3 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

3 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yy yy yg ! Müsabakamız , n LA tem mi ti mer | ” Tam 500 kelime ile ; VAKIT KART! ? iile larin | m“ AY e X #Vaktın daimi oku-j| ? bir hikâye yazınız Çı: i Bu balta karilerimize Mevzu serbesttir. genç yeniden bir hikâye Müsabakanın ve mektepli müsabakası açıyoruz. şatları şunlardır: 1— Mevzuunuzu 500 kelimeye sığacak bir şekilde intihap edi- niz. | 7 — Mevruunuzun hududunu izini tayin edin'z. 3 — Hikâyenizin başı ve ni- hayeti mantıki surette birbirile |İ alâkadar olsun. 4 — Faza teferruata kapılıp mevzuu dağıtmayınız. | S5 — Mevzuunuzu mümkün oldğu halde hayattan alınız. 6 — Yazılarınızı bir tarafına yazınız. 7 — Yanlarınızı Vakıt Genç lik adresine gönderiniz. kâğıtların 8 — Yazılarınız okunaklı ol- « sun. Ve yazılarımıza birde fotoğ- raf leffediniz. Birinci gelirseniz | resminizi de neşretmek istiyoruz, | yucularına bir yardımı Genç ve mektepli okuyucu- E larimıza faideli yardımlarda i bulunmak istiyoruz, Bu yardı- mın hedefi genç ve mektepli karilerimize alacakları şeyler- 5 de ucuzluk temin etmektir. Daimi okuyucu şartını ka- zanmak için gençlik sayıfasın- da neşretmekte (olduğumuz “Daimi (o okuyucu (kuponu, ndan 10 tanesini gazetemize göndermelidir. Bize 10 tane gençlik daimi 3 obuyucu kuponu gönderen okuyucumuza, kariimizin resmi yapıştırılmış “Vakıt kartı, Bı vereceğiz. Bu kartla isimlerini gazete ile ilân edeceğ miz ma ğazalardan tenzilâtlı alış veriş yapacaklardır. x» Daimi okuyucu kuponla rından 10 tanesini gönderen kariimizin resmini gazetemizde neşredeceğiz. * Kuponların “ Gençlik i VAKIT,, adresile gönderilme- | i si rica olunur. İl yaly gl yy ma yy ay gg yy Daimi okuyucu- lara: Kupon: 4 Geçen haftaki bilme- cemiz? Geçen hafta- ki bilmecemizin en iyi halledil- miş şeklini re- simde görüyor- sunuz: Bu, iyi halle- denler arasın da birinciliği Gedikpaşada Pi- lâçoğlu soka- ğınön?7 numara- da Feriha H. kazanmıştır. Sırasile: Ed- remitte © Gazi paşa mektebi son sınıf tale- besinden 6İ nu- maralı Nevzat Nazmi, Darüşşafaka Lisesinden 694 numaralı Abbas Ekrema, Kabataş tötün inhisar deposunda Lütfü E. oğlu Ahmet Beyler ve Ankara esl lisesi birinci sınıfta 786 numaralı Cemiye Osman H. mu- olmuşlardır. Gençlik anketi Gençler,tasarru; meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz ? Gençler bugünkü hayat ya- mn için, sizi hakkile alâkadar eder. Çünkü vatanm mukaddera- tını siz elinize alacaksınız. Bu- #nkü nesli düşündüren, didin- €n, yoran, hırpalıyan bütün Üseler, sizin için ibretle takip vesi İâzım gelen şeylerdir. bu işlere dair, tamamile * sahada, öyle düşünceleriniz birleriniz vardırki, büyükleri we etmemek kabil değildir. » adamları yurdu yarn » zekâ ve iradesine bıra- na düşünmek mevkiin- w Onun için memleket nakadar alâkadar oldu | ğunuzu bilmek çok faydalı ola- cak. Gazetemiz size bu sahada söz vermekle vatana yeni bir tarzda daha hizmet emelini gü- | düyor. Bir çok meseleler var; bunları sıra ile vazedeceğiz. Bu- gün size soruyoruz: Hepimizi şiddetle işgal eden “tasarruf, hakkında ne düşünüyorsunuz ? Bu hususta düşüncelerinizi, görüşlerinizi azami 30 satır ka- dar yazılarla bize bildiriniz. Biz cevaplarınızdan hakikaten ruh ve alâka itibarile ehemmiyetli gördüklerimizi gençlik sayıfasın- da neşredeceğiz. İ lamaktan işaretlerdir. Bu noktalar, bu hat- lar, bu virgüllerle kerreleri yan yana getiriniz ve bir insan yüzü resmed niz. Cevapsız kalan mektup! mektebi Küçük Nerime, Erenköyündeki | iri çem ağaçlarile örtülü köşk- lerinde mesu't zamanlarını idra- ke başlamıştı. Son harp, onu bu saadetinden hazin bir şekilde ayırdı. Yüzbaşı Rıza bey yavrusunu, genç, güzel zevcesi Neclâyı bırakarak umu- mi barbin barut kokusu sinmiş elbisesini değiştirmeden milli mücadeleye koşmuştu, * Neclâ Hanım aylardanberi ko- casından haber alamadığından, Nerimede mektebe başladı. Bu güzel yavru mektepten dönerken sokakta gördüğü zabitlerin ar- kasınban nemli gözlerle bakar, sonra içini çeke çeke © eye gelirdi. Genç anne yavrusunun bu ıstırap alemini sezer, ouu teskin edememek acısının dehşeti için- | de erir harap olurdu. Ağlamak, içinin oelemlerini odağıtacaktı; lâkin, kızın masum kalbini dağ- korkarak, ağlamak ihtiyacını, yüreğinde bir kan pıhtısı gibi biriktiriyor, ağlamı- yordu. Aradan on sekiz ay geçmiş ellerindeki para da biterek pe- rişan bir halde kalmışlardı. Ev sahibide pek O zalimdi. Bir gün Neclâ Hanıma iki aydan beri kira vermediği için evi terketmesini o bildirdi. Halbuki, ogün genç annenin, bir lokma ekmek almak için, bir santimi bile yoktu. Zalim adam, ayakta cevap bekliyordu. Neclâ Hanımın gözleri karardı, elemli bir sesle: — Senden acımak dilenmem git, çıkacağım... Dedi. * Ertesi gün, kocasının samimi arkadaşı olan Sami Beyi Ga- lata gümrüğünde bularak anla- tıyordu: barp Mi ün Rİ öğle köşkü satarak Beşiktaşa taşındılar. var. kızını çok “Cevapsız kalan mektup,, hikâyesi bu hafta ) | hikâye müsabakamızın birinciliğini kazandı Yazılar hakkında mütalealar Hikâye müsubakamıza iştirak | lık diye bir hikâye yazmıştır. eden okuyucularımızdan aldığı- mız cevapar içinde dikkate iâ- yık o'anları “Kâmiran Tevfik, Kadıköy Orta mektebi talebe- sinden Peyami Sababattin, M. Sami Hekimci, Üsküdar orta talebesinden (o 168 Abduliah İhsan o ve Sen Jandark talebesinden Mef- küre Şükrü » imzasile aldığımız yazılardır. Bu yazılar bakkında hulâsa- tan fikirlerimizi yazıyoruz: Pevamı B, Hatıra defterin- den atlı bir hikâye yazmışlır. H'kâye, mevzuunu yazının ya- rısından sonra buluyor. Başta- rafa ilâve edilen kısım pek şa- irame olmaka beraber bikâye ie alâkadar değildir. Yeni hi- kâyede garnitür “üzumsuzdur. Vaka'ya olduğu gibi baş'amak daha iyi ourdu Mevzu: kızını gayri tabii bir aşkla seven ba- banım hem kizini hem'de ken- dini öldürmesi ile nihayet bulur. | Teferruata ehemmiyet verildiği hade asıl vak'a pek kısa geçi- yor. Abdullah İhsan B. Bayram şekeri atlı bir hikâye gönder- miştir. Bu hikâyede lisan çok | güzeldir. Cümleler yerinde. İhsan Beyin hikâyesi aktüalitesini mu- hafaza etmekle beraber hikâye iyi trüklerle bağlanamıyor. Ya- pı'mak istenen tezat yeni trük- lerle daha güzel yazılabilir, İhsan Bey bu hikâyeyi yeni- den yazabilir ve çok da güzel- Ml Barbaros B. Itikatsız- Darüş- | | şafaku talebesinden 950 numa- | ! ralı Fethi Barbaros ve Kumkapı | Fakir bir | çocuğu hastadır. Doktor gid i çocuğa reçete verir ve bedi | iâç temin eder. Çocuk iyi olu hikâye çok dikkate lâyıktır. BE hassa mevzuun felsefi oluşu b çok a'âkadar etti. Ancak bu mevzuun 400 ke meye sokulmasına ve altı kii nin fikirlerini ifade etmiye Li hammülü yoktur. Fethi Barbaros beyi buluşli nrndan dolayı tebrik ede Hâmzran Tevfik “ Hikâyi atlı bir yazı göndermiştir. san çok güzeldir. Mevzü şudü aile vardır. Ailen Ve herkes doktoru takdir edi Bu, küçük hikâye olmaktan j yade bir roman pasajı olur. Görülüyor ki lisanı güzel, miz ve prüzsüz olan Kâm: H. romanda daha çok mu fak olacaktır. Metküre Şükrü H, “ Ha; tın acı sabneleri,, atlı bir hi Kk ye göndermiştir. Mefküre bikâyesinde çok necip ve in hislerle mütehassis, vak'a çi acıklı, Teessüf olunur ki bug birçok hakikatlerin timsalidi! Yalnız bu acı hakikatleri gö duymak ve olduğu gibi yazm daha hakiki olur. Ve şefki duygusu © nisbette te olur. Hikâyenizi aynen dere mediğimize müteessifiz. Çü görülmüş değil; hayalle nülmüştür. Biz isteriz ki görülmüş ve yaşanılmış olsu M. Sami B. “Cevapsız lan mektup,, atlı bir hikâ) yazmıştır. Sami Beyin hikây , Jisan itibarile pek berrak olm makla beraber vak'aların bir! rine bağlanışı itibarile güzeld Aynen dercediyoruz ; — — Anado'u kapalı. işgal ordusu İstanbula göz açtırmıyor. Fakat Rıza Beyden mutlaka haber alacağım. Siz derhal bize gidi- niz. Refikam sizi çok zaman- danberi göremediğini söylüyordu. Neticeye kadar bizde kalırsınız. Gümrük memuru Sani Bey İstanbul, M. M. grupunun, çalış- kşan, cesur bir uzvuydu. Gizli bir vasıtayla Rıza Beyin Çiv- ril o cephesindeki (omuharebede yaralanarak İsparta hastanesin- de tedavi altında olduğunu an- ladı ve Neclâ Hanımla kızını, Antalyaya oradan da İspartaya gönderdi. “ Vatan istik'â'ine, millet büyük zaferine kavuşmuş, malül Rıza Beyde mütekaiden ailesi ile İstanbula Odönmüştü. (o Tekaüt maaşile idaresi kabil olmadığın- dan bir iş arıyor, bulamıyordu. Çok elemlidi. Bir gün fazlaca raki içmiş, evine dönerken dü- şerek başı yaralanmış, nihayet hastanede ölmüştü. Bu son ve büyük felâket Neelâ Hanımla Mall seksi maaşla geçinemez'erdi. Günle! ağladı, göz yaşları içinde Net İ meyi yetim mektebine yerlel tirdi. Yardımsız kalan genç kil dın nasıl ve ne ile yaşıyacaküi * Neclâ Hanım bir gün kızımd” şöyle bir mektup aldı. (... Artık seni görmiyeceğif şayet annemi istersem mekte” Lİ ilk li lili. ten çıkarılacağımı o söyledilet” Nasıl oluyor da bu vahşeti yap yorlar. Çabuk gel de, bunls' yalan olduğunu anlatarak öp anneciğim...) ” Neclâ, tüccardan Şadi beyi döşediği apartımanında, bu m tubu okuyunca, adeta kesif duman içinde boğulmuş gibi k disinden geçti. Her şeyin pik volduğunu anlıyarak şuursük * ! bareketle kımı'dadı, tuvaet sasının gözünde duran mi nin tabancasını alarak bir # beynine sıktı ve artık N 4 nin mektubu ebediyen kalmıştı, i çal 4 Sami 4 id

Bu sayıdan diğer sayfalar: