6 Kasım 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milletlerin yaşayışımda de- rin sarsıntılara sebep olan harbin, ekonomi sahasında- - ki tesirleri de pek büyük ©- lur. Hele zamanımızda, mil- letlerarası ekonomi münase- betlerindeki sıkı bağlılık yü- zünden, harp — sahalarıma — pek uzak memleketler bile — bu tesirlere doğrudan doğ- — ruya maruz bulunmaktadır. -— Bundan dolayıdır ki harp - başlayınca - muharip ve bi- — taraf - her memlekette, sulh zamanlarına mahsus ekono- mi nizamı yerine, Başka şartlar altında işliyen ve ta- mamiyle başka maksatlara hîzmet eden bir harp ekono- misi nizamı kurmak zarure- * tı baş göstermiştir. Bu ekonominin, kuruluş — ve işleyiş tarzı memleketten — memlekete değişmekle be- raber, esas hedefi her yerde bir ve aynıdır: bu hedef, memleketin bütün — iktısadi — kuvvet've kaynaklarını harp veya milli müdafaa maksat- “|larma en uygun bir şekilde kullanmaktır. Sulh ekono- misinin gayesi, doğrudan — doğruya ferdin refahma hiz- H met etmektıı*. Harp ekono- misinde ise yurt müdafaası zarureti ön plâna geçer ve — fert refahımım u zaruüret uğ- runda feda edilmesi esas o- — lur. Daha umumi bir ifade | İle, harp ekonomisinde, mil- — Hi gelirin mümkün olan en — büyük kısmımı, hususi istih- lâk sahasından çekerek âm- — e ihtiyaçlarına - ve bu a- rada bilhassa milli müdafaa işlerine - tahsisi maksadı, ) bışkı her türlü düşüncele- — Fin üstünde yer alır. Milli gelirin normal dağılma sey- Tinde böyle bir istikamet, değişikliği hasıl olması, yurt- taşlarm sulh zamanlarma mahsus rahat keyfe göre yaşayış tarzından ayrılarak, memlel:etm yüksek menfa- atleri için bir takım feda- kârlıklara ve mahrumiyet- — Tere katlanmalarını zaruri — okmlan bir haldir: K Bugünkü harplerde, ma- — kkineleşmiş orduların smai istihsal maddelerine olan ih- tiyaçları, eskileriyle ölçüle- miyecek kadar artmış, bun- ların tedariki için yapılan — Masraflar, aklım almıyacağı — derecelere yükselmiştir. Bu — Mmaddelerin istihsali veya herhangi başka bir şekilde tedariki memleket ekonomi- sinden istenecektir; Devle- tin bunlar için yabacağı bü- yük masraflar, çeşitli şekil- ler altında milli gelirden a- Tmacaktır. Bu artan masraf- ları karsılâmak için milli — gelirin de artması lâzımge- K lealdır. Halbuki memleket k — seferberdir; ııt'hııld:h çınlı- pek çok genç, silâh altın- < mw. yurdun iktısadi ciha- — zi sulh zamanlarındaki işle- — yiş intizammı kaybetmiştir; bi dq ticaret münasebetleri de- — rin bir teşevvüş içindedir. — Yami, bir taraftan istihsali — artırmak zaruüreti, diğer ta- — raftan da buna engel olan — bütün sebepler karşı karşı- — ya gelmiştir. Fakat, her şe- — ye rağmen, milli müdafaa — icaplarmı yerine getirecek- ıiuıı çünkü brr olum kalım l.l Bunun i için yıpılıcık şey, bü- — tün ıa.yntlero rngme'n istih- sali: tutum- 3 Baska memleketlerde ve bizde 'Harp ekonomisi t— Yabancı ülkelere tatbık olunan bazı usuller gö Yazan : | Ali Rıza TÜREL yüksek haddine çıkarmak için tedbirler almak, bu maksatla, askere giden genç- lerin yerine daha yaşlr işçi- ler kullanmak, kadınları ve çocukları geniş ölçüde ça- İıştırmak, bunlara iş öğret- mek, normal zamanlardaki iş saatlerini uzatmak, sana- yil ve ziraati kontrol altına almak, enerji ve nakliyat işlerini nizamlamak lâzım- geldi. Motorlaşmış ordulara motorlu vasıta istihsal için alelâde kol kuvvetinden zi- yade mütehassıs işçiye ihti- yaç olduğu için, insanların cephe ile cephe gerisi ara- sında taksimi meselesini bu yeni ihtiyaca göre hallet- mek icabediyordu. Sorra, umumi istihsalin müm ün olan en büyük kısmını harp ve milli müdafaa ihtiyaçla- rıma ayırmak zarureti kar- şısında; halk istihlâkini ni- zamlamak, hususi sermaye- lerin gelişi güzel işletilmesi- ni, istenilen sahalara yatı- rılmasını ve bazı eşyanım is- tihsal, ithal ve satışımı men veya tahdidetmek, Devletin yeni masraflarımnı karşıla- mak için lâzımgelen mali tedbirleri almak, vergileri artırmak, istikrazlar yap- mak, bazı memleketlerde birdenbire endişe verecek şekilde yükselmeğe başlıyan eşya fiyatlarında miktarı çoğalan para kıymetinde is- tikrarı temin çarelerini ara- mak, memleketin iaşesini *temin etmek.. lâzımgeliyor- du. Uzun ve devamlı çalışma- lar da, her leket- te bir takım harp ekonomi- si sistemleri ortaya çıktı. Zamanla ve ihtiyaca gorc tatbikatta değişikliklere uğ-" rıyan bu sistemler kuruluş ve işleyiş bakımından birbi- rinden az çok farklı olmak- la beraber, hepsinde geçen harbin tecrübelerinden ve harp zamanımın karakterist- liklerinden mülhem olargk vücuda getirilmiş olan bir ğını, buna mukabil de sulh zamanındaki ihtiyaçlardan mühim bir kısmının eksildi- ğini veya tamamiyle orta- dan kalktığını; 5 b) Fiyat mekanizmasının, her zaman, arzla talep ara- sımnda muvazene kurmağa yeter bir unsur olmaktan çıktığımnı ve eşya fiyatların- da yükıelıne istidadı görül- düğünü göz önünde tutmuş- lı.rdıı'. Bu sayede, kurdukla- rı teşkilât ve koydukları u- suller, münferit, dağınık ol- maktan çıkmış, tam bir sis- temin ifadesi haline gelmiş- tir. . Bu tedbirler arasında is- tihlâkin kısılmasını istihdaf eden çeşitli usuller, em- miyetle dikkati çekmeğe de- ğer. Geçen harpte, istihlâ- kin tahdidi, sadece harbin uzamasiyle azalan ihtiyaç maddelerinin halk arasında adilesse dağılmasını temin için alınmış bir tedbirdi- Bu harpte istihlâkin nizamlan- ması işi, içtimai adalet te- mini ve ihtiyaç maddeleri- nin tutumlu kullanılması gi- bi faydalarla beraber, çok daha geniş maksatların is- tihsaline hizmet etmektedir. Bu usul ile, milli gelirin normal şekilde fertler tara- fından istihlâk edılecek bu- En ucuz bedel, en ucuz sigorta ! Kılık kıyafetinden çok zengin — olduğu ınlışılan orta yaşlı bir kıdın, lüks daki kibar bir misafirini a- Birliyor. Mücevherlerle süslü sol ko- kunu uzatmış, elinde bir kahve finca- ni tutüyor. Sağ kolunu parlanta ger- danlığı ile pırlanta küpesi hizasına kadar kaldırmış, elinde bir damlalık var, ucu lâstikli bildiğimiz ilâç dam- halığı... Ev sahibinin bu fedakârlığı ve büyük ikramı karşısında misafir hanımefendi ellerini kavuşturmuş, sevinç heyeca- niyle titreme'. üzeredir, alt çenesini içeriye doğru çekmiş, dudaklarını kıs- miş, ağzının suyu akmak üzeredir. sahibi büyük lütfunu gizliyen alçak gönüllü bir eda ile damlalığı finca- nın üstüne sıkıyor ve şöyle diyor: — Estağfurullah, buyurunuz üç damla süa, dokuz damla da suni kahve!.. Cigara masasının — altındaki köpek de hırsla bir şeyin üzerine atılmıştır. KS- peğin saldırdığı, ne bir kemik parça- sı ne de bir ettir. Bu, sadece bir kes- me şeker resminden ibarettir. Misa- fir hanımefendi, ev sahihine şöyle teşekkür ediyor: — Çok teşekkür ederim. Tek parça şe- kerinizin resmini köpeğime gösterdi- ğinizden dolayı da ayrıca teşekkür- ler!... Bu karikatürü Almanya'nın en çok sa- tılan ve okunan haftalık meemuasında belki siz de görmüşsünüzdür! * Ev İsviçre Avrupa'nın tek ziraat memleke- tidir. Bilhassa sütleriyle, peynirleriyle meşhurdür. Kaymaktan yağdan, e: yana kendi doyduktan başka, bu işin büyük endüstrisini kunmuştur ve dün- yanın dört bucağına sütlü maddeler yollar. Yanan yıkılan Avrupa onta- sında tarafsızlığını korumağa muvaf- fak olan bu süt memleketinde — süt artık vesika ile verilmeğe başlanmış- tır. Süt memleketinde süt ve vesika... ve * Dünkü Uhsız l.ı Trıbııne de Geni yük bir k kilde tasarrufu temin edıl- mekte ve bu süretle tasar- ruf olunan satm alma kuv- vetinin âmme masraflarına tahsisi mümkün olmakla be- raber, Devlet masraflarınım çoğalmasiyle hasıl olan faz- la satınalma kuvvetinin, bir talep artması şeklinde, eşya fiyatlarımı yükseltici — tesir- ler yapması önlenmektedir. Almanya'da 1940 yılı için- de yalnız bu yüzden 14 mil- yar mark tasarruf edildiği resmi istatistiklerden anla- şılmaktadı — Bu ştasarruf e- dilen paralar, istihlâkte kul- lanılamayınca, az faizle Devlet istikrazlarına — veya harp istihsali islerine yatı- rılmakta ve böylece piyasa- da fazla para bulunarak, eşya fiyatları üzerinde ma- kus tesırler hasıl olmasının geçil dir. takrm müşterek lar var- ır. . Muhtelif devletler, ekono- mi hayatlarımı tanzim edici tedbirler alırken: a) Harp zamanında fert ihtiyaçları yerine milli mü- dafaa ihtiyaçları ile halkın ana ihtiyaçlarının ön plâna lurp malzemesi Demek oluyor ki, önceleri sadece darlığı, kıtlığı berta- raf etmek maksadiyle kul- lanılmış olan bu tedbir, do- İayısiyle mecburi tasarruf sistemi halinde inkişaf et- miş bulunuyor. (İ) (1) “Revue de la Situa- Hion E yi N j ile gıda ve geyim ddel rine olan ihtiyaçların arttı- in 1939-41 nüshasından. - S 20 Yıl Evelki Hakimiyeti Müliye Yurt içinde Başmurahhasımiz İsmet Paşa Hazretlerinin tahtı riyasetinde Fitilli bombalar. Muharebeler yeni ihtiyaçlar mey - dana getirdikçe, yeni yeni harp si - lâhları bulunmaktadır. Bu harpte, Heyeti Murah dün akşam saat beş buçukta huıus.k blr trenle — İstanbul'a — harp ek — meğe moehıır olduzu ııııı- Tti riyle gösterir. Bunlıı'. o ka- — dar karışık meselelerdir ki, harp başlıyalıberi bütün dün- — ya, bu meselelerin halli için büyük zorluklar içinde ça- — milletlerarası t eyledi. Istasyondı pek büyük bir ka- labaliık bulunuyordu. Başku- mandanımız Gazi Mustafa Ke- mal Paşa Hazretleri, Erkânı Harbiyej Umumiye Reisi Fev- zi, Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşalar Haza- ratı ile bütün Heyeti Vekile âzası, Heyeti Mebusanın kısmı azamı, İran ve Afgan Sefirleri, buturı Vekâletler erkânı memu- rini hazır bulunuyorlardı. Yurt dışında Ş Suriye ittihadına mahsüs ye- ni bir bayrak ihdası tekarrür Yeni bayrak ufki mus- — rinde yarattığı serzmhkı — Devletleri, beliren harbe lıızn'lınmığı k tatilülşekil üç parçalı, iki ta- rafı yeşil ve ortası beyaz ve diyordu. Fakat, ekonomi sa- — hasınmdaki harp hazırlıkları her memlekette aynı hızla yürümüyordu. Totaliter Dev- — letler, bu bakımdan, demok- — rasilere nisbetle daha elve- rişli bir durumda idiler. Me- selâ Almanya, ıoııelefden beri harp ekonomisi sartları içinde yaşıyordu: . Bu saye- de sul! ekpnomisindm harp —ekonomisine geciş, bu mem- ld:ot için büyük guçl kler fransız mandasına delâlet eden üst zav fransız bandı- rasını havi olacaktır. » Kayıp ekmek karnesinin sahibi bulundu Geçen gün Toprak Mahsulleri O- fisi memurlarından Hüseyin —Kaya tarafından 131356 numaralı bir ek - mek karnesinin bulunduğunu haber vermiştik. Yüksek Ziraat pike bombar ları, ısliıklı bom - balar, mıknatıslı maynlar bu cüm - ledendir. Akdenizde gemi kafilelerine, Doğu Cephesinde tanklara karşı yeni bir çeşit bomba kullanıldığını, gelen tel. Egrâf haberlerinden öğreniyoruz. Bu yeni silâh, fitilli bombadır. Hakikatte bu harp silâhı ne yeni bir silâhtır, ne de muhariplerin hiç biri tarafından icat edilmiştr. Bu da yeni silâhların bir çokları gibi, &8- kiden bulunmuş bir silâhtır. Bunu hintliler ve çinliler de kullanıyor - lardı. Batı memleketlerine yedinci yüz yıla doğru, yunanlılar tarafın - dan getirilmiştir. Bolonya tersanesinin 1381yıllığın. da kaydı bulunan (ok ateşli fitil), çinlilerin (ateşli ok) dedikleri fitlli silâhtan başka bir şey değildir. Barutun patlayıcı “hususiyetleri keşfedili bu fitil, patlay harp âleti olarak tam iki yüz yıl topla re. kabet yaptı, On altıncı yüz yılda, bu silâh kullanılmaz oldu. 1799 da, Mi - zor kırâlı Tippo Sabih'in askerleri, bunu ingilizlere karşı kullandı. 1855 yılında, Sivastopol şehrinin küuşatıl - ması sırasında da bundan çok fay - dalanılmıştır. Fakat, çelik koyanlı toplar yapı - lınca, bu silâhtan daha Üstün çıktı. Geçen cihan harbinde, bu harp silâ- hını fr d bir hale ge - memurlarından İsmail Yünsel'e ait olan bu karne, gazetemizin koyduğu haber sayesinde, sahibine teslim edil- miştir. Hüseyin Kaya'nın yaptığı bu gü- zel h ve An- doğ 1. Buna umuümiyetle, Demokrıııler- Je sulh zamanında kölı '.şhocl' ' harp baslayınca a- cele lııllı lımgel:n büyük meselelerle roıkştılıı'. karalılara ekmek karnelerini daha Llyımuhı!uı etmelerini tavsiye ede- Borsa nizamnamesine aykırı hareket edenler !stınbul. 5 (Telefonla) — Ticaret mesine — aykırı | gün tirmişlerdir. Bu harpte ise, fitilli bombalar daha hassas bir hale geti - rildiği gibi, içindeki patlayıcı mad- delern hassaları daha cok arnmımıı tesirleri de o nisbı YÜ î" xan bir yazının tercümesi vardı. yazıda, yurdumuzda her şeyin i:ımîl. diği kadar bulunduğu, vesika ile ve- rilen tek şeyin ekmek olduğu anla- tılmakta ve şöyle denilmekte idi: “Görüldüğü üzene, Türkiye harbin dişin- da kalmış olmanın bedelini ödemek- tedir ve ilk bakişta edinilen intibaa rağmen, bu bedel oldukça — ağırdır. Bi la beraber, & nan & landıkları maddi müânevi — ıstıraplar gözönünde bulundurulursa bu bedel gene bafif kalır. Zaten, değil yalnız memleket tarihinde, Avrupa'nın dip- lomatik tarihinde dahi eşine az rast- lanan hakim bir politika — güderek halki matemden ve memleketi - ha- rabolmaktan — kurtaran ve daha iyi Kalecik C.H.P. kaza Kongresi dün toplandı Kalecik, 5 (Hususi) — C. H. P. kaza köngresi Ankara'dan müşahit olarak gelen Vilâyet İdare Heyeti Azasından BB. Hayrullah Özbudun ve Rauf Baykan'ın huzurlariyle bu. gün yapılmıştır. İntihap dairesinin ihtiyaçlariyle durumunu incelemek üzere vilâyet dahilinde dolaşmakta olan sayın mebusumuz Bayan Belkis Baykan da koöngrede hazır bulunmuştur. Kaza İdare Heyeti Reisi tara- fından açılan kongre, Ebedi Şef Atatürk'ün hâtırasını tâziz için a- yakta yaptığı bir ihtiram vakfesin- den sonra müzakerelerine başla - miş, ve Üç saat kadar devam etmiş. tir. Çok hararetli müzakereler yapıl- mış gerek mebusumuz ve gerek müşahit Gzalar — tarafından ya - pılan hasbihaller de alâka ile din. lendikten sonra memleket için fay. dalı ve hayırlı bir cok dilekler tes. bit edilmiştir. Kaza İdare Heyeti fzalariyle vi. lâyet köngresine iştirak edecek de- legelerin de geçilmesini - mütecak'p. Millt Şef'imiz Büyük İnönü'ye ve büyüklerimize olan candan bağlılrır tezahürleri göstermişlerdir Kıymetli valimiz sayın Tandoğan'a kazaya karşı olan yakın ilgilerinden dolayı minnettarlık duyguları izhar edilerek knnzreye son verilmiştir Kahraman erlerimize kışlık armağanlar » Adana, 5 a.a. — Kahraman erlerimize kışlık hediye tedariki için valinin baş: kanlığında yapılan bir toplantı sonunda ilk parti olarak bazı yurttaşlarımız ge- niş bir teberruda bulunmuşlardır Yekü- nü 23.750 |Lmyı varan büyük teberrua; Salih Bosna eşi ve çocukları 4000, Recai Tarımer 2000, Gilods 4000, Ali Kara- burcak 1000, Abidin Ramazanoğlu 1500, Zeki Ener 1000, Tevfik Kadri Ramazan 1000, Fazil Meto, Mahmut Kibaroğlu, Halil Savatlı, Cabbar Kibaroğlu — beşer yüz, Ömer Başeğmez 300, Corc Lutfullah 1250, Yako Benyeş 2000, Celâl Seyhan we ortakları 1200 Jira ile iştirak eyle- mişlerdir. Yakında iki yüz bin Hirayı bu- lacağı umulan bu teberruatın yüzde sek- seni askerlerimize alınacak hediyelere ay- nLuık ve yüzde yirmisi de Adam'da ha- yar k ları ihtiyacına sarfedilecek günlere doğru sevkeden Şeflerine kar- şı bütün memleket minnet ve güve- nini bildirmekte birleşmiş — bulunu- YOr.., * Eğer, <© dünya cehernemi ortasından İs- viçre “süt,, ü, biz “ekmek,, i vesika ile yemekle kurtulacaksa, eğer —bu feliketin sigortası bundan ibaretse ne mütlu İsviçre'ye ve ne mütlu hire Sabaheddin SÖNMEZ Kulüp reisi Manisa, (Hususi) — Manisa'da üç yıl önce kurulan bir kulüp, Üçüncü Gençlik Kulübü adını taşımaktadiır. Diğer birçok benzerleri gibi türlü spor çalışmaları yapan bu kulüp bil- hassa beden terbiyesi mükellefiyeti- nin tatbikinde göze çarpmaktadır. Kulübün bir hususiyeti de başkanı - nın bir Bayan olmasıdır. Bn. Fahriye Aygün adını taşıyan Manisa Üçüncü Gençlik Kulübü baş- kanı, çok çalışkandır ve kendisini bir bir Bayan anne gibi âzalarına sevdirmişlir. Ku- lüp binası ufak bir dükkândar. Fakat gençlik buradan bir okul gibi fay- dalanmaktadır. Buraya her türlü ga- zete ve mecmualar gelmektedir. Gençler bunları okumakta ve ayrıca başkanın milli ve içtimal —mevzuülu konferanslarını dinlemektedir. 'Türkiye'nin belki biricik Bayan kulüp reisi yukardaki resimde futbol takımını teşkil eden Gzalarla birlik- te görülmektedir. Ankara'da Büyük hekim ve değerli üstat dok- tor Kemal Cenap, geçenlerde Dil Ku- rultayı dolayısiyle Ankara'ya geldiği zaman, Dil ve Tatih - Cogrıfyı fa- kültesinin antrapoloji itüsünü gez- miş ve pek beğendiği bu enstitü hak- kında güzel bir yazı yazmıştı. Alnında Ebedi Şef'in “hayatta en hakiki mürşit ilimdir., sözünü taşıyan bu fakülte, gerçeklen. bugunku ve ya- rinki Türk ilminin öğünülecek bir anı- örnek bir bilim dergisi... diklerini söylemek için yayıma — baş- ladığı dergiyi, anlatmak istediğim ana Pikrin canlı bir tanığı ölarak takdirle karşılarım.,, * Fakülte Dekanının bir yazısı da dergiyi şöyle takdim ediyor: "Fakültemiz, kendi adımı — taşıyan dergisinin ilk sayısımı aydınlara su- nuyor. Bu dergi, Fakülte içindeki ve dışındaki bilim ve düşünce adamları- tıdır, Dün bu fakültenin iki ayda bir çı- kacak olan dergisinin ilk sayısını al- dim. Her derginin ilk sayısında onun ne mı-kuılı çıktığı yazılır. Bu bilim der- isinde de Maarif Vekilimiz Hasan-Âli ücel, bu maksadı geniş ve engin bir Vva halinde ortaya şöyle koyuyor: "Bilimin bareket ve bayat için ol- | duğunu doğru bulmamanın en güç ol- duğu bir savaş devrinde — yaşıyoruz. Yalnız batırdan çıkarmamalıdır ki ba- yat ve bareketin öz kaynağı insan di- mağıdır. Şu halde, fert ve millet ola- rak kafası en çok işliyenler, en çok bareketli ve bayata en çok haklı olan- lardır. Yüksek bilim — müesseselerini bu yolda çalışır halde törmekl; Cumburi- yet maavifinin değişmez ilkesidir. Ku- ruluşunun sekizinci senestne girerken, Ankara Ünüversitesi Dil ve Tarib - Cağvıfya Fa#ıdtmmıı kendi — bilim Ç e dış bilim dün bil- mızin ortak eseri olacak ve böylece devam edecektir.,, Dekanın bu yazısı şu satırlarla sona enyr.ır Milli Şefimiz İSMET İNÖNÜ "Milli Dit ve Milli Tarib, bir milli varlık ve hattâ bir Milli Mü- dafaa meselesidir.,, demekle Türk ay. dınlarıma bu canlı gerçeği anlatmıştır. İşte bu sade ve fakat derin gerçek- ln yolumuzu uyılmlaıaıı aşıklar ola- İçmdc Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca yazılar bulunan bu bilim dergisinin göze çarpan değeri, millet- ler arası bir dergiye yakışan ağır baş- hlığıdır. Sonra bu dergi, bir üniversite irti. fatndan yeni terimleri rahat tahat, bol bol kullanmakla, salonlarında topla- nip çalışan dördüncü Dil Kurultayıe» nit anmağan kalan havasını da taş yor. . Günün meseleleri Bugünün Afrika garbindeki küçük Liberya cum- huriyeti, yüz yıl önce büyi- — mücadele- lerle esaretten kurtarılan zencilerin hür vatanı olmuştu. 1847 yılındanberi — de- ile alış verişini düzenlemiş, rahat —ya- şıyan Liberya 1942 yazında bir gün A- merikan askerleri tarafından işgal edil- di. Mihver basını, bu işgalin Afrika gar- bindeki en büyük fransız deniz üssü Da- kar'ı istilâ için bir basamak — olduğunu söyledi, Tarafsız gazeteler, Fransa'nın muhtemel bir bücumu karşılarken önce de olduğu ııbı yalnız silâhla mı muka- vemet edi Çi kırşı zorlukları Kemal TURAN cağı kimsenin hatırından — geçmemiştir, Bir harbin tarafsızlar için de birçok güç- kükler doğuracağı şüphesizdi. Fakat bur nun yüz yıllardanberi kurulmuş kaideleri sarsacak kadar muharipleri — zorlıyacağı tahmin edil. di. “Gittikçe şiddetli düşmanlık havası içinde, her gün biraz daha sinirlenmiş taraflar arasında, taraf- sızlık politikası yürütme,, nin güçlüğüne Yüce Şefimiz de sonteşrin başındaki nu- vuklarında işaret ettiler. Bunun “Hükü- met için çok yorucu,, olduğunu Büyük Meclisin takdir edeceğini söylediler. Yüce Şefimizin “bir gün bilmediğimiz bir istik ve bilmediğimiz bahane- daha mühim kararlar mı ıhn'bm lerce münakaşa etti. Tek zenci cumbunî yetinin tarafsızlığına — dokunulması bir mesele bile sayılmadı. Amerikalılar cum- huriyetin iç idaresiyle istikbali için her türlü teminatı verdiler. Mihver, insan- ların renkleri hakkındaki — telakkileriyle bu işgalin politik yüzünü görmemezliğe F | geldi. Böylece harbin, tarafsız kl: ler altında vatanımızın taarruza maruz kalması ihtimalini,, Millet vökillerine söy lemesi yukarıda kısaca çizilen birkaç tip bhâdiseyi bir daha gözlerimizde canlandı rır. Gerçekten harbin uzaması ve ge- nişlemesi, gerek sayı ve gerek hacim iti- bariyle gittikçe azaları tarafsız hükümet- lı-nn yau)ııı.m her gün biraz daha güç- atr sakandıklafı " bütleye ' ister istemez yayılışımna yeni bir — misal yıkhışurmakmdır Bunun en kati çare- sım Aııı Şefimiz gene şu sözlerde hulâsa daha eklenmiş oldu. L Dani h 1940 ni i (bir şafak vakti ansızın geçildi. Güneş iaha ufka dikilmeden istilâ ordusu bü- tân memleketi işgal etmişti. Mukavemet- sizliğinin karşılığı olarak Danimarka yakın zamana kadar iç idarede büyük lhuııırswluk duymuyor. harbin lıi:çnk * “Biz, her devletle olan mü- nasebetlerimizin mahiyetini açıkça süy. liyebilir bir karakterde ve kuyvette oldu- ğumuz için polmkzmııı gelecckn: de S& batla kib “Kal ve kıymetli bazse hulundufmı',ı bugün her zamandan Ziya- . Hım içine gmnış ve Bari e © millet selâmetinii gibi İsviçre ka'nın bolşevizme kıışı mücadeleye ka- tılmamış olmasından duyuları infiali an- latıyon, ve işgal makamlariyle Berlin a- rasında temaslardan bu memlekette “en- dişe,, duyulduğunu haber veriyor. Ko- penhağ'dan bir doğum yıldönümü için çekilen telgraf, ötedenberi taşıdığı iba- relerden bir eksiği yokken, bu sefer kâ- fi sıcaklıktan mahrum sayılmıştır. İsveç'te eylül sonunda yapılan ittiha- bın neticeleri üzerindeki — münakaşaları hatırlarız. İsveç parlâmentosundaki ko- münist mebüs sayısı 36 ıken bu ınnhap ta 39 ol yüzde üçümü aşmıyan bu rakamların için- de bazı ileri sosyalistlerle birkaç — eski sosyal demokrat da vardır. 1516 kişi a- rasında komünist sayılan insanların 26 dan 39 a çıkmast üzerine demokrasi i- lemi, İsveç'in temayülleri hakkında bir- çok dalar yaptı. Mihver basını GÜNÜN Bundan böyle, NÖN'Ü NÜN Burdı Millet eei Mej 3S perende atâmıyacaklar ! |: lıkta perende atamiyacağını, fevkalâdö yur- ların kendine mahsus şartlarını : [ ıçınde ve dııındl çok ge- niş akisler uyandınh İçerideki umumi intiba, Milli Şe- fin yaramıza en doğru teşhisi koydu- gudur. Bundan daha vuzuhlu, bundan daha açık konuşulamazdı ve hiçbir Devlet adamı, milletiyle bundan da- ha samimi bit dille dertleşemezdi. Sıkıntı çeken halk en derin huzuru duymuştur: onun endişesi, zaman za- man ileri sürdüğü dileklerin, bu de- virlerde peydahlanan bazı fırsat düş- künlerinden çektiği eziyetlerin, yüksek karar makamlarına tam olarak aksede- memesi idi. Artık öğrenmiş bulunu- yor ki, Şef kendisinin bütün dertlerine Bir genç kız çocuk duşürürken öldü İstanbul, S (Telefonla) — Seher adında bir ebe Hatice adında 18 ya- şında bir kıza kürtaj yapmış ve kız 3 gün ebenin evinde tedavi edildikten -"İsonra hastanade owur Ebe tev- | Kf edilmiştir. kından vukuflü ve ortaktır. Bundan gelen gönül rahatlığı, hiç şüphe et- meyiniz ki, sıkıntılara daha bir müd- det, katlanmağa kudret — getirmiştir. Mademki biliyor, mutlaka halledecek. tir. Sıkıntı çektiren soygun.m ve hırsız, en şidderli korku içindedir: ona, mil- leti soyma küstahlığımı veren cüreti / kırılmıştır. Artık kanun ve nizamların M wwilm. karan- paraya çevirerek kesesine aktarmıya- cağını öğrenmiş bulunuyor. Kör olası doymaz gözlerinden, 1 sönteşrin gü- nündenberi milletin ferahlı manzarası kaçmamış olmalıdır. Bilinmiyen politikaların uşaklarına gelince, Büyük Millet Medlisi kürsü- sünden lânetle anılmanın silinmez le- kesi, şimdi, — eğer varsa — onların vicdanlarına gölge birakmış olmalı- dır. Fakat, bizimkinden gayri her dâ- va için hassas, yalnız memleketin si- kıntilı günlerinde daima menfi kalmış olanlar, simsarlar, bezirgânlar, bile- mem daha neler ve neler için korku nöbetleri geçirmenin — artık zamanı gelmiştir. Bütün hileleri ve hud'aları rağmı- na, gördüler ki, birer biret gözönün- dedirler. Kıpırdıyacak yerleri kalma- dı. Türk milletinin doğruyu, gerçeği, ve kendinden olanı sezen ve kavrıyan şuuru, kendilerini kıskivrak — bağla- miştir. Artık, millet trapezinde perende 1- tamıyacaklardır. Kemal Zeki Gencosman ' kanda bulâsa ise en şiddetli bir dille bunun İ:vx ve hattâ Avrupa için bir tehlike b her mâhrumiyeti göze alacak, ve bütün milletçe külfet ve nimette birliğimizi ve beraberliğimizi gözlerin önünde,, canlar- dıracağız. “Kendimize, milletimize güve- nimiz, her vaziyette en isabetli tedbirleri bulacağımıza güvenimiz, her zamandan fazla ve kuvvetlidir.,, Şefine inanan ve onun güvenini tek bir insan gibi tahak- kuk ettirmeğe çalışan Türkiye halkı için bütün teminat, yukarıya aldığımız direle iflerii işliği' içind KB İdare âmirleri arasında nükiller Solhan kaymakamı BB. Ekrem Amt Hekimhan — kaymakamlığına, İFeke Ka; h Fahrettin - Başel olduğunu hatırlattı. Harbedenler basınının tarafsız memle- ketlerdeki bazı iç hâdiselere karşı duy- duğu serr infiallere geçen aylarda İsviç- re maruz kaldı. Nihayet evvelki gün "ıhuyııkâr bıı pnlııikı.. tıkihı ile yarını , gene ilk defa İsvıçredc ıkmu bul. Tarafsız Portekiz'in Pasifik'teki — sö- mürgesi Timor, şimdi japonlarla Anglo- Saksonların çarpışma — alanı olmuştur. Madagaskar'ın işgali devam ediyor. Ha- va akınları, artık harbdışt kalmış Hol- landa, Belçika ve şimal Fransasında iş- gal ordusundan fazla halkı zararlandırı- yor. Vaşington'la Vişi arasındaki müna- sebetler devam ettiği halde —Amerikan pilotları işgal altındaki Fransa'yı bom- balıyorlar. Alman - Amerikan mücade- lesindeki resmi fransız tarafsızlığı böyle bir hücuma mâni olamıyor. Yunanistan'ın ve İran'ın işgali yuka- rıdaki hâdiselere eklenecek kuvvetli bi- ter misal olmakla beraber biraz eskimiş vakalar sayrlahilir. O kadar uzağa gider- sek şunu da hatırlıyabiliriz: Hollanda Haticiye Nazırı, yurdunun hangi gün iş- gal edileceğini öğrendiği halde, bunu tarafsızlığının bozulmasına bir sebep sa- yılır diye, demokrasilere haber vermek- ten çekinmiş ve.fakat —işgal — söylenen günde vaki olmuştur. 1939 eylülünde harbin bu kadar süre- ceği ve genişliyeceği tahmin edilmemiş- t. Gene o gün, mücadelenin tarafsızlar için bu kadar çetin olacağı, ötedenberi tanınmış haklara rağmen kendilerine yu- 'TTorbalı kaymakamlığına, Salihli kay- makamı Necmettin Kuteş — Dikili kay ğima, Foça ka Rıdvan Akmansu Manavgat kayma. kamlığına, Kızıltepe — kaymakamı ,Vehbi Güneş Feke kaymakamlığına, “Beşiri kaymakamı Mehmet Ali Alp. sar Nüfus U. Müdürlüğü ikinci şube müdürlüğüne, Erzurüm mektapçusu Hilmi Besim Tozyılmaz Zonguldak mektupçuluğuna, Akdağ Madeni kay. makamı Kemal Özgüney Hukuk Mü. şavirliği muhakemat müdür mua « vinliğine tayin edilmişlerdir. Bir mektepli kamyon altında kalarak öldü İstanbul, 5 (Telefonla) — Galata- saray'ın Ortaköy'deki subesinde oku- yan Sabri adında bir genç mektehin önünden karşı kaldırıma — gecerken kömür yüklü bir kamyonun altında kalarak ölmüştür. Misafir ekmek kartı veren büro 19 Mayıs Stad&ıomuna taşındı Ankara Valiliğinden! Misafirlere ekmek karfı vyermekte olan İtfaiye meydanındIikki misafir bürosu 19 Mayıs Stadyoğljuna nakle. dilmiştir. Alâkalılara ilân olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: