12 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

12 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——2— VAKIT12 Temmuz 1 Kâzım Paşa Hz. Geldi da birçok ehemmiyetli kanun Jâyiha- Jarı tetkik ve müzakere edilmiş ve bumlsrm hepsi kabul olunarak çıka - rılmıştır. Bu sene zarfında kabul edi. Ten kamunlarm adedi 170 küsurdur. Gelecek içtima devresinde de tetkik ve müzakere edilecek bazı ehemmi - yetli lâyihalar vardır. Meclis, teşrini evel nihayetine kadar tatil yapacak, teşrinisanide tekrar toplanarak faa - liyetine devam edecektir, “— Hükümetimizin Akvam Cemi - geline girmesi hakkındaki mitalen - nizt öğrenebilir miyiz? — Cemiyeti akvama dahil olmak - Tığımız hakkmdaki meclis müzakerele Ti intişar etmiştir. Bu suretle sulh - perverane mesalmize daha mlisait bir Sahada devam etmek imkân: hâsıl 0 - Tacağından bittabi memnun bulunuyo ruz. Büyük Millet Meelisinin, Harfei ye Vekili Tevfik Rüştü Beyin bu hu- sustaki beyanatmı ittifakla tasvip et mesi de bu sebebe mebnidir.. — Bu sene memleket dahilinde bir seyahat vapacak mısınız? “— Refikam tedavi için Karlsba - da gitmisti. Simdi orada bulunuyor. Buraya döndükten sonra (o Yalovaya #iderek bir müddet istirahat edece. gim. Bir buçuk ay sonra da Balrkesi re giderek intihap dairemi dolaşacı - ğım. Bu arada fırat düşerse İzmire de gitmek istiyorum.,, "— Gazi Hazretlerinin İstanbulu teşrifleri tarihi hakkında o malümat Tütfeder misiniz? “— Reisicümhur Hazretlerinin pek yakında İstanbulu teşrif buyuracak - Tarmı zannediyorum. İsmet paşa Hiz, nin de temmuz nihayetinde gelmele- ri muhakkaktır. , Kâzım paşa Hz. cuma günü yolunda vukubulan tren kazasmndan çok müteessir olmuş- lardır. Pasa Hz. beyanatlarında bu #oktaya da temaş ederek şun- Jar: söylemişlerdir: *— Geçenlerde Polatlı ile Beylik. köprü arasında vukubulan tren kaza #1 cidden şayanı töessüf bir hâdise » mahiyetini nirarştar, İstanbuln gelmek üzeri oradan gecerken kazaya ait en küzr ve feci manzarayı teessürle gör düm, Du hususta hükümetçe lâzım - gelen tedbirler alınmıştır. Kazanm , Yukün sebeplerinin de tahkikine de - yari edilmektedir. Bu meselede sun'u tarsirleri ve dikkatsizlikleri olanlar ,Şüphesiz meydana çıkarılacaklar ve m dairesinde cezalandırılacak - MECİT, Kâzım paşa Hazretleri dün bül valisi Muhittin beyi Dol- inç sarayında kabul etmişler ir, *|,.ya Lozan itilâfı ve Ameri merika Almanyanın kazan- dığını Amerika | İ Kaybediyormuş! Londra, 11 (A.A) — Her ta- gafta Lozan itilâfnamesinin Ame- rikanın harp borçları miktarını indirmesi suretindeki telkin ve teklifini nihayet ne suretle kabul edeceği suali sorulmaktadır, Hariciye nezareti, Amerikanın M. Hoover tarafından haziran 1931 de tarif olunan şekilde borçlar hakkında ittihaz etmiş olduğu hattı hareketin değişme- miş olduğunu ve konğrenin borç- ların ilga veya tenkisine tama- men mühalif olduğu yeniden be- yan etmiş bulunduğunu bildir- mektedir, Mamafih Nevyork gareteleri- nin lisanı dâha mutedildir. Bu gazeteler, Amerikanın nihayet Lozan itilâfını kabul edip etmi- yeceği sualini sormaktadır. “Galveston Novs,, Almanya- nın kazandığını Amerika kaybe- diyor. Avrupa, Hoover morator- yomu fikrini kabul ve bunu tev- si etmekten bâşka birşey yap- mamıştır, a Dahili ve Harict | Ankara, 11 (VAKTT) — Tarih kon gresinde bugim öğleden evvel Türk tarihi tetkik cemiyeti reisi Yusuf Akçora bey, tarih yazmak ve tarih okutmak usullerine dair bir konferans vermiş, müderris Mehmet Ali Ayni ve Yusuf Şeref beyler Osmanlı ta -! rihine dair mütalealarmı söylemişler; dir. Reisicümhur hazretleri kongreyi) teşrif ederek konferans ve mülalen - ları nihayete kadar dinlemişlerdir. Yusuf Akçora bey konferansında demiştir ki: — Avrupa medeniyetinin mazi ve haldeki başka medeniyetlere mütefev vik Mristiyan dininin başka dinler - den üstün, ari namı verdikleri itiba. ri bir insan fasilesinin başka İnsan zümrelerinden yaradılış itibarile da - ha yüksek olduklarını yazdıkları, ta rihin cem ve inşasında mevzu kanun- larm hakkiyle tetkik edilmediğini ve Avrupada daima o kanunlara, dinle tin, kavimlerin, zümrelerin, meslek - lerin menfaat ve ihtiraslarının galip! geldiğini misalleriyle izah etmiştir. 'Türk tarihi tetkik cemiyetinin önü ne konmuş olan problemin umumi ta rihe Avrupalıların Tüyet zaviyelerin. den bakmayıp onu Sırf hakikat nok - İsi nazarmdan görmek ve görliş sa - hasmda Türk kavminin tarihte haki- Ki mevkiini tayin etmek yani 'Türkle rin beşer tarihinde oynadıkları ve fn. kat, hasımlarınm gizlemiye erlıştık - ları büyük rolü meydana çıkarmak ve bu suretle Türk kavmine tarihi hakkını vermektir. Yusuf bey, bizim tarihte yapmak e yeyin m tarihe Av - rupalılar tarafmdan sokulan - metleri tetkik ve tenkit ederek onlaca| yeni baştan kıymet biçmek olduğunu! ilâve etmiş ve şimdiye kadar ortaya attığı bu davayı büyük davaların hep ni kazanan emsalsiz rehberlerimi - zin irşadı sayesinde bu davayı da ka- zanacağımma bir an tereddüt etme - dizimizi söylemiştir. Ahmet Refik Beyin sözleri Akçora oğlu Yusuf beyin konferan gını müteakip darülfünun müderris. lerinden müverrih Ahmet Refik bey, söz alarak demiştir ki; “— Bugüne kadar olan bütün mel saimde noksun olduğunu gördüğüm noktaları kıymetli çocuklarımızı ve a| ziz milletimizi tenvir edecek yeni me, saimle doldürmıyn çalışacağım. Kaki eserlerimdeki görüş hatalarmı yeni eserlerimde baştan nihayete kadar tashih edeceğim, belki ve ancak on - dan sonra milletime hasrettiğim ha - yatımı mükâfatlandıranş olaenğım.,, üderris Yusuf ŞarHf E, Müderris Yusuf Şerif bey, Avru - panm bize arzettiği tarihlerin Yesika| larla değil, bize karşı bazan gayri şuuri ve çok defa da şuurlu bir ga - rezkârirkla malâl olduklarına dair elimizde bir çok vesikalar mevcut bu lunduğunu söylemiş ve Türk tarihi tetkik cemiyetinin eserine darülfü - mun hocalarının müavenetlerinin pek az olması bir kusur olduğunu kaydet tikten ve (Cemiyet yine ayni zevallan müteşekkil olsnvdr, fakat bizim gibi Büyük Gazinin rehberliğinden vak bulunsaydı. bu eseri meydana getire bilir miydi?,, sualini sorduktan gonra cemiyetin mesaisini samimiyet ve gp ta ile alkışlamak ve ayni müsait şe- rait altında buluamıyan dârü hocalarının biraz olsun mazur gi mek Tâzsmgeldiklerini o ilâve etmiş - tir. Bundan sonra bâzr müderris ve muallimler vubuklar söylemişlerdir. Müderris Möhmet Ali Ayni B. ! Müderris Mehmet Al Ayni bey de Türk tarihi tetkik cemiyetile hemfi. kir bulunduğunu söylemiştir. Muzafler Beyin nutku . Müderris Muzaffer bey demiştir “— Milli tarihimizin hakiki kadro Su, çerçevesi gene Büyük Gazinin gös terdiği yol üzerinde yürümek suretile ve tamamen ilmi bir şekilde tesbit e dilmiştir. Türk tarihinin en eski me- deniyet tarihi olduğu ve beşerin tekâ mül tarihinde milletimin, dünyanın dört tarafına medeniyet götürdüğü - nü ve dünya medeniyeti denilen müş terek binayı kuranlardan bahsedilir - ken her seyden evvel Türkü anmak lâzımgeldiği anlaşılmıştır. İşte urka daşlar, bu iş yapıldıktan sonra vazi- femiz kolaylaşmıştır. Fakat, kolay da hi olen vazife vazifedir. Muzaffer bey, bu davada ymiider- rislere, tarih hocalarına düşen vazife leri yapılacak işleri izah etmiş ve “ne tice, müspet netice muhakkaktır, çün kü bu yol Büyük Gazinin gösterdiği yoldur ve onun yüksek himayesinde ve onunla beraber bu yolda yürüye - cek olanlar için netice ancak zafer olabilir,, demiştir. Mediha Muzaffer Hanım Mediha Muzaffer hanım demiştir ki: “— Bu on gün, harsımızın milli ta rihimizin, milli seelvemizin varlığını kökleştiren, aha yurdumuzün medeni yetini en gür ışıklarla aydmlatan i- lim ve hakikat adesesi altmda müş - terek görüşümüzü ve düşünüsümüzü ve inanrşımızı edebi bir İnn şekline sokan bir toplantıdır. o İnkılâbımız; kadar Türk varlığma Türk harsına nankör ve haksız hükümlerle bakan-, lara milli tarihimiz en büyük cevap- tır. Mithat boy İzmir lisesi tarih muallim Mithat) Bey söylediği mutukta (o tarihimizin i kaymakları hakkmdaki mesainin &on senelerde başlandığını söyliyerek de- miştir ki: “Türk kahramanınm ve o- nunla beraber çalışanların hir iki yillik mesaisinde hayretlere düşe dik se, iftihar duya duya bunları gör - dük, anladık. Büyük tarihimizin say. faları arasında rehberlerimizin arka-' Wi sından (oyapftığımız ocevelânlardan sonra bilgilerimiz kat Kat yükseldi. İdenilerimiz hiç solmamak Üzere çi- çeklendi. Türk milletinin tarihi yi - rüyüş çizgisini maziye doğru takip e derken asırara atladık, geçtik, eski za manlara doğru yükseldikçe bu günün milletleri azalmıya, kaybolmıya baş- Iadrlar, Oralarda millet kemiyeti a7 yor, millet keyfiyeti artıyordu. Yedi sekiz. bin yıllık bir zaman geldi. He- meh bütün milletler medeni varlıkla rm kaybettiler; Ortada yalhez bir medeniyet varlığı olarak tek bir mil. Jet kaldr. Nihayoetsiz gururlar ve he - yecanlarla gördük ki, karanlıklar i- çinde tarih ve medeniyetin ilk a - manlarmr aydmlatan meş'ale orta As yada yaşıyan Türk milletinin. elinde dir. Tarihin fecri yalnız bu meş'ale - nin ışıklarıdır. Cetlerimiz, büyük ata larımız. Mazide kendi tarihlerini de - Zil evvelâ bizzat tarihi, bizzat mede- Miyeçi bizzat insaniyeti yapmışlar - öğleden sonra Öğleden sonraki celsede “Birleşik Şimal Amerika devletlerinin Ankara sefiri Ceneral H. Şeril cenapları tara fından kongre reisliğine gönderilen mektup okunmuştur. Sefir esnapları, bu mektubunda, re isicümhur hazretlerinin himayeleri 21 tında devam eden tarih mliderris ve muallimleri kongresini ilâka ile ta - kip ettirdiğini bildirdikten sonra şun ları söylemektedr: Amerika sefirinin mektubu “Benim dikkat nazarımı en ziyade celbeden o mesele Türk rrkınn terak ki ve inkişafına ait tezin bir o daha garp âlemine izah #dilmiş olması -| 4m. Tarihi ciddi tetkik eden bir n - dam sifatile wize bir teklifte bulanu yorum. Bu projem Sizi alâkadar e - derse, kongrenize de arzedebilirsi - niz; “Türk tarihi tetkik kmda bir cilt halinde intişar etmiş olan ve insana (o havranlık © veren Türk tarihinin en mühim hadiseleri- ni cem ve telif elmeyi taakhlit eder. 8e, ben de Türkiyedeki Amerikan ha yır milesseseleri vastinsile bunun in- gilizesye tercüme ettirilmesini ve son ra itimada lâyık bir Amerikan naşir ta rafından tap ve nesrolunmasını ve birleşmiş Amerika devletlerinin da . rülfünun ve kütüphaneleri vasıtasile dağıtılmasını üstüme alırım. . Ter . cümeve cemiyetinizin nezaret etmesi pek faydalı olacağı tabiidir, Yusuf Akçora bey, cemiyet namı- na sefir cenaplarımın bu çok dostane, hayırhahane ve hakikatperestane ar - zularmı is'afa cemiyetin çalısacağını, bugünün medeniyetinde en yüksek bir seviyeye eren dost Amerika ahalisi - nin tezimizle tanıştırılmasna - bizzat sefir cenaplarımın delâlet buyurmala rmdân dolay! kendilerine çok müte - şekkir olduğunu söylemiştir. Bi #onra içiimaın kapanma nutukları irat edilmiştir. Yusuf Akçora Beyin kutku Reisieiimhur Hazretleri, hanımlar, Beyler; “On gündenberi, hepimiz, sabahlı cemiyeti, ya » akşamlı hatta bazılarımız geceli gün düzlü çalışarak, bugün tarih müder - ris ve munllimleri içtimaının sonuna geldik. Bu içtima, miiderris arkadaş-| lardan birisinin dediği gibi, Türk ta| rihçiliğinde mühim bir tekâmül mer- halesi değil, Türk tarihinde de çok mühim bir hadisedir, Muhterem meslektaşlarım; başta Türk ırkının tarihten evvelki çcağlar- dabile, Asyanın ortasmda, dünyanın göbeğinde, medeniyet kurmıya başla- dığımı, sonra buradan dünyanm her tarafma medeniyet götürüp dağıttığı! nr, gördük. Avrupalı müyerrihlerin şu veya bu maksatla meydana o çıkardıkları ârt, 'Turani tasnifleri farkların esassız ol duğunu anladık. Şimdiye kadar, Samilerin ve unva nı yalnız kendilerine hasreden fürs lerin ve Avrupalıların el birliği ile ürlmek istedikleri bu hakikat meyda na çıkardık. Nihayet İslâm #leminde kalan | Türk kavimlerinin, birkae yüz yıldan | beri tekâmül ve terakki edememeleri sebeplerini araştırarak muayyen neti celere ulaştık. Ve bununla stide te - rakkimize mâni olabilecek engellerin yeni Türkiye devletinde iznlesi hik -) metini öğrenmiş olduk. Tarih milletlerin cihandaki mev - ini ve şereflerini tayin eder, tarih sayesinde bir kavim yer vüzünde ha- yat ve saadet hakkmın hüccetlerini âleme gösterir, tarih sayesinde bir! millet istikbalinin parlak ve sonsuz yollarmı açar. Ulu Gazi, sen bize hakikat yolunu gösterdin, sen bize milletimizi, benli gimizi tanıttın, sen bize kendimizi öğ rettin, Türk milleti sana minnettardır sevgili hamimiz; buner muazzam İş - lerle meşgul kıymetli o zamandan bir kısmını ayırarak Türk tarihçile- rinin mesaisine de yaratıcı kanatla - Tm: gerdin, ictimalarımızda buluna - rak bizi tenvir ve teşvik ettin. Bura- da toplananların hepsi bu lütfunu Kıymetini şuurla ve minnetle takdir ediyorlar. Türk tarihçilerinin İ mızda bir darbı mesel var: ihtiyarlarımdan birisi s/atile bütün meslektaşlarımın derin ları tükenmez saygılarını, sonsuz sevgile- e içtimar Türkiye ar; bu AT Ea ti. ümit Büke e tip ett muhterem ve i vekili Esat Beyfendi ilk ve son toplanmalarımıza bizzat ri yaset edetek mesalmize iştirak eyle - di. Kendilerine teşekkür etmek be - nim icin tatlı bir vazifedir. Maarif vekili Esat beyin kapa" “Muhterem hanizmefendiler, muhte rem beyfendiler; “Birinci tarih kongresinden bekle- diğimiz ilmi.ve müspet neticelerin a- Imdığma ve bir memnuniyetle şahit olduk. ilk neticelerin milli tezimize kuvvet vermesi memnuniyet ye İfiharrmızı mucip olan sebeplerin birincisidir. Muhtelif hatiplerimizin tarihi ve medeni davamıza delil olarak ilmi yollarda yürüdükleri - mütenevvi ve mufassal izahat tarihimiz hakkım. daki esaslı ve kati | kanmatlerimizi! bir kat daha kuvvetlendirdiği pibi bu münasebetle dinlediğimiz konfe - ranslar ve konferans mevzuları üze. rinde yapılan münakaşalı müzakere - ler her birimiz için çok istifadeli ok. muştur. Arkadaşlarımı tebrik ve ken, dilerine teşekkür ederim. Bilhassa biz! mi teri çok tenvir eden Türk tarihi tet kik cemiyti muhterem azasının kıy - metli konferansları ayrıca teşekkiire şayander. Muhterem arkadaşlarım, görüyor - sunuz ki, Türk milletinin önünde şe - refli mazimizin akislerini © gösteren geniş ve feyizli bir ufuk açılmıştır. Türk rönesansı son semelere kadar a dota zulmetler içinde kalmış olan bu saha Türk semasında yilkselen altın puaİr bir güneşin hayat verici ziya - Tarile aydımlanmıya ve ilmi, milli ve medeni semerelerini vermiye başla - mştr, Önümüzde açılan bu nurlu y- fuk bütün ilim âlemine yeni bir kav vet veyalnız bizim için değil, bütün beşeriyet tarihine yeni ve hakiki bir istikamet verecek bir kıymet ve mahi, yettedir, Muhterem meslektaşlarım; biz mu allimler ve mürebbiler diğer her han gi bir vatandaştan farklı olarak bu tarihi hakikatleri yalnız O öğrenmek ve bilmek değil, ellerimize teslim edil Telgrai Haberleri i Tarih kongresi dün mesaisini bitirdi ve maarif vekili Esat beyin bir nutku ile kapandı Amerika sefiri Ceneral H. Şarl Türk tarihinin mühim : hâdiselerini tercüme ve neşrettirmeyi deruhte edece- ğini kongre riyasetine bildirdi Dün de tarihcilerimiz taratından kontetanslar verildi, nutuklar söylendi Dostluk yolun Dikenler ( Başmakalemizden matat) mak asla doğru değildir. nek küçüktür ama mide böl dırır, Sir. Bunun gibi Te komitesinin ve buna beni ğer bazı teşekküllerin ifsa ne tahrikâtıda - ehemmiy' recesi ne olursa olsun - NU Türk-Bulgar dostluğunu dırabilir, Onun için bu üzerine Bulgar dostlarımız10 d katlerini celbetmek bizim için vazifedir. : Diğer taraftan bu mesel mühim bir manzarası dabi dır ki buda müfrit bir Bul vatanpetverliği o şeklinde “ pılan bu tahrikâtın sadece ! ve fikir sahasında da kalm ta olmasıdır. Çünkü bir ye eşkiya tınetli adamlar, bu 18 kâtı vasıta yaparak imkân * dukları yerlerde Türk ailelef fili tecavüzlere O girişecek, | İ takım masum Türk köyle gâsp ve gart etmek için ko tecilik teşkilâtın âlet olarak b lanacak kadar ileriye gitm dir. Bulgar idaresine karşi! dakatlerinde en küçük bir şüf olmıyan bu zavallı ii haklarını ve hayatlarını bu caniyane taarruzlara karşı faza etmek, ayni zamanda kiye ile Bulgaristan arası mevcut dostluk münasebaf suikast tertip edenleri akil kanun hududuna çevirmek gar bükümetinin vazifesidir. Türkire ile Bulgaristan # sında açılan dostluk yolu? ilerileyebilmek ve bu desti, beklediğimiz güzel | se: bir an evvel idrak edebil için önümüze engel olarak çı” maniaları ve dikenleri ayıklar! lâzımdır. Mehmet Türk-Bulgar Münasebatı M. Muşanof aradaki saml ten bah: Atina, 10 (Hususi mizden) Lozanda Bulgar başvekili M. Lozan konferansı müz: Türk-Yunan-Bulgar müna: hakkında Atina ajansı mu! rine uzun beyanatta b kiye-Bul, münasebatıdi hüküm süren samimiyetten mouniyet beyan etı geen hakkında Yunanistan ve Bulg en bir anlaşma hasıl cağı ümidini izhar etmiştir. i miş olan memleket çocukarın&, eke gençliği ve hatla bütün v#” daşlara tmek ve milli, m sıflarımızı kabiliyetlerimizi (l ne milli mefküre, milli şuur yaşatmak ve gibi ! e bir vazifeyi — meye rmda taşıyan kimseleri ğ Aziz arkadaşlarım; bu feyisli lere bizleri eriştiren Otümhuriğ© zân banisi ve Büyük Reisi Ulu . mize, milletine verdiği bu heyecanın zevk ve şevkile mürebbiliği namına (yüksek ve tazimlerimizi tekrar arzed ğimden dolayı pek mes'ut ve rım, Kongremizin içtimalarmı ve bir #htimam ve her türlü larim.,, Maarif vekili ve mua! Alişar hafriyatını teti gidiyorlar Maarif Sd Esat bey, tinde bazı tarih mual atika ve müzeler müdürü ve Sise müdürü Pei rın Alişara gidecektir. Hmler oradaki hafriyat görerek pe avdet lerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: