December 16, 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

December 16, 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 —VAKIT 16 Kânunevel ! > © üiti Rus hududuna civar olan yerlere . yalnız nazari surette değil, feyiz- VAKIT RE EYLER ey mümüzdeki sene içinde bitecek © arasında muntazam kamyon nak- Hayırlı bir teşebbüs rtwin-Erzurum-Trabzon mü- sellesi ile bunun etrafın- daki Şark vilâyetlerimizin sıkıntı günleri artık sonuna yaklaşıyor. Çünkü bir taraftan yakında im- za edilecek olan Türk-Rus tica- ret muahedesi ile Batum tran- fi ve hakiki olarak açılacaktır. Diğer taraftan bu sene yapılmıya başlanmış Hopa-Borçka yolu ö- sonra gene önümüzdeki nisan, yahut mayıs ayından itibaren Devlet demiryolları idaresi Lara- fından Trabzon - Erzurum-Tebriz liyatına başlanacaktır. Ayni za- | © manda Nafia vekâleti Türkiye | sekel © “ile Iran arasında en mühim bir . i sefir olarak bulunan Zekâi Bey | vi © sonra Erzurumdan Karsa kadar e yi Mi - muhtelif tamiraneler yapılacağı transit vasıtası olan bu yolu en mükemmel bir şose haline getir mek için inşaata ve tamirata girişecektir. “Vakıt,, okuyucularma verdi- 7im bu beşaretli haberin, ikinci | âçünçü derecedeki menbalardan alınmış istihbarat nevinden ol- İ bilâkis Nafia vekili Zekâi B. gibi en selâhiyettar bir şahsiyetin ağzından işitilmiş bir hakikat olduğunu buraya kaydet- mek isterim. Birkaç sene evel Moskovada Rusya hududundaki vilâyetleri- mizin iktisadi ihtiyaçlarını, bil- hassa yolsuzluk yüzünden bura- ardaki halkın çektiklerini gerek dahilden, gerek hariçten pek iyi şörmüş bir zattır. Onun için Na- fia vekâletine gelir gelmez Ba- tam #ransitinden, Hopa-Borçka yolundan başka olarak Trabzor le Tebriz arasında muntazam 'ransit nakliyatı işletmiye karar | vermiştir. Hatta bu kararını tat- »ik edebilmek için evelce büt- şeye girmiş olan bir takım na- sa işlerinden iktisat yapmıştır. Halihazırda Trabzonla Erzurum «rasındaki yol arzu edilen şekil- ie olmamakla beraber senenin yedi, sekiz ayında üzerinden «amyon işliyebilmektedir. İşte Zekâi B. bu imkândan mümkün olduğu kadar istifade ederek Trabzon tariki ile Iran transit nakliyatına süratle başlamak ça- resini araştırmış ve Devlet demir- yolları idaresinin bu çareyi te- min edebileceği anlaşılmıştır. Kamyonlarla nakledilecek o- lan ticaret eşyası sigorta edile- — bileceği için müamelâtın masu- | niyeti temin edilmiş olacaktır. Diğer taraftan Tebrizden Trab- zona kadar olan yol üzerinde için nakliyat tam bir intizam da-! hilinde cereyan edecektir. Daha ayrı bir nakliyat kolu işletil eceği 'çin açılacak transit servisinden “rzurum, Kars ve havalisi de çok istifade edecektir. Ihtimal ki Devlet demiryolları bu suretle başlıyacak olan işte ilk zamanlar için kâr alamıyacak- Belki de biraz fedakârlık yapılacaktır. Fakat herhalde çok zaman geçmiyecek, bu gözel teşebbüs Şark vilâyetlerine ve Trabzon havalisine yeni bir can /zünde vahiş ve korkunç bir hal vardı. |pazlarla vermekle beraber memleketin umumi iktısadiyati üzerine de hayırlı tesirler yapacaktır. 5 Mehmet Asım N 9 - İhtiyarlık Rus hikâyesi Na kleden : Hasan Şükrü bof . tan Dünkü kısmm hulâsası: (Mimar (Uzelkov) bir kilise tamiri! meselesi ile doğduğu kasabaya ayak ba sar basmaz, şaşırıyor... çünkü on ber yirmi senelik gaybubet önünde bam- başka bir şehir ve insanlar yaratmış- tır... Boşadığı ilk karısı hakkında malü:| mat almak için eski dostu (Shapkin)| € gidiyor. (Shapkin) evelce onun ba-| şanma davasını Üzerine almış ve epey, parasını çekmiştir. Beraber o yiyorlar.| ve kızağa binerek mezarlığa gidiyorlar.| Yolda (Shapkin) geçmiş günleri anla- tiyor:) Birçok çarelere baş vurdum. Mektup| lar yazdım. Tesadüfen görüşebilmek i çin tedabir aldım. Hiç biri, hiç biri kâr-i etmedi. Uzun zaman onunla pek farla 'rahatsız oldum. Ancak sen on bin ver- meye razı olduğun dakikada her şey yo luna girmiş, işte ozaman mağlup olmuş tu, Yere kapandı ağlamağa başladı. ve sonra yüzüme tükürdü. Fakat neticed» her şeye razı oldu. Ve kabahatı üstüne taldı. — Hatırladığıma göre benden aldığı jon bin değil on beş bin idi.. — Evet öyle... On beş bin!.. Ben ya- nilmişim... —“Shoptin,, şaşalamıştı.. — Bunlar olmuş, bitmiş şeyler... A-! çıkça her şeyi söylemeği, itiraf etmeği idaha muvafık görüyorum. Ona on bin vermiştim. Ve beş bini deben masraf 0- larak ayırmıştım. Bu suretle her ikinizi de atlatmış oldum.. Bunlar hep maziye karışmıştır. Onun için utanacak bir sey yok! Dostum. !. — Sen o zaman zengin ve hali vakti gerinde bir adamdın. İhtirasla evlen. din ve ihtirasla boşandın.. Sonra büyük bir servete sahip oldun. Tek bir kontu- rat İle yirmi bin aldığını hatırlıyorum. Söndeh çalihayupta kimden çalacık-' tım7.. Ve itiraf edeyim ki sana gıpta ile bakarken büyük bir azap duyardım. “en servetini arttırdıkça, halk da şap- kalarmı çıkarmakta o kadar fazla teha lük gösteriyorlardı. Fakat ayni insan- ilar bir kaç şilin için kulupte beni dövü yorlar ve yüzüme tükürüyorlardı.. — Rica ederim. Dostum bana Sofya- nın ondan sonraki hayatını anlat, — Evet anlatayım.. “Sofya,,nm on bi ni aldıktan sonra müreffah bir hayati yuşaması lâzım geliyordu. Fakat Allah bilir; ya cinnet getirmişti. Kin ve ya- hut gurur ve izzeti nefis darbeye uğra mıştı. Çünki kendi güzelliğini ve şahsi: !yetini para ile satmaya başladı. İhtimal ki seni çok seviyordu. Fakat önümüzde canlanan vak'a da şu idi: Sofya artık eski kadın değildir.. Mütemadiyen için| ve zabitlerle kızaklarda gezen hafi? meşrep bir sokak kadınıdır. Sarhoşluk fuhuş, onu harap etti. Zabitlerle barla ra gider. Porto şarabı içecek yerde k * kin konyak içmekten ve kendisini tam bir cinnet kâbusuna bırakmaktan hiç çekinmezdi,. — Eet çok garip bir kadındı. Nele çektim. Bilirim. sonra daha neler ol. du? — Aradan bir iki hafta geçti. Evde oturmuş yazı yazıyordum. Birden hire kapı çalındı. Ve içeri girdi.. İ | — Evet hatırlıyorum. Ona on ruble| vermiştim... — Ah. Bu mümkün degil. Bu müm- kün degil, Sen buna maruz olsan bile yazman,! benden sorman İâzım gelirdi. Niçin| yapmadın, niçin. Benim hiç bir şeyden haberim yoktu. — Aziz dostum. Kendisi hastanete iken sana yazmıştı. Artık bana yazmak düşer midi ya?. © — Ben yeniden evleniyordu. Bu mek tuplara ehemmiyet verecek bir halde değildim. Halbuki senin vaziyetin daha başka idi. Onunla kavga etmiş değildin. Ona yardım edebilirdin... Niçin yapmadın; niçin?.. — Şimdiki fikirlerimiz ve kanaatla rımızın maziye tesiri olacağını zan et- mek bir hatadır. Şimdi bu şekilde dü.| şünüyoruz, fakat 0 zamanki fikirleri-| miz büsbütün başka idi.. İhtimalki şim- di ona bin ruble verirdim. Fakat o 7a- di olsun... Fakat o zaman en ruble vermiştim. Bu çok feci tüyler örper itici hikâyedir.. Unutmanız lâzım. Ex büyük teselli de budur dostum. Kızak kilisenin önünde durmuştu. İki ihtiyar kızaktan indiler.. Geniş “ir! lavenöyü takip ederek kilise kapısına kadar vardılar. Çıplak kirez ağaçları akasyalar, haçlar ve mezar taşları ka- lin bir kırağı tabakası ile örtülmüştü... Kar kümelerinin Üzerinde güneşin pur- lak akisleri görünüyordu.. Her mezer- lıkta tesadüf edilen taze toprak ve gün-i lük kokusu burada da vardı. — Gürel mezarlıklar var?. Hemen hemen bir meyva bahçesi gibi... — Evet fakat ne yazık ki hırsızlar mezar taşlarını çalıyorlar. Şurasını gö- rüyor mısın! Bak dökme demirden ya- pılmış abidenin arkasında sağ tarafım. da bir mezar var, “Sofya, işte orada yatıyor. görmek ister misin?.. İki arkadaş sağa döndüler... Ka. ln kar tabakasını çiğneyerek mezâra !doğru ilerediler.. “Shoptin,, elile işaret ederek, — İşte burada, dedi,. Ve beyaz me». imerden yapılmış küçük bir mezar taşı! int gösterdi... Bazı ehemmiyetsiz kimseler mezarmın iüstüne bu taşı koydular. “Üzelkov,, yavaşça şapkasını çıkar. dr.. Ve çıplak başını pelte pelte yağın kara gösterdi. Onu gören Shopkin de ayni harekete tabi oldu.. Diger çıplak bir baş güneşin temiz ziyası altında par fladı. İki ihtiyarın etrafındaki süküt me zarı andırıyordu. Ve havada sanki ölüm ikokusu vardı. Susarak, düşünerek me- zar taşma baktılar. Bir ax sonra “Shop tin, bu sükütu bozdu. — Uyuyor.. ve kabahatlı olduğuna. ve konyak İiçtiğine pek ax ehmiyet veri- yor. İtiraf et dostum?..- — Neyi?.. — Şunu ki mazide insan bir çok çir. kin şeyler yapabilir fukat ne olursa ol-| sun bundan iyidir: “Shopkin,, ellerile ağarmış saçlarını gösterdi, — O zamanşölümü hiç düşünmemiş- tim. Eğer ona tesadüf etmiş olsaydım — Al şu körolası paralarını!.. dedi.İmazur görecek, onu af edecektim. Fa- edememişti beş yüzünü yemişti. — Peki o paralarla sen ne yaptın?.. iVe yüzüme çarptı. Hepsini muhafaza/kat şimdi?. Şimdi? i İstirap “Üzelkovun,, ruhunu karari 'dari teşkilât (Ön tarafı 1 inci suv'adai hakkındaki neşriyata da şu su- İ retle mukabele etmiştir. Hükümetimin yanındeyım — Bu yalan şayialar beni öy- le görmek istiyenler tarafından çıkarılmaktadır. e Halbuki onlar beni her vakit fırkamın, hükü- metimin yanıbaşında bulacak- lardır. Ben yalnız idari teşkilâ- tımızın; inkılâbın yarattığı bugün- kü yenilikleri yürütebileceğine asla inanmıyorum, Memleketi- mizde inkılâbın icabatına göre teşkilât ve taksimat yapılması zarureti vardır. Çünkü yeni ha- yata göre yeni teşkilât bir asır evvelki o ibtiyaçların Oo mevlüdu valilerin salâhiyetinin £ tevsiine taraftarım, fakat eski devirlere rücu şeklinde değil.,, Barut sul istimali Mahmut Esat Bey, bir barut oOsui istimalini (oOtenyir için kendisinin teşkilâtı esasiye encümeni reisliğini istediği hak- i kında Hizmet gazetesinin verdi- ği haberin de asılsız olduğunu söylemiş ve: — Teşkilâtı esasiye encümeni reisliğini benim istediğim kat'i- yen yalandır. Arkadaşlarım inti- hap ettiler. Encümende de böy- le bir dosya yoktur. Zaten en- cümen kendisine verilen evrak- la meşgul olur.,, Borç için hepis meselesi Sabık adliye vekili borç için hapis hakkındaki suale de şu ce- vabı vermiştir: — Ben borç için hapsin şid- detle aleyhindeyim. Zaten hükü- met mecliste okuduğu beyanna- mesinde bunun iadesini kabul için hapis yalnız Çinde ve İran- da vardır. Çinde borçluları fıçı” lara kaparlar. Iranda kırbaçla döverler. Kanunu medeninin umumi buh- ranı tevlit ettiği hakkındaki id- dialar çok saçmadır. Çönkü ha- pis cezalarihi intaç eden borç- lar ekseriyetle yüz liraya, yüz elli liraya kadar olan borçlardır. Halbuki buhranı ancak beş on bin liralık muamelât tevlit ede- bilir, Bu muamelâtta ise dayin ha- pis tedbirine güvenerek değil daima borçlunun itibarına İs- tinat ederek para verir. Yoksa buhran umumi buhrandır. Se- bebini burada aramamalıdır. Kanunu medeni borçluya kar- şı kuvvetli bir maddeyi havidir. Alacaklı borçlunun tediye ka- biliyetini ispat ettiği andan iti- baren burçlu iki sene hapse mahkümdur. Kanun esasâtında tadilât yapılacak olursa insicam bozulacak, bu sefer bir çıkmaza girilecektir. Zaten bence hapis cezasını isteyenler Musevi sar- raflarla tefecilerdir.,, — Her şey maziye karıştı dedik ya.|tı.. Birden bire haykırmak, tıpkı ilk de.) mütemediyen etrafını kollayordu. Kü- Saklamakta hiç bir sebep yok!.. onları aldım. Yüzüme öyle garip gariplağlamak istedi. Sadece|fa sevdiği gibi ihtirasla haykırmak ve)“ Ve bu yaşlar ona tesel-| «19 seyir ediyordu. O kadar mahzum ük beyaz mezar taşı onu camit bir ba- bakma!.. Neticeyi bekle!. Bak neler olu!li, ona taze bir hayat verecekti. Tlk hir/ve masun bir hali vardıki içinde yatan yaş yelsli gözlerinde durdu. Bir hıçkı.| hafif meşrep ve boşanmış bir kadın de- İki ay sonra bir gece zil zurna sar:İrik boğazında takıldı.. Fakat çıkmıyor.|&il, sanki genç bir kızdı... yor. Bu adeta bir romandır. hoş olürak eve gelmiştim. Ktrafı pek du.. Yanında “Shopkin,, vardı. bir şahit! — Ah, ağlayabilsem. Ah hir kere ağ- fark edememekle beraber ışığın yar İı-|önünde bu aciz vaziyetinde kalmamak!laya bilsem!.. mile sofada oturan “Sofya,, yı gördüm. O da sarhoştu.” Ve durduğu yerde sendeliyordu. Henüz timar haneden kaçmış bir deli gibi yü- — Paramı bana iade et!.. Fikrimi de. için bütün iradesini topladı. Sür'atle döndü ve kiliseye doğru ilerledi. şarak etrafı tetkik etti, “Shopkinin,, konuşmasından istifade ede- rek oradan uzaklaşmak ve ağlayabil. Fakat heyhat!. Ağlamak çağı çok tan geçmişti. Filhakika gözlerinden İki saat sonra kilise müdürü ile uyu-İbir damla yaş bile akmadı. DAİ ları boğazından yukarıya vallı Ve hıçkırık» çıkamadı..Za- ihtiyar buson tesellisinden de niştirdim.. Çabuk ol. Serseri herif, çaslmek için tenha bir yer aramak luzumu-! mahrum olmuştu. buk ol.. Paramı inde et!, nu hissetti. Mezara doğru korkak adım Orada beş on dakika kaldıktan sonra — Verdin mi, parasını ona verdin/larla ilerledi. Kendisini gözetleyen bu.|kollarını kavuşturdu. “Shopkini, - ara- mi?.. lunup bulunmadığını anlamak için delmaya gitti... — — mm ei — H ARICI HABERLER | Yeni Fransız kabinesi Paris, 14 (A.A.) — M. Steeg, ettiği kabine azasını dün cümhur yek ne takdim etmiştir. M. Steeg, ği meclisinin biriçtimamdan sonra başı yânatta bulunmuş yeni hükümetin bik edeceği proğramı sulhu emniyet selâmet dairesinde devam ettirmek, P* Ni muvazeneyi muhafaza ve iktisadi aliyetin içtimai terakkiyata göre İD” şafını takip eylemek gayelerine müsit nit olduğunu söylemiştir. Kabineni” perşembe günü meb'usan ve âyan m“ lislerinde beyannamesini okuyacağı # yit edilmektedir. İzvetiya ne diyor? Moskova, 14 (A.A.) — Yeni Fr#” siz kabinesinden bahseden İzvestiy& #* zetesi diyor ki: Yeni kabinenin ti esas İtibarile eskisinin ayni olasi ır. Belki zavahir biraz | değişebi” Yeni Fransız hükümeti yaşıyabilect” ne bizzat kendisi güçlükle inanır. ” hükümet bir kaza neticesinde A! bankası hâdisesi ve daha geniş bir İ” kümeti teşkili teşebbüsünün akip Mi, uruj” ması neticesinde mevkii iktidara miştir. Poincare yine ortada dı ve ancak ahvali sıhhiyesi dolayısile * vakkaten kabineyi teşkil etmemiştir 500 esir Madrit, 14 (A.A.) — Neşreğilen #* mi bir tebliğde, Jacada tabii vaziyeti" avdet ettiği ve hükümet kuvvetleri" 500 esir aldıkları bildirilmektedir. İdam cesası Madrit, 14 (A.A.) — Jacada eden isyan hareketinin mi olmakla maznun iki yüzbaşı harp tarafından idama mahküm mişlerdir. Hüküm, infaz edilmi” Birkaç zabit te müsbet hapse mah” olmuşlardır. Üreli idare | Hendaye, 14 (A.A) — Madrit len haberlere göre, Huescada d y fi idare ilâm « » Burada; edenlerin 700 asker ile birkaç mektep talebesinden ibaret old : lenmektedir. Jacada asilerin son”. vetleri hükümet tarafına teslim ol” Tardır. Mecburi askerlik Budapeşte, 14 (A.A.) — Harbi zab a vam edeceğini söylemiştir. Amerika bahriyesi , New York, 14 (A.A.) — Deni 'vetleri hakkında yeni bir plân tani edildiği bildirilmektedir. Bu plân” Mısır kıralının seyahi Kahire, 15 A. A) — Kral Fut sır dahilinde 15 günlük bir a eli etmek üzere Lüksora reket etmiştir. Müşarünileyh, Defi hati esnasında Maghamatide Nil İyi de kâin yeni bendin küşat resmini edecek ve ilk taşları koyacaktır» Yogoslavya hariciy€ şü nazırı Atina, 4 (AA) —M Atinadan hareket etmiştir. Yi ya Haric'ye nazırı, müfarekati da istasyonda M. Mihalakopül”, peni Romanya ve Çekoslovakya ort&

Bu sayıdan diğer sayfalar: