22 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

22 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

amm lm m L Dünyada Olan B Londrada üç h Na tn Yk Metleri | Nüğtar, Na ran ay Mi “ki ta Bum nda bir hadise mi olmuş? he a Y, nda icon Me Dün e ar, va ii mn Dünyada Olan Biten Meraklı Şeyler Londra — Uç haftadanberi başlı-Jkantalara ve lokallara taşımıyor. Bura-|Ş #ezon bütün parlaklığı ile devam larda geç vakitlere kadar en nefis ye:| iş W. Temmuz ortasına doğru biten mekler yenilir en güzel ve en eskil *ümbüş âleminin zevklerini yaşa-| fransız şarapları ve şampanyalar içi: Vak İçin on binlerce zadegin ve zen- fatolarından şehre inmiş ve başta) pılan bu eğlencelerden başka muhte-| Mindan eşeimişt olmak üzre dünyanm her ta- ir. Amerikalılar şimdi Lon- sokaklarmda kaynaşıyorlar. Bü- “teller Amerikan milyonerlerile; m mehracelerile ve hele son büsbütün çoğalan büyük İs zadegânile tiklim tıklım dol muhteşem hayatı maiyetlerin- Yüze yakın kâtip ve uşak bulun- mehraceler yaşıyorlar. Cadde geçen her üç muhteşem otomo- biri muhakkak bir Hintliye ve de bir Amerikalıya aittir. Ame- ar mücevherata ve antikaya ve tablolara çok meraklı oldukların» ları satanlar avuç dolusu parâ Tiyatrolar ve bilhassa her akşam ağzma kadar dolu- Kadınlar tiyatrolara en ağır tw erile ve yilz binlerce ingiliz lirası Bu odan bütün bu ihti *dliiye Bir ihbar ütevelli heyeti intiha- anbul © müöddeiumumiliğine hastanelerinin on dört tarihli mütevelli heyeti içti- azadan istemat Zih bir takrir vererek," içti- Türkce konuşulmasını iste- fine, buna azadan bazıları- gösterdiklerine eMümanaat Mazasız bir mektupla ihbar Bu ii yk olmuştur. ihbara göre, azadan Kara- l Oğlu Nikolaki, Manoel oğlu SE takrire Karşı, «burada Rumca konuşulur, demiş- : Siemat Ef, , bu sözlerin zabta Mesini istemiş ve bunun Üze- de “Evet, geçsin, Hükümete Vermek için vesikam is- Km? Bildiğiniz yere gide- » Denilmiş, azadan Ko- ei Oğlu Ef. de verilen takriri 1, & Man ştır. etinde mücevherlerle geliyorlar. lir ve dansedilir. Umumi yerlerde ya- şem konaklarda hususi ziyafetler, res- bir sürü milyonerler Londra|mi kabuller ve müsamereler veriliyor.! Sabahları bu âlem parklarda, kibar kahvelerde buluşuyor. Saat on bire doğru parklarda en lüks otomobiller, şık ve muhteşem ara- balar karşılaşıyor. Kadın erkek birçok atlılar geziniyor. Zenginler öğleden sonra vakitlerini mağazalarda, sergiler de çay ziymfetlerinde geçiriyorlar. Birçoğu da şimdi Lonlrada bulu- nan Avrupann en meşhur virtüözleri- nin konserlerine gidiyorlar. Sarayı kıralide verilecek iki resmi kabulden biri yarın akşama tesadüf etmektedir. Bu resmi kabullerde davet- liler kıral ve kıraliçe önünde eğilir ve hükümdarlar on sekiz yaşını dolduran ve artık cemiyete girecek olan genç kızları takdim ederler. Bu şerefe na- il olan kızlara artık bütün salonlar açılmıştır. Yakında büyük at koşuları da yapı | Haberle La Türki Liberal Aleyhindeki hükümeti tahkir davası, yarın sabah rüyel edilecek Bir müddet evvel, Istanbulda çıkan “La Türkiye Liberal, ga- zetesi aleyhine açılan hükümetin manevi şahsiyetini tahkir davası, “ikinci müstantiklikce yapılan tah- kikat neticesinde, muhakeme kararile Istanbul ağır.ceza,mah- xemesine, inlikalselmişlir.... 1 Muhtelif o gazetelerde intişar eden makalelerden bahsedilirken vaktile oAdanada Abdülkadir i Kemali (o tarafından (o çıkarılan " “Ahali, gazetesinden iktibas olu- İ nan bir yazıdan dolayı açılan | bu davanın rü'yetine yarın sabah | başlanacaktır. Mes'ul müdür sı- fatile Osman Hâmit B. dava edilmiştir. | Bir syulia a i Hakkında ağır ceza mahkeme- si, Baroya müzekkere yazdı stanbul ağır ceza mahkeme- e, dün sahte Yunan tahvi afta sürecek olan büyük cünbüş başladı Şeyler, ikago şehrini tehdit eden buhran Şikago şehrini büyük bir buhran tehdit ediyor. Bu buhran emlâk sahiplerinin he. İmen rısfının 1929 danberi belediyeye borçlu oldukları 455 milyon dolarlık müterâkim vergiyi belediyeye tediye edememek ihtimalinden doğmaktadır. Vergilerin tediyesi için tayin olunan son mühlet ağustosta bitiyor. Mühle- tin vergileri verilmemiş olan emlâk müzayedeye çıkarılacaktır. Bu tedbir lemlâk kıymetlerinde müthiş bir suku- İtu mucip olacak ve bundan müthiş bir mali buhran doğacaktır. Hukukşi- naşlar ve maliyeciler bu vaziyete bir çare aramakla meşguldürler, Yılan yutan çoban Bükreş — Genç bir çoban Poperti köyü civarmdaki kulübesinde uyurken korkunç bir rüya görmüş ve uyandığı zaman bu rüyu hakikat olmuştur. Çoban elini ağzına götürmüş ve rüyasında tuttuğu yılanın kuyruğunu tutmuştur. Yılanı çekmiş fakat bir tür li çıkaramamış ve yılan da büsbütün içeri kaçmıştır. Çobanın imdadına ye- tişenler zavallıyı şehre götürüp hasta- neye yatırmışlardır. . yapi teşebbüs etmek davasının rü'ye- tine devam edilmiştir. Yorgi ile Cemil B. aleyhindeki bu davada müddeitumumi Cemil B., sahte tahvilâtın hakikatleri ile tatbikatı icra edilmek üzere, bankadan bir bakiki tahvilât alınarak, ehli | vukufun adliye dairesinde top- | lanmasını istemiştir. Maznun Yorgi'nin vekili Abra- ham Ef., muhakemeye gelmedi- | ği gibi gerek muhakemeye, ge- .rek müekkiline. mazeretini bildir- mediğinden, bu hususta baruya müzekkere yazılmasına, inzibat meclisinin vekili dinleyip makbul mazereti olup olmadığını anla- masına ve icabinı icra etmesine karar verilmiştir. Yorgi, muhakemeye bir istida vermiştir. Bunda, kendisinin ma: sum olduğuna dair bazı mülâha- zalarda bulunuyordu. Bu, &sas müdafaaya taalük ettiğinden, dosyaya konulmuştur. Maznunlardan Cemil B. in ve- kili Adil B. , müekkilinin vaziyeti bakkında Ankaradan, Emniyet * müdürlüğünden gelen cevabın i i 5 —VAKIT 22 MAYIS 1931 Balkanlarda İki koraşu intihabat memlekette hazırlığı Bulgaristan ve Romanyada fırkalar Sobranyanın içtima devresinin bit) mesi üzerine İstifa eden Kâpçef kabi nesinden sonra, kıral tarafından yen: kabinenin teşkiline memur edilen Ma- linof ve Tsankof, kabine yapmağa mu- vaffak olamayınca Lâpçef kabinesi tekrar yerinde kalmıştı. Fakat bu su- retle mevkiini muhafaza eden Lâpçef, yeni meb'us intihabını yalnız başına yapmağa cesaret edemiyerek diğer f:r kalardan bazılarına, kabinede mevki vermek üzere, müşterek çalışmak tekli- finde bulunmuş ve nihayet liberal fır- kasının Emilevist grupile anlaşmağa muvaffak olmuştur. Liberallere Lâv- çef kabinesinde ticaret ve ziraat ma» zırlıkları terkedilmiş ve bu mevkileri de liberallerin reislerinden Emilof ile Statef almşlardır. Bu vaziyet karşısında diğer muhâ- lif fırkalarda günlerce süren müzake- re ve münakaşalardan sonra hüküme- te karşı müttehit hareket etmeğe ve| (demokrasi birliği) namı altında müş-| terek bir liste çıkarmağa karar vermiş» lerdir. Karşı fırkalar tarafından teş - kil edilen bu bloka çiftçi fırkasının ve Rapça, Tomof ve Drakiyef grupları İ- le san'atkârlar, demokrat ve radikal fırkaları; liberallerin de Görgi Petrof grubu dahil olmuştur. Müstakil liste çıkarmak istiyen geniş sosyalistlerin de bugünlerde bu bloka girmesi bek- Tenmektedir. Bloka dahil olan san'atkârlar fır. kasile çiftçi fırkasının Drakiyef ve To- EYE EE Kİ muhakemece mahremiyetine mebni hafi bir celsede okun- masına karar verilmiş olduğunu, binaenaleyh celsenin hafiye tah- vil edilip bunun okunmasını mev- zu bahsetmiş, (O müddelumumi Cemil B., “Efendim, memleke- tin emniyetine taallük eden ve mâbrem olan bu cevaptaki iza- hat, ehli vukuf tahvilâtı tetkik edip raporunu verdikten sonra, bir hafi celse aktedilip okuna- bilir, Şimdi okunmasına, bu cel- senin şimdi aktine lüzum yoktur. Zaten kararda, rapor geldikten sonra, hafi bir celsede okunması tasrih olunmuştur.,, Demiştir. Mahkeme, talep vechile, evvelâ ehli vukuf tarafından hakiki ve sahte tahvilâtlar tetkik edilip rapor verilmek üzere, muhake- meyi on bir haziran perşembe günü saat on buçuğa bırakmış- mof grupları çifiçi fırkasının ve Rap- ça grubu tarafından temsil edilmekte- dir. Gerek hükümet fırkasının ve gerek birleşmiş olan karşı fırkaların hümmâ- İh faaliyetlerinden intihap mücadelesi- nin çok şiddetli olacağı tahmin edik mektedir. Halkın reyile iktidar mevki- ine gelmek gayesile (Demokrasi birli. ği) namr altında birleşen karşı fırka. lar, hükümete galebe çalmak için aza mi faliyet göstermektedirler. Başvekil Lâpçef, mayısın 24 üncü pazar günü Sofyada söyliyeceği bir nutukla hükümetin yaptığı ve yapaca- ğı işlerinden bahsetmek suretile inti- hap propagandasını âçmış olacaktır. Bundan sonra, memleketin her tara fında intihap propagandası başlıyacak tır, Hükümet erkânı intihabm serbest olacağını ve hiçbir suretle tazyik ya pılmıyacağını söylemekte iseler de bu teminat, diğer fırkaları tatmin etme mekte ve başta çifiçiler olduğu halde mevcut fırkaların birleşmesile kuvvetli bir rakip karşısmda kalan hükümetin her halde tazyik yapacağına ihtimal vermektedirler. t Haziranın 21 inei günü yapılması kati olarak kararlaştırılan intihabm neticesi büyük bir merakla beklenmek. tedir, Romanyada kıral Karol, 90 nisan. da bir irade ile parlâmentoyu feshet- mişti, Bunun üzerine yapılması İcap eden yeni meb'us intihabının 1, 4, 6, ve 8 haziranda olması kararlaştırılmıştır. Mevkii iktidarda bulunan hükümet bu intihapla müşterek çalışmak üzere bir çok fırkalarla kartel yapmak teşebbü- sünde bulunduktan sonra nihayet liba- ral fırkası ile kartel yapmağa ve müş- terek liste hazırlamağa muvaffak ol- muştur. Liberal firkasınin KAZ ka bul etmesi buzı sancak liberal fırkası teşkilâtının memnuniyetsizliklerini mu cip olduğundan fırka reisi Düka, bu yüzden müthiş hücumlara uğramakta. dır. Diğer fırkalar kendi başlarma ay- rı ayrı liste çıkaracaklardır. İntihapların serbest olacağı hükü- met erkânı tarafından temin olunmak la beraber, fırkalar bu teminata inan- mamaktadırlar. İntihaplar serbest br. rakıldığı takdirde ayrılacak muhtelif fırka meb'uslarının teşkil edecekleri parlâmento meraklı bir şey olacaktır. Çünkü şimdiye kadar Romanya parlâ mentosunda kuvvetli bir muhalif cep- henin bulunduğu kaydedilmiş değildir. Bunun için intihabatın neticesi büyük bir heyecan ve merakla beklenmekte Garp cephesinde... müellifi Maris Remarguc © İri, PL köyle, tarlalı sây yo #lniz kalacağım. Belki biri det bana refakat eder, Fa- Sonuna kadar bana yar ol- Muh, ceğim. Ve as la geri dönmiyeceğim... . Belki artık hiçbir zaman tam saadete mazhar o- lamıyacağım.. Kimbilir harbin saadet imkânını selbetmiş olması muhtemel. dir.. Belki nereye gidersem kenimi biraz yabancı göreceğim, Daima bir hüsran hissi duyacağım... * Fakat tamamen betbaht olmıyacaı. gım. Her vakit bana desteklik edecek bir şey bulunacak... Hiç olmazsa elle- vim... bir ağaç.. canlı toprak. Göklerde nusug yükseliyor. 'To- murcuklar hafif bir gürültü ile çatlı.) yor. Gölge yeni doğan hayatm gürül tüleri ile doludur. Gece odadadır.. Ay da onunla beraber içeri girmiştir. Ve fa daha avdet) niyor. Yolun kenarında de ıhlamurun kurt yenikli harap kütürletmek, bu hissin asıl parlak olduğu gü esmer tomurcuklarla titreşiyor.| muharebe meydanını bir defa (odaha Birkaç hafta sonra yeşil ipek gibi yap|görmek arzusu şiddetle hüküm sürü. rakları olacaktır. Onu örten çınarın|yordu. Vaziyeti ne kadar zulmet pey- geniş ve yayvan dalları da öyle.. da etse o bir tek fikre takılıyordu; — nı — “Ancak orada, evet ancak orada ne Jorj Rahe günden güne daha Zzi-İyapacağımı tefrik edebileceğim... yade yabancısı oluyor. Onu asla anlı- »... yamıyor. Yevmi hayatın icabatma te- Bir ecnebi için pasaport tedariki. vafuk etmek gün geçtikçe gücüne gidi ne muvaffak oldu. Hudutlar geçti. Şe yor. Artik harbe olan imanın kahra hirler, köyler kat'etti. İstasyonlarda manca bir hata olduğunu anladı fakat) serseri gezdi, ve nihayet bir akşam ga! İher gün biraz fazla eski hatıralara! esine vâsıl oldu. dalıyor. Gittikçe inzivaya çekiliyor. — Dinlenmeden şehir haricine gölü Etrafmdan nefreti (o Ziyadeleşiyor Ol çen yolları takip etti.. Tepelere doğru vaktile kendisini canlandırmış olan|gırmandı. Evlerine avdet eden işçiler, Harp meydanı! şimdi kararsız gurup ışığı içinde burası bir donmuş, kıvranmış bahrimuhiti andırıyordu. Kan ve barut kokuları toprak kokula. rı burun deliklerini yokluyor. Hüküm süren ölümün, şu toprağı kavramış © lan ölümün kokusu kendisini sarıyor. du. Gayri ihtiyari bir hareketle başmı omuzları arasma çekti kolları yere doğru sarktı elleri düşecekmiş gibi £- leri doğru uzandı. Artık şehirli gibi de Zil pusuya düşmekten korkan ihtiyat. kâr bir mahlük gibi daima her şeye hazır olan bir nefer gibi yürüyordu, Birdenbire hareketsiz durdu ve az evvel kendisi için meçhul olan sahayı ikisine refakat eden hayat. Bu hayat| gençlik, romantizm ve > peryasızlık â- cocuk kafileleri, ile karşılaşıyordu.)gözden geçirdi. Şimdi orasını tanıyor. eşyaların içinde çıtırtılarla duyulu. yor. Masa, dolap, hepsi canlanıyor.|, Halbuki onların yapıldığı odun uzun senelerdir, devrilmiş ve kesilmiş bir ağacın bakiyesidir. Ağaç rendelenmiş ü. eşyayı beytiye, sandalye, yatak haline onada mecbur kalacağım, üzlarımın o bitaplığını he en onlardan ve yalnız onlar- dö, eKiyeceğim. Belki önüme Yol ağızlarında, manlalar- #yi,, * edeceğim belki daha bir- ineceği keeceğtim sendeliyece- Pakak in, tekrar doğrulmak azmiri Yerimde yığılıp kalmı- sokulmuştur. Fakat her bahar nusgun yükseldiği gecelerde onların içinde ha- yat hâlâ titrer, Uyanırlar. gerinirler.. onlar artık inkıyat ettirilmiş mobilye ler değildirler, Onlar tekrar harici ha. yalın cereyanlarına, seyyalelerine tâ- !bidirler. | Ayağrmın altında döşeme tahtala- İri, gıcırdıyarak kımıldanıyor. Elleri. min altında pencerenin tahtası raşcle leminde yaşamakta ısrar ediyor, Bunlar fener ışığında oynuyorlardı. . «İ Birkaç otomobil horuldıyarak geçtiler) du orasının her kamburu, her büklü. mü, her vadisi onun için tanınmıştı. O, nadiren tesadüf edilen doğma ve uzaklaştılar, Sonra her tarafı sü- askerlerdendi. Harpten sonra mükâfa- küt kapladı. | tını bulacağı imanile harpte her şeye o Gurup henüz oldukça ziyadardı. Za» tahammül etmişti. Fakat vatanın suku) ten Rahenin gözleri karanlıkta görme- tunu, rüesanın mes'uliyetini omuzlerİğe alışık değil miydiler? Yolu terkede İrmdan attıklarını görünce zebun oldu.İrek tarlalara saptı. Birkaç tarla at- Onların kaçtıklarını, tekaüdiye veyaliayınca sendeledi, Bir sivri demir par ikramiye almak için döğüştüklerini, çası pantolonuna takılarak bir ucunu (hatıra) lar yazdıklarını gördü. Rahe| yırtmıştı, Kurtulmak için iğildi. Ho onlardan fazla askerdi. Onlardan ade/zuk bir siper boyunca konmuş ve ol- ta nefret ediyordu. Fakat kendisinde duğu gibi kalmış bir dikenli tel parca- kalan bir hissi bırakmak istemedi. Olsı idi. Doğrulduğu zaman gözleri ö- da henüz kalbinde iman beslediği za-İnünde harp meydanının harabiyetini mana karşı duyduğu cazibe hissi İdi.) müşahede etti, Hayır. Bu muhiti asla terketme mişti. Hatıratı insanı sardığı sırada, aylar ateşe atılmış kâğıt tomarları gi- bi kıvranarak kül olur. Hayır. deği- şen bir şey yoktu. Mülâzim Rahe bü akşam devriyeye çıkmıştı. Etrafında hafif bir rüzgâr. mm sükünu içinde etrafında“ yalnız hafif bir rüzgür otları m 'lendiris yordu, Fakat muharebe tekrar uğul- düyor, gözleri hadisatı 'görüyordu. infilâk sahneleri, sallanan paraşütlü fi sekler, bu yıkık zebun toprağın tava. sından cesim limbalar halinde sarkan (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: