31 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

31 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

«—— 7 — VAKTT 31 Temmuz İ YAKE'T ın İlâm ve mektup Aydın demiryolları mür- messili tekzip ediyor Ankara, 30 (Telefon) — Haki- miyeti Milliye gazetesi, Aydın de- miryolları mümessili İsmail Şevki ue şu mektubu neşretmekte- ir: “Efendim, İstanbulda çıkan Yarın gazetesinin 26 temmuz nüs- hasında Haydar Rifat Beyin mese- lesi hakkında başvekile hitaben > neşredilen açık mektupta bendenisi zin de ismim geçmiş olduğunu ke- mali teessüfle gördüm. Evvelâ Ay- dm demiryolu şirketinin mes'ul memuru şıfatile şunu kat'iyetle ar- amenna mek ve 30 ağustos zafer bayramın- da Erzurumda bulunmak niyetin- dedir, Bu itibarla ihata kuvvetleri- mizin ağustos başlangıcında dağa tırmanmağa başlıyacakları anlaşıl- maktadır. Erzurum - Karaköse arasında eskiden mevcut telefon irtibatı Bayazıtta Salih Pş. karargâhına kadar temdit edilmiştir. Salih Pş. Erzurum posta ve telgarfane bina- sının ciheti askeriyece elektrikle tenvir olunmasını bildirmistir. Pet- rol lâmbalarının gayri kâfi aydın- lığı altında ordumuza ve harekâta sit muhaberatı sabahlara kadar cansiparane ifa eden telgraf me- murlârımız, bu suretle taltif edil mişlerdir. İrana verilecek olan notamizın hazırlandığını, gönderilmek üzere olduğunu yazmıştık. o Mündericat ve mefadını dünkü nüshamızda yazdığımız hotamız dostane bir li- sanla kaleme olmakla be-i raber pek kat'idir. İran hükümeti geçenlerde bize verdiği bir notada hudut harekâ- tından bazı İran köylerinin zârara uğradığını ifade edere'. tazminat istemiştir. İranın bu garip talebi de notamızda mevzuu bahsedile- uk lâzım gelen cevap verilmekte- İranın bir taraftan dostluktan bahsederken bir taraftan da böyle garip tekliflerde bulunması hayret İs karşılanır. Esasen hem bize tat- İM yüz gösteren, hem de aleyhimiz- hareketindeki tezat ve garabet no- tamızda da işaret olunmaktadır. İranın eski vaziyetinde ısrar ve te- merrüdünü gören hükümetimiz Tahran sefirimiz Memduh Şevket Beyi değiştirmekle İrana karşı o- siyasetimizi de değiştirmek VAKITıIN tefrikas yorum da böyle bir gazabı mane- viye maruz olacak ne günah işle- dim, bir türlü anliyamıyorum... Âlemin taltif olarak tavsif etti- Zi bu terfi meselesi, (hat) tın vec- di içinde meshur olan Nasuhi Efen dinin nazarında bir nevi gazabı ilâ hi mahiyetinde idi... Nasuhi EF., bu teklifin heyeca- nile tam bir hafta endişeli saatlar geçirdi, dairesine korka korka git- ti, (müsevvitlik) meselesinim ta- “ hakkuk etmemesi için (Yasin) ler, fatihalar adadı, istiharelere yattı, İstihareye yattığı bu gecelerden bir gece kulağına hafiften bir se- dayı tevbih geldi, diğer bir gece, Yesari İzzet Ef, sol elinde tuttuğu kalın bir kamış kalemle sırtma öy- le bir vuruş vurdu ki Nasuhi Ef. kan ter içinde yataktan fırladı, ap- test alarak istiğfar etti... Nasuhi Efendinin heyecâhı, bo- şuna gitti. Nihayet #endi tabiri deki tertibata göz yuman İranın! ”“ mecburiyetinde kaldığı anlaşılıyor. kura gönderilmiştir. N AFve TELEFON HABERLERİ Fesatçılar Davaya bugün devam edilecek Ankara, 30 (Telefon) — Şeyh iSaidin oğlu ve refiklerinin muha- kemelerine yarın devam edilecek- vaben bilmünasebe Adliye vekili tir. Ayni celsede; , Muştan gelen muhteremi beyefendinin buyur. dört Mazhuhün da işticvabı yapıla- dukları veçhile Haydar Rifat Bey-jcaktır. fişin perde arkasında > ii rın ötedenberi bahsetmekte ol-| i dullar Sek el tame ie Müzakere mesele yoktur. Hele üzerinde mu- Türk - Wiinlie ballir teslihatr'için Atina 30 (Hususi) — Türk- sirrane tevekkuf edilen ilâm ile şir- ketçe fotografı aldırıldığı bildiri- len Esat Beyefendinin müdahale Yunan bahriyesi etrafindaki mü zakerelere yakında © başlanacağı söylenmektedir. Bu müzakerat es- emir ve imzası meselesi Haydar! Rifat Beyle rüfekasının idarehane-! masında ihtilâfı mucip noktalar gö» rülürse bunlar da M, Venizelosun lerinde vücut bulmuş birer garibe- den başka bir şey değildir. Sani- Ankara seyahatinde tanzim edile- icektir. 1930 TEL — —— —— Hâlâ nasihat İran gazetesi gene Kürt- lere nasihat veriyor ! “ İşlerile, güçlerile uğraşan Kürtlere diyeceğimiz yok. Fakat fesat çıka- rırlarsa halleri yaman olur;, zederim ki Haydar Rifat Beye ce- “İran,, | gösteremez. İ Türkiye neden asker sevke- derek şark vilâyetlerinde. fesat çikaran Kürtleri imha ediyor? Iran kürtleri de ayni vaziyete düşerlerse İran bükümeti âyni şiddetle hareket edecektir, İranlılar, bir Iranli ile, sükün içinde işlerine bakan bir Kürt arasında hiç bir fark görmezler, onları tahsin,. takdir ederler. Fakat ihtilâlcuyane bir battı hareket takip edenler şedit bir ceza göreceklerinden emini ola- bilirler. i Biz, Iran kürtlerine- tavsiye Son posta ile gelen gazetesinde “İran Kürtlerine na- | sihat ,, serlâvhasile bir başma- | kale vardı. Bu makaleyi oehemmiyetine | mebni tercüme ediyorz. “Bundan evvel, Türkiyede is- yan eden kürtlere Iran kürtleri Bin yardım etmesine, İran hükü- meti tarafından yardım edilmek şöyle dursun, bu bapta bütün tedbirlerin alınmış olduğundan bahseden bir makale yazmıştık. Bu münasebetle söylenilmesi lâzım gelen bir nokta vardır ki ona da bugün işaret edeceğiz. yen klişesi neşredilen kartım İstan bulda dostum avukat Nesim Maz-! liyah Efendiye yazılmıştır. Bu kartta şirketin muhalif bulümdeğu- nu bildirdiğim mesele şirket ile Efgan askerinin şirketçe istimlâk edilmiş olan arazi ' I i kendi tabüyeti | ederiz. Aralarında hiç bir veçhile yüzünden husule gelmiş olan idari muvaffakıyeti Mm ea ee fesat amillerinin zuhur etmesine bir antiantar. Bu ibtilâftn me Asliye). Pesayor 29 (A.A) — Afgan) Çı terakki ve tekâmül yolunda. | müsaade etmesinler, Aksi tak- vekili Mahmut Esat Beyefendinin| yi» atı - Habibullahım * > ordusunun > dirde bütün kürtlerin rahatı Kaç- ne de Adliye vekâleti celilesinin biç bir alâkaları yoktur. Şimdiye kadar şirket, işlerinin tesviyesi hu- susunda Adliye vekâletinden müş- külât değil, bilâkis kanunların çiz- diği hudutlar dahilinde teshilâta mazhar olmuştur. Keyfiyetin tav- zihi için bu mektubun lütfen neş- rini rica ederim, efendim.,, ki samimi arzularına karşı dai- ma şefkat vö fedakârlıkla işti- râk ettiği gibi, macera arayan ve yaptıkları yolsuzluklarla umu- mi nizam ve asayişe halel veren unsurlara karşı asla müsaadekâr davranamaz: Bu, İranın memle- ket dahilinde asayiş ve emniyeti tesis için 6), 70 senedenberi ta- kip edegelmekte olduğu bir si- yasettir. Iran kürtleri de, sair anasır «gibi bizim. vatandaşlarımız. ol- dukları için onların da bu kai- deye riayet etmeleri tabii lâzım- dır. Iran devleti kendi işi ve gücile meşgul olan Iranlı kürt- lere daima himayekâr vaziyetini muhafaza eder. Fakat fesat çı- karmak ve asayişi ihlâl etmek istiyenleri de şiddetle tecziye etmeğe karar vermiştir. Bu nazariyemiz. yalnız İrandaki kürtler için değildir. İster Iran- da olsun, ister Türkiyede bu- lunsun bütün kürtlere şamildir. Macera aramak ve ihtilâl çı- karmak fikri, bugün bütün dün- bakayasmdan olduğu zannedilen asilere ağır bir zayiat . verdirmiş- lerdir. Afgan askerleri Murat Bey kalesi civarında vukubulan bir mü- cadelede bir çok esirler almışlar- İsyan haberini tekzip keraseğryemi bn men ie Gi a i isyan zu Resmi malümat hur etmiş Misğyee dair olan ha- p ) i tekzip etme! ir. M. . Kasırganin neticesi — İfazesme bir talam yakilerin bu'e Ankara, 30 (Telefon) — Edir-|yın 22 inci günü Kâbilin şimalin- ne kasırgası hakkında gelen tesmi|deki kasabalara akın yapmak - malümata göre Uzunköprüde in-İşebbüsünde bulunmuş olduklarını san telefatı yoktur. Minare alem-i tasrih etmektedir. Bu şakilerin he- leri tamamen yıkılmış, camlar kı-İmen hepsi yakalanmıştır. Memle- rılmış, telgraf direkleri yıkılmıştır. ketin her tarafında sükün hüküm Edirnede insan telef olmamıştır. | sürmektedir. 12 koyun, 2 beygir ölmüş, 4 ev, ikil | Karachi, 30 (A.A) — Sabık düküân, bir ahır ve san'atlar mekte- Afgan kralı Amanullahın oğluna bi kısmen harap olmuş, 58 binanın|4 sene muallimlik etmiş olan ve pervazları kopmuş, | 2duvar, 1 çan! geçenlerde Karachiye gelen bir kulesi yıkılmış, Selimiye minarele-| Alman Afganistanın bugün i ri kısmen harap olmuş, üç şerfeli-'katte başvekil Haşım Han tarafın- nin kubbesi delinmiş, Bayazit veldan idare edilmekte olduğunu söy- Eski camiin birer minareleri, diğer|ledikten sonra demiştir ki: asi ka- bazılarının üst kısımları yıkılmış, bilelere sulh teklifinde bulunmak bazı medrese kubbeleri harap ol-liçin çok vakit geçirilmektedir. Or- du - kuvvetsiz ve ( tecrübesizdir. Memlekette para yoktur. Günden mış olacaktır. Zira tecrübe ile sabit olmuştur ki bukabil fesat- cuyane hareketler mütecasirle- rinin felâket ve perişanlıklarile nihayet bulur. Bir memleket efradı, herhalde memleketin refah ve terakkisini geri bıraktıracak hareketlerden içtinap etmelidirler. Bu esaslara riayet eden Ame- rika muttehit cümhuşiyetlerinin refah ve serveti ile, riayet etmi- yen Çinin felâkete düşmesi haki- katleri meydandadır. ,, | Bu meseleye dair gazete mizin mütaleaları 4üncü sayfa- daki baş makalemizdedir.| Türk gazetecilerine hazırlık Sofya, 29 (A.A.) — Türk ga zetecilerinin kabulü için hazırlık. lara faaliyetle devam olunmakta» dır. Ziraat nazırı M. Sasilef Türk gazeteciler heyetinin Varnada is- tikbal edecektir. Türk rile ayni zamanda gelmekte olan Lehistan gazeteciler heyeti Bulga- ristanda bir seyahat yapacaklar- ştur. Hindistanda feyezanlar Karachi, 30 (A.A.) — Sind ha-|güne artan galeyan yakında bir mahkümdur. Bugün İdir. SMA 4 almis çakal fayazanlar kopacağını edir,) yada go li” ciddiyet ——— ? korkunç bir surette şiddetlenmek- LE a Ma yard Ve hi Yangın tedir. Yüzden fazla köy su altında! Tiyatro mektebi ve kazanç : Sİ Dün saat dokuzda e bir medeni memleket, ticaret | sex üzerinde mütekait İsmail Hak- ve hayatını felce uğratacak ufak |kı Beyin evinden yangın çıkmış bir kargaşaliğa bile müsamaha İüç ev yanmıştır. | lâdan insanlardı. Heybetle-Jadımını atarsa odaya avdet eder, na giden müsevvitler mi, mümey-rinden kimse yüzlerine bakamaz- bir dakika kadar durur, sonra ayak yizler mi yoktu?.. Kendisinin'di. 5n huzurlarına çı-) yoluna avdet ederek muhakkak sol mektupçu beyefendinin & yanına|kanların alimallah dudakları ikilayağile içeri girerdi. göğsü iliksiz gitmesi şöyle dursun, şakkolurdu. Muslukta aptestini aldıktan son müsevvit beyin emirlerini bile hepi (o Hele bir Öküz İbrahim Paşajra seccadesini serer, namazını kı veçhile (lehülhamdü velminne)|ayakta telâkki eder, hatta bazan isminde bir nazır gelmişti ki ilk'lardı. Namazdan sonra hatme, ew müsevvit olmaktan kurtuldu. Keys|odada rüfekadan kimse olmadığı bindiği gün koca kupa arabasının|rat okumağa otururdu, kalem za fiyet kendisine kerraren ve kerra-İzaman, çalınan telefona koşmak | yayları paşanın altımda çatır çatırlmanına yarım saat kalana kadar kmüştü. seccadeden kalkmazdı. i sonra soğuduğu iskemlesine »smarjtir, göğsünü ilikler, ve ancak on-| (o Vükelâ demek her şeyden evveli o Müteakiben det Biye; du bildi ve genişçe bir (ohhh! ..) çek-İdan sonradır ki reseptöre el atardı. heybetli adam olmak, koltuğunu|dakları üç ihlâs bir okurken Mi. v5 Onun'nektai hazarına göre me-|doldurup taşırmak demekti. “Rü-İsağ eli sokak kapısının mandalını O, yalnız mahallede değil, mek-İsele, bir iş. meselesi değil,|feka,., bir gün maliye nazırı diyeltutar, el mandalda,göz kapalı, du- tubi kaleminde de nev'i şahsma|her şeyden evvel bir €dep, terbiye Nasuhi Efendiye Cavit Beyi gös-lasını evin dört bir tarafına ve ge- sayı saygı kalmamıştı; (o göğsünü|meselesi idi. termişlerdi de onun maliye nazırı) çeceği sokaklara üfler ve sokak daki Aziziye fesini değiştirmemiş-| (o Bir genç rüfekanın -orile kalem|olduğuna inanmamış, kendisile ar- kapısından m sağ adımını ti. Ayağında da hâlâ kaloş kundu-İde kendisine ceket giydirmek iste-| kadaşlarıhın alay ettiğine hükmet.) atarak çıkardı. nı muhafaza ediyordu. Bu su-)mişlerdi de hicabından kıpkırmızı | mişti. Bu sırada. Nasuhi Efendinin retle başı ayağına uygun olan Na-| olmuş, püskülüne tilki ta-| Maziye kuvvetli bir inat ve israr) karşısına bir Arap, yahut bir siyah suhi Efendinin orta kısmı da bulkarak sokağa çıkan bir adam ka-Jile merbut olan Nasuhi Ef, ayni'kedi ve yahut bir siyah köpek SE başla ayağa uygundu.. Koca mek-|dar utanmiıştı.... zamanda fevkalâde vehham ve |karsa medet allah... Nasuhi , tubi kaleminde sırtındaki İstanbu-| (o Bazan e-ki adap ve erkânmılmüvesvis bir adamdı. hemen sokak kapısını kapıyarak lini yegâne muhafaza eden: Nasu-İkaybeden mektubi I:a3lemine ve Bal (o Hiç değişmiyen muayyen birjiçeri kaçar, üç ihlâs bir fatihaya hi EF, idi. brâliye baktıkça N suhi Efendiye İtarzı hayatı vardı: bir üç ihlâs bir fatiha daha ilâve- Redingot şöyle dursun, caketİyeis gelirdi. Mutlaka her sabah, sabah eza-|sile kapıyı tekrar ve halecanlı ha- pantalonla kaleme gelen (rüfeka-İ O, bu kalemin ne günlerini bi-|nmdan evvel uyanır, doğruca ap-)lecanlı açar, teşeüm ettiği bu şey» sı) nı gördükçe Nasuhi Ef. cidden|lirdi. Babrâlide kaç sadrazam, kaç|tesaneye koşardı. Ayak yolundan lerden birine rasgelmezse o zaman teeddüp ediyordu. Artık kimsede|dahiliye nazırı görmüştü. Bunların! içeri girerken mutlaka ve mutlaka! huzur ve rahat içinde dairenin yo» sayı saygı kalmamıştı; güğsünü|hepsi okka dört yüz dirhem vezir|sol adımını atardı. Eğer hataen sağ, (Bitmedi) kalmıştır. Feyazana uğrıyan yerl (Ankara, 30 (Telefon) — Maa- lerdeki ahaliden 30.000 kişi Suk-İrif bir tiyatro mektebi açmak için yapıyor. iliklemeden mektupçu ı beyin yanı vüke ren temin ve teyit olundu da nedenlicap ettiği zaman bile fesini düzel- çöl

Bu sayıdan diğer sayfalar: