Ü.t çocuğuna mektuplar: 4 Ergenekon - Evelki-gün bir sınavda idim. çeriye giren çocuğa Ergenekon efsanesini sordular. Çocuk, büyük türk ırkının bu heyecan ve enerji dolu efsanesini tatlı tatlı, uzun uzun anlattı. Boz- kurt ne sevimli ve ne kudretlidir. Onün hikâyesini, onun tasvirini - Fak bir türk çocuğunun sade ve tertemiz dilinden bir yol daha din- lerken gözümde efsane iklimleri- nin iki kardeşi emziren dişi kürdu ne kadar küçülüyordu, bilmezsin. Sınavda Ergenekon efsanesini anlatan çocuğu siyah tahtanın ba- şına çağırdım ve yaz, dedim: * — Kurt! Yazdı. — Altına da şu kelimeleri yaz: Kurt —— uluş! kurt -- armak! — “Talebe, sınavda bulunmanın — kendisine verdiği heyecan ve tela- şı unutarak, güldü ve sevindi: " — A, dedi, iki kelimenin kökü de “kurt” hecesi... İçeriye girmek için bekleşen ar- kadaşlarını daha çok bekletmiye- yim diye o gün, o çocuğa, içimden gelen şu cümleyi söyliyememiştim; sana yazıyorum: Kurtulmak ve kurtarmak - tari- hin yazılmadığı çağlardan tarihin tükeneceği günlere kadar, daima, türkün mukadderidir. Erg efsan demir- den dağları eriterek ulusuna bütün dünyayı egemenliği altına almak kapısını açan güçlü demircisini de o çocuğun ağzından dinlerken co- şuyordum. aKL Efsanelerin gerçekleştiği kutlu devrin, çocuğu, türk erkinliğini çevrelemek ve ezmek istiyen çelik duvarlar yıkılir ve delinirken sen, ufacık bir çocuktun. Ve vüksek bacalı ocaklarda eri- yecek demirlerin kırmızı alevi, pek vakında, senin delikanlı yü- zünde enerjiden şehiller, ilerleyiş- ten gölgeler »'-ecektir. M. Nurettin ARTAM İSTANBUL TELEFONLARI: Türk Dili kurumu çalışmalarına başladı İstanbul, 16 — Ankaradan İstanbula gelen Türk Dil kurumu bugün Dolma- bahçe sarayında çalışmalarına başladı. Yerli Mallar Sergisi açılıyor İstanbul, 16 — Bu yıl İstanbulda yer- li mallar sergisinin 3 temmuzda açılıp 19 temmuza kadar devam etmesi karar- laştırılmıştır. Bir ispanyol ticaret heyeti geldi t bul, 16 — $ yol ticaret heyeti geldi. Bu heyet An- karaya giderek Türk - İspanyol ticareti C) Almanya Almanya türk ticaret odasının; al- man resmi devlet istatistiklerinden al- © dığı rakamlara göre Türkiye - Almanya , ticaret vaziyetinin, 936 yılının ilk üç ayındaki durumu şudur: * Almanya istatistik dairesinin neşriyatına göre, türk »- alman ticareti 1936 yılının ilk 3 ayı içinde dahi mem- nuniyete değer bir surette inkişaf etmiş- tir. Ancak bir yıl öncesine nisbetle Al- manyanın Türkiyeye ihracatının biraz daha artmasına karşı Türkiyeden itha- latı her ne kadar hafifçe gerilemişse de bu gerilemenin bazı ürünlerimizin 1935 yılının son aylarındaki ithalatının mu- tattan fazla yapılmış olmasının bir neti- cesi sayılabilir. Almanyanın Türkiyeden ithalatı 25.6 milyon mark, Türkiyeye ihracatı ise 17,7 milyon mark tutmuştur. 1935 yılı- nın ilk 3 ayında ise ithalat 27,8 milyon mark, ihracat da 14,2 milyon mark yap- mıştı. Buna göre bir yıl öncesine karşı ithalat 2,2 milyon mark kadar az, ihra- cat ise 3,5 milyon nisbetinde fazla bu- lunmuştur. Buna rağmen 1936 yılının ilk 3 ayı ticareti 7,9 milyon mark farkla ilk üç ayında ıle olan ticaretimiz Türkiye için aktif kapanmıştır. 1935 in aynı aylarındaki ticaret dahi 13,6 mil » yon marklık bir farkla Türkiyenin le- hinde kapanmıştı. İthalât ve ihracatın birlikte, yani umumi ticaret bakımından türk - alman ticareti bir yıl öncesine karşı çoğalmış- tır. Şöyle ki genel tecim 1935 yılmın ilk 3 ayında 42,0 milyon mark iken 1,3 milyon mark nisbetinde artarak 43,3 milyon marka yükselmiştir. Buna göre iki dost ülke arasındaki ticarette 1933 yılında başlamış olan verimli gelişme bu yılın ilk 3 ayında da devam etmiştir. Ni- san ayı içindeki ticaretin memnuniyete değer olduğu hattâ şimdiden bilindiğin- den senenin ilk yarısı meticelerinin bir yıl öncesine karşı daha eyi olacağı şim- diden kestirilebilir. Kaldı ki, yılın ilk ay- ları Türkiyenin ihracatı bakımından pek fazla ehemiyletli sayılamaz. Bir müd « det evvel Ankarada imzalanan mukave- lenin Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret münasebet ve bağlarını bir kat daha kuvvetlendireceği tekmil alâkalı- larca umulmaktadır.” Fakat o kadar misafirperverlik ve nezaket gördüğüm bir yerde burası hakkında, ikametim kısa da olsa, inti- balarımı anlatmam için vaki olan bir dileği reddetmek elimden gelmedi. Hakikat şudur ki ben Türkiyeye ve türk milletine âşık oldum. Onun için buradan ayrılacağımdan dolayı pek çok esefleniyorum. Burası, gördüğüm yer- lerin içinde en ziyade bana zevk veren Bir yer olmüştür.' Önümüzdeki beş yıl içinde Türkiyeyi, o müddet içihde ba- şarılmış 'olan muvaffakiyetleri görebil- mek için ,tekrar ziyarete geleceğim ü- midindeyim. 'Türkiyede yapılmış olan bu işler, dünya tarihinde ancak bir asır içinde yapılabilmiştir. Bu itibarla Türkiye bü- tün dünyaya örnek olmuştur. Türkiye, başka hiç bir millete karşı düşmanca tavır takınmaksızın ve hiç müdahalede bulunmaksızın kendi evine büyük bir liyakatla nizam vermektedir. İstanbulun güzelliğine ve tarihi ha- vasıma rağmen, bu faaliyet, Ankarada daha ziyade göze çarpmaktadır. Ankarayı görmeksizin yaprlan deği- şikliğin krymetini takdir etmeğe imkân yöktür. İnsan, bu kadar krsa bir zaman içinde elde edilen bu başarı karsısında hayretlere düsüyor. Burada yollardan başlayın da binalara ve bütün teferru- âata varıncaya kadar, her sey düsşünül- müs, büyük bir meharetle tanzim olun- muştur. Kendi şehirlerimizden bir takımla- rının tesadüfe bağlı olarak büyümesini, genişlemesini görmüş olan bizler için bu plânlı çalışma bir ders olacak değer- dedir. . En dostane bir tarzda da olsa türk kadınından bahsetmek pek nazik bir meseledir. Onun için bu bahiste herhan- gi birini gücendirecek olursam, şimdi- den aflarını dilerim, Şüphesiz ki onlar eskiden yeniye doğru yapılmış büyük bir değişmeyi temsil ediyorlar ve bir- çok güçlüklerle, düşülecek çukurlarla dolu olatı bu yolu hayrete değer bir mu- vaffakiyetle geçmişlerdir. Türk kadını bir erkeğin aldığı tah- sil ve terbiyeyi almalı, aynı hüriyete malik olmalıdır. Fakat bütün - bunlarla beraber bir kadın kalmak dirayetini göstermesi lâzımdır. Bu hüususta garp kadıtları" arasında alınacak - misaller bulunabilir. ğ Büyük harbdan dönmüş olan ingiliz askerlerinin hepsi “türk bir centilmen- dir ve gayet iyi bir savaşçıdır,, demiş- lerdi. Eğer bu askerler, sulh zamanında Türkiyeye gelip de yalnız askerleri de- ğil, türk sivillerini ,kadınlarını ve ço- cuklarını tanıyacak olurlarsa, hiç şüp- hesiz, onlarda takdire ve hayranlığa de- ğer bircok meziyetler bulacaklardır. Burada bulunduğum kısa bir müd- det zarfında her şaytan ve her derece- den insanlardan gördüğüm nezaket ve iyi muamele, üzerimde çok iyi intibalar bırakmıştır. Şurasını da söyliyeyim ki türkler, benim vatandzşl;nmla. gülünç şeylere gülmek hassasına, müşterek olarak ma- liktirler. Bu hassa, hayatın yorgunluk- larına ve göz yaşlarına karşı koyabi- len her iki millette ve onların ferdle- rinde vardır. Kendim ve kocam namına, buraya geldiğimiz zamandanberi gördüğümüz sayısız lütuflara ve nezaketlere tekrar tekrar teşekkür, Türkiyeye ve türk mil- letine lâyik olduğu büyük refahları te- menni ederim ü betlerinin genişletilmesi için ko- nuşmalar yapacaktır, SŞi Almanyaya gidecek . Ce muallimlerimiz 4 ni 16-— Xt yaya gi kü zere muallimlerimizden şimdiye kadar 60 kişi müracaat etti. Eski bir define aranıyor İstanbul, 16 — Bir bulgar Sarıyerle Filyos arasında Balkan harbinden önce bir define saklamış ve bunların plânla- rını Osman adında birine vermiştir. Son defa yapılan tahkikat neticesinde definenin yeri tesbit edilmiştir. Yarın hafriyata başlanacaktır, Bir mahküm, arkadaşını öldürdü , istanoul, 16 — 35 sene hapse mah- küm olup Üsküdar tevkifhanesinde mah- pus bulunan İbrahim 15 sene hapse mah- küm kara Ahmedi 550 kuruş alacak yü- zünden ağır yaraladı. Kara Ahmed öl- dü. * İstanbul, 16 — İstanbul belediye- si lokanta işlerini tanzime karar verdi. Devlet ;ahallesi (Başı 1. inci sayfada) liye Vekâleti binaları da yerleri- ne oturunca emniyet abidesinden Dahiliye Vekâleti önündeki şeref meydanına giden büyük alle te. şekkül edecek ve heyeti umumi- yenin muvazene ve ahengi o za- man tamamıyle tebarüz edecek- Vti İmar Direktörlüğünden aldığı- mız bu malümat; bugün yalnız An- karanın değil, belki Türkiyenin en güzel bir mahallesi olan hükümet kartiyesinde, Gümrük ve ınhısarlar Bakanlıgmm arsa ve plân vaziye- , ti de göz önünde bulundurularak yapıldığını anlatmaktadır. Bugün , Devlet mahallesinde, Gümrük ve İnhisarlar Bakanlığı binasından sonrâ yapılması kalan Kültür ve Adlıye vekâletleri vardır. Bu iki vekâlet binasından Kültür bakan- lığı binası, temyiz yapısının ve ad- liye vekâleti binast gümrükler bakanlıgmm önüne inşa edilecek- tir ki, Güvenlik anıtının, bugün şehrin en güzel ve kalabalık park ve eğlence yerlerinden birisi ha- lini alan bahçesi bittiği zaman Devlet mahallesinin modern ve göz alrcı yapıları başlamısş olacak- tır. Birinci sayfamızdaki plân, Kültür, Adliye, Gümrük ve İnhi - sarlarla Temyiz binasını göster- mektedir. Orta mekteb muallimliği imthanları Dün haber verdiğimiz gibi, orta mektep muallimliği için açılan imtihan- lara bugün de devam edilmiştir. Öğle- den önce saat 8 de başlayıp 13 de biten tarih imtihanına, kaydolunan 34 talebe- den 19 u ve öğleden sonra saat 15 de başlayan ve 18 de biten toğrafya imti- hanına da, 20 kişi girmiştir. Bugün ri- yaziye imtihanı yapılacaktır. bir İspan- | Seyhan bölgesinde Dört büyük bataklık kurutuldu Bu bataklıklardan sulama kanalları açılmıştır Seyhan Sıtma savaşı bölgesinin Cey- han şubesi içinde Hamitbey bucağının cenubunda 184,000 metre muüurabbaımn - daki su birkintisi Sıtma savaşı tarafın - dan açtırılan 500 metre uzunluğundaki bir kanal ile kurutulmuştur. Ceyhan ve Kozan kazaları arasında olup bu çevre köylüleri için bir sıtma kaynağı olan 736 hektar büyüklüğünde- ki Tılan bataklığı sıtma savaşı kurumu nun teşebbüsü üzerine 2 - 3 metre ge- nişlik ve 12,500 metre uzunluğunda bir kanal açtırılmış ve bataklığı teskil eden sular kanala verilmek üzere bulunmuş- tur. Osmaniye şubesi içinde Yaveriye köyü arazisi içinde 184,000 metre mu - rabbar büyüklüğündeki bataklık ile ay- nı köy arazisi içinde 46,000 metre mu- rabbar büyüklüğündeki diğer bir batak- lık sıtma savaşr kurumunun teşebbüsü ile açtırılan 2150 ve 1300 metre uzun- luklarında iki kanal ile kurutulmuşlar- der. / Kadirli kazasında Kadirli gölü adile anılan 3000 metre murabbat büyüklü- ğündeki bataklık sıtma savaşı kurumu tarafından açtırılan 600 metre uzunlu: ğundaki bir kanal ile kurutulmuştur. Ankara sofu piyasaya çıkarıldı Türkiye Tiftik Cemiyeti menileket- te tiftiğin sürümünü ve tiftik dokuma endüstrisini teşvik için çok zarif — bir tarzda dokuttuğu Ankara sofunu piya- saya çıkarmış ve maliyet fiatları üzerin- de satışa başlamıştır. Bu kumaşlar ara- sında yazlık erkek elbiseleri, kadın tay- yörleri, oda döşemeleri perdeleri vardır. Norveç elçisi gitti Norveç elçisi ve Bayan Bentzon Os- lo'ya hareket etmişlerdir. Elçinin dönü- şüne kadar işgüderlik, kâtib B. Örre tarafından idare olunacaktır. Norveçle aramızda yeni anlaşma Hükümetimizle Norveç hükümeti a- rasında yeni ticaret ve kliring anlaşma- sı aktedilmiştir. Anlaşma bir sene müd- detle meri olacaktır. Yeni anlaşma ile eski anlaşma arasında mühim değişik- likler vardır. Anlaşma bugünlerde güm- rüklere tebliğ olunacaktır. El işleri sergisi Emniyet meydanında Necati bey caddesinde Türk Maarif Cemiyeti ilk ve orta okulu talebesinin el işleri ser- gisi bugün açılacak ve 21 - 6 - 936 pa- zar günü akşamı kapatılacaktır. Sergi umuma açıktır, Hayvanların islâhı Ziraat bakanlığı Trakya ve Anado- lu hayvanlarının mümkün olan sürat ve ' imkânla ıslahını temin ve bu mıntaka-_î larda mevcud aygır depolarındaki ay- gırlarm çogaltılma ve attm!man için Suriye, Irak ve Mısırdan arab kısrak ve aygırları satın alımmasına karar vermiş- tir. Yakında bu memleketlere bir heyet gidecektir. Gümrük tayinleri İstanbul ithalat gümrüğü muayene memurluğuna aynı gümrük kâtiplerin- den Kenan Fethiye gümrüğü muayene . memurluğuna İzmir ihracat gümrüğü manifesto memuru İhsan, İzmir ithalat gümrüğü muayene memurluğuna aynı gümrük kâtiplerinden Muzaffer, Güm- rükler umum direktörlüğü tetkik di- rektörlüğü memurluğuna İzmir gümrük başdirektörlüğü kâtiplerinden Muhit- tin, İstanbul gümrük başdirektörlüğü memurluğuna tetkik direktörlüğü me- murlarından Raif, Akçakoca gümrüğü idare memurluğuna Cide gümrüğü ida- re memuru Fikri, İstanbul ithalât güm- rüğü muhasebe memurluğuna tetkik di- rektörlüğü memurlarından Sabri, İstan- bul dahili ticaret gümrüğü muayene memurluğuna tetkik direktörlüğü me- murlarından Osman Nuri tayin edil- mişlerdir. Gümüşhanede sureklı yağmurlar. Gümüşane, 16 (A.A.) — İki aydan- beri yağan sürekli yağmurlardan sular coşmuştur. Bugün 15 yaşında bir çocuk Harşit suyuna düşerek boğulmuş ve ce- sedi kasabaya 15 kil re fede bu lunmuştur. Yağışlardan dolayı ekinle - rin önemli zarara uğrıyacağından ve pas tutacağından korkuluyor. Bir kamyon yüz metre derinliğinde bir uçuruma yuvarlandı Gümüşane, 16 (A.A.) — Trabzon « dan Erzuruma gitmekte olan 15 numa- ralı kmyonu idare eden şoför Hüseyin 'Torula üç kilometre mesafede ve Zigana eteklerinden dönerken 100 metreden fazla bir uçurumdan yuvarlanmış, şoför ve muavini ve yolculardan şimendüfer müteahhidleri İzzet ve Rifat muhtelif yerlerinden çok ağır bir surette yaralanı mış ve merkez dispanserine nakledile | rek ağır hastalara ameliyat yapılmıştır. Müddei umumi tahkikata el koymuştur. Bando konserleri Riyaseti Cumur bandosunun Kamu tay bahçesinde vermekte olduğu konse rin bugünkü programı: 1. KISIM 1 — Ogüs Bos Marş Aljeriyen 2 — Şopen Polonez No. 3 3 — Vagner Uvertür Metr Şantör 2. KISIM 4 — J. Rihardi Rapsodi Şipanişe 5 — List Prelüt Dihtung No. 3 — Not: Moörsolarıt ve müelliflerin isim- leri alfabe sırasına göredir, KT DİL KÖŞESİ - “Bunların yerine de yeni, genç ve ehliyet ifadelerine uygun mevkilere göre memurlar alındı”. “Yeni, genç ifadesi” ne demektir? Sonra, mevkiler mi bu ifadelere uy- gun, yoksa ırlar mı, cümleni tertib tarzı bunu sarahatle keseırmt ye imkân uerrnıyor “İş mekamımasmm emreltîğı hu ihtiyaç üzerinde... İhtiyaç emreder, fakat ıhhmuı emredilmesi biraz tuhaf bir tabir o luyor. « / Idaresi gibi milyonlarla iş gö ren...” ; : T ü ğ “Burada milyonlarla lira üzerinde iş gören” kastedilmiş olacak fakat “milyonlar” “iş' i vasıfladığı için, çıkan mana başkadır. “Maarif müdürlüğü — mekteblere yaptığı bir yayımda...” Dil özleşmesi hareketinin getirmiş olduğu yeni kelimeleri böyle ynalış kull dansa hiç kullanı k el- bette ki evl. ıdır. “Yayım” neşriyat ma- nasınadır. Burada tamim yerine kul- lanılmış. Tamimin türkçesi “genelge'- dir.