25 Mart 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25, MART 193_ "ı;u.m'rmı Duyuklarımız iç sayfalarımızda — Her yerde 5 kuruş evo Türk Dili Araştırma Kurumunun Bildiriği Türk Dili Araştırma Kurumu #anlığından: e nin kurtuluş hareketinin ü Yaratıcısı olan, eşsiz ve Ulu Ön- T ATATÜRK'e enmez saygılarını sunmağı ilk Te bilir, 2. — Türk Dili Araştırma Kuru- Mu, Tarama — Dergi bastırıp Yaydıktan sonra, bülün yurd- :.'!llrdın şu üç soruda bulunmuş- .8) Yabancı kelimeler için Der- tide gösterilenlerden başka türk. $e karşılıklar hatırlıyor musunuz? İ & b) Dergide gösterilen karşılık- 'arda yanlışlık görüyor musunuz? l €) Dergide gösterilen lıarplı'k- 'ardan hangisini en uygun ve dile *n yatkın buluyorsunuz? Di kurtuluş hareketine ııluııf- Muzun ne kadar candan ilgilendi- i gösteren en parlak tanıt, bu lar üzerine Türk Dili Araştır- urumuna iki yüz bine yakın Sevab gelmiş olmasıdır. Bu cevablar ayrı ayrı, a) Katma fişleri, b) Düzeltme fişleri, €) Seçim fişleri, h"“de sıralanmıştır. Aynı zamanda Etimoloji kolu- Muz, yabancı dillere geçen türk kökleri hakkında araştırmalarına devam etmiştir. 3. — Türk Dili Araştırma Ku- Tumu, bundan sonra bir (KARŞILIKLAR KILAVUZU KOLU) :""""ı ve elinde bulunan bütün '©syeleri ona vermi! 23/12/1934 denberi devam e- den bu çalışmaların verimini yurd- daşlara sunuyoruz. 4.— Kılavuz kolu bu çalışmala- rında Tarama Dergisinde bulunan yabancı sözlere tek karşılık koAy- ma yolunu tutmuştur. Yalnız bir- kaç anlama birden ayrılmış olan sözlerde her anlam için ayrı kar- şılık vardır. Dergide olmıyan a- rabça ve farsça sözlerden (Ka- musu Türki) de bulunanlar da Kı- lavuza alınmıştır. Osmanlıcada bulunan yabancı terimlerden, kullanma dilinde çok yaygın olmıyanlar, kılavuza alın - mıyarak, Terim Kamusunu yap- makta olan kolun bölüklerine bı- rakılmıştır. Çalışmalar arasında, Tarama Dergisi başta olmak üzere birçok dil kaynakları göz önünde tulul- muştur. Bunlardan en belli başlı- ları şunlardır: 1. — Şemsettin Sami'nin Kamu- su Türki'si, 2. — Ahmed Velik Paşa'nın Lehçei Osmani'si, 3, — Esad Efendinin Lehçet-ül- lügat'ı, 4. — Muallim Naci'nin lügati, 5. — Salâhi'nin lügati, 6. — Asım'ın arabça kamus ter- cümesi, 7. — Asım'ın Ffarsça Burhanı Katı tercümesi, 8. — Ferhengi Şuuri tercümesi, 9. — Kâşgarlı Mahmud'un Di- vanü lügal-iü-lürk'ü, 10. — Ebuhayyan'ın Elidrak li- lisan-il-etrak'i, 11. — İbnümühenna lügati, 12. — Şeyh Süleyman'ın Çağa- ügati, My]_;'_lî_ Hüseyin Kâzım'ın Büyük n âgati, T“ırlk, l-—ugR:llo"'nn türk lehçele- ati, 15. Wilhelm Thomson'un Or- hon âbideleri, 16. — Fransızca Larousse ve Littrâ lügatleri ile Fransız Akade- misi lügati, 17. — Redhavs lügati, 18. — Bianchi lügati, 19. — Pavet de Courteille'in Şark Türkçesi lügati, 20. — Oscar Bloche'un (Dicti- onnaire ötymologigue de la langue Française) i, 21. — Paul Rouaix'nin (Dic- tionnaire des idöes suggördes par lTes mots) su, 22. — B. Lafaye ve A. Sardow'- nun fransızca Sinonim lüçatleri, 23. — Kluge'nin alman iştikahk lügati, 24. — Sachs Villatte'in fran- sızca - almanca lügati, 25. — Walde'nin lâtin dilinin iştikak lügatiyle İndo - Cermen dillerinin mukayeseli lügati, 26. — Feist'ın Got dilinin işti. kak lügati, 27. — Horn'un yeni Fars iştika- kının esası, 28. — Holder'in eshki Kelt söz haznesi, 29. — Yunan dilinin büyük iş- tikak lügati ile başka lügatleri, 30. Verbitski'nin Altay - Aladağ türk lehçeleri lügati, 31. — Poppe'nin Mongol dili- nin pratik dersli 32., — Pekarski'nin şimdiye ka- dar taranmamış olup türk kelime kökleri için en zengin bir kaynak olan (3000) den artık sayfalı Ya- kut lügati, 33. — B. Keresteciyan'ın (Dic- tiannaire etymologigue de la lan- gue turguc) ü. Bütün bu izerlerden başka Türk Dili Araştırma Kurumunun diye kadarki çalışmalarından söz karşılıkları ve türk söz kökleri üzerine elde edilmiş verimler de gözden kaçırılmamıştır. Türk Dili üzerine yapılan araş- tırmaların bir büyük kolu da dili- mizin pek eski ve pek zengin bir ana kaynak olduğunu ortaya koy- muştu. Başka dillere geçmiş ve o dillerde değerli sözler kurmağa yaramış olan öz türkçe söz kökle- ri ayrı ayrı irdelenmiş, bunlardan gerekli olanları, bugün kullanıl. dıkları işlenmiş şekiller altında, dilimizin öz malı olarak alınmış- tır. Türk Dili Araştırma Kurumu, bunlar hakkında uzmanlarımızın irdellerini gazetelere verecektir. Doğrudan doğruya uygun ve kolay anlaşılır bir karşılığı bulun- mıyan sözler için, dilimizin bili- nen söz köklerinden türkçe önek- ler ve soneklerle sözler yapılmış- tır. Ötedenberi kullanılmıyan bu gi- bi karşılıkları iyice belirtmek için bunların (ransızcaları da gösteril. miştir. Herhangi harfin kelimeleri çık- tıktan sonra, gene bir takım eksik- likler kalmış olursa, bunlar, hep bir araya toplanarak, en sonra bir ulama İistesiyle gazetelere verile- cektir. 5. — Bugünden başlıyarak (U. LUS) gazetesinde çıkacak olan Kılavuz sözleri için daha uygun bir karşılık bulabilen yurddaşla- rın bir ay içinde kendi önergele- rini Türk Dili Araştırma Kurumu Genel Kâtipliğine göndermeleri- ni dileriz. Bu yazılar kısa ve açık olmalı- dır. Dil işine yardım edecek olan- lara kolaylık olmak üzere, bildiri- ğgimizin altına, bir örnek konul » muştur. Başlıca şart yeni bir kar« şılık gösterilmektir. . Yeni karşılıklar gazetelerde çıkk tıktan sonra, kitab şeklinde de basılacaktır. Türk Dill Araştırma Kurumu Başkanı Erzincan Saylavı SAFFET ARIKAN Kurum — Müessese Bildiriğ — Beyanname Soru — Sual İlgilenmek — Alâkalanmak Tanıt — Anlam - Terim — Istılah İzer — Eser Uzman — Mutahassıs İrdel 'Tetebbu Önerge — Teklif Ulama » İlâve Kılavuz sözleri Üüzerine yazılacak önergelerin örneği şudurt Osmanlıca kelimesine Kılavuzda . . . karşılığını uygun (yahut: yeter) gürmüyorum. Sebebi: Önergem şudur: .. ... (kısaca) »» ».. r b e n y AAA K R (D (!) Burada bir önerge — gösterilmiyen yazılar üzerine bir şey yapılamıyacaktır, aı—ı“lıcaşdran Târkçeye Karşılıklar Kilayaru ) beldeği Çalümeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile — uzmunlarımızın (mütehassıs) len sözlerin karşısına (T. Kö. 1 — Öz türkçe köklerden ge Yazılarını gazetelere vereceğiz. — Yeni karşılıkların iyi aywd tesi ğ e 3 ÜEKeEKİ y derin hu_güııku işlenmiş ve k 3 — Kökü türkçe olan kelime fen şekil xibi. Y Öke hayat, b hayvan — Bengisu — Yüzakı, yüzağartan Örnek: Abrruyu ulemayı zaman < Zamanı Binlerinin yüzakı (yüzağartanı) dökmek — Yüz suyu dökmek (Bak: tezellül :'"U — (Fr.) S'humilier “Sacrifler de von & - sur Propre,,, Âba — Babalar . Örnek: Âbâ ve eodadımızdan müntakil © darımızdan ve dedelerimizden kalma âd, âbâdan — Bayındır (Bak: Mamur) © (FT TİSSant et prospöre "Nk: Ankara on yılda bayındır bi "" © Ankara est devyenu en dix 9NS Orissante et prospere Üküdani, öbâdanlık — Bayındırlık - (P<) Prot Döritt “&tat de ce gul est İlorissant et PrOSPiFC» Örnek: Noi ittikçe ari- : Türkiyenin bayındırlığı B Ve Maktadır — La prospöritt azugmente continu: #llement en Türgüle Umutu nafıa — Bayındırlık işleri Püblics n bil. Babi- ? şehir ol- üne vÜe — (Er.) Travaux “ar etmok — Bayındırmak Ni Kul « (Pr.) Serviteur, csclave (Bak: zahit) — Tapkam k: Güneş tapkanları — Âdorateura du 'ei Sötej '.""' —- Tapinç “İadet etmek —— Tapenak, tapınmak Yedilmesi için, gereğin Mâübed — Tapmak — (Fr.) Temple Abdesthane — Ayakyolu Abgün — Mavi Abide —— Anıt — (Fr.) Monument Anadolunun birçok yerlerinde Selçuk ü selar vardır. * İl exisle rürklerinden kalına anıt Z:r.: plusieurs tögions do FAnatolie des monu- menta appartenaat aux Türes Seldjoucides Abidevi (muazzam) — Anıtsal mental, colossal, grandiose (Amrsal'deki san “I,, ince okunacaktır) Örnek; (Fr.) Monu « Abes — Boş, saçma “ (Fr.) Absurde, vain Nous fimes de uğruştık ' — Paroles ab- Örnek: Boş yere yalns elforts — Saçıma $ surdes Abus — Somurtkan Abusülvecih — Suratı asık, asık bi Acaba * Acaba (T. Kö.) Acayip (Nida) — Çokşey! — (Fr.) C'est Etondant!, Tiens! Örnek: Çökşey! Demek cavap (T. Kö.) vermek istemedi. Tiens, alors il n'a pas veulu dön. ner une FEponse Acayip — Ayrıksın — (Fr.) Excentri Örnek: Ayrıksın bir adam — Un honme — ex- cenerişve ; Aceyip — Tansık — (Fr.) Merveille Örnek: Acayibi sebai #lem — Acunun yedi (An- sığı — Les sept merveilles du monde Acayiğ * — (Fr.) Etonnant k: Orada şaşılacak şeyler gördük * ş::ı:.“ vu des choses #tonfantes Nous Acele — Çabukluk. evedilik — (Fr.) Hâte Örnek: Bu ne çabukluk! -« Çuelle hâtel . Bu iş evedilik götürmez — Cette affaire ne söulfre pas de hâte. Acele « Çabuk, evedi —- (Fr.) Vite! Rapidement Acele etmek, (Fr.) Se hâl Aceleye gelmek — Evediye gelmek cal etmek--Çabuk olmak,evemek g'empresser, ne presser Aceleye gelirmek — Evediye getirmek ” Müstacel — Evgin Örnek: Müstacel telgraf — Evgin telyazı Müstaceliyet Gecikmerzlik, evginlik Acil — Gecikemez Âcilen, müstacelen — Terelden, gecikmeden — (Fr.) D'urgence, sans retard Acul » Evecen Acemi — Acamı (T. Kö,) Acibei (ucubei) hilkat Aciz — Eksin <- (Fr.) İncapable, impuissant Örnek: Eksin bir adâm olduğu belli! — Bu &- dam bu işi başarmaktan eksindir Danak — (Pr.) Monstre AÂciz kalmak — Eksinmek — (Fr.) Demcucer dans Acz — Eksinlik Örnek; Onun eksinliği doğuğtandır Aceze — Kimsesizler Örück; Darülâceze — Kimsesizler yurdu Acuaze — Kocakarı Adâb (Bak: edeb) — Edevler Örnek: Bu sözleriniz. konuşma edevlerine ne göre, fransızcaları yazılmış, ayrıca örnekler de kon ulmuştur. ullanılan şekilleri ulan maşlar: Aslı ak olan hak, axlı ügüm olan hüküm, türkçe “çek.. kökünden ge- (adabı münazara) aykırr düşüyor. Adabı muaşeret — Yaşama töreni (1) — (Fr.) Sar woir.vivre Adâbı umumiye — Utsal törü — — (Pr.) Böonnes mocurs Örnek: Kanun açık saçık yazıları utsal törüye uygunsuz sayar — La İoj comsidöre les derita ahscdnes comme contralres aux bönnes mocurs ,Adâbü erkân — Yol yöntem, sıra saygı —(Fr.) Eti- güctte, rögler du savoir-vivre Örnek: Bu adam yol yöntem (sıra saygı) nedir bilmez — Cet homme ne connait pas Tes rög « les du savoir-vivre Adale — Kası — (Fr.) Muscle » Kasıl Adali (Fr.) Musculaire Adâvet — Yağılık, düşmanlık — (Fr.) Animositd, hontilite Adi, adalet — Tüze (2) — (Fr.) Justice Adli — Tüzel — (Pr.) Juridigue Adliye vekâleti »«« Tüze bakanlığı — (Fr.) Ministöre de la justice Âdil — Tüzemen (Fr.) Juste Adu — Yağı, düşman Addetmek — Saymak — (Fr.) Considerer comme.. Adem — Yokluk — (Fri) Nöant (1) Tören, merasim karşılığıdır. (2) Orhun amıtlarında (Tüz) Âdil, (Tüzsüz) geyri âdil demektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: