November 17, 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

November 17, 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mndiyada : Vasıf Ahsen İlik müsabaka.nız bitti, sırası İle resimleri Ooruz, | Nm MEREEAEE2RAE2 4204001820 0000EAAE 011 A BASAKAMANELED28 K3E203811 Arkadaş arıyorlar $ Kartpostal mübadele ediyo- rum. İstanbulda Vakıt gazetesi vasıtasile D. K. $ Ikmirde İzmirin kartlarını, manzaralarını, bina resimlerini gönderecek bir arkadaş arıyo- rüm. Vakıt: Z. Z. $ Bilhassa Ankara, Izmir, Sı- vas, Samsun, Adananın kartla- rile. İstanbul. manzaralarını ve istenilen fotoğrafları mübadele ediyorum. Vakıt: R. M. $ Türkiyenin her tarafının manzaraları ile Istanbul manza- ralarını mübadele ediyorum, Vakıt: R, K. $ Memleketin dört bir köşe- İ sinin fotoğraflarından bir kollek- siyon yapıyorum. Her fotoğraf | gönderene istediği şekilde foto- graf gönderiyorum. Vakıt: Y.N. N BiLMECE: i 50 kariimize hediye veriyoruz. ” Dümaralı bilmecede kazananların isimlerini 21 teşrinisa- mİ pazartesi ol günkü gazetemizde okuyunuz. haftaki bilmecemiz yepyeni bir şekildedir. Çok dikkat Zımdır. Aşağıda her numarada bir isim vardır. Bu isim -« yerde şimdiki halde birçok heceler vardır. Bu hece- Örge sis kelimenin esas hecesidir. Yani hece değişmiyecek- Tin i heceler diğer numaralarda bulunmaktadır. Bu heceleri © koyarak isimleri bulunuz. Bu on kelime lise bulunan *smidir ; — tı zon. ra, — köy, — Er. b bir, Pe te iŞ An mo nu ta. sa, ray, na, — sun — da 8 — —dı 9 — sam — zu 10 — ga — rab — rum. halledenler arasında bir kişiye bir kol saati, beş ki- ' baka, mürekkepli kalem, 20 kişiye birer kitap, 25 kişiye bi- a si $ikolata, 20 kişiye bisküvi, 25 kişiye birer muhtıra arakalarına isimlerinizi ve adreslerinizi güzelce yazınız. “Büyük Adamlar | k Nobel mükâfatını koyan Nobel Bu hafta Nobel mükâfatı verildi. Bu ne demek? Bu mükâfatı koyan kimdir? âlisi bir İsveç sanayi mektebi muallimlerinden Nobel'in oğlu dünyaya geldi. — Alfret Nobel, Büyüdükçe sanayi adamı ol- mak için çalışan Alfred, 17 ya- şında Amerikada deniz inşaat tezgâhlarında çalşmayagitti. 20 yaşında memleketine döndüğü zaman mesleğinin mütehassısı idi. O sene, İngliz, Fransız ve Türklerle Ruslar harp ediyordu. Nobel hemen bir mevaddı infilâ- kıye fabrikası açtı, Ruslara mü- him miktarda mevaddı infilâkıye sattı, ço para kazandı. Fakat harpten sonra işler bozuldu. Çok geçmeden İstokholm civarında açılacak tren yolları için Nitre gliserine ihtiyaç hasıl oldu. No- bel tekrar faaliyete geçti, yavaş yavaş başka memleketlere de nitre gliserin sevkine başladı. Cok lâzım olan bu madde teh- likeli idi, En ufak bir sebepten patlıyor, her tarafı altüst edi- yordu. Bir çok memleketler bu- nur ticaretini menneftiler. Nobel de ber memlekette ayrı ayrı fabrika açmaya başladı. Alfred Nobel milliyet bilmez, ber za- man: — Ben beynelmilel bir adamım.. Çalıştığım yer vata- nımdır. Derdi. 1896 senesinde vefat ettiği za- man mevaddı infilâkiyeden 129- uncusunu bulmuştu, Alfred Nobel'in hayatını şöyle İ ayırırlar. Alfred 30 yaşında muhteri, 40 yaşında beynelmilel bir adam, öldüğü zaman milyonerdi. * Alfred Nobel dım etti. Dinamit fabrikaların i dan kazandığı milyonları, insan- ların refahi için sulh taminine hasretti. 31 buçuk milyona ba- liğ olan servetinin senelik faizini o sene içinde çalışan en büyük bir adama verilmesini tavsiye etti. Bunda milliyet farkı aran- mıyacaktı. $ Şimdiye kadar verilen mü- kâfatlar şunlardır: 1 — Fizik mükâfatı: X ışığı muhterii Rontken. Iİ 2 — Kimya mükâfatı: Alman kimyager Von Hef. 3 — Doktorluk mükâfatı: Dif- teri surumu kâşifi Behring. | 4 — Edebiyat mükâfatı: Fran- | sız edibi Sulli Predem. | 5 — Sulh mükâfatı: Cenevre salibi ahmer mücssisi Han, “ Nobel mükâfatı ,, namında- İ ki bu mükâfatlar her sene isveç akademisindeki bir komisyon ta- | rafından verilir. EEE SERİYE EEE EENNENENA VENN EEREREEE KENE DEREETEE ERER SERENENEEEEE EEE EE Yeme EEE NA Yal de birer kartpostal hediye edeciğiz. Me Hikâye : abi Efendinin Maceralarından y İK s Nİ vlıyacağı yerde Hacı Mehmet Efendinin dişini avladığının resmidir. | ihtiyarladıkça | ve zenginleştikçe fakirlere yar- | İl mın sözleri doğru idi. i kır, hattagümüş pari Hakiki Hikâye : Klanda balıkçılarının sadık arkadaşı : Giaçesterde balıkçılar namına dikilen abide. Bu abidenin arka tarafında ( Bari ) nin ismi de yazılıdır Bari.. Bu ismi belki Türkiye- de kimse bilmez. Fakat şimal buz denizinde gezen bütün ba- lıkçılar onun âşıkıdır. Bari âdi bir sokak köpeğidi. Glaçster kasabasında sokak ara- larında gezer, fırsat buldukça dükkânlara girerek yalamır du- rurdu. Hemen herkesin peşine düşerek gezen Barinin çok sadık bir hali vardı. Fakat hiç kimse bunun farkında değildi. Lizzi ismindeki bir balıkçı ge- misinin kaptanı bir gün Glaçster kasabasında ufak bir dükkânda yemek yiyordu. On beş günlük seyyahattan sonra yorgun ve hiç bir şey ka- zanamadığından müteessir olduğu için boğazmdan biç bir lokma geçmiyordu. Nasıl olmuşsa olmuş.. Bari dükkândan içeri girmişti. Doğru kaptanın yanına gitti. Kaptan bu pis tüylü köpekten iğrenmedi. Ona biraz ekmek attı. Fakat köpek ekmek yiyemiyordu. Et parçası atlı, Hayır,. Köpek etide yiyemiyordu. Kaptan kızdı. Ce- binden bir bakır para çıkardı ve attı.. Köpek bunada bakmadı. Kaptan hiddetlendi. Bir altın çı- kardı ve köpeğin önüne fırlattı, Hayret.. Köpek altını aldı ve ortadan kayboldu. Lizzi gemisinin kaptanı bu ga- rip köpeği derhal unuttu.. » * 4 Aradan günler geçmişti. Lizzi şimal buz denizinin dalgaları arasında çarpıştıktan sonra tek- rar oOGlaçster kasabasınm bu- lunduğu limana gelmiş, demirle- mişti, Kaptan karaya çıkar çık- maz bir köpekle karşılaştı. Köpek hemen kaptanın dizle- rine doğru sürünmeğe başladı. Kaptanın yüzüne doğru tuhaf tuhaf baktı. Kaptan o köpeğe vermedi; - Haşt... dedi.. ve ka- sabanın yolunu tuttu, Lâkin kö- pek kaptanın peşinden ayrılmı- yordu. Kiğtn dikkatla bakınca altını alıp kaçan köpek olduğu- nu anladı. Yanındaki arkadaşla- rna hikâyeyi anlattı. Bütün gemiciler hemen tecrü- be yapmak sevdasına düştüler. Hep birer altın fırlattılar. Gü- müş, bakir para atlılar. Kapta- Köpek ba- ra chem- miyet vermiyordu. Altınları top- liyordu. : * Köpeğin bu garid âdeti kasa- ba içinde bir günde yayıldı. Ço- cuklar, büyükler ona bir de isim koydular.. —Bari., ehemmiyet | / altından Bari Bari, artık kasabanın sevgilisi oldu, Et pek az yer.. Buna mu- kabil hep altın paraları toplardı. Fakat bu paraları nereye gotü- rür, ne yapar hiç kimse bilmez- di. # » # Lizzi gemisi mevsim avına çı- kacaktı. Bu aven az 25-30 gün devam ederdi. Bari gemicilerin peşini bırakmıyordu. Lizzi demir alırken denizde Bari hiç kimsenin haberi olmâ- dan gemiye atladı, Ambara sak- landı. Gemi açıldıktan sonrâ meydana çıktı. Denizde gemicilere eğlence lâzımdır. Barinin gelmesinden çok memnun oldular. Onunla oynadılar. Eğlendiler. Bir ay sonra ambarlar güver- teler balık dolu olduğu halde avdet ettiler. Bu Barinin uğurü- dur dediler. Ikinci seyahatte Bariyi yine j aldılar. Bu sefer gemi iler bir- likte hareket eden diğer iki ge- mi de müthiş balık yükü ile dön- düler, seneler böyle geçti. Artık Bari, uğur kelimesi ile bir tutu- luyordu, Kaptanlardan itibaren bütün gemiciler ona en güzel muâmele yapıyorlar. En iyi yerde yatırıyorlardı. Çünkü Bari de ge- minin bir tayfası olmuştu. e e Bora, fırtına.. Kasırga... Lizzi- nin çürük teknesi bu kadar fe- lâkete tahammül edemiyordu. Son bir gayret.. Son bir se- bat, O dâ boşa gitti.. Gemici- ler son dakikaya kadar çalıştı- lar.. Fakat Lizzinin artık takat kalmamıştı, Birdenbire delindi. Su müthiş bir tufan halinde cı- ız geminin teknesine girmeğe başladı. Gemiciler son gayretle- rini de yaptılar. Fakat her şey boştu.. Koca gemi yavaş yavaş şimal buz denizinin dalgaları ara- sındâ kayboluyordu. Gemiciler büyük kayığa dol- dular. Gece, gündüz demeden Izlanda yolunu tuttular. Hafta- larca açlıktan sonra Glaçister göründü.. O zamana kadar kayığın baş kafasını okaldırmayan Bari hemen sıçradı. Kaptana, Bari bakır para almazdı, o enaz bir allın isterdi gemicilere yaltaklanmıya başladı. Kaptan çok müteessirdi. Gemi batmıştı. Parası yoktu. Bariyi görmüyordu. Lâkin Bari o kadar çok yaltaklandı ki.. Kaptan o- nun tüylerini okşadı.. Bari tekrar yaltaklanmağa, kaptanın yüzüne garip garip bakmağa başladı. # ; 5 Karaya çıkınca Bari kaptanın eteğini ısırdı. Onu sürüklemiye başladı. Kaptan köpeği koğmak istiyor, fakat köpek onu bırak- mıyordu. Nihayet kaptan sabredemedi, Köpeğin çektiği tarafa gitmiye başladı. Glacester yollarından yürüdüler. Dağa doğru ilerledi- ler.. ilerlediler.. Kaptan ve gemi (Ltüfen sayıfayı çeviriniz )

Bu sayıdan diğer sayfalar: