3 Aralık 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

3 Aralık 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İşte bir Cuma TrEŞŞ 3 Çankırı Caddesi: Ankara lLIKĞİ;İX;J N TELEFON SSi yie | Yereerime — e No. 5874 İdare 1061 s KURUŞ Telgraf: Ulus - Ankara İtimad bilânçosu: 90 milyon tasarruf! Önümüzdeki hafta içinde doku- Tuncu yerli malı ve arttırım haftası- Bi kutlayacağız. Dokuz - senelik bir itiyadla, gözlerimiz, bankalarımızda- | tasarruf hesablarının son sene ra- mmuna bakacaklar: Daha şimdiden $0 milyon... 1920 de Türkiye halkının banka- lardaki tasarruf hesabr yekünu yalnız hşr Milyondu. Para biriktirme işimi- #in yüzde yüz bir inkılâb malı oldu- Bunu anlamak için 1920 den sonraki Sü senelere bir bakmak kâfidir: 1920 bir, 1921 iki, 1922 Üüç, 1924 al- t 1925 sekiz, 1926 on, 1927 on yedi, 1928 yirmi iki, 1929 yirmi yedi, 1930 Otuz iki, 1931 otuz sekiz, 1932 otuz Gokuz, 1933 altmış dokuz, 1934 altmış Bekiz, 1935 yetmiş iki, 1936 seksen Gört, 1937 doksan milyon. , Bu doksan milyonun bizim için T başka değeri daha vardır: Cum- Tiyet vatandaşı; müsbet itiyadları arasına bir yeni millilik daha katmış- tir: Tasarruf ahlâkı... Bir bünye de- Gişikliğini ifade eden bu işin pek ko- Tay olmadığını, onu kuranlara ve ya- Panlara olan şükranımagı da unutm- Yarak, itiraf etmek lâzımdır. , Türkiyede tasarruf, bir milli ce- Miyetin adı arkasından gelmiştir: Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kuru- u, 1929 senesi sonlarında paramı- o, UR”OE'DAdüardü et Y ÜTĞİĞL | » tecaslis etmişti. Devlet bu fadikal tedbirleri, geçici ve günlük saruret. lerin neticesi olarak almamış, bunla: Tın, milletin hayatında yer almasını da düşünmüş ve bu vazifeyi kuruma Vermişti. Bugün elimizdeki doksan Milyon bu işin başarılma Gderecesi hakkında bir misaldir. Y'.ni haftamıza girerken, milli eko- hominin iki ana işinin yerli malr kul- ve para biriktirme davâlarımı- Zin ayrı ayrı olarak bugünkü durum- ke bize sevinç veriyor: Tasarruf ksan milyonu bulmuştur ve yerli Malı, milletin sevgi ve güvenini ka- Sanmıştır. Birincisinde olduğu kadar ikincisinde de, Ulusal Arttırma e Ekonami Kurumunun, büyük his- Besi vardır. T Kurum, bu gayelerine varmak için Ürkiyenin her tarafında fahri ola- Salışan fakat büyük davayı be- * iş zatlardan mürekkeb şube- *T kurdu. Halka yerli mallarımızın Seşidlerini tanıtmak maksadiyle yer Şt yerli mallar sergileri tertib etti, tadyo, matbuat, konferanslar vasıta- Biyle geniş bir propaganda ve telkin liyetine başladı. Ressamlara bu l.:ı" etrafında gayet güzel ve plükat- On Propaganda levhaları hazırlattı. 'a bin baskılı bir aylık mecmua neş- i. Bu sene dokuzuncu defa kutla- 1mız yerli malı ve arttırım hafta- —-'hınımım tasarruf sahasında, milli *rberliği İlân ettiği yedi gündür. ’"V'!nm tasarruf hayatımızın ve Erli malını sevme ve benimseme sa- !mazın kısa bir tarihçesini gözden ,'_î'f_mek. bilbâssa bu haftanın yak- tay & günlerde, kazanılmış bir mü- r:eıuıin hazırlanma zevkini veri- Bi lir? diği 'it millt kurum ne İşler yapabi- Cumhuriyet ilk kurulduğu za larda milli endüstrimin seviyı Yaşş, Büli kullanmayı — benimsemiş vandaşlara bile bir külfet yüklemek " telâkki ediliyordu. Bugünkü ör- tndüstri vasfını alan yerli malla- zın İleri durumunda, halka, ona Anmak ve onu, zamanla değişe- atini tlarına rağmen sevmek kana- 'd"ıeıkın etmesinin büyük hissesi de Ti "'îfm dan 1937 ye kadar, yani, ilk “ok' Mâlı ve arttırım — haftasından hafış URcu yerli mali ve arttırım nm"lmıı kadar geçen zaman, yerli Yapı Yapana iyi, güzel ve ucuz mal N“'“lnın mîtburiytıini anlatmaya Ve yöcldi: Bilhassa bir yurd borcu milli ekonominin muvaffak olma ".::' olarak... İlk sergi ile bugün, dençi 'N herhangi bir köşesinde açılan "Bİ arasındaki büyük fark, dokuz yılın harikulâde eseridir. Bugün bankalarda tasarruf hesa- br olan vatandaşlar arasında kim- ler vardır? Meslek, yaş, zümre, hayat standardı ve kazancı muhtelif olan | ne kadar vatandaş varsa hepsini bir | an için hatırlayınız: 90 milyonun sa- hibleri işte bunlardır. 'Tasarrufun, her şeyden evel bir itiyad meselesi olduğunu, millt ban- kalarımızın defterleri, açık olarak anlatıyor: Tasarruf etmek - için çok para kazanmak şart değildir. Tasar- ruf itiyadıma küçük yaşta alışmış ol- mak İâzımdır. Bugün Türkiye halkı- yan milletlerde en çok tasarruf eden zümre, en az kazananlardır. Ulusal Arttırma ve Ekonomi Kurumunun ilk bastırdığı döviz nedir, biliyor musünuz? "Damla damla göl olur..” Bir: milyon liradan dokuz — senede, doksan milyon yaratan zihniyet işte budur. (Sonu 8. inci sayfada) İtimad unsuru Yeni bir buhran alâmeti, son za- manlarda, cihan ekönomik kaygılandırmıştır. Bunun sebebleri tahlil edenler, başlıca âmillerden biri olarak itimad unsurunun sarsılmış ol- masını ileri sürmektedirler. Nitekim gerek Amerika'da cumhur reisi Ruz- velt, grek Fransa'da yeni kabine iti- 1 inde etmek için bütün cehdle - rini sarfetmektedirler. Fakat son sene içinde asıl buhran, enternasyonal politika âleminde gö- rülmüştür. Doğrusunu söylemek |â - zimgelirse, bu buhranı önlemek için barışçı ve nizamcı milletler - arasında hakiki bir elbirliğini ve dayanışmayı mümkün kılmayan sebeb, menfaat | tezadlarından fazla, menfaati aynı olanlar arasında itimad unsurunun zayıflaması olmuştur. Niçin inkâr et meli? Bazı rejimlerin her türlü ahidleri bozarak tecavüz ve istilâ da- vasına kalkışmalarından şikâyet e- denler, acaba, yalnız onlara karşı haroket ederken değil, bizzat kendi aralarındaki meseleleri hallderken dürüstlük misali olmuşlar mudır? Barış nizamına sadık kalan biz türk- ler, herhangi bir anlaşmazlık olursa, daima alâkalı devletler veya müecsse- selerle konuşmağı, anlaşmağı ve uz- laşmağı tercih etmişizdir. Nasıl ki son Boğazlar ve Hatay işlerinde hep bu usüle sadık kaldık. Bu sadakati - miz, enternasyonal ahidleşmelere iti- madımız olduğundandır. Hatay işi - nin son safhasındaki şikâyetimiz ve endişemiz de, bu itimad hissinin kaybolmasındaki derin umuza'nın tehlikesini görmekliğimizdendir. Biz verilen senedin - tatbil istemekte taassub gösterirken, yalnız bir ahdi değil, enternasyonal bir nizamın esas menfaatini de korumaktayız. —| Barış safında bulunan - devletler, enternasyonal anlaşmalar ve ahidle- re itimad edilmenin aslâ yanlış olma- dığını filen göstermeğe mecburdur - lar. Milli menfaatlerin müdafaası ka- dar, mensub olduğumuz sulh - cephe- | ; GÜNDELİK î : DIMI Mitinge on binlerce halk gelmişti Hataydaki manda idaresinin hareketi protesto edildi Cenevrede Hatay seçimi için Sarre plebisitine benzer bir sistem tatbiki düşünülüyor aç Hatay türklüğü Atatürk'le Kral Zogu arasında Arnavutluğun 25 inci yıldönümü münasebetiyle Reisicumhur Atatürk ile Kral Zogu arasında aşağıdaki tel- | graflar teati olunmuştur : Majeste Birinci Zogu Arnavutlar Kralr Tirana Arnavutluk istiklâlinin ilânınıü 25 inci yıldönümü münasebetiyle, ba- raretli tebriklerimin ve şahsi saadet- leri ile memleketlerinin refabı bak- kındaki dileklerimin — kabulünü me- jestelerinden rica ederim. Ekselans Kemal Atatürk | Reisi Cumhur Ankara Bugünkü tarihi yıldönümünde lüt- fen izhar buyurulan ve Arnavutluk| ile Türkiye arasında mevcud snane- vi dostluğun benim için yeni bir bel- ge'sini teşkil eden hissiyattan — fev- kalâde bahtiyarım. Mukadderatı ek- selansınız tarafından idare olunan şanlı türk milletine karşı olan derin dostluk hislerime ve şahsi ssadetleri | hakkındaki dileklerime itimad buyu-| rülmasını rica ederim, (AA.) SELMERMÖRE DND AAA Sivas - Erzurum tahvilleri tamamen satıldı Ankara, 2 (A.A.) — Maliye vekâle- tinden tebliğ edilmiştir : Oört buçuk milyua liralık dördüncü tertib Sıvas - Erzuzum istikrazının suskripsyon'u halkın bu defa da pös- termiş olduğu büyük rağbet ve fazla- siyle taleb neticesinde müddetinden UU gösteriler yaparken DIMIZDIR. İstanbul, 2 (Telefonla) — Hataylı- | sarın istiklâl bayramlarını serbestçe | kutlamalarına mani olmağa çalışan memurların bu hareketlerini protecato | etmek üzere bugün üniversite gençleri tarafından Beyazıtta büyük bir miting | yapılmıştır. | Binlerce üniversitelinin ve on bin - lerce halkın iştirak ettiği bu muaz. zam toplantıda, hitabet kürsüsünde birbirini takib eden birçök genç ha- tibler, hür doğan ve hür yaşayan tür - k'ün, ne topraklarının sömürge topra- ğı, ne kendisinin sömürge halkı olma- sına tahammül edemiyeceğine bütün bir dünya tarihinin şahid olduğunu, 18 - 20 sene evel çelik göğüslerinden ve yıkılmaz imanlarından başka silahı olmayan türk çocuklarının başbuğ Atatürk'ün irade ve idares altında bü- tün bir husumet cihanını nasıl yıktık- larını tebarüz ettirdiler ve aynı başbu- igun idaresi altında bugün topu ile, tü- feği İle, tayyaresile, asrt teçhizatile var olan türkün neler yaratacağına işa- (Sonu 8. inci sayfada) Dış bakanlığımızın teşekkürü Hatayda yeni rejimin başlaması dola yısile hariciye vekâletine, memleketin dahilinden ve haricinden pek çok teb- rik telgrafları gelmektedir. Bunların hepsine ayrı ayrı cevab yetiştirmeğe knkân mevcut olmadığından hariciye vekâleti teşekkürlerinin iblâğına Ana- dolu Ajansını memur etmiştir. (AA.) Sel felâketleri Osmaniye ile Mamure arasında Diyarbakır yüzünden yoldan çıktı Şiddetli ve sürekli yağmurların te- Biri ile Osmaniye ile Mamure arasın - da Camus çayı denilen dere taşmış, sular demiryolunun 30 metre uzunlu - Bgundaki bir kısımını yalayarak balas- ları sürüklemiş ve hattı askıda bırak - mıştır. Gece yarısı oradan geçmekte olan Adana » Diyarbakır treninin 1o - komotifi hattan çıkarak suya yuvar. lanmıştır. Lokomotifin arkasındaki furgon ile posta vagonu da lokomnoti - fin üstüne düşmüştür. Hâdisede yalnız bir makinişt ölmüştür. İki ateşçi ile iki kondoktör ve bir gardöfren hafif surette yaralanmıştır. Yaralıların te - davisi yapılmıştır. Yolculardan ölü ve yaralı yoktur, Tertib edilen diğer bir trenle yolcular yollarına devam et- Çin tayyareleri Şanghay'a bir akm yapmışlardır. Japonlar Nankin'e doğru ilerlediklerini bildirmektedirler. Nankinde bir hava harbı olmuş- treni seller mişlerdir. Sel bu mıntakada hâlâ de- vam etmektedir. Sel tahribat: tamir e- dilinceye kadar burada trenler aktar- ma suretile temin edilecektir. (ALA.) Elbistanda seylâb Maraş.2 (AA) — Elbistanda Hurman suyu devamlı yağmurlardan taşmış, Til köyünde bir çok zararlara sebeb olmuştur. Köyde on beş ev yı- kılmıştır, Suların götürdüğü eşya ve zahire kıymeti 4630 lira tahmin edil - mektedir, Sular ayrıca, iki yüz dönümlük ekili bir arazi parçasını da kaplamıştır. Çankırı'da kar Çankırı, 2 (A.A.) — Vilâyetin her tarafına kar yağmıştır. Bugün 7. incide Ekonomi sayfası 16 sayfa ilâve Yarın ” Kemal ,, “Atatürk ,, “ Modern ,, “Romulus,, Mark Twain cemiyetinin " madalyası Cumhur Reisi Atatüirk beynelmi- del Mark Twalin cemiyeti namıma A- merikadan kendilerine takdim olu- nan bir madalyayt kabul buyurmuş- lardır. Altın olan madalyanın bir yü- zünde Mark 'Twain'in kabartma res- (Sonu 3 üncü sayfada) Terimler hakkında Dün gazetemizde neşretmeğe baş- ladığımız — Matematik - terimlerinde bir yanlışlık olmuştur, - Meselâ 10 un- cu sayfada 1 inci sütundaki Koefici- yant kelimesi “Kafçıtan” olacaktı. Bu türlü yanlışlar olmamak için doğrudan doğruya Dil Cemiyetinden tashihli nüshayı aldığımızda terim- ler Histesinin neşrine devam edece- ğiz. Fıkra Güzel zarf iyi mazruf Büyük şehir caddelerinin vitrin- lerinde görebildiğiniz kadar zarif bir paket ve daha şık örme bir kutu; Bi- rinin içinde İzmit üzümü, ötekinde İzmir inciri var. Böyle hazırlanıp arzedildiği vakit, mal, şarklı olmak- tan çıkryor. Bir memleketin iyi cins üzüm veya incir yetiştirmesi kâfi gelmez: Ağız ve midelerini düşünen insanlara emniyet verecek bir tarzda, ve gözleti hazlandıracak bir şekilde hazırlanmalıdırlar. — Kalite — işporta içinde sefil olur. Tariş'in paket ve kutularının bir hususiyeti de, birinciden sonuncuya kadar aynı nefislikte, çürüksüz, sa- katsız üzüm ve incir bulacağımızdan emin olmanızdır. Fakat artık bu paket ve kutuları, bir, “yabancıya mahsus” damgası olmaktan çıkarmalıyız: Türk evi dahi, yalnız misafiri değil, ken- disi ve çocukları için üzüm ve in- cirin temizlik ve ijiyen şartlarına gö- re hazırlanmış olup olmadığına dik- kat etmelidir. Geçen günkü “zarf ve mazruf" fıkrasından sonra, milli bir müessese- mizin iki tÜrk mahsulünü kıymetlen- diren bu eserine tesadüf — etmekten derin bir zevk duymamak mümkün mü? tur. Yukarda Nankin'in bombardımandan sonraki halini görüyorsunuz. evel bugün muvaffax.yetle kapatılmış- tır, Tafsilât üçüncü sayfadadır. Ve henüz bayram âdetini muhafa- za edenler, ziyaretçilerine bunlardan daha iyi ne ikram edebilirler? - Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: