26 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

26 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pe ey kaşe aram e > İRAN miz mezi —.—VAKIT 26 Haziran 193 ye üst tarafını görmeğe gireriz. Orada daha görülecek ne vardır? .i. .”.. 23 yaşımda 273 kilo ağırlığında olan şişman Rozla hemen ahbap olduk. Ro- run göğsünün çevresi 2,90 metre, bal- dır: 1/75 metre geliyordu. Reg, le Brem şehrinde tanışmış» tak. Onu gidip teşhir edildiği baraka- da gördüm. Beni gayet iyi karşıladı! ve tam üç gün kendisile gidip konuş-| tum, Her sabah saat onda, Roz muhte. şem vücüdünü üç sandalye üzerine yer leştirir, oturur. Roz, penbe elbiseleri içinde gü zeldir. Temiz yıkanmış her şişman gi- bi güzeldir. Biraz parlak vücuduna, tedi ve zaifledi de. Bugün Tom Buk- kalkar kalkmaz, uyanır uyanmaz der-| sek dahâ doğru olur — bir kutu Ra- şel pudra sürer. Bu onun ilk sabah f4-)mandan farkı yoktur... aliyetidir. Sonra, gece yarısına kadar, Roz, kendisine yakışan bir tebessüm takınır ve bir an onu ciddi göremezsi- niz. — Matmazel Roz, seyirej ene 1 vakit böyle oturup ne düşünüyorsu-! nuz? — Çalışırım. —.. — Ertesi günkü yemek listemi dü günür, 273 kilomu hesaplarım. Sonra, bir delilik gümümde (kaybettiğim 20 gramı nasıl tekrar kazanacağımı he- saplarım. Sakin olmağı düşü. nürüm, istirahati düşünürüm, şişman- Tadığımı düşünürüm.. | — Benimle eğleniyor musunuz mat mazel Roz? — Biliyor musunuz ki aziz dostum, (garibeler) dediğiniz bizlerin yegâne! servelimiz, yaşama sebebimiz, iftiha- rrmiz bu (garibe) oluşumuzdur? Bu i- tibarla bununla bu kadar ciddi meşgul olarak doğru bir hareket yapmış ol- maz mıyız? — Matmazel Roz, yalnız birgövde den ibaret olan (Viyolet) eğer politika) ile meşgul olsa, acaba ayakları çıkar mıydı sanıyorsunuz? — .Bğer (Gövde « kadın) diye w nilan Viyelet, uzun bir tetkik ve meş guliyet neticesinde elde ettiği (kendini göstermek, kabiliyetine malik olma» saydı, bugün, Nevyorkta, bir güzellik müessesesinin camekinında saç reklâ. mı yapmak için kendisine verilen bü yük ücrete nail olamazdı. O aralık, içeriye birçok adamlar! girdi. Roz, dudağından hiç düşmi yen tebessümü ile kendini teşhir edi- yordu. Bir asker, safiyane şu sözleri söylemişti: — Hayatımda bu kadar berbat bir şey görmemiştim. Ros aldırmadı bile, Dudağında & zeli tebessüm... Roz devam etti: — Belki meşhur Amerikalı şişko Tem Bukleyi hatırlarsınız? 27 yaşında yerinden kalkamıyordu. Tam 290 kile geliyordu ve sıhhati mükemmeldi. Biri VAKIT ın Tefrikası : 14 Kızılcık Dalları YAZAN REŞAT NURİ Galiba biraz hemşerilikleri de vardı, Gülsüm sade köyünün ismi» ni bildiği, hangi kazadan, rağ vilâyetten olduğunu anlatamadığı için yakınlık derecelerini tayin ede miyorlardı. Fakat kızın arasıra memleketten bahsederken söyledi» i bazı şeyler Tabir ağaya hiç ncı gelmiyordu. Hele konuşmi larında öyle aşikâr bir benzeyiş vardı ki... ken enlemi karne hiç ağzından düşürmezdi. Konaktakilerle kavga vakit: — Ben gayri memlekete gidi- yorum... Siz gayri başınızın çaresi ne bakın.. diye söylenir, hatta ya” landan hazırlanır, hizmetçiler, ço- cuklarla helâllaşırdı. Hanımefendi ile arası iyi olduğu zaman İse sırf nazlanmak, onu “aman lala.. öyle“ ettiği Hiç bir şey. Kapıda ne gördükse | ——— irtişa meselesi Maznunların istinabe suretile | Barut işinde irtişa meselesin- de maznun bulunanlardan beş İ ! kişinin, Jâl, Jak, Leon Fresko | kardeşlerle Jak Basat Ef. nin ve Lütfü B, in, yedinci müstantiklik- çe ifadeleri alınmıştır. Tahkikatı yapan Ankara müstantikliğinden | gelen istinabe evrakına göre ba- zı cihetler hakkında yeniden is- ticvap edilen maznunların evrakı, | Ankara müstantikliğine gönderil- miştir. | kelime ile harika idi. Sonra ne oldu? Zaiflemek, kendi kendine yürümek iş- İley 100 libre eksilmiştir. Kıymeti ve, san'atı kalmamıştır. Alelâde bir şiş Ya şu Parisi alt üst etmiş olan (Js- kelet - adam Rozental Bellâ! bir gün, durup dururken müzeleri gezmek me- rakma tutuldu, kart postallar satın 5 kilo arttı, bütün zaiflik şöhretini kaybetti. Roz bana buna benzer birçok hikâ-! yeler daha anlattı ve birdenbire; — Gördünüz mü, dedi, sizinle ko- nuşayım diye kendimi üzdüm ve 6Mw gram kaybettim. ... Birkaç hafta evvel Budapeştede cil celerle beraber bir masada yemek yi. yordum. Yanımda beş cüce vardı. Beşine de memleketletinin payıtahtlarmın ismi- ni serdüm. Hiçbirisi bilmedi. Halbuki bu beş cüce de “Baron” idiler, Pek tabii bu asalet unvanını kendi kendilerine ve menecerlerinin müsadesi ile takmıştılar. Bu, bana. tanıdığım garibelerin isimlerini tetkik etmek fikrini veriyor. Garibeler tüccarı Mösyö Binenfeld in dosyalarında 350 isim tetkik ettim. Bunların aralarında 290 tanesinin isim İerinin evvelinde asalet unvanları var U Bülün cüceler, dev adamların ya:t- si, maymun adamların hepsi, şişman- larm ekseriyeti asalet unvanları ak mışlardı, Mavi renkli adam kendisine amiral sıfatını vermişti. Kurbağa # dam ise — bu en çirkin mahlük — Prens Belkassans ismini taşıyordu. Herkesi güldüren bu unvanlar 16 den? Bu esrarengiz bir tabiatın, alelâde bir ruhiyatdahlik ie anlaşılamıyacak kadar yüksek bir işareti değil mi? Öğrenmek istedim, ve bir takım kapalı sözlerle cücelere, dostum şiş man Roza, dev Uramusa, Siyamlı hem şirelere sordum, Hepsinden ayni cevabı aldım: Bir tebessüm, dudaklarından, teşhir edil dikleri zaman düşmiyen aynı tebessüm (Bitmedi) İnka otur oturduğun yerle be kayım, ayni İbaretti, Yok sa lalayı kovsalar bile (ki buna a- çe Pm yl radan 8 i de biliyordu. Kırk sene evvel bıraktığı kö- yünde acaba kimsesi kalmış mıy- dı? kaldı ise onlara kendini tanı- tabilecek miydi? İstanbula geldiği zaman yeni evliydi. Burada yerleş tikten sonra bir aralık karısını bı- rakmayı düşünmüştü, Fakat şimdi bunu yapıp yapmadığını, kadının boş kâğıdını gönderip göndermedi ğini hatırlıyamıyordu. Nihayet bu yıllarda Anadolunun çok zaruret- lik çektiğini işitiyordu. Ya oraya gi dince bir alay aç: “Sen misin soyu! nu sopunu göresi gelen... aç baka- lım kesenin ağzmı diye başına üşü şüp beş parasını yeyiverirlerse ha- li ne olurdu? Böyle olmakla beraber bazan memleketi için hafif bir hüzün ve hasret duyduğu da oluyordu. Ta hir ağa arasıra hemşerilerile gö- rüşse hayli teselli olacaktı. Fakat o mübarekler de “selâmı aleyküm SON HA M. Meclisinde gy | Dün irat ve veraset kanunları müzakere edildi | Ankara, 25 (A.A. — B. M. Meelisi İbugün reis Kâzım Paşa hüzretleri nin riyasetinde toplanmıştır. Mün İhal Samsun meb'usluklarına “intihap i ledilen Zühtü, Aziz beylerin intihap Halkı tahrik | Müddilumumilik “Yılmaz,, ge- zetasi aleyhina dava açtı İstanubl mü ditumumiliğince son nüshaların- # dan birinde çı kan bir yazıdan dolayı “Yılmaz,, gazetesi aleyhi- ikama tahrik da- vası © açılmıştır | Altıncı müstan tik Süreyya Bey tahkikata başla” Tahkik baştje” maştır. altncı mütentik Dava, ceza ka- (o Süreyya R nununun yüz elli beşinci madde- sinin birinci fıkrasına göredir. Halkın arasında (Ust tarafı 1 inci Sayılada) — Yalova çok güzel cennet gibi bir Idı, kolleksiyonlar yaptı ve nihayetiyer. Ben geçen sene çok İstiladeci- tim, Cuma günleri gidebilirsiniz. De- mişlerdir. Bu mübahase esnasında Muhittin iBey Taksim ile Büyük dere arasında 90 otobüsün işlemeğe başladığını, bu- nun halka kolaylık olduğunu da söyle-| diktken sonra şoförlerin yolu tahrip ettikleri halde para vermek istemedik» lerini anlatmış Paşa (Hazretleri de işin zaptı rapi altına alımması lâzım geldiğine işaret etmişler ve yolda du rup taşları göstererek (o yolun nereye kadar yapıldığını sormuşlardır. Vali Bey şosenin Maltepeye kadar muntazam olduğunu, oradan itibaren belediye hududu harleinde (kaldığını bildirmiş, Paşa Hazretleri de halkn menfaati için Pendiğe kadar olan kıs mun da ikmalini söylemişlerdir. İsmet Paşa Hazretleri o bir aralık Kartal kaymakamına (teveccüh ede- rek: — Buralarda sebze (ve meyvadan başka ne ekiyorsunuz; zeytin yetişir mi? Bahçivanların hali iyi mi? Mah sul nasıl? Diye sormuşlar, kaymakam bey meyva ve sebzenin bol olduğunu fakat müstahsilin okabzemallar elinde kal dığını söyleyince Başvekil bu mesele ile çok yaıdan alâkadar olunması lâ zım geldiğini işaret etmişlerdir. İsmet Paşa Hazretleri bundan sun ira Pendi iskelesinde istikbaline gelen- » İlere teşekkür ve hepsine ayrı ayrı ve da ettikten sonra biraderi Rıza Beyle İselâmları arasında Heybeliye aileleri nin yanma gitmişlerdir. Başvekil Paşa dün kendisile görü şen gazetecilere söylenecek (bir gey lolmadığını söylemiş ve sadece: — Seyahatim sırf hususi mahiyet. tedir, Cuma tatilinden istifade etmek martesi günü tekrar Ankaraya döne- ceğim.,, demişlerdir. kuruş...) diye el açıyorlar, lalayı bucak bucak kaçmağa mecbur edi yorlardı. İhtiyar adamın Gülsümü sevmesi ona parasız bir memleket ei, getirmesinden ileri geliyor- Kış gecelerinde onların adeta gizli a ll yaa yardı. Konakta el ayak çekilince Gülsüm usulca lalanm odasına girerdi. Kız bu za- manlardi gündüzkü Gülsümün büsbütün aksine — ağır başlı, ses- siz, mazlum bir çocuk olurdu. — Gel bakalım Gülsüm. An lat bakalım ne var ne yok? Lala bu saatte tüylü pazen en tarisini, eski arakiyesini giymiş, kuşağını bağlamış, bir kerevetin üstüne serili yatağına uzanmış bu: lunurdu. — Amca sana bir şey sormağa geldim. (Gülsüm nedense geceleri lalayı amca diye çağırırdı) hava on w acaba Edirnede soğuk mu Lala onun ne demek istediğini anlıyarak cevap verirdi: — Yek... Edirne Kâbe tarafın» dadır.. Buralar gibi soğuk değ Korkma İsmail üşümez.. Onun ras hatı senden benden iyidir.. Geçen şey olur mu? sen bu evin direği gi-aleyküm selâm) demeden (Aman)|kışlar köyde daha mı rahattı san- bisin... ben öyle münasebetsizlik|hemşeri.. sen bilirsin. bize beşiki? ne halkı cürüm ği k | /motöre binmişler ve halkın alkışları, ve çocuklarımı almak için geldim. Cu| mazbafaları tasdik edilmiştir. Bina iratları vergileri kanununun müteakip maddelerinin müzakeresi ikmal edilmiş, yeni veraset ve İnti kal kanunu müzakere ve kabul edik erek veraset tarikile gelerek bedel iz herhangi bir tarzda wwessiz ola. rak hakiki veya hükmi bir şahıstan diğerine intikal “eden menkul veya gayri menkul umum emvalile vera set veya vasiyet sürelile vaki intifa hakları ve kanunlarına göre tesçi. İle tâbi bütün hukuk ve memafi ve- raset ve İntikal (o vergisine tâbidir. İYalnız umumi mülhak ve hususi büt çelerle idare edilen devlet milessr. satı İle köylerin manevi şahsiyeti. ne vaki umumi intikaller, umumun menafiine hâdim cemiyetlerle umuma mahsus İbadethaneler ve meccani has tane, ve darülâceze ve yetimhanele- re vâki menkul intikaller, veraset tarikile İntikal eden bütün ev eşya. si, fru ve karı koca ve ana babaya intikal eden menkul mallardan her. biri üç yüz Jirayı ogeçmiyen miras hisseleri akraba ve ehibba gibi şa- hıslar arasında alınıp verilen ve res mi bir daire tarafından tesçili mu- tat olmyan ve tesçil edilmiyen bü tün menküp hediyeler, mütekabili. yet şartile yabancı (hükümetlerin sefirlerine sefarethaneleri memurlar: na ve bunların aileleri efradına vâ- ki olan bütün intikaller, harpte veya eşkiya müsademelerinde veyâ bunlarda aldığı yaralar neticesinde ölen asker veya jandarma efradı. İnm ve vazife esnasında ölen po Vislerin fru ve karılarma intikal eden bütün mallar, Türkiye tayya re cemiyeli piyanko vergiden muaftırlar; menkul ve gayri menkul emval ve (hukuk ve menafi intikal eden şahıs- lar bu kanun mucibince tarh ve ta- İhakkuk ettirilecek vergiyi vermekle mükelleftirler. Henüz kendi namına vergi tarh edilmeden ölen mükellef mirasçıları tarafından temsil olu. mur. Vergi, veraset (Otarikile vâki intikallerde ölen kimsenin, diğer su İretlerle vukua gelen intikallerde ta- sarrufu yapân şahsın İkametgihınin İbulunduğu mahal varidat memuru tarafından tarh olunur. Bu ikamet. igâh ecnebi memlekette ise ölen ve iya tasarrufu yapan şahsın Türkiye deki son ikametgâhının bulunduğu mahal varidat memuru (tarafından veya tasarrufu yapan şahıs Tüvki- yede hiç ikamet, etmemiş ise Anküra vilâyeti varidat müdürlüğünce vergi — Yok amca! bizde odun bol., akşam oldu mu ocağı... — Hele sen bana bir çay ge- tir de sonra konuşuruz.. Lalanm odasında yaz kış bir saç mangal bulunur, bu mangalın üzerinde kulpsuz bir ibrik kaynar» dı. Tahir ağa ıhlamur, çay, papat- ya, karanfil hasılı eline ne kadar kokulu öt geçirirse bu ibriğe tıkar, geceleri yatmadan bardak bardak onu içerdi. — Haydi bakalım Gülsüm.. sen yavaş (yavaş benim dizlerimi ov, hem geçen kış İsmaille neler yaptığınızı anlat... Kız bir yandan Tahir ağaya ma- saj yapar, bir yandan ibrikte kay- nıyan çaym sesi kadar hafif bir sesle İsmail hikâyesine başlardı. Lala günün bütün yorgunluklarını İdinlendiren bu masaj hazzı için ide evvelâ onu dinlemekle başlar, sonra zihni yavaş yavaş başka ha- yallere kayar, gözleri açık olduğu halde gözlerinin karası baygın bay gın, titrek titrek üst göz kapakla” rının perdesi arkasına çekilir ve uyurdu. Fakat kızı kuşkulandırma- mak için lâzım olan tedbirleri de ihmal etmezdi: — Ben gözlerimi kapıyorum.. İlle uyuyor zannetme., kulağım sen de... hep söylediklerini işitiyorum.. miştir, Bu kanuna göre, gerek vasiyet ve BERLER Selânikte Bazı Yunanlılar Yahudi cemiyetini bastılâ” pie Atina, 22 ( Hususi) “ le akşam Selânikte Museviler * hinde bir hareket olmuştur. nun sebebi Mâkabi amın Musevi cemiyetinin harekeli çıkmıştır. Gece muhtelif milli teşkilâtı Makabi cem idare merkezini basmışlaf cemiyetin evrakını alarak si hul bir semte götürmüşli Mütecavizlerin hareketin€ ni olmak isteyen iki jandi” ahali tarafından bağl, Hükümet hadise mahalline Hi, vetli bir askeri müfrez€ # dermiştir. Bulgar Başvekil Üç gün kadar istifa edeli, Sofya 25 (A.A) — Başv çef ikiüç günzarfında Hi vereceğini bildirmiş, — fırkası Mlinofa halisane bir surette rete amade olduğunu ilâve tir. (Bulgar ajansı) ği Yeni ticaret müste: Ankara, 25 (Telefon) — İİ kâleti ticaret milsteşarlığına guldak mebusu Hüsnü bey ni dilmiştir. nin tarh veya tahakkuku ya; Veraset ve intikal vergisini” rahı intikal eden © menkul ve fi menkul mallar ile hukuk ve finin bu kanun (mucibince ai dilecek kıymetleridir. Ve m tarafından verilecek beyannasff rine tarholunur. Kanunun bafi İdeleri encümene gönderilmiştir. Müteakiben maarif mi İkreMiyeleri|frmlam idare edilecek mektap » Ketidilerine| siyonlar - kanunu müzakere vi bul olunmuştur. Bu kanun lâ / na göre leyli lise ve mualli jtepleri ve orta tim. /ve mesleki mektepler kadrola fazla olarak © İeak teretli leyli talebe için bü İteplere mülhak olarak (© pansiyği İtesis olunacaktır. Leyli teşkili İmiyan nehari mektepler dahj W vekâletinin o müsandesile pan açarlar. pansiyonlarda talebeden cak ücret pansiyonun bulunduğu İlerdeki leyli mektep ücretinin dır. Leyli mektep Oyoksa pan ücreti mahalli vilâyet encüme İve belediyesinin mütaleası alın! İmaarif vekâletince tayin edilir Meclis cumartesi günü içtimi icektir. fl İmürettep adetten İ Lalanın bu dostluktan istifği İsi sade ayaklarını, kollarını 94 ,maktan ibaret değildi. Ona çoraplarını, mendillerini söküklerini diktirirdi. Hatta 'kış gecelerinde kendine bir yüf, irap ördürmeyi bile düşünüy İC Maamafih küçük kızın Ti ağaya ettiği hizmetlerin en bi onu hanımefendinin — dırdı kurtarması idi. Çocuklar gibi da pek darda kaldığı zaman Kü bati Gülsümün üstüne yıkıyor: bir türlü iki lâkırdıyı bir aray? tirip kendini müdafaa edem etse de sözlerine, yeminlerin# lak asılmadığı için Jalanın derde girmemiş oluyordu. Gerçi saçlı sakallı bir adam “4 İbu pek namuslu bir hareket dj İdi. Ancak bu çocuğu da, cezs bacağından asmıyorlardı ya. kaç çift lâkırdı, arasıra da bir tokat.. Lâkırdı çocuk kısmıns yük adam gibi dokunmaz.. To” gelince.. eh bu veledin cezası? mış boyunca suçu var.. Onlar# yıversin.. hem pek olmazsa biraz yemiş, üç beş şeker sıkı#” gönlünü alıvermek güç değil Y9* (Bilmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: