslin fikir hareketleri alâkadar e- Öğretmenliğine, — Şebinkarahisar. O.| der. Dört büyük — şöhretin dik- O. Tarih-Coğ. Öğ. Behzat M. Kemal | kat nazarını üzerime celbedece- Paşa O- O. Tarih - Coğ. Öğretmenli- | ğimi düşünerek onlara bir kaç gina, Şebinkarahisar O. O Dikdş -| genç şair ve hikâyecinin son yazı-| Biçki Öğ. Müeyyet M. Kemalpaşa | larından bahsettim. |Pikiş - Biçki Öğretmenliğine, Karı Şair elçi, sivri burnunu tabağın- / Lisosi Matematik Öğ. İsa Artvin Ö- dan kaldırdı: ©0. Matematik Öğretmenliğine. Ka- — İsimleri neydi bu çocukla-|vaköse O. O. Türkçe Öğ. Bürhanet- rin? İsimlerini ve yazdıkları mec-|Jâl Sılay, Diname gibi muaların adlarını tekrar ettim. — |şairlerimiz yetişiyor. ınMııhıniı mebus göbeğini hop-| — Nam salmış tar — Ya, — Ne tuhaf, dedi. bakınız. ye- | işitmemiştik. ni yeni mecmualar çıkıyormuş ta| — Fakat, dedim, bu genç a- haberimiz yok. damlar beş, altı senedenberi ya- 'N asrar ettim. Genç neslin a- |zıyorlar. .. rasında çok kıymetlileri balundu- ir elçinin sivri burnunun de- Gunu söyledim: liklerinden bir ses çıktı. Zannede- — Meselâ. dedim, Asaf Halet rim: <Hıml> diye mınıldandı. Çelebiyi tanıyor musunuz? Haz-| — Muharrir mebus göbeğini ok- reti Mevlâna hakkında iki ciltlik 'şadı ve garsona seslendi: eser yazmıştır. Molla Cümiye da- Duymadık. yahu, — iyi bir- ir bir kitabı vardır. Hüseyin Tan-|şeyler getir bakalım. Bir şişe de Tıkut isminde genç bir felsefeci- | Altınbaş daha! miz Türk tefekkürüne büyük bir| — Nam salmış başmuharrir bana istikbal müjdeliyor. Hüseyin Hul-| döndü: | ki. Baha Dürder gibi hakikaten || — Edebiyata ne kadar heves- kaymetli hikâyecilerimiz var. $ i, biz de bir vakit sizin bahattin Kudret, Rifat İlgaz, Ce-'gibi âşıktık. Fakat zamanlı ! başmuharrir: di, bu isimleri hiç Yazanı M.B.S. | liyerek ayrıldım, Cevdeti buldum . ve — Sonra konuşuruz, dedim, evvo-| pazaportumu bu kadınla beraber ba- 'Ona döğru bir adıma attım: Jâ istediğimi veripiz. — Peki, üzülmeyinle. Ayağa kalktı ve dolaptan büviyeti sürdanını alarak bana uzattı: — Buyurumuz, dedi. zırlatmasını Flca ettim. 138 Tommuz 1987 İstundut Beniye hikâyesini ablama anlat - makta eyey tereddüt ettim. — Nasıl —— Teşiliküe aderira: Olsa vapurda onu benim yanımda gö-) İki elini de yüzüne kapadı: recekti. Fakat anlatmıya cesaret e- — ::ı:ı"- içindeyim! dedi. — | demedim. | d 'tet vermezse bu haya-| Dün gece vasiyetnamemi düşün - tın yaşanacak mesi kalır? dedim. — |düm. Ablamla beraber Saniyenin de Hüviyet cüzdanını cebime kaydük-| varisim olmasını Matbaa'la;ın | | n Yd UKLAR ARTTIKÇA | | 'KÖMÜR YÜKSELİYOR —— 'TAS Mülen tatbik cilmekte/ — Rasatlane müdürüne göre hu sene Sazlıdere cinayeti —ei Birinciteşrin GÖRÜŞLER - GE DÜŞÜNÜŞLE İstilâ mudhikesi İ T.:::lî. mub.:;hk."' Fransanın eski ı..ııa-*"j ? öldürdüğünü Haa G CAİ aPastırma yazır — çak güzel — geçecek itiraf etti — İ T AELİM Z ö roman tasvrir © Bay Fatin diyor ki: “Telâşa lüzum yok; daha çok güzel havalar göreceğiz!,, ——— M T a Denizlerde firtına devam etmektedir. Vapur seferleri intizamisıa ola: rak işlemektedir. Küçük vesalt hâlâ Karadenize çıkamamaktadır. Bu va- kötsiz soğuklar Yüzünden kömür fiyatları gittikçe artmaktadır. —Bazı mıntakalarda 7.6 küruşa kadar kümür satılmaktadır. Kömüredler narlh Korulmamış olmasından İstifade etmektedirler. Sobu ve soba borusu fi- tları görülmemiş derecede yüksetmiştir. Fiyat Murakabe Komisyonunun ba hususta tetkikler yapması beklenilmektedir. Diğer taraftan apartıman sahiplerile kiracılar arasında ihtilâflar Başgöstermişlir. Aparlıman sahiplerinden banları teşrinisani başından ve bazıları da 15 İndon evvel kalorilur yakmak İetememektedir. Havaların birdenbiye soğuması hakkında Kandilli Rasadkanesi Mâ- dürü Fazin demiştir ki: e— Bu vasiyet, şimalden bir sağuk dalgasının memleketimize kadar gelmesindea olmuştur. Fakat soğuklar birkaç gün daha devam edecek ve sönca Bavalar #çataktır. Esasen bu vaziyet —paslırma yazının çek ! geçeceğine allmettir. Telâşa lüzüm yoktur. Daha güzel havular iz.> nnn - r arasında . ve nakıl[er Tik İMAR VB YOL FPAALİYETİ| — Vali ve Belediye Rebsi Lötfi Kır- dar, bütün kaymakamlardan Imar ve yol fasliyetleri hakkında — malümat istemiştir. İm&r ve yol fasliyetinin. Artçırılması — ve tahsisat bulunması için pazartesi günü Valinin riyase-| tindo-bütün Müdürüm bir toplanlı ya- pacaklurdır. * SELEDİYEDE MÜNNAL -| LER — Belediye muhasebesinde a - çılan münhallere memür alınmasına karar verilmiştir. Ahımacak memur- lar ortamektep mezunü olacaklar ve| imtibanla kabul edileceklerdir. İm- Uhanlar önümüzdeki salı günü yapı-| tin Mersin O- O, Türkçe Öğretmen- Hğine, Sarıkamış O. O, Bedenterbi. yesi Öğ Ali Riza M. Kemalpaşa O ©. Beden Terbiyesi Öğretmenliğine, Diyarbakır Lisesi Tabliye Öğ. Zihni Elâzığ O, O. Tabilye Öğretmenliği- ne, Okul müdürleri arasında Eyüp Ortackul Müdürü Sadi Ay- kut Bakırköy Ortaskul Müdürlüğü- | ne, Gelenbevi Örtaokul Müdürü Or man Çermen Zeyrek Ortaükul Mü>- dürlüğüne, Zeyvek Örtaokal Müdürü /| lacaktır. Hamdi Kaytlı Gelenbevi Ortaokul Poliste : Mödürlüğüne. Eyüp Ortaokul Mü- dür musvini Reşad Heparı ayni O- kul Müdürlütüne, Mersin Ortuokul Möüdür münvini Paruk Ediz İğdir Ortaokul Müdürtüğüne. Kars Akşam Kız Sanat Okulu — Moda Öğretmeni Yaştr Talay aynt okul Müdürlüğü. ne, İstanbul Erkek Lisesi Öğretmeni Yunvs Kâmm Köni Taksim Lisesi Müdürlüğüne tayin edilmişlerdir. Konya Masrif Müdürü Hatit Ziya Kalkancı Maarif Müdürlüğü- me, İzmir Masrif Müdürü Al Rıta Örkürd Konya Maarif Müdürlüğüne, Marlsa Ülk Tedrişat Müfettişi Bilâl Kotluk bu vilâyet Maarif Müdürlü- | y #üne, Siird Maarif Müdürü Zeki Üt İke Rize Maarif Müdürlüğüne neklen tayin edilimişlerdir. * HAMİLE OLDUĞU HALDB| — Tarlabaşında — oturan — Aderpi hBümile olduğu halde içi su dolu tenekeyi evinin merdiveninden yukarı Çıkarırken bayılmış ve yuvarlanarak antreyo düşmüştür MANGAL KAZALARI — 8on üç gündenberi havaların soğuması yüzünden odalarına mangal koyan-| Tar çoğalmış ve dolayızile bazı ka. aslar da olmuya başlamıştır. Üç günde iki çocuk haşlanarak a. iır sürette yaralanmış ve öç ev de kâmilen yanmıştır. Bundan başka dün de Kadıköy, aaanpaşa mahallesinde mangal dev rilmesi yözünden bir yangın çıkmı ve Bç katlı ahşap bir Dina kümtlen yanmıştır. * FECİ BİR KAZA — Kurma. cs: sHayır, Za- gaç mezbabası hamallarından Tah dedi, fakat mevkile, | sin, dün geca balya derairlerinin 6- K karınlarınızı — gişirdiniz, | zerine çılıp etleri kanenlardan çıka- yini iz sulandı..> ç Jrorken ayağı kayarauk düşmüş, mrti- Bana daima iltifatını esirgemi- | mn Iki H araşına kanca girmiyi yen meşhur döstüm: — Ne enleş piliç, dedi, fakat tuzluymuş... Hakikaten o esnada cenfes piliç» şık ve pahalı lokantanın ör tasında İspanyel raksını oynuyor- dü. — yakalanmış, yaralı Gureba hastane- Melâl melâül - etrahma bakın - | sine kaldırılmıştır. dım. Gözlerim kuytu köşenin ka-| p OTOMOBİL ALTINDA KAL- ranlık ve ufak masasına doğru |D —— Ortaköy tramvay durak ma- kaydı. İçimden bir ses, hasretle: | hallinde tramvuydan inmek istiyen «Ahl..> dedi. Mazhar, birdentire tramvay araba- / Edebiyat büyüklerinin meclisi- | xnın arkasından çıkan 1228 nama-| ni takdir edemiyen — gu içimdeki | valı hususi otemabilin altına düş - *eso gelin de sinirlenmeyin! Müştür. Mashar hastaneye kaldırıl - CELÂLEDDİN EZİNE 'moş, şoför Ramaran yakalanmıştır. ve ağır türette yaralanmıştır. *# OTONOBİL KAZASI — Düni Fevtipaşa caddesinden Edirbekapıya| giden (1679) numaralı takal 16 ya- şındaki Hüaniyeye çarparak başın fetile, samimiyetile giren yegüne ka-İname yazayım ma dersiniz? dindi. Hayatımın, son ayı, sön gön -| leri ganflla doluyordu. Ona bir hedi.| yınız. ge birakmamalı miydim? — Ciddi mi söylüyorsunuz? Uzun, dürin düşöndükten sonra| — Pek elddi. müsbet karar verdim. Bu sabah no-.| — O başka. : Evvelâ bir müsvedde yapıldı. Va- Siz galiba şimendiferin altında| çiyetnameye Seniyeyi de koydurdu!m. Heyet huzüründü — mwümelenin te- kemmül etmesi için bir daba gidecek Bim, Öğleden sonra Seniyeye çlitim. Pek neşeliydi. Yalvardı: — Beni orada hastaneye bırakma- yınız, Kendimi çok iyi hissediyorum. Kaç yaşındasınız? — Kırk beşe yaklaşıyorum. — Bu yaştu vütiyetnsme yuzdıran tahhatli yegüne müşterim sizsiniz. — Sıhhatli olduğumu nereden bl.. liyorsunuz? — Ah, doktar bey, midemi gv en-| Hep sizinle beraber olsam olmaz. mı? | G sizin midenlele değiştirmiye razı- yu — Oraya gidelim de bakalım, de- dim, sizin iyiliğiniz neyi Scap ettirir. | 46 onu yaparız. . — Midenizden ne şiköömtiniz var? — Tapanaki; böreğe he mura- | vur pek mi abesti? Seniye benim Ha: Anııryırm oldum. Hamur İşi mi- nun, yatıma birdenbire giren. bötün saf.İdemi ekşitiyor. Ben de Bir vasiyet-| rılacak diye. Bemi sever o, çok sever. İki ay kadar evvel Taksimde, Sazlıderede, bir kulübede be ber yaşadığı karısı Pernbeyi ta - banca ile öldüren paçavracı T beyi çok kukandığını, © gün yine kıskançlık yüzünden tutuştukları kavgada kendisine hakaret edin- ce başı dönerek tabancasını çekip! vurduğunu söylemiş. bundan 201 ra dinlenen şahitler de — vak'a: aynen anlatmışlardır. Muhakeme, gelmiyen şahitle - rin celbi için başka bir güne bira- kılmıştır. Küçük Nihat tekrar muhakeme edilecek Yabancı bir devlet he sabına re- jiimimiz aleyhine propaganda ya-| parak — bazı risaleler (dağıtirken| yakalanan 15 yaşında Nihat Si - Tâhtaroğlu adında bir genç, ikin- ci Ağırceza mahkemesi taralın - dan hapse mahküm olunmuş, fa- kat Nihat, Tevkifhanede de va - hat durmiyarak bazı muzir fi leri, mahkümlar arasında yaymı- ya çalıştığından, bu suç - için de yeniden ikinci Ağırceza mahke- mesine verilmişti. Mahkeme. Nihadın bu suçu hakkında kâfi miktarda delile sa- bip elamadığından, hakkında be- raet kararı vermiştir. Diğer taraftan, Nihadın birinci mahkümiyeti Temyiz tarafından | cezanın tezyidi noktasından nak- zedilmiştir. Bu muhakemeye ya- kında yeniden Bakılacaktır. ABERLER FE- İktısat haberleri: ve NOKSAN VEZİNLİ İPLİR -| LER — Ticaret Odası bir nitamna- me ile yün iplikleri çilelerinin öze- rine, içindeki ipliğin sikletini yaz - mak meeburiyetini koymuştu. Bazı kimsolerin ?0 gramı ipliği B0 gramlık çileler balinde sattıkların : dan şiküyet edilmiştir. Yapılan kontrollerde bir çok dük- kânlarda çileler noksan bulunmuş - tur. Bu vaziyet karşısında Ticaret Odası giddedi. tedbirler almıya ka- rar vermiştir. Adliyede: 4e AZILI BİR HIKSIZ. YARA- LANDI — Şişli, Nişantaşı, Parmak- kapı, Hamalbağı ve diğer bağı semt- lerde otuza yakın erv ve gpartıman soyan, Şişlide bir apartımamı soyar- ken, kendisini yakalamıya gelen ka- pici Koçoyu da kalbinden bıçakla ya- | ralıyarak kaçan, Hafik kazasından Mota Ebeş, nihayet ele geçirilmiş.| dün de Adliyeye sevkolunarak Birin- ti Sulh Ceza hükimi tarafından tev.| kif edilmiştir. sorgusunda hüngür büngür| ikl yer söydüm.| Fakat poliste dayak attılar. — Paili| meçhul kalan — bir çok hırsızlıkları böylece kabule mecbur kaldım.> de - miştir. Asker ailelerine yapılacak yardım Asker ailelerine yapılacak yar. dım için Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdamn riyi aseinde pazar- tesi günü Daimi Encümen topla. nacaktır. Mükelleflerin bina ve kazanç vergisi esas tutulmak ü - zete yardımda bulunacakları alâ- kadarlarca söylenmektedir. Ankara mahkümla- rının temennisi Ankara Cezaevi mahküm ve mev- kaflarından bir mektap aldık. - Bu mektupta ebâdisatın şu buhranlı za- manlarında —vatanın mukadderatına #ül bir. vaziyette kalmı istemiyen mahküm ve mevkufların önümüzdeki milli ve dinl bayramlarda bürmyet Himetine ve Üçöncü Lir bayrama ka- vöştürülmalarır temennislle — toşab- büslerde bulunmuşlardır. bcımhwnd;iu'u"loly— İhir. Serdar caddesinde Kle istihza eder ve birinde şöyle bir adam der: ırmak ve sormaktı: Bit Dedir tiyse işbaçına kim geldi? —« Bu sunli her sabâh sorraaklir bıkmaz ve hizmetçisinin ı-l'; cevabı en ciddi merakla di.e ... Fransız edibi bu tasvirile, F':. sadaki siyasi istikrarsızlığırn ÖÇ öz künç bir mahiyet aldığını ÜY V. ettirmiş oluyor ve Fransadt kümet kurmanın ciddi bir H İ gil, bir mudbike, hattâ bir GÜL karalık seviyesine düştü latıyordu. müda ” w* ».ş Pa Hai Tazll bir tip daha tasvir etmek kündür: - vt isti * — Bugün hangi memlektt Ih edildi? Yahut, hangi kete saldırıldı? "’ verectii Her sabah bu suali belker ” bıkmaz ve hizmetçisinin :ı'vıiı en ciddi merakla dite ü mağlüp — Fransayı © Çi. sa, istilâ maskaralığı dâ 'A, letlerin mukadderatile ;';fu. sini yaralı Yenişehir, Kaşkaval sokak 'ı * marada oluran Azmi, bundüf | y evvektanıştığı Melya ile bersbtf İ şamaktadır. Üç aydanberi bottü yg Azmi, metresne bukamat yüzden sik vık kavgalar mektedir. Nihayet dün sabü sebepten delayı Azmi ile küt taşan Melya, manzosunu #İtP çekıt dişarı çıkmıştır. Metresinin b ziyetine fena halde sinirlenen Ata evvelce todarık ettiği boçakla sinin arkasından keşmut vE  Ve  kalçasına ve sırtına biçakla başlamıştır. Melya çok ği olduğu bhalde — Bayoğlu v kaldırılmış. kaçmak İntiyen FPĞİN, kalanarak hakkında takıbalü y mıştır. Yabancı dil -ıy yetişecek Yabancı dit öğretmeni yetitiT' ö Ozere, yöksek öğretmen okul! nr Y ni bir şabe açılmasına Maafi ( kületince kayar verilmiş ve B*:* re Yüksek Öğretmen talimatit! j de bazı tadiller yapıl Mekteplerde bayrt” ınl“l Önümüzdeki Cümhurtyet '21 için, kutlama talimatnameti cizeler bötün okullara göndi Z Bu münasebetle bütün oı.ıı:ı"_ dürleri şimdiden kutlama rile temara başlıyacaklardır. Oi M $ — Ben de üyle görüyorum. İyi bir — Hele evvelâi benimkini hazırla-| kadına benziyor. — Oh, çok iyidir. — Kendinizi birsı yürüyecek ka-| dar küvvetli hissediyor musunuz? — OÖn beş, yirmi dakika hiç din- lenmeden yürüyebilirim, zannediyo -| vum. — Çünkü seyahat — hazırlıklarına| başlamanız Tüzim. Büşün yataktan hiç çıkmayınız. İylee dinleniniz. Ya- rın Beyoğlunda sizinle birar geze - lim. BSeniyenin yanında çak oturmadım.| Evden ayrilırken, müdam, kapinın; önünde beni epeyee durdurdu: — He, dedi, Seniyeyi benden alı- yorsunuz? Yine gelecek, tabil! dedim. — Odasını muhafaza edeyim mi?|

Bu sayıdan diğer sayfalar: