11 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

11 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aya —ğ — VAKTT 11 Hariran 1931 100 de 100 Aşk Nakleden: ta. Yazan: Jean Lasserce —14- Ice Dee Ne Roslta Nioreno sporcu Amerikalı kız tipinin halis nömuneleridir. Bu iki kızın gayeleri yüzde yüz sıhhsilir. Zebut sıhhat 5 aşkolduğuna nazaran .. Gidip sizinle Brodvayin en eski, en — — Peki amma.. Meselâ (Jan D'Ark)? tanınmış ve en kaba kostümcüsü Viki- — Bu da kim, bu isimde bir dansöz yi bulalım. tanımıyorum, Hangi tiyatroda çalışı Viki artistlerin kostümlerini diker)Yor. yoksa sinema mı yapıyor? ve dedikodu yapar, Fakat düşünüyorum da Vikiyi çok — Vilâyetlerden toplanma 12 kişi- hak veriyorum. Esasen ne düşündüğü- Mik bir dansös heyetinde, 14; bakire mü anlıyor ve şunları söylüyor: vardır. Nevyorkta bir sene kaldıktan) o — Sematkâr kadınlar, aşkı çok se Sonra bunların sayısı altıya iner, Bir eb süküt. sene daha sonra üç tanesi evlenir, öte- die N i kiler oynamakta devam ederler ve ÜÇlİ gir, Be Şak eğlenirler demek, değil bakire kalır. Fakat öyle bakireler ki.! Op, r.ükâleme Imperial tiyatrasu- — Viki, fazla ileri gidiyorsunuz. İnun kulislerinde oluyor, Bir çıng;xk —whlavişlerinden bir tane de yıldımisesi; Vi yem kle ayan ; — Haydi şırfıntılar. (Amerikalı genç kız) ın şeref tablosu oynanacak, hazırlanın, yeti — Yıldız bakire mi kalır? Viki ters ters baktıktan sonra: — San'at sahibi olan bir kadının bakire olmak ihtimali olur mu hiç? mm kn Greta Garbo ile 0 Bir de fena olmuş dansözler var» dır, Bunların sayısı çok değildir. Fakat sukutları müthiştir. Bazı sinema filmlerinde bir gece min kabahatini çeken, sokaklarda sü! Mülâkat rünen, herkes tarafından tahkir edi -! aaa ( Üstarafı sinen sayıfamızda' len, nihayet Hudson nehrine kaldırıp! ve şeytan) eserini oynadıktan sonra kendini atan kızlar görür; istirahat © mecburiyetinde & kalmıştı) © — Hiç olar mu? Doktorlar buna lüzum gösteriyorlardı.! Diye güler, geçeriz. Bunun üzerine, oGretayı çalıştıran| Bu yalan değildir. kumpanyanın müdürü onu ziyaret et| Amerikada, kadın, dünyanm hiç miş, endisine haftada yetmiş isterlin'hir yerinde olmıyan kanunlarla mu- temin eden mukaveleyi arttırmak ©-hafaza edilir. Fakat kanunlar, onu, hi- ma on mislini temin eden bir mukavele mayeye ihtiyaçları olmadığı zaman mu imzalamış, bu sayede Greta Garbo, çok/hafaza eder, Bir düştü mü? bitti, Ne geçmeden, sıhhatini kazanmıştı. tice ölümdür. Bu ölümün de kimseyi Greta Garbonun tali hakkındaki!rahatsız etmemesi lâzımdır. fikirleri haksız Om? Zannetmiyoruz. Başıma bir sürü polis, papas, hâ- Çünkü onun için haftada yirmi ister-kim toplamadan ölebilenler, kendileri- lin kazanmak ile yedi yüz isterlin ka- ni mes'ut gddederler, lusan alçaklığı anmak arasında fark yotur, Onun en'nm bu sefil ördusu, zavallı biçareye sevdiği geyler, pahalı olanlardır, Ken- hücumda tereddüt etmezler, Babası: disi, pek ince ve pek nazik elbiselerden — Git, sefil, sen benimi kızım değil- nefret eder ve hiç bir mücevher parça gin, sr takmaz. En sevdiği elbiseler spor el, diye kovar, Ye kız sokakta kalır. biseleridir. Greta Garbo, erkek gibi yü, © Avrupada biz, böylelerine âeiriz. rür ve erkek gibi yüzer. Amerikada asla. Çocuğu koltuğunda Ürkek denecek derecede mahcup 0/bir anneyi, hiçbir otel kabul etmez. lan Greta, ayni derecede muktesittir. Amerikada bu vaziyette kadınlar Greta, iş haricindeki vaktinin büyükliçin bir tek hayır müessesesi yoktur. kısmını deniz kenarında, ufukları tema Bukınız we yaparlar. Kadıncağız. Şa İle ve kumlar üzerinde çocuklar İle|çocuğu ile bir kenara sığınmıştır. Birl oynamakla geçirir. gün iki tâne deve gibi kadın gelir ve İngilizceyi çok mükemmel konuşanlona sorarlar; Greta, henüz bir konuşan film vücude — Nerede çocuğunuz? getirmemiştir. Yakında onun böyle bir — İşte, eseri beklenir, — Ona nasıl baluyorsunuz, 1090019109000000009020000099 Ve onu uzaktan uzağa takip etmiş istiyoruz ki, Galatasaray iyi bir oyun/olan bu kadınlar, cevap bile verme Ta bu takımı çok farklı bir netice ilelden; yenebilir. Fakat yenilmesi de gayri — Çocuğa iyi bakılmıyor. Veriniz kabil değildir. de ona hiz müessesemizde bakalım, Onun içindir ki Galatasarayın şam-| Diyerek bir polis çağırırlar ve an- piyonluğunu tes'it edecek olan bu maç'nesinin feryatlarına bakmadan onu tan sarı kırmızılıların canla başla oy-lmahkemeye sürüklerler. Hâkim, bir nıyarak şöhretlerini Alman ellerinde| Amerikalı çocuğun sefil olmasına tş- dolaştıracak bir netice almalarını can 'hammül edemez, çocuğuna iyi bakma- ve gönülden istiyoruz. İdığı için anneyi bir sene hapse atar ve $. Cemal çocuğu elinden alırlar. (Bitmedi) Erim kei halde haber vermemekten 10linci | Adliye Haberleri İ Komünistlerin kararı bir kısmının cezaları indirildi, bir kısmı beraet etti Istanbul ağır ceza mahkemesi. komünisilik tabrikâtı ile maznun Hasan Ali B. ve arkadaşlarının muhakemesini temyizden nakzen bitirmiştir. Temyiz mahkemesi, evvelce verilen kararı, müddeiumumilik maznunlardan bazıları hakkında ceza kanununun 146 mcı maddesi delâletile 171 inci maddesinin tatbiki talebinin reddine dair esbabı mucibe zikredilmemesi, maznunlardan Ziyadan Nusret ve Cazım haklarında bazı busu- satın sorulmamış olması ve mü- masili noktalardan bozmuştu. Mahkeme, verdiği son kararda, maznunlardan Hasan Ali Beyle Emin ve Remzinin hareketleri alelâde propağanda olduğu kay- dile 146ıncı madde de'âletile 171 inci maddeye uymadığını tasrih etmiş ve evvelce mahküm olmalarını haklarında şiddet se- bebi sayarak 313 üncü madde- nin ikinci fıkrasına göre birer sene hapislerine karar vermiştir. Evvelce bu maddenin birinci fıkrası tatbik edilmiş, ikişer seneye mahküm olmuşlardı, Bi- naenaleyb, makzen muhakeme nelicesinde cezalarından birer sene indirilmiştir. ilk muhake- mede iki sene hapse mabköm edilen Cazimin, yeniden yapılan tetkikat üzerine, badisede işti- raki görülememiş, beraeti karar- laştırılmıştır. Eskiden birer seneye mahküm edilenlerden Halit, ismail, Zi- ya, Nusret de hâdise ile alâka- fe maddeye göre mahküm edilen Münire H.ım altı ay, on b yaşını tekmillemiyen kızı Ni H.nın üç ay hapis cezaları, ev- velee mabkümiyetleri olmadığın. dan, tecil olunmuştur. Maznunlardan mevkuf bulunup da beraet edenler, hemen ser- best bırakılmıştır. “Çapkın kız,, mahkemede! Istanbul ikinci ceza mahkemesi açık resim ve Yazı neşrinden dolayı “Çapkın kız,, mizah gaze“ tesi aleyhine açılan davanın rü'- etine mıştır. z Mena ül Murat Hasan B., bunların açık resim ve yazı ma- biyetinde olmadığını, kısmen Ay- rupa mecmualarından alındığını, kısmen de evvelce intişar eden “Papağan,, mizah gazetesinden iktibas olunduğunu söylemiştir. Bazı ecnebi mecmualarını ve “Pa- pagan ,, nüshaları tetkik edil mek üzere mahkemeye verilmiş- tir. Müddeiumumi Ahmet Mublis B., bunları tetkik ettikten sonra mütaleasını söyliyeceğini bildir- miş, muhakeme haziranın op $e- kizinci günü saat on bire bıra- kılmıştır, Komiser muavini Çemai Ef, mahköm oldu Istanbul ağır ceza mahkemesi, dördüncü şube komiser muavin: liğinde bulunduğu sırada ihtilâs- tan maznun Cemal Ef. nin, mu- takabede ibmalden mazsun bu- lunan polis şube müdürleri Saa- dettin ve Şükrü, defterdarlık üçüncü şube varidat müdürü Faiz, mümeyyizi Fuat B. lerin mubskemesini bitirmiştir. Cemal Ef, nin cürmü adiyen zimmet mahiyetinde görülmüş, bir sene iki ay hapsine karar verilmiş, müddetini omevkufen ati bilip de ne yapacak? Hiç! Zaten, saat... evet san. of, Aynaya batkı, Sakalı vardı. Gidip! Fakat tam tıraşa başlıyacağı zaman aklına berber dük- jiletini hazırladı. kânı geldi, durdu. bir cereyanın geçtiğini duymuştu, bey o ukalâ kantıklar? iyidir. Evet, Saçlarını taramadan fırladı. kaybetmiyelim. Memleketin hur söz. Utanmaya yakın bir his, hareket telâkk; ediyordu. muştur. Saadettin, Şükrü, Faiz, leri sabit olmamış, beraet etmiş- mişlerdir. Halef, selef yeni vazifelerine başlarlar Istanbul üçüncü ceza mabke- mesi azalığ terfian tayin olu- nan müddeiumumilik baş musvi- ni Kemal ve müddeiumumilik baş muavinliğine terfian tayin olunan muavinlerden ilâmat dai- resi müdürü Hikmet beyler, dün yeni vazifelerine başlamışlardır. Istanbul adliyesinin iki kıymet» li rüknü olan Kemal ve Hikmet beylere, yeni vazifelerinde de muvaffakiyet temenni ederiz. Hasan Âli B.in eski davası Birkaç sene evvel, doktor Şe- i fik Hüsnü B. ve arkadaşiarının i muhakemesi esnasında memleket İ haricinde (o bulunduğundan ele | geçmiyerek gıyaben üç ay hapse | mahküm edilen komünistlik tah- rikâtile maznun Hasan Âli B., bu eski meseleden dolayı da dün ağırceza mahkemesinde vi- cahen muhakeme edilmiş, dava zaman geçmesine tabi görül müştür, Tambur kırılınca Gazave o yokuşunda tambur kırmak meselesinden çıkan kav- ga neticesinde berber ismaili öldürmekle maznun Rüstem, dün ağırceza mahkemesinde on beş ağır hapse mahküm edil r, uazzez ve Meliha H.lar İstanbul aza miâzımlıklarına tayin olunan kadın hakimlerimiz- den Muazzez H. Istanbul birinci ceza mahkemesinde, Meliha H. üçüncü bukuk mahkemesinde dün Bi vazijelerine başlamışlardır. çüncü hukuk mahkemesi, bo- şanma ve nafaka davalarına da | bakmaktadır. Gözlerini açtı. Hemen yataktan fır Evvelce mahküm olunanlardan |8di. Saat kaçtı? bilmiyordu. Evde sa at bulunmasına katiyyen tahammül edemezdi. Ona öyle geliyordu ki saati| bilmiş olmak, vaktini öğrenmek arzus sunu tatmin edeceği için fenadır. Sa- Berber dükkânında güzel bir ma- nüklür kız vardı. Birkaç gün evvel sa- atin farkında olmadığı için erkenden sokağa çıkmış ve lıraş olmağa gittiği vakit, manükür kızın, geceden kalma harap bir yüzle, esasen haleli gözleri daha çukura kaçarak güzelleşmiş yor. gun genç kız halile işinin başına geldi. ğini görmüş ve sırtından kamçı gibi Gidip onu yine görmek istedi, Rel- ki yine ayni müphem hissi tadabilir. Fakat suat kaç?. Evde saat yok ki. Dak işte şimdi saat lâzım oldu, Mani ya demjnki düşünceler? Hani ya küçük! Zuten, saat. Saati bilmek elbette — Nasıl olsa, diyordu, berberde ta rıyacaklar, lüzumsuz enerji ve vakit enerjiye, hem her ferdinin en küçük enerjisine bile ihtiyacı var. Dün bir başmakale- de okudumdu. Vakit ise nakittir. Meş Sokakta yürüyordu. Erken olup olmadığını öğrenmek için etrafına ba- kmıyordu, Şu sütçü (dükkânında bir saat vardı ki kapıdan geçerken görü- Şimdi kapıda duruyor, davetkâr” nür, her zaman oraya bakardı. Yine, ayni suretle saati öğrenmek için karşı kaldırıma geçti, dükkânın önünden ge- Yürüdü. Berberin srmn Acaba kzı ayni vaziyette miydi? Aksi bir ihtimal onu hiddet diriyordu. a — Haydi canım, girsene!m , Girdi. Manükür kız, ye turmuş, terütaze, bir müşteri kilr yapıyor, ve gülüşerek kon lardı. Fena halde canı sıkıldı. resti madan çıktı. Berber, (o arkasın ” şeyler söylüyordu. Dinlemedi. Tıraş almak üzere tekrar ett” meğe karar verdi. Tam kapıy! ri gireceği sirada, köşeden acele nen bir kadın etekliği gördü. Bu eteklik acaba kimindi? ** gibi olmuştu, Kapıyı hızla çekip & dü, kaybetmiyelim diye hatta Köşeyi dönünce ayni etekliğin bir evden girerken farkedebilâk Evin önüne gelip baktı, Bir ©“ lelâde bir ev, Her eve benziyen Şu farkla ki kapısında (kiralik lar) diye bir lâvha var. Tereddüt etmeden kapıyı tiyar bir kadın açtı. Bu o etekli gildi, gi — Kimi istiyorsunuz? — Burada kiralık odalar Kadın tıraşlı ve saçları mış, şapkası elinde duran bü tereddütle baktı; j — Oda, kiralandı. Diye cevap verdi. Kan beynin” cum etmişti, Dir şeyler söyl re iken içerden bir ses: — Anne, dedi, ne zaman dı? Ve eteklik göründü. Bu yirsi şında fnkat gayet çirkin bir — Buyurun, diyordu, sizi yim. İhtiyarın deminki sözünü çerken baktı. Fakat tam o sırada ku pıda iki kişi duruyordu, saati göreme-| di. İçeriye girip bakmak istedi. Garip! bir his onu bu harekelten alikoydü. Jeri geliyordu. Eve döndü, & lar, diye. düşündü, Bü FizAlan' Şindar” BüN UÜ Zorladı ve hu aralık ayakların, çünün vaktinden çalacakmış gibi bir binde bir kâğıt buldu. Kâğıt, ————————— — ikmal ettiğinden tahliye olun- Fuat B. lerin murakabede ihmal- | ederek onu tersledi: — Madem ki tutulmuş. Kulaklarına iki kadının kavf# Kapısını bu sefer kat'i bir açmıştı. İçeriye girdi sü İvurmak İstedi, mukavemet &di İ ile altından sokulmuş bir vaziyette iyordu. Aldı, okudu: Canım, Geldim, hem de seni evde gun ümidi ile geldim, Ne yazık Ki sun, gidiyorum, Senin Jülide Ne diye o eleğin peşinden ti. Tir tir titriyordu. Kâğıdı tek kudu, parçaladı, attı, çiğnedi. Öyle ya, ne aptal şeydi bu de, Hem şu kâğıda hak, ne yi (Geldim, ne yazık ki yokaunı yorum) Bundan tabii ne olabilir, ki yoktu, elbette gidecekti, Lâf mf Hem sonra madem ki yoktu, p€ geldiğini böyle bir kağıtla bildi du. Gelmiş miz de bilmem ne? bir zaman gelir, orada ise... Derhal onunla #lükasını İ İçin oturup bir mektup yazmak di, — Önce tıraş olayım da, Diye düşündü, Fakat sonra: — Miskin, dedi, sanki ona yazmak için tıras mı olacağım” ı Vaageeti, Çekmeyi açıp kâğit, dı, Bir tek kâğıt yoktu. Buna da lendi. Demek mektup yazmağa kâğıt yoktu ha? Muhakkak toparlayıp atmıştır. Temizliye; ye Hizmetçiyi değiştirmek lâzi vet, — Ne kızıyorsun, hesabını olur biter, Haydi, üzme kendini efendi efendi tıraş el, Evet, en iyisi bu idi Tam sabonu alacağı zaman sokaktan tomobil gürültüsü işitti, Öyle rültü ki, insana uzun mesafeli (üssılasımı, melânkolisini, süra! hoşluğunu veren kuvvetli bir İraltası... Olduğu yerde çivili gibi mi geçitte kumandanın emrile İnen bir manga gibi, solu döndü, tazam ayak atışlarile kapıya di. sokağa çıktı, Pilret Â

Bu sayıdan diğer sayfalar: