2 Nisan 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v be N b sike Teti D e , yatan heykellerden Leni İnsan ve küllür : Çizgi İnsan vücudu güzel midir? Ni- çin ve nasıl güzeldir? Erkekte mi güzeldir, kadında mı? Hangisinde daha güzeldir? Bu suallere cevap vermek için, insanları soyup bakmak lâzım. Bu - nu kim yapar? Buna kim cesaret e- debilir? Çünkü tesettür var, “ayıp” var, giyinme, örtünme, kapanma var. Çünkü kadınların sokakta na- sıl g Bil kleri hakkınd bile, gayet taze tarihli-bir “Babı Meşiy - hat” talimatnamesi var. Ne engel- ler! Halbuki işte, Olympia ateşinin ilk yakıldığı andan Berlin'e insan elinde yükselen çırağlarla, götürül- düğü ana kadar, insan malüm,' gü - zelliği malüm. Akropol'un dibinde Riefens- tahl”'ın müstesna bir müşahede kudretiyle zaptedip göstermiye mu- vaffak olduğu hareketli ve canlı insan gövdelerine kadar kaç yıl ve asır geçmişse ve bu müddet zarfm- da, insanın bizzat kendisi, kendi sı- hati ve kendi güzelliği hakkında ne kadar malümat hasıl ol bu - nu garp dünyası, hiç bir takyide tâ- bi tutmak ibtidailiğini göstermek - sizin, modern olympiad oyunlarının nezih, şanlı ve asil sahnesine vazet- miştir. Evelki gece Ulus Slaeması'nda film, bunun en kuvetli ... Türlü sporlar fakat hep aynı Pazıları gerilmiş, göz be- bekl e irade atlamıya hazırla - nan bir kaplan gibi toplanmış, vü - cüduünun her ayrı uzvunda hem tek başına her şeyi yapmak hem öteki uzuvlarla beraber çalışmak kararı tekâsüf etmiş. - Hele amerikalı koşucunun yağız derisinin altında, kanın çağlıyarak aktığı, sinirlerin gerilerek kuruldu- ğu, pazıların dalgalanarak kudret topladığı o kadar belli ki! Vücut, kusursuz güzel, Yenme iradesi ek- siksiz mevcut. Ve ayak ve el gibi bedenin bittiği noktalarda, elektrik şarjını son haddin ötesine kadar al- mış cisimlerde olduğu gibi, şerare - ler görür gibi oluyorsunuz. Bir sevimli ve güzel japon spor- cusunun, direkle atlamazdan önce - ki bir hali var. Bir kendini toplımı-| * ve pazı sı, genç ve gürbüz gövdesiyle ruhu arasında bir muvazene tesis edişi var. Gözlerindeki yenme arzusu, milletine ve bayrağına borçlu bulun- duğu şerefi temin edememek hüz- nünü, âdeta sıyırarak geçiyor. Av - rupa ort da zafer kendi 25 - 50 lira değerinde bir 1 Nisan şakası İstanbul, 1 (Telefonla) — Bugün sabahleyin erkenden orta yaşlı bir ka- dın Kasımpaşa'da Bahriye caddesin. deki manifatura mağazalarından biri- me gelerek telefonla görüşeceğini söy. lemiştir. Mağaza sahibi herhangi bir üşterisinin bu yoldaki isteğine karşı vücudunun küdreti ve kendi irade - sinin verdiği imkân ile arıyan bu genç Nipponlu, kimseyi kanatma- dan, kimsenin hakkını hırpalama- dan, bir kahramandır. Riefenstahl'- in zeki ve tahlilci adesesi, onun bi- ze, yalnız körpecik vücudunun bü- tün ihtilâçlarını değil, telâşta ve tecrübede ruhunun da bütün sinirli kıpırdanışlarını gösteriyor. Ve bunun gibi yüzlerce erkek ve kadınm, en alıştırılmış ve en güzel vücutlarla bir ok gibi fırlıyarak hep o değişmiyen asil hedefe doğ- ru : yenmek istemek ; hamle ettik- lerini görüyoruz. Ve bayraklar, şarkıları söylene - rek, gurur ve zafer dalgalarını ka - bartarak, rüzgârlarla kapışıp oyna- şarak, her defasında yükseliyor. Fakat gördüğümüz filmde, spor- cular kadar seyircilerin çehre ifa - deleri ve halleri görülmiye değer. Ki bunların arasında bizzat Hitler de vardır. Alman Şansölyesi, nutuk söyleyip dünyaya meydan okuduğu zaman, çehresi ve hali, bir başka heyet arzeder. Belki bu heyetin de amatörleri vardır. Fakat bu filmde, alman milletinin şefi, eti ve kemik- leri ile yaşayıp her insan gibi heye- can duyan, sevindi mi yerinde otu - ramayıp el çırpan, hayıflandı mı dizlerini döven ve gene de gülümsi- yen babacan ve sevimli bir seyirci- dir. Sporı k p l d ğını ise, neticeler levhasından oldu- ğu kadar orada bulunan vatandaş - larının çehresinden ve seslerinden takip edebiliyorsunuz. Bunlar ufak bir millet kümesi halinde, ellerinde ufak bayraklar, kahramanlarını khamleye kaldırmak için dünyanın şamatasını koparıyorlar. Bazan çıl- dırıp zıplamıya başlıyorlar. Bazan da küsüp siniyorlar. Dd Leni Riefenstahl'in filminden ön- ce, buralara şöhreti gelmişti. Ye- rinde bir şöhret imiş, Burhan BELGE Halkevinde Ege gecesi Ankarada bulunan Ege'li gençler, dün akşam Halkevinde teplanmış ve Ege gecesini tesit etmişlerdir. Ege ge cesi, ankaralıların pek iyi bildiği üze- re, senenin en neşeli, en eğlenceli ge. celerinden biri olur. Dün de, halkevi salonu, kanı sıcak egelilerin canlı ve neşeli birkaç saatine şahit oldu, Saat 20 de başlıyan ve gece yarısı - na kadar devam eden egeliler toplantı- sında, bu güzel yurd köşesinin oriji - nal hususiyetlerini tebarüz ettiren eğ- lenceler tertip edilmişti. Bunlardan bilhassa yerli kıyafetlerle oynanan zeybek oyunları çok alkışlandı. Ege gecesi, ankaralıların, halkevi galonunda samimi ve sıcak bir hava i. çinde kaynaşmalarına vesile teşkil et- miştir. Yakacık'taki heyelan İstanbul, 1 (Telefonla) — Yağmur. lar kesildiği için Yakacıkta Ayazma mevkiindeki heyelan durmuştur. Karşılıksız hususi idare borç- ları muhakkak ödenecek 934, 935, 936 yıllafına ait olup sene- leri hususi idare bütçelerinde karşılı- ğı olmadığından dolayı ödenmemiş bulunan barçların bu yıl bütçesinden temin edilecek . tariflerle behemehal ödenmesi kararlaşmşık ve bu karar vilâyet hususi idarelerine bildirilmiş- tir. Sıtma mücadelesine bu yıl da -— devam olunacak ff&hıt ve İçtimat Muavenet Vekâle- 'ti bu yıl da sttma mücadelesine devam edecektir, Vekâlet bu sene ayrıca Tos ya Kargi, Çivril ve Geliboluda da bi- rer sıtma mücadele şubesi açacak ve Bozkırda sıtmalı bulunan 17 köyü de sıtma mücadele mıntakası içine ala- caktır. Dün bir tren kazası oldu Cebeci'de bir çocuk ezildi ve öldü Dün Cebeci'de feci bir tren kazası olmüştür. Tahkikatımıza göre kaza şöyle vukubulmuştur: 771 numaralı Kayseri « Ankara mar şandiz katarı Cebeci istasyonuna ge - lirken Demirlibahçe civarında demir- yolları işletme memurlarından birinin 6 « 7 yaşlarındaki oğlu Turgut Açar'a yan taraftan çarparak altına almış ve öldürmüştür. Tahkikata müddeiumu - mi muavinlerinden B. Hasan Aksoy elkoymuştur. İstanbul şehir meclisi İstanbul, 1 (Telefonla) — Şehir mec lisi pazartesi günü toplanarak * nisan yaptığı gibi mağazanın içindeki tele- fon konuşmalarına mahsus odayı gös. termiş ve kadın içeri girdikten sonra arkasıraıdan kapıyı kapamıştır. Bir tek mükâleme müddeti bile dol durmadan kadım telefon odasından çıkmış ve konuşma ücretini ödiyerek çıkıp gitmiştir Aradan pek az bir müddet geçtikten sonra kapının önünde Beyoğlu İtfaiye grupunun büyük bir gürültü ile gelip durduğunu gören mağaza sahibi telâş- la dışarı fırlamış ve grup âmirinin *“yangın nerede?,, sualiyle karşılaşmış tır. Vaziyetten şaşıran dükkâncı bu suale verecek cevap bulamamıştır. Grup kumandanı, biraz evel tele. fonla mağazanın adresine yangın ha- beri verildiğini söylemiştir. Biraz dü. şününce adamcağız az evel gelen müş- terisinden Şşüphelenmiştir. Zabıtaya vaziyet haber verilmiş, kadın araştı . rılmış ve nihayet Kasımpaşada Üçler sokağında oturan 35 yaşlarında Ulvi - yenin bu işi yaptığı anlaşılmıştır. Kadın zabitanın sorduğu suallere tam bir soğukkanlılıkla ; — Bugünün bir nisan olduğunu u . nutuyorsunuz galiba? demiştir. Zabıta bu gibi yanlış yangın ihbar- ları cezasını hafifletici mevzuat ara . sında (bir nisan şakası) bulunmadığı- nı göz önünde tutarak kadın hakkın - da ceza zaptı tutmuştur. Şakacı! ka - dın usülen 25 - 50 liraarasında pare cezası ödiyecektir. ——— Adliye Vekâleti Müsteşarlığı ve Hukuk İş. U. Müdürlüğü Son intihabatta mebus seçilen B. Hasan Menemenci'den inhilâl eden Adliye Vekâleti müsteşarlığına, ve - kâlet teftiş heyeti reisi B. Sezai Bil- ge vekâleten tayin olunmuş ve dün- den itibaren vazifesine başlamıştır. Gene mebusluğa seçilen hukuk iş- leri umum müdürü B. Şinasi Zihni Devrin'in yerine de İstanbul ikinci ticaret mahkemesi reisi B. İsmail Hakkı Tur'ün tayin edildiği haber a- lınmıştır, Devletormanlarının arazi vergisi Ziraat vekâleti devlet ormanlarının arazi vergisinden muafiyeti hakkında bir kanun projesi hazırlamış ve proje Kamutay'a verilmişti, Kamutayca he« nüz kabul ve tasvip olunmıyan bu pro- jenin ne şekil alacağı da henüz ma- lâm bulunmamaktadır. Dahiliye ve- kâleti bu vaziyeti göz önüne alarak devlet ormanlarının arazi vergisine tabi bulunduğunu teşkilâtma bildir- miştir. —— Ordu Umumi Vilâyet Meclisi Ordu, 1 aa. — Vilâyet umumi mec- lisi çalışmalarını bitirerek dağılmış- tır. Umumi 'meclis, vilâyet bütçesini 423 bin 251 lira üÜzerinden tespit ve kabul etmiştir. Bütçede fevkalâde hizmetler için 130 bin 954 lira ayrılmıştır. Bu para ile yol, köprü, mektep inşaatr yapıla- cak, leket | i için rontken devresi içtimalarına ve bütçe müzake relerine başlıyacaktır. levazımı ve ziraat âletleri almacaktır. Ankara halkevi komite foplanfıları Halkevi Başkanlığından : Evimiz, önümüzdeki yıl için yeni çalışma proğramını hazırlamak mak- sadiyle komitelere bağlı üyeleri top- İryarak görüşmeye ve bu çalışma prog- | ramı hakkında arkadaşların fikirleri- ni almıya karar vermiştir. Her komitenin toplantr günü aşa- ğıda yazılıdır. Komitelere bağlı üyelerin bu muay- yen gün ve saatlerde evimizde bulun- maları rica olunur. Toplantı gün ve saatleri şudur: 5. nisan 1939 çarşamba günü saat 18 de Dil, Tarih, Edebiyat şubesi ve Ar şubesi üyeleri, 6. nisan 1939 perşembe günü saat 18 de Spor şubesi ve İçtimat yardım şu- besi üyeleri, 7. nisan 1939 cuma günü saat 18 de Köycülük şubesi ve Temsil şubesi üye leri. « 10. nisan 1939 pazartesi günü saat 18 de Halk dersaneleri, Kitapsaray, Nesriyat şubesi ve Müze ve Sergi şu- besi üyeleri. Yabancı memleketlere şarap ihracatımız artıyor İnhisarlar umum müdürlüğü her se- ne bir miktar daha artan şarap ihraca- tamızın bu yıl 2004250 bin litreyi bula- cağını tahmin etmektedir. İnhisarlar idaresi ecnebi memleketlere yapılacak sarap ihracatına mukabil ihracat sa- hiplerine prim vermeğe bu sene de devam edecektir. Uludağda kar 290 santimetre ! Dün şehrimizde hava çok bulutlu ve hafif rüzgârlı geçmiştir. En düşük ısı sıfırım altinda 3, en yüksek ısı da sıfırın üstünde 12 derece olarak tespit edilmiştir. Yurdun Ege ve cenubi Ana dolu bölgelerinde hava açık, Doğu A- dolu ile ybi şarkt Anadolu böl- gelerinde kapalır ve mevzii yağışlı di- ğer bölgelerde umumiyetle bulutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların metre murabbama bıraktıkları su miktar- larr Hakâri'de 48, Cizre'de 25, Hopa'- da 22, Rize'de 19, Ardahan'da 15, Sam- sun ve Tatvan'da 13, Malazgirt ve Si. irt'te 11, Mardin, Muş, Karaköse ve Ordu'da 8, Erzurum'da 7, Elâzığ'da 6, diğer yağış gören yerlerde de 1-5 kilogram arasındadır. Karla örtülü bu lunan yerlerde karın toprak üzerinde- ki kalınlığı Erzurum'da 5, Ardahan'da 25, Hakâri'de 33, Sarıkamış'ta 50, Ulu- dağ'da 290 santimetredir. Rüzgârlar Trakya'da cenuptan, Ko- caeli'de şarktan, diğer bölgelerden u- mumiyetle şimalden saniyede en çok 5 metre kadar hızla esmiştir. Yurdda en yüksek ısılar Edirne ve Çorlu'da 15, Balıkesir ve Diyarbakır'- da 16, Bursa ve Çanakkale'de 17, An- talya'da 19, Adana'da 20 derecedir. En düşük ısılar da sıfırın altında Konya ve Kars'ta 2, Kastamonu, Af- yon ve Erzurum'da 3, Bolu, Ulukışla ye Kayseri'de 4, Kütahya'da 5 derece- dir. 2-4 - 1939 İktisat Vekâletinin tebliği Etrüsk vapurunda ne gibi kusurlar görüldü ? Etrüsk'ü kusurlu olarak teslim alanlar ve zamanında icap eden tedbirlere başvurmıyanlar hakkında tahkikat yapılıyor Ankara, | aa. — İktısad Vekâletinden tebliğ edilmiştir: Almanya'ya sipariş edilip teslim alınmış olan gemilerde bir heyet marifetiyle yaptırılan tetkikler hulâsa olarak şu neticeleri vermiştir: Türk - Amerikan ticaret anlaşması (Başı I. inci sayfada) Anlaşma 5 mâyıs 1939 tarihinde meriyete girecektir. Memleketimizi pek ziyade alâkadar eden bu vesika hakkında topladığımız malümatı aşağıda hulâsa ediyoruz: Bu anlaşma ile her iki memleket karşılıklı bazı menfaatler temin, - ve bir takım müstahsalât ve mamülâtı mütekabilen gümrük resmi tenzilâtın- dan istifade ettirerek iki memleket a. rasındaki ticari mübadelâtın hacmini arttırmak gayesini istihdaf etmişler- dir. İmza olunan anlaşma hükümleri - ne nazaran ÂAmerikaya ihrac olunacak tütün, halı ve kilim, palamut ve me . yankökü hulâsaları, taze ve kuru in - cir, tazesi çekirdeksiz olan kuru üzüm kabuksüz fındık, kabuklu ve kabuk - suz fıstık, haşhaş tohumu, lüle taşı ve kuş yemi ğibi memleketimiz mamu - Tât ve mahsulâtının Amerikada tâbi ol- dukları gümrük resimleri muhtelif nis betlerde tenzil olunmuştur........— Diğer taraftan meyankökü, pala - mut, krom cevheri, bağırsak gibi fil - 1. - Etrüsk vapuru: 1. — Geminin esas bünyesine taal . lük etmiyen ve mukavele ve şartname- ye aykırı olan bazı feri noksanlar tes. pit edilmiştir. Bunlar moksan bir tel- siz cihazı ve bir akostik yangın ihbar tertibatı, baş ırgadın takviyesi, kıça bir ikinci ırgat ilâvesi, loça ağızları . nın ıslahı, kıça bir ikinci telemotör vazı, bir üçüncü mevadd üşteile kompartmanı ilâvesi gibi ikmal, ıslah, tâdil veya tebdil suretiyle giderilmesi mümkün olan maddi eksikliklerden i- baret çolup mukavele mucibince yerine getirilmesi müteahhit taraâfından ka . bul edilmiştir, 2. — Bu gemiye konulmuş ölan ka « zanlar kullanış, bakım ve kifayet nok. talarından işimize elverişli görülme - diği ve kifayetsizlik sebebiyle sjürat ve âzami kömür sarfiyatı hususların. da teahhüt edilen hadler temin oluna- madığı anlaşılmıştır. Bundan sonra si. pariş edilecek büyük gemilerimizde bu şekilde kazan kullanılmaması kara- ra alındığı gibi görülen kifayetsizliği berğaraf etmek için gerek Etrüsk ve gerek eşlerine üçüncü bir kazan ilâve., si temin olunmuştur. 3. — Muvazene ve istiap kudreti gi- bi geminin asli evsafında mukavele ve şartnameye aykırılık ve sureti umu « hal esasen gümrük inden muaf O- larak Amerikaya ithal olunan — bazı maddelerimizin bu muafiyet vaziyeti könsolide edilmiştir. Aynı zamanda Amerika hükümeti gerek sözü edilen rüsumun ve gerek bahis mevzuu mad- delerin ithaliyle alâkadar olarak halen verilmekte olan diğer her türlü vergi ve mükellefiyetlerin anlaşmanın meri- yeti müddetince tezyit olunmıyacağı- nı taahhüt etmiştir. Amerika Birleşik devletleri menşeli malümata gelince: Anlaşma ile binek otomobilleri, şa - siler ve karöserileri, binek bille, de tekne, kazan, makine yapı ve kullanış bakımlarından da can vu 21 ları tehdit edici mahiyette ayıp ve ku. surlar görülmediği anlaşılmıştır. 4. — Gerek işçiliğin umumiyetle ar zu olunacak mükemmeliyet derecesin- de olmaması ve gerek geminin noksan ve ayıpları bulunduğu halde tesellüm edilmiş bul ve bu noksanl ikmali için zamanında tedbir alınma . . , mış olması bakımlarından icap eden -« ler hakkında tahkikata girişilmiş ve diğer taraftan bundan sonra tesellüm edilecek gemilerde aynı vaziyete dü. şül i için de tedbir alınmıştır. rinin 'aksamrı, radyo ahize cihazları ve bunlarım müteferrik aksamı, yazı ve hesap makineleri, her nevi elektrikli| tebrit makine ve cihazları, demirden dosya dölap ve klasörleri gibi bazı a - merikan — 'spesiyalitelerine muhtelif nisbetlerde gümrük Tresmi tenzilâtı bahşolunmuştur. Tediye bakımından anlaşma ticarf eşya bedellerinin mütekabilen serbest dövizle öd i day: k - tadır. Amerikan menşeli emtia bedel . leri memleketimizin döviz gelirleri - nin müsaadesi nisbetinde ve ih - mızın ime bağlı bul keyfi. yeti nazara alınarak peyderpey ödene- cektir, Şu kadar ki bu tediyeler Tür . kiyenin umumi ithalâtı üzerinden he- sap olunan bir nisbete nazaran her takvim senesi nihayetinde tesbit ve tayin olunacak bir mikdarla mahdut o. lacaktır. 5- mayıs 1939 tarihinde muvakkatan meriyete girecek olan anlaşmanın ya- rattığı yeni hava ve şartların bilhas . sa tütün, halr, incir gibi mahsulâtı - mızmm Amerikadaki sürümünün artma. srna yardım edeceği kuvetle tahmin ve ümit olunmaktadır. Başlıklarda dil yanlışları ! İstanbul gazetelerinden birisinde şöyle bir haber bagığı gördüm: “Devlet Şürası Ruhinin lüzum muhakemesine karar verdi.,, Şimdi, buradaki terkibin lüzumu muhakeme değil de, neden lüzum muhakeme şeklinde çıktığını araş- tıralım: Belki haberin müsveddesi eski harflerle yazılmış ve mürettipha- neye verilmiştir. Oradaki mürettip eski harfleri okur; fakat osmanlı- canın farisi kaidesiyle yapılmış ter- kiplerini bilmez, Onun için iki ke- limeyi düpedüz dizip işin içinden çıkıvermiştir. Bu yüzden de lüzumu hakı lüzüum muhakeme ol- — İÇKİ İÇME * ALKOL'ün tenalığı saymakla tükenmez. Bimarhane ve ha- pishaneler bunun en güzel mi- salidir. Onun için içki içme! | Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi 4 Mi 4 e' müuştur. Bu yanlıştan çıkardığım netice de şu; artık, bu osmanlıca usul ter- kipleri brrakmalıyız. Vakra yazıla- rı biz yazıyoruz ama, onları osman- lıcanın arapça ve farsça kırması ka- idelerini bilmiyen birçok kimseler okuyacaktır. Bir başka haber başlığı da şöyle idi: Uumalar “Bulgaristan Türkleri Bulgar hü- kümetinden bazı ricada bulundu- lar” “Bazı ricada bulunmak” tâbirini rahmetli Üstad Ekrem görseydi, muhakkak, Tâlimi edebiyat kitabı- na “şiveye mugayeret” örneği ola- rak alırdı. Türkçeye ve türk şivesine yazı- ların metninde riayetsizlikten vaz geçemedik, Bari, başlıklarda olsun doğru dürüst dil kullansak... - T. f. En uzun kelime! Bir ingiliz mecmuası, dünyanın en uzun kelimesinin cenubi Afri- ka'da bir cemiyetin bir tören do- layısiyle toplanması mânasına ge- len şu kelime olduğunu iddia edi- yor. Kendinize güvenirseniz oku- yunuz : — mak, bilmem, mümkün olabilir mi? Maa aile cinayet “ Bir adamı yaralıyan iki kar- deş, dün ağır cezada muhakeme- lerine başlandı.,, Tik #endedi Sf Cinayetin de maa âile işlenmiş vierendek issieled. gade- l görmedik, demeyiniz! ring. Kelime, tam 88 harflidir. Kedilere merhamet! Kâğıttan evler! Amerikalılar, tazyik edilmiş kâğıttan ev yapmanın yolunu bul- muşlar. Acaba bu binalarda ga- zete kâğıdı da kullanılacak mı? Bundan bir iki sene önce İs- tanbul belediyesi sokak kedileri- ni zehirletmiye karar verdiği za- man, bir takım merhametli gaze- , başta arkad Meh- met Selim olmak üzere, galeyana Aşağıdaki haberi okursanız, Eğer kullanılacaksa, bana öyle — gelmişlerdi. gelir ki, biribirine mubalif parti- l ere ı Ç Ş SŞ ç ’ € ni t bul belediye reisinin ke- duvarlarda, kapılarda, tavanlar- da sık sık çatlaklar olacaktır. Son- ra gazete kâğıdından yapılmış bir evde nasıl sır saklamıya muvaffak olabilirsiniz? Hele mizah gazetelerinden ve gazetelerin mizah kısımlarından yapılmış olan bir odayı kışmn ısıt- . di Fi dilere karşı selefinden daha mer- hametli olduğunu anlarsınız: “İstanbul belediyesi tarafın- dan şubelere gönderilen bir tâ- H0 | ç A V LAĞ " Di kedilerle yavrularının topl 2. - Marmara tipi “Trak, Sus, ygemileri Bu gemilerin mukavele ve şartname hükümlerine mutabakatı ile hakların- da ileri sürülen itiraz ve tenkidlerin cümlesi tetkik edilmiş ve neticede ge- milerin vaziyetlerinde tekne, makine, kazan ve yapı ve kullanış bakımların- dan can ve malları tehdit edici asli ve. ya bunun haricinde mukaveleye aykı- rı ferdi mahiyette bir kusur veya nok * san tespit edilmemiştir. 3. - Akay tipi “Suvat ve Ulev,, gemileri: Bu gemiler hakkında ileri sürülen itiraz ve tenkidler tetkik edilmiş ve neticede süratlerinin düşmediği, kö « mür sarfiyatlarının mukavele ve şart- mame hükümlerine uygun bulunduğu görülmüştür, (a.a.) — Belediye vergi ve resimlerinde müruru zaman Bazı belediyelerin, devlet vergi ve resimleri hakkındaki müruru zaman inin yalnız hazineyi alâkadar edeceğini belediye vergi ve resimleri- nin müruru zaman hükmünden müs- tesna olduğu kanaatiyle belediye ala- caklarında müruru zaman aramndıkla- rı anlaşılmıştır. Dahiliye vekâleti vi- lâyetlere bir tamim yaparak belediye vergi ve resimlerinde de tahsili emval kanunu hükümlerine göre mürüru za- - man bulunduğunu ve buna göre mua- mele yapılmasını bildirmiştir. Tıbbi konferans Dr, Tahsin Berkin tarafından An- kara'da Pnömökok tipleri hakkında 3 nisan 1939 pazartesi günü saat 17,30 dj b L %',: ee K $ km ferans salonunda trbbi bir konferans verilecektir. Aleni teşekkür Zevcim Ankara belediyesi hesap işlerinde Halim Yakupoğlu'nun ve fatr münasebetiyle kederlerimize S- tirâk lütfunda bulunan dostlarımızla cenaze merasimi içinyüksek âlâka gösteren Ankara valisi saymı Bay Nevzat Tandoğan ve diğer zevatı mühteremeye ayrı ayrı teşekküre ke- derimiz mani olduğundan gazetenizir — h Ca ederiz. üdd sı ve Himayei Hayvanat E!ııııim tine gönderilmesi bildirilmiştir. ei SAA V»

Bu sayıdan diğer sayfalar: