9 Mart 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

9 Mart 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# ÇIKRIKLAR/ DURUNCA AA Ea Vüzü yaralı kadın Haşir, > hayır bu Kadar kötülük Allahtan gelemezdi, o bunu yapmazdı * —15-— Yazan * Sav.' Em — Su külür ediyorsun, Yeni düşüncele peyda etti, O z0- Sen küfür ediyorsin baha! | mâna karlar içinde müzminleş de... Töbe şu köydeki (| miş birde vardi. Bulacı külü ler Allahtan evvel Sıddık | Haklerder: vehee haline girdi. Ve wo iğ alican çıkmıyor “| Siddik yade onun önünde kötü. iç Tevez kadar daha | öğün, fenalığın yegtne rün Bade çı, epirerde Sed nesidi, Kendi. yüzüne inen ça. Ea gözünün önünde yaralı Hiz we kadın tekme ve bu işik in. srtındaki yara bir EN BİDİ gibi geçti, erıldandız ui kadar kötülük Allahtan b; Baba kötü değildir. Muşinz Hasanda yeni ISITIN Usandı ya Musa1,, © sene sonra, Beni Sik MİR meç, ! BA Pal “eş ir kenil, kudret belvasile ça Usanmuşlar, « bik inş ETS diye “aykmırış. 1 Bİ de çisaiidik, biz det > Biktr 5 K artık! a aman arada çok Midir ferk yar, Onlar bik ni yiye Küdeet helvasından ey ari 5 biz, kardan tipi pe İertinrtayy d İm, “Betim gibirsizin de yp ve Giriyor 2 Şu k NG, iki giküyet arasındaki il biribirine hiç benze İ iç nlar; denek geçen asir- diş gide Side ilim, en yolu erleemişler, dervişlik ta- e de haylı yol almışlar. Mötkğr. İsna, Bk ân usaniyorlar ve bu klarmy kendi peyganr- ed, © bürşi bağıracak dere. oy Si Küstahlkdara. bütün- üne 5. Utanmadan Du iki y ir İsyan vesilesi bile ve CPA, kendilerine «Tevrafı ediler Alaş elle telkin din berakarak Kul yapısı, bir “ZAĞIYA tapmışlardı. Balay az dühamak diye işte büng derler, ye işte w Mekâdar mütevazı, ne gin imişiz meğer! dan hn akşama ve akşam- katarı, Die kadar yağan iy dam, Sücak duvarlar yıki Sone , © Dağımıza yıkıldıktan Om Şıkarabiliyoruz. tere kargı Allaha ve Peygam- ul olay şi El bizim gibi bir erine ei Efendi Hazret- Ne Yyah işler 1 U Sene Alma l sok sekyorlar Mantik Şehi İğerik ismin, ndeki trarsat a evvelki akşam e 300 Seyyah gelmişti iştir. vve dün şehrin abida, dir. Bu zarhında bir çok beklenmektedir. Oscana ve Zinde, Yapurlarile 1500kadar al, Eelecektir. Du Alman Metan, insanlar, bakınız nekadar) bugün en büsit nakil işler. Bıldırcınla kudret) otomobildir. marın: acısın ancak şimdi daha iyi duydu, . hakaret önünde; ik Zamanlarda soğuk, bir demir par ça gibi, hissiz gibi dören Hüsan şimdi büyük bir'âteşe sokulmuş gibi oldu. Evvelâ yandı, alevleşii, sonra bu soğuk demir içten gelen arzuların kalıbına e Karadeniz sahil İniyardan ayrıldıktan | sonra hep Sıddik zadeyi' düşündü. O gün de akşam ald, hidde ten, kinden, weltetten gelen bir beragatla; Kenarında geçeyim yel szin olsun! Aylar içeyim bal sizin olum! Bir su ver içeyim göl sizin, olsun Ben karalar giyeyim, al rizim olsun, Diye. söylene ; söylene” köye döndü, Dorgüha girdigi zaman Dudu ana külürsüyerek söyledi: — Haticenin keçisi bugün doğurdu. İşte oğlak, diye; mini Mini şeytan gibi “sürmeli ve çe kik gözle, bir köpük hissini ves fen yavruyu kolları arasından bıraktı, henüz ıslaklığı, islaklığın parlaklığı üzerinden geçmeyen yavru, canlı, canlı bağırarak Har sanın abasanın altına doğru ve kuldu, Bu sokuluş, bu kıvraklık, bu gözlerin çekikliği, koyulaşan ren- ğ ölen kadına ne kadar benzi yordu?. Bazen insanlarla hayvan- lâr arasındaki bu sarı münasebet türe gözlerden kaçar, niçe gözler lerini süsleyen j sabahi ele vardır ki, sırı dökülmüş aynalar, yahut yosunlu sular gibidir onlar müşabehetleri kepilte- bir budak olduğundan farklı değildirler. Dudu esasen tenasühe inanan bir itikada sahipti, Bu müşabebeti görmüş ve siri bunun için Hasana sevimli bir işdaha çıkarmıştı. Hasan artık o günden sonra sü- rülerini daha alâka ile güdüyor, — Sığırtmaç gidiyor hal. Diye daha kuvvetli, daha canlı bağı. riyordu. Hasan keçi yavrusunu munis bir çocuk hösile sevmeğe başladı yavru vorulmasın diye kolları arasına alıyör © mini mini şeytan hoplayıp, zıplayıp kollarından kaçmak isteyinceye kadar bırak- muyordik w Hele Hasan ona kaval çalar. ken bözen başını ve kulaklarını iyip dinler gibi bir vaziyet alışı sonra birden ürküp kaçışı, Bu senenin baharı” Hasanla beraber bütün kur halkını sevin- dirdi, bir çok oğlak doğdu ye her Samsun bugün bir Avrupa şehrinden farksızdır. Dün peçesiz bir kadı- na hayretle bakan Samsunlular bugünyü- zü kapalı bir kadınla karşılaşınca gözlerini açıyorlar... neden? Çelik hatlar vasıtasile Anadolu. ile birleşmek üzre Olan Samsun demiryolu in. şestinda her. vurulan kazma “darbesile mütenasibdn kiğihe- ti artan bir şehir ol Çak. yakın kadar, sokaklarında ştur; ana medeni namına - kağm ve deve kajilclerinden başka bir Samsunda ar şey görülmiyen Mubalâğasız. olarak” yebiliriz ki” Samsun bagi kü balile Karadeniz sahi de bir Aynipa şebri halinde bülünmaktzdir. Asri « Teçhizmt ve” tesisata malik hastahanelerini şehrin en işlek yerinde meviai bir manzara arzeden o mezarlığın çok Sevimli bir park ha- line ifrağ edilmiş şeklini, genç liği işe ve hayata alıştrın bir san'at yuvasını, zarif si- nemaları, çalışkan ahaliyi ve bilhassa bütün bir faaliyet cephesinin başında vali Kâ zam Paşayı gördükten sonra Samsun hakkında umumiyet itibarile güzel intibalar hasıl etmemek mümkün değidir. “ Samsun parkı, şehrin fçd- maal hayatinda esaslı bir mev- ki almaktadır, diyebiliriz. Filhakika eskiden yüzleri açık kadınları acaip bir şey görmüş gibi hayret ve teces- süsle seyredenler, bügün bu- nun tesiri alında peçeli bir kadın karşısında aynı hayret ve tecessüs hislerini duyuyor- lar. 32 Metre irtifa kâdar rengarenk suları yükselten güzel ve emsali nadir bir havzu ibtiva eden Gazi par- kı emsalsiz bir mesire yeridir. Samsunda bahar mevsimi ia ile kış mevsimindeki yat arası yi ie ini i ında büyük farklar Yazın muhtelif mesire mahal. lerine dağılağ, parklarda dolaşan sinemalara “devam eden ye Dn aş Si Samsundan bir manzara: Gâzi parkı hanımları, kış mevsimi gelin- be ansızm ortadan kaybomak- tadıtlar. Yazm, eğlence ihti- yacını açık havada tatmin eden banımların, Kaşın boş yakirlerini geçirdikleri ve oc ile meğgul oldukarı bence bir sır halin- dedir. Ham burada mevcut iki sinemanın daimi müda- vimlerini Istanbuldakinin zıddıma » erkekler: teşkil et- mektedir. Yalnız sıkı sık ve- rilen balolürda — hanımlara tsadüt etmek mümkündür. Bu şibi baloların muhit üze- rinde gerbiyevi tesirler hasıl etüği gözle görülecek kadar satahat peyda o cemiştir. Bu itibarladır ki Samsunda da sak sık balolar verilmekte ve muhitte ünsiyet ve samimiyetin teesessüne çalışılmaktanc, Samsunda halk ve halkım ahlâkı üzerinde thripkâr te- sirler yapan sebeplerden bi- rincisi ve belki de: en biş- kcası kıraathane hayaudır. Bu şehirde belki en kârlı ve re- Vaçta bulunun ticâret Kah- veciliktir, - diye “bir iddiada bulursak i yaln « söylemiş ol- mayız. aralanan ve büyük bir Kala- balık .öclbeden © kahvelerde geceleri oturacak tek sandalye Bulmak - çok: müşkül hatta İmkânsız bir-şeydir. w evlerinde — mas! Muhtelif semtlerde | 5 Cigara, marejle “düysümları |; asında ve zehirli hava i- ny j buraya sütüldüyeni sebebleri öğrenmek istedim Samsunda adım ba- şında bir kiraathaneye, bir kahveye, gazinoya kes bu'sene üfük mahsulunun bereketli . olacağım bir birine memnuniyetle söylüyorlardı. m — Tak, takl Yolun böşindan tozu dumana katarak ilerileyen bir süvari gö- ründü, köylüler saf, saf oldular, bafif hafif fısıltılar oldu; — Sıddık zade Ali efendi ağam geliyor hani edepli ol. — Öyle yüzüne dik, dik bakma, — Öyle kobat, kobat durma, elini göbeğinin üstüne koy... — Allah ömürler versin... — Ne de yanan şey, mor ka» ranfil gibi fesine sardığı abani Hicazdan gelmiş olmalı. —— Kötü mal kullanmaz. — Bu çuha Şalvar Ali ağem- dan başkasında yoktur. — İnanmıyor musun? vallah da yoktur, billahda yoktur. Büyük kapı açıldı, alaca ka- ranlıkla Sıddık zade terekesinde bir bayaletle kapıdan girdi. Uşaklar kır atı kenara çektiler. Seyrisefain vapurlarında — Ağa yorgun..r İhiyar, genç köylüler bir ağız dan inceli, “kalınlı seslerle söy lediler: — Ali efendi ağam göre lim demedik, Hanı şöyle kasa- baya -indikte kendisine biraz getirdi idik. Ağam yesin diye yağ ge- tirdim.... Diye bir heğbe uzandı. Öteki — Kaymak bizim ağzımıza yakışmaz, ağam. yesin!... Bir başkası: Peynir getirdin... İlka- ez, “müşteri bunun bu kadar iyisinden anlamaz... Bir başkası: — Ağâmın çocuğu oynasın diye bir tay. getiriverdim. Kanbor bir köylü: -— Bu taze, taze ağır... Diye bir kâse uzattı. Uşaklar. gülüşerek, eğlenerek köylülerin hediyelerini aldılar, kalan köylüler sırtlarındaki se- petleri, küleleri, çıkınları yalva rarak kapının önüne koydular takım, takım, hediyelerinin ka Kirıler bedava, kimler tenzilâla seyahat edecekler dare acenteleri talimatname Mater aldığımıza göre Seyri- sefin idereşi kedni, acenteleri için yeni ve müfessal. bir. tali- malname. yapmıştır. Yeni tal uratname başlıca * çu esisları raslamak mümkündür. Niçin? Bunda gizli bir sebep var mı? ve minalesef fena bir netice karşısında kaldım; Masalardır gtbp grup toplânan taubtelil sımllara mensup bir kisim balkın aleneü kemar oynu öklânna ve kumarin bura da istilâ bir maraz mahi yeti olduğuna tevssürle şahit oldum. Vaka evvelce büyük bir rağbet ve umumi bir tehacüm temin eden barla- rm adedi bugün bire inmiş. ür. Fakat bir zamanlar kuzan- cını. ve: sermayesini boyalı bar kadınlarına kâpüuranların bugün yeni bir cerevana tabi olarak sefahat ihtiyaçlar rm kumarla tatmin erikleri görülmektedir. Kıraathane ha: yatnın muvaffakİyetindeki esrarı bur kumar meselesinde aramak ve bilhassa Zabıtanın bu mevzu “etrafında muktezi tedbirler © almas temenni etmek lâzımdır. * Sumsunda gece hayatı İkİ | nokta etrafında lanmak- tadır. Bunlardan birincisi yu: karda sanlarığım : kahve ve kıraathaneler, diğeri ise mev- cut iki sinemadır. Burada halkı kulüp -haya- tna alıştırmağa çalışan bazı teşekküller de ok 'döğildir. Meselâ zarif ve büyük bir İ binaya malik olan Türk ocağı | ve tenis külübüz “© -—- Samsunun: vaziyeti iktisa- diyeni gelecek yazılarımda izaha çalışacağım. Nurullah Nafiz ihtiva etmektedir: Acenteler umumi müdür te- ralındas intihap olunacaklar ve idare wedisinih © tasdikinden sonna vazilelerine başlıyacakiar- dır, Acentelikler tertip edilmiştir. Varidatı çok fazla olan iskelelerin acenteleri birinci sınıfı; orta derecede varidat gelirenleritki” ikinci ve çok az kanç getiren sahil şshirlerinin #centeleri de Tiçüncü) üç sımf üzerine surf teşkil emektedir. İstanbul, İziıir ve Merslii biri dahil Tulunmaktadır. Trabzon, ci sınıfa Sasun, Yalnız İstanbul acentesi ay- m edilecek, diğer- için yeni bir hazırlıyor leri kendi isteleleri üzerinde ondabk Birinci sınıf ikinciler 1000, 500 lira teminat akçesi vere ceklerdir. Jeti fâslma tenzitât tarife ında birlâç madde Kor an Biltermum talebe ve muâyyen Şartları ahi tkdirde Se: vapurlanıla “ucuz biletle binecekterdir. muştur. Bur zâbiler, zabit üleleri, ler Meb'uslar birinci ve ikici kara: da edecekler, lüks k dikleri zaman bir mikdir para vereceklerdir. darisiz seyalat naralara bin Yeni umumi müdür tarafından, tetkik olunmaktadır. Yakında te bağianac tajimatname elyevm Fransaya giremiyecek İngilizlere: göre İstan- bulda kalıyor Deyli Meylin İstanbul muha- biri şu haberi veriyor: Mevsuk bir O menbadan (o öğrendiğime göre Troçki İsmet Paşaya mü- racaat ederek Türkiyede yaşa- masına müsaade edilmesini rica eylemiş ve bazı İstisna) müs adat istemiştir. Troçkiye alel- ade bir ecnebi tacir olarak Tür- kiyede kalmasını müsaade edil miştir, Deli Meyl bu habere şu malümatı ilâve ediyor: Mevsuk bir merbadan alman malümata nazaren o Troçkinin mali vaziyeti gayet fenadır. Paristeki Ruslar tarafından ken- disine iane toplamıyor. Diğer taraftan beyan edil e güre “Troçkinin Skandinavya bahka- larında külliyetli miktarda pa rası vardır. Daimi surette bir yere yerleştikten sonra bu pa- raları çekecektir. * Paris, TOAJA) — Pransez kabinesi - Troçkinin Fransaya girmesi meselesini fefkik et- miştir. " Kabine vaktile Troçki hak- kında» verilmiş olan memleket ten ihraç kararını tebdile özüm görmemiştir. Şu halde Troçki Fransaya girmiyecek demektir, 6 ay Sonra Üsküdardan Haydar- paşaya tramvayla gideceğiz Üsküdar - Kısıklı. tramvayları şirketi. yeni imtiyaz mikitaleası olan ÜsküdarHaydarpaşa" hat tında faaliyete girişi Üsküdarda başlıyarak Do- Hancılar - Selimiye tarikile Hay- darpaşıra o gidecek olen bu hatam malzemesi marta on beşi ale edilecektir. Nalzemeyi Avrupadan getir. mek ve şirkele taksitle vermek içn dara şimdiden 27'la'ip vardır. Malzeme şehrimize 3 ay zarında getirilecek; bu müddet esnasında şirket hat güzerg ilinin tesviyei. türabiye ameliyesini yapacaktır. ayet © ay sonra yani — Örümüzdeki © sorbahar içinde — fsatiyete © geçirileceği tatmin olunmaktadır. Fahire Hanım —.— Sahneden çekilerek evlendi Darülbedayi — ârtistlerinden Fahire Hamm sahneden çekik miş, Orlian Mahir Bey isminde genç bir doktorla evlenmiştir. Nikdihleri evvelki gün Bey- oğla belediye dairesinde Çöp- çatan Üvevdullak Elendi töra- fından yapılmıştır. Pahire Hamm Pazar günü gevci Orhan Mahir Beyi» berabö Anadöluya gidecektir. Yeni evti- lere saadetler dileriz. Ül Köpakre ed #Hillldkden dalı erime ban odalarına doğru çekildiler, gittiler. Köylüler, Sıddıkzadeyi: ağr'a dini bir eebua ile seviyorler, onun dostluğunu her ne pahasına olursa olsun kazanmak istiyorlar dı, Sıddık zade bu bankanız, kre- disiz hükümetsiz . yerde Allah taralından gönderilmiş bir kah » ramandı parasız kaldıkları zaman köylülere yardım eder; işlerini görürdü. Sıddıkzade Kazanın en zengini ve hükümet memurları üzerinde en nüfuzlu adamı idi. Viliyet medlisinde âza belediye heyetinde âza Ticaret odasında âza mültü - nün ahpabı, kaymakamın dostu, kadıyla içtiği su. ayrı gitmezdi, ayl memuru, tapa memuru, sanki onun kapısında birer tanın müsaliri , zaptiye ağam onun yaveri idi, ” Sütukzade kaymakanıları, ka- diları, müstantikleri püskürten yel deyirmensiz ve şatosuz; bir dere beyi olmuştu. Babasından kalan nukut ve serveti vardı. (Bmc ) GEY İki ahpap çaruşlar irisi çenesinde beyaz, fa- kat sevimsiz bir sakal | taşır. Bu şakal, başka ismin çenesisde olsa, belki de ük görüşe: —A an, ne nurani ihtiyari » tipim timsatidir. Ötekinin de üst vudağinda çıkan ağarmış, nos biyrilarımalt WE örtörek kârlar uzum dur. Bövle bıyıklar ekseri İalen- der ve iyi kalpli adamlarda bulunur; lâkin bu hiç de öyle değildir. Çünkü bu pos bıyıkla ağızdan çıkan her söz kadar hep dünyatm başma beli ve felğket geti sVenizelos» iz eloyıt Cotçe tan balisettiğimi anlamişarnzdur, Dünkü dsiagerp bir ili akpap çavuşu getirmiş. İki ayrı ıda ki ayrı resimleri bile birinden ayriltmşti. şimdiye « Fort » otomobil fabrikalan mümessilile imza olunan mukavele mucibince o Ticaret odası Topane antrepolarım — boşalimıya başlamıştır. Ticaret odası bu anire- polar, mukavelenin imzasından üç ey sona «Fort, mümessilne boş olarak teslime mecbur bulunmak tadır, Aksi takdirde geçen her gün içim «200» lira tazminer verecektir. Foct mümemili de bu. ralarda iki sene. içinele. sahit, tesisat yapmak ve antrepolarin zeminini alah olerak döşemek medberiys. tindedir. Ayrıca buralarda çabencak amels için hamam ve duş tesiste da vücuda geti cektir. Diğer taraftan Ticaret odasının buradan alâkenm kemisile berker antreşi * memurlarının! vezileleri de mame nihayet bulacaktır. Haber * oldığiinıza göre Ticaret odan bu memerlarn o bürbürün açikta kalmamaları için bazı karar. ler imihozm düşünmekledir. Bu kısmsin Ticoret borsasna devri, bir kazmıtn ikra miye verilmek suretile açığa çıka- rilmesi myhiemeldir. imemurlerm bir Franz ezim marakkas Mezunen memleketinde buki han Fransız boğazlar komisyonu muralılası M. Pozgi şehrinize avdet etmiştir, M. Fozzi ayn zamanda Fransız selareli adil “e y

Bu sayıdan diğer sayfalar: