ULUS Günün içinden: Kalem başına! » İskoçyanın büyük şairi Robert Burns, fakir bir çiftçinin oğlu idi. Babasının yoksulluğundan adamakıllı mektebe bile gidememiş, da- ha çocuk yaşında verimsiz bir çilftlikte çift sürmeğe mecbur olmuştu Fakat şairdi: elindeki saban, topraktaki tarla farelerinin yuvasını altüst ettiği, yahut bir papatyayı kökünden söküp kopardığı zaman içi burkulurdu. Şiirlerinde bu duyguları, bu duyguların izlerini bula- Kaymakam ve Va bilirsiniz. Burns, bir taraftan çift sürerken bir taraftan da İskoçyanın halk song'larını topladı. Bunları, oldukları gibi değil de, olmaları lâzım- geldiği gibi bastırdı. Yani, onların motiflerini değiştirmeksizin gü- zelleştirerek, mükemmelleştirerek yeniden yazdı. Bugün İskoçyada bu çiftçi çocuğunun heykeli dikili durur ve kulübeden biraz farklı olan evi, her yıl tavaf edilir. Büyük romancı Sir Walter Scott da çocukluğunda Tweed'de bü- yük babasının çiftliğinde hasta yatarken büyük annesiyle ihtiyar bir çobandan dinlediği skoç masal ve hikâyeleriyle onların kahramanla- rmı birçok romanlarında canlandırmıştır Dahiliye Vekâleti Matbuat Ummum Müdürlüğünün geniş halk yığınlarını okutmak için giriştiği yeni bir teşebbüsten haberdar olur ca Burns ile Scott'u hatırladım. İngiliz edebiyatının bu iki büyük ve unutulmaz siması, muvaffakıyetlerini, halkın arasında yaşıyan, tutu- lan ve sevilen mevzuları işlemelerine, kahramanları oradan alıp can- landırmalarına borçludurlar. Dahiliye Vekâletinin bu yerinde teşebbüsü, bütün türk .edib!erinğ “Âşık Garib” gibi, “Kerem ile Aslı,, gibi, “Köroğlu,, ve saire... gibi halk kahramanlarını ele alıp ondan bugünkü halk yığınlarının hoş- lana hoşlana okuyacağı ve okurken de faydalanacağı, aydınlanacağı eserler yaratmağa, bütün türk res halk kahvelerinin, köy odalarının duvarlarına asılabilecek tablolar yapmağa çağırıyor. Kemalizmin savaş boyunda yer almış olan edebiyat ve sanat man- gaları bu yeni seferberlikte hayatın ve tarihin kendilerinden bekledi- ği heyecan ve alâkayı göstermelidirler: Yıllardan beridir, — Okumıyor! diye iftira ettiğimiz halk yığınlarına, içindeki kah- ramanları yadırgamadan, tatlı tatlr okuyacakları eser vermek fırsatı, devletin bu teşebbüsüne sonsuz bir heyecan ve alâka göstermekle ka- bil olacaktır. - Türk edibleri kalem başına! Nurettin ARTAM mektfupçular arasında Kaymakam ve mektupçular arasın - da yapılan değişikliklere aid kararna - |—me yüksek tasdike iktiran etmiştir. Yer- leri değiştirilen kaymakam ve mektup- çuları yazıyoruz: Bozcaada kaymakamlığına Ezine kay- makamı BB. Salâhaddin, Ezine kayma - kamlığına Babaeski kaymakamı Sara- cettin, Babaeski kaymakamlığına Boz': caada kaymakamı Halid, Demirköy kay. makamlığına Gölköy kaymakamı Nihad, Daday kaymakamlığına Demirköy kay - makamı Sırrı, Karaburun kaymakamlı - gına Bergama kaymakamı Kâmil, Ber- gama kaymakamlığına Karaburun kay - makamı Vasfi, Mecidözü kaymakamlı - ğına Sungurlu kaymakamı Kâzım, Sun- gurlu kaymakamlığına Sürmene kay- makamı Receb, Sürmene kaymakamlığı- na Alucra kaymakamı Cahid, Saimb:y- li kaymakamlığına Hekimhan kaymaka- mı Hüsnü, Eğirdir kaymakamlığına staj müddetini dolduran Ankara maiyet me- muru ÂAzmi , Gölköy kaymakamlığına Marmaris kaymakamı Rıza, Marmaris kaymakamlığına staj müddetini doldu - ran Bornova nahiyesi direktörü Şefik, Cizre kaymakamlığına staj müddetini dolduran Tuzlukçu nahiyesi direktörü Baki, Tercan kaymakamlığına staj müd- detini dolduran Ilıca nahiyesi direktö - rü Baki, Çubuk kaymakamlığına Bâlâ kaymakamı Nebil, Kağızman kayma - kamlığına Rize mektupçusu Kâni, Iğdır kaymakamlığına Kağızman kaymakamı İhsan, Bâlâ kaymakamlığına Ürgüp kay- makamı Mahir, İzmir mektupçuluğuna Yozgad mektupçusu Avni, Yozgad mektupçuluğuna Sinop mektupçusu Rİ- fat, Sinop mektupçuluğuna Siird mek - tupçusu Kâzım, Seyhan mektupçuluğu- na Aydın mektupçusu Agâh, Hakâri mektupçuluğuna Ağrı mektupçusu Şeref Gümüşane mektupçuluğuna Ordu mek- tupçusu Memduh, Trakya genel ispekter liği yazı işleri direktörlüğüne Malgara kaymakamı Nazım tayin olunmuşlar Ma. lazgird kaymakamı Sıdkı bakanlık emri- ne alınmıştir. Edirne - İstanbul asfalt yolu Edirne (Hususi) — Edirne - İs. tanbul asfalt yolu bu sene birinci teşrine kadar İstanbulu Lüleburgaz . za bağlamış olacaktır. Ondan sonra Lü- leburgaz - Edirne kısmı eksiltmeye ko- nacaktır. Adana pamuklarını hastalıktan kurtarmak için çalışmalar Adana, (Hususi) — Çukurova pa - muklarını hastalıktan kurtarmak ve ta- mam randıman elde etmek için Ameri- kadan getirilen 15 pülverizatör maki. nesinin tecrübesi burada yapıldı. Ma - kinelerin 14 tanesi 50 - 60 metre geniş - liğindeki bir sahaya mikrop ve haşere- leri öldürecek ilâcı duman hâlinde fış - kırtmaktadır. Bunlar saatte 400, 450 dö- nüm toprağı dezenfekte etmektedirler. Gelecek sene bu makinelerden dana faz- la mikdar getirtilmek isteniyor. 17 : 5- 1937 —— *Malatya - Sivas demiryolu hazi- randa birleşecek Malatya, (Hususi) — Sivas - Erzurum - Malatya iltisakı hat- tında inşaat günden güne ilerle- bi '.7' la H, '| . İJ':' l'çin bu hatlarda fazla amele çalıştı - rılmaktadır. Tren Erzincan ovası-. na yaklaşırken büyük demir köp- rüler yükselmekte, uzun tüneller açılmaktadır. Şimdi Çetinkaya is- tasyonundan Kesik köprüye, Div- rige doğru ray döşenmesine de - vam olunuyor. Malatya ve Sivas hatları haziran içinde Çetinkaya- da birleşeceklerdir. Açılış töreni çok büyük olacak ve eylül içleri- ne doğru de Divrik trene kavuşa- caktır. Sivas bayındırlık idaresi tarafından Sivas istasyonu civa- rında yapılmakta olan cer. istas- yonu inşaatı da çok hızlanmıştır. Trakya'da — yapılan göçmen evleri Edirnede göçmen ve köy evlerinin inşasına devam edilmektedir. Bu köyler- de örnek olacak kadar güzel ve temiz bir hayat ve çalışma tarzı takibedil. mektedir. Bu sene Trakyaya daha 10 bin göçmen yerleştirilecektir. Yağmurların tam vaktinde yağması bu sene mahsul. leri için büyük ümitler vermektedir. Trakyanın her tarafında canlı hare. ketler göze çarpmaktadır. Birtaraftan asfalt yol yapılırken diğer taraftan şi- mendifer istasyonları da düzene kon- maktadır. Turgudluda yeni hükümet konağı Turgutlu (Husust — Kurtu - lu$ harbında Turgudlu hükümet ko- da- dağınık yerlerde bulunuyor - du. Parti dilekleri arasında bulunan Turgudlu hükümet konağının inşası fi- nağı Yyanmış olduğundan resmi ireler nans bakanlığınca da uygun görülmüş, derhal keşfinin yapılması istenmiştir. İzmirin kalkınma programı Bayındırlık işlerine bir milyon 800 bin lira harcanacak İzmir vilâyetinin 1937 yılr büdce projesiyle beş yıllık kalkınma programı İç bakanlığa gelmiştir. Projeye göre fevkalâde 575.350 alelâde büdce 2.078.964 lira olmak üzere umumi büdce büdce 2.654.314 liradır Adi büdcenin 283.,180 lirası hususi idareler işlerine, 98.318 lirası bayındırlık işlerine, 831.897 lirası kültür işlerine, 81.450 lirası ziraat ve baytar işlerine 253,556 lirası sağlık işlerine, 530.563 li- rası da türlü işlere ayrılmıştır. SERGİ HAKKINDA Bir Alman gazetesinin fikirleri Nürenberger Zeitung muhabiri en- ternasyonal kömür sergisi hakkındaki intibalarını şu suretle kaydetmektedir. “Genç Türkiye cumhuriyeti Anka. rada ilk enternasyonal sergiyi yaptı. Bu na mevzu olarak da kömürü seçti. Yeni cumhuriyetin endüstrileşme hususunda- ki azmini gösteren bu hareketi dikkatle takibetmemek mümkün değilidir. Kö- mür sergisinde memnunluğu çeken bir nokta da Alman firmaların sayı itibariy- le en başta gelmesidir. Fakat asıl hay. ran olunacak tarafı türklerin bu sergi- de gösterdikleri sergicilik kemalidir. Kömür, aslında estetik olmıyan bir mev- zudur. Böyle ilmi ve telkinli bir sergi- yi kompoze etmeğe yalnız sanat bilgi. si yetişmez. Bir serginin heyecan uyan. dırması ve iz bırakabilmesi için çok gü- zel, bedit ve unutulmaz hatıralar yarata.. cak mahiyette olması da elzemdir. Türkler, bunda her bakımdan mu- vaffak olmuşlardır. Türkiye ekonomi bakanı türk elemanlarla meydana getir diği, dünyanın herhangi bir memleke. tinde bir vekili tebcile kâfi bir sebeb o. lacak kadar güzel olan bu sergiyi dün.- ya kamoyuna iftiharla takdim edebilir. Türk dostlarımıza kompliman yapma- dan diyebiliriz ki bu sergi enternasyo. nal ölçüde hakikaten muvaffak ve bil. hassa çok sanatlı bir eserdir.,, (A.A.) Sineklere ve böceklere dair Eski Mısırı kemiren on yara ara- sında böcekler de vard: “Hurma hur- düunun bıraktığımı çekirgeler yedi, çekirgelerin brraktığını tırtıllar ye- dı. İnsanlar ne yesinler?” Böyle in- leyen mısırlıyı hatırlatacak günler - deyiz. Karasineklerin * odal, Ş İyi futbolcu, kötü hakem Son iki günde yapılan iki futbol ma- çı herkese şu düşünceyi vermiştir: iyi fut- bolcular, iyi hakem olamıyorlar. Alâad- . dinden sonra Nihad... Ofsaydları gör- memekte Alâaddinin bir özürü vardı: Miyopluğu, Yoksa Nihadın da bir göz dolaşmağa başladığı şu sırada sivri- sinek vızıltılarını da işitiyor hekimine baş vurması mı lâzım? Kalabalığın sevgisi nuz? İyi ki Ankara artık sitmasız - dır. Son yağmurlardan evvel sinek. yavrusuna bnezer bir takım haşere - lere, yollarda koşarcasına yürüyen karıncalara rastlıyorduk, Bunlar, belki yabancı olmadığımız için, bizi fazla ürkütmeyen mahlüklardır. Fakat bir âlimin dediğine b.'c1- İırsa böcekler insan cinsinin en bü - yük düşmanlarıdır. O kadar ki bun- ların elinden kurtulmak için mica - dele teşkilâtı hazırlamakta gecikir - sek mahvolacağımız günler yakın o- dacaktır: önce kıtlığa uğryacak ve sotira ortadan kalkacağız. Zira bö - ceklerin ziraatteki yıkıcılık sahası her gün biraz daha genişlemektedir. Meselâ yalnız Amerika Birleşık Devletlerinde böceklerle mücadele « de kullanılan ilâçların otuz milyon türk lirasını bulduğunu düşünürsek yakın tehlikeden bahsedenleri hak- sız bulmamak lâzım geleceğini dü - şünürüz. Böcekler, sinekler, mükroplar... Bunların düşmanlığını unutmak için gazete imi okumamalı? — N. B. “Kalabalık çocuk - gibidir; kolayca hislerine tabi olur” sözünü cumartesi ve pazar günleri, Ankara stadyomunda bir kerre daha denedik. Futbolcu Nihadı, sahaya çıktığı za- man: “Yaşa arslan!” nidaları karşılardı. Hakem Nihadın her kararını karşıla- yan gürültü. Sevginin yerini ne çabuk sevgisizliğe bıraktığına bir deli! sayıla- Güneş takınu)_ Güneş takımı, cumartesi günü iyi, pazar günü mükemmel bir futbol takımı idi. Fakat hakemin yanlış, tereddüdü ve nihayet haksız müdahaleleri Güneş takımının değerini bile şüpheye düşür- dü. İyi bir hakem idaresinde Güneş, An- k dan en iyi intibaları bırakarak ayrı- lacaktı. Bunun aksinin doğru olmaması- nı can ve gönülden dileriz. Kötü itiyadlar, kötü hesablar Ankara stadyomunun güzel ve ciddi dekoru bizde spor seyirciliği sükünetini y ktı. A leşen bu sükünun bozulduğunu ilk defa gördük; sonuncu olmasını kim arzu etmez! Hatırlıyor musunuz? 1 — İlk vapur Atlantiği ne za- man geçti ? 2 — Berezilya ne zaman istik- lâle kavuştu ? 3 — İngiltere bankasının ku. ruluş tarihi nedir ? 4 — Yüz yıl harbı ne zaman başlamıştır ? 5 — Anibal Alp dağlarını han- gi tarihte aşmıştır ? Dünkü suallerin cevabları S — Borçlar kanunu ne zaman kabul edildi ? C — 8 mart 926 da, S — Türk ceza kanununun yü- rürlüğe giriş tarihi nedir ? C — 13 mart 926 . S — Cumhuriyet Halk Partisi. nin büyük kongresi ne zaman top- landı ? C — 15 ilk teşrin 927 de. S — İlk nüfus sayırmı ne zaman yapıldı.? C — 28 ilk teşrin 927 de. S — Tekkeler, türbeler, zaviye- ler ne zaman kapatıldı ? C — 30 ikinci teşrin 925 de, Fakat bir de kötü hesablar yapıldığı- nı işittik: Hakem tayininde, hakemin i- dare şeklinde bazı takımların müstak- bel vaziyetlerine taallük eden hesablar... Bunl. doöğru olmadığını da temin et- mek sporun inkişafı için faydalı değil midir? Fevkalâde büdcenin 121,700 Hrası hususi idare işlerine, 387.150 Hirası bayındırlık işlerine, 52.000 Hrası kültür işlerine ve 14.500 lira- sı da sağlık işlerine ayrılmıştır. Vilâyetin beş yıllık kalkınma programı şudur: Sağlık işleri En acele ve en faydalı işler progra- mın devamı müddeti içinde başarılacak-« tır. Etüv olmayan kazalar için yedi e- tüv alınacak, coğrafi vaziyetine göre mühim bir şehir, dahil ile ithalât ve münakale temin eden bir liman olması itibarile İzmirde bir tebhir ve tathir is- tasyonu kurulacak, vilâyet hududu için- deki küçük sıtma membaları kurutula. cak, İzmir memleket hastahanesinin ya- tak adedi 400 e çıkarılacak ve bir çocuk hastahanesi yapılacaktır. Bütün bu iş- ler için beş yılda 236.000 lira harcana- caktır. 1937 yılında Seydiköy, Urla ve Gü- zelyalıda birer mekteb yapılacak, Tor- balıdaki dispanser binası mekteb hali- ne getirilecek, Foçada mekteb için yer satın alınacak, Mersinli mektebi geniş- letilecek, Bayındır merkez mektebi ta- mir olunacak ve Bayındır yeni mekte- binin dıvarları yaptırılacaktr. 1938 yılında Armudlu, Tınaztepe ve Seferihisarda birer mekteb yaptırılacak Zafer mektebi genişletilecektir. 1939 dâ, Beştepe ve Bayraklıda mekteb yaptırı- lacak, Çşemedeki 16 Eylül mektebi ye- niden yapılacak, Şehid Fazıl mektebi genişletilecek ve Turan mektebi için yer satın almacaktır. 1940 yılında Ber- gama ve Bayındırda yeni mekteb yaptı- rılacak, Olti mektebi tamamlanacak, Buca ve Bornovada da mekteb için yer istimlâk olunataktır. 1941 yılmda Olti ve Alaçatıda yeni mekteb yaptırılacak, Sakarya mektebi yapılacak, Dikilideki mektebin pavyonu tamamlanacak, Dum- lupmnar mektebi bahçesi için yer istim- lâk olunacaktır. Bütün bu işlere 160 bin lira harcanacaktır. Bayındırlık işleri Beş yıllık kalkınma programının devamı müddetince, Gölbahçe - Kara- burun, Bağlararası - Foça, Menemen « Muradiye, Dikili - Ayvalrk, Bergama - Kale, Çatal - Bayındır, Çatal - Ödemiş, Bayındır - Tokatbaşı - Mahmudlar, Kar- pınar - Selçuk, Dikili, - Çandarlı - Zey- tindağ, Ödemiş - Beydağ, Bergama - Kozan - Bayındır, Kuşçuburnu, Seferi- hisar - Doğanbey, Tire - Aydın, Kemal- paşa - Torbalı yolları yapılacak ve beş yılda bu işe 1.800.000 Tira harcanacak- tır. Baytar işleri 24 yerde yeniden aşım durakları ya- pılacak, Dikili, Ödemiş, Bergama tavuk istasyonları ıslah olunacak ve imkân olursa yeniden tavuk istasyonları ku- rulacaktır. Kısrak, aygır, eşek satın a- lmacak, ahır ve ötlük anbarları yaptırı- lacaktır. H AW AA Hava dün bulutlu geçti Dün şehrimizde hava hafif bulutlu ve sertçe rüzgârlı geçmiş ve ısı 22 dere. ceye kadar çıkmıştır. Meteoroloji işleri genel direktörlüğünden verilen malü- mata göre dün yurdun cenub ve cenubi: şarki mıntakaları tamamen kapalı, diğer mıntakaları bulutlu geçmiştir. Dün en çok yağış Ulukışlada olmuş ve kare metreye 18 kilo gram su bırakmıştır. Dün en düşük 1sı Erzurumda 3, en yüksek ısı da Adanada 31 derece ola- rak kaydedilmiştir.