22 Mart 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

22 Mart 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—i0)0— VAKIT 22 MART OCAKLILAR GECESİ Türkocağı, martın 25 inci çar- şamba günü akşamı ocaklılara verilecek olan tedansan için ba- urlanmaktadır. Ocaklılar gecesi ismi verilmekte olan bu eğlen- tiye yalniz ocaklı olanlar iştirak edilebileceklerdir. Saadet Hüseyin Hanım, DÖRT KITAP KAZANAN Beşktaş şehr bandiosunda Fethi B.| UG KITAP KAZANAN i Taksim Gümüşsuyu Cemal Nihat| Bey, 2 — Pozanti Bilemedik şube 10 Seyfi Bey kerimesi Suzan Ruhi H. İKI KITAP KAZANANLAR 1 — Orta köy dereboyu numara 60) Mecdi B, 2 — Senbenuadan Turgut Mehmet B, 3 — Ankara orta mektebin den 255 Adnan B, 4 — Kadıköy Yelde girmeni numara 21 Reyyan Necip H, 5 — Eyüp Eskiyenide Enise H. BİRER KITAP KAZANANLAR 1 — Gazi Osman paşa 24 Mücahit B, 2 — Davutpaşa orta mektebinden! Fevzi B, 3 — İstanbul kız lisesinden 269 Neriman Seyfi H, 4 — İzmir Göz. tepe tramvay caddesi numara 802, M. Besim B, 5 — İstanbul kız orta mekte- binden Rasime H, 6 — Vefa orta mek tepten 547 Mehmet Muvaffak B, 7 — Bakırköy Kartaltepe Ruşen Bey sokak numara 10 Hüseyn B, 8 — Çarşamba Mehmet ağa çıkmazında Müfide H, 9 — Davutpi orta mektebinden 174 Lütfi B, 10 — Darıca ilkmektebinden| 119 Rebia H. ITRİYAT KAZANANLAR 1 — Rumelikavağı Mediha H,2 — Kandili lisesi 14 ten Nihal H,3 Fen fakültesi Hüseyin Cahit B, 4 — İstanbul kız lisesi 21 den 149 Sabiha Hayri H, 5 (Haydarpaşa çayırı kar- şısmda Neclâ H, 6 — Ticaret mektebin! da Emin B, $ — Aynspnsn Nihat Bey | apartımanmda Ayse Kısmet H, 9 —| Cerrahpaşada Semiramis H, 10 — Kü! çükpazarda Fatma Cevdet H, 11 — Or taköyde dereboyunda Hüseyin Kâzım B, — Bostancıda Süat H, 13 — 1 K. L Nimet H, 14 — Cümhuriyet orta mektebinden Nüzhet H, 15 — Ticaret mektebinden 757 Memduha H, 16 — A yasolya numara 14 Naşide J, 17 Orta ticaretten 508 Muazzez H, 18 —| 16 ime ilk mektepten Halük Cemil B, 19 — Vefada İmavet civarında zA- hat Faik TI, 20 — Halıccoğin lisesin-| den Orhan B, 21 — Notrdamdosyon- dan Hatice Hikmet H, 22 — Beyoğlu doğru yol 41 Matmazel Antranik 3 — Üsküdar Ayazma Hamdi Bey köşkün-| de Emine H, — Erenköy lisesinden Muazzez H, 25 — Beşiktaş akaretlerde Galatasaraydan Rahmi B. ÇAY KAZANANLAR 1 — Kadınları çalıştırma yurdunda Sadiye H, 2 — Kadıköy Malga oğlu «0 kak Nejat Nuri B, 3 — İlk mektepten Necdet Yi, 4 — Üsküdar on beşinci ilk mektepten Nejat Melih B, 5 Galatasaraydan 619 Hikmet Bürhan| B, 6 — Çemberli taştan 16R Cenap Şe hap B, 7 — Gelenbeviden 363 Faruk| B, $ — Amerikan mütalea salonunda Hasan Fehmi B, 9 — Rabrâli kafesçi 40 kak numara 1 Sedat Bülent B, 10 — Galatasaraydan Nejat Zeki B, 11 Yirmi yedinci ilk mektepten 285 Selâ- mi Şekip B, 12 — Ticaret mektebinden 817 Celâl B, 13 — Ayaspaşa kolçak so- kak Handan Hâmit H, 14 — Sultanah- met Firuzağa camii numara 11 Nesip B, 15 - Devlet matbaasından Hasan Mü beecel B. Dikkat 1 — Hediyeler pazartesi ve perşem be günleri 3 ten beşe kadar tevzi olu nur. Hediye istemek için başka vakıt müracaat olunmaması ehemmiyetle ri- ca olunur. 2 Hal varakalarını Vakit idareha- nesine kadar getirenlerin bilmece hal- li kutusuna varakalarını atmaları l&- sımgelir. 3 — Hediye almıya gelenlerin yan-| larında hüviyetlerini gösterir o vesaik bulundurmaları ayrıca rica olunur. 1931 Cemiyet hayatı Mektuplara cevap Bazı kimselerin içersine mektupla rini sakladıkları çekmeceler vardır. Oraya aldıkları her mektubu karma- karışık atarlar ve akıllarına geldiği za man şöyle bir göz attıkları vakit, bir çok mektuplara verilecek cevapların kendi kendilerine verilmiş olduğunu görürler. Vakıa bu usul hem zaman- dan hem de posta pulundan iktisat de mektir amma, her mektuba seri bir ce vap verilmesi lâzımgeldiğine nazaran, pek te nazik bir hareket değildir. İnsan, aldığı mektkuplara cevap ver mek için gösterdiği İistical ile takdir e İdilir. Bir yemek davetine derhal cevap vermemek, gelip gelmiyeceğini bildir. memek, çekinmeden söyliyelim ki ka ba bir harekettir. Birçok kimseleri da vet edip te kaç kişilik sofra hazırlıya- cağı bilmiyen bir ev sahibinin vazi yetini düşünün. Bu muhakkak ( sizin de başınıza gelmiştir. Sofrada boş bir yer kalırsa hâsıl 0- lacak vaziytin hüznünü tasavvur edin. Bu, tıpkı eksik dişleri görünen bir #- ğız kadar çirkindir. Hususi bir mektup yazdığınız kim seye, zarfın içine sakın cevap için bir pul koymayınız. Fakat, eğer bir mües- seseye yazıyorsanız bunu da unutma yınız. Zira herhangi bir müessese kü- çük te olsa bir tasarruf yapmaktan memnun olur. Fakat, bu hususta tereddüt edince ne yapmalı? Kolay. Zarfın içine, üze rinde adresiniz ve bir pul olan diğer bir zarf koyar ve mektubunuzda (Bel ki adresimi unutmuşsunuzdur zannile bu zarfı göndermeğe cesaret (o ettim) tarzında bir şey uydurursunuz. BAŞLARKEN VE BİTİRİRKEN Bir mektuba başlar ve (o bitirirken bir ye, latmamalı | San'at âleminde | Müstakil ressamlar sergisinde Genç san'atkârların ayrı ayrı n Karilerim, ikinci makalemi okuduk! İlan sonra acaba dünkü ölçüsüz methü senamla bugünkü fikrim arasında bir tezat bulacaklar mı bilmiyorum? Fakat genç istidatları ve onlarm aşk ve ira| delerini methetmek bir münakkit için ine kadar büyük bir vazife ise, kabili- İyetlerinin boş bir gurura kurban git-| memesi için de hatalarını insafsızca sa yıp dökmek öylece bir borçtur. Binae- naleyh bu 19 gencin eserleri karşısında mümkün olduğu kadar bitaraf, kâh kendi itiraflarile, kâh kendi müşahe- demle tesbit ettiğim noksanları olduğu gibi söylemeğe çalışacağım. Salona gi rince ilk gözüme çarpan eser Hadi Be yin (Havva) sı oldu. Hacim, muvnaze- İne ve şekil itibarile küçük bir şaheser olan bu heykel serginin hemen en mu vaffak eseridir. Diyebilirim. Yeni san ate alışmamış seyirciler İçin pek ka- İm görünen bacaklar sırf eserin hacim lerdeki vahdetini muhafaza için Yapıl İmiş.. Hadi Beye, tabiatte böyle bacak yoktur denildiği vakit: 'san'at fotoğraf değildir. Tabiati kopya etmek gayemiz! lolsaydı san'atin hikmeti vücüdü kal- mazdı; ben bu eserde teknik güzelli gi aradım, Her şeyi, teferruatı, expres- sionu mezvuu ihmal ettim. Meselâ elin başa konmasının teknik endişeden baş! ka hiçbir manası yoktur. (Havva) un- vanını da sırf heykele bir isim vermek için koydum,, diyor. Fidyas kadar es- ki olan bu idealizme (Havva) karşısm İda söyliyecek söz bulamıyorum. Fakat l eserleri hakkında mütalaalar rında şahsiyet ve kudret derhal göze çarpmaktadır. Mösyö (Veber) in portre| si bitmemiş hissini vermekle beraber| renklerinin dolgunluğu, ahengi, uzun müddet nazarlarımızı hapsediyor. Çiz giler biraz sert fakat tablonun karak| terine uygundur. Teferrünt' biraz müh mel... Fakat Hale Hanım (ben resim- lerimi sür'atle bitiririm, Renklerin a- hengini, karakterini bulduktan sonra eserimi bitmiş sayarım, döfail'la uğraş mak heyeti umumiyenin tazeliğini bo- zuyor!, diyor. Memleketimizde ilk defa olarak Av- rüpa teknik ve malzemesile çini işleri le uğraşarak eser vermek şerefi İsmail Hakkı Beyindir. Üzerinde plâj resmi o lan vâzoları renk kombinezonu ve de- sen itibarile çok iyidir. Fakat maatte essüf gerek dekor ve gerek form itiba rile fazlaca tahrik tesiri altında kal dığı görülüyor. Yeşil elgaralık ile tür! kuaz kâseler üzerlerindeki sır ve şekil cihetinden çok muvaffaktır. Nurullah Cemal Beyin (R) unvanlı portresindeki tezatlar şayanı dikkat- tir. Fakat pozun plânları çok düz, &i mada relief yok. Pantolon ile fon ara- sındaki tezat ve mizanpaj çok iyidir. Muhittin Sebatinin kendi portresi, / lüzümundan fazla beyaz. Maamafih zeki bir araştırma mevcut olduğu in- kâr edilemez. Yalnız desen de, simanın fonla birleştiği yerde yuvarlak hisse| dilmiyor. Ekspresyonu © kuvvetlidir.| Muhittin Sebati de Hadi gibi ayni sa- manda heykeltraştır. İngilizlerin Şeh- bu beni zarif olsun diye namütenahi 2 > hürmet kelimesi, cümlesi koymak Uzun boyunlu (genç kız büstü) önündelnin abide taslağını yapmıştır. Bu eser den Şaziye H.T — Kadıköy Mühürdar adettir. Fakat bu kelime veya etimle.| hiçbir bedil haz duyamayıncı natürü| memlekette abide yapacak gençler oldu lüzumsuz sıfatlar ilâvesile ağır.)istihfafın her zaman doğru olmadığı. ğunu hissettirecek kadar küvvetlidir. dır. Meselâ (derin hürmetle, n! da tasdik etmek lizımgeliyor.. He-| Böyle iken hâlâ daha milli abideleri sadebaşında şehit ettikleri iki nöbetçi “İetmektir. Kısa ve nazik olunuz, yetişir. dan) atlı peyizajında renklerin irti-) iyin ışık ve gölge tezatları iyidir. Po- İrimi kabul ediniz) yahut (pek muhte- keltraşinin ruhu olan tekniği pek İYİ) ecnebilere verilmesi şayanı teessüftür. | İrem efendim) demek, hürmetlerin sat.|kavramış olan Hadi Bey ayni zamanda| © Arif Bey renkten ziyade kompozis- hisi, muhteremin azı olduğunu kabul ressamdır. (Venedikte Piyazetta MeY-| yona ehemmiyet veriyor. (Çingeneler) Eskiden, hoş şimdi de kullanılıyor ya,|zacı ye tezatları bu şubede muvaffak) adnda renk armonisi mükemmeldir. mühim bir şahsiyete mektup yazılır.'olduğunu göstermektedir. ken üslüptan, adeta el pençe divan durmuş secde vaziyetinde bir adam halini göz önüne getirmek pek kolay» dı. Yukarda da söylediğimz gibi kı-kütlelerin biribirine olan nispetleri, ka-| şidırmasnı sa ve terbiyeli olmak en doğru hareket rakter ve hareketlerde tahavvül çok sürşarje. kompozisyonu fena değil. tir. Kendinizden büyüğe yazarken|&üzeldir. Sarı ve mavi renkler nazarı) e Gerrünta çok dikkat etmiş. Çizgiler (hürmetlerimin kabulünü rica ede rim) demek kâfidir. Müsavi bir kimse ye yazıyorsanız (samimiyet) inizi de İ- lâve edebilirsiniz. BİRKAÇ NÜMUNE Mektupların sonuna yarılan cümle ler, her şeye rağmen ısmarlama elbi- seler gibi muayyen olmaktan kurtula-|sadüf edebileceğim günü daha aabırsız| halbuki san'atte mümkün olduğu ka- Imazlar. Aşağıda nümunelerini yazaca lıkla bekliyorum. ğımız gibi, huslıni ve şahsi olmak hep sinden iyidir. HÜRMET Benim için çok kıymetli olan sihha- finizin daima iyi olmasını temenni ede rim. Şahsınıza olan merbutiyetimin kuv- veline dalma emin olmanızı rica ede- rim. ... Teveccühlerimin, şahsınıza karşı duyduğum takdirlerden mütevellit ol- duğuna emin olunuz efendim. ... Refik Beyin sergide daha fazla ese- rini görmek isterdim. (Dans) rı koni- pozisyonunun İlk fikirleri. Maamafih mızı dağıtmıyor.. Tablonun vahdetini Jmuhafaza ediyor. Eserlerinin kemiyeti ile olduğu ka dar keyfiyeti ile de serginin çok takdir edilmesi lâzımgelen san'atkârlarından biri de Hale Asaf Hanımdır. Tablola- İşte uzun bir mektup, fakat size karşı duyduğum hisleri tamamen an- latamadı ise, benim için pek kısa de- »imektir. .. | ,.. Şimdilik Allaha tsmarladık, daima neşeli olmanızı temenni ederini, DOSTLUK | Hayatta yegâne tesellim daima siz- leri düşünmektir. | - ... . Asıl olan bir şey bütün kalbimle sevdiğim ve yegâne te- sellim siz oluşunuzdur. : varsa, oda âizi) Arif Bey çok vadediyor, yakın bir ma- zide bu vaitlerin tahakkuku en büyük arzumuzdur, Turgut Beyin yeniçerilerin kazan temsil eden tablosu. tonlardan daha dikkatli. Şeref Beyin (Moda burnu) dağınık bir resim. her tarafa ışık, gölge ser- pilmiş.. esprisiz, tabinte bakmış ta gör. memiş hissini veriyor. Mahmut Celâlettin Beyi tabiate! sadık kalmak gâyesi tahdit ediyor, dar engine açılabilmek lâzımdır. Eşref Beyin genç kiz portresi bize sahibinde teknik ve ifadede azami ke mal aşkı olduğunu söylemiyor.. Renk- leri müphem.. adeta tuvalin yukarsı- na çalışmış ve sonra usanmış hissini bırakıyor. Sabiha Hanımm (alçak kabartma) sı tamamile plândan mahrum. Şekil meydana çıkmamış bu alçak kabartma sanki düz bir sathın üzerine resmedil miş. Lüzumsuz, boş satıhları doldur- mak için çizilen hatların eserin zaten xnif olan vahdetini büsbütün berbat ediyor.. Büstünde ayni gevşeklik. Ha cim içerden dışarıya frrlryan şeydir. iBunda ne hacim hacma ne de şekil ,$ekle benziyor. Plân yok. Yüz yumuk ” Hiçbir vaitte bulunmadığınız halde beni himayenize aldınız. Minnettarlığı mun derecesini siz tasavvur buyurunuz Ne mesafeler, ne de zaman, ize © hanımfendi. ” Marlemki teşekkür etmekliğimi me- nediyorsunuz, susuyorum. Fakat sükü tum minnettarlığımın hiçbir suretle araltamaz. NEZAKET .. Belki size cok ve ya sık yazdığımı tasavvur ediyorsunuz. Fakat az ve na dir yazıp sizi ihmal eder gibi görün- mektense bu suretle tasdi etmeği ter- cih ederim. 0 Size daima hürmet ve samimiyetle 4 — İstanbul ve taşra karilerimiz- den hediyesini henüz olmamış olanlar! varsa on beş gün zarfında Vakıt müso-| baka memurluğuna ya bizzat gelmele-| ri veya tahriren iş'anı keyfiyet eyleme| Jeri rica »lunur. En müddelten sonra) vekubulacek miradenallar nazarı itiba ra alınmıyacaktır. merbut olmaklığıma müsaadenizi rica ederim. Tali beni ne tarafa sevkederse et- * sin, size olan minnettarlık borcumu da ima hatırlıyacağım. SAMİMİYET Cevabınızı bekliyorum, fakat size te- büyüklüğünü lan dostluğumu ihlâl edemezler. ... Bana olan dostluk hislerinizi muha- İfaza ederseniz benim için kâfi, | AŞK Emin olunuz ki kalbimdeki yerinizi hiçbir kimse işgal edemez. . İ | Gönderdiğim çiçekler, dünya benim için nasıl sizden ibarette, kâmilen size| git düşüncelerimle doludur. | # , Gelseniz de gelineseniz de, size ay- ni ihtirasla merbut olduğuma emin o- İnuz. İ ,.. Daha dün burada idiniz, yine sizi görinek istiyorum. Bir türlü doyama- mak, dalma sevmek değil midir? ... Sizi bütün kalbimle seviyorum ve| Jpunu ne kadar tekrarlasam, o kadar (mennan oluyorum. yamuk. bu barbar başı nereden buldu funu merak ediyorum.. Sara Hanımın (Bebekli kız) ıda ale lâde.. Sade rautin.. Bir sürü renk, fa- kat aralarında zerre kadar ahenk yok. Tablati olduğu gibi bütün zavallılığı ile kopya ediyor. Henüz şahsiyetini bu lamadan eserlerini teşhir etmemesi da ha muvafık olur zannındayım. Sergiden hey'eti o umumiyesi itibari- le memnun ve müftehir olarak çıktım. Vakıa bu ressamların henüz hiçbiri Vistler gibi modellerine (ebediyyen bakniaksınız, bana bir defa daha bakı! nız! emezler. Lâkin bir gün Vist- ler gibi söyliyecek hale geleceklerini vadeden eserler vermişlerdir. Yalnız be İni sıkan, üzen nokta, sergideki artist. * lerin ekserisinin (san'at san'at içim dir.) nazariyesine saplanıp kalmaları- dır. Çizgiler, renkler ahenktar ve kom! pozisyon mükemmel olsun, kâfidir. Fi-| VAKIT'ın takvimi Pazar 22 Mari 931 Zilkade 1349 Bu geceki ay Güneşin dağuşu, 6.01 Namaz vakitleri Saban Üğle İkindi Akşam Yas 441 122) 15.47 189 19057 mak Istanbul Ankara cad desi VAKIT Yurdu Teletön: Idare 4.4370; Yazı Işleri 34371 abone şartları: 1 Dahilde 150 400 Haricte — 800 12 Aybi 1400 Kurut 450 2700 3 ân şartlarımız Resmi 10 Kş a . Hususi 12,50 K$ 25 Satırı Santimi Küçük ilân şartlarımı": iyi Se yan 1:10 Defahk 9 s0 6S 75 100 Kuroş A — Abonelerimizin ber öç ayir ğı için bir defa mecesnendir R — 4 satın geçen ilânlırın fazla satırı için 5 kuruş zamolunuf BORSA Mart 931 Le I ingiliz Mirası Kr. (103 « T.L mukabili Dolar (j9 Ki Frank e Dre Belge Drahm Frank Lava Flostn Kuron Adıçıl 1030 ol ig pi doi gs rdio E ri Pengö *o Ley Rarsş 1 Türk Mirası Dinar Çervonaç Kuruş Nukut istertin — Cngitin) (Dolar (Amerika) 20 Frank (Fransız 20 Liret (italya OFrank Belçika 20 Urahmi (Yunan İbo Frank (isviçre) 20 Lera Bulgar) 1 Florin TFetemesk) 16 Kuron (Çekoslovak )|i Sihaş Avusturya) 1Pezeta İspanya) 1 Rayşmark (Almanya) i Ziod "Lehistan 1 Pengö ' Macaristan İz) Ley (Romanya) 20 Dinar *Yugoslorya) 1 Çevoneç Sevyet | i Bora hare Altın Mecidiye Bankonet kirler değil, ilâhlar bile ölür. Fak niği güzel bir eserin ölmesine iy yoktur. Diyorlar. Doğru. Lâkin kâr sade ruh değildir. O da ef kemikten yapılmıştır. Onun şüphesi, aşkı, ıstırabı, ümidi Bir hırka gibi maneviyatını çıka tarak çalışmaz. Eser Mikel An* dediği gibi elle değil ayni zamif. famızla yapılır. Halbuki bu # onları hangi devrede, hangi yaşadıklarını hayat ve âlem daki vaziyetlerini anlamağa im tur. Genç san'atkârlara şekle i leri ehemmiyeti biraz da ye vermelerini tavsiye ederim. ç el na hiçbir büyük dahi göstere” eserlerinde şekil muhtevay İ el miş olsun. Bilâkis şaheserle” yer muhtevanın ahenktar izdiv#' gar. İhtimal ki bugünün mo' musikide, plâstik san'atlard$ hemmiyet veriyor, fakat bU moda ise san'at değildir. e Güzel o San'atlar Ü San'at Tarihi Maahtimi zi Burhan Ü yi"

Bu sayıdan diğer sayfalar: