16 Nisan 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

16 Nisan 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 4 — VAKIT 16 Nisan 1932 Mimar Sinan için Bir Yunan gazetesinin garip iddialı makalesi “Elefiron Vima gezetesin dfalleri © erünmsebetile tudor : Türk matbuatı Sinandan milli- yetperverce bir zibniyetle babs | etti.istanbul darülfünun müderrisi | müverrih Abmet Refik beyde Sinanm alâka uyandırır bir ter- cümei halini neşretti, ı Sinan ih yazdığı makale Türk profesörü Türk olmıyan ve Osmanlı imparatorluğunun mimarı olan Sinanı babusus tek- nik moktai pazarından etmektedir. Sinanın Türk olma- dığını o da batıratının bir tara- fında yazar. Keza Osmanlı im- paratorluğu müverrihleri banu kaydediyorlar ve “ Fetihten soü- | Ta,, eserinde İpsilânti, çocukken İ Hristos taşıyan Sinanın | Fatih camiini inşa eden m'mar | “Hristodolosun yeğeni o'duğunu iddia eder, Rumca Pedomazoma dedikleri “çocuk aşırışlar, feci devşirme usulleri evvelâ yalnız Rumeliye mahsusken on beşinci astın or- tasına doğru yavaş yavaş küçük Asyaya da yayıldı. Sinan Kay- seriden İstanbula getirilen ço- cuklar arasındaydı. O vakit on , dört yaşındanydı. Dört sultan zamanında yaşadı. Bunlar: Yavuz Sultân Selim, Ka- | nuni Süleyman, İkinci Selim ve Üçüncü Murattır. Eseri muazzam- dır. 81 büyük cami, 51 küçük cami, 26 kütüp'limne, 17 imaret, “bunlar Bizans han'arına müşa- bibti,, 33 saray, 35 harem, 7 su | kemeri, abideler, çeşmeler, köp- Duvarcı çırağı olarak işe başladı ve birinci Se- limin mimarı oldu. ismini er inşa etti. ja Devşirme usulüyle aşırılan kü- çük rayaların falii malümdur. Mamafih Sinan Topkapı sarayi- na düşmemek taliine mezbar ol- du. Zaten tu çocuklardan bir kısmı Bizans İHipodrom sara- yına “şimdiki Atımeydanı,, gön- derilirdi. Sinan oraya gönderildi. Bu saray genç yeniçeriler için | adeta bir itamhaneydi, Yoldaşlar | san'at öğrenirlerdi. Sinan türbe duvarcı çırağı oldu ve esir Ra- doslu amelelerle çalıştı. Sonra | malümatını tevsi etti. Ve Bursa- daki Yeşil camiinin uslübü tesi- rinde Beyazıt camiini yapan Hay- rettinle beraber padişahım en büyük mimarı oldu. Zaten Sinan, dördüncü Meh- medin valdesi Valide Sultan ve Köprülü Mehmet paşa impara- torluk tarihinde en mühim rol oynıyan üç Rumdur. Sultan Ib- rahimin zevcesi olan Valide sultan çocuğunun küçüklüğün- den dolayı senelerce Türkiyeyi aslı Ermeni sadrazam Süleyman paşayla idare Oederken bile müslüman olmamıştı. Vefatında peskopos Partenyus tarafından gömüldü. Yani Sinop civarmda- | ki Köprü köyünden gelmiş olan | Vezirköprülü Mehmet paşa yir- mi yaşında müslüman oldu ve imperatorun sarayına merbut Las- karisle müşar asındakülât zuhur etti, Sinan büyük bir şahsiyettir. | O sanatkârdır. Yeniçeri Gine. sultanların hemen büti bütün fütuhat | — MiLlo i ediyordu. i kısmı kalaıştı. “vardır. İ Sinanın en mühim eserlerinden- baz plerihe iştirak eti. Lutfi pa- şa ordusuna İâzımge'en köyleri İ inşa ederek ün kazandı. Van ve Pirot köprülerini yap- ması İstanbulda ismini tanıttı. Istanbulda ilk eseri 1555 de yap- tığı Ayazpaşa türbesidir. Mimari ve tezyinattaki daha sonra itmam etmiştir. Ölmüş olan Bizans her şeye ananelerini omu'afaza San'atsârlarının bir Babıâli evrakın tele etmiş olan müverrih Re- fk bey Sinan paşanın Midilliden 600 dülger ustası getrterek ca- sında ku inan İstanbul ame- lesinden de istihdam etti. Bu sebepten dolayı İstanbu! su bent- leri mimarı Nikolayile arasında uzun bir münakâşa çıktı, 1561 de Sinan Istanbulun mü- him bir şahsiyeti olmuştu. O vakit Alman ressamı Loviç Sina- nü resmini yaptı. Bu resmin tahtaya hâkkolmuş bir kopyası şabeserini rağmen milerin andığını kaydediyor. Sinan islâm san'atına tezyini poktai nazardan ehemmiyet ver- di. Mimarideyise Türklerin de- diği gibi "'mahali tutuyordu. Ayasofya bu bapta bir mikyastır. Bütün mimari me | ' sanalı,, esas İ saili halleder. Fılbakika Sinan zamanının Türk eşletiğine tamamen vakıftı. Es- tetik nisbetler muhafaza edilmek şartile Jüsteniyen zamanıle mu- kayese edilebilir. İmparatorluğun mali vaziyeti o Jösteniyen zama- gındaki Bijapsın mali vaziyetin'n yniydi. Sinan is'a n esas farika larını nazarı itibara alıyordu, Ca- rine Çiniler, yerine milerinde rerimler ye Bizans sütün başlıkları acem tarzi stalaktitler kullanıyor, Bizans sanatini hafice tadil edi- yordu. Ayasofanın tesirile inşa ettiği camilerde daima zinet o larak Polibron mermerler kolla- Biyordu, Süleymaniye, Şehzadebaşı, Rüs- tempaşa, Selimiye, Edirnede Sul- tanselim camilerile Bizans üslubi mimarisindeki Lüleburgaz cami kurşunlu ve Kayseri camileri dir. 1557 senesinde Macaristan har | binden sonra muhtetem Süleyma- nın şerefine inşa edilen Süleyma- | niye camliini ayrı mütalaa etme- lidir. Bizans ipodromunun|i| Ka- tismasının porfir sütunları ve Bi- | zans saraylarından alınmış 9 met ro 10 santim irtfamda sütunlar ! bu camiin inşasında kullanılmış- tır, Camiin üçer şerifeli yüksek mipareleri gayet beybetlidir Kubbe 26 kuçuk metre kut- rundadır ve 32 penceresi vardır. Yarım kubbeler ve veterler Bi- zans (ognâncsi temedis'di n | | | pe — Takvim Cumartesi Pazar 16 nisan 17 nisan 10 Zilhicce ti Zilhicce Gün & ş ğ 5.23 ba Sabah namazı 185 495 1214 1550 ie ime " Yansı Imsak 90,27 Yılı | iyi 1 istanbul — 19 19 a dadar gramolon, 19,30 dan 90,50 a kadar D; iki heyeti, 2030 den 2 e pla öpern, 21 den lim ousiki heyeti, 22 den rüttalim m ye den ır orkestra | m. 20 kilovat) 1340 ret parçoları - 15 plik k konseri » 18 konte?! "ın eserleri - 20,41 iki piyano ie Raver ve Behlifınan'dan - 45 dans msi - Kkilereat > Amnastik 8,89 Danzigd: kli» 1180, 223,50 eerlinden mahe oz kilovat) 15 10 BÜKREŞ plük - nakil, ROMA — (4413 m. 75 kilovat) 13 plâk 13,45 ses ve masiki konceri « 1839 hafif emnsiki - 21,45 opera. BUDAPEŞTE — (5805 m. 1$ operadam 13 kilovat) konur - 13,05 salom orkestrası - 20,45| çizan musikisi - *İ45 çizan orkesirss, 0S - cG0rlk m. 5 kilevat) 1780 rveç havası - konser ik garlmirı - 2845 dans. MOSKOVA — (1504 m, 160 kilovat) 10 dan 21 e kadı nakil ISAA$ musevi mwasikisi » 18,80 cazbant, 21,15 konser - 2.9 Chopin kenseri » 23,50 dans, RADİO - PARİS — (125 m. 0,5 missiki - 10 2240 haber ç - haberler - Uskumru Ucuz Bu sene çirozluk uskumru çok vcuz satılmaktadır. Balıkhanede okkası 15 kuruş üzerinden mua- mele görmüştür. Uskumru, biraz daha bollaşır- sa, fiyatın daha ziyade düşeceği anlaşılmaktadır. ra kadar Eizans camilerinde görürüz. Ondan sonra Avrupa sanatı | tesire başladı (1730-1754) bunu Lâleli camiiyle diğer camilerde müşahede ederiz. Süleymaniye cami mimberi, işlenmiş tahta tezyinatı ve kitabeleriyle barikü'âde bir sanat eseridir. Sinanın bn eseri şüphesiz Ah- met Refik Beyin iddiası veçhile bir Türk Estetiğine ve bir Türk ilbamına maliktir. Fakat sanatın ve abenğin daha umumi ve şü- mullü noktai nazarından İstanbul ananelerinin temadisidir. Bu temadi Türkler için Bizans mimar ve amelelerinin inşa eltik- leri Bursa ve İzmit camilerinde görülür. Bursada Muradiye camii tama- men Bizans üslubunda yapılmış- tır. mihrabı, İJ Katisma bizans imperatorunun Funların tesirini on sekizinci -as- | Jocası demektir ie) Sirans, Lis-| 15 kilevat)| -VERESİYE (La bande a Bouboule) BUBUL'un Çetesi Mükemmel filminde alkışlamak için — Anlıyamıyorum: Başka bir ses, arka taraftan ce| vap verdi: — Tabii anlıyamazsınız. Bu, Franoy, ve Miselle beraber İ içeri giren Elenaydı. Sonya onla- i ra mühendisi göstererek sadece: — Size nişanlımı takdim ede-| rim, dedi. Elena: — Pek memnun oldum, dedi,! zaten böyle olacağmı tahmin edi- yordum. Sarih vaziyetleri seven küçük Mişel, vaziyeti kendi noktai na - zarından göyle halletti: O halde Lartig benim eniş- tem olacak demektir. Fakat çocuğu odasına, uyumı- ya gönderdiler. Ve zavallı yüzünü somurta somurta çıktı, gitti Elena devam ediyordu: — Evet, kardeşimin dedi bi eğer size vaziyeti la ii her şeyi berbat ederdiniz. — Fakat madem ki şimdi ar-| tık her şeyi biliyorum, süphesiz adalet kendini ermekte gecik| miyecek.. — İste aldandığmız nokta bu, siz her şeyi biliyorum zannediyor! sunuz halbuki henüz daha bir sey bilmiyorsunuz. Franoy da gülüyordu. — Öyle madam, dedi, pek az) bir şey biliyoruz.. — Evet aziz dostum, işte bu- İ nun için biraz sabırlı olmanızı, ve yarın müstantikle Larşenin karşı»! sında da bir şey söylememenizi ri ca ederim. Elena, kızkardeşini bastırarak: — Mes'ut musun Sonya, sordu; — Evet, pek mes'udum... — Lartig, sizindebu saadeti hakkettiğinizi zannediyorum, fa- kat doğrusunu isterseniz bizi peki göğsüne diye| | lunmıyacak değil... Narleden : f& müşkül vaziyetlere soktunuz. — Affedersiniz madam, heri aleyhinize görünüyordu. Doğru. Otomobildeki kan keleri.. Mişel'in parmak izi.“ » hakikaten tehlikeli bir polis fiy olacaksınız. Franoy söze karıştı: Madam, dedi, sizden şu #€ lime acıkça cevap vermenizi ri edeceğim. — Söyleyiniz bakalım; nedir? Bir çok karanlık noktak henüz, bizim bu mesele hakkını bir sey bilmediğimizi gösteriyt Herhalde bu meselede bir “kad var, Şatoya ilk defa giren ve b tün hâdisatı tanzim eden bir k dın.: Bu kadın kimdir? Öğre mek istiyorum. Elena müstehzi bir cevap verdi: Bu kadın mı? Söyliyeyim Bu kadın Kont Kastelmeyran" karısıdır. — Ne? Kont evli mi? — Evet. Fakat hâdiseler, onlt rı ayırmıştı. Farzediniz ki kadı buna razi olmadı. — O halde, yarın, şatodaki s0 tahkikat esnasında, bu kadm bi Bizim de sö) Onun k tebessüm liyeceklerimiz var da... hine,.. — Aldanıyorsunuz © azizim; Kontun karısı yarın şatoda ols cak. Eminolunuz, — Fakat nasıl? — İlk gece şatodan nasıl kay bolduğunu unuttunuz mu? Herh de ayni yoldan gelmesin ve geni gitmesini bilecektir. — O halde gelir gelmez onu! — Hay hay. Hem size namusuft yor musunuz. , Hay hay. hem size namuşuf! üzerine söz veririm. (BİTMEDİ) İ Memlekette VAKIT Urfada kaç mektep-var, kaç çocuk okuyor? (Hususi Muhabirimizden) — zan ve tohmin ettiğimden çok farklı buldum. Burası hayat gösteren, ya mak arıyan insanlarla t merkezidir, Oku- 8, arzu ve iştiyak son| a biraz daha artmış ve fikirler ş bulmuştur. Bunun sebeplerini muhitin bazı icaplarındu aramak hiç te hata sayılmaz. Urfa maarifini çok canlı ve samimi buldum slektaşlar arasında büyük bir intizam ve inzibat altımda İcra e- dilmekte olan hafta eğlenceleri bir çok rde emsaline tesadüf edilmiyen yetler arzetmektedir. Çocuğu! kucağında ve hatta beşiği yanımda bu eğlencelere iştirak edenler vardır. Mu zik heyetj gelenlerin ruhlarını tenşit edecek mahiyette parçalar çalmakta ve vaktin ne suretle geçtiği farkedil- memektedir, İlk tedrisat ve orta tedrisat mual limleri elele vermiş bir vaziyettedir. Halâük, evazi, kıymetli rif müdürü Bedri Bey, geldiği gündi ri candün ve samimi bir muhit yarst- mış ve bütün muajlimleri bunun içeri- sine almıştır. | Bedri Rey diyor ki: “— Şehir dahilinde üç dershaneli bir yatrmektebi var. Talebe mevcudu 46 dır, Nehari talebe dökahul ediyo:| ruz. Mektebi bulunmıyan köylerin çes cuklarını ileretle alıyor, burada oku- tuyoruz. Dört tane de tam devreli ilk mekte. bimiz vardır. Bunun birisi trahomlu- dur. Tedris unsuru da trahomludur. Birecikte tam devreli İki, üç dersha- neli bir, in te tam devreli bir mek- tebimiz, Siverkte tam devreli iki, Su- ruçla ve v ran şehirde tam devreli imkânlarını bir vil GLORYA birer mektebimiz vardır, Haran, H8 van, Yayla kazalarında birer muaf limler üç dershanel; mektebimiz » cuttur. d. Köy mekteplerinin kesif bulunduğ! yer Bireciktir. Halk maarife teşnedir: Büyük bir iştiyak gösteren bu vgta bütün arzularını tatmin ed imiz için müteessiriz, mektepleri yekünü 17 dir. Ted ette 320 kız çocuğu, 19 , erkek çocuğu okumaktadır. Mektepli rimizin hepsi muhtelittir. Millet mektepleri de açtık, 21 A V 7 B dershanesi açılmıştır. 31 tane mil let mektebi dershanemiz vardır, Fat liyetle mesailerine devam etmektedi ler, Yeni sene bütçesinde tasaruf dol# yığile yeni bina yapılamıyacak ve b nı mukabil muallim adedi tezyit ol aacaktır. Hali hazırda 94 mu: Bu miktarı 110 a iblâğ edeceğiz. Urfanın istasyonu olan Akçukaled temiz, sıhhi şeraiti haiz bir mekt yaptırmak istiyoruz. Cerablis de başmuallimin meşai İ neticesinde güzel bir mektep binası ”* pıldı. Maarifin cüz'idi sarfettiği para P© çon sene Vatün mektebinde him# ye heyeti yapıldı. Ve iyi neticeler al dı. Bu sene bütün mekteplerde but şekkül meydana getirilecektir.., Bedri Bey, ânlardan istifade ne yolda istifâde edilmesini 3 memleketin irfanmı İnkisaf etörmiy gayret eyliyecektir. Meli € ezmi inmedi bulunacaktır

Bu sayıdan diğer sayfalar: