21 Aralık 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

21 Aralık 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6—VAKTT 21 Kânunuevvel 1931 Terkos satın alınırken Belediye nasıl Su tesisatı nasıl büyütülmeli, Istanbula ne kadar su Gazeteler nihayet kat'iyyetle haber çerüiler: Terkos şirketi 1932 senesi sonunda satın alrnacak, Bu haber he- men herkesi sevindirmiş olsa gerek « tir. Gazetelerin yazdığı gibi Terkos be- lediyeye devredildiği takdirde tesisa- tm asrileştirilmesi esbahını belediye Ten heyeti her halde düşünecektir. Ancak bu arada bu hususta akla ge» Jen mülâhazaları ortaya koymak da faydasız olmasa gerektir. ” '. Elektrik, gaz, su, tramvay ilâh. gibi (umumi hizmet) müesseselerinin en birinci vazifesi, (Servisin inkıta- sız devamı — Gontinuitö deservice) ni temin etmektir. Yani bu müesse selerin hizmet ettiği içtimai (kitleye mensup her hangi bir fert, her gece ye gündüzün her hangi bir saatinde odasmda elektrik cereyanı, sokakta! pakil vasıtası ve musluğunda su bula» bilmelidir. Bu şartım yerine getiril- mesi mecburiyeti, Obir umumi hiz. met şirketinin mukavelenamesinde is. ter tasrih edilmiş, ister edilmemiş ol- Sun, zrmnen temin edilmiş sayılır; & Basen mantık da bunu icap ettiriyor. İstanbulun elektiriği, kumpanya » nın işlerini fennin icabına göre dü -| zeltmesile, inkıtasız bir servis temin eğecek şekle girmiştir. Her mesluk Aaçışımızda su yerine bir sürü harultu saçarak bizimle alay eden Terkossa, umumi harptekj ekmek tevrlatmı an. dıran seferberlik halinden çıkarılarak medeni bir şehre yakışır hale konması da ancak fennin dediklerini ( tatbikle kabil olacaktır. Su isalesinde inkıtasız servis na- sıl temin edilir? Modern mühendislik (bu meseleyi Şu ilimlerin yardımile halletmektedir: Takvim — Pizartesi 91 Kânunuevvel 12 inci ay 108f 10 Şaban 1950 Senenin geçen günleri: 943 kalan günler 18 Güneş — Doğusu: 7,18 Hanşı 1641 Namez vakitleri — Sabah. 548 Öğle: 128: ikindi 14.29: Akşam: 1651 Yatsı: 1830 imsak: 580 ” Hava — Dün azami hararet 4, asgari İ Şeren Mari istatistiklerine © güre| bir buçuk derece kaydedilmiştir. Bugün um nüfusu 572.600 kişiyi bulan hİr| rüzgür poyrazdan miitevassn esecek ve i mmlakaya su vermektedir. Ba bil) bava kapalı ve yağışlı olacaktır. vüklükte bir halk kitlesinin günlük su hazırlanmalı ? lâzım, niçin ? | ihtiyacı nüfus başma en azdan yiz Radyo lisre itibarile 57.260 metre mikâbı tu- m Istanbul radyosu tar. Büma yangın için lâzım olan on 6 dan 7 ye asdar kli önek yam ilâve edersek| dın 830 a kader Artaki Ef nin İştir 5 gi nbula 72.500 met-| kite çız &30 dan Va kadar Dartlbedâri re mikâbı su akıtacak büyüklükte su| artistleri tarafından temsil 9 dan 10'a tesisatının mevcut olması icap eder. | kadar Zeki beyin iştirakile saz, 10 dan Bu tesisat bugün mevcut mudur?) 10.504 kadar stvdvo orkestrası Zannetmiyorum. Belediyenin önünde| sati olarak 25 senelik bir atideki ih. gıamalon, 740 ma devresi var. Bu müddet içinde yapılacak ehemmiyetli işler vardır. | tamamile farazi ve nazaridir, ve bis İlk iş olarak hall; istenen meseleyi) zim ihtiyacımız için Türkiyenin İktı- keskin çizgilerle çerçeveliyelim: sadi şeraiti tetkik edilerek hakiki ra “Miktarı şehrin bugünkü ihtiyacı.) kamların bulunması (lâzımdır. Bu na kâfi gelmiyen İstanbul suyunu ço.) rakamlardan çıkacak neticeler © bire, ğalmak ve içile bilir bir hale getir -| yeni su tesisatınm kaç sene ilerisinin| ME ihtiyacı için yapılması (icap ettiğini Meselin hakkile tahlil edilebilmesi) göstermelidir. Bundan sonra da şel» için evvelemirde (ihtiyaç) m ne oldu-| rin nüfusunun böylece (tayin edilen ğunu anlamak lâzımdır. müddet zarfındaki çoğalma miktarı! Modern bir şehirde su; içme, hays| muhtelif riyazi usullerle hesap edilir. van sulamak, yemek pişirmek, yıkan-| ve yukarda geçen (Kaç adam?) sua» mak, çamaşır yıkamak, halâları tes) linin cevabı verilmiş olur. mizlemek, sokak ve bahçe sulamak, İkinci (adam başına ne Okadar?) yangın söndürmek, buhar kazanları») sualinin cevabıysa emniyetle verilebi- nı doldurmak ilâh. gibi bir çok işler-| lir. Terkos şirketinin senelerdenbevi de kullanılır. Her (kullanıldığı işe| tutmakta olması lâzım gelen istatis- göre suyum sarfiyat miktarı değişti-| tiklerin bu hususta çok kıymetli yar- ği gibi, bünyeleri birbirinden farklı| drmı olacaktır. Fili rakamlardan hir olan şehirlerde bile nisbi sarfiyat başs| sene abone başma vasati olarak ne ka- ka başka olur. Bu tibarla (her tip| dar su sarfedildiği bulunur ve bu ra- şehre tatbiki kabil olacak bir sarfiyat| kamdan da bir aboneye dört, beş ve- ölçüsü bulmak aklen imkân haricine| ya altı fert hesabile o senenin adam dedir, Ancak, her günkü bilinmiyen| başma olan vasati günlük su sarfiya- meselede olduğu gibi su sarfiyatını) tı meydana çıkarılır. Bu rakamlar tahminde de mühendisin ya amprik| sene s:rasile bir milimetre taksimatlı usyilerle veya riyaziye kanunlarına| kâğıdın üzerine geçirilerek (sarfiyat yahut her ikisinin de mezcine ihtiyacı| iğrisi çizilir. Sonra, bu iğrinin umu- vardır. Böylece (Modern mühendis| mi seyrine göre hatlar çekilerek me. 1 — Hidroloji, 2 — Statistik, 3 — Jeoloji 4 — Topograf; > — Hidrolik 6 — Ma'zemenin makine 7 — Iktisat, Bütün bu ilimler elele (o vererek,! mühendislik mesleğinin temel taşı © lan (para ve vakit ve enerjide tasar- ruf) nazariyesine göre bir şehrin hâ-| kiki ihtiyacı büyüklüğünde kaptaj, isale ve tevzi tesisatınm meydana ge tirilmesinde mühendise yardım eder- ler. Meselenin ilmi mahiyeti çok mü. himdir. Ve yukarda saydıklarımızdan her hangi birinin ihmali bütün işin fennen eksik ve kusurlu olmasını İn taç eder. Acaba İstanbulun terkos o tesisatı! fennin icabına muvafık mıdır? Bu sualin abesliği : her İstanbulluya ap- açık görünürse de, işe bir de hitaraf mühendis güzile bakmak yukarıki id- diayı teyit edecektir. Terkos suyu bundan elli sene evs vel Beyoğlunda tatlı su frenklerinin oturdukları apartmanları (sulamak için getirilmişti. Ondan sonra da İm tyazlarm bol keseden irsal edildiği bir sırada bir de sirket meydana geli- vermiş, ve ilâç damlalığile bostan sulama kabilinden İstanbal halkma &u dağıtıp para kazanmayı kendine kârlr bir iş edinmiştir. Seneler geçip de gehirde su istiyen musluklar ço - aldıkça acaba şirket tesisatını ihtie! yaca göre büyültmüş müdür? Buna! hayır demek mecburiyetindeyiz; zira en basit delil olarak şu hakikat meys| dandadır ki eğer böyle bir şey yapıla! mış olsaydı, müteveffa (Zihni paşa| işini, gücünü birakıp bütün hayatını ciltlerle itfaiye romanı yazmıya has- retmez ve İstanbul da yer yer yangın- Jarln harabeye (Odönmezdi, İhtiyacı arttıkça şirketin yaptığı işi, tıpkı buşrün de yaptığı gibi bü gece benim musluğumu kapayıp suyu size salıver mek olmakla kalmıştır. Eğer terkos şirketinin tesisatı, fenni ( hesaplara istinat etmiş olsaydı, tesisatın yapıl! dığmdan eli; sene sonra şehrin su ih- tiyacının ne raddede olacağı daha o zamandan beş aşağı beş yukarı bilin- miş ve hazırlıklar da ona göre yapıl- mukavemeti ve mış olurdu. Bugün terkos kumpan-| boruların ve, tesisatın büyüklüğü va-| kimseler tarafından iyice tetkikinden bir çok meselelerin hallj için rasyonele| seli bundan 25 sene sonraki vaziyete en yakın telâkki ettiği (Adam başına) | göre o zaman adam başına günlük se ölçüsünü burada da tatbike Omesbur| sarfiyatınm ne olacağı bulunur. Ta kalmıştır. bii mesele bu anlattığım esasa istinat Su sarfiyatı (Adam başına) ile öl-| etmekle beraber göründüğü kadar bo- gülünde, İstanbul şehri için lâzım ©-| sit değildir. Ve işini bilen eller tara- lan su miktarını araştırırken or -| fından idare edilmedikçe yanlış neti. taya (Kaç adam?) ve (Adam başına! celer vermesi pek muhtemeldir. ne kadar?) sualleri kendiliğinden çi- Böylece (Kaç adam?) ve (Adem kar. başına ne kadar?) suallerine cevap o Esvelâ birinej suali münakaşa edes| larak bulunan rakamlar birbirile das ceğim: Burada (Zaman) mefhumu ve bedilerek günlük su sarfiyatı tesbih; unsurunu gözdü tutmadan iş görmek) edilmiş olur. ! bilgisizliğe delildir. Bugünkü İstan Fakat iş burada birakılacak olur»! bul nüfusunun fhtiyacm: başlı başı! sa noksan kalır, çünkü bir çok bina. nü karşılıyacak hüyüklükte tesisat yar) Tarı ahşap olan İstanbul şehrinde yan- pılacak ve borular döşenecek olursa, gndan korunma meselesi de adi ıhti- bundan meselâ beş sene sonra şehrin) yaçlar için su temini kadar mühimdir. nüfusu bir miktar arttığı zaman henüz! Dolayısile kendi başına ayrıca etüt © çürüğe çıkarılmıyacak derecede saj-| dilmesi lâzım gelen bu bahiste, bina-| lam bulunan boruları sırf © vakitki| | kifayetsizliğinden dolayı söküp ye ne deha büyüklerini koymak lâzım ge lir ki bu da biraz düşüncesiz ve müs rifçe bir hareket olabilir. Mühendislikte o düşüncesizlik ** müsriflik tasavvur edilmiyeceğine gü- re, daha başlangıçta ihtiyacı büyük - lüğüne mantıki ve iktısadi bir şekilde tesbit etmek gerektir. Böylece mese le, borularm ve tesisatın (yüzde her hangi bir miktar büyük (o yepılmasile hasıl olan fazla masrafm muayyen bir müddet zarfında işliyecek olan| faizini, aynı muayyen müddet zar »| fında su ihtiyacının nüfusla birlikte artmasile tesisatın bu ihtiyacı tatmin | için malik olması lâzım gelen umumi| takatile tevziine çalışmaktan İbaret kalır. Bu arada birkaç rakam dük - mek faydalı olur sanıyorum. Bir borüm nun kutru yüzde 1 miktarında büyü» tüldüğü zaman, su boşaltma (takati yüzde 2. 63 ve maliyet fiatı da borun- nün cins ve çapma göre yüzdeİ — yüzde 1.5 artar. Böylece meselâ bu» günkü lüzumundan daha büyük bir çapta bir boruyu kullanmak için bu: gn 100 lira fazla harcamak, borunun su taşıma takatine, muayyen bir ati- de konacak olan yeni bir boru siste » mine sarfedilecek 263 lira kadar daha kıymet ilâve etmekle müsavidir. Ha bukj 100 lira senede yüzde 5 hisahile mürekkep faize konursa bu 263 liraya 20 senede ve yüzde 4 hesahile 25 sene de baliğ olur. Buda gösteriyor ki ları hemen kümilen kârgir olan Av - rupa şehirlerinin yangın — İçin tesbit ettikleri su miktarı İstanbulun ihti » yacına göre az gelir. Diğer taraftan, ahşap ev cihetinden İstanbul (o kadar! tnlisiz olan Amerikan ( şehirlerinin. yangında kullanılacak su miktarı için ne düşündüklerini bilmek bizim için faydalı — olacaktır. o Amerikalılar; bir şehrin 24 saatlik yangın suyu ih-; tiyacını tayin için, şehirdeki nüfus 2s dedini 1000 ile taksim edip ikinel kuv» yetten cezvini alır ve bunu — 1,000.600 la darbederek neticeyi (galon) la ifar de ederler. En fena şerait altında şehrin yangın suyu ihtiyacını, ancak 4 sani süren bir yangın için hesap et- meyi kâfi buluyorlar. Biz bunu kendi ihtiyacrmız için meselâ alt: saale çı - karalrm. Böylece, bir Amerikan gas lonu yuvarlak hesap 4 litve hesahile Istanbul veya (İstanbul tipinde her hangi bir Türkiye şehri için 6 saatlik bir yangına (kâfi su ihtiyacının kaç İitre olacağını, şehrin nüfusunu 1040 le taksim ve ikinci kuvvetten cezrini alarak 1,000,000 la darbetmekle bul » mak lâzım gelir. Meselâ, terkosun su verdiği 572.600 nüfus için (o 6 saatlik bir yangına kâfi su ihtiyacı, 512,600 — 1000 x 1.000.000 — 23.900.000 Titre yahut 23,900 metre mikâbı olur. Tekrar ediyorum, bütün bu rakam» lar ve formüller förazi ve tecrübi - dir, ve hakiki rakamların, evvelce de söylediğim gibi, ancak İstanbul şera- tinin bu işleri bilen ve anlıyan İ olduğunu söyledi. Bir saniye olsun, i şilphe bile etmedim. Fotograflarımı İ masının benim için bir azap olduğunu! —41— Hayır, bu adam Nelliroz bir müddet tereddüt etti, sonra devam etti: — İşte, dedi, bündan birkaç haf-| ta evvel, Jâboratuvar müessesesi hey») eti idaresi toplanmıştı. Kâtibi eyi duğum idare heyetinde (o bir piyango tertibini teklif eitim, ve bana. bunun için ne verebileceğimi sordular. Belki biraz gülünç bir heyecan içinde “ne İs- terseniz verebilirim, dedim, bu sözleri şimdi bir senelik çalışma ve hazırlan.) tiyaca göre hesap edilmek lâzım gelir. min neticesini düşünememiştim. Halbu Unutmıyalım ki bu rakamisr ki, Polonyalı bir kız arkadaşım, mesele! yi ciddiye alarak, muharriri bulundur) ğu (Fransa — Polonya) mecmuas- nın kapağına, Üç resmimle beraber, (Bir Fransız kızının güzel bir hare- keti) diye bu hadiseyi yazavş ve buna beş milyon diye de bir rakam ilâve ets Yani ben, kendimi beş milyon mu- kabilinde satıyor vaziyetinde göste» rilmişim. o Bunu ben sonradan anla- drm. Sonra, Polonyadan, Baratof- tan bir mektup aldım. Kendisini, ge- ce yarısından saat yediye kadar, ya - tak odamda kabul etmemi istiyor ve beş milyonluk bir çek gönderiyordu. Kabul etmediğim takdirde çeki yırt» mümi yazıyordu. Halbuki, anlaşamı» mazlık yüzünden, müessese, müsa»- adem olmadan bu çeki almış, Dün, Baratofun geldiğini haber aldım. Ken disine bu meseleyi anlatmak üzere te- lefon ettim. Bu sabah gelip ziyaret eedceğimi bildirdim. Onun yerine dostlarından birisi cevap verdi. Ken- disi daha gelmemişti. Akşam saat 9 da, Baratoftan, vadimi tutmamı bil diren bir mektup Oaldım, Kendisini dolandırmış gibi bir vaziyette görün mek istemediğimden, annemin imfaie| Jarma rağmen kendisini kabule ve va ziyeti ozaman anlatmıya karar ver - miştim. Nellirozun beyanatını, oradakiler, büyük bir dikkatle dinliyorlardı. Genç kız, biraz nefes aldı, ve devam etti — Dün de, dedi, hayatıma bir a- dam daha karıştı. (başıyla Jerarı gös- tererek) kendisinin mevcudiyetinden haberdar olmadığım halde, beni, lâ boratuvarlar müessesesinin kapısında beklemişti. Şoförle aramızda gecen| hadiseye müdahale etti, beni garair ma kadar takip etmekle de kalmadı, annemin yermiş olduğu bir çay esnü- sında evimize girerek beni dansa da- vet etti ve akşam. — Akşam? — Akşam üstü, Mösyö Baratofa yadettiğim için kendisini bekliyordum. Tam gece yarısı kapı çalmdı, gidip açtrm ve karşımda gene aynı (şahsi görerek hayret ettim. Bana kendisi» nin Baratof olduğunu, fakat bunun, asıl ismi olmadığını, isminin oJerar mecmuanm üstünde görmüş, çayrmıza | gelmiş ve beni daha evvel tanımak is- temişti, Bunları söylerken fevkalâde! büyük bir meharetle hareket ediyor») du. Bu saatle yalak odamda bulun- anlıyarak dışarı çıkmayı teklif etti, Ben de bunu büyük bir memnuniyet; le kabnl ettim, Kapmın önünde bir otomobil bekliyordu, bindik ve Otiy de bir Rus balosüna gittik. — Demek, balodaki kadın sizdiniz?| — Evet. Bendim. Orada, basimi) döndürdüzünü bildiği için bana sum» panya içirdi. Dans etti ve mahir has reketlerle istediği vaziyete soktu. Ve| sonra, artık benim kendime malik ols! madığımı görünce, bir kavgadan da istifade ederek, beni kucağıma aldı, ve odasına çıkardı. Nelliroz durdu, Jerar (gözlerini! yere dikmiş gecenin hatırasını düşü-| müyordu. Nelliroz sakindi. Müstan-| tik kaşlarını çatarak — Ve bu komedyayı,, dedi, birz evvel bir cinayet işlemiş bir adâm ©)» nuyordu. | Nelliroz cinayet sözüne ttredi: | — Cinayet mi?.. Diye mırıldandı.| m e sonra elde edilebilmesi kabildir. Mühendis: H. Kenan beyi Laveaiii cinayet işlem€” miştir. Buna kat'ıyyen eminim: delâile — Evet matmazel, Bütün — Bilmiyorum, bilmiyorum. işi bunun için buraya geldim. Bir saniye düşündü: Bi — Müstantik bey, dedi, ben © ya, kendimi tutamadan geldim. İmdi geldiğimi bilmiyorum. Fakat ad söyliyebilirim, Ben, buraya, bu mın Baratofu öldürmediğini sö” ye geldim. j Bu sözler büyük bir hayret 9* dırmıştı. Nantas bile: — Anlıyamıyorum, dedi. — Evet, Baratofu öldürmemii. Buna eminim, Zira, bir insan B©”.. dor kaşerlenmiş olursa olsun, bir © nayetten sonra, bu kadar pe bir âşk entirikasını idare edemeZ” yi se bile yapamaz. Nasil olabilir ki, tesi sabah da bu elnayetin 2 çıkacağına emindir. Halbuki bü © dam, bütün gece gayet soğuk de davrandı. Ancak kendisini bir iki fa dalgın gördüm. Belki de bu da asıl Baratofla olan kavgası! tırlıyordu. Fakat bunlarda o ei hafif dalgınlıklardı ki, hiç bir “de rakmadan geçiyordu. Tasavvur mezsiniz kendisine ne kadar hâkim, (| Bütün gayreti beni, kendisine b*” detmiye matuftu. — Ve siz, buraya, sizi bu yaziyi sokan adamı müdafaaya geliyor" muz? “ Nelliroz birdenbire ayağa kal#* rak: — Onu bu hareketinden kati affetmiyorum, dedi, evet, beni a1da” mak için Baratofun kendisi olduğü”” söyledi. Beni avacu içine almak zâflarımdan istifade etti. Önce m yecam, korku, sonra itimat telkir derek, beni, istediği tarafa ye ti ve ben de o, ne İsterse yapdım. v rar ediyorum efendiler, bir katil. gi kadar sükünetle bunu yapamazdı. katil, bir genç kızı baştan çıkarma! İ düşünemez. Cinayetinin mevzuu ye” solduğu bir anda, bir adam bu soğuk kanlı olamaz. Bir canı, wi dükten sonra gelip, öldürdüğü 8 mun ismini vererek “Ben Baratof« ye 7 | | diyemez. Bir cani, beni, kalkı? gr baloya götüremezdi. Hayır, kabil ğl.. Bu adam, öldürmemiştir. | — Fakat Baratofla aralarınd# b detli bir münakaşa, hatta döğü$ olmuş. #İ Nelliroz durdu. Düşündü, 909 — Müstantik bey, dedi, zanpeli, sem bu münakaşa benim için tur. . — Buna nereden hükmediyor nuz? gi , — Sadece bir his.. Kati leri bilmiyorum, fakat öyle yanma ki, Baratofun gelip beni bul mani olmak için bu hareketi yapı” tır. — Müstantik Jerara dönerek du; — Doğru mu? Jerar boğuk bir sesle: — Evet, dedi. Mösyö Lisney: — Bu, dedi, cinayeti işlem: değildir. olmu" edi dee” Nelliroz itiraz etti ç — Hayır. Eğer öldürmüş ole, gelip beni bulmazdı. Düşününü kere. y — Size tam gece yarısı geldi mi. matmazel? , — Evet, Tam gece yarısı. Bun? yet eminim. Zira öyle heyecan Li yordum ki. l du. Nanlasa doğ İl polis hafiyesi köşesine çekilm ruyordu. — Peki sabahleyin saat sasi rıldınız? p — Ondan seat Gaye ayrildi ii kat... — Fakat?.

Bu sayıdan diğer sayfalar: