14 Temmuz 1941 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4

14 Temmuz 1941 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e: 4 Intılı Fazıl Paşadan ... Fethi Okyara —— a Z Yazan: Ziya Şakir Sultan Aziz, Paristeki sergiyi ziyaret | için Fransaya gıdiyordıı Burada, natarı dikkati celbedecek | hayaiyetini kaybederek İnziva köşe. Gderçeede bir garebet vardır... Fazıl | şine çekildi. Paşa, mühitinde (Naml Kemal) ve| — Pakat eski dulkavukları, sadakat (sair Ziya) gibi yüksek iki Türk / yösterdiler... Yine onun etrafını ala- edip ve şairi olduğu halde, 81 rak, mutadı olan — sefahat hayatına Azize takdim ettiği (üriza) ların yenidlen — sürükkdiler... Bu cümert serisini Fransızen olarak — yazdır Misir Prensi, maruz kalacağı âkibeti İstanbala günderiyor.. bunların bi - | göşünmeden, yine — parmaklarından ver "'*"':.'_“”' paralar Miüe / L Çiğa alteu akıtmıya başladı. İkbal kabitinde. yörli yazetelerine | dercettirerek, hürtyetperverlerin bir | “*Manlarındaki debdebe ve tantana- kat daha gözüne- giriyordu. a boam Bunlardan dik uzun âriza; çalıştı, Ne çare ki bu. (Sa |HA, Uzun zaman muvallak olama A VN ĞDN (Paris) de Gen; Osmanlılara va- adettiği nerretini, İstanbulda — sefil SK ü Bu servet. tü Namık Kemal dallah bey (1) tarafından — Türkçe- ye tercüme edilerek gizlice tabetti. Filmiş. tam elli bin nüshası, muh - telif vamtalarla İstanbul ve vilnyet- derdeki münevverlere tevzi cdlimlş- “ (Namik Kemsl) ile arkadaşlarının Hare etükleri i Müncer) ve (H yet) gezeteleri de hararetle m fana devum ediyordu. Fransaz posta- hanesi tarafından İstanbola nazle dilek bu haftalık güzelder, T başında -şimdi, gözlükçü — Verdar dükkânima bulunduğu yörde. kitap- Vi (Vik) leminde ihtiyar Vir Fran. B taralından, iyoraa. şa, artık Prens. Tiğinden ve Vesirliğinden daba mü- him bir şeref ve unvan elde etmişti ki « da, (Büyük Hürriyetperver) na- — gar kdi... Bu büyük hürriyetperverin O açbiı cihad bayrağı otüz sekiz mil. yönlük bir kütle teşkti eden Türk ve Osmanlıların hayallerinde dalga- Tanıyorda. Ve herkes, artık pek ya- kında (Saray) ve (Tahikli) altuna- finin devrilerek, — (Mutlak Hükimi. yet) in millete geçmesini hesliyor. du. ... Bu itizar, uzun sürmedi... Baltan Azir, (1867 senesinde) tantanalı bir alayla İstanbuldan — haret etti. (Paris) te açılan sergiyi ziyars e- decekti. Pransa kükümetl; misafir hüküm- | dara bir taşicınlıt korkarak, — Paviste bürriyetperremiarini . Bunları, (Londra) ar buraklı. Par tofa Faz) Paşa ka'dı. Genç Osmanlılar, Londzaya çekil- Giler. Orada, meşziyatlarını — daha Htoşir bir fasliyet verdiler.. Fözil Paşa ile Bultaa Azkı — farlali bir komodi oynunmak iktima. — Hini, akıllarından bilo geçirmedler. Akıldan geçmiyen Ü oyun, (Ver- Say) sarayının tenha bir salınunda, Çarçabuk oynanıp — bitti.. — (Büyük hürtiyetperveri, birkaç dakika zar- fında (müstebid Hakümdar) ile ko- layca uyüşüvenalşti. Fazl Paaşnın bu kadar sühulede vaziyet değiştirmesini, şu sebeplere Gtfederler: 1.— Pramsa imparatoriçesi dilber (Ojeni) nin gefaati. Ka £ — (Yeni Osmanlıtar) cemiyet Gağıtmak için, Badrâzam Âli Taşa- — Bün Mmahirane bir. manevrası, 8 — Fazıl Paşayı bütün dünyanın " göründen düşürmek için, Kahire sa. ı-ıyluııılı tertip edüümüş olan bir en- — trika.. Bu öç rivayetten hangisi doğru olursa olsun; mukakkak olan bir cle het varen o dü, Fuzil Paşanın geatde. . ve; kendi şeref yıldmam, biztat kendisinin söndürmesidir. — Razları» gin yüksek bir zekâ ve bazılarının — hayli fikie ve muhakeme noksanlatı #tfettiği bu zat, (Genç Dsmanlılar)ın gerefli bayrağımı terkederek, Bultan 'Azlrin önünde yerlere kapandığı da- Kikadan itibaren artık bütün makâast — We gayelerine de veda etmek mecbu. iyetini hianetmiştir. Mukaddes bir davadan vazgeçerek Ve (bilâ kaydüşart) Sultan Azizi ta- — kip odebek İstanbula avdet eden Fa- ni Paşa, bem Padişah, va hem de ekendisine bir kayli vaadlerde bulu- n- Sadrâzam Âli Paşa tarafından — Gderhal ünütülüvardi. Ve bu acı ala- )hn karşısımda, artık bütün şeref ve " () Viyana Sefiri Sadullah Paşa. | du. Bııulıı müdafilerimizdi. Otomobil hareket etti. - kenince, | | raanlılar) asilüâne bir ferayatla terkeden bu zat, İstanbuldan ayrilin- gaya kadar hayalında bi yoksulluk yüzü görmediği! | dalkavuklara yedi dalkavuklar da — kendisini | terkediyordu. Borçları arttıkça art-| müş. Bo kiymetli eşyaları, Uütata | sarraflarının ellerinde rehin olarak kalmıştı. Nihayet bir gün geldi ki, biraderi | Hidiv İsmali Paşadan af diliyerek | n İstemek » Küzümumu /hinsetti. small Paşa, büyük bir âlicenaplık gösterdi, Kendisine, derhal (Çiki bin İngilir altım aylız) tahsis ettiğini | bildindi. Hesapsiz ve kitapsız pâra — sarfet- müye alışmış slaa Fazil Paşa, #yda İki bin İngiliz altımı ile nasıl geçine. bilecekini düşünüm let) diye şanamıyacağını anladı lerin tesirlle . esaven duğu- kalb hastalığı bird Biraderinin tahsis etti aldıktan hirkaç gün sonra, Beyi taki konağında ami bir ölümle güz. lerini ebediyen hayata kapadi. 1874 geneninin soubahar ayların- dan birinde vukubulan ba ölüm bü- disesi, onun hakiki ve samimi dat. larile sadık — bend haşka hiç kimseyi mütocssi etmedi. Bu dastlar ve sadık bendeler, son vazi- | 3 yaptılar. Cennzeyi, debidebe şumla kaldırdılar, (K tasvir eti sünından rdüler. — Böstan — Takeleşindeki in balışetine defnestiler ... Faml Paşamn hayatı, ylece hitamo ermalşil Fukat onun, Sultan Azizle çarçabuk —uyuştuktan fü, perişan bir halde terkediverdiğ Paşanın — müstebidane idaresini | şöddetle tenkit ederlerken, diğer ta- dllerine, İhanet eden Şanık İnsaf ve iz- şerh raftan da, ke Mustafa Fazıl aaran mahbrum olduğunu izah eyliyorlardı. Bu bâdirede, en fazla ken, (Mehmet ieyi di. cemiyetinin Fazı! P..ıyı zanın aynadığı lan sonta Paris kaldırım'arı ü germiş.. park kanapteleri üderinde geçirmişti. Namık Kemal, şair Ziya beylerle diğer arkadaşları da aymi hal ve vaziyettelerdi. Bu act günler, Badcdzam Âli Pa- şanıt vefatına — kadar devam etti. Âi Paşanın vefatıma, Namık Komal gü tarihi söyledi: Hübe defnettiklerinde günlerce süyledim tarihtni Çikti zor ea tarikini diye okuyanlar da vardır). Namık Kemalia, Âli Paşanın ve- — Çok yaşayın çocuklari, — Hazır mısın Semira? — Hazırım, — Haydi çabuk ol. el — Tarassat ediliyor muyuz?, — Kimmeleri göremedim. — Cikalım. Kapıdan çıktık. Ben kapınin önünde duran ©- bindirm. Arkadaki otomobilde bana çok benziyen bir manken kurulmuş ot arabada yanımda Christiane ve Dimitrescu vardı. Şoförün yanında şoförden başka t — Lüzumlu eşyalarımı mplımı.ııır_ Aynanin 'TASVİRİ EFKÂR —— DIN-Moda Mevsimlik caket ! KUÇUK SlRLARı:' | Permanantınrzın vakti geçiyorsa.. Son permanantınızdan beri al- t ay geçmiş ve yenisini yaptızmı- sonra, (Paris) sokaklarında aç. se- 'ya da hentiz imkân bulamiyotsa- |raz. saçlarınızı mümkün olduğu arkadaşları, alışmadıkları — ve lüyik İkadar mk yıkayı Saçlarınız olmadıkları elim bir darlık — içinde İhafifler. Berbere gidip suçlarını- | #ürünmektelerdi. İzin içini boşaltınız. — ealdıriniz B..r: lar, buşi ıı'ıl ı.ııı.ııı "'“";!* |Saç az olunca tanzim etimek ko- vatani — müradelelerine — devam ödi- İ yi bi l ae eee at e L Gece yatarken veya ban- | yodan sonra saçların uçlarını hal- İka halka bürüp penslerle tuttu: ve elbi se İstıyenlere patron gönderilir | az bir türlü istikracını bula madı. Serin bavalar de- yam ediyor. Size tam bugünler için yazlık elbiselerinizin. üzerina giyebileceğiniz bir enkot madeli veriyoruz (6). Caket ince yünlük den yapıkmıştır. Renk olarak be- | vaz, çok açık bej, açcık g, açık mavi veya açık yeşil tercih edi- melidir. İyi bir pamuklu ile de yapılabilir. Faka: ilk ve sonba- harda kullanılması için ince yün- lüyü tercih etmek daha iyidir. Ceplerinin iri ve geniş olması, *por elbiselerle ve apor ayakkabı- larla giyildiği zaman âhengi boz: maz, Caket kemertiz de kul labilir. Göğüs çevzesi 96 alanlar icin 140 eninde 2 metre kumaş kifa- yet eder. (88-96 beden için bu Tmodelin patronunu istiyenler pat ron kuponile birlikte beş kuruşluk pul göndermelidirler.) Akşam östleri giymek için ver- diğimiz bu yazlık model (7) em- prlme kumaşlar içindir. Fakat iyi jorjet koton Sagfıyeye gzdemıyenlere. Pencerelere lııkatu:ııuı den- teler, sayfiyenin serinliğini evinize gel Çadırcılarda g bezleri satarlar. Bunlarla gördüğünüz şekilde — pencö: tente takarsanız güneşin kavure- €u oşuğinın adanıza girme niş olursunuz. Tenteleri mih sik aslatırsarız odunız çok * maz. Saçları aik sık fırçalamak sart ür, İyi antio de padlaklık ve güzellik verir. Yazlık hasır şapkaları yenilemek usulü BEYAZ HASIR SAPKALAR | İÇİN: Kükürt tozu alınız, içine li mon sıkınız, &lde edeceğ'aiz h murla şapkayı uğalayınız, kuru bir fırça ile fırçatayınız. PANAMALAR İÇİN: Şapka- yi sabunlu suya batırılmış bir fır- ça ile yıkayınız. Gölgede kurvtu- runuz, Bunları bir süngerle ulatı- | nuz, raz, kendi halins kurumuya bira- kınız, Çıkacağınız zaman saçları arkaya düz tarayınız, sonra h tarak darbelerile bunları kabartı. A, İSMET -— Tüce iplik lekeler evidle temizlenebilr, bu işe alışmış olmak lâzi En iyisi elbisayi tanınmış bir keciye vermektir. NURİYE SAY! haızın kendi ço olmasını kukanmamanız (ğan Bühassa onun yetim — çocukla siz de — Tauhahbet göstel müstakbel kocanızı kend ha fazla bağlamış olursucur. SIDIKA ALİ — Oğluruzu bir aanat moktebine veriniz, bu yaşa gelmiş bir çocuk için alzin beğen- evvel yazısış ve şair Ziya | Yere geçti südnüli, varde dörki eç taratından neşredilmiş olanı | (İstitrad olarak arzedelim ki bu| — Ali. bu devteti süna mühlaç beytin ilk miseanı görterip, Kabisin, söyledim İkbal — ve mepaedinde — bakadan ümidi Bümem sedir, düzumu wn] habima 72 AÇIK RENK HASIR: Ou iş yarım limonla haline k e- Tayınız, nıya burakınız Fe derdinizi dinliyor Müşküllerinizi soranur. Pervin abla, derdinire ortak olacaktır. diüğinle mreslek döğil otlun beken- diüği meslek vsnalir. Bü gibi vi ziyotlerde wbe etmesi ekseviyeti di tufar, Dünyayı — boypucumu we hey ÖkÜş Yere kıtası dü, lf tarihinden pek ehven yazılımış bir çey değildl. Âli — Paşanın vıılıuııılın snra Sadrüzam olan (Mahmut Nedim Pa. ga) nn şefasti — mayesinde, — (Gonç 'Osmanlılar) Paristan İstanbula av- Nakleden: Cim. Mim Arkadaki araba başka bir semte doğru kalktı. biz de şehirde bir miktar dolaştıktan - ve izimizi küybettirmek için gezdikten sonra Sinayaya gitmek Üzere şöseye çıktık. Bir saat sonra gece karanlı- gında hayli yol lııvıııııdı tuvaletime seri bir göz attım. almış bulunuyorduk. Ben hayli si- nirli idüm, Çünkü Christiane fatkına varmadan beni heyecanlandıracak sözler söylüyordu. Gestapo'nun İngili rim diken diken uruyordu, Benim lemiş. iki kişi oturuyor- geçen hafta bir zavallı masum A nasıl öldürdüğünü anlattığı zaman tüyle- oldu, Benim hakkımda da hayli dedikodü dönmüş ataşemiliter aldatılmış olduğuna fena halde içer- — Asakerlik namusum mahvoldu, diyormuş. Alman hükümetinin ataşemiliteri Divanıharbe sü- — —— —— ı şekildedir. CGğür çevresi 96 o)ııı-l lar için 90 eninde 3 metse kumaş küfidir. (96 ve-10e göğün çev- | > İzesi olanlara — patron gönderili $ kuruşluk pul ile kupcu gönder- iraek gartt). | Kendisiz giyinirken çocukları- | sazi da ihmal stmeyiniz. Model (8) verdiğimiz elbise 8 - 10 yer | |şında çocuklar içindir. Bu ıııodeıı le her türlü kumaş uyar. Her gün giydirecek bir eli olacak- | sa bilhassa. yıkanmıya dayanıklı | Lı.vııı' seçiniz. (B yal cvk için B0 eninda kâfidir. 8 . VO yaşında çocuklar içia patron gönderilir. 5 kuruşluk | pel ile patron kuponu gönderi- niz.) ' DİKKAT. *Yukarıda mödelini gördüğü hüz elbiselerin patronları 5 kuru; Puk pul mukabilinde gönderili patron kuponu bir medel için: | dir.> ı | | ——— ——— Patron kuponu u Tımmız 1941 | KOYU RENK HASIRLAR: Bol sabun köpük'ü bir suyun i- | çinde şapkayı sabunlayınız. Kı Tuduktan sonra iyice köpürtülmüş İbir yumurta akile fırçalayınız. Bu | 'halde 2 » 3 vaat bıraklıktan son- va gölgede kurutunuz. j ağ lekesini çıkarmak için: Cezaneden saf terebantin zuhü , Çessence thörebentine) alınız, Le keyi fırçalayınız. Temiz beyaz bir ;bezi ilâca batırınız, lekeyi siliniz. Rı7 kirlenmiye — başlavınca leke çıkmış demektir, Silinen yeri göl: gede rüzgârm aszınız. İlâcm koku- sile betaber bıraktığı iz de kay- | bolur, Bu vanlle caket yakaland: ııılıılııı yağ ve kir de temizlenir, | | Y ederseniz kısa bir samanda yemek ve pasta yapmasını öğrenebilirsi. nir, S. R. SELMA — Bu kadar bi ler için ev yıkmak ru değlldir. Biraz da — kocamızın bu gibi halierini hoş gütmek lü- zımdır. Rrkeğt evlenmeden evvel edinmiş oldüğu — âdetlerden — bir günde vazgeçirmek — mkünsudır. Ahıvali düzeltmek zamanla kabil- dir. | | — | yöet ettiler. Camiyetin hakiki ve sa-| ıuıı relsi (Mehmet bey), beş sene #ören gürbel hayatında © kadar vti | rap çekmişti kiz Kerek pederi sağır | Ahmet beyin ve gerek amcnaı -Sad. | rüzam. Mahmat Nedim Paşanın ta, lep ve tavziyeleri özerine, aiyasi mü- cadeleden yazgeçti. (Devamı var) takdirde Otomobili durdukları tiane : — Semira, derhal dedi. Şoför, bu gibi işlerde t duğu için, makineyi derhi übel O sırada da ağaç kütüğünün bir yaylım ateşidir. başladı. Dimi n istikametinde indü ve geldiği istikamette DEHŞETLİ BİR TAKİP Fakat ateş kesilmiyordu. Bizim teakıp arkamızdan bir otamobil peyda oldu. Şim- İşüncelerin hemen ber tı İttk de olsa, sırıtıığını itiraf moc- halde idik. Fakat ne olursa olsun ben telâş edi- yordum. Korktağum başıma geldi: Bükreşten ayrılalı üç saat geçtikten sonra 1wsız bir dönemeçte, yola boylu boyunca bir kalas alıl- , müş olduğunu gördük. Şoför frenleri sktı, Chris- otomobilin. içine gerisin geriye işletti. manevra yapmak için tarlaların içine girdi. 'e diğer arkadaşlar da namlulardan parlıyan teşe başladları Araha ge- SAN'AT VE “SAN'ATKÂR Bu iki adı puıb kılıı-nııkmhum 'Pıl;ııı. nazarile bakanlara Üir az da ilü Şelimiz İsmet İnönü, son hahtalar içinde iki defa lıyılm sanatının — ehemmiyeline yeni işatetlerde bulundular, An> ara Halkevinde (Madam But- terfley) operasının temailini yük- sek huzurlarile şereflendirdekten başka, genç artistleri huzurlarına abul ettiler ve kıymetli — iltiğmi> İaılı kendilerini - sevindirdiler. | Henüz birkaç gün evvel de dev- | let könservattarı — mezunlarının, | İdiploma tevzü merasiminde ar- tistlere ve Hişümlied aND İnat tarihimizin göğüs kabartıcı İbizer levhasını teşkil eder. Cümhurreisimizin İyalnız sanatkârlar için büyük bir şeref vermekle kalmaz, tiyatro- aun münasını hâlâ kavrıyamadık- lanı için sahneyi ve sahneye - çır zelil görmek istiyen gı da en güzel bir cevaptır, f, sanat sahamıza onun â üzu- |munu ve ehemmiyetini teyit eder €a mühim bir vesikayı bir kere Tiyatro hakkındaki yanlış dü alta, tek buriyetindeyiz. Sahne ve sanat /kâr «bin bir esefle kaydedebili- riz. bazılarımız nazarında - hâl bir «eğlence» ve «palyaço» dur. Bo telâkkiler, lenilmek adam içtimal mev pek yı'ikıı—.l1 fertlerden sayılamaz, Tiyatto ile uğraşmak bir hatâdar, bir kaba- “hattir, bir züldür. Bu zihniyetle-| rin cehaler perdelerini — siyiramı- yan ruhlarından etrafa — süzülen mütefessih bir ses vardır: Fişini üzerine alan» kül dersleri almıya başlamış, Babası- min sözlerini anlatirken kızcağız hicabından ne yapacağını bilmi- yordu: — «Namusunu bu kadar kö- lay pazara çıkardın hal... Çalgıcı Jolacak!,.. Büzi git de — çaergide 'bir de Ööğren! ...Bu aile W-Mh galgıcı çıkmadı. Çı- Namus ve ııuııkl »» Alâkala- rının derecesini düşünün ve artık hükmünü da siz verin!... Kema- ih- elbet düş- luııwıı ııı—dıı başka bir şeyi gözemez. «Hakikats ile bu ctelâkki> a- rasındaki tezad. heyecan — vere- cek kadar «muhteşema dir. Bu memleket artık tiyatroları — bir 9 Huznal yüzünden yıkan kadılar elinde değil ve bu millet, kültü- şönü, eli sopalı, sınıhi ” falakalı 1aş mektep boçalarının özümçek. li kafalarından alan hiç değildir. Bu memleket, bugün kültürü dört yana serpen idarecinin malı ve bu millet, her hareketini medeni- yet icabatının vi nesinin şuaları: tesbit eden ta: özi burada teestüfle karşılaştığamız bazı yanlış telükkiler. vunat enber ve sal alâka sındaki ilerlemelere sanatkâra gösterilen ve Ti dini ona vakfeden umıkh da «Napolâon>» ların, — «Voltera le> tin ve en bü, ilia - adamları- nan dedikleri gibi «en büyük bir mektepte en güç bir uııunznllk — Tiyatrocu — değil mi?... |larıdır. Geçl... Tiyi başlı başıma bir kü- Yalnız şaşılacak bir aokta da | tüphanedir. Zevkle okutur. can şudur ki bu adamların çoğu, al- ğretir, üi etmeksi- dırma geç dedikleri insanların ikri aşılar. Cümhuri> | gişeleri önünden ekseriya geçerler, — beğenmedikleri — bir mesleğin kahramanları karşısın. da heyecana kapılarak & bile çır- parlar. İşte bu karaktersiz, mu- vazenesiz ve kavrayışsız zihniyet- lerin yeri, sahnenin ne türlü w im bir kültür hâdirmı olduğunu . Gümhüriyel devri sanatı kantocunun ten | göbeğinde veya tulüat komiğinin küfüründe arıyan «dün> ün assup ve cehalet ocaklarıdir. Ti- yattanun mânasımı bir türlü anlı- yamamış olan bu zavallıların ka. fasında öyle Lir örümcek vardır ki sansikâra ve sanata, lâyık bu- ,hundukları mevkü mezler. K türlü ven Asil bir aile çocuğunun telle — karşi- lerin — sanata a karşı gösterdikleri saygı ve sevgiye şaşarlar. Bunl: içinde, sahaeye veya musikiye merak elliği için çocuğunu eve sokmuyan yobaz — düşüncelilere bile rastladığımızı biliriz, Daha geçenlerde bir genç kızın facı acı ağladığına şahit alduk. Cü İrim mü işlemişti Hayarl... yüklerinden birine karşı say- gısızlık mi göstermis de tahtie mi ledilmişti? ,..Bu da değil A- ma, evinden kovmuslar. İki gece yet idaresi ona lâyık- bulunduğu mevkiü vermiş ve onun yükselme, için elden geleni yapmaktan çe kinmemiştir. «Dün> ön savat hakkındaki — yanlış şünceleri yüzünden kaybedilen — vekitleri telâfi edebilmek için de her şey yapılmaktadır, Sanatı maskaralık ve ıımılhı palyaço sanan yobaz düşünceliles re acımaktan başka bir şey yaps elden gi Onların ea büyük hezimeli, gitgide — inkişaf eden ciddi tiyalzonun. olgun ea- natkârın, dolgün eserin — zaferi karşısında olacaktır. Yalmız, bize düşen en büyük bir vazife de ti- yaltço adıni istismur eden ve sa- natkâr maskesi altında hskiki i sıklıvııı hakiki mülk ü — baltalamak, ehline vermektir. Vedad Ürti Malatyada pasif - korunma tecrübeleri Malatya, (Hususi) — Vilâye- timizde hava tehlikesine karşı yar pılan umumi pasif korunma tecrü. H-vi gayet muvalfakiyetli ol- muştur. Bütün ekipler vazifeler de eve alınmıyormuş, Çünkü ke- 'mana heves etmiş ve keman di bir mücadele cevap — veresek dim, gel ŞOĞ GEMĞ — Eğer bunlı karlarsa kurtuluş Christiane: — Mücadele, di bir adam ol- öte tarafından içresku, Christi- Şoförün — yanı nesi: kaçmıya başla- var, oradan sağa ni büyük bir intizam içinde baz şarmışlardır. - ——— —— ——— » tüklemesi ıhnıuıb varmış, Sigara üzerine sigara tı. Ben heyecanımı unutmuştum. Artık içimde cid- içiyordum. Üzerimizde muntazam evrak vardı, azmi belirmişti. Ne olursa olsun bu adamlara mağlâp olmamalıydım. Rumanyada kahbece öldürülmek, İtalyanların elinden sapasağ lam kurtulan Semira'ya lüyık değildi. Toprağım Yunanistan olacaktı. Davamın zaferini görmeliy- Arka pencereden bakıyordum. Açık bir oto- mobil içinde kocaman bir kalabalık vardı. Deh- şetli süratle gidiyordu ve gitgide bize yaklaşıyor- lar fedai iseler ve bindirmiye kal- çaresi olmaz, de; yi kabul edelim, arabayi yavaş- Tatalım, çarpışalım, mütaleasında bulundu, a binen - silkheörlerden bir ta- Biraz daha kaçalım, dedi, İleride bir dönemeç saparız, biz arabadan ineriz, şo- föz sizi kaçırır, onlarla döğüşürüz. Dimitersku: dönmemizi mü- di şosenin üzerinde cebednemi bir yarış başlamış- — Otomobildeki adamlarla siz piyadeler dö- (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: