15 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

15 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—i— VAKIT 15 Kânmusani 1932 - Dünya tarihinde En ehemmiyetli hadiseler nelerdir? Berlinde bir gazete adamlarına bir Berlinde çıkan ( 8 Uhr Abend- blatt) gazetesi dünyanm tanınmış şahsiyetleri arasında bir anket yap» muşlır. Bu ankette sorulan anal şu. dür: — Size nazaran, dünya tarihinin en ehemmiyetli harliseleri hongileri - dir? Bu sünle şu cevaplar verilmiştir; WELLS'İN CEVAPLARI 1 — Milâttan 323 sene evvel İs kenderi Kebirin ölümü, Onun ölümü tarihin bir dönüm noktasını teşkil e- der, ve vakitsiz ölümü bir felâket ol- dü. 2 — Milâttan 146 sene evvel Kars tacanın İmhası 3 — Milâttan 44 sene evvel Seza. rm ölümü 4 — Milâdm 476 anci senesi Oda- akr'm İtalyada tahta gecişi, 4 üncü we beşinej asırlar Lâtin imparator - Tağunun kat'i surette bitişini göste « rir. 5 — Milâdın 632 inci senesi Mu -| hammedin ölümü. (İslâmiyetten bir. Avrupa dünyası doğmuştur, ve islâ- miyet Şark hristiyanlığna (müthiş bir hücum yapmışlar. 6— Milâdın 800üncü senesi Şarlmı. ım Romada taç giyişi. 7 — 1095 te ilk ehli salibin ilân 8 — 1250 fkinci Fredrikin ölümü, 9 — 1415 te Jan Hus'ün yakılmı. ya mahküm oluşu. 10 — 1492 de Amerikanm keşfi 11 — 1558 de beşinci Şarlin ölümü. 12— 1615 de Vestfalya muahedesi 13 — 1776 da Amerikanın istiklâ. Mini ilân edişi, | 14 — 1917 de Rusya ihtilâli, Bu ta- rih 1776 daki Rus ibtilâline bağlıdır. $u tarihte Şark, Garptan sonra bu - günkü tarihi devreye giriyor demel- tir, M. DEKORRA'NIN CEYABI Bana kalırsa, en mühim tarih mat baanın keşfidir. Aksi takdirde bugün plduğu gibi 500 milyon kari okuya » #myacaklardı. Bence matbaa, keşif « en harikulâdesidir. NDRİK WİLLEM VAN 10- ON'UN CEVAPLARI Büyük (tarihşinas şu cevapları 1 — Milâttan 2200 sene evvel Ba- bil hükümdarı Hammurabi'nin kanus munun neşri en mühim hadiselerden- dir. Bu kanun olmasaydı, #i asır ponra, Musa, yahudilere evamiri a « gereyi yapıp veremezdi. 2 — Milâttan 490 sene evvel yap Jan Maraton meydan muharebesi, Eğer o gün bir Yunan müfrezesi va- #ifesinden ayrılmış olsaydı, Avrupa Asyanm bir vilâyeti olacak ve bugün Kü asri Avrupa belki olmıyacakiı. 3 — Milâttan 323 sene evvel İs» kenderi Kebirin ölümü, 4 — İsanm doğuşu. 5 — 623 de Muhammedin hiereti, 8 — 13 te ilk defa barutun kal » Tanılışı. 7 — 1517 de Luterin Roma ile mü cadelesi, $ — 163 te Viyananm Türklerin muhasarasndan kurtardışı, 9 — 1769 da İraharlı makinenin ilk berati alınışı. 10 — 1791 de Mirabenu'nun ölümü. rine başlıyan takibatta bazende ifrata gidiliyor. Bazı memurlar mutlaka kendilerinin çalıştıkları- nı ispat etmek için en küçük bir hata üzerine bir esnafa ceza yazıyor. — İşte bu vazıyettir ki Ankara , şoförlerinde yalnız ay başlarında ihtiyatla hareket etmek fikrini uyandırmıştır. Bunlar ondan baş- ka günlerde otomobile nizamdan fazla sürat vermekte mahzur görmüyor.Diğer esnaf da Beledi- ye cezasını yalmz memurlara maaş vermek için ara sıra ibti- yaç zamanlarında müracaat edi- lir bir vamta şeklinde telekki ediyorl yel Ax» | İasından kürtarmıştır. bir şeydir ki biz, Avrupalılar, bütün ha- yatımızda bunun tesirini duyacağır. dünyanın tanınmış er birer sordu 1 — 1SI7 de Kerenski hükümeti- »in sukutu. Bizim için bu tarihten da ha feci bir tarih yoktur. Zira, bölşe- vizm, Asya ve Afrikayı, Avrupa sal- Ve ba öyle bunun tesirini duyacağız. A. M, LOW'UN CEVABI Meşhur kimyager diyor ki: İnsanların hususi hayatlarına en derin tesirleri konforun artışı ve na- kil vasıtalarının sür'ati yapmaktadır. Bunun için Faradi'nin doğum tarihi nin en mühim hadise olduğunu zan- neyliyorum. SIR OLİVER HODGE'İN CEVABİ Efkâre umumiyeye nazaran za - manı hazıranm başladığı devri tas hi, tarihimizin en mühim noktası - JOSLAH STAMP'IN CEVARI İngiltere bankası müdürlerinden olan bu zail diyor ki: — Isanm doğuşundan başka bence dünya tarihinin en mühim hadisele » rini Coperie'le Darwin'in doğusları teşkil eder, BERNARD SHAW'IN CEVABI Anketi yapan muharrir, Shav'm müphem bir iki kelimeyle su sözleri söylediğini hayretle dinlemiştir: Siz kendiniz araymız, Allaha 1» marladık.. Bunun üzerine muharrir aramış ve bulmuştur. Bu tarih 26 teromuz 1856 dr... Zira bu tarihte Shaw dün- yaya gelmistir. Arap zade Sait Bey vefat etti Sait Beyin Marikopulo ismin- de bir tüccarın ölümündençok müteessir olduğu şayidir Istanbulun tanınmış tüccarla- rından Arap zade Sait bey kalp sektesinden vefat etmiştir. Sait Bey Salı günü avukat Hasan Hayri beyin yazıhanesindeyken birdenbire fenalaşmış, doktor gelinciye kadar ölmüştür. Elhamra Hanının sahibi olan Sait beyin yetmiş bin liraya ke- fili olduğu Markopulo isminde bir tüccarın iflâsından çok mü- tesssir bulunduğu ve ölümüne de bu hadisenin sebep olduğu söy- lenilmektedir. Bu şayıayı ailesinden sorduk, böyle bir şeyden haberleri ol. madığını söylediler, Irakta Şeker fab- rikaları yapılacak Irak kralı Faysal Hz. nin da- veti üzerine Trakya ve Istanbul şeker fabrikaları şirketi müdürü Hamdi beyle şirketin (O umumi müfettişi Şefik bey Bağdada git- mişlerdir. ak kralı Faysal Hz. memle- ketimizi ziyaretleri (o esnasında Alpullu şeker fabrikasını da zi- yaret elmeiş ve fabrikanın az zaman içindeki tekâmülünü tak- dir ederek şeker sanayiinin Irak- ta da tesisini istemişlerdi. Iki artist evlendiler 929 senesi güzellik (kraliçesi Feriha Tevfik hanımla genç si- nema artisli rahmi beyin nikâh- larıdün saat 17 de Beyoğlu belediye dairesinde kıyılmıştır. Nikâh merasiminde Sami Paşa zade Sezayi ve müderris Kemal Cenap beylerle Darülbedayiar- tistlerinden bir çokları hazır bu- lunmuştur. Iki gence sandet te- menni ederiz. Sömesir tatili Bu ayın 24 ünden itibaren Darülfünunun muhtelif fakülte- leri yirmi gün müddetle sömes- ter tatiline başlıyacaklardır. i miştir. Diğer Adliyede: ri Köpek etinden meze istemiş! Çolak Hayri ve Arifin mus hakemelerine başlandı Bir eğlence esnasında Sabri- yi öldürmekle mazhün Çolak Hayri ve Arifin muhakemelerine dün Ağır cezada deram edilmiş bazı şahitler dinlenilmiştir. Şahit- lerden Alâeddin, Hayrinin eğ- lenti esnasında: köpek etinden meze istediğini, bir kara köpek tutülarak getirildiğini fakat kö- pek kesileceği sırada kendisinin mâni olduğunu ve meze alınmak için on lira verdiğini fakat, bun- dan sonra sızmış kalmış olduğu- nu, bir şey göremediğini söyle- bazı şahitler de dinlenilmiş, diğer şahit Suzanın celbi için muhakeme başka gü- ne bırakılmıştır. Laterna Mustafa, Tatar Fevzi Iki ay evvel, Balatta Tanaşın meyhanesinde Arap Kemali öl- dürmekle maznun Yanile bu fi- ilde müşterek olan Laterna Mus- tafa ve Yorgiyi yaralamaktan mazmun Tatar Fevzinin muba- kemesine dün Ağırcerada baş- İanılmıştır. Dava, şahitlerin celbi için başka güne bırakılmıştır. Talibi öldüren mahküm edildi Kadiköyünde kılise meydanın- da çaycı Mehdiyi öldüren Tali- bin muhakemesine dün ağırceza da devam edilmiş ve muhake- me bitirilerek mazmun hakkında karar verilmiştir. Bu karara gö- re, Talip nci madde muci- bince onbeş sene hapse mah- küm olmuşsa da 16 yaşında bır lanması bu cezanın yedi seneye inmesini mucip olmuştur. Talip aynı zamanda bin lira tazminat verecektir. Moğşuş gaz satan bakkal ne diyor ? Mağşuş gaz satmakla maznun bakkal Mibalın muhakemesine dün ikinci cezada başlanılmıştır. Mihal Kadıköyünde Osmanağa mahallesinde, Rızapaşa sokağın- da bakkallık yapmaktadır. Sat tığı, ve mağşuş diye hakkında zabıt tutulduğu gazları, kumpan- yadan Peronaf unvanile aldığını fakat müşteriye gaz yerine ver- mediğini söylemiştir. Dava, tutulan zabıt varakasın- da isimleri yazılı şahitlerin mu- hakemeye getirilmeleri için 24 Şubata bırakılmıştır. Yedi ay hapis edilecek Bir çeşme başında aralarında çıkan kavga neticesinde Kadriyi bıçaklayan Muslafanm muhake. mesine dün birinci cezada de- vam olunmuş ve dava bitirilmiş- tir. Muhakemenin diğer o celse selerinde dinlenen şahitlerin ifa- deleriyle, Mustafanm (o Kadriyi yaraladığı anlaşılmış, mazmun ev- velâ birsene hapse ve 250 lira tazminata mahküm edilmiştir. Fakat maznunun on beş yaşında bulunması hasebiyle bilâhara bir sene hapis cezası yedi aya indi- rilmiştir. Sahte aspirinciler Sabte aspirin yakmak ve sat- makla maznun Kirkor ve Mur- taza Efendilerin muhakemelerine dün Birinci ceza mahkemesinde devam olunmuştur, Dünkü celse- de Kirkorun vekili hazır bulun muş, Murtaza gelmemiştir. Da- vaya Murtazanın gıyabında ba- kılmıştır. Evvelâ, bulunan bir çuval sahte aspirinin zebirli ve muzır olup olmadıkları hakkında kim- yahanenin gönderdiği rapor okun- muştur. Raporda, yapılan mua- yene ve tahlil neticesinde, as- Müellifi : Nizamettin Nazif Yüz kişiyle, yüz bir ay ya Ressamı : Münif Fehim atı bu çekmece şatmaz ! YİRMİ DOKUZUNCU KISIM VEYSELLE BAKI KARŞILAŞIYORLAR Veysel arkadaşlarıma veda ettik - ten sonra, atma atlamış, doğru Âno- dola hisarım tutmuştu. Diüyücek bir yelkenli sahilde müşteri bekliyorda.! Kambur bir gemiej onu görünce: — Ağam. — dedi — Karşwa mi gitmek istiyorsun? — Evet... — At da beraber mi? — Eret. — Beş âkçe o kendin için.. On beş akçe de bunun için vereceksin. — Arma pahalı be! Oo Cehennem yolculuğu bu kadar masraflı olur mu? Gemici neş'eli bir adamdı, arkas vr döndü: — Srvazla kamburumua! — dedi— Sonra hiç düşünmeden bayıl parala- ru. Doğru cennete gidersin. Veysel istemiye istemiiye yirmi ak- çeyi bayıldı; evvelâ atı, arkasmdan da kendisi gemiye girince yelkenler hemen şisiverdi. Ve müsait bir rüys| gâr hemen sekiz on dakika (içinde yolcuları karşı sahile ulaşlırdı. Bebek kıyılarında bir kaç balıkçı sandalı sallanıyor, ve bir #i çocuk yassı taşları deniz üstünden sektire- rek eğleniyorlardı. Gemide Veyselden başka, altı yol- cu ve iki at daha vardı. Dev adam davranıp da kalkmerra kadar bunlar kıyıya çıkmışlar, hatta bir tanesi atma atladığı (gibi, ilerde bir tepeyi burgulryan dar bir patikn. dr gözden kayboluvermişti. Nihayet Veysel de yola düzülebil- di. Düşünceliydi. Ömründe, o korku nedir bilmiyen bu adamason' hadise) fena bir hüşyet vermişti. ği Harplere girmiş, kargalar etmiş, bu güne kadar, hemen saatte bir kı- ema el atmış, ekseriya hasımlarr. nı öldürmüş ve bir çok defn da yara- Janmıştı. Fakat Kubbe altı denilen yerin bu adam üstünde garip bir tesi- ri vardı. O her yere ve her şeye sal « dırır. hiç bir şeyden korkmardı, ama Kübbe altından çekiniyordu işte. Gökte bulutlar toplamyordu. Or» takövü geçti. Beşiktaşa vardığı za “| ban yağmur çiselemiye başlamıştı, Sabahki uzun seyahatten sonra hayvan bir iki saat kadar dinlene | bilmişti ama, me kadar yorgundu. Kestirme bir yoldan O Kâğıthane|Bugün matine saat sırtlarma çıktığı zaman, ne dnhinh!15,30 da ve suvare ne çuhçuh... Hiç bir şey para etreimi- ye başlamıştı. Çarnaçar atilan indi, yayan yürümiye (başladı. yaklaşmıştı. Şimdiki Mirahur köş - künün bulunduğu yere vardığı zaw man, kendisinden bir kaç yüz adrm Müsahipzade Celâl Merde bir başka (süvarinin de, zene atını yediyerek yol aldığını görünce; düşünceli olmasına rağmen gülümse- mekten kendisini olamadı: — Ulan! — dedj — Az gayret et- sek atları biz sırtlıyacağız galiba... Acaba bu adam da kim? Sakın, bir tongaya düşmiyelim.. GLOR görmeğe hakkı olacaktır. Bugün sabah pirinlerin 0,56 gram oldukları ve bir tarafında Fransızca "“Bayer,, alâmeti farikası bulunduğu, ha- mızı safsafi denilen mubriş bir maddeyi ihtiva etmesi itibarile mhhate muzir olduğu kaydedil- miştir. Bilâhare Kirkoun vekili, * Siyahlı Kadının Kokusu filmini görmeğe koşunuz.. Yınn saat 14.30 matinesinde “SARI ODANIN ESRARI, Temaşakiran, ayni biletle saat 1630 seansında SIYAHLI KADININ KOKUSU filmini dahi “nelerde her iki film birden gösterilecekür. Mamafi bu şüphesine ihtimal vef medi. Önde giden adam bir defacık olsun arkasma dönüp (o bakmamışiı Zaten köprüyü geçiyordu; (ve #bür tarafa varır varmaz eğere atladı, tr rısa kalkan hayvan bir ağaç kilmesi* r#n içinde gözden kayboldu. Rir müddet daha yürüdükten son ra Veyesl, atın adımlarmda bir zin“ delik hissetmişti: — Merhamet merhamet ama, bi“ raz dr bana merhameti — diye m“ rldandı— Ye hemen âta binerek dört nala koşmiıya başladı. Yağmur şimdi adamakrIh ıslatmr ya başlamıştı. Bir kazanın içine su doldurunuz, sonra evinizin damma çıkmız ve hir tencere suyu, bu yükseklikten kazana dökünüz; ve ikj suyun birbirine çarp masından çıkan sesi nâmütenahi bir şiddete ref'ediniz.. İşte durgun deni" ze düşen yağmurdan böyle bir ses çe kıyordu. Sahil boyunda epey yol aldı: Son ra hayvanm başmı eyip verdi kam « çıyı ve öyle «ıkı bir dört nala kaldırdı ki, yarım sant ya siirdü ya sürmedi; | Süleymaniye camiinin az berisinde küçük bir mahalle (ahırın önünde gem kastı. Hancının iltifatlarma kulak as» | madı; dizgini eline tutuşturmasıyla gözden kaybolması bir oldu. Geçirdikleri sergüzeştlerin bir suç olduğuna emin olan adamlar, dalma mütehaşi, daima korkak olurlar. İşte Veysel de, sabahk; hadisenin yehmi içinde; biri tarafından görül - mek, ve tanmmak endişesiyle müte“ heyriç, bir müddet, © sokak senin bu sokak benim, dolaştı ve ancak ısaz mahalleler arasmdan uzun ve dolambaçlı bir kavis çevirdikten son ra İki katlı evin kapısma varabildi. Mahalle sükün Içindeydi; ne evin önünden geçen bir adam, ne de ci var sokaklarda bir ayak sesi vardı. Hemen koşa koşa kapıya yaklaş- tı, anahtarı deliğe soktu. Fakat az kalsın ödü de kopuyordu. Çünkü ka pı birdenbire ardına kadar açılmıştı. Ve gözüne ilk çarpan one olmuştu, tahmin edin bakalım? Kısa boyu ve boyundan uzun kıltcryla Yesari: hir eli kapıda, dilini çıkarmış, alaylı a- aylı sırıtıyordu. : (Bilmedi) olsa genel e amedayi Temsilleri ŞekirTüyatrst re nz kay ez İİ Yakında: Yalova Türküsü ilk mu- HN sikili komedi. Yarın akşam: BiR KAVUK DEVRİLDİ Remezan münasebetile bâdema pazârtesi günleri temsiller ve- rilecektir. Y A'da sazr İİ de ve saa: 1430 deki me- müekkilinin sahte aspirin işile alâkadar olmadığını, sadece ya” pılan aspirinleri bilmiyerek al mış olduğunu söylemiştir. Neti* cede, Murtazanın mahkemey© celbi karari'e muhakeme 21 kâ” nunu sani perşembe gününe b | rakılmıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: