5 Şubat 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 Şubat 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RA TEA in Balkan konferansı içtimalarına iştirak etmek üzre şebrimize ge- len Arnavut murahbasları Meh- met B. Koniçe ve MW. Leonida Naci dün akşamki konvansiyo- melle memleketlerine dönmüşler- dir. Arnavut başmurahhası Meh- vel bir muharririmize şunları söylemiştir: — Bu seferki meclis içtima- larından nisbeten müsbet netice- İer alınmıştır, denilebilir. Bu iç- timalarda Balkan misakı hakkın- h da bir proje hazırlandığı için “ bövle söylüyorum. Bulgar - Arnavut protokolünün meclis riyasetinden geri alınması mes'elesine gelince, bu haberin esası şudur : Bulgarlarla geçenlerde akalli. — öyetler meselesini muzakere et- — miştik. Neticede Bulgar ve Ar- o mavat Balkan milü gurupları ara- — sında bir protokol imzalandı. Ve ker iki hükümete verildi. Bulgaristanda kırk bin Arnavut vardır. Hatta ahalisi Arnavut alan 450 evlik bir köy bile var: A Arnavutiukta da dört. bin Biz bunları mütekâbilen tanıdık. Karadenizde © Fırtına ——. Birkaç gündenberi düzelir gibi olan hava evvelki akşam yene © birdenbire bozulmuş ve bir saat | kadar do'uyle karışık yağmur © yağmıştır. Dün hava da ekseri- yetle bulutlu geçmiş ve öğleden evve! kar yağmıştır. Öğleden sonra Çil ve geç vakte kadar © devam eden keskin bir rüzgâr " © müthiş soğuk yapmışlır. © Dünldü hararet derecesi azami © nakıs 1, asgari nakıs 45tır. Ra- sathanenin verdiği malümata gö- re bugün de bava dünkünün ay- nı olacak ve Balkanlardan gelen soğuk hava dalgasının yaptığı — soğuklar birkaç gün devam ede- cektir, Gelen haberlere göre Karade- nizde de şiddetli karayel fırtına- sı büküm sürmektedir. Liman idaresinm verdiği malümata göre Karadenizdeki fırtına Sinop ön- lerinde çok fazla olmuştur. Bu yüzden dün limanımızdan kalkan vapurların hiç birisi Karadenize çıkamamış ve fırtınanın durma- sını beklemek üzre Boğazda de- mirlemişlerdir. Fırtınanın şiddetine rağmen geç vakte kadar Karadenizde ve Marmarada bir kaza vukuuna dair bir baber gelmemiştir. — ame Hayvan hırsızlığı Hayvan bırsızlığı cürmünden Adana» da ssliye cezhda muhakeme edilen 33 mazsun hakkında karar verilmiştir. Ban- lardan Asım, Kadir, Raşit, Halit ismindz dördü sürgün cezasına mahküm edilmiş- lerdir. Zileye gönderileceklerdir. Diğer yedisinin muhakemesi ağır cozara nak- Jedilmiş, virmisi beraat, diğerleri hakkın. da dava sukut etmiştir izmirde bir tavukçuluk kursu açıldı İzmirde Amerikan kolleji çiftliğinde © bir tavukçuluk kursu açılmıştır. Bu kursa © 1S yaşından 18 yaşına kadar olan köylü , Ücretsiz olarak devam edebi- © Jeceklerdir. Talebenin yemesi ve yatması > çiftlik müdürlüğü tarafından temin edi- © Jecek ve buna mukabil talebe günde iki e çe çala i —4 — VAKIT -5- ŞUBAT: 1932 ——— ——— Akalliyetler Meselesi Arnavut Baş murahhası anlatıyor metB, Koniçe hareketinden ev- : Bulgar akalliyeti bulunmaktadir. | Gene soğuklar başladı! | imzaladığımız protokolü bir ta- İ raftan da Akvem cemiyetire verdik, Bu protokol mucibince akalliyetlerin en ziyade kesif ana lisanının okutulması için mektepler açılacaktır. Bu protokolün bir sureti bu- rada meclis riyasetine verildi. Bulgarlar bu münasebetle riya- sete bir mektup verdiler. Fakat Yugoslav murahhasları buna itiraz ederek riyascte verdikleri bir mektupla Bulgar mektubunun geri alınmasını is- tediler. Neticede her iki taraf- riyasete (verdikleri © mekltup- lanm geri aldılar. (o Yukarıda İ bahsettiğim protokolün tatbik bilmesi için Bulgar ve hükümetlerinin bunu lâzımdı. Bu gün edile Arnavut kabul etmesi haber aldığmiza göre bu saf- ha da tamamlanmış, Bulgar baş i vekili M. Moşanofla Arnavut mürahhası arasında bu protokol imzalanmıştır. Esasen bu gayet tabii bir şeydir. Yunanistan ve i Türkiye omubtelif (o meselelerde nasıl (o anlaştılarsa Bulgaristan ve Arnavutluk da nihayet ekal- i liyetler meselesinde © anlaşmış- Bunların mukadderatını tayin eden| lardır. Csrorj Fener stadında yapılacak maçlar Istanbul, 4 (A.A) — Kadıköy- Fenerbahçe stadında yapılacak maçlar şunlardır : Saat 10 Fenerbahçe 11 Eyüp | inci takım'arı, saat Tİ Fenerbahçe B Kasım | çe A, Moda 1 inci tatımları, Sas 18 | Kurtuluş - Armavotkör 1 inei takımları, İ Saat 15 Para - lisfyan 1 inci enkımları İngiliz grubunun mümessili şehrimizde i o Hükümete liman ve bahriye | tezgâhları inşası hakkımda mü- i him tekliflerde bulunan İngliz grubunun o mümessili (o Kolonel Borry Ankaraden geleniştir. Ko- lonel Borry “dün Kasımpaşaya giderek eski tersanevi gezmiştir, Maldlgazilerin tülün ikremiyeleri kezinden ; 1 — 10 senelik maaşlarını a- | lan bilümum malulgazilere diğer i arkadaşları misillâ tütün ikrami- İ yeleri bundan sonra da veril mekte devam edilecektir. Geçen senenin ikramiyelerini alamiyan bu kabil arkadaşlarımıza eski hakları da verilecektir. 2 — Askerlik şubelerine muh- telif sebeplerden dolayı isimleri ikramiye © defterlerine © sehven kaydolunmayıp ta geçmiş sene- lere ait ikramiyelerini alamiyan malül arkadaşlarımıza bu hakla- rı dahi verilecektir. Alâkadarla- rin askerlik şubelerine mürâca- atla hüviyetlerini kaydettirmeleri icra olunur. Darülbedayi Temsilleri Bugün matine saat 15 - 30 da Suvare İstanbul Belediyesi Saat 21,30 da Şehir Tiyatrosu | Fa Türküsü. my İlk musikili komedi İl ' Bestekâr: al Hasan Ferit. Nakili : 1. Galip “İLİ Bayramın bir, iki ve üçüncü günleri matine ve suvare. Fiat- larda zam yoktur, oldukları yerlerde akalliyetlerin | paşa I.inci takımları, Seat 12 Fenerbah: | i kılaıştır. Harp malülleri cemireri umumi mer: | ! cada bir cinayet olmuş ve Eyup ' Bir hekimle iki avukatın mus Mü i 4 L. N i / x BL ağn lari İd ğe çi ni desa 4 İİ nn ln Adliyede: Beraet ettiler ve barıştılar Katil kastiyle birbirlerini ya- ralıyan Irfan ve Müslim isimlerin- de iki Arnavudun mahkemesine dün Ağırcezada başlanmış ve ikinci celsede dava bitirilerek karar verilmiştir. Maznunlar be- raet etmişlerdir. Ağırceza reisi birbirini yaralıyan iki arkadaşı mahkeme huzurunda barıştırmış- tır. Jandarma refakatinde ve bilekleri kelepçeli olarak gelen Irfan ve Müslim, pek az sonr. ellerini kollarını sallıyarak ve birbirile konuşarak (o mahkeme salonunu terk etmişlerdir. Çolak Hayrinin mahkemesi Katilden maznun Çolak Hay- rinin muhakemesine dün ağır- cezada devam olunmuş, ve bazı şahitlerin getirilmelerine lüzum görülerek dava başka güne bı- rakılmıştır. Çakır Hüseyini öldürmekle maznun olanlar Ortakalede oÇakır Hüseyini öldürmekle mazmun Sadık ve Lütfinin muhakemelerine dünde ağırcezada devam edilmiştir. Dünkü celsede şahitler dinlenilmiş ve dava gelmeyen şahitlere teb- ligat yapılması İçin başka güne bırakılmıştır. Büyük Babanın katili! 13 Eylöl 929 tarihinde Çatal oğlu Hüsyin isminde bir genç büyük Babasını öldürmekle maz- nun olarak ağircezaya verilmişti. Mubakeme neticesinde maznun Hüseyin, katli fil sabit olduğun» dan ön sene bapise mahküm ol- muştu. Abiren hukukmahkemesi mazmun Hüseyinin 327 tevellütlü olarak yaşının o tâshihine karar vermiştir o Ağırcezanın evvelce verdiği kararın da buna göre tashihi icad etmektedir. Hüseyin hakkında yeniden karar verilecek-| tir, hakemesine başlandı Bir tereke davasında ihmal ve suiistimal iddiasile, SultanAhmet beşinci sulh hukuk mahkemesi hakimi KâmilRakım, avukat Şe- fik ve Ahmet Arif o beylerin mubakemelerine dün ağırcezada başlanılmış ve davanın tetkiki için muhakeme başka güne bira- Irfan Emin bey beraet etti Müddeiumumiliğe iki nusha gönderilmesi lâzım gelirken bir nusha gönderilmesinden dolayı İçtihat gazetesi neşriyat umum müdürü avvukat Irfan Emin bey alayhine açılan dava dün birinci cezada bitirilmiştir. Dünkü cel. sede mecmuanın iki nüsha ola- rak postaya verildiğini gören şahitler dinlenilmiş ve neticede Irfan Emin beyin beratına kârar verilmiştir. Ihtisas mahkemesi müstantikliği Istanbul - ihtisas o mahkemesi müstantıkliğine Adana müddei- umumisi Safvet Beyin tayin edilmek üzere bulunduğu öğre- nilmiştir. Bir tahsildar mahküm oldu Zimmetine para geçirmekten ve ibtilâstan mazmun olarak mahkemeye verilen maliye tah- sildarı Hüseyin Avni Efendinin muhakemesi Odün Ağırcezada neticelendirilmiş ve maznun iki sene alı ay yirmi gün ağır hapse mahküm edilmiştir. Hüse- yin Avni Efendi, verilen karar mucibince müebbeden memuri- yette kullanılmıyacaktır Acuzenin Definesi Müellifi : Nizamettin Nazif Karayazıcı, bir yıldırım, bir taün bir belâ gibi geliyordu... Anlaşılan vezir ağasının hiya- netine kızmıştı. Yanına gitti. Ü- zakta, ovada tozu dumana katan dört at gittikçe ufalıyordu. Ve- ziri teskin için; — Vaz geç hazret. dedi. İş olana varır: Hüseyin paşa başını ona çe- virdi, Gözleri kanlanmış, bakış- ları vabşileşmişti. Ağzından kö- pükler szçarak; -- Ağa ağa! diye haykırdı. Sen bilmezsin benim bu meluna yaptığım iyilikleri.. Sonra arifane başını sallıyarak: — Sen ne zannedersin? dedi Onun niçin gitliğini ben bilmez- miyim? Maksadı Konyaya varıp benim burada olduğumu bildir- mektir. Ve gene mazgaldan eğilerek avaz avaz haykırdı; — Namussuz kapıcı! Deyyus! Halüs.. Mebmecet Mehmet, kan- çık Mehmet.. benden.. Öyle bağırıyordı ki, yanında duranlardan bir ikisi bilâihtiyar parmaklarını kulluklarına dayayı- | verdiler.. Fakat bu tedbir hiç bir işe yaramamıştı. Çünkü o anda Ka- rayazıcının #ğzından o kadar kudretli, kahhar bir nara fırla- | dıki, az kalsın hepsi birden mazgallardan aşıp surdan aşağı yuvarlanacaklardı : — Haaaayyıt! Nededin bıraaa! Ve başlarını çevirince reisleri- nin iki elle vezirin gırtlağına sarıldığını gördüler. Hüseyin pa- şa ne olduğunu şaşırmış sözleri, paraları ve biddeti gırtlağında | sıkışıp. kalmıştı: Kendis'ni toparlamıya meydan bırakmadan; — Söyle mel'un! Bir daha söy- lel- diye haykırdı Kara yazucı- Kancık Mehmet demiştim değil mi? Vezir salladı: — Evet.. — Ya o Kancık Mehmet de- diğin bu mudur? Vezirin kafası gene korkak korkak sallandı: — Evet.. — Yaaa! Oyle bir bağrış bağırmıştı ki etraftakilerin az ka'sın kulakları sağır oluverecekti. Ve, vezirin boynunu bırakma- siyle, bir yıldırım gibi merdiven- lere atılması, bir oldu.. Kancık Mehmet.. Babasını sü- kalından tutup yerlerde sürüyen, kafasını taşla ezen, anasının göz yaşlarına acımadan üç kardeşini kıtır kıtır kesen evlerini ateşe veren Rehanın eski kalesini hâk ile yeksan eden, babasının uşak- larını diri diri kazıklara vurdu- ran baydut buydu ba?.. Hem koşuyor, hem de manası anlaşılmaz, behimi naralar atıyor- lardı. Bittabi onun ne yaptığını hiç biri bilmiyordu. Arkasından ba- kakalmışlardı. Aşağıdan sesleri geliyordu. —Çekin atımı.. korkak korkak kafa 5 Açm kipalanıl: Acaba nerye gidiyor?.. deme- ye kalmadan, doludizgin koşan i mış gibi, uçar gibi, bir boran Alacağın olsun | bir atın malları işitildi. Basamakları dörder dörder a layıp aşağı koşanlar: — Bire nerey gitti. diye bağrışırlarkcen o ovayı yarılamış! bile.. o... Bir yıldırım gibi gidiyordü- Bir yıldırım gibi mi, kanatlar” yelelerine sarılmış ta bulutlar! mahmuzlar gibi gidiyordu. Heecey hey.. Kafasında kavak yelleri esiyordu. Demek ki tam iki yıldır beynini yoran emel artık burnunun dibine kadaf yaklaşmıştı. Aaah.. Ne yapacs” ğını bir o bilirdi.. Mahmuzlarım atının kaburgi” larına kadar dayamış, boynu üzerine eğilmiş.. Uçuyordu de“ dik ya.. Uçuyordu.. Kızgın güneş: çorak ovad8 adam akıllı saltanat sörüyordu. Kavuruyordu o melün Billab kavuruyordu. ! Görünürde adam yoktu. Kancık Mehmetle adamlar! gözle görülmez bir tarafa sap” mışlardı. Fakat nal izleri tıpki sahile palamar vermiş bir gemi” ye behzetiyordu kafileyi. V£ dört nala koşan at, bu palama" ra asılmış bir ırgat gibi sırlındâ” kini dört atlıya her an bir pa” | ça daha yaklaştırıyordu. İN İzler bir tepenin eteğindef : l dolandılar, bir tepeden b doğ” | büyük bir çınarın önünden ru bir dereye vardılar.. 1 Bir saniye bile düşünmedi: Sürdü atını dereye.. : Sonra gene bir tepe gözüktü.” v Gene tepeyi dolandılar.. Get | bir çınar gözüktü. Çınarı geçi 7 ler. Bir tepe daha yaklaştı 4 bu tepenin tepesimi aşar”#$ KarayayıcıYöz at“Boyu” ile kaçan cört atlinin arkasını > dü. me O zaman içi bir parça dab* kabardı, at bir parça daha ka” natlan-ı. Nihayet dayanamadı; — Durun bıraal deye haykı” dı. ğ Issız ovada arkadan gelen bie | atın sesi işitilmiyebilirdi. “ Faki bir ses.. Bunu hangi kulak memezlik edebilirdi. Koşanların dördü de başların! geriye çevirdiler. — Durun braa! ; Fakat kaçanlar bir emri din liyeceklerine bilâkis hayvaula birer mahmuz daha yerleştirmiğ” ç lerdi; ama nafile. Karayazı€! bir. ıldırım, gibi, tâün, bir belâ 8. bi ee aradaki mesafe ayak dıkça azahıyordu. Bir 4 Üç at boyu.. Ikiatboyu. “ at boyu,. Nihayet at başı beri” ber koşmıya başladılar. per! — Dur diyorum sana.. d Herifin başındaki tuğ kop? | kopa omuzuna kadar inmişi”,. | — Dur diyorum sana.. gis i Hiç dinlemiyordu bile.. H Mi kafasını öte tarafa çevirmi? ç | bir mahmuz daha yerleşti atın karnına. N a. l Raşit Rıza Tiyatros” (Şehzadebaşında) gi Bugün matine (Nur Bab) di 4 perde Akşam 21,30 da (i iş Helvası) vodvil 3 perde Yarın “ig (Aktör Kin) Hayram günleri ve gece talebeye 30 » 30 Ea

Bu sayıdan diğer sayfalar: