3 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

3 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i İ tanzifat amele Üütün inhisar açıkta karadan gelen (haberlere gürejrılmıştır. Bundan başka on kadar me , *heilmeni çalışmasına devam et , *dİr.. Son içtimada Maliye vekili ve encümenlerde zifelerinin lâğvı üzerine açığa at vermi; © edi ermiş İş” tesiri, Mz Mi Biden tenzilât yapacaktır. yasi tadillerinden vazgeçilme- Mülmüş, O fakat kabul edilme Hükümetçe bu sene yeni inşat Myacak, yalnız başlananlar m ktir. o Tekaüde sevkedilecek 30 “ memurlara (verilecek ikrami- y tebdili teklif (o edilmi Yekili O bunu reddetmiştir, Ye- ” dahilinde kalan memurların Ni in tenzili de mevzuu bahis erin nazarı dikkate alındığ iştir. oOVergilerin (tad bir tenezzül s0 senelik memurlar 3, seneyi dolduran memurların de sevkleri hakkında (o yeni bir i h Yoktür.. Otuz seneyi doldu. b ün memurların tekaüt edilmiye- Yücudundan ve ihtisasından de edilebilecek otuz (o seneyi dol. memurların vazifeleri başin- ılmıyacakları anlaşılmaktadır. urları vekâletler, tefrik ve tak eklerdir. Bilhassa (30) seneyi “an muallimlerden © birçoğunun *dilmiyecekleri tahakkuk etmiş Ma, Maarif kadrosu M, İf kadrosu gelmiştir. Yeni kad dyş hart lise ve orta mekteplerde- torlarm kaldırılmasından başka siklik yoktur. Bundan | lerdeki hademelerin maaşlari dö Yirmi beş nispetinde indirilm erip eminliği kadrosunda tebed. İur, Eminlik memurları maaş. İainamen almışlardır. bul posta baş müdüriyetinin du, Postada muavakkat bütçeye ait kad- miştir. kadroya göre hiç bir memur 2. bırakılmamıştır. ey Belediyede NE İyede'de yeniden bazi tenkihat ağir Ezcümle merkezde bulu Mİ enciimen ceza kalemi lâğve. 10 ceza memuru açağa çıka- —1 ar İçimde bir cesaretsizlik pey ie başlamıştı. Üç hafta müd- Na çetin muameleyi halletmeğe pPaftada bütün teşebbüslerim) ( Rt. Hastanenin beyaz duvarlı k, da hayatımı yıpratmaktan baş w elde edemiyordum. Tena Ny telir yerlerde sık sık danslar 8. Bunların hepsine devam e Yakalamak imkân: yoktu. a, Nihayet günün O birinde ai) he girerken büyük bir he biribirlerine tahassüslerini anlatsın. hayret eseri gösterdi: tim, Lena Darbe orada idi. İk glimdn birçok kimseler vardı. iye #lman zabiti kafilesi onu ta yda. 'Türk zabitleri de bunla R, “ etmişti, Wp 9 gün tallim açlmıs.Kayma N n Lersner oruda imiş.. Beni gö İk stlarmı bırakarak bana doğru| Üç Ve mütebessim bir tavırla ba- N İpi a2izem.. brenberce çay içtiği- My, “nberi nerelere gittiniz? Gel Üy gear artist Lena Darbeye EN *yim. İsmini elbette duymuş * Ve bana kolunu takdim etira başıma geleni bilsen... Büyük o bir'dahalem olmadığını öğrendin. Ba 80 Maaşlar indirilmiyecek | Belediyede dünden itibaren (500) ındada dört beş yüz memur mekte olan vergilerden yapı. Mitın varidat üzerinde yapa- rı varidat bütçesinde on mil- olacağından! vermiştir. encümeni masraf bütçesinde de Bir &- sine yol verildi kalacak mur daha kadro harici (bırakılmıştır. Bundan başka bir müddet evel va. çıkan 118 köplü memuru da açık maaşı 2s hryorlardı. Bunlardan bir o kısmının da açık maaşları kesilmiştir. Belediye dünden itibaren © 500 ka- İdar tanzifat on başısı ve amelesine yol Seyrisefainde Ankarada bulunan Seyrisefain mü dürü Sadullah Bey şehrimize gelmiş- tir. Seyrisefain idaresi kadro ve bütçe- İside henüz tebliğ edilmemiştir. Idare erkânı bu seneki (Okadroda mühim bir değişikliğin yapılması muh- İtemel olmadığını, çünkü idare müs. tahdemlerinden (mühim bir kısmının gemici mürettebatı olduğunu, merkez- de memur adedinin de çok az oldufu- nu söylemektedirler, Ayni zevat (İdarenin tasarruf mak sadile bazı vapurlarını o işletmeklen| sarfı nazar ettiği şeklindeki neşriyatı) doğru olmadığını söylemişlerdir. Bu vapurlardan bir kısmı tamir edilmekte, diğer bir kısmı Oda milli işaret olacaktır. Size yeni talimat yr- vapurcularla yapılan itilâf üzerine az İsefer yapldığı için ihtiyat olarak bulun durulmaktadır. Tütün inhisarında Tütün inhisar idaresi umum müdü. rü Behçet Bey dün Ankaradan gelmiş tir. Behçet Bey dün inhisar idaresine gelememiş, evinde kalmıştır. İnhisar idaresi kadrosu henüz teh- liğ edilmemiştir. İdare memurların. dan 600 kadarının ,, açıkta , , kalacağı söylünmektedir. Açıkta Kalacaklara Bey dün demiştir ki: — Yeni kadro ile açıkta kalacakla- rm altı yüzü bulacağını o zannetmem. Açıkta kalacaklar da tam kadro harici| addedilmemelidir. Bu memurların ilk münhallerde bir vazifeye tayin edilme! leri ciheti dalma göz önünde bulundu:| rulacaktkır. Yeni bütçe ile bareme girdiğimiz ci- hetle bundan sonra memurlarımız memurin kanununa tâbi olacaklardır. İdaremizin bütçe işleri henüz oOtama- men bitirilememiştir. e Kadro telgraf. la bildirilince derhal tebliğ edilecek. | - 21 O | Harp seselerinde Istanbalda çalışmış olan bir imgiliz casacsnan hatıratı dı. Hemen İtidalini topladı. Şüphesiz lilk bakışta kendisi için bir tehlike teş kil edemiyeceğime karar vermişti. Kol larını açarak fransızca dedi ki; İ | ki ay açık maaşı verilecektir. Behçet) Dünyada İ Relçikada Anvers şehrinde metre mesafede, de bir şehir vardır. Bu şehirde 15000 adam oturur fa- kat 2000 tanesi delidir Deliler serbesçe şehirde dolaşır. ge| zerler. Zira bugüne Okadar, kimse, 5 lerak Olan Biten ncak, tıpkı askeri vesikalar gibi de! (Gheel — Gil) ismin lere verilen vesikaları gördükten sen-|ter... Bu sözün daha ra kabil olüyor. Filhakika delilerin birer vesikasi vardır, ve her hafta bu vesikalara, yan larında çalıştıkları aileler veya ma; Şa za sahipleri tarafından hüsnü hal nu- — VAKIT 3 Haziran 1931 — lı Şeyler Hazreti isa hiç bahşiş kabul eder mi , cigara içer mi? mi? O, ancak insanların kalplerini is altındai kurtulmamıştım ki, bekçi, kilisenin ki birisini gösterd ve “ba allı adam, delidir,, dedi, — Niçin, tesiri pısımda sigara içen diye sordum. Güldü ve cevap ver delilerin, iyileşmeler için kapalı tu-)marası atılır. Zira deliler bu şehirde|di: tulması lüzumunu İspat etmiş değildir. Bu şehrin hikâyesi gariptir. Milâ-| dn 609 uncu (o senesinde Irlanda hir | prenses, babasının emri üzerine, başı kesilmek üzere idama mahküm edildi. O günden beri Gil şehri, bu prensesi, Meryem misillü, kendisine (azize) ola- rak intihap etti, Azize Dimfne de, başini kaybetti. ği bu şehirde, aklını kaybedenlere pa neviyetini esirgemiyerek şifa verdi, Şe hir büyük bir rağbet kazandı, ve — ne tuhaf — oraya gelen deliler iyi olmıya| başladılar. Maamafih, deliler, şehirde, akıllı geçinenlerden ayırt etmek pek güç. Ruji tıpkı akıllılar gibi çalışırlar ve para kazanırlar, Şehrin bir de i vardır. Ora- yı ziyarele gidenleri kapıda 50 yaşın-! da bir adam karşılar ve kiliseyi baş-| fan aşağı gezd Pek tabii olarak ki- lisede azize Dimfne'nin heykeli vardır. Onun önüne gelince diz çökülür, boyun kırılır, Bir seyyah başından geçen vak'ayı şöyle anlatıyor: — Kiliseyi gezdikten sonra, beni gezdiren bekçiye bir bahşiş uzattım. Bahşişi reddetti ve dedi ki: “Hazreti İsa hiç bahşiş kabul eder Faşistler boyun eğmiyor za aranma ea | Üstarafı 1 inci sayıfamızda | &i gibi, obundan böyle de eğmiye cektir. Diğer taraflan Parise Vatikandan gelen haberlere göre (o Papa muhtelif! memleketlerdeki birçok Ser piskopos ve piskoposlardan (tebrik telgrafları aj- mıştır. o Bu telgraflar hürmet ve s8-| dakatten (o bahsetmektedir. La Croix gazetesi Fransa katolik aksiyonunun bir protestonamesini de neşretmekte- dir. o Bunda Papaya karşı yapılmış ©-| Jan hakaretler ve İtalyan katolik aksi- yonunun uğro.nış olduğu tanrruzlar şid detle protesto edilmektedir. Papa Romada bulunan bütün kar- dinalları toplıyarak (oKendilerine son vak'alar hâkkiında malümat ve izahat vermiş ve katolik aksiyonunun düşmüş olduğu vaziyetten (dolayı duymakta olduğu keder ve teessüfünü beyan et. miştir. —— — ———— tir. oOn gün sonra tekrar Ankaraya gideceğim... Behçet Beyle birlikte idarenin An- karada bulunan bâzı şube müdürleri de gelmişlerdir. e Bu müdürler açıkta kalacak memurları tesbit ile meşgui- dürler. ta bakıcı oldum. Len şaşırarak sordu; — Bir hasta bakıcı mı? — Ne yapayım.. Serbest bir mes. lektir. Hem bu meslekte seyahat da| ediliyor. Bir delili de hizmete girdik. ten az sonra İstanbul İngiliz hastane- sine gönderilmiş olmaklığımdır... İşte bu kadar... Muhatabım ağır bir eda ile dedi ki: — Fakat... Ben senin Bretle evlen:| miş olduşunu zannediyordum... — Vay Ev... sen burada mısın, Nel reden geldin?. Fon Lesner beni şiddetle alkışladı. Bu alkış birçok meraklıların etrafımı. za toplanmasını mucip oldu. Kayma - kam dedi ki: | — Nasıl tanışıyorsunuz öyle mi? i efendiler bu iki dostu bırakalım Hay lar... , Yalnız kaldık. Benim istediğim de| o idi, Lena bana merakla sordu: İ — Buraya bir tiyatro kumpanyası ile mi geldin? — Hayır artık tiyatrodan vazgec. tim. — O halde Istanbulda işin ne?. Öksürdüm. Söyliyeceklerimi madan tabit bir halde sölyemek İrap ediyordu. Dansöz kadını bir kanapeye götürdüm. İkimiz de oturduk o vakit "dedim kiz — Ah Lena benim sen gittikten son hastalığa uğradım. Az kalsın ölecek- Gayri ihtiyari bir sayha çikardım: —oOh!.. İçim elemle kıvrılıyordu. Lena ba- na doğru eğildi: — Yoksa seni terk mi etti? — Lena onu benim elimden sensin!... Sensin Lena. . Fakat Lena Darbe inanılmaz alan « — Affedersiniz. irencide et- tim.. Fakat neler 5 orsun... Ren mi onu senin elinden aldım? — Senin gittiğin gece benj terketti. Bir daha gözükmedi... — Ne diyorsun? © da çıkıp gitti mi? Burnunun kanatları büzüldü, dakları sıkıştı, Nazarlarmda o endişe asârı gözüktü. Sonra bana tekrar tebessüm ederek kolumu okşadı: — Böyle şeyleri sana hatırlattığım dan dolayı affını dilerim... Ne ise hiç olmazsa onun gaybubetinde benim mü. Neye buraya geldiğini şimdi anlıyorum. Benimle beraher Du a- Memleket haberleri Cebren tanassur İzmirde iki Türk yavrusu tanassur mu citirildi? izmirde Fransız yetimhanesin- de bulunan iki Türk kızının ceb- ren tanassur ettirildiği izmiz po- lis müdürlüğüne ihbar edilmiş- tir. Yapılan tahkikat neticesinde Adanada vefat eden yüzbaşı Sami B. in çocukları olan Nadide ve Muazzez hanımlar için (An- tuvanet) ve (Matilda) namlarına nufus tezkiresi çıkarıldığı tesbit edilmiş ve kızlar polis müdürlü- | ğüne celbedilmiştir. Henüz on bir ve on yaşların- bulunan yavrucuklar bir rahibe refakatinde müdüriyete getiril. mişler, kendilerine Türkçe hitap edildiği vakit hiç bir cevap ver- memişlerdir. Rahibe, çocukların as- lan hıristiyan olduğunu ve Türk- çe bilmediklerini söylemiş, fakat kızlardan Nadide asıl ismile çağ- rılınca birdenbire Türkçe: — Benim adım Nâdide değil Antuvanettir demiştir. Bu mükâlemeden sonra her şey anlaşılmış, işte Fransız mek- tebi idaresinin ve kızların velisi olan Yücede oturan Saim B.in zevcesinin büyük suçları balun- £ duğu tesbit edilmiştir. | ra bir daha onün yüzünü görmedim. Acaba doğru mu söylüyor? Eğer son geceki hadisenin hatırası gözleri- min önünde olmasaydı belki de inanır- dım. Bret, Lenanın birdenbire hareketini haber alınca ması) o şaşırmıştı, Beni nişanlısını terkederek nasıl o kadının peşinde koşmuştu. oAğlamağa başla- dım. Acr acı hıçkırıyordum. Lena beni kolları arasına almış teselli verecek süz ler söylüyordu. Ben onun sözlerin einan mıyordum. İki yüzlülük ettiği kamıa- tile Oiğimde husumet artıyordu. Ah?, Ondan öyle bir intikam alacaktm ki. Onu kendi silâhlarile mağlüp etmi. ye karar verdim. Müteessir bir na- zar fırlatarak dedim ki: — Meselede sui tefehhüm olduğunu görmekle memnunum... Şu suretle tekrar dost olduk demektir. Kendisinin methedilmekten (fazla hoşlandığını bildiğim cihetle ilâve et- tim: — Eminim ki eğer isteseydin sözünle onu kendine ramederdin. Sana kimse dayanamaz... . Lena minnettar bir (tavırla güldü Artık onu tuzağa düşürmüştüm. Elim- de mahvolması muhakkaktı... Yaptı ğını çekecekti. O benim sevdiğim ada- mi elimden almıştı. o Yaptığının hesa. bını vermek sırası gelmişti... , ALTINCI BAP İLK İŞ; İLK MUVAFFAKİYET Uenayı ertesi gün tekrar (gördüm. O günden itibaren her gün görüşmiye bir eski bir — Kendin; İsa zannediyor, hiç İse sigara içer mi? Hem onun İsa olmal ihtimali yok kil, — Neden? — Isa benim de onuniçin! Bu zavallı bekçinin de 20000 deli. den biri olduğunu o zaman, fakat bit az geç, anlamıştım. Bir az geç, diyo. rum, çünkü, bu asırda bahşiş reddede cek bir akıllı hiç bulunur mu? ESKİ REİSİ CUMHUR EYLENİYOR Paris, — 68 yaşında olmasına rağ. men henüz genç ve dinç görünen sabık reisickmhur M. Dümerg'in yakında es ki dostlarından bir hanımla evlenece- ği şayidir. Beynelmilel bilardo şampiyonası Barselona, — Beynelmilel bilârdo şampiyonluk müsabakasında İspanyol Miro 102 defada ve altı seride 50 sayı yaparak 101 defada ve 4 seride 41 sayı yaparak Hollandalı Sengers'i; Mısırlı Suzen 77 defada ve 4 seride 50 sayı ya parak 46 defada ve 3 seride 36 sayı ya pan İspanyol Uuigverti; Fransız de Gasparlen Belçikalı de Denkers'i; İs. viçreli Alberhard de Fransız Buateleyi yenmiştir. Daha iki müsabaka yapıla. caktır. Jandark ayinleri Rowe, — Bu sabah kilisede Jandar kın hatırasını tebcilen bir ayin yapıl. mıştır. Ayinde altı kardinal, birçok baş piskopos ve piskopos hazır bulunmağ. tur. Ayin papanin mümessili ve Vesi) minister baş piskoposu kardinal Burne riyaset etmiştir. Azim bir halk kütlesi iMiseyi dolduruyordu. Öğleden sonra tarihi bir geçit res mi yapılmıştır. 1449 senesi teşrini sa. nisinde yedinci Şarlın girişi o zamana ait hikâyecilerin anlattıkları tarzda temsil edilmiştir. Temsilde 1600 figü- ran iştirak etmiştir. Evvelâ 60 silâh- şör ve bunları müteakip zırhlı elbise giyinmiş senyörler, eski zamana ait bir kaç topla beraber küçük bir ordu ve nihayet Jandarkın alayı geçmiştir. Ge- çit fevkalâde tezahüratla karşılanmış. tır. arkadaş bulduğunu (adeta memnundu. Ben, bana ilk hamlede muvaffakıyet kazandırmış olan tarzı değiştirmiyordum. Kendimi bu kibirli mahlükün meddahı o haline sokmuş- tum. Sözlerimi zevkle dinliyordu. — Kim bilir ne muvaffakıyetler el- de edersin... Erkeklerin senin için bo- ğaz boğaza geldiklerine eminim, — Çok doğru söylüyorsun... Men. dilimi şöyle atıversem (bütün erkek. ler ona sahip olmak için boğazlaşıyor. lar.. Fakat öyle külüstür tabakaya mensup olanlarla işim yok.. Bend. ha yukarı göz atmışım... Yakmda zen- gin olacağım. Memleketin en mukad- der adamı ile münasebatım var. Sa. kın Sultan zannetme,. Resmen o mev. kide olmamakla beraber ondan çok ziya de kudreti olan biri... O'da kim? Evet meşhur En. — Yok canım... — Enver Paşa, vekv. Büyük bir hayrete düşmüş gihi du. ruyordum. Lena böbürleniyordu. Ben de sevinçten ziyade ne yapacağımı bil miyecek gibi idim. Artık bu kadın e limde idi. o Onu istediğim anda tuza. ğa düşürmek işten bile değildi... Sözün doğrusunu söylemek lâzım ge Virse Lena boş yere öğünmüyordu. Her kes ve hatta bütün Avrupa (Lenanın Enver Paşa ile olan münnasebatına va- kıftı. o Enver Paşanın genç türklerin reisi olduğu ve bunların © Almanyaya karşı büyük bir cazibe his ettikleri de beni görünce afalladı. Fa. tim, Doktor tiyatroya bir daha çkaslna yemin ederim ki, Nevyork tiyatro-|başladık. o Nevyorktaki hayatından velmelüm şeylerdendi. gok hâkim olan bir kadın- mıyacağımı söyledi. Bunun üzerine has|su kulisinde son görüşmemizden son-| muvaffakıyetlerinden o bahsedebileceği . (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: