7 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

7 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 4 — VAKIT 7 Temmuz 1932 “Adliye Haberleri gi) Suç dolandırıcılıktır! Telefon şirketi aleyhine açılan davaya dün devam edildi Müddelumumi, suçun dolandırıcılık oldu- ğunu söyledi ve cezaların tayinini istedi Belediye müfettişi Ali Yaver B. | tarafından Telefon şirketi aley- hine açılan ve İkinci ceza mahke- mesinde görülmekte olan davaya dün devam olundu. Davacı mev- kiinde Ali Yaver B. in,dava edi len mevkinde de Telefon şirketi nin vekili vardı. Iddia makamını müddeiumumi Sabri B, işgal et mişti, Evvelce de yazdığımız gibi mu- hakemenin geçen celsesinde da- va evrakı müddeiumumilikçe mu- taleaya alınmıştı Iddia makamı ilk söz olarak, dahili dava olan tarafın iddiasını ispat için şahit talep ettiklerine, “ mahkemeninde bu hususu karar- İaştirmak için evrakı mütaleaya aldığıma, fakat henüz karar ve- rilmediğine işaret etti. Ali Yaver ” B:in vekili; — Şahit celbinde ısrar ederim. Dedi. Sonra, omüddeiumumi şunlafı söyledi: Süç muhtelif kimseler üzerinde ve muhtelif zamanlarda yapıl mılştır, o dolandırıcılıktır, daha dahili dava edilecek müşteriler | vardır. Dabili dava Ali Yaver Beyin vekili tarafından cösterilen şahitlerin dinlenilmesi l#zımdır. Gazetelerde, kendilerinden fazla para alındığını iddia ederek be- yanâlta bulunan zevatın daifa- delerinin alınması için doklor Kadri Raşit paşa ile doktor Ab dullah Cevdet Beyin celbini is terim. ,, Telefon şirketi vekili iddia ma- | kamının sözlerine cevep verdi: — Davanm bu şekle inkılâbı karşısında teessür arzederim. Bu şekil kabul edilirse, mahkemenin münhasıran telefon davasile meş- gul olması icakeder. Her fazla para alman adamı buraya geti recek miyiz? Fazla para verenle- rin müracaat edecekleri ve etti- rilecekleri yer burası değil, ku: kuk mâhkemeleridir. Eu şahitle- rin dinlenmesine ve gazetelere beyanatta bulunan zevatın cel- bine lüzum yoktur. Sonrs şabitle ispat olunacak nedir? Hükümeti merkeziyenin teşkil ettiği müte- ar heyeti bu mesele bak- kında tetkikat yapmış ve rapo- runu vermiştir. Şahitle ispat edi- lecek bir vaziyet yoktur.,, Mahkeme heyeti bu ciheti mli- xakere etti. Ve, şahit dinlenik mesine mahal olmadığı karan verildi. Reis, Müddeiumumiye; — Esas hakkında mütalea be- yan buyurunuz... Dedi, Iddin makamı mütalea- sını söyledi: Suç, dolandıncılıktır. Konuşul- mayan makineden “konuşuldu, denilmek suretile üctet alınmış- tır. Makinemiz bozuklür. Vasati- yi bulduk ve parayı bu suretle aldık,, demişlerdir. Bozuk olmak iddiası otamlikten sonraya aittir. Biz otomatikten evvelde dolandi- neilik yapıldığım söyledik isbat etmek istedik, mahkeme bunu nazari dikkate almadı. Otemâtik ten sonra bozukluk mes'elesine gelince : Mütehassıslar heyetin tetkikatı ve bu busustaki rapor bizi alâ- kadar etmez. Bozukluk iddia edildiği ayda Ali Yaver Beyin makinesi muayene edilmiş, bo- zuk olmadığı anlaşılmıştır. Bina. enaleyh bozukluk iddiası Ali Ya- ver Beyin davasına şamil olamaz. Şirketin, birinin borcunu diğer birinin borcuna yükletmekte hak“ kı yoklur. Eu taktirde bile va- sali bir hesapla para alındığı müşteriye bildirilmetidi. Halbuki para “129 mükâleme yaptınız!, diye alınmış ve bu suretle do- iandırıcılık yapılmıştır. Dolandırıcılık cürmünün müş- terinin safvetinden istifade et- | mek suretile yapıldığı muhak- kaktır. Dolandırıcılık, gönderilen faturalara, senelerce bu memle. | kette iş yapmış bir şirketin müş teriler tarafından itimat edi'cceği nazan dikkate alınarak yapılmış- | tır, Cezalarının tayinini istiyorum. Muhakeme 13 temmuz çarşam- ba günüdevam edecektir. Sürp Agop davası Sirp Agop mezarlığı yüzün- den belediye ile Ermeni, patıik- hanesi arasındaki davaya dör- düncü hukuk mahkemesinde de- vam edilmiştir. Patrikhanenin vekilleri geçen celsede mahkeme riyasetine yir- mi iki maddelik bir suzl listesi vermişler ve bu suallere beledi: | ye vekiinin cevap vermesini ta- lep etmişlerdi. Bundan başka ehli vukufun şifahi malümat- larının da mahkemede yeniden | dinlenilmesıni istemişlerdi. Dün mahkeme bu taleplerin isafına lüzum olmadığını bildir- miş, bundan başka tarafeynin bir diyeceği olup olmadığını sor- muştur. Patrikhane vekilleri ye- viden bazı talepleri olduğunu, sunu tahriren mabkemeye vere- ceklerini söylemişler ve bu arada | vakıfnameyi de görmek istedik- lerini bildirmişlerdir. Belediyenin vekili Feyzi bey vakıfnamenin tapuda tarafeyn tarafından müteaddit (o kereler görüldüğünü ve yeniden görmeye lüzum olmadığım bildirmiş ve mahkeme bu talebi kabul etme- miştir, Muhakeme patrikane ve- killerinin son taleplerinin tahriri olarak hazılanıp mahkemeye ve rilmesi için talik edilmiştir Teşekkür Refikamın vazıhamlinde yap- tığı ameliyatta gösterdiği hoz“- kat ve ihtimamdan do'ayı Hase- ki Nisa hastahanesi kadın ve doğum hastalıkları mütehassısı doktor Hüseyin Naşit bey efea- diye alenen teşekkür vicdani bir vazife bilirim. Vakıt gazetesi baş mürettip muavini Sabri Bükreş köngresine gidecek ecnebi doktorları şehri- mizden geçecek 5 Eylülde Bükreşte beynelmilel büyük bir tp kongresi toplana- caktır, Bu kongreye hükümetimiz namına müurahbaslar iştirak ede- ceği gibi şehrimizden de bazı doktorlar gideceklerdir. Bundan başka kongreye git- mek üzre şehrimizden de birçok milletlere mensup ecnebi doktor- lar geçecekler ve burada birer gün kalacaklardır. Ecnebi dok- torlara şebrimizde büyük misa- firperverlik gösterilecektir, Takas işleri Hususi ticaret müesseseleri- mizin ve bu arada tütün ticareti yapan Herman Spirer şirketinin takas meselelerile meşgul olmı- ya başladıklarını, Spiret şirketi müdürü M, Kohenin bu bususta bâzı temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gittiğini yazmıştık. Haber verildiğine göre Avru- pada bulunan komisyonun lâyi- hasından evvel takas işleri bak- Ticaret i Ve iktisat Tiftik ve halı Piyasasıcanlandı Vekiller heyetinin, tiftik ve halı'arımızın ibracına mukabil kontenjansız olarak mal itbaline karar vermesinin ilk faydası gö- rülmüştür. On beş gündenberi | tatbikine başlanmış olan bu ka- | rar Üzerine, uzun zamandanberi müamele yapılmayan tiftiklerimiz ve halılarımız son günlerde kıy- metlenmiştir, Fiyatları yükselmiş ve alıcılar da çoğalmıştır. Bilhassa tülbent ve yazma tacirleri tiftik ve halı satın alarak ihracat yap- makta, bun amukabil kendilerine lüzumu olan tülbent ve yazma celbetmektedirler. Bu suretle son on beş gün zarfında 36786 lira- hk liftik ve 53589 Jiralıkta halı ihraç edilmiştir. Çimento fiatları Çimento fiyatlarının Avado'u- ya nazaran İstanbulda pahalı sa- tıldığı iddia edilmişti. Bu iddia üzerine tahkikata başlıyan ticaret müdüriyeti şu neticeye vâsıl olmuştur. Anadolunun muhtelif tarafları na bir çok çimento (o şirketleri mal göndermişlerdir. Nıbayet pi- yasaya fazla mal çıkarılınca müş- | teri bulunamamış ve şirketler de fiyat kırmıya mecbur kalmışlardır. Istanbulda ise bu vaziyet ok madığından (fiyatlarda tevzilât yapılmamıştır. Bir Çekoslovakyalı memle- ketimizde şeker fabrikası kurmak isliyor Çekoslovakyada Brono namın- da bir müessese memleketimiz de şeker fabrikası tesisi için hükümetimize müracaat etmiştir. Verilen malümata göre mües sess fabrikayı tesis (o ettikten sonra, 10 sene müddetle muay- yen şerait dairesinde çalışacak» tır. Bu müddet bitince fabrika hükümete devredilecektir. Buğday fiatları Dün ticaret ve zahire borsa- sında buğday üzerine hararetli müamele olmamıştır. Maamafih mutat alıcılar, kırıcı- lar, değirmerciler kendilerine lüzumu olan miktarda buğday satın almışlardır. Dün borsada buğday fiatları üzarinde (5) para kadar bir te- nezzül olmuş ve çavdarın mik- tarına göre 7 kuruştan 8 kuruş beş paraya kadar buğday satık mıştır. Dün de 30 vagon buğday gelıniştir. Ayrıca bir vagon ar- pa, iki vagon mısır ve bir mik- tar da kaşar peyniri ile beyaz peynir gelmiştir. © cektir, Komisyon şimdiye kadar mubtelif o memleketleri ziyaret etmiş ve Macaristan, Çekosla- vakya, Belçikça, Holanda, Le- histan, Fransa ve Almanya Cle- aring muahedeleri aktetmiştir. Bu muahedeler mucebince bu memleketlerle Türkiye arasında- ki tüccar mübadele takas mun- meleleri devlet bankalarında te- merküz ettirilecektir, Bu suretle hareketten maksat herhangi bir müvâazaaya mani olmaktır. Yak nız Almanya ile hususi Clearing muahedesi aktedilmiştir. Bu mu- ahedeye göte takas muamelele- rini her iki memleket tüccarı kendi aralarında (o yaptcaklar, devlet bankaları bu işle meşgul olmıyacaklardır. Hükümetimiz bu maahedelerin akdinde bilhassa tütün mahsu- lümüzün satışını nazarı itibara almıştır. Alâkadar tütün tacirleri muahedelerin tatbikinden sonra tütün ihracatımızın çoğalacağı ümidini izhar etmektedirler, G0Bi çöllerinde! İÜ ürceye övien ÖMER RIZA —22— Yızın SVEN HEDİ RR LEMİ AR 433 —zzz GOBİ ÇOLLERİNDE gi Develeri yıldıran Yollar | Ağustosun 29 uncu günü hareket edebildik. Susuz çölleri korunmak için cenup istikametini tuttuk. Derelerden, tepeleri kumluklardan geçerek ilerliyoruz. İ Ağustosun son günü garp istikametine döndük ve sağı! kumlardan bir ova vzanıyor. Solumuzdaki kum kemeri gi darlaşıyordu. Volga kayıkçılarının şarkısı kulağımda uğ Yalnız bizim kayıklarımız, develerdi. Her gün kilometreler derek muazzam kıt'anın derinliklerine dalıyoruz. Eylülün birinci günü, serin, muhteşem bir hava içinde istikametinde gidiyoruz. Cenuptaki kumlar güneşle aydınlı pek muhteşem bir manzara teşkil ediyordu. Iki kuru gölün rına varmıştık, Bunlara Tsagan derison Nor yani “Beyaz gölleri diyorlar. Burada buğday getiren bir mongol ke karşılaştık. Mongolların hepsi neşeli idiler. Hepsi de bizim golumuz Mento ile sakalaştılar. Daha sonra Tuhomin manastırı, beyaz evleri ve ma yükseldi, Onun bulunduğu tepenin eteklerinde konakladık tesi gün yolumuza devam ettik. Arazi mütemadiyen değişiy! Akşam Şene - Su yani “Yeni su,, ya vararak geceyi orada dik. Larson erzakrmızla birlikte ilerden hareket ediyordu. G Nor ve Etsin Gel'de ona yetişip yetişemiyeceğimiz şün Fakat onun konakladığı yerleri kolaylıkla bulmaktayız. Her saat dörtte, ortalık henüz karanlık iken kalkıyor, akşama ilerliyoruz. Hani, kamerin sathı bile bizim geçmekte olduğ! saha kadar, çıplak, kurak, değildi. Fakat biz pınar bularak uncu konağımızı onun yanında tesis ettik. Develer bile yorulmus ve yıpranmıştı. Bizim kafilemi: on deve zayıflamış ve onları geride bırakmak mecburiyeti olmuştu. Gündüzleri hararet, yakıcı bir dereceye varıyor. için akşamı, bir halâskâr, bir dost gibi bekliyoruz. Gerçi ları ortalık serinliyor, fakat kamerin buz gibi ışığı ile o yayılan mevtai hareketsizlik boğucu bir mahiyet alıyordu. Larson da kafilesinden on bir deveyi geride bırakarak yeni deve almiya mecbur oldu. Matte Bülün bu Avvelere bak onları yetiştirecek, sonra bize iltihak edecekti; 35 inci konağı kurmuştuk. Develerin istirahati için bı bir gün kaldık . Telsizimizi kurarak tul hattını anlamak Doktor Hummel de buralarda yetişen çiçekleri tetkik edecekiil On üç gündenberi dinlenmeden hareket etmiştik hepimiğ) istirahat ve uykuya muhtaçtık, 1 GOBİ ÇÖLLERİNDE Çöl fırtınası çadırları söküyor 12 g8 Çölde deve hırs Larson 11 eylül günü saat beş buçukta hareket ettiği Obogonu da birlikte götürmek istedi. Fakat bu adamı bg mümkün olmadı. Belki de bu adam mutfakta yakılmak üzerti ai aramıya çıkmıştı. Koca kervan bir tek adam için gecik©“| i Çok geçmeden Mento bana ait binek devenin de yok 0'£4l na dikkat etti. Hemen develer sayıldı. Ve en mükemmel dei rimizden ikisinin kaybolduğunu anlaşıldı. Demek ki Ob0 ” kaybolmasında bir hikmet vardı, Alabildiğimiz bütün ra Vang'ın ifadesinden ibaretti. Bu Çinli hademe gece yari” iki saat sonra uyanarak mutfakta bir takım patırtılar de kim o? diye bağırmış, Obogon da ona ateş yaktığını sö” bunun üzerine Vang da, şüpheye düşmiyerek tekrar u Bunun üzerine erzak sandıkların taharri edilmiş, or89" fl çuval pirinç, bir çuval un, bir miktar çay ve şeker aşırıl Ni şılmıştı. Vang'ın beş doları da kaybolmuş, bir eğer takı | götürülmüştü. Hırsız, çaldığı şeyleri develere yüklemiş *€ “| mış, yolları iyice bildiğinden kolaylıkla sıvışmıştı. Haslund derhal takibe başladı. Bato, Mento, Serat, namındaki mongollar da onunla birlikte hareket ettiler. mizdeki mongolların hepsi de hidd#*'ten köpürüyorlardı. : den birinin hırsızlık etmesi, hepsinin haysiyetine dokw”'g Mongollar, develeri sever, ve deveye dokunanı affetmezle” 4 için deve hirsızma öldüresiye dayak atar, yahut zerre Ki madan kurşuna dizerler. Böyle bir hadisenin vukuunda$. mn ediyor, çünkü hiçbir veçhile kan dökülmemesini © um. 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: