18 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

18 Kasım 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI YIL. No: 5142 Gündelik DA S te n e7 YD ERAZİ VE YAPI VERGİLERİ Yüzde yedi faizli Kemal UNAL, K Erazi ve yapı vergilerinin hu- susi idarelere devri lâyihası; bu i- “kâ verginin halktan alınmasını da- ha uygunlaştıracak iki ayrı lâyiha ile birlikte, Kamutay komisyonla- rında görüşülmektedir. Erazi ve yapı vergileri, öteden- beri devletçe toplanan âraçsız (vasıtasız) vergiler arasındadır. Hususi idare sistemimize göre devletçe — halktan alınan va- sıtasız vergilerin hemen hepsin- den, kanunla çizilen nisbetlere göre, mikdarlar ayrılmakta ve bu idarelere verilmektedir. Bu mik- darlar, hususi idare büdceleri için külfetsiz bir gelirdi. Salnakların (matrahların) iyice belirtilmesi, ve verginin halkın ödeme kapasi- tesine uygun mikdar ve zaman i- çinde alınması devlete düşüyor- du. Maliye, bu yüzden birçok mad- di külfetlere katlandığı kadar, manevi bir ağırlık da - taşıyordu. Mükellef, — devlete verdiklerile, kendinin içinde yaşadığı ve yakın- dan faydalandığı birçok mahalli hizmetlerin de görüldüğünü bil- miyordu, halk her zaman, vasıta- sız vergilerin hafifletilmesi üze- rinde geniş bir istek taşır ve bu- nun büyük devlet büdcesi içinde, kolaylıkla başarılacağını sanır, halbuki bu vergileri azaltan her tedbirin sistemimiz icabı, kendi çevresindeki hizmetleri durdura- cağını düşünmez. Yeni sisteme göre, erazi ve ya- pı vergileri; - yol vergisi gibi - doğrudan doğruya hususi idare- lerce alınacaktır. Buna karşılık i- darelerin, başka vasıtasız vergi- lerden alacakları mikdarlar, mali- yede kalacaktır. Erazi ve yapı vergilerinin dev- redilmesi ile ne hususi idarelerin ve ne de maliyenin eski durumdan daha az veya daha çok gelir al- (Sonu 2. ci sayılada ) Sıvas - Erzurum istikrazına yazılınız Adımız, andımızdır. ARARAAARARDADADAI, PARARDRRARARAARRARADADİ Dört buçuk milyon liralık ikinci tertib Sıvas - Ersurum demiryolu istikrazının kaydı bu ayın yirmisinde başlıyacak ve 5 birinc>kânunda bitecektir. İstikrazın faizi yüzde yedi- dir. 20 lira itibari kıymetteki tahvilin ihraç fiatı 19 diradır. Kuponlar itfa olununcaya kadar her türlü vergiden muuftur. Bu tahviller Her türlü artırmalarda, eksiltmelerde teminat olarak i- tibari kıymetleri üzerinden başabaş kabul edileceklerdir. bayındırlığına büyük bir yardımda bulunmuk için Sıvas - Erzurum tahv AAARAAAAAAAARARAAAAARİÂRARRARRARARARARARARADA, Paranıza hem emin ve çok gelir getirmek hem yurdun ğ ; % istikraz nillerinden alınız ARARAAARA Büyük faşizim kurulu Zecri tedbirlere karşı kararını verdi Roma, 17 ÇA.A.) — Stefani ajansı bildiriyor: Faşizm büyük konseyi dün gece toplanmıştır. ğ Senato başkanı, bütün koönsey ü- yerleri adına açşağıdaki takriri — ver- miştir: İtalyan milletinin, 2 ilkteşrin mu- azzam toplantısında tecelli ettiği veç- hile, genel hissiyatıma tercüman olan büyük konsey, duçenin şahsında, İtal yanın hayatı ve istikbali için elzem şeraiti, evlatlarının gayretiyle Afri - kada temin etmek hususundaki mil- letin haklarının en yüksek — vücuda getiricisini heyecanla alkışlar ve Du- Çenin everine kayıdaz ve şartaız e -< min bulunan bütün italyanların elzem hedeflere varmak için her türlü fe- dakârlıklara hazır bulunduklarını te- yid eder. Bundan sonra parti sekreteri, AF vika işinde inkılabın esas fikrini ve Romanın ölmez ve kurtarıcı moedeni- yetini silahla ileri götüren yeni faşist italyan mubaribleri ile mareşal dö Bonoya arkadaşlık selamları yollan: masını teklif etmiştir. Gerek senato başkanının - takriri gerek parti sekreterinin teklifi alkış- larla kabul edilmiştir. (Sonu 2. ci sayıfada) Sayımımız, örnek bîr'sayım olmuştur .e be— — Nüfus sayımımıza, arsıulusal istatistik âleminin gösterdiği ilgi çok geniştir - İtalya usullerimiz hakkında malümat istemiştir Genel nüfus sayımının netice- lerini tasnif etmekle meşgul olan istatistik genel direktörlüğü bü- yük bir faaliyet içindedir. Direk- törlük bir broşür hazırlamaktadır. Vilâyet ve kaza itibarile köy ve şehir nüfuslarının kadın - erkek nisbetlerini; 927 denberi şehir nü- fuslarının artma nisbetlerini, tür- lü bölgelerdeki kesafet değişiklik lerini ihtiva edecek olan bu bro- şür, mufassal tasnif neticeleri bel- v e rN li oluncaya kadar nüfus bakımın- dan bilinmesi en zaruri malümatı temin etmiş olacaktır. , Umumi tasnıf neticelerine 150 kişilik bir kadro ile çalışılmakta- dır. Şimdi Ankara vilâyetinin tas- nifi ile uğraşılmaktadır. Tasnifin çok süratle yürümesi için tasnif makinelerinden iki misli istifade maksadı ile yakın- da gece mesaisine başlanacaktır. Umumi tasnif neticelerinin üç, | dört bin sayıfalık 5-6 cild teşkil e- deceği tahmin edilmektedir. Uzun ve devamlı bir çalışma neticesin- de bitecek olan bu büyük işin so- nu beklenmeden her vilâyetin tas- nifi bittikçe diğerlerinin bitmesi beklenmeksizin parça parça neş- redilecektir. Genel direktörlük ayrıca ve 927 sayımının bize vermediği mü- him bir iş üzerinde çalışmakta- (Sonu 3. cü sayıfada) Mimar B. Lapradın Bugün — Saat on sekizde Halkevinde Vereceği Konferansta Mutlak Bulunumuz, AAA AA ÜyanannAanananan 18 SOÖNTEŞRİN, 1935 PAZAK 1 b>l Son haberler ikinci sayfada Heryerde 5 kuruş “Ulus, un dil yazıları Sabah “İ. Sabah, sabağ - TI sabahley, sabağley - H, sabahleyin, sabağleyin ». sözlerinin etimoloji, morfoloji, fonetik bakımından analizi SABAH, SABAĞ Kelimenin etimolojik şekli: () (2). ,(3) (4) (ağ -i as f ab 4 ah) (1) Ağ: Köktür; “güneş” anla- mınadır. (2) As: (. — s); oldukça ge- niş ve uazk bir sahayı, bu sahada bulunan objeyi ve süjenin bu ob- je ile münasebetini göslerir. Uzak sahada bulunan obje, kö- kün ifade ettiği “güneş” tir. Süje güneşle münasebet arıyan “insan” dır. Münasebeti işaret eden, haber veren, müjdeliyen: (ağ 4 as — ağask) sözünün anlamı oluyor: “parlaklık, beyazlık” d ktir. Bu kelime, Pekarski'nin Yakut Dili Lügatinde aynen ( Ağas) şek- linde olarak dediğimiz manalar- dadır. Yine bu lügatte “apağas — bembeyaz” terimi görülür. (Ağas) mürekkep sözünde ana kök ile ek, kaynaşarak (âs) şekli- ne girer. Kendinden sonra başka kök veya ekler gelerek kelime bü- yüdükçe (âx) ın vokali dahi dü- şebilir. (3) Ab - ap: Köktür. Burada “hareket, imtidat, uzama"” göste- rir. (Âs) 1, yani parlaklığı; uza- nıp gözümüze gelmesi anlamiyle tamamlar. Âs 4 ap —.,6 - ap — sap: “Şuağ, rayon (tsait gul part d'un sorps lumineux) ” demektir; yani güneşten çıkan ince iplik, tel gibi parlak hatlar anlamınadır. Not 1 : Bundan alınan mef- humladır ki (sap) sözü, Türkçede, birçok ince şeyler ifade eder, Me- selâ: Sap — () ip, tel, tar (bir sap tire); ve çiçek ve (1D) — hububat sair nebatatın yerden başak veya çiçeğin başladığı yere kadar olan düz, ince yeri; (HD baltanın, kazmanın, sü- pürgenin sapı da bu (sap) keli- mesinden çıkmıştır. (1) Kurutulmuş, parçalanmış, tiftik- lenmiş hayvan damarlarından ya- pılmış ipliğe Yakutçada (sap) de- | nir. (2) Not 2: (Ağas — âs) ın güneşi haber veren, işaret eden, müjde- l liyen bir mefhum olduğunu gör- | dük. Bu haberin, işaretin, müjde- min adına da (sap) derler: lge kisi sanata sap buolar — İnsan ruyasında birçok sap gö- rürse başına gelecek bir felâkete işarettir.” Bu . misalde — görüldüğü - gibi (sap) . işaret anlamiyle tefsir olu- nur, (3)| Haber, işaret, müjde anlamına (sav) "A) sekli de yardır. (Sav - Sab - Sav - Sam) sözle- rindeki /p —-b- v --m) olduğu ma- lümdur (Sav) ın, vardır. () Kamusu Türki İz) Pekarski: Yakut Diti Lügati B fd% Uygıırce Kuran Tı—rceımsı Uygur Metinleri; Elidrak Lili- san-il-rtrak; — Divanü Lügat-it- Türk (5) Divanı Sultan Velet (Çav) (5) - şekli de Adana havalisinde bu anlamda (Sim) şeklini kullanıyorlar. (6) Not 3: Şuağ manasına olan şu kelimeleri altalta yazalım: Sap: (s * ap) L—Coğ: (c4 08)(7) Çoğ: (< * oğ) 2.— Cuağ: (c 4 uğ) (8İ Çuğ: (ç& uğ) Şuağ anlamiyle şöhret anlamı birdir. Şöhret, bir parlaklığın ya- yılması demektir; onun için şöhre- te de (sap) 1n bir şekli olan: 3.—Cap: (c 4 ap) (9) Çap: (© 4 ap) ler. Bu notta görülüyor ki “şuağ” anlamına olan (sap) ve onun (ş, €, € - P b, V) değişimleriyle aymı olan birçok sözler bize yabancı değildir. (Sap) sözünün, “şuağ, ateş” an- lamlariyle olan münasebetini terir Pekarski'nın Yakut Dili Lâ- gatinden şu sözlere de bakalım: Sap - sıy — sapsıy (Teleütçede: sabağ) (10): üfleyerek tutuştur- mak. “Osoh sapsıyar (sap -4 sıyar) — farından, veya sobadan, ateş üfürülüyor” (Sap - ırda) — Sapırda « söndürmek (Sap * sır) — Sapsır — ateşi * Sayıfayı çeviriniz - (6) Derleme (7) Divanü Lügat-it-Türk (8) Radloli. IV. “Şar lehçesi" (9) Büyük Türk Lügati “Kazan ve Kırım lehçeleti"; Othon Kita- beleri (t0) Bu kelimenin yapılışı (sa- bah) inkinin aynıdır; sonlarında bitinin (ğ) diğerinin (h) bulunu - yor ki bunlar aynı hreıoridııdil— Ter, Dil hakkında Etimolojik ve Morfolojik VI ıncı Anket 1 — Şark, doğu 2 — Şimal, norâ 3 — Garp, batı 4 — Cenup, sud D Yukardaki kelimelerin ilk ve asıl kökleri nelerdir? ID Bu kelimeler nasıl teşekkül etmişlerdir? HD) Bu kelimeleri teşkil etmek için köke ilâve olunan ekler nelerdir ve eklerin her biri- nin mana ve farkları bakı- mından rolleri ne olmuştru? IV) Bu araştırma neticesinde: A - Türkdili kökleri ve, B - Türk dili ekleri, ve, C - Türk sözlerinin kü hakkında bir kaide çı- karmak mümkün müdür? Yukardaki altıncı dil anRetimi- ze okurlarımızın - verecekleri ce- vablar, gaeztemiz yazı işleri di- rektörlüğüne göndermelerini rica ederiz. Şimdiye kadar aldığımız cevabları sırasiyle Iıoydığuımıı gibi baundan böyle de koyacağır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: