8 Ağustos 1943 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

8 Ağustos 1943 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

demirağ öndü Malik Aksel alıklari Fiyatı 150 kuru her b ıda bulunur No. 15 sastalarını kür 5607 rkez Muhate. | 83 a Ky ruyoru; ini bir "hikâye İİ ia inde gelelim pörtresini gi ruh biografisini yaza, fanın” etle BAHANA, Şe iu Dir Kiya e itiraftar. yan Bu güne Ski amal EE” nefret e ördüğü - olduğunu gitti; iyi sevin e eğe İ Jah rağmen doğru de- güdi. Ben hayatı seviyorum... Gü- Tüyorsunuz Lisaweta, ben de niçin güldüğünüzü biliyorum. Fakat ye- min ederim, edebiyat yapmıyo - ruml Cesare Borgia, yahut Onu tur. Ona asla verem; - binin dışına çıkana, bir olana ideal diye nasıl tapılır, anlı- br” Ee Ti yaban Kare Mİ İnek kaynağı olamadı? ONİO Kröger için “Du sad. iile gelen hayli HE e ynağı olamadı, çünkü © le bu hayata air ii #mleket — saat srogram (PL) mleket — saat ” operasının 1m) v 4 aşkında kendisini gösterir. Fakat bu sevgi, bu aşk, Tonlo'nun bütün ve. oyun kudretini elinden alır; öyle ki, bit- Kin bir halde kumların üzerine se- yesim rilir; esrarengiz bir şekilde deni- &in yüzünde kımıldanan dalgalara ion orkeii dalar; orada gözleri bulanıncı Kapali dar bu özlediklerini görür. Niha - akyol et için: belirir. Nede | da onlar gibi sağlam ve neşeli ola- emen, miyor? Neden onların sevgisini ka- Bi Sİ zanamıyordu? Bu acı içini gitgi - vi de daha fazla kemirmiye, baplar: | Sİ öyle ki, kendini yapayalnız. büyü pi na Kayaldığa izinin Giyim, ğ onunla tezat halinde görür. Kendi- ideal, (Me - lelâde ve zevksiz gelen şey - Binder Orfe antezi) ; let müziği; küçük asker. yarı ve ağanş” iyo salon or anın devamı #mleket saati i. ps orkestrası, ni parçalar ve soğukkanlığım a ayan vicdan azabı içine (1) Thomas Manm'ın “Tonio Kröyer” adh küçük hikdyesi bir - Resim sergisinde ofuz gün alar kaç yl önce Mehmet Karasan ta: ai bilem ke iy yarı, ve sağ tesinde tefrika edilmişi a. ei Eylül ayının ilk günlerinde ea YEN çıkacak olan “Güzel Sante saati). sawfelarimızdan biri a - Sonat, op a) ce) tpurtleri (Pt) kema mi ayıracağız N e iği (PI) yatının rom: yarı, ve beli id 4 kiy ei MN çok alâka verici larının neti « zılar sunacağız. an sallı bekleyiniz s eğ ZE SANATLAR GERÇEK SANATI ve m KIRÖGER Yazan ; serseemeeaseaş | Mel Melâhat ÖZGÜ ANATÇININ böyle azap duy- müm, Diş şüphe Yok ML. iz Deri klakteniz. “Yaka To ml emin Bus ei kalmış, sanat- va ruhu arasında» hi da sarsmış, ona amdır. İşte alip, yk ve Yade vergisi, insanlığa karşı bu soğuk münasebeti hattâ insanlık bakı - yandan mvcyyen bir, mavalndi wayyen bir yalnızlığı şart kılar. Gün sağlam ve ivvooti daya hiç zevki yoktur. Sanatçı duy- ya başladı mi, saratçalğı öltmiş” a e hangi bir insanın duy - ri arak: bakan sanatçıda bu abi ©, olup bite- in gerçek karafından, insanlığa bağlı nakl şişin “opel tarafım duyar. Hüdiseleri derhal şekilleriyle kavrar. Bir otomobil kazası meticesindö, yerde kanlar anza- günkü o, içinde yatan bir çocuğun mı Tone Kiğar gerçek sanatçı öv BA gelişme- yu İnsanlık duygusundan, in - karşı duydufu (normal burjuva sevgisinden beki 5 ir. Çok dei, Di ir gür çe da- yazacağım eta, aittir. Sana Şu: an e ya kıyorum. in kendilerini ein kurtarmam içi aşk girl canlı, mesut, sevim- normal olanlaradır. — Bu kma Lisawota, bu “ lar, düşünceleriyle şekillenir. Sanatçı n— iy Mesir Tanal 0. Geri da gerçek sânatçı ULUS İMusiki KONUŞMALARI KOMPOZİTÖR İSMAİL ENİ Türk musikisi yolun- da çalışanlardan biri, bir e m kaj m dokuz Onun, kompazitör olarak Türk uslkişine, ve mumin olarak *k geneliğine yaptığı hizmet- e Kırk beş yıl önceki İzmi günkünden çok başka 2 zara arzediyordu. İyi bir konser dinlemek, bir opera seyretmek bugün İzmir'de mümkün değildir. gm olanların sayısı ide beşi geçmez. sini 2 garilerde Düz tün bunların mi olduğunu, ve musiki kültürü üzerinde daha Ge çalışmalar yapıldığım gö- . İzmi di essesenin “Kar tebi” nu, alık etmiş olan Tevfik Beyin, İsmaili Zühtü'nün yetişmesinde e « SMAİL Zühtü'nün basılmış yok gibidir. Halbuki çok ve çeşitli yazmıştır. Meselâ, senfonileri, sonatları, piyano par- bazılarını di ki eserleri zaten ortaya çıkmadı. Ancak mahdut kimseler bunları Kkompozitör bür gün , kontrapunt okumuş olan İsmail ZAM olatunka dedikleri müs - kiye harp ilân etmiştir. Yeni Türk musikisinin yolu çök sesli oldur, der; fakat derdini anlatamaz AT, eülüsiyelerinde ere kpa hira var- 'Mekti Ye eee lama Zühtü, bozkırın ağıtlarım dinle miş, halaylarını seyretmiş mi idi? Meşrutiyet devrinde | bandolar ZÜHTÜ! Ahmed Adnan SAYGIN RRARAAA AAA » bekliyor ve Tama Zühtü, yasan aniiplariki alan Gn dediği sonatinlerini ya- a a aonllenmiş al e ik yoktur. Onun ye dolu rüzgâr ğerlerimi old mereden irüyor din “Turan'- gidilir. “İssız ge- ven, “Altay'da baharı, arkı. ları bunun şe gibi şi ahididir. len Ankara, Kastamı Li 'UKLARA sanat zevkini ilminin Zorluk, yu. Ki başkası sikmem Ea yan ne edilmesi ko- laydır. Buna mul Ee yaşadığı! ir hi kasına telkin edil - 1 ve bunun ru elatip oinme diğinin anlaşılması çok zordur. Abdül akber'in mu- buymnlanına; eld Sn hiç bir his tepkisi gile wklerin izafi e İmiyen sözlerin çocuklar herhangi bir tesir uyan- 'masına imkân yoktur, bir şeye güzel demekle iş halledilmiş olmu- Yol b Sine yünülen” üne taş pi Bıtlar.. Artık o, Turan'dan bah- getmiyor, ve Ağıt'ın ne olduğunu e sulüdür. « ZMİR'e giren atlıların po- gi era © da kler kğ, yaşında yünden bir ig “Aylarına dolak- lar; saçlar kırlaşmış, yüz gök - müş, Üç yılık Al kazai bilmi as cordon'da bi ara- Maya, ml ik S3 o Gm yale İstanbul'da | bas- zmak üzere yanını aldığı ii lk e- sanat çi- on dokuz eya çe - Fakat İzmirin yetiştir dileri, © tahta sandığın içindeki- pek çok şeyler borçlu olduk- Mi Soysuzlaş- maş tek sesin hırıltılarından onları ere yol gabari o. ANE e , İstanbul'dan ve Kel ima an 8 apamnk Asal A Giy sanat adamı ve . Halil Firet KANAD r. Güzelliğin duyulması ve dı leri Ayi yetiştirme ii kündür, Bu zorlukları, estetik terbiye- de işlediğimiz e BA gede alien ale e Na e lerini bilmamekten, e ye. ünkinizr A dan ileri geli Güzel bir manzara, bir a okunan bir şiir pan ve ık neler hisseder? Onun estetik etmelidir? Mu» mes; m mesi bakımındı ie cuk ik hükümlerini araştıran ya goklar ve psikoğlar şu sonuçları» elde etmişlerdir: KD NR kr ıKunda estetik hükümlere rast - ( Sonu 6 ıncı sayfada ) Soni yaz gecelerinde Saman yolu Zamanın en dar yerinde, Böyle altın zincirlerle bağ Çiçeği yemiş yapan İnsan hayatina da renk v şeki ve Bütün rüyalara girsen Bu bir su çağıldamı Hayatın kımıldaması! En Göcukluğumla. Karlı dağlara Beyaz bulutlarla gider, Bir elinde di Yeni bir tohum bekl Söyle, müjde ver geliyor, Duydum bir sonsu: Hani uğra İşlenen bir kal Eski, kahraman topraklar Bi EE > Ama benim özlediğim, de ma bakarken, biteviye düşünürüm, h hep sana yürürüm. 'Ruhlarda çiçek açmış bir türküyle geri gelirsin Bir #zgirien #uyu bek dapian sezi bir diğe taze düşüncelerle gül demetleri bağlıyan. eraber, Wi bir çözülmez bağlılık, bir aşk lefne dalı, bir elinde gülen il un iye Göz. yaşlariyle rl “güzel anneler bahçesi, havada o unutulmıyan sesi, ir ulu düşünce için kılıç ve mızrak oyun! HURİ — de gülsün yurdumun rengi - nakışı, örgüsü. iy dolaşıp Küçük Sert, ami »rebilirsin, Kısır otların gi Erkek kaval, dal Bir yiğit, bır nazi e anlı akşamların inişini bekliyerek. Hey, 8 im in ar başak, ye: e ai Güllerle bağlıyac; Kutlamak için aya) an "hatirışor musun onu? a Seni düşünürüm. Dilim yeter mi Yaşarkı Küçük soluklu bir türkü, bir kır) bir yayla türküsü, ir yol kuyusundan a gurbet ve hasret dolu... doyasıya içmek. Bir tarlanın kıyısından, 'Nazla gülen gelincikler koparıp sevgiyle geçmek. düğü, Küçücük nan güreş ettiği tepeler. Ormanlarda konaklam Devrilmiş iri çamların. kala b azli ın kutlu ol > 0 DER söği züt ee n ölümsüz olan ata-toprağımı, Ekin tarlaları, tozlu yollar boyunca giderken, Sala ÖVGÜ gideyim düdüğü, lı ses, bir tatlı anne sesi yer-yer. almak, olsun, öpmek için yollara düşmüşüm. ri kurulsun, yrılsın benli düğünü im öz - gerçek gülüşüm. aklar, böyle, lkmış bir hayat bayrağında sen || 'eyhun Atuf KANSU Mile pazala okuyunuz Kaptan — Bir plâj dekorları- mın, düşündürdükler 8 Aş Otomobile dair Yazan : Bedri Rahmi EYUBOĞLU KARAR UGUN tesadüf 040 modeli bir otomabil uzun yasına giren bir çok moti hiç de aşağı kalmadığını dişin - düm, Asrımıza otomobilden evvel giren, şöhretleri omar Şer e ai Mr eğ pikeler Romanlar - Kahra kem Ve EE toprak e yeni kavuşu- (Mali kalleş DE: ve yim güntye küm köy madı. da hâ- if il vi aynı Alive e — benzin kokusuna Şiirde kezÂ, mai gürimesüne karşı şiirin hassas ve şeffaf ku- ik lakları tıkalı. Motörün bir ço yerlere muhayyileden evvel «var. ması, bir çok muhayyile erbabı. nı küstürmüş. Gündelik işlerind Gi el fakat ir vt BE ei Semer Musikiye gelince. Allah en korusun! Be - e e 5 Ben a cesaret, edememiştim. Halbuki mu- sikiye bütün bir garajı doldur - muşlardı! AZIN vahşi kabileler yarından gelen keçi boy- li le olaki di. muzu aya nu iddia edecek değilim. Nereden gelirse gelsin otomobili mükem - benimsemişti. Cazdaki sar Bütü inatı, et mek istiyen sinema, otomabi de e sızmıyacak dar iyi geçinmelerinin sebep lerini onların tçünün de aynı batında dünyaya; gelmiş olmalarında! arar mak lâzımdır. Otomobil bir senaryo İ v NN oluyor. Fakat bir türlü yi “üz yerleşemiyor, resme ve #okulamıyor. Romanda ve Şiirde belki acemi acemi dolaşan bir kaç otomobile rastlamak mümkün fakat heykel de şimdiye kadar ne bir tekerleğine rastlıyabildim, ne de bir otomobil murluğu gördüm! Afişler, kartlar, gazete ilânları istedikleri kadar bütün dünya di. varlarını renk renk boyboy oto - mobil resimleriyle doldursun, hey- kalay ve remam bir türlü. Da a li sürmüyor. : bm çe mez veye mevzudan, korkmamak, bütün Şe- killeri benimsemek, gündelik eş- yayı hakir görmemek, en mite - vazl şekillerde yepyeni imkânlar bulmak gibi geniş ve güzel bir iddiası vardır. Eserlerinde hiç umulmadık eş- yaya bilâ tereddüt yer veren Bo- mard, Dören, Utriyyo, Vüyyar, Dufi gisi zamanımızın en iy rn samlarında bir otomobile rastlar VERE ini zi royyo'ni zajlarından bü akar eee ge- e otomobil geçn EE , Düfi en son sistem obillerine binerek re. Fakat Velhasıl sinema perdesinde har- vurup harman savuran otomobile bir tablonun çerçevesinden içeri atlamak katiyen yasaktır. teki, piyndn meydan! olup da resim dünyasına gil Yiğini ve heykelle ri olemeasa DE e ey düşünüyorum. “ Otom. Mi a © çe Tesimde gerek heykelde hatırı sa- yıhır bir yer aldığını hatırlıyorum. Hitit sanatındaki tekerlek bolla- unu, Yunan sanatındaki araba EŞ emer tarafından kuş gibi uçurulan Za- e GN ağa al at #iklerin bütün kompozisyonların- da neredeyse adam başına bir at düşecek! Pi ir iiirenme ve tiksinme- vel al bir korkudur! Ne kadar olgun olursa olsun, ne kadar yeni motiflerle dolu 0- lursa olsun, bugünün en İyi res- Samları görünür veya görünmez ( Sonu 6 iner sayfada ) Resmin dili FAUVİSME Hay iş ve maş ahx gözlü şark sultanlarının, kiymet m ve değer biçilmez ağı m Tensama dir. Dama - #llimlerin, Ye m 13. babiğer, yeri yeğ dl e m iL ea map benim için bir tekrar gençleş-” ediz oletydek MER

Bu sayıdan diğer sayfalar: