25 Eylül 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e, | Oo OT. Rüştü beyle birlikte Ankaraya hare ig Ve —2— VAR 75 Ey 1 | YAKIT LL TELGRAF Başvekilimizle ha- riciye vekilimiz Bugünkü trenle An- Karaya dönüyorlar Başvekil İsmet Paşa (Hazretleri dün öğle üzeri Dolmabahçe sarayına giderek Reisicümhur Hazretleri tara. fmdan kabul edilmişler, öğleden son- ra Heybeli adada O biraderleri fle gö- rüşmüşlerdir. Başvekilimiz akşam üs- tü Heybeliden dönerek Pangaltıda a « partımanlarına gelmişlerdir. Başvekilimiz bugün Hariciye vekili; ket edeceklerdir. Başvekilimiz 3 Teşrinevvel sabahı Atinada Atina, 24 (Apoye) — Türkiye Baş- “wekili İsmet Pş. Hazretleri ile Harici ye vekili 'T. Rüştü B. in Atinaya 3 teşri evel cumartesi günü sabahı gele; cekleri resmen bildirilmektedir. Başvekilimize refakat edecek zevat kimlerdir ? is Haber aldığımıza göre İsmet (o Pş| Hazretlerine Atina seyahatlerinde re-| fikaları Hf, 'T. Rüştü B. ve refikaları H£., Başvekâlet hususi kalem müdü-| rü Vedit, Hariciye hususi kalem müi-| dürü Kemal Aziz Beylerle refikaları Hf. ler ve Âli iktisat meclisi O umumi kâtibi Nurullah Esat, darülfünun mü derrislerinden Ahmet Cevat beyler re fakat edeceklerdir. izmirde vaziyet İhracat tacirleri buhran hak- kında ticaret müm ri- mizden malümat istediler “İzmir, 24 (Vakıt) — Dün borsa sa- “Tonunda toplanan ihracat tacirleri in- giliz lirasmın geçirdiği buhran üzeri- » me hasıl olan vaziyeti görüştüler. İç- timam mevzuunu, evelce harice satı. © İp da'benüz parası alınmıyan mallar teşk ediyordu. Tacirler bir saatten fazin müzakerede bulundular ve neti- cede şu nokta üzerinde ittifak ettiler: Para alınmadan ihraç edilen malla ra ait tediyenin dolar, frank veya al. İm ingiliz lirası üzerinden yapılması. Bununla beraber tacirler bugün de top| lanmıya karar verdiler. Fakat sonra buna lüzum görmiyerek ticaret odası vasıtasile Avrupa ticaret mümessillik- İerimize müracaat edip inligiz altmile mal satmış olan Avrupa tacirlerinin De suretle hareket ettiklerini sormayı Kararlaştırdılar. Ticaret odası bu kararı nazarı dik- kate sldı ve bugün (dün) geç vakit bütün Avrupa ticaret mümessillerimiz- den telgrafla malümat istedi. —— Ankarada bir komisyon ” “Ankara, 24 (Telefon) — Ankara va- Yizi, burada hayat şartlarının kolay- s1 liz ULU Dördüncü 1 ıp kongresi - Dün akşam mesaisini bitirerek dağıldı İntiharlar, sıtma ve yeni kodeks mesel bir kanser müç Ankara, 24 (Telefon) — Dördüncü tıp kongresinin bugün (dün) aktettiği içtimalarda birçok doktorlar muhtelif, hastalıklar hakkında tebliğat © yaptı. lar, Bu sırada doktor Akil Muhtar B. !yeni kodeks hakkında malümet vere- rek bundan sonra reçetelerin buna gö- re hazırlanması lâzım geldiğini söyle- di. Tevfik Salim Pş. Kalmet aşısı nm Türkiyede de tatbiki temennisinde bulundu. Bu arada okunan sıtma mü eadelesi raporlarından, birinei kon- grede mücadele için verilen karaların müspet neticeler doğurduğu, © yalnız geçen sene 32300 sıtmalmın tedavi edil diği ve 283,439 dönüm batak (arazinin kurutulduğu anlaşılıyordu. Doktor Fahrettin Kerim bey Türki yede intiharlara dair raporunda 1940 senesine kadar İstanbuldaki intiharla Ti tetkik etmekte intiharlarda sirleri izah eylemekte idi. Ferdin ru hi bünyesi omüsait olmadıkça içtimal Amillerin yalnız başma iş yapamıya- cağmı, Avrupadaki iştısadi buhranla a Hükadar olarak Dürkhaym neşriyatmın ayni bize tetbik edilemiyeceğini harp l ve ihtilâllerde milletleri müşterek va-! İtanperver hissiyatmın ayni gayeye te veccühünün (intiharları (azalttığını söyledi, bilhassa milli imanı kuvvet. li olanlarda aile rabıtası muhkem erli- lerde intiharın az olduğunu ilâve et- t. Fahrettin 1920 sehesine kadar geçen müddet zari fında vuku bulan bu intiharlara ait, bir istatistik okudu ve son (o senele- intiharm yeniden tönaküsa başladığını; söyledi. Bu istatistiğe (nazaran 1916 da 7, 17de4, ide 45, 19 da 99, deü,2ide 122,22de 18, 123 te 148, 24 te 181, 25te125,26da ım! elde edilmiştir. 928de 231,979da 90 da 135 intihar vak'ası olmuş! tur. Bundan sonra beşinci tıp kongresi için barsak parazitleri ile maden su- ları hakkmda tetkikat yapılması oka- bul, bü kongreye garp âlimlerinin iş- tiraki için teşebbüslerde bulunulması temenni edilerek bir kanser mücâdele cemiyeti teşkili teklif oundu. Bu su- retle dördüncü mll tıp kongresinin mesaisi nihayet bulmuş oluyordu. Fu münasebetle Sıhhat vekili Doktor Re- fik bey şü nutku söyledi: “Veremle mücadeleler olduğu gibi kanser cemiyetinin teşkili hususunda| da Hilâliahmer yardıma amadedir.Bey Jaştırılması çarelerini tesbit için husu si bir komisyon teşkilini Dahiliye ve- kâletine teklif etmiştir. nelmilel teşkilâtla teşriki mesai (o İçin lâzım gelen istihzaratı ikmal edeceğiz, 'ekrar tavzifimden dolayı çok mem- Sesil Kolomp! Yazan: Jacguss La Guerche Nakleden: fa. —4— diye sordu. Jak cevap verdi: — Evet, fena adama benzemiyor, | her halde işimize yarıyacak gibi. — İyi ya.. Bu mesele çok canım! &t- kıyor. Böyle karışık işlerden hoşlan- mam, Otomobil kalkmıştı. Biraz sonra yine durdu. Raul tekrar sordu: O | » — Şeraiti nasıl? makul mü? — Çok. sonra en hoşuma giden ta- rafı da bir sürü tahkikata lüzum gös-| termemesi, İ , — Ya, burası iyi, On beş dakika sonra fabrikaya gel-! mişler, müdür Hanrinin yazıhanesi-| m çıkmışlardı. Orada bir adam var-! dı. Tak Postel adamı kaim biraderine| takdim etti, Güyonne: — Demek efendim, dedi, bizim esra. Tengiz hırsızı meydana çıkarabileceği- mizi Iddia ediyorsunuz. Adam güldü: — Tabil efendim, dedi, bu. Fakat mesleğim daha evvel birkaç (o süal i sormaklığıma müsaade buyurunuz. — Sizi bekliyorum. — Mösyö Hanri, sirkatin ehemmiyesi ti hakkmda bana kâfi derecede malâ- mat verdi, En iyi çare, zannedersem, memurlarımız arasına karışmaklığım- dır. — Evet ama, mevcudiyetiniz onların şüphelerini üyandırmaz mı? — Siz bana birakınız. Yalnız mese| le bana muntazam bir iş vermenizde. dir. Böyle bir işiniz var mı? Müdür Hanri: — Fabrikada var gili. Jak tasdik etti. — Çok iyi. Polis de muvafık bulmuştu. — Hemen işe başlıyacak mısınız? — Yarın sabah daha iyi, Tabii, her) | kes için ismim Düpon olacak. Mana| görünmüştü. ferdin; mizaç ve seciyesinin rolü ile içtimi te Kerim bey 1916 dan| leri görüşüldü, ili- teklif edildi nun, mensup olduğum heyeti içtima-; iyenin ve meslektaşlarımın bana : olan bu teveccühünden çok müteheyyic ve! mesrurum, Elime verdiğiniz ideal bay| rağı dalma kuvvetimin yettiği (Okadar yükselteceğim... Mektp kadroları ———— Ticaret ve kız san'at mektep- lerinin kadroları tamamlandı Ankara, 24 (Vakıt) — Meslek mek- teplerinin kadroları hazırlanmıştır. Kadroları tamamlanan mektepler şuni lardır: Ankara İsmet Pş. kız enstitüsü, ti- caret, kız san'at, akşam ticaret mek-İ tepleri ile İstanbul Selçukhatun kız san'at, terzilik, Üsküdar kız san'at. Bursa Necati bey enstitüsü, İzmir ti- taret, akşam ticaret ve sepetçilik, A- dana, Trabzon, Samsun ticaret mek- İtepleri. Bundan başka İstanbulda Şeh zade başında ve Bursada yeniden bi- rer akşam kız san'at mektebi açılacak tır. Sut istimal m Uç muhasebe müdürile bir memura işten el çektirildi Ankara, 2 (Telefon) — Mülkiye müfettişleri tarafından yapılan tahki. kat neticesinde SUİ İstimalleri görülen İBilecik ve Kütahya hususi muhasebe müdürlerine işten el çektirilmiştir Diyarbekir hususi muhasebe müdü-i ü Beşir beyle masraf kâtibi Hüseyin İrt efendinen vazifelerinde suj... matyeri görüldüzemtüen o memüriyetle İrinden çıkarılarak mahkemeye veril-| mişlerdir. Evkaf tayinleri — Müdürler arasında yeniden değişiklikler yapıldı Ankara, 24 (Telefon) — Gazi Aym- tap evkaf müdürlüğüne Maraş evkaf müdürü Nedim, Kocaeline Rize müdü- rü Tahir, Maraşa sabık o Karahisar müdürü Ahmet (Kuddusi, Muğlaya Antalya müdürü Ali Haydar, Antal- yaya Muğla müdürü İsmail Hakkı bey iler tayin edilmişlerdir. —————— — Maarif ve Adliye vekâletleri baş müfettişlikleri Ankara, 24 (Telefon) — Adliye baş /müfettişliğine birinci umum müfettiş- İlik adli müşaviri Talât bey tayin edil miştir. Maarif baş müfettişliğine de talim ve terbiye heyeti azasımdan (Rıdvan Nafiz bey tayin olunmuştur. ithalât ve ihracat malları edebilecek bir iş verirsiniz. Olur, bi- ter. ... On beş gün sonra Raul tahriratları imzalarken mıştı. — Mösyö Düpon bu akşam kendisi- ni kabul edip edemiyeceğinizi soruyor. Telefon eden fabrika müdürü Han- ri idi. Raul sordu: — Yeni bir şey mi var? — Her halde efendim. Fakat ben bir şey bilmiyorum. Raul bir dakika düşündü: — Altıyı on beş geçe gelsin, evvel değil. Yazıhaneler çin kimse farkına varamazdı. ! tedbirli bir adamdı. İ Tam vaktinde mösyö Düpon gelmiş.| ti. — Hırsızı buldunuz mu? — Evet Polis, bir müddet durdu. Muhata-| İ bın: üzmek ister gibi o görünüyordu. İ Zira on beş gün evvel kendisinden bu işi becerebileceğine şüphe (eder gibi Güyonne telefon çal- daha altıda kapanacağı Raul kontrol) | — Sanu okuyunuz. | gibin ve Hindistan | Anlamak istiyorsunuz Kendinize nasıl muamele edilmesini istiyorsanız başkalarına öyle muamele Yazan : Deyli Meyi (o gazetesi 19 eylül ta rihli nüshasında — Hint milliyetper- verleri relsi Gandi, imzasile şu maka. leyi neşretmiştir ; “Ne istediğimi anlamak istiyorsu.| nuz? Ben bütün istediklerim; Hindis- tanın milli kongresi namına istiyorum. Bu itibar ile bence bütün istediklerim milli kongrenin istedikleridir. O halde karilerinize evvelâ (Mil Könzre) yi takdim edeyim. Kongre, ihtimal ki Min distan en eski siyasi teşekkülüdür v bütün o Hindistanı temsil etmek iddi; smdadır. - Belki bunu iddia edenler) ibulunur, fakat köngre (memlekete yaptığı hizmet dolayisile bu hakkı ha: izdir. Milli kongre, 47 yaşındadır. Onu| Alan Oktavyos Hume namında bir in) giliz tesis etti. Milli kongrenin başına Hindular, müslümanlar, e başka hiristiyanlar da (geçmişlerdir. Doktor Anni Bezant ile Saroyini Naj.! du gibi iki kadın da ona riyaset etti. ler. Kongrenin azası arasmda arazi) sahipleri de vardır. MİHi kongre © eşhasa fazal ehemmi-| yet vermez ve sınıf, din, cins farkı gö” zetmez. Kongre, daima paryaların hu| kukunu mildafaa etmiş ve onlara kar şı reva görülen müameleyi © ortadan) kaldırmak için ayrı bir komite teşkil etmiştir. MiNt kongrenin en mühim ve en esaslı davası Hindistanın yedi yüz bin köyünde yaşıyan ve bütün Hint nüfu-| Hariciye vekilimiz Japon se- faretinde va Balkan birliği bürosunda Hariciye vekili T, Rüştü B. fine: dün Japon sefiri Böron” rom Utan. “Germ. ları tarafından Japon sefarelinde birt öğle ziyafeti verilmiştir. T. Rüştü bey akşam üstü darülfü. nuna gelerek Balkan birliği bürosunda| birlik reisi Trabzon mebusu Hasan mİ umumi kâtip Ruşen Eşref beyleri zi- yaret etmiştir. Vekil bey bugün Anka raya hareket edecektir. | o ————— Sıhhat müdürlükleri Ankara, 24 (Telefon) — Cebelibere! ket shhat müdürü Şehap bey Çanak! İkaleye tayin edilmiş, Van sıhhat mü- dürü Ali bey müstâfa addedilmiştir. Vecihi bey Sivasta Sivas, 24 (A.A.) — Tayyareci Veci-! hi bey dün saat on beşte (şehrimize gelmiş kendisini heyecanla bekliyen bü lük bir halk Kütlesi tarafından karşr- lanmıştır. Ticaret odaları kongresi Ankara, 24 (VAKIT) — Ticaret ©- daları kongresi İki teşrinlerelde iktasat) vekili tarafmdan açılacaktır. Kongre! yedi gün sürecektir. izi dinliy. — Evvelce de zannettiğim gibi Bunu! yapan bir amele değil, — Kim? — Mösyö Karpantiye, Raul hayretle bağırmaktan kendini zaptedemedi. — Emin misiniz? , — Kat'iyyen. Röyle bir İttihamı ko- layca yapamıyacağımı düşünmeniz lâ- zı, — Delilleriniz nedir? — İşte. Polis küçük bir valiz açtı, bir mek- tup uzatarak; desi, Rani okudu: Ffendim, Nasri oluyo du bu hafta bize bir şey vermediniz? Evvelce de anlaştı. ğını: gibi muhakkak suretle | sizi bekliyoruz.,, Raul: — İmza okunm'yor, dedi. — Evet, fakat zarfa bakmız. mösyö! Ka; pantiyenin adresi var. — E sonfa? — Mösyö Karpantiye bunu bu saböh len tabii hakkı İnmda hakkıdır. ediniz ! MAR amli sunun yüzde seksen beşini temsil & den dilsiz fakirleri temsil etmesidir. Kongre bu muazzam cemast namr na: 1 — Hindistanın tam istiklâlin; isti yor. 2 — Tam istiklâl Hindistanın kendi arzu ve iradesile (ve mutlak bir müsa- 'vat dahilinde teşriki mesaide bulunma» sma mâni değildir. 3 — Tam istiklâl bir Hindistan fe erasyonu teşöiline, Hindistan mena ine hadim teminatm kabulüne mâni değildir. Kongrenin korkutmamalıdır. Bizim esasımız şudur: “Kendinize nasıl sini İstiyorsanız. muamele ediniz.,, On dokuz asır evvel söylenen bu kıy- metli osözün kuvvetine güvenerek, Hindistanın İngiliz idaresi : yüzünden mahrum olduğu istiklâli — istiyorum. Bu kadar sarih bir dava ispata muh- taç değildir. İstiklâl o her milletin olduğu gibi Hindista- bu metalibi bir kimseyi bu vadideki muamele edilme» başkalarına du öyle Burada Hindistan halkının İngiliz idaresi altımda mütemadiyen fakrü se- falete (o uğradığmnı söylemek © yersiz değildir. Hindistanda . köy sanayii kâmilen (ölmüş ve bütün millet silâh- tan tecrit edilmiştir. -Hindistanın mes- ut ve kuvvetli bir millet olması, . onun tam bir hürriyete kavuşmasma bak OT. GANDININ TERCÜMEİHALİ Gandi 61 yaşındadır. Oksfortta hukuk tahsilini o ikmal etmiş, Bombay va cenuhi Afrikada avukatlık etmiş” Kendisi 1293 — 1913 seniererfa- an cenuhi Afrikada ikamet eden Hintlilerin hokukunu müdafaa ile meş- gul olmuş, ondan sonra Hindista- na avdet ederek milli hareketi idareye başlamıştı. Onun başlıca prensipi “hökümeti felce uğratmak için onunla her mua- İmeleyi kesmektir... Gandi 1921 İngiltere veliyyiahtı- nın vukubulan seyahati esnasında hal- kı veliyyiahtı karşılamamağa davet et- miş ve muvaffak olmuştu. Ertesi sene Gandi — tahrikât yapmak O elirmü ile tevkif olunarak alti sene hapse mah- küm edilmiş fakat 1921 senesinde tah- İliye olunmuştu. Sandi geçen sene medeni isyanı ilân ettiği zaman tekrar yakalanarak hapsedilmiş fakat bu senenin mebadi- sinde tahliye olunarak İngilterenin vâ- lif umumisi ile Delhi misakını müza- kere etmiş, nihayet son hafta zarfın- da Londraya giderek yuvarlak masa Konferansına iştirak etmiştir. üzörinde taşımak tedbirsizliğinde bu- lunmazdı. — Nereden buldunuz bu mektubu? Polis işitmemiş gibi (davranarak devam etti: — Birkaç gündür şüphem vardı ve genç kimyageri tetkik ediyordum. Ek biselerini (o koyduğu ve kilitlediği do- lap nazarı dikkatimi o celbediyordu. Bir taraftan da fevkalâde masraf et- | tiğini öğrenmiştim. Raul hayretler içinde görünüyordu. Bu genç mühendis (dostları tarafm- dan kendisine hararetle tavsiye edil. mişti. Fakat (belki mösyö Düpon al danıyordu.. Bu kadar muğlâk bir mektübun (manası olamaz, bir delil teşkil edemezdi. Fakat Mösyö Dü- . pon: — Dolapta bunu buldum. Diyerek iki şişe çıkardı. Raul şişe- lerden birini kokladı ve: — Hayvan, dedi. Şişede fevkalâde kıymetli bir madde vardı. v — Peki hu şişeyi nasıl buldunuz, Karpantiye nasıl oluyor da? (Bitmedi) Ji

Bu sayıdan diğer sayfalar: