4 Aralık 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

4 Aralık 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4, — VAKİT. 4 Kânunevvel 1979 YAKTI insan başına bir altın lira düşüyor demektir. o Binaenaleyh miktar #ibartle bu kadar mahdut olan Suikast karşısın - da mıyız ? paramızın kiymetini tesbit etmek her vakit için Türk milletinin kendi iktıdarı dahilinde bir İştir. Son günlerde paramız kıy- Bununla beraber gene yukarda metinde vuku bulan tenezzülden | mevzuu ba tazahü bahsederken meçhul propaganda | rattan şanu anlıyoruz ki bu yollasndan bir takım yalan şa- | yolda yapılacak mali islâhat yialar neşredilmeğe başlandığını, | önüne engel olmak istiyenler meselâ hükümetin dahili bir is- | vardır onun için mali ıslahat ukraz aktetmek için paraların | yolunda ilerlemeğe çalışırken bu yarısını keseceği şeklinde bazı | nevi engelleri de hesaba katarak sözler işidildiğini kaydetmiştik. | ona göre yürümek İâzım gel (Milliyet ) refikimiz dünkü nüs. hasında ayni haberi teyit etmiş- tir. Bu suretle verdiğimiz habe . mektedir, Mehmet Asım ıin. ehemmiyeti bir derece daha atmıştır. Günün siyastie Biz borsada İngiliz lirasının Atina grevi tereffâünü gördükçe bu hadiseyi Garp komşumuzun o merkezi sadece İstanbula hariçten pe hükümetinde siyasetle pek te alâ- rilmiş olan fazla malların tediye. kadar olmamakla beraber avamili sine atlediyorduk. arasında siyasi cereyanların bulun- Fakat bu arada hiç bir xn ması muhtemel olan bir hadise man hükümetin . | vukua geldi. Atina Darülfünun ilinden b'le ka Mali talebesi grev halinde bulunuyor. rin piyasada ağızdan ağıza ortalıkta) Bu grevin esbabı hakkında Yu- dolaştığını duyunca, bu suretletle | 9» matbuatının verdiği malümat paramızın İciymetini düşürmek | Yunanistan gençliğinin pekte istiyen bir faaliyetin vücudunu | #erefine değildir. bistedimce biraz daha başka türlü Avrupa darülfünunlarında ge düşümek zaruretinde kaldık. nçlik sık sık tezahüratta bulunur. Malümdur ki hükümet bugün. | Bu tezahürat bazan siyasi mahi- lerde bir Devlet Bankası teşkil | Yette olur: Çekoslovakyada ve etmek için çalışmaktadır. Romanyada akalliyetler hukuku Banka teşekkül ettikten sonra | /€bine veya aleyhine yapılan nü- Paramızın kıymetini tesbit etmek | MaYişlerle, Belgrat darğlfünunu- çarelerini arıyacaktır. Halbuki | Dun son nümayişleri gibi. Bazen memleketimizde gerek bir Dev. | de muallimlerden biri veya bir. let Bankasının teşekkül etmesi, | kası aleyhinde talebenin ekseri- gerek para kıymetinin O tesbit yeti tarafından haklı veya haksız o'unması bir takım ecnebi mües- bir infialin izhar için grev ya #selerin menfaatlerini bozacak. | Pılır. 1909 da Paris darülfünunu tır. k hukuk şubesinin, müderrisi Leon bu müeseseseler | Kanın Yahudi olduğunu vesile ii de muvaffak | ittihaz ederek ilân eylediği grev olmamasını tabif olarak fstemek- | hâlâ batırlarım. Bu “antisemit, tedir ve ellerinden geldiği kadar | Yani “Yahudi aleyhtarlığı, mef- hükümetin bu husustaki muvaf - | küresile yapılmış bir grevdi. İakiyetine mani olmağa çalışacak- Ancak Atina gençliğinin gün- lari şüphesizdir. lerden beri sören teheyyücünün İşte biz bu vaziyeti göz önü esbabı ne siyasi nöde içtimaidir. DE getirince para piyasasını Bu esbap bir milletin atide mu- karıştır i kadderatını eline alacak münev- EE İ a lan kin ver kitlesi için hem gülünç, hem dedikodularından (biraz | faz'n | de oldukça ayıptır. Me ehemmiyet vermek istiyoruz ve Atina Darülfünun talebesinin kendi kendimize * Acaba mali | istediği şudur: Harbı umum'de bir svikast karşısında mıyız ? , | Yunan hükümeti gençliğin silâb diyoruz, altına çağrıldığını nazarı itibara Her halde vaziyette ümitsizli almış, ve tahsili âlinin tehlikeye düşecek birşey Sie Sai uğramasından endişe ederek Da- tedavül mevkiinde bulunan kâğıt ığlfünuna kabul şeraitini olsun, paralarımızın hepsi nihayet on talebenin tabsilini olsun müsamahakârane tadile lüzum “ e vi «and ci görmüştü. Kabulde olsun, imtiben- leketimizin nüfusuna nisbet edilirse yapmaktan menetti. Bu mümanaat genç havaileri müğber ettiğinden sokaklarda zabıta ile 1843 Fran- sız ihtilâlinin alaylı mücadölelerini andıran cidallere giriştiler. Taş, çamur yağmurları, sopa eskrim- leri, zabıtanın yangın bortumu püskürtüşü velhamnl bu gibi yarı şaka, yarı ciddi isyanlarda görü len vak'alar yekdiğerini velyetti. Şayanı dikkat bir nokta hali hazır Yunan kabinası erkânından ikisinin oğlunun grevciler arasin- da bulunmasıdır. Atina grevinin birkaç günde nihayet bulacağı ve genç isyan- cıların tekrar vazifeleri olan tah- sil başna avdet edecekleri mu- bakkaktir. Yalnız Yunan hüküme- tinin bu grevin asıl müşevyikle rini aramakta ihmal göstermiye- ceği de tabidir ; ve bu müşev- vikler arasında hükümeti hazırayı ıskat arzusunda bulunan anasıra hizmet edenler keşfedilecek olur. sa asla hayret edilmiyecek bir keytiyettir. M. Gayur Klemansoya heykel “Kleman Votel, den ; Demokratlığın gadrına kurban olen Klemanso öldükten sonra kıymeti o anlaşılanlar o meyanına girdi. Parisin adım onutmağa başla- mış olduğu adam için hemen bir mevi pleka ihzan düşünülüyor. Heyecanlı, hararetli münakaşa'ar başlıyor: — Bu sokak mı... biç ? bayağı bir sokağa bu büyük adamın ismi konur mu? — Fakat Bonapert ile... ne ise bir caddei kebire konsa... — Etual meydanına varan bü- yük caddelerin hepsine at veril MIŞ... —Canım şu mareşal Viel cadde- snin meselâ ismi değişse elâki- bet mareşal Viel ne yaptı? — Hayır Klemanso için bir büyük meydan ister. Meselâ Konkord meydanın ismini değiş- tirmeli.. — Genemi? — Nasıl “genemi,?. — Evet Buasi Dangla caddesi köşesine girdiniz; orada bir çok defalar tadil edilmiş bir lâvba görürsünüz.. Orası onbeşinci Lui meydanı daha sonra İhtilâl mey- danı, onaltıncı Lui meydanı ve "nihayet Konkordiya meydanı ol. du.. Şimdide Jorj Klemanso mey. danımı olacak? Bir çok mücade- lelerden sonra, “ mukaddes itti- fak, 1 talep et:niş olan, parlamen- toda bir çok nutuklar söylediği halde nihayet meb'usan binasının manzarasından bile nefret eden adamın İsmini oraya vermekte da olsun müsamshayı icap ettiren bu kanunlara “mürüvvetkâr ka- nunlar , ismi verildi. Darülfünun heyeti, bu sefer, Yanım asır evvelki VAKIT hali harpten mütevellit müşkülâ- | yana ne? z tın artık refolduğunu nazarı iti- Ne olursa olsun. fikir bir de- —. 2 Könmevyıl 1879 bare alarak ve “ mürüvetkâr ka- | £, ortaya atıldı, Fakat acaba Kon- İdi adhadan id, gün nunlar ,ın talebenin tahsilinde | kord yani “itilaf, meydanının is- svitesir gösterdiğini hesaplıyarak bun az.n derece derece ilgasını ve tedrisattâ harpten evvelki cid- * diyete avdet edilmesini hükümet- ten ofalep (oOetmiş, (o hükümet bu talebi muvafık bularak tatbi- kına karar vermiştir. İşte Atina Darülfünun gençliği. nin grev yapmasına sebep olan hadise budur. Darülfünun tale- besi, o mürüyvetkâir © kanunla- nn — ilgasını (okabul © etmek istemedikleri gibi, bunların tevsi ve | teşmilini bile talep ediyorlar. Böyle bir mütalebenin hüsnü kabul görmiycceği aşikârdı. Hö- kümet noktai pazarında »srar ederek talebeyi fuzuli ictimalar ml değiştiği gibi “ihtilâf, sarayı olan “Pale Burbon,, yani meclisi meb'usan binasının da adını de- giştirmek icap eder hi? Zannediyorum ki “Kaplan, sağ olsa bu suale şöyle cevap verirdi : — Konkordya meydanı olm yan Paris, Parislikten çıkar.. Mey. danın ortasındaki dikili taş bile böyle bir hareketten şikâyet eder, Yeni bir meydan ihdas edilse daba iyi.. Koca Parisin abide rekzedilecek dört yol ağrı çuva- la girmedi yal Eğer Klamansoya hemen bir yer vermek lâzımsa, hayatının akdem Ali efendi namın- da bir zaf Fatih ayinsuna gelerek Üç mecidiyeye bir re's koyun aa edüp mahalli mezkürda hamallık etmekte olan Manastulı Şerif nam ki- mesneye teslim etmiş ise de muahharen efendi mumaileyhi oradan gaip estiği ye mahallesini bi- lemediği" cihetle muah- haren Fatih zabıfasına gelerek keyfiyeti ifade emiş olduğundan sahibi her kim ise oraya müra- caaf etmesi lâzım gelir. ! ralarla yürekleri paralasa yeri son kısmında yalnız ; akademi ile alâkası kalmış olan | bu adamın adı, Paris şehremaneti önündeki meydana verilmelidir. Euraya *“ Grev , meydanı diyor- lar. Bu ismin hiç bir tarihi kıy» meti yoktur; Klemanso ise hâya- tında Paris belediye meclisi riya- setini de ifa etmiş bir adamdır. söyler. tarihle eğlenir VE insanlıkla alay debilir ? cak Morgıntav gibi &”, altında bunalıp sersem€ düşe olmalı ki bu hayasızlığa ten ulanmasın. Zaten balkçı, alaycı, ibti'â'ci ve Dedim ya, kin kinin: 0 vatanperver olan Parisin şu gö: | çarpık bir kılıç gibi V” beğinde - tipki Klemanso gibi!- | diği kalbi öldürür. Klemansoya bir heykel dikilmesi lona bu feci düşkünlüğündü ye u mevzuu babıstır. Güzel bir fakir, | “ kimkurbanı , adından hi ancak heykeltraşlık için tehlikeli | isim verilemez. a bir mehek.. * Zafer babasının, bi şeklini yontmek için kıymettâr Da bir heykeltraş ister. Aman sakın DA baysaklar, çelenkler arasında çip- ii lek kanunların kıvrandığı * Gre- kı vev, müzesi bozması akademik M bir heykel yapılmasın! Halkın ans tı lıyamıyacağı yeni moda bir eser ti de istemez. Bana kalsa Kleman- de somun İsmi tunca, levhaya değil Bu terkibi tasifi bans * hı harp malülleri için yapılacak bir | lığın piri ve üstadı ©” ta bina üzerine hâkkedilmeli. O bi'e va ta * onların hakkını nasıl öderiz? , dememiş mi idi? yenileşen, eskiyen fuhj a ? “ Yi kof) te Kin kurbanı Kahrolmasın Ti k B“ kökleşmiş kinler vardır. Bsünlerde hiç de | Dişlerini gıcndatır, kendi tahammülü o'miys” içindeki ateşi söndürecek vesileyi | leler üzetinde bir hareli, d buldu mu, başka hiçbir tarafa | diyor. Geçenlerde Beledif* ty bakmsıyarak saldırır. Hücum etti. | list buz meselesini çok, bir surette münakaşa Evelki gün de bentlerin ” ği vücudun göğsündeki zırhı gör- mez, bülün kuvvetile toslar. Bu sert vuruştan alnı kanar, gözü patlar, fakat içini kemiren kin, o kadar ölevini yükselimiştir ki kendi bünyesinde açılan yaranın ve kendi damarlarından sızan ka- nın 'arkıma varamaz. Maddiyetin bu bhissizliği manevi varlıklara da bulaşmıştır. Öyle imanlar vardır ki çekemedikl&rk. ya sitasfemerz ya başka bir sebeple kin bağ'a- dıkları insanlara haklı, haksız saldırırlar, Bu kin ferde karşı ol- duğu gibi cemiyetlere de musak lat olur. Fakat ihtiras ve gayz ile gözleri körleşen bu kinderler, en açık hakları çiğnerken yakayı ele verir ve rezil olurlar. Bu ter sine dönmüş kirli silâhı bu gün eski bir Türk düşmaninın, vaktile İstanbulda “Amerika, yı temsil eden “Morgıntav,ın elinde, yok yok karnında görüyoruz. Dünkü “Vakıt,ta fazıl ve imanlı arkadaşım Ömer Rıza, bir makele ile o soysuz kindarın, kendi kendini nasıl bir kin kur- banı haline soktuğunu ispat elmişti. Biraz içim sızlıyarek görüyorum ki bizs dair garpte çıkan eserleri lâyıkile takip etmi- yoruz. Adını bile unuttuğumuz ku eski düşmanın son hainliğin- den ancak şahsi tetebbular saye sinde haberdar olabiliyoruz. Morgıntav, * Atineye gönderil. dim , isimli yeni bir eser yazmış, Mevzuu Türk - Yunan hicretlerine, mubacir kefilelerinin tasvirine ait olan bu kitap, onun elinde bize bücum için yeni bir silâh olmuş, Anadolu mücadelesine bir maşa vazilesile girişen ve o mübarek ların fevkinde hararetli su meselesi şu terkos © rülüyor? suali fırlatılıyor. Gelişi güzel sütununu mesele kakkında fikri, sı vardır: Bendeniz: — Aman Khrolmasın derim, o Malüm ya, Terki Türk gölünün adıdır. d suzuz kalırız! Fransız şirketinin himize açtığı da safhada? 3 telit hakem mahkemesinde b” miz eleyh'ne açilan tazminat © aleni müralsasma yakında b Mahkeme reisi M. Aser * Aisaçtkalan çelrimize Şirket, Cemal Panna nazırlığı zamanında ismarlans? lar hakkında tazmmat itemi Öğ Çarşamba 4 topraklar üstünde bir baydat, m haşa, bir canavar; yok yok tam Kânunevvel bir Yunanlı gibi hareket edenle- 1929 re bol keseden tarihi haklar ver- miş. İzmiri kan ve ateşe boğan uğursüz baskın, bir cinayet değil, bir hakkın yerine gelmesi imiş. Yunanlıların o hezimetleri ise pek kanlı, pek acınacak manza- FSÇCE SMPS EPE LİE SİEŞ DSA Güneşim doğuşu: 7.0? Sabak Öğe İkindi Akşam YP” 840 Ido ag TB #FEZG imiş, Dünyada aklı başında hangi |

Bu sayıdan diğer sayfalar: