7 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

7 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BELEŞ EU LUAN APA AR > An a Avrupa ittihadı ve biz Mösyö Briyan, Amerikaya karşı Av- Tüpa itihadını senelerdir kendisine iş #dindi, Avrupa ittihadınm iki yıkler Cephesi vardı: A — Rusyayı tahrip. B — Amerika sanayiine mukavemet Büyük harpten sonra 914 ten evvel- dünyayı hatırlıyanlar bir daha o Rünleri bulamıyorlar. Rusya hir taraf tan aksaklık yapıyor beri tarafta Ame- gittikçe makineleşiyor ve harpten Sonra dünyayı haraca kesti. (İtalya saya Fransa İngiltereye, İngiltere Amerikaya haraç veriyor. Amerikan Zümrükleri Avrupa mallarma bir (sed- gin) olu İşte bu mesele konuşuldu, konuşuldu. nihayet Türkiye ile Rusyanm da du ye Ni bloka davet edilmesi kararlaşlırıd ği: Türkiye Avrupa ittihadıma girecek) ya, mi? Türkiye Avrupa (toprağında yeri Keyit veren zehirler Amerika ve Avusturyada kaçakçılık için nelere baş vuruyorlar Dünyanm her tarafında kaçakcılık pılmaktadır. Avustralya ve Amerika da bilhassa afyon ve mümasili uyuştu- rucu maddeler üzerinde kaçakcılık, re- | Galata faciası Servet beyle retikasının 06- nezeleri dün kaldırıldı Galata #östanesi memurların- dan Servet Beyin evvelâ refika- sını sonra kendisini ötdürdüğü- nü dün yazmıştık. Yaptığımız mütemmim tahki- göre Servet B. bu faciayı rlerinin Oson derece bozuk olmasından yapmıştır. Arkadaşları arasında da asa- biyetile tanınmış olan Servet Beyin bu bali gile içinde daha bariz şekilde kendini göster- mekte ve bu yüzden geçimsizlik büyümekte imiş Servet Beyle refikasının cenazeleri dün defne- dilmiştir. AR RE Kaan tadır. Meselâ, bu gibi şeylerin bazan kadın elbiselerine süs olmak üzere huri )duttan geçirilen sun'i çiçekler arasına yerleştirildiği görülmüştür. Tuvalet için yapılan kokulu sabunlar delinmiş; 5— VAKIT 7 ŞUBAT 1931 — Aşk ferman dinlemez İsveç Prensinin gönlü hükümdar babasına isyan ediyor var, Avrupa ittihadma girsin sözü DİK) çaçtadır. Bu sahalarda kaçakcılık, Ay- çar Sy. m rupa, Afrika ve Asyanın muhtelif mem- coğrafyanın birliği dgs ki “İleketlerinde de tabii revaçta olmakla ike te- g ki devletlerin Amerikaya karşı müşt beraber, Avustralya ve Amerika için içinden afyon, kokain çıkmıştır. Mür- rekkepli dolma kalemleri içersinde, ucunda, hazır ayakkapların ökçeleri, |köseleleri arasında, hazır cigaralar İ- İsveç Prsnsi ve Prenses olmıyan sevgi isi Bir iki gün evel, Isveç prens- ; bunun neticesi olarak kıral onun lerinden Lennartın prenses olmı- Tek hareketleridir. Bu birliğin gayesi nedir? a İ Bu birliğin gayesi Avrupa sanayiini| Amerikaya karşı himayedir. ! Avrupalılar arasında gümrükleri aç! mak! bir gayedir. Türkiye ancak son zamanlarda dahı den yeniye $alışıyor. Yerli bi rsan'at doğsun diye! Avrupa ittihadı bizi hiç olmazı mu- ayyen maddeler önünde bir Brezilya haline koyabilecek midir? Hayır! O halde ne olacak? Gümrükler açılacak Sanat doğmadan ölecek. Ziraatee Ta kiplerimiz zaten günden güne artıyor. Şu halde ittihadın bir muna'sı da kay- mamadır. Diğer taraftan Avrupa birliğine da Yet edilen Türkiyenin 4vruparlan Kovr mak için senelerce uğraşılmıştır. Ve hâ M da 'Hürkiyenin karşımda elms, cu insAvrupa hailleri vardır. İ Mi Türkiyenin düşmanlarını besliyen. İrtican yataklık eden, Lozan Türkiye Sini sık boğar edip silip süpürinek is tyen bir Avrrnı hüls we vi Bir tarafta Türkiyenin aleyhine sui- kastleri hazırlıyanla t Zİ Avrupanın ittihadına davet eder 8e buna hayret değil, haklı olarak şüp- he ederiz. Sadri Etem BU AKŞAM SAAT 21,30 DA FRANSIZ TİYATROSUNDA Samardji Yunan operet heyeti ta- Yafından talebi umumi üzerine CZAR- DASS yarmki pazar günü birinci ma- tine saat 14,90 da TO KORTTSI TİS YİTONİAS ikinci matine saat 18 de CHİPFON CHİFFONETTE akşam sa at 210 da büyük gala olarık POS PERNİNE IPANDREMENES pazar! “Bilhassa ve pek fazla,, kaydını ilave ede biliriz. Tahsisen Amerika için! Bu gibi mevat üzerinde kaçakcılık daha ziyade bunları bir nevi keyf ve zevk vasıtası olarak kullananların, #i nirlerini uyuşturmak, sersemleşereki lünya gailelerini unutmak isteyenlerin rağbeti nisbetinde artmaktadır. İçkinin memnu olmadığı memleketlerde, rakı, sarap, votka, viski ve mümasili içkiler bü dünya gailesini unutmak, sersemleş- mek, sinirleri uyuşturmak içki ile sıh- ” hatı berbat etmek göze aldırıldığı tak- dirde az çok içki ile temin edilebildiği halde, içkinin memnu olduğu Amerika da bu imkân müşkülâtla bulunabilmek. tedir. Binaenaleyh, orada afyona, ke- kaine inhimakin daha şiddetli olması, kolaylıkla izahı kabil bir keyfiyettir, Diger memleketlerde afyon, kokain mübtelâları, sinirleri içki ile kâfi dere- cede uyuşturulamıyacak derecede ha- rap olan ve tesiri daha şiddetli vasıta- lar arayan ve ya uyuşturma vasıtası. nın nev'inde bir hususiyet arayan, du- yan kimselerdendir. Amerika ile muka- yese edilince de, adedi tabii daha mah- çinde, madeni, mineli dudak boyaları- na mahsus zarif kutuların içindeki aynalar arkasında, pudra kutularının ikapak mukavvaları arasında, bir dizi sun'i incinin parlak taneleri içinde, şemsiye ve baston saplarının iç taraf larındaki oyuk yerlerinde, kötürümle-! re mahsus tahtadan koltuk değnekle rinde, bacaksızlara mahsus sun'i ba- cakların müteharrik - yerlerinde, kö- mür, odun parçaları içinde, çikolata. İbisküvi paketleri arasmda, yiyecek. şeylere katışık olarak, hulâsa hatıra gelecek ve gelmiyecek her yerde, her, şeyin arasında ve içinde kaçırılmak is- tenilen bu mevadda tesadüf, mümkün- dür. | Bu münasebetle, Amerikada bir ga- zetecinin nasıl aldatıldığını anlatalım Bu gazeteci, afyonun memleket dahi linde kaçak olarak pasıl satıldığını Öğrenmek ve güzetesine “yazmak İste İmiş ne yapmış, yapmış, gizli afyon ti- €areti yapan bir adama tavsiye mektu- miş, bu kendisince hakiki hüviyeti m. hul adamın bir taharri memuru olma- 1 ihtimalile alış, verişe girişmek İste- memiş, Fakat, nihayet gazeteci zahiren dırmağa muvaffak olmuş. Gazeteci, — tabil gazeteci olduğu da tacire meçhul, onu Jâalettayin bir müşteri zannedi- yor. Emin, ketam bir müşteri! — bir; çocukla tanıştırılmış. 0, müşteriye bir arabaya binmesini, Yavaş yavaş hare- ket edilmesini, bu aralık genç bir ada- mın arabaya atlıyarak kendisine istedi iği şeyleri vereceğini söylemiş. Böyle | yapılmış, gazeteci beş küçük paketi ak mış, parayı vermiş ve paketleri, oda- sına gitmeden açmıyacağma da söz vermiş, Fakat, odasında paketleri açın pda bu elde etmiş Tatir epey tereddit «€ AA A JİK sinemasında taciri iknaa onda eraniyet hissi UYüMm-| dk şşittirnansamp filmi herkes gidip görmeli ew . Bir tonser l Darlilbedayi Temsilleri arzusunu bir şartla kabul etmiş- tir. Bu şarta göre genç prens beş sene bekliyecek, ondan sonra kırala müracaat ederek bu kızla evlenmek istediğini söyliyecektir. yan bir genç kızla seviştiğini ve onunla evlenmek istediğini, fakat İsveç kıralımn buna muva- fakat etmediğini yazmıştık. Prens | Lennart sevdiği kızın prenses | olmamasına rağmen onunla ev- | O zaman kıral bu izdiyaca mü- lenmek bususunda israr etmiş, | sâade edecekti REAL» Önümüzdeki Pazartesi a şamı Elhamra sinemasında Marcelle Chantal'ı DOKTOR. SIRRI Filminde göreceğiniz. Diğer (osahne arkadaşları: mp» Maxudian ile Jean Bradindir. Ga 6 anan My ey İba Sevmir “ve “şuh” yılaız. GİLLİE DOVE. ile şen sinema yıldızı COLLEEN MOORE Perşemde akşamımdanberi her ikisi de Aşk ölmez » Cici Markiz Filimlerinde fevkalâde muvaffakiyet kazanıyorlar. Bu 2 gürel Bu akşam saat 1230 da 'Kız karde- İSTANADL BELEDİYESİ Gençler mahfili muvaffaki- yetli bir müsamere verdi tesi akşamı BİBA — BİBA — BİBA, e —— İm M4 subat cumartesi ve 17 şubat salı Günleri saat on sekizde FRANSIZ Tİ YATROSUNDA M. CLAUDE FAR RERE tarafından iki konferans veri- lecektir. Tefrika numarası Yazan » “Garp cephesinde .. müellifi Erik Maria Remargue duttur. lığının men'i için esaslı tedbirler alın- mış olmasına rsğmen, kaçakerlar, alâ. haylı ügraşdırmak. Ve cevabı beklemeden o defteri de İdiğeri gibi sağa koyuyor. Büyük Ge ringin defterini shp karıştırarak de- yam ediyor: — Ne güzel vazifeler yapardı... Vesterholt oldukça yüksek bir sesle diyor ki: ; -- Nesine yaradı ki. Daha birçok defterler sağdaki yığı na jlâve olunuyor. Bütün isimler okun İduktan sonra yığın oldukça mühip bir İhal alyor. Muallim Holerman defterle. re kararsiz bir nâzarla bakıyor. Ken- İdisinin nizam ve intizam merakına a- İNihayet bir çarei hal bulmuş olduğu l alel geliyor. Bunlari ne yapsın? kek diyor ki: rn ölenlerin ailelerine göndersek. z | A e e misiniz kiz (amil) ve (Sıfır) işaretli bu e veletinzi a a A a einıfin birincisi idi. Şiir yapardı. Göndermezseniz inst dersler verir ve parasile kitap) | Holerman o” Sö mep Biraderi ile beraber Suar)kıyOr. | gegterlerine yapayım? Muallim mırıldaniyor: Alber diyor kis > yors zi TİNİZ. — Küçük Gering. — Oraya bırakıve, gözlerini açarak ba- Amerikada Afyon, Kokain kaçaker.! ca'ne görsün? İçlerinde her hângi bir İtöznneden yeyzer satın “alabileceği zararsız bir toz! Bü suretle açık göz lülük etmek isterken o mükemmel bir tarzda gafiı avlandığını anlamış. Holerman asâbileşiyor: — İmkân; yok Troçke! Bu defter-İğildir, eee ler mektebin malı değildir. Onlar bu- fenin heyeti umumiyesinden — yedi sa rada kalamaz. hifelik bir şey — (iyi) notu almışım. Villi parmaklarını saçlarının arasın» Şimdiki hakikatlerle mukayese edil dan geçirerek teklif ediyor: se İyi bir netice. ayni vazife ölen arka- — O halde onları bize veriniz. Biz)daşların ( defterlerinde de tabiatile sahiplerine teslim ederiz, mevcut, Fakat onlar artık hataları Hölerman defterleri tereddütle u-İnı tetkik (o edemiyecekler. İçlerinde zatıyor ve pek emin olmadığını göste-| (Hanri Şüte) o zaman vorifesinde Al rir bir tavırla diyor ki: manyanın harbi kaybedeceğini ispat — Aman unutmayınız hal. Bu gay- etmişti. Bir vazifede şahsi dü tin isalıdır. i şüncelerin teşrih edilebileceğini sair Villi cevap veriyor: yormuş anlaşılan. Mektepten koğul- evet.. o Korkmayınız tan.|masına karar verilmiş. Bereket versin sevkederiz, kaydederiz..hemen gönüllü yazıldı. Hoş iki üç ay irsiniz... Biraz zahmetİsonra muharebede telef oldu yal. Villi o vakitler yapmış olduğu bir Bize göz kırpıyor ve parmağı ile al- tarihi tabii vazifesini yüksek sesle o- 'nına dokunuyor. İkuyor: (Orman şekaiki, fasilesi) son. Dersten sonra defterlerimizi karış-|ra etrafa bakarak diyor ki; Son yaptığımız vazife (Al) | —Artık böyle iraşlarla alâka kal. Papalık makamının İstanbul mümessili kardinal Margotti dün Romayü gitmiştir. (İk: yazılmış: zim ederiz, Müsterih ol ze bile (Inabat)a halel gelmez. manya harbi kazanabilecek mi?) idi|mâdi değil mi? bu vazifeyi 1916 iptidasmda (yapmış) (o Vesterholt bağırıyor; Vazife bir meihal, altı delil ve bir kat'i | — Kalmidı ya!.. . Möüceden mürekkepti. Dördüncü (es| ; Evet bitti. Bu bir emrivakidir. Her) di dolayı kazanır) deliliİseyi unuttuk. Bu hâdise başlı ha ae an İyi teşrih edilmemiş. Hiza-|bir kaziye teş'li eder, Fakat bağa M0 tarafımdi & i sisi ' mızı mürekkeple şu kelimelerikabil Betke ve Kosole zibi adamların iü Gere ğieler ir im İN iki şubesi tarafından n İşi Türk inik muvaffakiyetli yi ri ti Ht bir konser verilmiştir. Müsame- | Komedi 3 perde rede Güzin Hanımla Behzat En- , ver, İskender Beyler tarafından | Yazan : Lou» | | mubtelif eserler çalınmış şiddetle Verneuii 1114 alkışlanmıştır. Nakili : Mebrure Gelenler, gidenler Hurşit Hanım Il 1 ve imsicamsızdır.) Fakat vazi- * Bu akşam bilederde umuma tenziliğ Kişe hergün saat 13 ten itibaren açıktır Alp yaşına kadar olan çocuklar atroya kabul olunmaz nutmıyoruz. Karl Brogerin dolabında her şey alt üsttür, Kütüphanesinin gözleri başaltıl ıştır. Cilt yığınları masa ve döşeme üzerine yığılmış. Karl vaktile kitap meraklısı idi. Bizlerin kelebek ve pos- ta pulu kolleksiyonu yaptığımız gi- bi oda kitap kolleksiyonu yapardı. Hat. ta Ayhendorf ismindeki edibin asar na meftundu, Bu edibin asarından üç tab'ını almıştı. Şiirlerinin hemen hep- sini ezber bilirdi. Şimdi kütüphanesi» ni satmak ve kendi hesabına (içki) işi- ne girmek İstiyor, Bu ticarette pek çok kazanabileceğini iddia ediyor. Sim. diye kadar Lederhozeye memurluk lediyordu. Şimdi kendi başına işe sirk şecek. Kendi kanatları ile uçacak... Ayhendorfun. birihci cildini alıp açıyorum mavi meşin ile bir cilt, ( Gurup — ormanlar ve hayaller — yaz geceleri — Hihamlar — sıla. hasta lığı) . Ne zamanlarmış yarabbi! F Villi e cildi almış muayene e ;diyor. Biraz düşü; ğe üşündükten sonra di- | — Bana baksana! Şu ki kunduracıya sat... Ke (Bitmedi),

Bu sayıdan diğer sayfalar: