29 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

29 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAKITI Hoover anketi merika Reisicümhuru M. Hoover bugün işgal et- mekte bulunduğu mühim mevkii iktisadi bir anket neticesine medyundur. M. Hoover 1921 se- mesinde 17 mühendis arkadaşı ile birlikte bir komite teşkil et- miştir. M. Hooverin riyaseti al- tında faaliyete geçen bu komite Ame'ika sanayiinde vukubulan istibsal zayiatı ile bu Zzayiatın önüne yeçmek için alınması lâ- zım gelen tedbirler hakkında an- ket yapmıştır. Bu komite maadin sanayii nesçiye, inşaat, matbaacı- lik gibi Amerikan iş hayatında çok esaslı mevki tutan belli başlı altı nevi san'at sahası üze- rinde iki ay mütemadiyen çalış- mış ve komite haricinde bulunan bir çok mühendislerin de yar- dımlarından istifade ederek bir rapor tanzin etmiştir, Anket hevetinin vücude getir- diği rapor o vakit bütün Ame- rikada büyük bir heyecan uyan- dırmıştır; çünkü Amerika gibi istihsal tekniği çok ilerlemiş bir memlekette bile iş hayatının iyi tanzim edilmemiş olmasından do- layı vuku bulan zarar ve zayiatın yekünu senevi 15 milyar dolâra vardığını göstermiştir. 15 milyar dolâr Türkiyenin bu- günkü bütçesine nazarsn hemen 140, 150 misli daba büyük bir servet demek olduğuna dikkat edilirse anketin ortaya koyduğu hakikatin ne kadar mühim ol duğu kolayca anlaşılır. İşte bu anket neticesi üze- rinedirki M, Hoover Müttehidei Amerikanın ticaret nazırlığı ma- kamına getirilmiştir ve kendi- snin riyaseti altında çalışan anket komitesi tarafından Ame- rika sanayiinde Jüzum görülen ılı at ve tasarruf usullerinin tat- bıni isteniliniştir. Filhakika M. Hoover ticaret nazırı olduktan sonra Amerika- da, rasyonalizasyon denilen ısla- hatı icraya taşebbüs etmiş, 1925 senesine kadar harcıâlem olarak memlekette kullanılan 43 | cins eşyanın 36 sı basitleştiril- miştir. Bu sayede senede 450 wilyon dolâr tasarruf temin o- lunmuştur. Nihayet M. Hooverin ticaret nezaretindeki bu nevi muvaffakiyetleridir ki bilâhare Reisicümhur makamına intihabın da bir âm'l olmuştur. M. Hoover ile arkadaşlarının Amerikada o yaptıkları işi bu- ası evvelki VAKIT Könunusani 1880 Yarını Dersaıdet selâsede bulunan bücüm- le müskırat tüccar ve fab- rıkocıları idaret râsumu süte ile muhesebelerini ianzim etmek yemeğaza ve fabı ikalazındam «ut müskiratın mıktarı sahı- h ni bevan ey'emek üzre işbu ilânı resmi farihin. den itibaren sekiz gün zarfında bey'iye nezare- iine gelmelerçün ilâm kevfiı ete ibritar olunur. Nazırı umumii rüsumu Siri» ve bitâdi | | rada zikredişimize sebep hali. hazırda bizim de bütün memle- ket iktısadiyatına şamil bir ta- sarruf ve istihsal mücadelesine girmiş olmamızdır. Tabiidirki Amerikadaki iktı- sadi ahval Türkiyedeki başkadır. aleyh M, Hoover ile arkadaş- larının — tahkikat Amerika için gösterilen ve orada tatbikinden istifade edilen ted- birlerin aynen memleketimizde de tatbik olunabileceğini hatırdan bile geçirmek doğru değildir. Şu kadar var ki Amerikada ya- pılan tecrübelerde şüphesiz bizim için de ders olacak noktalar vardır. Binaen raporlarında Hooverin takip ettiği en esaslı prensip şudur ; istihsal ve istihlâk edilen eşyanın muhtelif nevilerini mümkün olduğu kadar bir şekle indirmek veya yak- laştırmak. Bu noktadan bakılacak olursa gil, istihlâk sahasında da yapa: cak pek çok iş bu'unabilir. Me- selâ bugün ya'nız hükümet dai- relerinde (kullanılan kâğıtlar büyüklük, küçüklük, incelik, ha- murun cinsi ilibarile tasnif edi- lirse yüzlerce kısma ayırmak mümkündür, Hatta herhangi bir dairenin bir kalemindeki kâğıt defteri arasında büyüklük ve küçüklük, kâğıdın cinsi noktasından muhim farklar vardır. Yalnız bu gibi sebeplerden dolayı hazinenin her sene çektiği zararlar büyü. yekünlar tutar, Demek istiyoruz ki milli tasar- ruf ve istihsal mücadelesine gi- rerken Amerika'ıların daha bir kaç senelik bir mazisi olan tec- rübelerini ihmal etmiyelim, on- ların takp ve tatbik ettikleri esaslara bakarak kendi memle- ketimizde tasarruf ve İstihsal usullerini tanzim için biz de bir iktisadi anket yapalım. Hehimet Âsım Sui istimal Ankara Tütün inhisar amba- rında 6000 liratık bir sui isti- mal meydana çıkarı mıştır. Son posta ile gelen Hakimiyeti Mil- liye refikimiz bu hususta şu ma ümatı vermektedir: Sui istimal ambar müdürünün ibmali ve vazifei mmemuresine ademi tekayyüdü ve idare mu- hasebecisi Haydar Beyinde keza ihmal ve terahisinden ileri gel- dıği ve »btilâs işinde en mühim rolü ambarda muvazzaf hammal Ali namında birisinin oynadığı an'aşılmıştır. Afi, ambar mamulâtından dört bin beşyüz küsur liralık mamul malı peyderpey çalarak dışarı da tütün bayiliği yapan Ekrem gamında bir.sine satmış ve ay- rıca gene bu har:mal denilen adam Istacbul Cibali fabrikası- na gönderiler boş sandıkların tahta ve sairesinden çalmak su- retile bin liradan faz'a bir isti. | adeyi zimmetine geçirdiği o an- aşılmıştır. Ali, gayri omuvakkat tevkif muzekkeresi e mevkuftur. Tah- kikat evrakını tetkik eden Vilâ- yet Encümeni ambar müdürü ile muhasebecisinin ihmal ve terahi maddesinden lüzumu mu- hakemesine ve hammal Alinin mevkufen lüzumu muhakemesine karar vermiştir. ve şerait başkadır; | memleketimizde sade istihsal de- | İ biyiz. SUTUNLARDAR SEYAHAT Acı bir örnek Her seven, kanıyan yaraları dindirmek için adeta şuur- suz denecek atılganlıklar yepın Sati B.in tekaüde SE bir dostum var. Bu adam, sık sık sevdiklerine koşar, liyakati bir düşkün için yardım ister. Dün gene böyle bir sebeple gelmişti. Oturduk, konuştuk ve nihayet asıl sebebe geldik. Bir kâğıt uzatarak : —Hadi bakalım şunu imzala ! Dedi. Kâğıtta birkaç satır vardı, fakat okuduktan sonra, canım derin derin yandı. O satırlar: “ Muallim ailesinden ve o aile efradına mevut olan refahın en yüksek derecelerine çıkmış bir arkadaş, bir sıhhat fecıası neti- cesinde sefalete düşmüş, kalkı- namadan ölmüştür. Perişan ka- İân çocuklarına... ,, şeklinde baş- | Liyıp bitiyordu. Çok ve sık görülen şeyler, insan yüreğindeki ilk tesirlerini kaybede, derler. Ne doğru hü- küm! Biz hergün etrafımızda acılık göre güre, artık gönlü- müzün zaikasını kaybetmiş gi- En derin facıalar uçuru- mundan, başımız odönmeden at'ayıp (o geçiyoruz. (Herkesin kendi nefsiyle başbaşa kalması- pi yalnız mahşere mahsus bir şey biliyorduk. Fakat etrafımıza dikkatle Obakarak, Oo mahşer alâmetlerinm bütün işaretlerini belirmiş gürmemek imkânı yok- tur. Kendinden başkasını düşü- | nenler hemen hemen parmakla gösterilecek kadar azaldı. Bu facıayı, tanıdığım muallim arkadaşlara «açtım, mesleki bir tesanütle bunların önüne niçin ve nasıl geçilmediğini sordum. İstanbulda da her yerde oldu- ğu gibi bir muallimler cemiyeti var. Sultanahmet parkı önünden gelip geçerken üstünde “ Mu- allimler biriği ,, terkibi o yazılı bir lâvhayı okuyoruz. Bir hoca ailesinin felâket nden en evvel haberdar olması lâzım gelen yer burası değil midir? Hayat, her gün yeni bir teza- hürü ile ferdi mukavemetlerin zayıfladığını, ona karşı ancak cemaatlerin toplu kuvvetlerile durulabileceğini gösteriyor. mem- lekette bu hakikatin anlaşıldığını gösteren deliller de var. Hemen her zümrenin bir birliği bu? anlayışın bir şahididir. Acaba muallimler birliği bu ihtiyaçlara cevap vermiyor mu? Söylendiğine bakılırsa buna menfi cevap vermek | İâzım gelecek. Dinlediğim zatlardan biri, cemi- | yetin lâvhasından başka bir şeyi olmadığını, bir başkasıda top- lantılara pek az arkadaşın gel- diğini söyledi. Bence, iki tarat ta haksızdır, Eğer içtimalar, tenha geçiyorsa, bunu ya azanın kayıtsızlığına, ya birliğin hava- sındaki (O kudretsizliğe Ovirmek lâzım gelir. Fertler cemiyetlere ancak tek başlama başaramı- yacakları işleri için girerler. Toplıyamıyan cemiyet, toplamak kabiliyetine o ermemiş demekiir ki varlığına sevinilmediği kadar, yokluğuna da ağanmaz. Ama emektar bir hoca ailesinin düş- tüğü feci çukur göz önüne ge- irse, sağlam bir birliğin ne ihtiyaç olduğu da Meler Seyyah Mısır sefiri Mısır hükümetinin Türkiye elçisi Ibrabim Ratip Beyin te- kaüde sevkedilmek üzre oldu- ğunu geçen hafta Mısırdan gelen gazete'erden naklen yazmış idik. Son posta ile gelen Mısır gaze- telerinin verdiği malümata göre İbrahim Ratip Beyi tekaüde sevkedecek emirnamei kırali sa- | dır olmamış, bu suretle onun te- kaüde sevki tahakkuk etmemiş- tir. Mıs'r gazetelerinden Eibe- lâğın verdiği malümata göre, Ratip Bey yakında Mısıra sağ rılacak, ondan sonra tekaüde sevk ve ademi sevki tetkik edilecektir. Anlaşılan, Mısır hükümeti İb- rahim Ratip Beyin tekaüdünü istediği balde Mısır kralının müdabalesile mesele bertaraf edilmiştir. Tas mümessili « Tas» ajansı İstanbul mü- messili OM. Libnovski, mezkür ajansın Moskova merkezi umu- misinde kısım amirliğine tayin | edildiğinden, bir haftaya kadar şehrimizden Moskovaya hare- ket edecektir. Mumaileyhin yerine “ Tas , ajansının İstanbul mümessilliğine tayin edilen M. Yaklonsky dün şehrimize muvasalat etmiştir. Yunan ataşenayali Yunan sefareti ataşenavalli- gine tayin edilen M. Ekonomos dün Atinadan şehrimize gelmiş- tir. , Ayni, zamanda Boğazlar komisyonunda Yunanıstanı tem- sil edecek olan M. Ekonomos resmi ziyaretlerde bulunmak için bu hafta Ankaraya gideceğini dün bir muharririmize beyan etmiştir. — 4 — VAKIT 29 Kânunsani (VAKITDIN ŞEHİR HABERLERİ j 1930 “ Hareket, gazetesi Sahipleri dün isficyap edildiler j “ Hareket ,, hadisesi tahkiki tına başlıyan altıncı müstan! likte dün gazetenin si | Suat Tahsin ve Fahri B. ler. isticvap pe ie “Su hadise etrafındaki isticvaplar © devam olunacak, alâkadarlar" malümatı tesbit olunacaktır. erimi ie e Gayri mubadiller Bir haftaya kadar feyziaf8 başlanacak ği Gayri mubadiller cemiyeti pek yakında tevziata başlıyacaktır. Cemiyet reisi Salih Bey, düt bir muharririmize atideki beyâ” ı natta bulunmuştur : j Tevziat emri geldiği cikeli en kısa bir zamanda, hatta bi haftaya kadar tevziata by cağız. Tevziat ayni zamanda muavazaya dahil olan arazi 84 hiplerine de teşmil edilecektir. Yarın öğleden sonra talepni” meler tevzi edilecektir. Takdiri kıymet komisyonundafi! karar almış olanlar, kararın s6“ retleri ile birlikte müracaat ede“ rek talepnameleri alacak ve dol” duracaklardır. Bunu mütaakip derhal tevziata başlanacaktır. Kuşpalazı değil Beşiktaşta bir ilk melezi kuşpalazı çıktığı yazılmıştı. Vi? lâyet sıhhat müdürlüğü gazete" mize gönderdiği bir tezkere ile şu izahatı vermektedir: “ Feyziye mektebinin birinci” ve ikinci sınıflarında görülen bir” kaç suçiçeği vak'asından dolayı * bu sınıfların tathiratı fenniyesi icra edilirken talebenin tedrisine imkân olmadığından © evlerine” gönderilmiş ve diğer sınıflar” derslerine devam ( etmişlerdir.” Mektep tatil olunmadığı gibi hastalık da kuşpalazı değildir. « Gandi diyor ki : ş “Biz Hindistanın tam is-' tiklâli için çalışıyoruz! m “ İngilizler, isterlerse beni tevkif et* sinler, ozaman medeni isyan kanli isyan olur,, Deyli (OEkspres Hindistan muhabiri Ahmetabat şehrinde (o Gandi ile mülâkat gazetesinin | etmiş ve onun beyanatını din- | lemiştir. (Gandi, Hindistanın yeni giriştiği istiklâl mücadelesi hakkında şu sözleri söylemiştir: “ Hindistanın gireceği büyük imtihan pek yaklaşmıştır. Bu gün söz İngilterenindir . Biz kararımızı verdik. Tam istiklâ- limizden başka bir şeyi mevzuu- bahsedecek hç bir konferansa iştirak edemeyiz. Bundan daha aşağı bir şeyi kabul edeceğimiz zaman geçmiştir. : Biz İngiltere imperatorluğundan tamamile ayrılmak için çalışıyoruz . Mak sada varmadan tevakkuf etmi- yeceğiz. Biz bu işe başladık. Memleketin her tarafında mil- yonlarca erkek ve kadın bizimle beraberdir. Hepimiz yerli ku- maşlar (kullanarak İngiltereye karşı boykotaj tatbik edeceğiz. Bu suretle İng lterenin mem- leketimizde < bulunmasını | icap eden sanayi körleşmiş olacaktır. Ben burada, medeni isyan İ plânını hazırlamakla meşgulüs” Ümit ediyorum ki kan dökük mesine meydan vermeden isyanı tatbik edeceğiz. d Ben tevkif edilmekten zer” kadar endişe etmiyorum. İngiltefi hükümeti Hindistanda tece?” siyasetinin revacını temin eti olurlar. » Çarşamba Kânunsani 1930 Kışın şidderli zamanı Güneşin aoğuşu: 7,15 Güneşin batışı ; 17,19 Ayın doğuşu : 74 Aym bakışı : 1643 Namaz vakitleri Sabah Öğle İkindi Akşam vw ssl 540 1225 1SA3 A9 ss Bugünkü hava Have Bulutle , | eüzgür İİ:

Bu sayıdan diğer sayfalar: