16 Kasım 1942 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

16 Kasım 1942 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— Sahife : 2 İKTIBASLAR t bazı yanlış fikirler 14 ikinciteşrin tarihli “ Ulus ,, gazetesinin Başmakalesini ehen.miyetine bincen neşrediyoruz: Bmc zamandanberi, yan- lış ve nifakçı bir fikir, mem- leket içinde yayılmak isten-| miştir; Hükümet yalnız memur- larım düşünecekmiş; halk; ken di başıng bıirakacakmış! Başve- kilin son nütkü, «dür ve değiş- mez gölir» sahiplerine yazdım e! moekten maksüal ne olduğunu öğ retmiştir. Evinin birkaç odasını küçük bir para ile kiralıyan ve bu kifayı artıramıyan serbesi va tandaş, yardım kadrosu içine girmektedir. Fakat gazetemiza gelen bazi mektuplar, başka bir fikrin dü- zeltilmesini — gerektirmektedir : Yazıhane, tlcarethane veya' şir: ketlerde çalışan hademeler, hiz metçiler, küçük memur ve ka- pıcılar, efendilerine müracas ederek soruyorlarmış: — Büyük anaaşlı memurlara ucuz ekmek veten hükümet, bizleri zengin mi sanıyor? Biz bu halktan de ü miyiz?» Bu müracaatler kar- | gpısında ne yapacaklarını şaşıran yazıihane ve ticarefhane sahiple- rile şirket müdürleri, «— Haydı bizi kendi halimize bırakınız, ka- zancımız yerindedir. Fakat bu Zavallılar için viodanınıza müra- zaat ederiz!» Kazançları hayat pahalılığına yalnız karşı kuy mıiya kâfi değil, bu pahalılıi kendilerine fark bile etfi bu sahip ve müdüzler, işle çakşan küçük ücretli ve maaşlı sınıfın geçim sıkıntısını kasala- rınan fazlasından kapıyacaklar. dır. Hiç olmazsa sefahatlerinden, hiç olmazsa yıllık gardrap mas- raflarından, hiç olmazsa karı ve kızlarının şapka ve tuvalet para- sından bu zavallılar için küçük bir yüzde keseceklerdir. Yeni tedbirler, küçük büyük memur- ların evlerindeki hizmetçileri, hattâ kanunen bakmıya mecbur olmamakla beraber, bizim li'!v hususiyetlerimize göre evlerine | sığıman akrabaları yardım kad- Tosu içine almamıştır. Mallarını yeni fiyatlara ve hükümetin izin verdiği kazanç nisbetlerine göre satan dükkân sahipleri, bu hafif Yükü kakdırmakta memurlardan 'dir. çok daha elverişli şartlar içinde- dirler. Biz harbin hiç kimse için müs-İj, tesna ve hususi kazaaçlar fırsatı olmasını tanımadığımız gibi, hü- kümet tedbirlerinin yalnız hti- yaçı olanlara yardım etmek, fa- kat imtiyazlı bir sanıfı alabildi-. Kine bir refah içinde keyif sür- mekte serbest bırakmak gibi kor kutucu bir tezad hali devam e- tirmesini de hoş göremeyizi Bit sınıf, herhangi sebeplerle sikıntı çekiyorsa ve bu sıkıntıyı tekmek zorunda ise, öteki gnıflar ayrı se beplerle kendi vazifelerini hattâ, fedakârlığa kadar yapacaklardır. İstiklâ) masraflarının yükünü, 18 milyonluk Türk mülleti fert, fert, paylaşacaktır. İkinci: düayı harbi, Türk milletinin milyonla- zında bir ısurap cehennemi, bin- lerinde bir kazanç cenneti bâtı- Tast birakmıyacaktır. Böyle olur sa, Cumhuriyetin ne halkçı, ne de devletçi nizarnı mes'uliyetler; ni duymamış, vazifelerini yerine getirmemiş olur. Herkes, 18 milyonun her ferdi, ya çektiği sıkıntı, ya ödediği fe- dakârlıkla, müstesna bir devirde, bir tehlikeler ve buhranlar dev- rinde olduğumuzu hissetmek lâ- zımdır. Ancak bunu herkes hise settiği zamandır ki memleket ha vasının zehiri gider; timad ve birlik kuvveti zâfa uğramaz. Bütün vatandaşlar, bir şey dü- şüneceklerdir: Türkiyeyi, hak ve toprak bütünlüğü ile, yanmaksı- zın, yıkılmaksızın, barış devring götürmek! Oraya vardığımızda bu memleket içindeki bütün fert İhrı ler, ayr ayrı, maddi manevi bah- tiyarlığın imkânlarına kavuşmuş olacaklardır. Türkiye, oraya, ikinci dünya harbinin barış dev. rine, halktan yalnız bir kısmı nın omuzları üstünde, onları çör kerterek, ezerek Ve Bünaltara! gidemez. Yük ağırdır: 18 milyo- hun omuzları üstüne taksiım e- dilmek, yalnız adaletçi ve hakçı bir düşünce ;le, ahlâkçı bir kay- gı İle değil, başka türlü taşın-| mak imkânı olmadığı *çin zaru- Faulih Rıfkı ATAY Fiyatlar düşüyor İstihsal bölgelerinden de geniş mikyasta mal geliyor Hükümetin aldığı son tedbir- ler üzerine piyasada başlıyan sa- dâh devam etmektedir. Maama- #th satışlar bakımından piyaysa| henüz durgundur. Bu vaziyet, fi- yatların düşmekte olmasına ve| halkın, fiyatların daha fazla düş| mesini beklemesine atfedilmek-| tedir, Fasulye toptan 3ö, merci- mek 98, nohut 50 kuruşa düş-| müştün Sadeyağ fiyatları da dü! şüktür, Fakat perakende fiyatla rın toptan fiyallarla Mmütenasip olarak düşürülmediği görülerek takibata geçilmiştir. Piyatlar düş tüğü halde istihsal bölgelarinden | mütemadiyen mal gelmektedir. İstanbulda her nevi madde bol olarak mevcuttur. 21T KURUŞTAN EKMEK SATIŞI BAŞLADI Sabit gelirliler haricinde bu- Juhnanlara mahsus olarak Daimi Encümen tarafından fiyatı tes- bit edilen 27 kuruştan ekmek satışı dünden itibaren ilamı; tır. Bu hususta Belediye İktisat |Müdürlüğü tarafından fırıncıla- ra lâzım gelen tehligat yapılımı fır, Fırınlarda muhşı:mei bir =: kıntıyı önlemek üzere Olis tara-. fından fırınlara normal zaman- larda verilen undan fazla un ve- rilmiştir. Ayrıca Belediye ekmek satışında yolsuzluğu — meydan vermemek için bazı yeni tedbir- ler almıya karar vermiştir. Alı- 'nâacak kararlara göre her semtte Oturan halk, ancak kendi mınta- kasındaki fırından ekmeğini ga. tın alabilecektir. . NEBATİ YAĞLARA KISMEN ELKONDU Resmi Gözete ile neşr&dilen bir kararnameye göre, hükümet| istihsal edilen nebali yağların ÇIKAN KISIMLARIN HÜLÂSASI, Handan. kız kardeşi Melikanın güyından avdette karanlık Vir s- kakta, yüzünü iyl göremediği Vir| adamua tesadüf eder, Heyecanlamıy, Oza yaklaşmak istediği zaman| adam bir gölge git kaybotup gi- der, Bu saşhul adama - Lesadüf, NİN Sönelerce evvel sev, GİĞi erkeğa dencetmiştir. Periçan bir Aalde evine düner. Orada ko. dat) ve çocuğu İla her şeyi umut-. Biya, ceki süklretini bulmeye ça-, het Gördüğü adamın bir. gölge, Üir kayalden başka bir zey olma denelle evlidir. Dört, beş yaşında Bulş irminde dir de kızi vardir. Kocaaş Farık, kendi halinde, evi) He dairesi arasında hayat; geçen, İyi bir adamdır. Genç adam, karı- öreyuş çok kyakanır görünmekte, ona bu vureile omnmiyot vererek vine gilice başka erkeklere yüz vererek onları baytan çıkarmak- tadır. Faruk'a da ümlt verlek hare- ketlerde — bulunmuştur. — Handan, kocasının da #on zamanlarda bu kadınla — fazla alâkadri olduğunu, Mdiğİ halde aldırmaz. O aten Farukla bir aşk izdivacı yapma-| MuŞtIT. Bulre, çocuğuna mevbut Milli Korunma mahkemelerinin Dünde iki Muhtekir mahKüm oldu İkinciteşrin ayının ilk iki haf- tası, Milli l’:rmı Kanununun tatbikatı bakımından oldukça, hareketli geçmiştir. MÜlİ Korun- ma Mahkemesi Müddeitmumi- Hiğine son iki hafta içinde gölen iş sayıisı en fazla faal geçen Mmârtesi ve pazar günleri.de da- hil, her gün geç vakitlere kadar mesaisine devam etmektedirler. reketlerinin “sıkı köntroleri de| bu arlışa sebep olmakladır. Ge- rek Belediye Teftiş Heyeti, ge- rek zabita, bu husustaki gayret- lçrini arttırmışlardır. İHTİKÂR VAK'ALARI Alemdarda kömürcülük yapan Höseyin Yalçınkaya havalârın bizdenbire soğuması ve bozması üzerine elinde mevcut olan kö- mürleri satışa arzetmemek su çundan yakalanarak Mülli Ko- rumma esine — verilmiş: İtir. Yapılam duruşma sonunda |Hüseyinin sucu sabit olmuş ve kendisi 70 lira ağır para cezasile 20 gün ticaretten men' cezasına çarptırilmış ve kömürler de mü- sadere edilmiştir. * Samatyada Çelebihamza mahallesinde bakkallık yapan Vahit Ekşi 600 gramlık bir ek- meği 80 kuruşa sattığı için dün yakalatarak — Milli Korunma Mahkemesine verilmiş ve 50 lira) Ağır para cezasile 25 gün dükkâ- nınen kapatılmasına mahküm &| dilmiştir. 6 bin ton paçavra satıldı Uzun bir müddettenberi mua- mele görmemekte olan paçavra üzerinde şehrimizde oldukça ha- raretli iş görülmiye başlanımıştır. acına müsaade edilen paçav- ralardan İngilizler hesabına şeh rimizde altlı bin ton paçavra sa- ulmıştır. İhraç fiyat; 50-56 kuruş sındadır. İzmitde de olrukça ühim paçavra stoku- bulundur. gu ve çoktanberi muamele gör- mediği biklirümektedir. p Gerard Rauptman'ın Boinci yılı Şehir Tiyatrosu Dram kısmın- da bu akçam büyük Alman şairi Gerard Hauplmar'ın 80 inci yıl. dönümü münasebetile müellifin bir eseri temsi) edilecektir. Şo- hir Tiyatrosu, bü temsilin hâsı- latını, kurulacak onlan «San'ı lar Yurdu» na tahsis etmiştir, yüzde On beşine elkoymuştur. Bu suretle elde edilen yağlar, Ti çaret Vekâleti vasıtas'le memlı bil Z Zeytinyağları, yüzde 15 asitli kilosu 80, rafine 79.5, vüzde 25 $- asitli ekstra TI, yüzde 35 asitli birinci yemeklik 73,5, vüzde 45 67,25, yüzde beş nsitli sıra malı 69, yüzde sekix asitli sabun! 65,25, prina yağı 52,5, pamukya- Bt 70,5 kuruştur. Bu yağlar, mü- esseselerin depolarında Ticare: |Yekâleti veya memur edeceği |müesseseler emrine amade bu- Tundurulacaktır. 20 günden fazla & için tahakkuk ettirilccek depol ücreti Ticaret Vekületince yedie- mine verilecektir, Bu kararnamenin taibikı Iiçin Ticaret Vekâleti hesabına İzmir Üzüm ve incir tarım satiş koope- ratifleri birliği emrine ait altı milyon llraya kadar bir müted, İvil sermaye tahsis olungtuştur bir kadıudır. Kostaşra karşı tniş- Tik ve iyidir. Fakal butün bundur Farak'u şatnin elmekter uaektır. Kadınnın güzelüçine. ka- Yaklerine, zekdayna — hayran olan| YENÇ adat zaman zaman onu me-| yakla, çüpheyle —letkük etmetlen, uralarındakt kar) koca makremi- yetine reğmen endişeye duşmekter Sabakatin — gücelliğine, edzibesine kapıldığından © da karşayıdan yu vap yavaş uazaklağmıya, hallâ gi-) küyete başlamıştır. Handandan — birkeaç yaş büyül olan kıa kardeyt Melika, kendirin- den yaşlı, zengin bir adamla evi- dir. Heşhur vir aktörle de seviş- mektedir. Handan, kta kardeşini sayıf, basit ve Aavai mizaçlı bu- İur. Pakat onuu fyi bir kaibi ol- duğunu d bilir. Ona bazan acır, dazsan da kocasını aldattığı içim dazar. Makat kendi kalbine bak-| tığıı oradaki çoraklığı, karanlığı gördüğü saman Melihaya ha& verek onun kendirinden daha me- swd olduğunu düşünür, Metihanın çayııdan avdette genç kadın kocaspuyn yanından çocuğu- ni odaşna koşar, Kendizini I- datp kaçan erkeğin kalbinde ç- Ağustos ayına yaklaşmıştır. Mil-| Bugün ziraatimize Korunma Mahkemeleri cu-| baktığımızda, Son ay içinde piyasada Tiyat ha- ! müşahode asitli ikinci yemeklik 7050, yöz.| f de yarım ecnebi maddeli laçant geri kalmaz. fekat, sen günlerde | Ziraat işlerimizin bacimli, ve n geniş yuz içinde, yalnız bir yerde ve sadece bir başarılacak tek ziraat işi den've düşen damla gibi kay- İmasını güçl giftçiye şâmil olm, —— Ziraat Yeni tedbirler ve |laaliyeti artıyorİİşlerimizin | Hususiyeti C — eştiriyor. Bu ak Üzere bolmrya, silinip gitmiye mal ki, ziraât işler'ni milletçe benimsemek mecburiyetinde olduğu- Bunun içindir muz kadar Devlet ve Milletin elbrli . tek di lar, hem de gözlerimizin önünde Cunan bir yekün balirde kabarırlı Böyle bir mukayeseden sonra da içimizde yerlnme — duyguları belizir Ye lar — yaptıklarımız, azşmsamak gücümsemek — Tikri bize bâkim olur. | Fakut çiftçiliğimizi tarihin İformundan. kendi Gluşu içlar şahide ekliğimiz zaman duy mayzin ve düşünceler'mizin değişmeşi görektir. Gezçekten ziramtlmizin halini ta- Tihi Bir görüşle kavradığımıda bu- Bön çiktçiliğimizde köze çarpan ek- siklerin kısa bir devir içinde, bizlm zamanımızda meydana gelmedikder! ni anlarıs. Oslar uzun bir mazi yunca ortaya çikmışlar va birike bi- rike bite kadar çoğalıp yığılınıylar- y Tarfh bakımıuda, memleketimiz #lraatinin bucünkü bali aünün do- igurduğu âkibetlerden başka bir şey değildir. Biz dünden, zamatin — yartlarına uygun bir siraat devralmiş değiliz. Bugünkü neslin teyarüs ebtiği zira- at asırların İhmallerizi birden içinde topluyan bir ziraalür. Onun için ei- Saatimlade — bitim — yaptıklarımızla Yapamadıklarımızı — karşılaştırırken seçtiğimiz vakaları dalma tarihi bir ürüşle kiymetlendirmek, onu görel rmek Hizjmdır. Böyle yap tığımızda gelçeğe uygün hareket et. miş oluruz. Çönkü bugünkü v miz tariki bir maksaldür; onün en barit karaktetistiği işte buradadır. Bugünkü #irsatimizin taribi bir mahsul oluşu. bize her geyden evvel bu alarda eski bir mazlain tasfiyesi pişlerini yüklüyor. Bu iş çiftçilik h üryzin bülün #afhalarına birden â Böyle plânlı va deraml; bir tasfiye İşini başarmadıkça yeni ba- yabımztn ö teknik zdr erişmek İmkânları azalır, — Zirnatl. mizde esfi bir mazinin lüte ak bu çe- Hit işler daba çi Diğer taraftan bizim siraat işle- miz imlllet işlerinin en ha €ça ve en şümullülerindendir. men bem , höm Co mekân bakımından doğrudur. Bizlm zirant işlerimiz 770 küsur bin kilemetra murabbaj geriş bir yürd içine yayılmıştır. Zirsat İşle- ilzin hiçbiri muhdüt bir yere mün ır değildir. Bütün bir yurda yü: Ö Bisde çiftçilik bayatı hemen he- men bülün millet hayalımızı ni teşkil ediyor. Ziraaı işlerimiz de k bir zilmre rimiz. diğer birçok Baclmli ve daha şümullüdür, işlerimizin hacimli ve birçok — neticeleri Bir kere bu 'ar bacimli ve şümüllü olun işler yalmız bir meslek kadrosunun başa- Tabileceği İşler sayılanız. Nu İş'er Prin. hacimleri ve şümülleri korlasia. de bütün MiNeti birden ilgilendirdi- binl kabul etmek lüzimdir. Bu halde de. memleketimizde, herhanai bir sl- rast dâvasının — Körçekleşti-ilmesi, onur bütân Milles tarafırdan benlm. senmesini şart koşmyor; bumimı ü nında da her düvün'n Ssıl kalabalı: &v büyük küylü kötlesine mal edil- Teedini zarurt kiliyer. Sonta, ziraat işlerimliin kucmi ve ulü ve köylümürzün İçtimal, ik- Lıdı varaların, zaman zaman öüma lezan hatıralarım. mtirapların te- sellisi yalya çocuğudur. Aymi ge- €8 kşann şerarı e -| v kuş masahne anlatır. güdür ? Mavl buç annezirin e5 dinlemiyerek ormanı Zerketmiş ve bdir atmacamın pençerine düşerek slmüştür. Çorulduğundu dirlediği, Pa aal, sokakta gördüğü — hayat sünden zalen deabı besulmuy olan görç Hadını büsbülür sarpır. O kendisine &n afteşlt) bir dtmaca gibi muhteşem, yüzel —ve nn gibi kalteiz değil wdydi Ço Cüğüenu uyuttuktar sonra Oluran höcasımiae yma — gi vek yatak edanma geçer ve ba- vanlıkla yapayalniz, eakt hatyra. darı, sevdiği adamt — düşünmüy'e dalar. — , İhtiyar adamıin eşyalarına do- kunmak cnun için ayrı bir zevk | ti. «Bey bak, yine ağızlıkları buradar, «Gözlüğün işle. çe de ele almak sümullü oluşları, onların her birin'n cüz'i şekilde |"1 harekât, Ortaşarka doğru zim ziraat işlerimiz kadar devlet zorundayız. i edebileceği, elbirliği etmeleri zaruri olan pek 2 işler vardır, YAZAN müada insan İfade. * Hun her yanjada, küm GN İbütün çalışma a- Ş İ Te — tablatı banamak Prof. Dr. Şevket Raşit çok kere Otabiala sayıma ekeiklikler HATiPOĞLU A0 böyün çeler. ederiz, Ziraat Vektli. Bu - karâkterizlik Hele başka Mmem- ” Bizim vürast Ygle- unu-ıııl giraatlie bızlmkları ııııiı-wt_ııdı dürümu, bu işleriğ yalnız ba-| rimizde her yerdea daha âyândır. yese elliğimizde bu eksikler hem bek | başına fertler tarafındaa — başarıl-| — Ziraat işlerinin mekânda köklü ve a SiPlAk lolarak göze batar- | sasların) zarletırıyor. Bu işler renişi tallata beğii Gluşları, bu işlerin ne- yurç İçinde oluruna ve kendi xidiş-| tcelrinin geç ve güç alınmasını İn- derine birakıldıkları takdirde, 9 ae | taç eder. Zizantte girişlen işlerin Tin çabuk va İyi aelcelere ulaşlırıl- | akşamdan kabaha neüce vermelerini Maları abil değlldir. Ziraat işleri-| beklemek gaflet olur. Yalnız sire- mfzin şu karakleristiği bu işlerin ba- | abte bir kere muvaffax olan teşebe garılmazı zeruret haline geziriyor. Hem de, Devletin bu işlere yönelilci. düren- yaplırle) ve yapıeı, müdahn- n büyük ve geniş Gölmasi da şarttır. O halde, memleketimizdeyi Firaat, işlerlai Milletçe benlimsemek Mecburiyetinde' — olduğumuz — Kudar Dovletçe de ele almak, bem de , e- birliği etmeleri tarurf olan 'pek ae içler vardır. “Gene ziraat işlerimizin hacimli ve yümullü oluşları. onların herbirinin cüs't şekilde başarılmasını rişor. Bu geniş yurt içinde, bir yetda ve endece bir avüç çiftçiye şâmil olmak üzere başarılacak lek / ©ir. zirmat İşi denize düşen damla gibi :qhnl“ Kazya, silinlip gitmiye mahköm “Memleket zirastinin kocaman — ve e ealitesi timizde bu bi- hareketleri yatap yükeder. Bu #ebepton Hiraat İşlerimizin yü- rütülmesinde külli vşebbüslere — we sAğınların hareketir ne — Ibliyaç vardır. Ziraatimizin bugünkü tenli- tesini, yenmek için 6nün ana İşleri. nis, mahalii, kami — şekilde —değil. memleket ölçüsünde cle alınması şart t Nihayet, zlraat İşl doyukacak neticeler vedeblimı bu işlerin, şömülleri ve haclmleri misbelinde büyük fedâkârlıkları gü ze âlmak İcap eder. Zirantimizden çok Veylar Tetamözdek Vüce, ona çok geyler v k kararını Çörkü —zlraab dşleri için. damla almaddır. di ÜrTAYI lesizleri ve verianlari. o büyük baclı içinde' yok eltp gidebilir. Hu'buki zizaat İşleri Uğruna önden kalamlacak büyük fedakâr- köyü tesirlerile gümrah ve- imleri tağlaş ve bu yözlden devamı emniyet alftına ulır. Ziraat işler hemen her yerde! AYNI olan, diğer bir arakteristiği de bu işlerin meküna ve tabiata bağlı oluşvnda atanmalıdır. Hakikat, 31 -) Takt işleri diğer Bülün. İktisıt İşle- rinden duha köklü, daha yerlidir. KİbDİ de ziraat. öteki Iktısat alanlarının hoptinden — daba n — bizl| esi içia, a Devlet ötderilğini birfbüsün sürekli verimleri clacağı da unutulmamalıdır. İşte bu sebeplerden ilrumt nlanın- da Giçülü adım atmak ve besuplı İş görmek lüzjmdır. Göne ayal sebeplerden zirsatte baş Yanan her İş düraksız” devanı İster. Başlanan bir işin ayni hzla devam Tettirilmemesi —bütün emekleri — hice . imdirir. Zirmat İşlerinin ölçü ve de- vam şartları ancak tökeümez bir ıııırax ve aktif bir sabırla gerçi gebilir. İşte bizlm zirnat işlerimiizin hemen bepsinde bir alan karakteristikler bunlardır. Bu İşler hakkında. büküm ve karar verirken — beplmizin de bu ehetleri göz önünde tutmam bizl mu vüffakiyete ulaştıracak — sıtlardan- Ş. R. HATİPOĞLU Bu yasş «İktızadi Yürüyüş> moo- vaaaym ziraat fevkaldde sayısın- dam iktibas edümiştir. Şirkeli Hayriye tekaütlerinin bir ricası Şirketi Hayriye - eylam, eramil ve tekai mektubu aldık: «Münakalât Vekilinin yük sek dikkat nazarına; “Bizler, Şirketi Hayriye- din eytam, eramil tekaüt ve malülleri, henâz yüzde yirmi beş pahalılık - zam- aından Mülirum birakıldik Ailelerimizin felüketten kur tarılması için pahalılık zam- istifadem'z icin yük sek alâkanızı göstermenizi temenni ederi 4 —— Rektör Ankaraya gitti Rektör Cemil Bilsel, Maarif| Vekâletile temaslarda bulunmak üzere dün akçam ekspresle An- lerinden şu içten| karaya hareket etmiştir. Rektör 16 Sonteşrin ——— | SIYASI VAZIYET Şimali Afrika hâarekâtı DUNYA Siyasi yaziyoti, aske- Ti harekâta buğlı bulunu- yor, Şimdiye kadar bütün aske- t ge- merküz etmiş bulunuyordu, Al- man kuvvetleri, Şimali Kafkas: İyanın orta sahasini ” kümilen, şark ve gârp sühalarmı kısmen ikten sonra bir taraftan Güreistanın başlıca mühim şe- hirleri Kutaiş'e müntehi Osetin ve Tflise müntehi Gürcü askeri /yallarının başlarını ve Karado- niz yolu Tuapse ile Hazer yolu Soviııı:jılı (Grozniy) mevkileri- ni ele geçizmiye çalışıyorlardı. Yaktir hedefleri Maverai Kalkas ya ve idi. Diğer taraftan Japonların Hia diştana taarruz için Birmanyada büşyük kuvvetler toplamış olduk lın' İngilizlerin asketi ye havsi keşif hareketleri neticesinde an- laşılmıştı. - Mareşal Remmel de Mavevaj . Kafkasyadan ve Bir- manyadan taarruz hareketleri hazırlığının tamamı olmasını in- lizaren Nil vadisindeki İngiliz ordusunu tutmak ve merhuü vakti geldiği zaman diğer cep- helerdeki harekât jle birlikte ta- arruz yapmak İstemiş görünü- yordu. Mihverin belirmiş olan bu plâ Diha karşı İngiltere ile Amerika mukabil bir plân hazırlamışlar- “dır. Bunun esasları Kafkasya ve |Birmanya — cephelerindeki hare- kât başlamazdan evvel, Mısırda- ki Mihver ordusunu faik kuv- vetlerle bozmak, sarmak ve iİm- ha elmek ve aynı zamanda Fran sanın Şimali Afrikadaki Akdeniz ve Atlaş Okyanusu sahillerinde- ki müxtemlekelerine baskın ya- parak Mihver kuvvetler'ni arka- dan vurmaktır. Bu maksatla İn- Bilizler, Mısırda asker, tayyare |ve tank olarak Almanarla İtal- yanları yalnız Mısırda değil, Bin Kgazi sancağında dahi sarabilecek azim kuvvetler yığmmışlardır. Aynı zamanda Amerikalılar Fransız Fasına ve Cezayire ihraç için Büyük Britanya adasile Şi- mali İrlandada ve Afrikanın garp sahillerindeki Lberya ve Gambiya gibi mühim noktalara büyük kuvvetler yığmışlardır. Rundan başka Fasta ve Cezayir- ide mütenekkir olarak dolaşan İngiliz ve Amerikan uskeri he- yetleri — Fratsız askeri erkânile ankışmıya muvaffak ulmuştur. Bütün bu hazırlıklar çok gizli tutulmus ve muvaffakiyetle tat. bik edilmiştir. El-Alemeyn p hesinde tutunamıyan Alman ve İtalyan kuvvetleri alelâcelç Mr- sır hududana çekilmişler vo hu- rada, Bingazi sancağında da İn- giliz çevirme hareket'le ihata e- dileceğini anladıklarından — Sirt körfezi ve çölüne doğru çekilmiİ ye başlamnışlardır. Dört yüz kilemetre genişliğin- deki çölün başında, yahut sonut Tabtat kanunlarının bükmü altında|Dir hafta sonra tekrar şehrimize|da durup Trablusgarbi ellerinde ve tablata — bağlıdır. — Ziraat ala- dönecektir. ——— »Baycı ifdçlarını k'îî, keşleder Ç zaman, — saadellen leriüde tebessümler tilrerdi. göz- ti bir yoldan gidilirdi. Bu yol komşu köşklerin bahçelerinden Handan; *Af anneciğim!» di-| eçerdi. ye içini çekti. Babası öldüğün- Cenberi ne keder çökmüştü! Na sıl kabuğuna çekilmiş, bir pölge' aline gelmişti. Eski canlı, Hatıralar, hatıralarl., Sonra küçük bir. meydan- (HğR çıkılır ve oradan — kisa bir. Göçik| Merile plija Ru: inilirdi. - Semtte plâjın bir ismi de Kayalıktı. Sa- baştan başa kumluktu.. la- t deniz kayalarla doluydu, . | yüzme bilmiyenler için Kayalık-, Handan|ta denize açılmak , tehlikeliydi. birinden öbürüne geçiyordu. Ba| Sabahları civar köşklerdeki ço- kerdine gelir gibi - oluyar, uyku ile yumulmuş g hayalinde belirip ça l yak aesleri, aSı eVi bulandırıp geçiyordu. ar kendini kaybediyor, o kâ- lğa, o eski, -büyük beyaz doğru kayıp gidiyordu. Onu plâjda tanımıştı « | slatarak iyordu. Koridardakilsuları sıçrata sıçrata, yarı çıp- kapıların açılıp ka-|lak çırpınarak eğlenizlendi. Ak bütün gürültü-|şam herkes asfalta koşar, çocuk. S1 zaman zaman|lar uyun oynamak, büyüklerse Sonra çek| kör k tuklar birer martı gibi kayala- uğun gazeteye eğilmiş başi,İrın üzerine konar, denize taşlar atarak, bDüğörlerini denize itip ve nihayet kenarda, şmak, dolaşmak ve işden nen erkeklerini karşılamak çin Öbür tarafa, yola geçerdi- ler. Kayalık tenha olurdu, Köşke| — Yaz başlangıcı olmasını “fağ. aklarından bir sene sonra,| tt bahçenit arka kapısından| e arleşmiş, parlak, tunç rengi| 'n ince, etralı, çitlerle çev-İ almıştı. e men Handanın vüeudü güneşten (Devamı var) muhalaza edip edemiyeceklerini yakın bir istikbal gösterecektir. Tunusun — muhalaza edilip edil- memesinde Trablusgarptaki va- ziyetin çok büyük rolü olacaktır. ri takdirde Mihver, bütün Afri- kadan çekilmiş olacak ve aynı zamanda — Akdenizin İspanyol Fasından Nilin ağzın.. kadar bü- fün cenup sahilleri İngilizlerle Amerikalılara geniş ve sevki ceys cihetinden gayet elverişli “üssülharekeler teşkil edecektir. a Müharrem Feyzi TOGAY “Kadınlarda cinst hayat,, hakkında Eminönü Halkevi Dü - Edebi- ye Şubesinin tertip ettiğli « Müs- takil Konfaranslara. serisinin ikincisi 19/XI/1942 Perşembe gü nü Prof. Dr. Tevfik Remzi Ka- zancıgil tarafından (Kadırlarda Cinsi Hayst) mevzuunda, saat 18 de verilecektir. Konferanslara he lebilir. En acıklı ölüm, gençli- Şin ötümüdür. JULES JANİN Vecisede ölümden kasdeylemek istenen mâna, tabil mâtada ha- yatın sonu olan bir cemiyetin eden en acıklı sukuğuau bariz vak'a. sukutudur. Bu İbarla yaşamak, kuvvotlanmek ve tekâmül eimek istiyen cendyetler, saibetler, ber geyden evyel rinla İyi ye- tiştirilmestne çağışmalıdır. Gençlik bir mülletin İstikbali- dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: