27 Ekim 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

27 Ekim 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AAA L ğ ENKİTLERİ Şehir Tiyatrosunda bir adapte piyes daha İstanbul Şehir fiyatrosu komed ya kmı - ikinci bir adapte piyes, sabneye vazetti. Geçen hafta oy- Hanan «Yalı uşağır nin tahlilinde bu adapte piyes intizama sokmak Zzamanı çoktan gelmiştir. Böyle önüne gelen müptedi ve biraz İrenkçeye üşina herhangi bir kim- se, İrenkçe isimleri ve vak'anın cereyan ettiği maballi, yerli lere ve mahalle — tahvil - ederek ümtüne adapte etiketini yapıştır - kla, Tük sahnesine hizmet et- ni sanıyorsa çok — yanılıyor. Dünya tyatro tarihinde telif, ya- hut talifin tercümesinden başka bir tarz tanımtyoruz. Adapte dam gavını vurarak, kolay tercümele- — Te telil çeşnişini vermek. edebi - yat ve sanati tahril etmek demek- tir. Wedekind, Molnar ve Girau- doux gibi büyük piyes müellifleri bile, ya telif, yahut da müntehap ecnebi piyeslerini doğrudan doğ- Yuya ana dillerine çevirmişlerdir. Gocthe'nin Voltaire'den tercüme | " ettiği Tancred piyesinin bâşında- ki önsözü. bu mebhaste müdafan ( ettiğim davamı takviye eden bir | takrizdir. Adapte. yalnız leket kül türünü değil, ayni aaman yerli müellifi fatma kabiliyetinden Yahut tercüme tevazuu, adamların — tercih € bir şekildir. Bu-hafta Şehir Tiyatrosu ko - medya kısmının sahneye koyduğu &Dadi» piy, bile şöhe h Tetleri malâm olmuyan Andr& Syl- ane va Jean Gareoğne itminde âki ahpdp çavuşuün eseridir. rincisini gazeteci olarak biraz ta- Biyoruz. — Bazı alâkayı cezbeden Teportajlarını zamanında okudu- liyorum. Fakat ikin- giti öğmalüni vodvillerin meşbur bir üstadı olacak mutlak. Hiç is- yabancı ü sakat â, Fran Hele, «Dadır ya türkçeye a - dapte eden Bay Zincirkıram hiç $ tammıyoruz. lamini ilk defa duy- duğumuz bu sanatsevci zat, de- mek ki böyle bir işe girişecekti, hiç olmazsa Türk harışna hizmeti Bokunacak bir eser intihap ede - mez miydi? Meslekten muharrir olmadığını, türkçesinin aksarmasın dan anladığımız edebiyat emera- kisi> Bay Zincirkıran, intihap e- decoği piyesi doğrudan doğruya tercüme etmekle daha mülevazı ve yerinde bir hareket yapmiş ol- maz miydi? Acaba garp edebiyat pazarında hakiki kıymetleri olan esterlerin mevcut olduklı bil - miyorlar mıydı? Fakat büyük ha- tâ; Bay Zincirkıran'da da deği dir. Kabahatli çocuk rolünü bi tihi İstanbul Belediyesinin Şehir Tiyatronu oynuyor. Çü piyesle: dir. Böyle çalakalem yazılmış, a - dapte yaltasını taşıyan eserleri tetkik bile etmeden sahneye vaz- etmek, İstanbul halkını zevki se- Timden mahzum sanmak demek- tir. Esasen herhangi fikir ve kül- tür hareketlerinden uzak olan biz- leri vodvil adını bile veremiyece- gelen intihap, onun vazifesi - i | hareketleri ni müdrik bir Belediye tiyatrosu- Hün yapacağı hizmet midir? Zira gehtrimizde edebi ve ilmi konfe - dan, flarmonik konserler- den, bir operadan, hattâ bir ope Tetten mahrumuz. — Hara ve fikir bakımından yegâne nasibimiz ki- taplarımız, yakın ve hemayar dosilarımızla — hasbihallerimiz ve Celâleddin sa, fıkir havasız. hığından — İstan - bul çinde surlarının İ- boğulup | gidecekiz | Avrupada bu gibi piyesler tem- sil edilmiyor mu, diye ""“Hl'l ra, şu cevabı vereceğiz: Şüphesiz ki ediliyor; fakat orada yüzlerce tiyatre vardır. Binaenaleyh bir -| kaçının da hezeyan savurarak ti- bir zihniyetle. populace de- e: mek istemesi gayet tabildir. kat İstanbul gibi yalnız iki tiyat İroya malik ve her bir eseri iki hafta imtidat ettiren bir şehir için | ayıptır. Ayni zamanda, - bilivoruz ki, Şehir Tiyatrosu, istihdaf e - den bir müessese değil, fakat Be- lediyenin, yâni halkın maddi yar- dımile yaşıyan bir hars ocağıdır. Halbuki bizi kültür sahasında ir- şad ve tenvir edeceğine. sahhe - mizi kırk sene geriye atmak Kel Hasanın tulüat mevzularını fre giastandan ithal olunma emtiadır binaenaleyh olsalar, mükemmel olmaları lâzımgelir zehabile sahneye vazetmesi ye bir Kendimizi dev aynam yoruz, fakat şunü”da istanda iyi mal da vardir, kokmuş mal da vardır. İstıkbalin Türk piyes müellif- leri ancak garp örneklerinden is Hane ile milli eserl ceklerdir. Onun iç at ve dram arlurcia'dan anlı mütehassıslardan — mürekkep bir edebi heyetin - vakit kaybet- meden İstanbul Şehir Tiyatrosu- nun başına getirilmesi, Türk kül İrür ve tefekkürü namına, İstanbul |Belediyesine düşen bir memleket borcudur. ne olursa yaratabile- n edebiyat, «Dadi — piyesinin mevzuuna gelince: Tenkid edilemiyecek ka- dar tenkidin dünundadır. Kel Ha- sönin tuldat oyunlarından birii alafrangasını tasavvur ediniz; iş- | te: «Dadis! Fazla söz söylemeyi Zait görüyorum | Mizansen zayıf, rejinin tevziatı | baştansavma idi. Tam piyese lâyık | |bir reji! Behzat Butak gibi olgun bir karı satlatkârını — niçin | dram kısmında istihdam etmiyor- |lar, bir türlü aklım ermiyor, Nan | |kör rollerle bir sanatkârın istida- | |dını körletmek herhalde hoş bir | İsey değildir. «Yalı uşağıp nda ilk İrolünü oynadığı halde, muvulla- | kiyet gi $ olan Melâhut İç- K'nin uzaktan bize verdiği his, komedya artisti değil, fakat zeki İ ve müstait bir dram sanatkârı o- | |labileceği kanaatidir — Onun da | er hafif komedya kısmında körlen-! | mesine gönül razı olmuyor. «Dadır ortaoyununun — zenesi rolünü Hâzım Körmükçü mükem- | mel yaptı. Hattâ mimik ve hare- löatile birçok eski ve meş - | aoyunu sanatkârlarını ar buraktı; hele o l uma sahies kad | e. Muammer Karaca, ortaoyununun - Kavuklu ü ibda etti. O kadar şık ve ş bir be asip olan! Şevkiye M ne zaman seyretsem, fotoğraf ob- jektifinin önünde kırıtan bir ma - | halle kızi aklıma gelir. -Bilbassa sahnede seke seke kaydırak oynar gibi - yürüyor Bunlar neyse, fakat en dikkati celbeden hatâsı, türkçeyi fena ko- | nuşuyor. Ve bir sahna sanaikâ -| rında bu, affedemiyeceğimiz ku- surdur. |, Perihan Yanal'ın ortaoyunu o küdar hoşuna gitmiş olacak ki. mütemadiyen gülmesi tuttu. Hem İkendi güldü, hem de roli zarif halleye paradinin biricik Şehir Tiyatromuzdur. O | müşterilerini güldürdü. Hakiki _J, tiyatromuz da vazifesini yapmaz- | natkârın kendine hâkimiyeti; en “Ablamıla Seniye de biraz usukta ko-Paynılırken, Ikinclal de vapur rihtim-i Buşuyorlardı. Ablamın bana bakışla-|dan ayrılırken iki büyük kriz geçir- Tından anlıyordum Ki içinden Soniye-| dim. ye verdiğti not çok iyi idi, Teşyle gelen halkım dişarı çik - Kömlserin hususi müsandesile ab-| ması için vapurda Ççanlar çalınıyor-| lamı ve beni teşyle gelen doştları va-|da. Herkes için mutad ve alalüde bir Purun saloruna aldım. Onlara Sanl-İ veda ifade eden bu sesde bonim İçin Yeyi İsviçrede Ledaviye giden basta-| ölümün tü kendisi vardı. Zannoderlim| İatundan biri olarak takdim etmiş-İki sapsayı kesildim. Rereket salon o| kim. Bu konuşmalar emasında norİkadar aydınlık değildi. Abinm (aa -| Mal denecek kadar İyiydim. — Neşeli| vallı ablam?) görmemiştir. Bir dahal BKörünmiye, hallâ bazı anlarda neşe-| kucaklaştık: lenmiye muvatfak oluyordum. Fakat, 'a sonra, biri ablamı vapurda benden | mi? diyordu. Samatyada Sulumanastırda Milli Müdafaa caddesi halkın- dan aldığımız bir mektupta şunlar yazılmaktad «— Milli Müdafaa caddesi bir ana cadde uğu halde, buruda — Terkos süyü - tesisatı yoktur. Müteaddit müracaat! rimizden bir netice Evlerimize su alamadığımız gi- bi, caddemize bir tane yangın gu bile yapılmamaktadır. iye Reisimizden bu der dimizi halletmesini dileriz.» Anadolukavaklıların bir. dileği Anadolu Kavağında oturan izden aldığımız mek- — Fırın olm ndan, ek- $ Ekmek bayii neden: se son günlerde az ekmek ge- tirmekte ve halk sık ak ek- meksiz kalmak Alkkadar- lardan bu bir çare bulma- Tarını tica aderiz.» Halâlar hakkında bir temehni Bir okuyucumuz yazıyar: meğimiz getiril 4t bozmak bedava idi. Şim> di 20 para alımıyor. Bu parayı venamirecek Kömcelre » gokirr Ayni zamanda bu hal, sokak- arın kirlerilmesine sebep olu- yor. Bi h nazarı dikka- ini celbetmenizi rica ederim.> Kayıp aranıyor Nuruosmaniye kağında (58) numarada oluran — seyyar Ku - dınhanlı Hasan oğlu Mehmet. bundan 45 gün evvel sabahle- in su satmak için evinden çık- miş, bir daha — görülmemiştir. Üç çocuk babası olan Mehmet randığı halde el - Bn bulunamamıştır. Bulunduğu yeri bilenler var sa, ailesi Nebile Özcan'a haber vermeleri rica edilmektedir. Yaşını küçülten kadın Margarit ı;lıı kâğıdı- m tahrif ettiği için mahküm oldu Beyoğlunda oturan Margarit adında bir kadın nişanlanmış. fa- kat nişanlısının, yaşını büyük gö- tüp kendisile evlenmiyeceğini dü- şünerek nüfus kâğıdındaki 1311 tevellüdünü 1316 — olarak tahrif etmiştir Margarit, iş anlaşılarak yaka - nmış ve dün ikinci Asliye Cera mahkemesinde bir ay müddetle hapis cezaşına mahküm olunmuş- tur. Şerel her tarafta —a gülünç ve en feci sahnelerde bile tabil halini muhafaza etmesi ol- duğunu bilmiyordu galiba. Sahne sanatkârı, varyete artisti değildir. Aksi takdirde sahnede yeri yok- tur Köknar, Mehmet Karaca, Neclâ Ontan, doktor rolünü ya> pan genç. iyidiler, Bedin Statzer tam rolünü bul » muştu, hele biraz daha tabii olur- sa; pitce â ihöselerde maattecssül aksıyan Bediaya, komedyanın ha | kiki bir sanatkârı diyebileceğiz. Bay Zeki Co; un İstanbul Şehir Tiyatrosu Müdürlüğ yin edildiğini duyduk; taşra mat- watından ismini bildiğimiz, ede- biyat ve sanale üşina bir muhar- adaşımızın bu tayini bize, Tiyatrosunda — dilediğimiz tahavvüllerin - bakikat olacağını müjdeliyor. Bay Zeki Coşkon'u tebrik eder ve büyük işler başar- masını dileriz. Celâleddir Ezine Şehir Boğuk bir sesle: Şüphesiz ablacığım, dedim. Ablam iki elimden de tutmuş, göz-) erimin içine bakıyor: Döneceğin zaman bana mutla- ka telgraf çek, emi? diyordu. — Seni yine bu rıktımda istikbale gelmek is- terim. İzmirden sırf bunun İçin kab-| kıp geleceğim. İşte bu sözleri duyunca boğazıma, midye kabuğu xibi sert ve keskin bir tey takıldı: Bir hoçkırık... Boğul caktım. Kıpkırmızı kesildim. Bereket| ki hemen kendimi toplıyabildim. Ab- lama vapurdan — rıktıma İnen aşma merdiveni gösterereki — Haydi abla, dedim, — merdiveni| çekiyerlar, sonra vapurda kalırsın Ve onu üdeta itmeğe mecbur ol dum, fakat merdivenin dört köye dar — Bik sık mektup yazartın değil|sahanlığında bir daha, uzun uzun kü- | , lmiştim. sakladım ve hemen geriye döndüm, KOLUNALA GÜNMİKÜL — Urkieva gn so- || Türk-Alman ticaretanlaşması| Zevtinyağı ! meriyet me vkiine girdi İngilizlerle müzakereler yakında bitiriliyor - Alman pamuk kralı şehrimize geldi manifatura gel - Macaristandan liyor - İtalyaya yumurta gönderilecek Türk * Alman- ticaret anlaş- ması fülen tatbik mevküne gir- miştir. — Fabrikalarımıza ait banı malzeme, Almanyadan yola çı> karılmıştır. Bunlar geldikten son- va memleketimizden de Almanya- ya ihracata başlanacaktır |* — Türk - İngiliz ticareti | İngiliz mümessilletile Ankara- da yapılan müzakereler henüz * |mamlanmış olı a bi malar yapı ur. Esas anlaşmanın — bi imzalanması beklenmektedi: anlaşma ile faxilizler hemen bü - n ihracat alacaklar ve bize lâzım olan it « İhalât maddelerini de verecekler- dir Şehrimizde ber bazı mevzil anla | ddelerimizi porasyoylar müm köner yarin Anka! beklenmektedir. Bu mallar ara - sında bilhassa — otomobil | makine ve aksamı, katçuk, tene- ke, pamuk iplifi. kahve ve çay, üt vardır. Almanya Pamuk Kralı Şehrimizde Almaayanın ve merkezi Avru- panin — Pa - İt ” |leti, bu memlekete yumurta ihra- Şetfer, dün sabah şehrimize gel - miştir. daki pamuk ihracat - çılarile temas edecek ve Alman - yanın bir müddet evvel İrandan almış olduğu pamukları muayene çin İrana gideceklir. | — Macaristandan manifatura geliyor. Macarlar memleketimizden al- dıkları pamuklara mukabil mani fatura eşyası göndermiye başla mışlardır. İlk parti gelmiştir. Bu mallar ihtikâra meydan verilme- mesi için tüccarlara dağıtılmıya k ve Yerli Mallar Pazarları dan salılacaktır. Yeni partiler de beklenmektedir. italyaya yumurta gönderilecek italyadan nlaca, l edildiğinden, Ticaret Vekâ- müsaade etmiye karar ver r. Yalnız. henüz bu husustaki emir alâkadarlara gelmemiştir. 1- talyadan mühim siparişler alan tüccarlar, lisana verilmiye başlan masımı beklemektedirler. l hrimizde 7 - - İtesi gü gün yalmız leviçreye m: mektedir. Büyük sandık yumurtu- lar 48 - 50 Tiraya sauılmaktadır a8 primleri de bu kiyata da - Dün akşamki Yyangin Harbiyede iki ev, 'üç dükk İtf iye, Dün akşam Harbiyede bir yan- gin çıkmış, iki ahşap ev ile üç dükkân tamamen yanmıştır. Hâ- disenin tafsilâtı şudur: Hdlâskârgazi caddesi 125 1nu- maralı evde oturan tavukça Yor- yangı âan yandı . İler. yapmak üzere ve sabuna âzami fiyat .konuyor Ticaret Vekâleti zeytinyağı ve sabuna da Azami —satış fiyatları tosbit edilmesini kararlaştırmış - tır. Yakında, şehrimizdeki Fiyat Murakabe Komisyonu bu yolda tetkiklere başlıyacaktır. — Zeytin yağı istihsal eden yerlerden malü- mat istenmiştir. | Sümerbank Umum Müdürü —| Bursada | Şehrimizde bulunan Sümerbank | Umum Müdürü Bürhan Zihni Sa- | nus, Merinos fabrikasında tetkik- dün Bursaya gitmiştir. Sümerbank İzmit kâğıt fabri - |kası için şimdiye kadar tüccarlar- dan hurda kâğıt - satın alıyordu. Bundan sonra teşkil edeceği ekip- ler vasıtasile her tarafta kendisi kâğıt toplıyacaktır. Ankarada bu İyolda faaliyete geçilmiş ve eski - sinden daha çok kâğıt toplanmış- ur İzmitte ikinci üç ay sonra faaliyete geçince mem leketin - kâğıt ihtiyacı tamamen | dahilden temin olunacaktır. Üniversite 4 ikinciteşrinde açılıyor Üniversite, 4 İkinciteşrin pazar- ü sabahleyin açılacaktır. yeni saat 83 da mer- holünde yapılacaktır. t fabrikası | Açılma kez binaı Açış natkünü müteakıp — açış dersini Prof. Dr. Neşet Ömer İr- delp «Büğünkü İteraninin tir. Saat 10 da bütün fakültelerde normal tedrisat başlamış olacak- tır yeri> üzer Balıkçılar iki gün ba- hk tutmamıya karar | verdiler Evvelki gün fazla miktarda tulan balıkların bir kısmı balıkeçı lazın elinde kalmıştır. Satış ağlığı yüzünden — balıkçılar malların satılması için iki gün ba- lık tutmamıya kargar vermişlerdir. ellerindeki |Poliste : | 4 HAŞLANARAK ÖLDÜ İyazıt Mahmudiye d oturan Ali ve mizlik işlerine İsırlar. Ka İden işe giderlerken 2 ları Sirmayı İZevallı — Be kak 1? numara *İde oynarken mangalda kaymıyan ını söndürüyor dan, duvarlardaki takurusu yu valarını yakarak alçı ile kapatır- ken, sıvaların ultındaki kuru çıta- 'etten habe- ri olmuyan dalgın kiracı, odasını kapatarak dışart çıkmıştır. Ateş, Talr aat d rah olarak Şişli kaldırılmıştır müş ve tahkika binanın yanındaki üç katlı diğer eve de-sirayet etmiş; bu bina:da ahşap olduğu için derhal tutuş - | İmuştur. Yangın yerine yetişen ık—ı faiye, ateşin diğer evlere siraye- tine meydan vermömiş, fakat bu| binalarla beraber, altlarmdaki üç | (dükkân yanmıştır. Yapılan ilk tah kikat neticesinde yangının çıktı; (I7 numaralı evin terzi Levi'ye| ait olduğu vo binanı s daki atölyesinde bulunan eç 3000 liraya sigortalı oldu laşılmıştır. Yanan dükkânlardan 119 nu üncü dükkânı Manaol'a, | kkânı maralı t unduracı ki evle dükkânlar, e; “|yen Malit yı GÖRÜSLER Ve DÜŞÜNÜŞLER Sulh taarruzlar! Şu mübarek — sulb yakışmıyan bir arkadaş arraz kelimesidir. Sulh sanlar arasında anlaşma ve KŞ me imkânlarını temin eden jlti mili de taarruz kelimetile İT sürmek, zamanımızda sulh # mının hakikaten tereddi eti geçintii österir. Sulhün, anlaşma ve iyi 'adalett hakları! v e âmili olması için hak ve dayanması, — milletlerin tanıması icap eder. ver gb Zamanımızdaki sulhler is€, letleri ezmek, — milletlerin barSİ hakkmı çiğnemek esasına dı:; dığı için, sulh y or, sulh taarruzları yapılıyor. ği Bunun mânası, harpten :, mak, bir zaman için harbe S&7 vererek yeniden harplere Hüf Tanmak, yahut harbi bir cepbedi diğer bir cepheye nakil için le bulmaktır. Sulbün bu türlüsü de .-l::; G, olsa olsa sulb taarruzu Ş .. Bugünkü Avrupanın kolay b7 lay sayılamıyacak derecede ı-ç lan biçok milletleri hürriyet VE tiklâllerini kaybetmiş bulunuya” Bu milletlerin, bu sulh taarratlk rındaki mevkü, esaret içinde Y şamak — ve istismar nı..-i: Çünkü bu sulh taarruzları, bu NŞ letlere hiçbir şey vaad etmiyor (7 onlara yalnız yeni nizama maktan, yeni nizamın k.—pl:; göre yaşayışlarını tanzim eli Tüzumundan bahsediyor. Ç—l—# sulh taarrazunu yapan ııııl.) 'nız kendini yaşatmak ve her # leti bu yaşayışı beslemiye ©*f bur etmek istiyor. . Yapılan şeyin sulh değil, falii lh taarrazu olmuzmanı bir s00ü” de budur. ven Bugünlerde yapılması beklefti ve bir sürü hazırlıklar, görütüğ, leri takip edeceği anlaşılan # tmarruzu da bu yoldaki w lerin biridir. Ve onun için 5_". arruzun da bir netice vermesi lenemez. Çünkü sulh, taarruzla değik , ki lli anlaşma ile t00 edilebilir. Ve sulh, taarruz söf 'ne bağlı kaldıkça hiçbir netif vermiyecektir. Bakalımı bu hakikat ne zarPf” anlaşılacak! — SÜHA “ET KÜÇÜK HABERLER :— Adliyede : * KÜÇÜK 1 tanahmetta, de satmış. ve tj bu paraları çalarak & ka çıkmıştır. W Halit © goce sabuha kadar Nğ,. Floryaya 'otomabille Bt ei öi b » atilli mobil parası vurni â İçki ve kadınlarlâ Janmış, dün de P Sulh Cet mahkemesi tars üdele ha tydüf cezasına İ ülmiştör Y TOf YAŞINDAKİ ııı'.u'p: ENCİ — Baktektiy iskelenindi İi alanan 101 yaşımdı 'et Mariku, aml adlle çingent Ü tibbr aeit tarafından — VU veti olduğu ol n berdet etm T nin üzerinde 1821 lira 20 para kendisine lunmamış, bir vasi tayird içli Hukuk mahkömesi yazılmışlır. ' vet dün müddeiimtmilik #Ç /dan darülüceseye gönderilmiii * KÖNTOL EDİLECEK Korluyona kar da çok bassas ön Val rakabe bili naralı terzi dük-|, ae ca zayiat yoktur, Tahkikata de - vam edilmektedir. | ——— ——— arkamda bekliyen dostlarla da Ku- lam caklaştırı. ablam küçü; nokta k 'nu) bir daka A $ | bize görlerim o kadar karardı. ki,| yere düşmemek İçin önümdeki par- maklığın demirine tutun bur oldum. Üst tarafını bilmiyorum. Kendimden çi Kendime - geldiğiem dım. — Başımda Seniye, run doktorü ve hizmetçi kadı d im ve doğruldüm. pürün dokterü kalbimi müayene stznek istiyordu. yordu. Allabım... Şimedi olacak ve ben ha otuluyordum. Birdi Beniye İle hemı pa: gilen dos Yamtya ha bisim fot Ben bu r Bağırdım a gi — Cevdet! Bu yesimleri posta l<| Âh. bana yolla, B d Değer mif dedi, İstanbula dân-| x. düğün zaman görürsün. Zavallı çocuk, zavallı budala... İs-İ defa, iy tikbalimi bilmedikleri için beni ta-| yçıyordun nıyanların hepsi bana birer gafli te- siri yapıyordu. an yerabbirm! ablamıa ellerimiz de dağduğun k. Cevdet vapurun ve a çekti. Heyhat!. ktim, her noktasına haya: takılı mamlokatzı ayrılmak değil kopmak, bir da- Bot defa, Zorlukla nefetalıyordum. Za Nasıl... Yarabbi... Oh.. Gözlerim. kararıyordu. ablamı, dostları sön örebilmek için gözlerimi nleri — göremiş ayrıl-| man özere ilama Fakat vata Mersi, dedim, hacet yok... Vapur keder dolu gözlerle yürüme ba- kiyer, soruyordu: — Ne oldunuz? hareket etti. — Ezeli — vedk maünzurası, Benden başka herkea |- çin ergeç kavuşmakla — bitecek olan bu ayrılığın bata mahsus dehşetinin| — Yabancılara döndüm: ç da değildi. Rıhtun, | — Yalnız kalmak istiyorum, de »| d kalabalık, ablam, | dim. hep mendil aallıyan ablam, zavallı Vapur acı aci Kalbimin hissettim. düdük — çalıyorda.!| içinden bir bıçak geçtiğini| Mahakkak ki sapaarı ke » Motör harekete geldiği i-| gin vapur sarsdlıyordu. Rıhtimda ab (Devem var) ——M—” ——— — — — Vecizelerin Şerhi Uykuların en ko:kuncü aflet uykusudur. ÇÜN Kü ölümden farksızdı!ı "Süzme suııeıJ': Gaflet, ferdlere de, n.uı-dî' de, çok pahalıya mal olan bİF İâkettir. Ferdler ba sayedt ÜÇ kıyan Orsatları — kaybedi ve hayatta muvaffak olmak hai kânlarından —mahrum kalıfli? M v bu yüzden atılmasi * simgeler. adımları atmazlaf * bu adımları atmadıkları, _Mf' dımları çabuklaştıracak — ted leri alamadıkları için yer de sayarlar ve gerlliğe mal olurlar. K Fırsat kaçırmak ve gerl *: maksa maddeten değllse dü. TÜL nen ölümü kuzırlıyan Gmilli Ferdlerin de, milletlerin eli en çok sakınacakları şey; $' auykusuna dalmaktır. Gz hKÜM

Bu sayıdan diğer sayfalar: