4, İLKKÂNUN. 1934 SALI h dil, yüzyıllarca, kendi özlü to- humlarını — acunsal tarlalarm.a serpti. Bugün hangi bir ulus dili- ne bakacak olursak onun yapı ta- -banımın öztürk dili kereçlerinden örüldüğü görülür. z Eskig;il bilginleri, evr'ensel dil- 'leri “Ural - Altay”; ”Hind - Av- -rupal,, gibi, biribirinden ayrı, bi- ribirine yabancı tuttukları bir ta- 'kım - dil kömelerine ayırı_nışlar. “yanlış yoldan yürümüşlerdir. Ye- “ni bilimik (ilmi) dil araştırmaları, yeni yöndemlerle genişletilip df' rinleştirildikçe, bu ayırımın clog- ru olmadığı görülür. Şundan ötü- rü ki kömeler arasında eslşı bir -yakınlık, göz yumulamaz bir or- taklık vardır. ndakai. Artık, bugün, yeni dil b_ılg_ınlerı “Ural - Altay dilleri,, terimi — ye- rine, açıkça, salt “Türk dilleri,, d!- yorlar, hem de ileri sürüyorlar ki, türk dilleri ile “Hind - Avrupal,, diller arasında, eski kurunlarda, karşılıklı birçok söz alrmverimi yapılmıştır; yeni belgelere dayn_- han bü bilsinlerin simdiki sözleri sunlardır: Öbür dillerden tüm ay- rı kalmış, bir urla çevrilmişçesine kendi içine kapanmış hiç h:r dil yoktur; diller arasında irçağdan- beri karışma olmuştur. Ancak hangi dil, kendinden, başkalarına en çok kök, ek vermişse, odı_ı_r: Üzel, köknel ana olan! İşte l:u"oî- lükler en çok türk dilinde gorulı!- Yor. O ne tükenmez bir pınar _kı, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika dillerinden birçeğuna, kanıncaya değin su vermiştir. _ Bu özgü evrensellik bış_k% hı_ç -bir dilde türkçedeki gibi görülmi- Yor. Alman dil bilginlerinden P.rqf. Âug. V. Edlinger “türk dillerinin Hind - Germen,, dillerine olan es- ki ilişiklikleri “Alte Beziehungen der Türkischen Sprachen zu den P< i adlı hıtığındc. türk sözlerini, eski Hind, Latin, Grek, Kelt, Germen; İslav, Litvan dilleri sözleriyle karşılaştırıyor, aAyrıca da memeli yaratıklara, kuş- lara, balıklara, böceklere, otlara, n üyelerine verilen adlarla bu rşılaştırmaları zenginleştiri- Yor. Türk Dili Araştırma Kuruı_n_ıf B“!İtıımlığınm bu değerli bitiği ında öz dilimizde bastıracağı- Mt yurddaşlarıma bildiririm. Bu lmiğîn ne denlü asığlı bir örgüt Uğunu göstermek için burada nız iki örneği abayınıza suna- ) Türk dillerinde bağlamak spor ve kulüb kurumlarının kıya- fet işleri için de ayrıca hükümler vardır. Türk değişiminin başlıca ku- rallarından biri, lâiklik düzeni ol- duğunu herkes bilir. Bu düzene aykırı düşen garabetlere nihayet vermenin tam sırası idi. Bundan başka, İçeri İşler Bakanı Bay Şük- rü Kaya, dini kılıklar meselesinin hallolunmasını gerekleştiren - se- 'bebleri Millet Meclisi kürsüsün- den anlatmıştır. ktanberi -bir tak İsviçre kantonları ile Amerika Birleşik Cümhuriyetlerinde dini kıyafetle sokakta dolaşmanın yasak — edil- miş olduğunu biliyoruz. Hocalar, papaslar, hahamlar, camilerinde, kiliselerinde, havralarında, ruhani âyin sayılabilecek merasimde ru- | hani kılıkta bulunabilirler. Fakat dışarda yurddaşların tabit geyini- şine uymak mecburiyetindedirler. Türkiye Büyük Millet Meelisi- nin kabul etmiş olduğu kanunda din ve ibadet işlerini gücleştire- cek, aksatacak hiç bir şey yoktur. Bir vazife kıyafetini, vazife dışın- da kullanmanın hiç bir faydası da yoktur. Hiç bir din, kıyafet ceb- retmez. Eğer bu kanundan içerde dışarda şikâyet edenler olursa, bu şikâyetlerin eyi bir maksaddan ileri geldiğini anlamak bizim için hayli güc olur. Türkiye'de vicdan hürriyeti ha- kikidir, tamdır. Ancak bu hürri- yet, hiç kimse ve müessese tara- fından, hiç kimseye ve müessese- ye karşı suiüistimal olunamaz. Dün çıkan kanunun Türkiye'de bulunan türklerle yabancıların, yabancı memleketlerin sıyasa, as- kerlik ve milis teşekkülleri ile münasebetli kıyafet; alâmet ve le- ça “paix — sulh,, olmuştur. ha 2) Türkçede “Bot — bitmek, büyümek, neşvünema bulmak,, tır. Bu “bot,, kılığı grekçede "nebat,, anlamımadır, sonra “bot-ân&,, bi- çimini almış, fransızçada da “bo- tanigue,, olmuştur. Öz türk dili kök kereçleri Hind- Avrupal dillere işte böylece geç- miştir. HASAN CEMİL ÇAMBEL 1 — Kereç — malzeme 2 — Kurun — zaman 3 — Yüküm — vazife (missyon) 4 — Dirim — hayat 5 — Erklik — kudret, kuvvet, sağ- lamlık 6 — Acunsal — dünyaya ait 7 — Avrupal — avrupai, (Buro- lüzumsuzdur. Avrupa'nın birçok yerlerinde bu yüzden her gün dost devletlerin arclarını soğutan hâ- diseler olmaktadır. Biz, yurdu- muzda herkesin serbest ve rahat yaşamasını isteriz. Dün Millet Meclisinde İçişler Bakanımızla mebuslarımızın söy- lemiş olduklarının her tarafta eyi anlaşılarak, ilk havadis çıktıktan sonra, bazı taraflarda yüz göste- ren yanlış telakkinin ortadan hal- kacağını ummaktayız. ULUS lığında toplanan Büyük Millet Meclisi ,Ffuznameye geçmeden önc> bazı kanun layihalarını gözden geçirmek için kurul- vast gerek olan muhtelit encümenler b liste yeni k. Dün, Dahiliye Bakanımız Bay Şükrü Kaya hakkında kararlar — aldı. Bundan sonra deki ddel, görüşülmeğe el Dün General Kâzım Özalp'ın başkan- #a 7 Bu akşam toplanan C. H. F. Divanı saylav seçimi işlerini konuştuktan - sonra aşağıdaki tekliflerin Fırkanın Meclis Grupuna sunulmasına karar vermiştir: Kadın erkek otuz yaşını bitiren yurddaşlar saylav seçile- bileceklerdir. Bu seçimde kadınlar da rey vereceklerdir. Rey vereceklerin yaşı on sekizden yukarıya çıkarılacaktır. Bu vaşı meclis tesbit edecektir. Bütün bunlar - için Teşkilati Esa- siye ve Saylav Seçimi Yasaları yakında değiştirilecektir. mak demek devlet işlerinde ve ulus iş- lerinde dini tesiratı kaldırmak demek- tir. Biz cümhuriyetin kurulduğu gün - denberi buna dair ehemmiyetli kanun - lar yaptık, kararlar verdik. Hilafetin il- gası, mahkemelerin birleştirilmesi, şeri- ye mahlı lerinin kaldırılı tevhidi tedrisat, medreselerin kaldırılması, tari- katların ilgası, kanunu medeni ve buna müteferri bir çok kanunlarımız vardır, Fakat tatbikatta görüyoruz ki ve b'lhas- sa Büyük Meclisin bize verdiği direktif. lerden anlıyoruz ki bunlar hâlâ nakıs- tır. Bunlardan bazılarının zamanı gel- miştir. Büyük arzunuzu yerine getirmek için bugün bir danesini daha huzurunu- za takdim ediyorum. Bu kanunun diğer- lerine takdimen ve tercihan müstaceli- yetle müzakeresini kabul buyurursanız şimdi o kanunun konuşmasımı yapabili- riz. (Onay sesleri). İçişler Bakanının iyzahatından sonra bazı kisvelerin giyilmiyeceğine dair ka- nun İayihasının maddeleri okunarak ter- cihan ve müstacel üzak esine b- . - rar verilmiştir: KANUN 1—Hangi din ve mezhebe men- sub olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabed ve âyinler haricinde ruha- ni kisve taşımaları yasaktır. Hükümet her din ve mezhebten münasib göreceği bir ruhaniye ma- bed ve âyin haricinde dahi ruha- ni kıyafetini taşıyabilmek için mu- vakkat müsaadeler verebilir. B -3 p | 2A K | ünill yEr A 4 başlandı. Gizli nüfusun yazıl daki layiha münasebetiyle İçişler Baka- nı Bay Şükrü Kaya dedi ki: — Baylar, gizli nüfusun - yazılması için bir kanunumuz vardı, İki defa mü- zakere edildi. İşlerim dolayısiyle Büyük Mecliste bulunamadım. Arzı iytizar e- derim, Arkadaşlardan bazıları kıymetli da bul! lardır. Gazetel de hulasalarını okudum. Zabıtlar daha L S P dım. Müsaade buyurursanız arkadaşları - mın mütalealariyle birlikte Dahiliye en- cümenine iade edilsin. Orada bir daha neşredilmediği için tamamiyle okuyaam- onun aynı ruhani hakkında yenilen- mesi veya bir başka tuhaniye ve- rilmesi caizdir. 2 — Türkiye'de kanuna tevfikan teşekkül etmiş ve edecek olan iz- cilik ve sporculuk gibi topluluklar ve cemiyet ve kulüb gibi heyetler ve mektebler mahsus kıyafet, alâ- met ve levazım taşımak istedikleri yalnız veya ta- limatname ile muayyen tiplere uy- gun kıyafet, alamet, levazım taşı- yabilirler. 3 — Türkiey'de bulunan türk- lerin ve yabancıların yabancı mem- leketlerin sıyasa, askerlik ve milis Layiha hakkında Bay Şükrü Kaya şu iyzahatı vermiştir: Bay Şükrü Kaya (İçbakanı) — Bay- lar, bu kanunu iycab ettiren sebebin aslı, mahiyeti inkılabın emrettiği bir zarurettir. Türkiye Cümhuriyetinin hat- tâ Türkiye devletinin bakasiyle alakadar ir ni: amme lesidi. Lâik devlet bu zaruretleri gözetirken şu veya bu dinin ahkâmiyle alakadar ol- maz, (Onay sesleri) Bu kararları verdi- (Sonu 2 inci sayıfada) SA M A n TÜRK İNKILABI DERSLERİ İkinci ders Bugün İnkılâb dersleri hakkımaa maarifin bir tamimi C. H. F. Genel Kâtibi Bay Re- ceb, bugün saat on yedi buçukta Ankara Hukuk Mektebinde bu devrenin ikinci türk inkılâbı der- sini verecektir. Türk inkılâbı derslerinin nasıl şartlar içinde verileceği ve dinle- nileceği Maarif Bakanlığı tarafın- dan bir tamimle Ankara Hukuk Mektebi ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bildirilmiştir. Bu tamimin bir suretini aşağı- ya koyuyoruz. Bundan başka bü- tün bir tahsil devresi içinde türk inkılâbı enstitüsü profesörleri ta- rafından okutulacak derslerin tamv bir programımı da basıyoruz. Türk İnkılabı kürsüsü dersleri bu ders yılında aşağıdaki esasla- ra göre okutulacaktır: 1. Derslerin umumi adı “Türk İnkılabı dersi,, dir. 2. Bu dersler mahiyeti itibariy- le Üniversitenin başka derslerin- den hiç bir cihetle ayrı tutulmıya- caktır, yani bunlar ayrıca bir seri konferans gibi değil, doğrudan doğruya Üniversite programları- na dahil olan diğer dersler gibi, aynı şartlarla okutulacaktır. Ta- lebe de bu dersleri Üniversitede ders dinlemenin tâbi olduğu kai- miüzakere edilerek — huzurunuza gelsin. teşekkülleri — ile T ti kıya- îi.eler lîf nl;_zın';_laî ddaırîıııgdâed::: €yiminin üç türlü kılığı vardır: peenne) ER Na o leri) fet ve alametlerini ve levazımını ıyece_ erdir. T. İ. derslerin a Blğ pağ, paçk — bağlamak, de- 8 — Bilimik (Bilim, bilimik) — jl | ( ı:;:h ;es e: BVEL, .. Üü ÇAA lebenim alkışlanak t veya' diğek : ç n ? : iliye ta ri- mif Met, deste... İttifak, Misak. “Le pacte de kelog — Kelog lııdl&ıması; le pacte balkanigue î balkan andlaşması,, sözlerin- i “pacte (pakt) — ittifak, mi- .“'_n deyimleri türkçedeki “bağ,,- ::. öbür biçimi olan “pak,, deyi- bil"*.den başka bir nese değildir; " “T,, nin katılmasıyle olmuştur. Oğu türkçesinde “sulh aktet- [':îk'ı yerinde bağ-ın-mak diyor-' * “.k“in_ce.de “Pax,, (pac-s) ”sulh,, BÜ ?ktır. Türkçe gene “pak,, dan- — © Öönce ”pax,, , sonra da fransız- * 9 — Yöndem — usul, metot 10 — Ayırım — tefrik 11 — Terim — ıstılah (terme) 12 — Tüm — tam, büsbütün 13 — Ur — hendek 14 — İrçağ — ilk zaman 15 — Üzel — ezeli 16 — Köknel — asli, orijinal 17 — Özlükler — öze ait hususiyet- ler, meziyetler 18 — Özgü — kendine hâs, özlü 19 — İn üyeleri — İnsan bedeni u- zuvları. < 20 — Deyim — ifade (expression) ri Bay Şükrü — Encümen de istiyor. Başkan — O halde reye koymağa hacet yoktur. Encümene veriyoruz. Ruznamede mevcud olan diğer mad- deler iki tarihinde tevzi edilmiştir. He - nüz müzakere için muayyen müddeti geçmemiştir. Yalnız bugün gelen bir ka- nun hakkında Dahiliye Vekilinin müla- hazası vardır. miştir ki: Baylar, büyük inkılabımızın temelle- rinden biri de lâyik olmaktır, Lâyik ol- Bay Şükrü Kaya kürsüye gelerek de- 4 — Ecnebi teşekkül mensub- larının kendi kıyafet, alamet ve le- vazımlariyle Türkiye'yi ziyaretle- ri Vekiller Heyetince tayin oluna- cak mercilerin müsaadesine tâbi- dir. 5 — Türkiye devleti nezdine me- mur bulunanların -kıyeafetleri bey- nelmilel meri âdetlere tâbidir. Müsaadei mahsusa ile gelen yabancı memleketler kara, deniz hava kuvvetlerine mensub kimse- lerin resmi üniformalarını — nere- lerde ve ne zaman taşıyabilecekleri İcra Heyetince tayin olunur. herhangi bir şekilde takrirleri tas vib veya takdir tezahürü göster- mek gibi hareketleri caiz değildir. (Sonu 4 üncü sayıfada) Bugün Bay Reşid Tankut'un Sümer kurununda dil savaşı İbrahim Yalavaç “Yazısını dördüncü sepimizde — okuyunuz. _ Tokyo, 3 (A.A.) — Kabine bu sabah Iopla-g - narak, Vaşington deniz andlaşmasının bo- zumunda tutacağı yolu görüşmüş, bozum kararını hususi meclise bildirmiştir. Bu meclisin, kararı onayacağı beklenmektedir. ON BİRİNCİ YIL. No: 4800. Adımız, andımızdır. laTe Her yerde 5 kuruş ğ — -— amanea Gündelik Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve C. H. F. divanında ğ -TÜRKÇENİN BAŞKALARINA KŞ G - Ş, ZM LA ; VERDİĞİ DİL KEREÇLERİ - Yeni bir kanun, ne dinden olursa olsun, ruhanilerin mabed ve âyinler dışında, İ k eski kurunlarda, bundan -*ıhanA İ -i ğ gea yıl önce, büyük işler Fi ı kisve taşımalarını yasak etti . başarmak yükümü ille tll,irılâığl ge- K d k k d d ' e e ğ e b u bir dil ya- ! | l b l kı E S n (Kadın - erkek, yurddaş'ar saylav seçilebilecekler — O çağlarda, acun, ne adamlık, DN PN SA " TT TREÜA siğe T yük Millet Meclisi, Tür- | vazım taşımalarını yasak eden gaa aa * ;:rgî kültür düşünümlerini tanı kiye'de bulunan ruhanilerin dini mad&'esl!'m'n, ancak, yurddaş ve İf Ş "İ. D No MT TTTT - k isini, dirikli- | kulıklarını ancak vazifeleri başın- | misafirlerimizi korumak kaygu- B Ulu meşelerin erkliğini, dirikli eeei bilecekleri hakkındaki M p Süre eee F ğini damarlarında taşıyan bu can- k:nu:î:y:n::;îîmıî::r. (;(ar[ııı:mafa: sundan ileri geldiğini- söylemek lr a lvanıılln ararı