22 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

Gy a Ve AE LA — 2? VAKIT 22 Haziran 1931 ———— Aptullah CevdetB. enine Übeydullah Ef.nin kendisine ne için dargın olduğunu anlatıyor Doktor Abdullah Cvedet Bey bir ga- getenin edebiyat anketine verdiği ce- vapla (Ziya Gökalp delidir.) Talât Paşa Berlinde Übeydullah E- fendiye rasgelmiş ve Paşa: — Diyarbekirli bir deliye uyduk da başımıza bu hal geldi... Demiş. Übey- dullah Ef. bunu Ali Şefik Beye söy- lemiş.. Ben de ondan işittim... demişti.| Ubeydullah B. dün bir refikimize| hadiseyi tavzih edecek mahiyette bir ha mektup göndermiştir. Übetidullah B. bu mektupta Talât Pa şa ile Berlinde hiç birleşmediğini, Pa- ganım Ziya Gökalpm imanı değişmez hayranlarından biri olduğunu ve bu hayranlığa kendisinin de iştirak etti. ğini söyledikten sonra Abdullah Cev- det Beye hücum etmekte © ve ezcümle demektedir ki: — Ali Şefik B. İzmirli edip ve şa- ir, özü sözü doğru benim bir arkada-' r. Onun hiç yalan söyliyeceğini zan- Pekâlâ! Bu yalanı Abdullah Cer. det mi uydurdu? Ondan doğruluğu muhalif her şey beklenebilir. Dünyada hazznefis, menfaati hasise onu her geyi irtikâba sevkeder. Bu yalanı uydurmakta ne menfaati veya hazzinefsi olabilir? Evvelâ Zi- ya Gökalpa (hasedi, saniyen (beni sikmak. Bunlardan pek haz alır. Çün- kü biz vaktile odosttuk. Sonra ben o destluktan çıktım. O evelki dostlu- ğun tekrar yenileşmesine çok çalıştı. Ben buna yanaşmadım. Şimdi bu müna sebetsiziiklerle (Oya dostluğu yenile miye yol bulmak, yahut beni sıkmak ister. Hangisi tahakkuk (ederse o kendisini kârlı addeder. İşte kendisi. ni yalan irtikâbına sevkeden budur. Apdullah CevdetB, ne diyor? Bunun üzerine dün Abdullah Cev- det Beyle görüştük. Oda bu hücu- ma şu şekilde cevap vermektedir: — Bunu ben uydurmadım. Ve du- tup'durufken de uydurmağa hiç bir mecburiyetliem yoktur. Bana isnat edi- Ten sözleri, eski Nevyork şehpenderi Salih pehlivan Alafranga güreşe çalışıyor Birkaç gün evelki nüshamızda Urfadan şehrimize gelen Salih pelivanın Çenberlitaşta Merkez lokantasında tutuştuğu bir bahis üzerine kevgiri parçaladığını ve pek kalın bir halatı kopardığını yazmıştık. Salih pehlivan Kum- kapı terbiyei bedeniye klübüne kaydedilmiş ve kendisine bele- diye iktisat müdürlüğünde bir demelik vazifesi verilmiştir. zo ye her akşam klübe giderel fıranga güreşe çalış- maktadır. Dün bir arkadaşımız ivanla » Neşeli a daima yüzü gülen pehlivan şunları söylemektedir : “Urfalıyım. Anam ve babam, dayım, halta ninem Bunlardan yalnız dayım a Alaturka güreşi bilirim. alafıranga eşe çalışacağım, Maksadım Türk kuvvetini ispat etmektir. Bu gaye için ölünceye kadar elişi. enüz yirmi yaşındayım. Bir sene sonra as- kere gideceğim. Alafıranga gü- reşi öğrendikten sonra Ameri- kaya pe Oradaki pehli- boy ölçüşeceğim. vanlaı ” Salih pehlivanın kolunun bile- ği 22 santimdir, Bazusunun kalın- lığı ise 38 santimdir. Kendisi 95 kilo gelmektedir. Klübte önüne gelen en ağir gülleleri kaldırmak- ta, bunları bir elle kaldırıp atmayı bir oyun telâkki etmektedir. Kendisi güreşe çalışdığı için güllelerle m olması doğru görülmemektedir. Gülleler peh- livan geldikten sonra kilit altına alınmıştır. Cuma günü güreşçi- lerle Kumkapıda iskele civarında dolaşırken rasgeldiği bir çeki taşını kaldırmış, denize atmıştır. Pehlivan oakşamları oyemeğini yine Merkez lol da ye- mektedir. Lokanta sahibi ile yehiden bahse girişmek istemekte isede Lİ ki ili Muamele vergisinin esasları Meclis bütçe encümeni mazbatasını hazırladı Fabrikalar senelik istihsallerinin on bin liralık kısmından vergi vermiyecekler Ankara, 21 (Telefon) — Bütçe en-İzilini kararlaştırmıştır. cümeni musmele vergisini tetkik etti.) (Muafiyet maddelerinde diğer encü- menlerin teklifleri ipka ve tamirha- Iktısat ve Maliye encümenleri sa.|nelere demir fmalâthaneleri de ilâve Marbatasında şu esaslar vardır: mayi müesseselerini 15 beygir küvvetile| edilmistir. tahrik ettiriyor. Halbuki kuyvvel mu- Bütçe © encümeni göre az beygir kuvvetli müesseselerde makineli sanayiden ve her müessese- den istihsalin senede (on bin liralık miktarını vergiden bırakmış kısmında da mükellefler ve geriye kalan kısmının da ri MAKAT 0: ikalarınn ibraz müddetleri dörtten larak yüzde yirmisini maddeli iptidai- çıkarıl. ye mukabili tenzilden sonra (müte vie Piiz” bakisinin vergiye matrah İttihazı esasını kabul etmiştir. En az yüzde 20 maddel iptidaiyenin, sanayiin cin- sine göre (İktisat vekâletince tantim edilecek (bir barem eetvelile tevzlini dır, tetvele tâbi olmaksızm yüzde 20 ten-| gileceklerdir. Kiymetli bir sergi İsmet paşa kız enstitüsünün sergisi dün açıldı elişleri sergisi açıldı. elbisesini 4â saatte diken birine; sınıf-İde müzakere edilecektir. tan Ranâ, ikinciden Pakize, üçlincü- den de Leman hanımlar birinciliği al Enetimen, pamuk, yün ve iplik fab- harrike bu hususta bir ölçü © olamaz.|rikaları muafiyetini bilâmum iplik fab ihsal malümuta|rikaları şeklinde tadil etmiştir. Encümen © bilâmum ihracat mad- çok ve çok beygir kuvvetli müesseşç- delerinin vergiden muafiyetini kabul lerde az İstihsal yapılabileceğini dü- etmiştir. Bu suretle dahili sanayiden şünerek beygir kuvveti bin | alman muamele vergisi nısfmdan zi- yeti yade tenzilât, yani 3 milyon liradan fazla tenzilât kabul etmiş, tatbikat) evkaf umum müdürü Niyazi & lehine bazı| cektir. ilâveler yapmıştır. Ezeumle ihraç ve-| Vasife icabı fabrikaların esrarına| tadır, vakıf olacak memurlar bu sırları ifşa ederlerse ağır cezalara çârpılacaklar- Tahakkuk ve tahsilde kanun hari- cine çıkan memurlar da memürin W- ve un değirmenlerinden de her müd& gulü muhakemesine (tâbi olmaksızın sese için on bin lira tenzilden onra doğrudan doğruya mahkemeye sevke- Bina vergisi sp eri eçlis heyeti umu nde müzakere edilecektir. Ankara, 21 (Telefon) — Bina vergi: Ankara, 21 (Telefon) — İsmet Pş.'si hakkındaki kanun lâyihasının encü- kız enstitüsü talebesinin biçki, dikiş,İmenlerde tetkikatr tamamlandı. Ya- Dikişta bir çay/rın (bugün) meclis heyeti umumiyesin. “Dahiliye vekili Meli YOL HABERLERİ idam kararlar! Meclisin tasdikin? arzedildi sr Ankara, 21 (Telefon) — Kerim oğlu Veysel, Karal Ka mall oğlu Nevruz, Yavuz adi Suphi Rıza onbaşıyı çakı er Rizeli Mehmedin idamlar; v€ gi oğlu Hamidin idamının on bet şak tahvili o hakkındaki adliye yetimi” ni mazbatası meclisin yarınki da görüşülecektir. Devlet şürasi — Bugün mecliste umum! intihap edilecek # Ankara, 21 (Telefon) — Deli kası idare meclisi relsliğine , Nusret Beyin yerine devlet şar isliği için bugün Millet Mec yi tihap yapılacaktır. Tanzimit gö” teisi Reşat Beyin intihabı çok 8 » meldir, Bundan açılacak 378 ii p Tanzimat dairesi reieliğine Ö e Ahara sabık İstanbul valisi Ni yin nâmzet gösterileceği anlı Brezilya sefi Pariste mühir beyanatta bulu Paris, 20 (A.A.) — rezil ği tinin Türkiye ejimhuriyeti y yeni sefiri M. Pimentel Brandi”, karaya hareket etmezden Mei ajansına şu beyanatta bulu! rl “Dünyanın şimdiye kadar gi içtimai ıslahatçılardan en sevk ve idaresi altında, husule ai diği muazzam içtimai ve siyasi Ve bizi son derece alâkadar yi memlekette Brezilya için çal ii ğimden dolayı kendimi bahtiy0” na kızgın ve darggındır. Çünkü, benidiye tenkit etmiştim. Trablusgarbin işgali zamanında, o va-| Ubeydullah Bey her nedense buna a- ziyafeti verdiler. kit meb'us olan Übeydullah B. in Aya-(lınmış ve darılmış Halbuki ben ebe Artvinde prasıa i pi” solya eamiinde bir takım ahaliyi ba-Idi sulhperverim. o Kimse ile dargın) (o Ankara, 2i (Telefon) —.Artvinde Trakyada si Ankara, 21 (Telefon) ei e ce Meb'usların yeni h ( Ali Şefik Bey bir müsahabe esnasında ei v bizim giri e maal Keen ana“ şe Br tk mat ve çk kn Yapa le gale bi | ve, Ma : ir la YON nie Krem : va Ankara, 21 (Telefon) — Da- İzengin ve müstahsil mem ii oturmaktadır. an sorulabilir. yiyazmış ve: dulliah Beyin mektubunda şahsıma ta.) “Bu milletin vekili olan < meb'uslar “Edebiyat fakültesi hiliye vekil; ral maz Er Ge dikkat ye Hilmi lâyık her if i allâk eden kısımlara gelince: böle imparatorlara değil, kendi azimle.) (İzmir 2İ —- Şehrimize gelen Nin mesini kkında adil cari ve iktisadi jmkânlarin k Bu zat bir neşriyat yüzünden ha-İrine güvenmeli, müracaat etmelidir,| edebiyat fakültesi gençleri şere tiş kip edilip alışmak olacaktır. yi ; fine izmir edebiyatçıları bir çay mediğine . ei bir suale vap verecektir. cüzdanları gına toplryârak ve muavenet için Al-İkalmak istemem. Eğer müracaat edil-İyol amelei mükellefesi hakkında ve) < Edirne, 21 (A.A.) Trakyada şid-| düncü Millet seo al manya İmparatoruna müracaat ediljmişse bunun yegâne sebebi herkesinirilen cezayi nakti meselel mahallinden)detli sıtaklar başladı. Edirnede dere-| mahsus yeni hüviyet mesi yolundaki kararımı (İçtihat) ğı sulh; sorulmuştur. celi hararet bugün gölgede 33 ü buld ai “o sârırdınız. Veliyyini-kavga çıkmıştı. Lala gürültüyü bas|çalanmış iskelesinin kırıkla: z er ar ra: metlerinin çocuklarını “Selim, Fa-|tırmak için evde nö kadar çamaşır)rı ve türlü türlü pislikler, : yosun-İnüne getirmiş, Allahın i # Kızılcık hir, Fahriye, Nimet,, diye atları ile|ipi varsa toplıyarak dört ayrı sa-İlarla doldurmuştu. Bağ hâlâ ekşi|bu bitip tükenmez acı ve ölü çağırıyordu. Gerçi ona da (Evin ço kurmaktan başka çare bu-|bir deniz kokusu içindeydi. Köşk| yaşıma niçin getirdiğine is79” cuğu) demişlerdi. Ama saygıızit|lamadı. halkı sabaha kadar Dalları. cini riananala mik, ee çal Me mu "ele a rar bir renk, pi ibi YAZAN, | Bey ap ci Gl mk rn gg lk e s0) an geliri evin çed sa“ i İlerini e a gal haa ger e vakalar biribirlerine karşı bü- el dağın rini Br vak'a çıktığı bir kaza ol- Yemiş toplamak için ağaca çıkar- si nu zorla yatağına sokup duğu vakit büyük hanıma kolayca|dıkları zaman en iyilerini kendi| aka yapmak lâzım olduğunu itilip kakılabilecek bir mes'ul tes-İkör boğazma tıkıyor, çocuklar bir sahmetle i ğ ii pi behane arı” lardır. kardeşleri Çocukların çığlığı ee lim etmek İâzımdı. Ama lala ol-İtürkü söyliyecek olsalar o dangır i nin bir ahretlik parçasından dayak. > ye mamış da Gülsüm olmuş, dungur dili, o bozuk köylü sesile| giğhat Grek Kanak) inek ealarım edi kanların Gop|yi ee bu karışık ve Fak ayi e “ torunları ile V/ hiç ehemmiyeti yoktu. , Joda e çed Nadide Hanım şimdi Tahir a- Nadide Hanım diyor du ki: | meli? yor,, diye çığrışarak Gülsümün üs- görünen iltiyir Kadınlı aklı Zanın üstüne yürüdüğü zaman o el — Gülsüm o amcan olacak a- diyecek ne yapmalı, hangisine itaat içind « Büyük hanım fr cak gibi oldu ve baş örtüsü" tüne : ak: deyim|dama da i Gülsüm bu davanm len ii a e ne kn önle li A öp len e çpcakların hançiine İtin gece gitiği müddetçe yani ikiz dışarı fırladı. rine düşüyor,, diye Gülsümü ileri|yırt etmiyorum.. Hem değil sana tast alık alık > e bi çarpınıp çırpınmış, merak edile- eyi bakınıy or ... ir sd ve kendini temize çıkarı" pe mi bile gül yaprağı ie n çin denizde — KRM ME Bl : görmiyen huysuz, sinirli bir çocuk- , : eşlerini TASHİH VE İTİ: g çal ağ karl San ie dür min “Ulan dilenci baya. an e: kap Tak hiçbirisini yasan tanıma), 7e/riemizin dünkü kan kız öyle nasihatten, tatlı dilden an-|san zarar etmezsin. Senin için her bamın ekmeğini yiyorsun... kim ©- diğe için bu ıztırap bir türlü kâfi « sütunda — dördüncü satırdi İsyacak bir mahlüka benzemiyordu. ay bir köşeye az çok para atarım... luyorsun bana itaat etmiyecek,, di-| &.,.cede keskin işi #Bölira birkaç satırın ilâvesi tazim ayl Hayvan gibi dağda dayakla büyü: Damlıya damlıya göl olur. Çeyiz ye Kızın üstüne atıldı, saçlarını yol| borçlarını hatırlayıp korkmuş, ah.| 7127400880 unutulmuştur. “eyi müş bir çocuğa tatlı dil kâreder/çimen de yaparım. İstediğinden â- mağa, yüzünü tırmalamağa, karnı- in, kızlarının, damatları (4207 ederis; ilövesi lâzım z İâ bir kocaya veririm.. ilâh.. ilâh...na, bacaklarına rasgele lerİ mın tesadüfen aklında kalmış lâkır,| (7/07 sulardır: tekme! mi? ğ Geleli bir aya yakın bir zaman! © Gülsüm bu sözleri dinler, ara:|savurmağa başladı. Gülsüm evvelâ| dlarında — söylenildikleri zaman| çamaşır tenekesine boşaltır olduğu halde daha doğru dürüst bir|sıra büyük hanıma hak verir gibi| yalnız mn şaşkın kendini müda-| farkında olmadığı — bir takım çirbürgün “bakalım kazlar V yemek yemesini, çağrıldığı zaman| görünüyor. Fakat şaşı gözlerinin faaya çalışıyordu. Fakat canı ya-İkin manalar keşfederek zecekler mi?,, diye tav söyle insan gibi (efendim) demesi bakışından belli ki aklı başka yerinınca o da kızdı, o da Selimi döv-İbundan başka lelanın yolsuzlukla-|caklarından tutup tutup ni öğretememişlerdi. e Merdivenle|lerde.. Ne yapalım cezasını kendi|meğe başladı. rma bu kadar sene nasıl ve nedenjâtarlardı. ti inerken öyle gümbür gümbür bir)çeker. Bir akşam ovvel şiddetli. bir)tahammül ettiğini düşünerek ertesi) | Hiç bir şey bulamazlar*# jf topuk atışı, o sıtma görmemiş sesi Bir gün bahçede salıncağa ben|lodos fırtınası olmuş, dalgalar de-günden tezi yok bunağı evden at-İçede çukurlar ile öyle bir bağıra bağıra lâkırdılbineceğim, sen bineceksin yüzün-|niz kenarındaki taş seddin üstün-İmağa karar vermiş, nihayet bu ka-jne doldurdukları ç söyleyişi ve gülüşü vardı ki köşkün)den çocuklar arasmda büyük bir|den aşarak bahçenin kenarını, par«|rarın verdiği sükünetle eski zaman|kaşık kaşık içiyorlardı.