18 Nisan 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

18 Nisan 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Darülfünun Salonunda | Dün verilen konferans Yunan darülfünununun talebeleri bu akşam memleketlerine gidiyorlar Şehrimizde bulnan Yunan da- Yülfünunluları dün Istanbulun Maruf yerlerini gezmişle bu me- Yanda Müzeyi, Topkapısarayını, | Ayasofya ve Sultanahmet cami- €rini ziyaret etmişlerdir. Misafirlerimiz öğleden sonra Tepebaşında ki konservatuvarın “onserinde hazır bulunmuşlar ve 9radan sonra darülfünun konfe- fans salonuna giderek saat 19 da wan muharrirlerinden M. Pi- il i : Salti tarafından verilen konferansı | dinlemişlerdir. Conferansta darülfünunluları- vuzla Yunanlı misafirlerimiz, Yu- ab sefareti erkânı Rum başpa- pası Fotyos efendi ve sair zevat azır bulunmuşlardır. ,,M Pisali “iki millet arasında «i ruhi kaynaşma,, ünvanlı kon- Sransını Fransızca, ça olarak üç lisanda vermiş ezcümle demiştia ki: “Türk gençliğini teşkil eden arüfünun © talebesile (Obütün pekâtibi aliye talebesi siz istik- ali temsil ediyorsunuz. Bü yk milleti, sizlerden a metler bekliyor, yarın o bir- Fin, güzel memleket mizin mu- Bi deratını idareye çağırılacak- a Bugün Türk-Yunan muka- İnin, asıj fikrini, rubunuza yürek istiyoruz. Mazı artık ta- Türkçe ve 8 karışmış, anın tenkidini ta- | lâzımdır. aklı beşerin muntazam bağlıdır. Iki millet İN mazinin temin edemediği € bırakmamız take; *Yanına Te- & v bir istikbalı Ubazılıyalım, “madan gelen arkadaşlarınıza | #wş olduğunun samimi teza- rt zimamdarımızın ve busu- ii yük milletimize tam bir Böy ve hürriyet temin beden BW Gazinin o buyurdukları ju, metin bibakkin idrak etmiş Yöubuzu ispat ediyor. Di Misafirleriniz bugünkü Yunâ- | İk e selâmlarile beraber, Tür- Yürüyen büyük ve seri adımlarla deyi Üğü, ve tarihin kaydettiği ola medebiyete nüfuzu derkâr iy k Ra, p iPlağa geldiler. Bu nüfu- b, Siklas asarındanberi, fikri ta, iR tarihine, serpmiş olduğu İz md & €vel yi bir den Mterem dostlarım! Her ne- eriy bu dünyada meterialist- ik ri ütün teminatına rağmen, ektir, daima zekâ idare ede- abi” Wufekkirenin hukuku na- inkârdır, ve milletlerin » daima son kelimeyi » istikbah ve yarının zi- | dağ, Yani Fikirin hu- | İd. Yoktur, o beşeriyetin ma- b Türk“ Yunan mukareneti, Yil, ö | Miley unda fikri beşerin, umu- y. İl » Sizsiniz. Sade, esine matuf olup, zekânın | Bilete “zerine. galebesini, ve ek ©€ dünyayı mahve sevk yen, bir takım gizli dı zerine, intizamı temin ir, | Mm çok re İN sonra misafirle- va oteli vasıtalarla Tokat- a yi götürülmüşler ve Diye; “uk fakültesi talebe yi isaçimeği verilmiştir. he Bİ te e bu akşam şeh- dön, ,“€derek memleketleri- Seeklerdir. i i Yu Geceki zi yafet i anlı tslebeler dün gece | bir çok | İ betin bu kadar y adim Yunanistanın da se- | vx Yunanistan ile birlikte | > İ bükümet aleyhinde tefevvühatla tarafından şereflerine | bukuk fakültes nin Tokatlıyanda şerefierine verdiği ziyafette hazır bulunmuşlardır. Bu arada Yunan sefareti (erkânı, (omüderrilerde ziyafete gelmişlerdi. Ziyafetten | sonra samimi nutuklar teati edil- | talebelerinden bir | ! zat gösterilen samimi alâkaya miş, Yunan karşı teşekkürlerini ifade etmiş- tir. Alman Tıp profesör- lerinin intıbaları Almanyanın büyük tıp üstat- larından Geheimrat profesör ün- vânım haiz Dr, Beveke 4 gün şehrimizde telkikat (yaptıktan sonra memleketine avdet etmiş- l tir. Hamburg ve Halle Darülfü- | nunlarında teşrihi marazi müder- risliği yapmış olan ve elyevm 74 yaşında bulunan bu zat mu- barririmizle görüşürken demiş- tir ki; — Istanbula ilk defa geliyo- rum, Burayı tahayyül ettiğimden çok daha başka buldum. Pek kısa tetkikatım esnasında Cerrahpaşa hastanesini de ziya- ret ettim, bu ziyaretin bende bıraktığı intiba: hayretle ifade edebileceğim. Türkiyede taba: ükseldiğini, sı hat işlerine bu kadar ehemmi- yet verildiğini ümit etmiyordum. Cerrahpaşa hastanesi Avrupa- pm muasır sıhhat müesseseleri kadar, belki daha ziyade kemmel bir müessesedir. mü- Türklerin * misafir * perverliği beni çok mütehassis etti. İstan- buldan âdeta istemiycrek ayrılı- yorum.,, Profesör söz arasında teşrihi bir mü marazi için mükemmel essesemiz olmadığına işaret et- | miş ve: “Herşeyin mükemmeline malik olan bu cazip şehirde bu mües- sese niçin roksan anlıyamadım. Tıbbı adliye ehemmiyet vermek lâzımdır. Çönkü tıbbı adli bu günkü müterakki tababetin mü- veliididir demistir. ,, Adliyde : “Koç, davası tazeleniyor! Bir müddet evvel, Dr. Voro- nof hazır bulunduğu halde bir koça tatbik ettiği gençlik aşısı- nın tutmadığı şeklindeki neşti- yattan dolayı Dr. Behcet Sabit B. tarafından “Akşam,, refiki- miz aleyhine açılan dava, İstan- bul ikinci ceza mahkemesinde beraetle neticelenmişti. Temyiz bu kararı bozmuş, dün ikinci cezada tekrar ocelse açılmış, muhakeme bazı tetkikat için kalmıştır. Mevkulen muhakeme edilecek Çenberlitaşta ticaretle meşgul olan Bogos isminde biri geçen- lerde körkütük sarhoş bir halde bulunmuş ve kendisini yakalamak istiyen zabıta omemurlarnnada hakaret etmiş olduğundan yaka- lanarak adliyeye teslim edilmiş- ti, Bogos istintak hakimi tara- fından istievap edildikten sonra | tevkifaneye gönderilmiştir. Mev- kufen muhakeme edilecektir. İki motisikletli seyyah şehrimizde Mister Vilyam Consun ve Ed- vart Kareli isimlerinde, metor- sıkletle (odevriâlem O seyabalına çıkan iki ingiliz seyahı şebrimize | gelmişlerdir. 27 Mart tarihinde Londradan | hareket etmiş olan (o seyeblar Bu işe siz de şaşın ! Büyücü yakalandı 400 lira meydanda yok ! Bir bakkalın evvelki gün dört yüz lirası çalınmış. Bak- kal öteye beriye baş vurmuş, fakat bakkala birisi akıl öğ şhur büyücülei 1 blup bakkalm vine getirmişler, Hi ba bakkalın evinde bir odaya gir miş, bir yumurta © almış bir sahan İstemiş, üstüne koymuş demiş k N Z susun ben dua ede ceğim, hiç © ses çıkarmayın. odadakiler susmuş, Hac bü- ba duaya başlamış, herkes yu murtanın dua &tesirile çatla- masını bekliyorlar, cünkü yu- murta çall, hırsız da çattadak, çatlayacak, Mahvo- Jacak, herkes böyle düşünür- ken çat kapı, polis gelir, Hacı babayı mü meşhut halin. de yak Ta Hâlâ bu büyücüye ( inana- rak bu yüzden medet uman- ların hâlâ (400) lirayi bulamiyanların (takip. teki süratine siz de şaşin.. Biz de şaşalm! Türkocakları i Bilânçonun işaret ettiği rakamlar Türk ocakları merkez heyetince tan| tetkik edildikten Kurültaya arzedilen pilânço ne izim ve encümence sonr tayici şudur: Mart gay ının kasasında 786,25 İtir. Ocağın o şube ocakları ziımmetinde (60976,10) esbit edilmiş ve bunların telif inşaat ve rine odönmesi icap eder, ğın iş Ziraat bankalarile tayyâ- olarak iyetine tediye o senedi )00 lira borcu vardır. Ayrıca mer kez binasının ipoteki mukabilinde Em borcu 1665,69 kuruş a | ikat merkez binası aşra ocakları bina mefru-|h& yarım saat evvel aramızda idi, alay ithal edil 14,922,77 17,267,49 kuruş borçları merkez heyeti bilânçosüna da| 204940) kuruş cıkla kap: ve eşyasile ve em bilânçoya memiştir. Sahne (o hesabınm ive matbaa hesabının şat bildir. Merkez ve şube ocaklarının menkul İve gayri menkul hilümum emlâk ve eş alemi ihtiva eden envanter- tesellim yası 1145 ki İlerile birlikte Halk Fırkası iheyetlerine devr teslim olunacaktır. ———— —— Belediyede: Sultanahmet mey- danı ne yapılmalı ? Ayasofya ile Sultanahmet mey- danı arasındaki meydanın çocuk bahçesi yapılması için bir tasav- vur olduğu yazılmıştı. Esbak Şehremini Cemil Pş. bu habere çok teessüf ettiğini ve vaktile Paristeki konkordya meydanına müşabih bir şekil vermek için aç- tırdığı bu meydanın ağaç ve çi- çek dikilmemek şartile tıpkı konkordya meydanı haline kona- bileceğini, bumeydana Gazimizin son senelerde yapmaya muvaffak olduğu eserlerden mülhem ve dört cebheden ibaret bir abide konulursa meydanın çok güzel bir bale gelebileceğini söylemiştir. danı,, ismi verilmelidir. Fransaya geçmişler ve Kale- istrazburk - Monhen - Salizburk - Viyana » Budapeşte-Belgrat-Nis - Sofya - Fibe - Edirne yolile istan- bula gelmişlerdir. 22 nisanda buradan hareket edecek olan seyalar Haydarpaşa » izmit Eski- şehir- Ankara-Halep-Şam-Kudüs- Kahireye uğrıyarak seyahatlerine . devam edeceklerdir. # sinde Ankara merkez oca ve bankalarda 95,06 kuruş mevcut olduğu anlaşılmış ve eşhas kuruş alacağı muavenet ür etmiş 78) kuruş! rişat mües- Cemil paşaya göre buraya “inkilâp| 3 Dün Kemalettin Şükrü geldi: — Haydi gidiyoruz. Dedi. — Nereye. . — Bütün arkadaşlar bugün Yeşil-i köye gidip Cidna tayyarelerile İstan-i bul üzerinde bir uçuş yapacağız. Hiç tereddüt etmedim. Hemen hazır! lanmağa başladım. Okuyucularım ha trlarlarsa geçen sene İstanbuldan Pa rise ayni şirketin layyarelerile gidip gelmiş ve seyahat notlarımı o zaman) yazmıştım. | Bazı arkadaşlar tayyare ile seya- hatin kolaylığından ve rahatlığından, hattâ eminliğinden bahsedişimi kaydi; ihtiyatla telâkki etmişler, (tanıdıkla- rımdan bir çokları da mübaliga ettiği- mi söylemişlerdi. Kemalettin Şükrü, bizimle beraber İPiyami Sefa, Vâlâ Nurettin, Ömer Zi- ya M. Zekeriya Sadri Etem ve daha bir gok arkadaşların da geleceğini haber İverince, İstanbul üstünde bir uçuş yap maktan ziyade onların ibtisaslarmı al maküzere ve benİm noktai o nazarımı tekit edeceklerinden emin olarak he- İmen kabul ettim, hazırlanmağa başlar dım, Şatrane ve grafoloji mütahassısı Muzaffer Muhittin, imzaları tetkik ile| İmeşguldü. İ — Haydi sen de gel, Dedim. — Deli misin? Sonra kendisini toplıyarak: — Gelirdim amma, görüyorsun İşim var, yoksa... dedi. Refik Ahmet mezundu. Onun yerine şair A, Sırrı çalıyordu. o Kendisine döndüm. ona da ayni şeyi teklif edece ğimi anladı: — Gazeteyi kim çıkaracak?! Gülümsediğimi görünce ilâve etti: gazeteye ! — Hem bu hususta hiç imali fikir| bile etmedim, binip binmemek hakkın-! da bir arzu veya endişe bilmiyorum. Muzaffer Muhittin işlalaya ovur- mak için: — Bir tavsiyem var, dedi, vasiyetma- meni yaz neolur neolmaz. Sonra düşer sen falan (sanki ilham vâki olmuş, da- | falan derken, ne tesadüf bak sahi ol du) der, yarıma sansasyonel bir yazı yâ zarız. Teklifi ciddi olmaktan ziyade bu ya zıma mevzu olur diye kabul ettim. — Peki dedim, vasiyetnamemi yaza cağım, şimdiden müretipaneye veriniz, dizilsin, ölürsem neşredersiniz, ölmez- sem gene neşrederiz. Amman. kitaplarmı bana et, — Olur. İşte: (VASIYETKAMEMDİR) Ben, zirde vaztulimza Fikret Âdir,| bu vasiyelnamemi tamilssiha ve aklım İ başımda olduğu halde yazıyorum: I — Bütün kitaplarım, bugün ölümü | me dua edecek olan Muzaffer Muhit| tine verilecektir. | ? — İdare müdürü Hasan Rasime) evde, masamın üzerinde duran bir ku- tu kremi hediye ediyorum. 3 — Şahsıma ait eşyayı beytiye sabah İarı evin önünden bağıra bağıra geçip beni uyandıran Yahudiye satılmak ii İzene beraber oturduğumuz Şeyh Mem duha eittir. 4 — Duvarlarda asılı duran resim ler, bir an €veel gelip beni cehennem de bulabilmesi için Hayri Muhittine verilecektir. — Elbise ve giymeye cit eşyam (el- biselerin dili) isimli hikâye | müellifi) Necip Fazıla verilecektir. 6 — Ev kirası, elektirik, hava göz borçlarım, halalıktan Git oldukları! şahıs ve şirketlerin zarar ve ziyan ha; nesine kaydedilecektir. İ 7 — Gazeteden o istihkakım— eğer varsa — ve kapanan bir mizah gazete sinden alacağım olan 20 lira, Gayyur' Bey tarafından tahsil edilecektir. 8 — Öldüğüm takdirde Sadri Etem (bır işe siz de şaşın.) diye bir yazı yazacaktır. 9 — Toplu iğne geliği güzel süte vasiyet ivutta) (Havada ölüm) — VAKIT 18'NISAN 1931 m— yyarecilik (âleminde İstanbul gazetecileri havada! Dün arkadaşlarımızdan bazıları Istanbul üzerinde bir uçuş yaptılar nunda, leh ve aleyhte, hakkımda her türlü mazmun yapabilecektir. 10 — Nizamettin Nazif (Kara Da- serlerhalı üç ciltlik bir tefrika yazabilecektir. 7 — Hakkı Tarik Beyin, sağlığım İda tarımak istemediği — egolisme bo- ya kendimde mevcut zannettiğim — meziyetlerimi teslim etmesini temenni ederim. 'Kusurlarımdan bahse lüzum yok, dünyada zaten bunlardan başkasından bahsedildiğini duy madıum) 12 — (Asmalı mesçit 74 )tefrikamı Kanaat Kütüphanesi, < öldüğüm için telif hakkı vermiyeceğini o düşünerek pek tabii olarak (o basacaktır. Yalnız Gayur Bey bu işi takibe kalkışırsa, ke naatim (Kanaat) in bu işten vazgeçe- ceğidir. 13 — Piyami Sefa sözün kısası ola rak (bitti, uçtu ve öldü) diye bir kita be yazacaktır. 14 — Tayyareye binmek hususunda hiç imali fikir etmemiş olan A, Sırrı nin sadece hakkımı tesli mediyorum. Fikret Âdil ... (Meserret) kratanesinde M. Zekeri ya, Ömer Rıza, Vâlâ Nurettin, Agak İzzet Beylerle buluştuk. Sadri Etem ile Piyami sefa gelme mişlerdi, Cidnanın otobüsü ile Yeşilköy yolu nu tuttuk. Kemalettin Şükrü, seyyah- Yara izahat verir gibi geçtiğimiz yolla rı söyliyordu. Vali Nurettin Samatya ya gelinee (Burası Karagümrük mi?) diye sordu. Kimimiz (Yedikule) kimi» iz (Sütlüce) diye iddiaya başladık. Otomobil yürüdü, geçti, Tam bir saat bir çeyrek sonra Yeşilköy istasyonuna geldik. Yollar hakkında söz söylemek İlüzumsuzluğunu bildiğim için süsüyo rum, Yalnız şunu ilâve edeyim ki, dö- nüşü trenle yapmağı kati bir surette kararlaştırdık. Yeşilköyüne gelince diğer gâzeteci arkadaşları tayyareden inerken (o bul muştuk. beşer kişi beşer kişi partilere ayrıl dıktan sonra herkes tayyarelere bindi. Ben, vasiyetnamenin tesirinden ziya de müdür M. Pontiye'nin odasında gör düğüm porto şişesinin cazibesile: — Zaten fazla yer yok. Parise uçup geldim, binmesem de olur. Diye şişenin başına çöktüm. On beş dakika sonra bütün arka "aş lar iniyorlardı. Ellerinde portolar, ih- tisaslarmı kısaca anlatıyorlar: — Harikulâde.. — Yükardan İstanbul ne güzel gö rünüyor, — O geçtiğimiz pis yollar birer kur dele gibi, — Muhakkak ile gideceğim. Bu son sözü Va — Nu. Trene bindik döndük. ".. Bu ayım yirmisinden itibaren Cid- no tayyarelerile Istanbuldan sabahle- yin binen bir adam ayni günün akşamı saat 10 da Pariste ( bulunabilecektir. (Şark oku) isimli olan bu servis Vofya Relgrat, Peşte, Viyana, Prag, ve İs- trazburg şehirlerinden geçip Parise va Viyanaya tayyare- söyliyen rır, Tayyare ile mektup nakli postasıda şimdiden başlamıştır. Avrupanın bir tün memleketlerine, en uzak nihayet iki günde mektup göndermek kabidiği ... Bu yazıyı bitirirken tekrar vasiyetna meyi düşündüm. Okudum, içinde değiş tirecek hiç bir şey bulamıyorum. " Resim sergisi Güzel san'atlar birliğinden Maarif Vekâletinin resmi ve umumi 1931 resim sergisi An- karada 20 Mayısta açılacaktır. | iştirak edecek zevatın eserlerini mayısın İ,2,3, üncü günleri saat 14-17de alay köşküne getir meleri ve malümat almak isti- yenlerin müdüriyete müracaat- ları rica olunur"

Bu sayıdan diğer sayfalar: