28 Kasım 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

28 Kasım 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ya rtistin ne demek olduğunü oku-! etlarımıza anlatmıya © kalkışmak) Külü İnç bir şey olur. Yalnız, bi | m lekte artist ismi altında gelenle kimler olduğunu söylersek, o za-| « kendilerini tenvir etmiş oluruz.| Ye abanet memleketlerden Türkiye: yer kazanıp, biriktirip, gitmek ü-| Yinei gelen artistler iki kısımdır: Bi-| d,, ileri barlarda, sahiielerde danse-| leri” Oynayanlar teşkil ederler. İkinci de çalgıcılar. a sahnelerde eriyetle, orta Avrupn i ristandan ve Âvusturyudan 3g gelirler. Bunların * *ri yüzde doksan sıfırd â *ye gelmekten maksatları ? e eklerini satıp yara kazar. beri * Zira, bunlar, kendi rinde bi ahneye çıkmak şöyle) örün, bü dl hirlerde dolaşamaz-| ( bile. Küçük şehirlerin en âdi g* velerinde, en fena şerait icinde en bu kadınlar, tam mâ Firat malıdırlar, fEmprezaryo) denilen bir takım inen vardır. Bu oytuyan Settar, © Tan? Maca mem l le! in arayıp bulurlar. Tirtey, Amerikaya veya Mısna gönde- ka, * Geriye kalanlarına ise üç beş Map âyans vererek (o bir iki tuvalet Baray lar, bir dans muallimi ba Mara liç sıçrama, dört taklek *. Türkiyedeki ( acentelerine ©- ha, , Srerek, barlarda iş buldururlar, ye sevkederler. Mist, Istanbula geldiği gün beş Mei lir. Yol parasını — kendisini *den müessese vermiştir. Bu- May Salıştığı günler için de, asri * Azami 14 — 15 liraya kadari) Ki Kerr al bi ir. aratolar alel mey aylık olmak üzere yapılır.| 4, > başlarlar. İ Y Nihayetinde, eğer çalıstıfı mü- kadınm yüzünden müşteri ; konturat tazelesir. Ak- “ : Meşirde, buradaki acente, kendi- Müt tkiyenin başka bir gehrine ve Beniz Ankaraya gönderir. An. Yağ İzmir, Anada ve Trab Türk artisleri, kat faik bir vazi-| yettedir! Yukarda gördüğünüz cazbant, yerli artistlerden mürekkeptir. Ötekilerden farkı ne kiler : Memleketimizden avuç dolusu para çırpıp burnumuza gülen ecnebi tipleri. | ği zenginlerin parasını çektikten son- sü (Artist) her gittiği yerde rasgeldi-! bir #ki senedir reklâmı çok yapılmış birisimdi. İşte bu kadar, Halbuki, bundan altı, yedi ay ev- vel, memleketin en iyi musikişinas - larını toplıyan garp omusikiş'nasları cemiyeti, yirmi kişilik bir heyet har bir (Senfonik caz) teşkil etmiş. ler vs aynı mücsseselere günde kırk liraya calışacaklarmı söylemişlerdi. ra, memleketine döner, kazandığı servetle ömrünün sonuna kadar ya - şar. Bu misal, en basit obir artistin Türkiyedeki hayatını anlatır. Dans yapan artistlerin tek olarak| çalışanları olduğu gibi, iki veya üçü bir arada çalışanları da vardır. Bun.) On kişiye iki yüz lira veren bu mües- Icın Türkiyede - yevmiyeleri, çiftler) seselor. yirmi kişiye kırk lira verme için (14 — 30) lira o ve üç kisiler için) diler, reddettler. i (15 — 45) liraya kadardır. Yedi, sekiz gene kızdan mürekkep ve balet namı altında oynıyan heyet ler de buna yakm bir nispette günde. lik abrlar, la teferruata girme- den söyliyebiliriz ki, bu artistlerin her sene Türkiyeden alıp menileketle rine götürdükleri paranm miktarı en aşağı bir hesapla bir buçuk milyon liradan az değildir. Gelelim çalgıcl: Gazetemizin geçen sene Ronanya- hı çalgıelar aleyhine yaptığı neşriya-! tı hatırlardadır. Romanyalıların hu- dut haricine çıkarılmasından müte » nebbih olmyan bu müesseseler, gene kimâsj zenci, kimisi beyaz olmak üze“ re mütemadiyen ecnebi çalgıcılar ge- firmekte ve yüksek Ücret vermekte. dirler. Bütün bunlar göz önünde durur a, ken, kendi yerli çalgıcılarımıza hiç Her taraftan, ssa son günler-| bir müessese iş vermezken himayeye de bilen ve bilmiyen de dahil olduğu| mecbur olduğumuz Yenj artistlerimiz halde, çalgıcılarımıza hücumlâar yap-| ,aç kalrrlarken, w€ diye (kendilerini müktadır; (san'at, san'at) diye züppece itirazlar — Efendim, bizde çalgıcı da var; Ja üzer, onlarm sstırabinı bir kat da- e ha şiddetlendiririz? m? — Böyle bestekir mı olur? e e ia v Böy le musüki mi olur? Hulâsi edelim? İnsanen, bütün bu iddiaları eli -| H 4 CArtist) ismi ltend nin tersile bir tokat vurup susturaca- eş e ni ğı geliyor. memlekete (Beyaz kadın) ifhülitı ya- Si dü di piltyor. in Sare e Hariçlen gene (Artist) ismi altın. mma ie ee kasigi İİ da çalgrcılar ithal edilerek yerli san” heyeti geldi. Bu heyet on kişiden İba) ilarımızın ekmeğile oynanıyor. retti ve cenubi Amerika çalgıcılardan Be Halmki, hiç bir devlet, hatta mârekkepti. “Güzel tangolar çakyor- Mesir ve Irak bile ecnebi çalgıcı ve larmış, “Bianco, . İsr, artist kabul etmemektedir. Roman - iki üç müessesesinde, İ yaya giden ( musikişinaslarımızı bu saati geçmemek şartile İ A memleket derhal bize iade etmiş. kü: yabancı iiha henk) ettiler. Biliyor musunoz, kaç para veriliyordu? TAM IKI YUZ LİRA Evet on kişiye, günde iki saat çal- bul edip çalıştarmamıştır. Esasen ge çen sene tatbik edilen seyrüsefer ni zamnamesi de hariçten gelen çalgier| esnafmı Türkiyeye girmekten mene-! der, bunlara sünde O hzlde ne diye bu Jvzumsuz ve mak için, iki yüz lira verildi. Ve bu | ; parayı memleket verdi? Bu adam - Tüks ithalâtı tahdit etmiyoruz. Ç ların bir fevkalâde (kıymetleri mi) lığı ve artistliği ancak o Türkler ve| vardı? Musikiden anlıyanlar bu sua- dandır. Küçük san'atları ise ancak) le kocaman bir hayırla cevap veriyor.) Türk tebeaları yapabilirler. lar. Sadece, Biance İstanbulda Ne yazık ki yapılan sey bu suraha- A AP 5 — VAKIT 28 Teşrinsani 1931) acz lâta bin 90 milyon Frank! Fransada büyük bir bankanın mec- lisi idare reisi tevkif edildi Son gelen Fransız gazetelerine gi re Paris adliyesinin kararile büyük bir bankanın meclisi (idare reisi ve administratör delekesi tevkif edil -| miştir. Tevkif edilen zatın ismi (Fro-| ment — Guleysse) dir. Sebebi tevki fi dolandırıcılık, emniyeti sui isti - mal, ve şirketler kanununa mukalif hareket etmiş olmaktır. (1880) sene sinde (Somme) eyaletinin (Pernois) kasabasında tevellüt eden bu zat (Bangue Coloniale) ismindeki büyük bir bankanın meclisi idare reisi ve müdiriydi. Kırk muhtelif şubesi olan bu banka 21 nisan 1931 tarihinden be| ri adliyece tasfiye olunmaktaydı, Tet kikat neticesinde bankada yapılan sui istimalâtın 90 milyon frak gibi mühim bir yeküna baliğ olduğu görülmüştür. Bankanm muamelâtında (büyük biri karışıklık olduğu, daha evvel nazarı dikkati celbettiğinden (Froment Guleysse) vazifesinden azledilmişti. Bir Fransı zgazetecisi tahtı tevki- fe alman banka müdürünün zevcesini görmüş, ve kendisile bir mülâkat yap mıştır. İhtilâs ve sui istimalle maz - nun olan müdürün zevcesi şu suretle kocasmı müdafaa etmiştir: Garip bir dava Suriye tütün rejisi tütün inhi- sarımızdan ne İstiyor? Verilen malümata göre Suri- ye tütün rejisi tarafından Türk tütün inhisarı aleyhine Suriye bidayet mahkemesinde bir dava açılmıştır. Davanın sebebi şudur: Suriye rejisi eski Osmanlı reji- sinden bir firma ve muayyen bır marka satın -almıştı. Türk -tütün inhisarı güya bunları taklit et- miş, dolayısile Suriye rejisinin binlerce lira zarar etmesine se- bebiyet vermiş! Suriye rejisi mabkemede tütün inhisarının Su- riyedeki faaliyetine derhal niba- yet verilmesini, Suriye ve Lüb- nanda bulunan tütün ve sigara“ lara derhal haciz konmasını is- temiştir. Türk tütün inhisarı avu- katları itirazda bulunmuşlardır. Mabkeme Suriye rejisine devri hakkında şahit getirilmesi ve bazı tetkikat için muhakemeyi tehir etmiştir. tin tamamen aksidir. Ecnebi çalgıcıların memleketimizi kendileri için bir kazanç yeri, bir A- merika olarak telâkki etmeleri (ove aç kurtlar gibi şehirlerimize saldır- dıkları yetişmiyormuş gihi, Beyoğ - Junda bulunan bir kaç bar, bi- rahane ve sinemada ecnebi ar- tistlerini (Omütemadiyen (başımıza musallat etmekle meşguldürler, Geçen sene neşriyatımızla hudut haricine çıkartılan Romanyalı calar ciların yerine (Türkuvaz) bu sene de bir Macar çalgıcı heyeti getirtmiştir. Beyoğlunda Boston isimli hiı biraha- nede Yunan tebeası çalgıcılar var. Buulardan başka, aldığınız ma- Tümata göre, Pore ve Novotni hira- haneleri de gene Macar kadınlarından mürekkep bir tekrm orkestralar am- gaje etmişlerdir. İsin en yaşanı hayret tarafı çok iyi tanıdığımız bir türk O farafından idare edilen Mulenruj müessese de gene böyle bir niye dır. O da bir Macar orkestrası ge irimek istiyormuş. :İ ” "” Artık katiyen (o anlaşılmalıdır Ki Türkiye milli hudutları içinde para kazanan müesseseler, her şeyden ev vel san'atkârlatımızı himaye ile, ları bize tanıtmakla himaye ile, on Biz, artık, ecnebilerden bıktık! biraz da kendi udamlarımızı görelim,! seyredelim, dinliyelim, | l on — Benim zevcim hakiki bir idea listtir,. Hayatında pek çok seyahat yapmış ve kendisini müstemlekelerin inkisafını temin maksadına vakfeyle- miştir. Zevcim bankacılıkta müteka- bil teavün prensipini tatbik etmek is- tyen bir adamdır. Bunun içindir ki ahıren yeni bir banka tesis etmiştir. Tasfiye edilen bankada bahsedilen a- çığa sui İstimal eserj olarak inanmak kabil değildir. Bu olsa o'sa son ci - han buhranmın —meticesidir. Zevcim iki mühim bankanın yardımına itimat ediyordu ki bunlar beklenen muaye « neti yapmamıştır. Onun kabahati «- sasen diğer bankalarda hissedar olan bir takem zevatın bankadaki parala- rını çekmelerine müsaade etmiş olma. sıdır. Eğer hakikaten zevcim müe « rimse neden dolayı tevkifi için şimdi. ye kadar beklenildi?- Ne vakit ki zevcim yeni bir mali teşebbüse giriş « ti, onun aleyhinde harekete geçildi, Halbuki eğer bu tarzda hareket edil. memiş olsaydı yeni teşebbüsle bu - günkü bankanın mali vaziyeti de kur. tarılmış olacaktı. Italyan tipi... Fakat Alman! Berlin sosyetesinin en maruf güzellerinden Matmazel Rene Renate geçenlerde,Milan şehrin- de çok şayanı dikkat bir mace- ranın kahramanı olmuştur. İtal yanın Milan şehrinde büyük bir müsabaka tertip edilmiş ve bu müsabakada İtalyanın tip itiba- rile Italyan güzelliğini en fazla temsil eden güzellik intihabı is- tenilmiştir. Berlin : güzeli, Rene Renate bu müsabakadan haber- dar olarak hemen Milan şebrine gitmiş ve müsabakaya iştirak etmiştir. Müsabakaya iştirak eden genç kızlarbir kaç defa juri he- yeti tarafından tetkik edilmişler ve neticede İtalyan güzelliğini temsil eden genç kadm seçik miştir. Fakat bu seçilen kadın, bir Italyan değil, Berlin sosye- tesinin maruf siması, matmazel Rene Renate idi, Iş ocağı Her sınıf işsizlere iş ve isti- yenlere işçi verilir. İş ocuğına ortak almır. Istanbul Yeşildirek.

Bu sayıdan diğer sayfalar: