13 Haziran 1943 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

13 Haziran 1943 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dir, it ayari 21) a, open #keştrası at ayarı srkestrası ans har TD ti ii m KL > AARVERS adında bir fransız şairi vardır. Bu şair, şöbret kazanan tek bir sone yazmıştır. Fakat hangi fransız antolojisini sanız onun adını ve sonesini ron Bir çoklarımız izde aksine; tuhaf bir mizi bilmem meden, glzlerinin dinsi il değii sayın ile fa ermemiş ge io ap Yömimediğimiş da, V/ eysel Yazan: Suut Kemal YETKİN ir görüşüm , şairleri- ölçeriz. Bir şiir ki- ların in , hayati an- çak üç dört şiir yazmış olanlari bu şiirler şaheser de olsa, şairden Be emare. el e bir Felix Arvers tek bir sonesiyle şair olarak anıldığı gibi bir- ir kaç ime vermiş olan bir Görard de Nerval de bugünkü fransız şiiri- vii öz kaymağı sayılıyor. Bu satırları yazarken, bize henüz birkaç şiir sunmuş olan, Anadolu'nı toprağından kopmuş, yanık yüzlü, yanik sazlı, ve yedi yaşından kapanık gözlü Aşık Veysel'i düşünüyorum. Veysel'i, Kutsi Tecer keşfetti ve ÜL. Side tanıt, > Düşünüyorum, Türkiye denllen bu hazinede ln balk ne kadar Veyseller vardır ki (kâşif) lerini bekleyip duruyorla, İZİM şiir tarihimizde, halk şairi diye ayrı bir bölüm açmış olma- Bin yanlışlığını, Veysel'i tanıdıktan sonra ii iyi anladım. O; ece rum. ii a halk şairi yi ben sad: yepliğim Arvere'in o Hicahur manzumesi, © RE ve beis ca Mala Gi vE be irinin senesinde, anlaşılmıyan bir aşkın pikâyetini dinliyo a hayatın, geceye gündüze bakmıyan yaman bir ” Deni eyyam bisi mkikaflr mene e ittiğini, uzun yol ka miktarınca” oldı Giz leyen ile dürünceyi birbirine lk inshmı içine alan bu geniş “Yol un yanında Ahmet Hişim'in o “Kimsesiz giden yollar” 1 ne kadar dar ve tozlu! Her kullandığımız kelimelerle yazılmış olan bu manzume, şiir sanatını ne kadar uzaktır; r arasındaki anlaş- ve iin itibarla faydacı bir karakter taşıyan dili, pette öz adını almaz mı? Veysel, bu muci- ştanı #aten büyük şiirin sırrı da burada değil mi? şair, insanla, mak ihtiyacından doğan v bu karakterinde, ŞA x İnci sayısında çıkan Sazıma şiirini okudunuz mu? okuma dınızsa okuyun! yalnız bu'şiir Veysel'i yaşatmağa yeter. (Rübabı Şikeste) wn bıktık, Artık yaşıyan, yaşatan, dert ortağı, neşe ortağı sazlar ruz, Bi an Kime sen ol Ağlar: ei Ee iyen Vey: selin sazı işte bi le Ea dır. Âşık se Veya sazını bağlandığı gibi gönülden bağlamış, Eer sevgilisini, onun sazını kollarında salladığı gibi şefkatle lerik da sallamış, ona : Gizli dertlerimi sana ji Çalıştım, sesini sesim. Bebe gibi kollarımda yaylatıın, Hayali hatır et, beni unutma? mısraları gibi, #olaktan siyade raha yakın türküler söylirebilmiştir. Şair, bu kadar v bağlı olduğu sazına bakınız nasl söylüyor £ bak zisal, Veysal Vr İnleşir Beraber, ya; ei Beniz a Ağam dn dah, Ben hi Ostasını unutup omutmıyacağını bilmiyorum ili nağmeler çıkarabilen V Veysel ustayı ba tabilir Bana gelincet onu tanimak; sazını ve sözünü dinlemek saadetine erdik- den sonra, he © insan oğlunu, ne o dut dalım, asla, asla unutmıyacağım! ei çllerinden böyle na, i pr elele ale u İT yl NN ni tL tL Nİ NN ii dn NANE NY ti NY ( iğ Mi Vi ULUS A İk NN ii Ölümünün onuncu yılında e On Haşim e dair... AH bir akşamı, kâh bir b imbiğinden geçirerek kr a yl R. e Bağdat'ın bol ve iri yıl- li gir dolu gökleri altında doğan Hâşim, 48 Yıl sonra, gpayısinda, İstanbul'un. hulya ir dolu bir kıyısında ölüver- Müstesna bir zekâsı; sanat ME e ENE i in ve yaratıcı bir Hi gisi, muhay- Si , hoyrat, kıskanç bir ei vardı. Sanki etrafındaki her ve seyin esile olsun diye yaratıl - maşt sal kendi gi den en büyük fari zimat şairlerinden hiç ği daha tik şeflik gününden başlı - yarak, bir iki firenk - Mallarmâ ile Henri de Rögnier- ri - usta tanımasıdır. Fakat di su, duyuşu o kadar şarkı idi ki een rağmen, hiç bir zaman garplı olmadı, alafranga olmadı; bütün m — gü- zellikleri hep “biz Hilar hai. ie li aarayı, her düşünceyi, her duygu- Yu, ilk renklerine ve şiir örgüle- Panya Me çap bir istesma menşu ederin Sm ile gec Mi yiz “Gölgeler dünyası fından ei oğula “dost melikelerin elleriyle kenara > birakaverdikleri , CAğT5 iie di gece inden bamm çalar”; batan güneşin kırmı- geninie, afk yatan e ye derin heykarani alâ da, geceye batıp duraktan AE ünde miş, e ko- akl mrk düşünen rengi, titriyen eli ve elinde Yazan: Behçef Kemal ÇAĞLAR uzun gecenin rüzgârlarında dahi Mİ e ii Fakat, görüyor musunuz, ağılla- m Düğünü okoyurolardan geğu” un, anlıyamıyacağını akıl ederek büyül şairim emsalsiz mısraların. dan kırık WE tercümeler ver - yor billâr olmadığı km verdiren, yaptığı AA e e topu meydana getirâp lakeler vari üslübundaki Arapça ve Ace kelimeler ve terkiple “Vahşeti hünini şemsi gaarip”, “Mesayı mezbaha-renk”, © “Cismi perestide” “Menatıkı duşizei & hayyül”..'n v Gİ Al meşketiz Bu iel dil? Müstesna . ii kil -topakları ereden Hâşim'den şiirler SONBAHAR Bir taraf bahçe - bir tarafta dere Çal ii DAME ve Suyu yakuta döndüren bu hazan Bizi garkeyliyor düşüncelere... ; ORMAN değil, mevsimin have Duyu e e gk desi, Suda yıldızların pırıltısıdır Bu karanlıkta bazı bazı çı Şu bakır zirvelerin ardı Bir süvari geliyor kan Ri Başlıyor şimdi meli Re Son ışıklarla bulutlar et maz Hâşim, bu büyük kusurunun, den gezi Yaka Semada e > KAN EN iie Türkçesi, ikteler madan ni -acı nü balıyarak > okurk lundu. Son esirleri, son dör mısralık şiirleri, Türkçenin en kel ve temiz örnkileri allam gü yamayı irin ye e seydi; gül demeti giiri- ANE dikenlerini kendi eliy- le EN ra el kalı Ölümü sade zle es er mm Mek san em mi 2 mi bu telâk- belitebilmiş de ler ve gürültücü karan hi ayl e âh kiyi asıl Kefeni halbuki he - nüz renk ve resimde idi; erken ölmeseydi, ya görüşünden vazge- çecek, ya sanatının yapısını de tirecekti... O, yaşadığı her ünde, büyük şey yapması beklenebilecek Pm 1 belirtmek gerektir ki Yelşii be ee e Mek b tün arzu ve iddiasının rağmına, tam vuzuhsuzluğa yaramıyacaktı: çünkü kot değildi; kültürü, zekâ s1 ve imanı vardı. Büyük şairimiz, bütün mısralı rını Sular mi yandı, neden tun ziyor merm: ha Hümik beli musralarında olduğu gibi bugü- si gir dlayamizin tası olarak ebedi; Bir bahçe gülü biz iki damla eksir çıkar: ta İmbiklerini biliri rü boyunca gördüğü kat inen al ea e biz m (Sanu 6. ıncı sayfada) A N A AN KN NN YL YAN ) ti i di A (UN 4X1 4 GU yi alik eseri AKSEL'in “Resim “ inde otuz gün” Eleşae altında “Ülkü” de çıkan Yar silarian alibederkeni, Saka ilk parçalarda bunların bir nevi rö- portaj yazıları olmadığını a muştım. Bu yazılarda birçok rö- portallarda görüleni izek Ter r yoktu. Çok vok kilisinz va js similar yazılmış olduklari için sathi gi Healer, olen li Gti zıları olduğunu sanabilirlerdi. Fa- kat sanat yazılarının tadına ve ko- /kusuna aşina olanlar, burada ye - ni ve kuvvetli bir nasirin konuş - e beyaz kâğıt onların elinde bir ti val kadar zenginleşir. Bu düz Di yazın belirsiz mesafesine etek, ai lie da ye 'manzara” ları ler, AKAT Malik Akselin F wi bu renk gr m oktur. Or ışık, EVEL bir menşurdan zülmüş, giğliğini nl kaybetmiş, 7 aşar Ee ın ışık ve çiz- in il, dü e bizi sürükliyen satırlarını kizi okuya) Hluyatmazın. selhverini. güzel Hik teşkil eder. pir olmadan, gibi, etrafında yide zi Ni Peyzajı Gülü tr. Tabloda bir YAZA rs unsuriyle an- vardım. cı mak Arif KAPTAN Klâsik kompozisyonlarda insan yun. eski hocaların peyzajlarındaki ata Ve NE e ei sir sallamların pepajlımde ik A e ire a a mn ei b) yermi bu kadar in- çizgilerden faydalanır. Eseri di ceden inceye çalışılı olması, her Du lu, Müren Shi halde ne r kaprisinden, ne de ere me me, Ça Granada eri garda üçüncü plânda kalan bir pencere | yuyaka onlar yaşadığı devirlerde, pervazını, ressam bir insan yüzüne sinde m a iz a Zinde an, olar gin beşe ağ e o yan kalabalik bir seyirci kütlesi ve Bu tabloların Kayi sütunları, mieri dari; le koskoca saz Mevn rinlij misal olarak e bir eli el'in | resim- içinde kaybolabile- hiç cu zengini gösterebileceğimiz. lerine bakarsak; rulup otur. cisi ol şı, peyzajın. gele görki seyri Sini; saşe p teşkil e- decektir. Bu araşlırmağa F elk len bu tarz resimlerin ilk “ misalleri imiz (açık a) resminin dür kada Lay, Gr sr şer prank, pir Hk ir A yu anlatan gesimlerde Ticelarında peyeaj olan hemen | bik kompoanlar ba çerçeve e gali) nde eserlerine “2 Ön plinda fiülere veri adar, pey da gen bi saha br in oğulun İçki Mio ei “yakn eli konuları tai eden Flamande ayıran resimler, (Bu Sri, rının renkleri ışıklı ve parlak- in, tr, ak zevki veren bu ©- Bruk erler italyan klâsiklerindeki mistik bir yanında ba ie pe a a »ri vardır. Hangi mektebe bağlı olursa olun bu fon peyzajlarının bizim dünyamı- ii iz o devrin. ressamının ğacların. Minalar yle bir a (insan) 1 unutarak, ta ğü hakkında bir 5 (dinl — bime cayır cayır yanan bir güneşin e iye nda o lklar lamda, dek başıma male sz ri miş olmasından, yor. Bu pey- doğuy: iy > lar, bütün si m sıral kamal klâsik —— plâstik hayme imlerdeki fon peyzajlariyle, — GMpres mpi kadar açık ve iları birbirine karış- Mei ii ile komaya. e beya ari rm an taralı epeyislerin ayan ei e Sakla silip k ortaya koyduğu sadelik; koyu ve mistik bir atm efe deki efemine kadar dın eser, yl Ea ne bu, nede ğ Ulan 6, inci smyfadağ JULİUS CYIESAIR, Gaesar'inilk ve eker riviyete gö- 1593, bir rivayete göre de J e lk ui e - ortalama bir hesapla 350 yil ina rağmen Shakespeare m kin sml e hayınalık onun çe lale ayi le taki la bugünün gemiye açık benzerlikler var ki eserin 3 “içimde yaşadıkları dez kere, giydikleri. el ri Bizim gel İY bönün iie ar varlıklar halinde canlar yı ia “Gene Shakespeare'in 'yarattığı ve Bn biri olan Polonüuü, Ha ni e ki Julius Onesar oy 2 ha Capitol'de öldürüldüm; beni Brutus öldürdü.,, Buna babi Bakara Barla konuyu e- n başka bir, etin m mevcudiyeti- ark Ama herke- sin mutabık kaldığı e A 9 da Shakespearein. Plutharkastan va aldığıdir. Slakespsace EM e e ein a olayları da kendi. iz lere Em diği gibi yuğı lara istediği Karakterleri HAKESPEARE'de vaka başlıca ida meri idürülmesiyle onu öl- e ii “ya halde, “Gear in gabsiyetri min © ek ince e çek nl karma. sını pek rak ele almış ol iz nil Can Turuna, azametine kapılmış, gösterişi sayan bon lr dll şan, m ehalikim ve müstebit bi Bem. Ge ii e maş ek tan soğra anlamış gibidir. Ancak ölü- ünden sonradır k? dost, “Yüce sahne: kaç asır, h. lerde, daha ee dillerde eksi el mamak IHAKESİ Yazan; verm LÜTFİ AY Ju uş Caesa e are'i ala en o dank pirina nl idir. Netice. piyesin ortasına alınmış, va" kanın. çi in böyle hömen hemen ikiye ölüme yerin de bir ha yn lması gözönünde tutul 20 anla, bal BArD. ei yawâ İngiliz o tiyatrolarında bile, Julius onarim yal İPEAİ d Caesar; IIL, 5 saydığımız teknik hünerbazlığı e eee oynana e aki via ği iyi rnek, takviye ii A my sıtadi sırf teknikle aktörün o- yanu. aranlabibeyl 1 kokla aktörler den dübiler yerrilird ne yle iel ii la etme, Mae rol rinde 2 lüzum görmüyoruz, Yalnız el Tee e göniyeceğiz ki ii larcus Antonius gi bi devr zunları izinde ki korkarak, tt bilecekleri rollerdendi bir mel pm “beraber o tam bir eek dadır Çesiur o kadar adl-bir #p olaydı abi gbi bir kinim sadi ken gevebilneşine nkân ii ent: CAMİA kan s'un. enyeni ölçülü bir tezat Doğruyu aleni ei us Caesar koyu bir me lodram havai içinde, konyansiyonel İeelele, gani sozler, yeniz ve nz. haykırmalara Naretin Se vin'in © çok güzel tercilmesine, a akı» a die, alaka ma m isin . Bütün gay LİUS Ga Deni Konma in ha liye, m mad. ları sefer. arak sal mi ber gili İlkemizi arakat ge serin mi gi mizansenin bütün ike ii iz semai Ball üsünün, YAA çak tesir eee e kadar dışta ve şekilde kali şeyden Ge bir unalla le © edilmi, İşin ö- züne, ınışına gelince, biz iki il le e eserin tamamiyle ar elemi olduğu intibarmı, ei ır Shakes GE “den, yani gerçek inilodan vak yukasıda Halbuki leri ya bal e kendi İsleri unutup, ancak kılığına gir diki alkan gerçek Alemine, on: giremedikleri gibi. İLİYORUZ ki ir o hay z bu geldiği kadar ii için büyük cebitler yatroyu bir yapmacık dün, e acayip Şahar altında bo- duğündan baska Ri in elinden gel kör re ki ka ver Tun yetine sahneye, yeni bir sanat bal hükmetmek ieiyen tekniği, ahlikien | lie eni, arıyan şey ham imza gi miele hayatın icaplarını m met ettiğimi Yazi eş — dir ettiğimiz sanatkârlı in lerinden ders alan, fakat çok ayrılan ser Dani her devrin ir ir sa: gibi iliği klar alıp aynı nda Gn biz mapa gi aylarca, yılarca hee yanından araştıran bir estet, m üümleri sezmiye çalışan bir vinci > adam ve yazarkön “güzel”e en bir yazıcıyı görüyoruz. Max ie e Aksel, ye Şıkmıyan bir- çok 7 kattığı bu eser- de, deri , müstehzi ve özlü biz mühaerirdir. Örnek denilecek Har ilga birçok muhave - e de- Zil, bütün sanat ın. belli başl meseleler ini, kendi iş söze ka- ışmadan ve okuyucuyu hiç sik - akdar, inceden inceye münakaşa etmiş ve bu dâvaları yüksek bir pikeler aksettirmeyi bilmiş- tir. Onda ince bir sahatkâr sezişi, geniş bir 5 ve gi 0 diler vi Türk Si gibi ein n ka - vuşağında regal ik Eserinde bir taraftan bu yurdun e öte yandan en ileri inün parıltıları gö- üzel şey.. “Gi der , merede ve hangi 1 devirde Yi ei ğine ein bu inün güz. değe: vi ün Türk insanını, Türk sana dimizi biz, böyle yaratı tün antikler V: geçerek kendimizi ii cak öz değerlerimize vararak baş- #akat bunlara üstün Bunlarla, KU VW ( 13 HAZİRAN 1943 Mikserin ole BATU rak ve insanlık mazi. nüllerimizden geçirerek yonttuktan sonra, daha daha güzeli yapmış olur: 0 zaman başkalarına kendi gön yuğurup değerliyi, uz, Ancak imrenmek uz ve abes olur; ve ancak bölen devirlere ve zamanla- olarak hayranlıktan alik Aksı senteze varabilen sanatkârlardan- Şünli » one ma şarktadır, o bu topi e devrimizdedir. Günümi oralar gitse yor ve bütün bunl ın toprağın çocuğu kalabi! iyor Malik Aksel, ey hiç âli sözlük, va gile maclar göz ahsiyet - sanat « kâr elinde eketremlerin nasıl kay naşabileceğini bir kere daha gös- terdi. Bu özlü ve güzel eseri bütüm okuyucularıma salık veririm. Seçme sözle lerin güzelliği tabiatın bit esad , ihtiyarların güzelliği ise bir sanat eseridir. (M. Grenbieğj * İnsanın mesut olabilmesi İçin, as zunun çiçek açmıyan bir nebat oh ması dâzımdır. (1. Normandij Bir temsili en çok tenkidedenler, semelle bedava girenlerdir. (Gin ) * Hayatı, bize verecekleriyle değil, bize verdiği ile sevmeli, “Ganoeji e me SAM (Taso) rap kuşlarının başınızın etra # ERİ yaranı sitemden NE çe... m m yapmalarına engel olabi Üirsi (Gin ata sözü) * Saadet, haddini bilmek ve onu seve mektir, (Romain Rollanâ) Mukadderatın bir fâninin, istedik- lerin ise bir ölmezindir. (Ovide) Resmin dili CİZGİLER Çizgi - Desin; kafanızda — kalıbına iel yaraıcır yetin 0- hi ii Mei ai Tuşunu din selâmlarız, Tabiat bize ken- ğa çizgi fik bu yoldan yün | öetikineiyi gun müyor yel ami e fe, yi hep onunla yakalarız. “Şair Paz ul Valâry'nin dediğine göre ressam Degas “çizgi form değil, form ime vanası, öz bi gerini e nida kapıdan siyle Bireşi kinci kapıdan iyi fisi görülür. Ri ğin diledim in makta ve male me salan e çizginin bilhassa “Rembrandt, ta glduğu gibi birbirleriyle övün Ee ür. Gizeiş dün olduğu gi LTME — lacaphonle,, kelime “Cacophonl Geçen haftaki Sn esi de “Renk bizim sevgimiz ve her seve gide saklı olan zaafımızdır da,, ola- caktır, ZE e

Bu sayıdan diğer sayfalar: