8 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

8 Kasım 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i DEE a EŞ PK ik Mütercimi : Zonguldak mebusu Halil |A Tefrika: I LE Şarkta kadının yalmız aile arasında mı bir kıymeti vardır ? Maamafih, zahiri bir (o gayeye kapılarak ve her şeyi ince eleyip sık dokuyarak artık bütün bütün | mahvolmuş bir usulün noksanla- rmı görmemek ve bizim (1) aile - vi âdetlerimizin tefevvukunu u- nutup ta hayale dalmak doğru de- ğildir. Müfrit akraba telâkkişin. de iki büyük mahzur vardır: 1 — Aile istipdat ve tahakkümleri, 2 — Aile husumetleri.. Hindis- tanda bir kadınm ölen kocasile eski Cermenlerde hizmetçilerin e- fendilerile birlikte yakılmaları a- ile telâkkisine inceden inceye ka» pılmaktan ve mutaassıbane bir sadakatle uymaktan neş'et ettiği meydandadır. Eğer bu “delilik,, yüksek bir duygunun ifratkâr te- zahüratımdan ibarettir, denilerek müdafaa edilirse ayni sebeplere istinat edilerek insanların kurban edilmesi âdetinin de tasvip edil- mesi lâzım gelir. Pederşâhi aileye taraftar görünen Alman mubarri» rinin ortaya attığı bazı misaller bile, bu usulün barbarlığını ve hakiki aile fikrini tatmin etmek- ten uzak olduğunu ispat eder. | Muharrir diyor ki: “Eski Cermenlerde, şimali A- merika yerlilerinde ve Ispartalı - larda dermansız ve ya biçimsiz çocuklar, aile üzerinde beyhude yük teşkil etmesinler diye ya öl dürülür ve yahut sokağa atılır - lardı; (Kabili) lerde, aile için an cak âr ve hicap mevzuu teşkil e - den tabii çocuklar boğulup atılmı ya mahkümdular. Şarkta zevce — bir cariye gibi değil — fakat kadiri mutlak olan aile telâkki - sine esir olmak için satın alınır. (2) Kadının ergenliği şarkta o kadar ayıp sayılır ki bu derece - sine dünyanın hiçbir yerinde te - sadüf edilemez.. Şarkta kadının, ancak aile sine sinde bir kıymeti vardır. Aile ha- riçinde ve bir şahıs olmak sıfati- le kadın, ancak bir hiçtir.,, Fakat eğer kadm, bir şahıs olmak itiba- rile hiçten ibaretse, aile içinde bir âletten veya bir esirden (başka ne olabilir? (3) Aile fikrinin sıh- hati, azasından her birinin kendi şahsiyetine sahip olmasile kaim - dir. Muharrir, (Yani alman mu - harriri) Volka (Kalmuklarından bahsederken safiyane bir heyeca na kapılıyor ve diyor ki: “Bu gö- çebe insanlar, karılarma (karşı, nazikâne muamelede bulunurlar. Fakat kadın, evde bir hata irti - kâp ederse, nezakete nihayet ves rilir ve öldüresiye döğülür. Çün - kü evin perisi, kadının şeref ve ! haysiyetinden yüksek © batulur. Her evde bu işe mahsus kırbaç, kaddes yadigârlar gibi nesilden nesle miras kalırlar.,, Biz, bu i yadigârları Kalmuklara bıraka « İm ve ailevi nüfuza hürmet ettiz- mek için daha başka vasıtalar bu lunacağını itiraf edelim, (4) Evin şeref ve haysiyeti, ancak kadının şeref ve haysiyetile kaimdir. (Devamı var) (Gi) Fransaları, Mütercim (2) Bizdeki ağırlığm hikmetini alman muharriri anlıyamadığı gibi onun muarızı olan fransız filozalu da takdir edememiştir. Eğer evlenme #rasında İki taraftan birinin #2 çok bir para vermesi, diğer tarafın satın alınması manasını ifade ediyoraa hiristiyan cemagtlerinde cari olan drshoma usulünün de erkeğin, kadm tarafından satım mrdsğr nı ifade etmesi İcap etmez mi? Halbuki ne birincisinde, ne de ikincizinde alışveriş mA hiyeti yoktur. Mesele haddi zatında gayet basittir. Yeni bir aile ocağı Kuruluyor. Du ocağın temelleri heva Üzerine kurulamaz. Birçok hazırirklara, ihtiyaç vardır Bu ha zırtıklaran nz çok fedakfrlığı tevakkuf e der. Hıristiyanlar, bu fedakârlığı kadına yüklemişler, müslümanlar #ksini — Uzam | etmiştler. Filerimizce bizimki daha makul- dür. Çünkü aletin mukadderstın: iğare e - decek olan taratın ufak tefek kaprislere kapılarak slleyi yıkmasma mâni olacak — ve mini olmasa bile bir nevi veri mabi - yetinde kalacak maddi külfetlere meeinr #dilmesi hak ve adalete muvafıktır. Nikâk dediğimiz. milri munkhara, gelinen, hü, da Olm veya beyanına valemnde yele emvali bir halde kalacağı tat olan kadmı < hiç olmazsı vaziyetini düzetinceye kâdar — himaye edesek hir navi (Sigertay tedbirin. den başka bir mahiyeti hal değildir. Mütercim (8) Halvuki muhterem filozof, onuncu fasida — görüleceği veçhile — aynen: “Allonin dışındn kalan bir kadın, hele ken- dini feda etmiş bulunursa, bir Alet veya bir oyuncaktan bye hir şey değildir. de- mektedir. Şu halde şorktan bahsedilirken, garbın filozolları büe Wi ölçü kullanmak- tan sakmamıyoriar dernektir. Mütercim (4) Evet, nilevi nüfuza hürmet ettirmek | için dahn başka vasıtalar bulunabilir. Pa - İ kat bu vasıtaları göçebe İnsanlardan evvel, medeniyet davasmda bulunanlara öğretme» 4. Avrupada, ekmekten ziyade dayak yi - yen betbaht kadmlerm sayım milyonlara baliğ olur. “Üç şey vardır ki dayak yedikçe yola gelir! Ceviz ağser, köpek ve kadm... mealindeki safsata, bir ingiliz darbemeseli - dir. Katmukların, bu kadar kaba bir ata sözünden iğveneceklerinden eminiz. Alle hu- kukuna ve kadının şeref ve bayaiyetine ria- yet edip etmemek, nihayet, duygularda asa- det meselesidir, Mütercim ERA YAA VA AA A Kadınlar birliğinin çayı Türk kadinlar birliği tarafın- dan dün akşam Tokatlıyan ote- linde şehrimizde bulunan muh- | telif ecnebi kadın teşekküllerinin mümessilleri şerefine bir çay zi- yafeti verilmiştir. Ziyafette şehrimize gelmiş olan Alman gazeteci M. Lubinski ve zevcesi de hazır bulunmuştur. Belediye talimatnamesi iye talimatnamesinin mad- değiştiğine veya yeni- den madde ilâvesine dair daimi encümence verilen kararların sulh hâkimlerine gönderilmediği ve bu yüzden birçok zabıt vara- kalarının o mahkemelerce | iptal edildiği anlaşılmıştır. Belediye varidatının kaybol maması için bundan sonra tali- matnameye zeyledilen ve yeni baştan ilâve edilen maddelerden sulh hâkimleri haberdar edile- cektir. Karışık yiyecek ve içecekler Yiyecek ve içeceklerden sık, sık nümuneler alınarak tahlil ettirmek için Fatihteki kimyaha- neye gönderilmesi belediye ri- yasetince - şubelere tamim edi'- miştir. Ayrıca nümüneler alındi- ğı zeman bir zabıt varakesi tu- tulması da bildirilmiştir. Son günlerde şubelerden kimyahane- ye gönderilen mümuünelerden “5 25 inin bozuk olduğu anla- şılmıştır. Halkın yiyecek ve içe- ceğini karıştıranlardan para ce- zası alınmıştır. Hem.,..: Hem de fodul Ortaköyde oturan Sabatay be- dava tramvay seyahati etmek istemiş, bu yüzden kontrol me- muru Mabmut Ef, ile kavga et- miş, memuru başından yarala- mıştır, kılıç ve asa vardır ki bunlar, mu- | Geçende bir ma- betten çalınan ilâhlar ! Hindistandan gelen son gaze- | teler Poona şehrinde vuku bulan şu garip hadiseyi haber vermek. tedir : Poona şehrinin en meşhur ma- betlerinden biri Pravati mabe- didir. Hindular her sabah oraya devam eder ve sabah âyinini yaparlar. Günün birinde, gene sabahle- yin preslişkârlar mabede gir mişler, altından yapılma iki ilâ hın, yani iki putun çalındığını görerek hayret içinde kalmışlar. Çalınan ilâlılar 28,000 Ruble kıymetinde idi. Mesele derhal zabıtaya baber verilmiş ve be- men taharriyat baş'amış ! Ilâhlara- taarruz ederek onu aşıran hırsızlar her yerde ve son derece şiddetle takip edilmek- tedir. Hadise Hindular arasında de- rin bir heyecan uvandırmıştır | Çatalcada köy muh- tarı yetiştirecek bir yurt Cümburiyet Halk fırkası tara- fından Çatalcada tesis edilen 20 yataklı yurdun bugün küşat resmi yapılacaktır. Küşat res- minde bulunmak Üzere Istanbul- dan Cümhuriyet Halk fırkası vilâyet idere heyeti âzalarından bazıları ile belediye erkânı ve gemi elen sek e Yurda © Çatalca © köylerindeki beş sınıflı ilk mektepleri bitiren fakir çocuklar alınacak ve bu çocuklar bu sene Çatalcada açi- lan orta mektepte okutturulâcak- lardır. Yurda alınacak çocuklar» dan teahhütname olınacak ve bunların orta tabsillerini bitir- dikten sonra daha yüksek mek- teplere devam etmelerine müsa- ade edilmiyecektir. Orta mektebi bitiren gençler köylerine dönerek köylerinin ye- güne orta tahsilli genci olacak- lar ve köyün muhtarlığını özer- lerine alacaklardır. Fırka yurdu açmakla köylere münevver genç yetiştirmek ga- yesini gütmektedir. Yurt gelecek sene genişlelilecektir. pa Göztepe elektrik bekliyor! Göztepe elektriği yılan hikâ- yesine döndü. Aylarca evvel te- #satını yapan ev sahipleri balâ elektrik < beklemektedirler. Bir müddet ha'k elektrik şirketinin Avruapadan gelecek makineleri» ni, sonra şirketin o rubhavvile merkezleri yüzünden bazı kimse» lerle çıkan ibtilâfın hallini niba- yet tesisatın yapılmasını bekledi. Bundan birkaç gün evvel Göz- tepede bütün tesisat bitmiş, ar- tık elektriğin a kanaat edilmişti.Fakat bu sefer de dev- let demir yolları idaresi ile şirket arasında yeni bir ibtitâf çıkmış- tır. Bu ihtilâfın sebebi de, Bağ» dat caddesinden Göztepeye gi- den kablonun bir ucunun eski Fenerbahçe demir yolunun altın dan geçmesidir. Devlet demir yolları kablonun raylar altından geçmesine müsade etmemiştir. Bu bususta şirketle demiryollar idaresi arasında müzakere ceryan etmektedir. Bu böyle... Fakat helk halâ ceryan beklemektedir. AM ii an AFRIKADA Iİ t | “ , Canavarlar Peşinde! e Yazan : $. Gİ i Tam otlardan dışarı çıkarken kar$! mızda yaralı manda görünmez mi! Keçiyi aslanın araklaması, fil- lerin gözümüzün önünde başkası tarafmdan öldürülmesi artık av- cılık hevesimi kırmıştı. Maamafih kendimi bir defa daha kandır maktan kurtaramadım. Yabanı manda avına büyük e- hemmiyet veriliyordu. Bir de bundan zevkimi alayım dedim. Şurasını da söyliyeyim ki man- da avı ötekilere benzemez. Hay- vanların kralı aslen kaçar, fakat manda korku nedir bilmez. Aslanı ürkütürsen salar. Man- daya gelince taarruz edilmese de hücum eder. Aslan gazali öldürür. Manda aslan öldürmekten zevk alır. Bu memlekette mandalar öy « le pek müthiş değildir. Fakat en kuvvetli adam bunlardan birinin küçük gözü ile hain hain bakışını görürse bu bakış uzun müddet rüyasına girer, Eğer şayet tam saldığı sırada manda gözünüze gözlerini diker- se.. Belki de o göz mezarınızda da sizi seyredecektir.. Birçok tavsiyeler dinledikten sonra kendimi kaderime terkede- rek Mak Dugal isminde bir İrlan- dalı ile ava çıktım; ağaçlık bir mıntakada idi. Otomobili beş yüz metre mesafede bırakmiştık. Hâdise o kadar çabuk geçti ki bus nu tasvir için ,şu şekil; .tesbite; mecbur kalıyorum. Birinci sahne Mak Dugal — Şu izleri görü - yor musunuz? Ben (Bir şey göremediğim i öldürüyor. OÖtekine ateşe VW” halde) — Nerede?.. Ha. Tamamen gözüküyor. Mak Dugal — Susalımi” Ben — vs Ikinci sahne | Bir dört nal gürültüsü. İki manda, Dugal nişanlıyor. #4 kalmadı ağaca tırmandım. 9 bir daha ateş ediyor. Hayvw#” muzundan yaralanıyor ve if rek uzaklaşıyor. i Mak Dugal — Ağaçta 9 pıyorsunuz? - Ben — Hiç... Mak Dugal — Haydi çay içelim. Boyları sesliyoruz. Onlar danın derisini yüzerken biz mobilin bulunduğu yola yürüyoruz, Tam otlardan çıktığımız sırada yaralı m nümüze çıkmaz mı? Bu sefer tereddüt etmedif” ateş ederek mandayı yere dim. Fakat ani ve müthiş korku geçirmedim desem ya" Mak Dugal anlatıyordu: — Bu hayvanlar yama al) Vurulduğu zaman ölmezse bif| il ire çizerek avcmımn döneceği 7 İu bekler. Hem bunlar gene 9'İ insaflıdır. Daha küçük kızıl # dalar vardır. Ölmesini biln #5 5 d Artık avcılık hevesimi yi etmiştim. Bir iki gün sonra M| bazaya döndüm. İstanbula bir manda derisi (o getiriyor© Fakat onu da ölümle karşı elde etmiştim... “ SON ! 3 ! ! | , Fransanın silâh deposi Fransa - İspanya münasebeti kuvve İendi ama Italya - İspanya gevşef Londra, 6 (Hususi) — Fransa Başvekili M. Heriyot'nun o ge- çenlerde İspanyaya vuku bulan seyahati Avrupada derin akisler yapmıştır. Taymis gazetesi, bu meseleye basrettiği bir baş ma kalede Pire dağlarının şimalin- deki cümkuriyet Başvekilinin, Pi- rene dağlarnın cenubundaki Cümbur reisini ziyaret etmesini gayet tabii gördükten sonra şu mübim mütaleaları ilâve etmek» tedir: “Fransa hükümeti, silâhlarını azaltmak için yeni bir p'ân ha: zırlamış bulunuyor. Fransanın bu plân münasebetile en mühim tekliflerinden biri, beynelmilel ağır silâhlar için, bir dedo bul- maktı. Ona göre Ispanya, bu beynelmilel depo için en mükem- mel yerdir. Bundan başka Fran- sa, Milletler Cemiyeti azasından ber hangisini alâkadar eden bir muharebe vukuunda bir kimse- nin bitaraf kalmamasını istiyor. Ispanya, Fransa ile müstemlike- leri arasında vaki bir yerde bu- landuğundan, Milletler Cemiyeti tarafından bir harp ilân olundu» ğu takdirde pek büyük bir ehem- miyet kazanabilir. Fransa ile İspanya ar Şimali garbi Afrikada müşterek menfaatler ve b tenen ibtilâflar vardır. Bütün bu meseleler gö yor. Ve M. Heriyot'nun ş Fransa ile İspanya arasi" 4 bağların kuvvetlenmesi #1(* lesadüf ettiği gibi Italya * panya müpasebetlerinin diği sıraya tesadüf etmekti Kuraktan port”. kallar küçük k Ibracat ofisinin verdiği y mata göre yağmursuzluk ; den Dört yol portakallar!” ef kalmıştır. Ağaçlarında kur f meyvalar vardır. Rize bAVİ g4 de mıntakanın ihtiyacına yağmur düşmediğinden "0 kallar iyice büyümemiştir. portakallarımızın vazıy' da mahallerinden malü miştir. Ofis ayoi meni takallarımıza yeni mabr. dariki için tedbirler ala ————— Ekmek ve francal# Belediye ekmek fiatın! gl frapcala fiatın 13 12 K ipka etmiştir. <i

Bu sayıdan diğer sayfalar: