14 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

14 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iv X nunla 4 Nisan 1933 Vakıt'ın Büyük Romühi KİMSESİZ 4 Nisan 1933 ———————....— ——— j olmak, onu yola getirmek, onu bu e e Nâsırı buldum. O- Muhsin Beye gittim, Yaşlı, kibar, nazik bir adam, Ev «| i üç sene sora karışı öl -| ül DE inde bir kızı kalmış, Kizı| pm Yaşında, Ona kardes k,a be arkadaşlık edecek birini is- bal sin Bey kızı Semihanın | İyi bi ei büyüdüğünü, kızma ME oi e veremediğini de iti- b ihayet ihtiyar bir büyük € elinde büyümüş, — Büyük ann , Artmış, Ha si eli; - beş Yaşında bir kadın ama, ” tuvaletine, gezmesine, eğ - Beesine düşlü A Mergul o) üşkün, Semiha ile hiç İdaş Hi mamış. Canım meşhur in > Hiç ismini işitme - İetleyi Mey çayları, topluluklarını duy Tü, simi Genç, ihtiyar, gö - ““iği hemen hemen kimse disi saraydan ii Ona bir vakitler “deli » derlermiş, Çerkes değil a- eliği ettiği için is- kalmış, İşte Seniha bu Üyümüş, © bunları Muhsin Bey mi e de onu tabii şi - saraylı, —Si, Söyledi? PE Nâsra da sordum. O - di. *si, Didar Hantmın ahba- di yemek Sörünüyeee kit Beçsin di iin. Alay olsun, va» lrsa, Mu iie) gidiyor. Bana ka - delilikleyi, e Beyde annesinin o, den memnun değil, İZINI Ona Basıl bırakmış, — Ne #r ile y, V9P3in. Bana kalmca, kı- Me 8 Eş Yel olamıyacağını çeisen karı e2MİŞ. Fakap Gia da pek sirada, o narları galeyan ediyor, istiyor, Bunu bir gün Nâsiğesmek O da Ana söyledi. Kİ Ibinin iyili beni hatırlama. — Nâğir cidden en adamdı, Her Gl er İYİ tanı ası öldüke,, n Yanına aldı, ei Asir bu ge N Yürekli bi, " nzemez, da görürsün, » Babsı A, Amcası onu Çok zengindir. rvete en anlaşılıyor, “atla mücadel, ti aktan yak Adama me artık Şadi 2 H i Tek etmesini se - kalma, Mü,” Miyan, iyi yü- dyunu şükran Yeyi üzmüyor - Oda, e Odanın <5. lik oldu, m kısa bir sessiz - İz aaa Gi ni düşün - hg, < SÜYormuş gi minde Senihaa mefendiciğim biraz da ir; Da seder misiniz? âlk Söyliyay; tah, ; “Yliyeyim Yük Ahinin eder yavrum. Pek Miş ti elinde ;. “i r ” ibi pi, Sene kız, İçin Deli bir bü - terbiye edilme - | Herhalde, senin ayırlı gi düşmesi onun İk eti Sicak Ona bü- üz, Olacaksın. Ma- baka NA Nümunei im - arkadaşa li N Düşte, Mi bir düşünceye dal kendi ke — Yapımda öksüz kalan, | © Buyruk büyü e yüyen bi bu hiç tar ünü yordu, Filvaki, vmadığı kızla arkadaş a, Yır. Muhsin Beyin anne - | « Didar Hanimin, ziya - | liğine delâleş edi - | i Hilmi Efendi yakalanmıştır. Tefrika NX 6 Nakleden: Selâmi Izzet lunduğu muhitten uzaklaştırmak, o muhitin gülünç taraflarını ona göstermek iyi bir vazifeydi. Şadiyeyi düşünceli gören Şefi - ka Hanım sordu: «- Ne düşünüyorsun? — Yanlarma girip oturacağım aileyi, -— Hoşuna... gitmez mi? -s Hoşuma gitsin gitmesin Ha- ürmefendi, her türlü fedakârlığa | hazırım... Yalnız, acaba benden! bekledikleri vazifeyi başarabile - cek miyim? -— Bunâ eminim Şadiye. sen fahat edersin, hem de rahat ederler ve hihayet yabancı bir evde de sâyılmüzsin. Nihayet akrabalarından birinin evinde o - turmuş olursun... Zavallı Şadiye. -- Kuzüm bhânmmefendiciğim bana acımayınız. İ — Peki kızim... Şimdi ben gi -| der, Muhsin Beyle daha ciddi gö- | rüşürüm, — Teşekkür ederim hanmefen- di. — Didar Hanımefendinin, ga « zetecilerden, muharrirlerden bir çok dostları da var. Sen ufak te - fek tercümeler yapıyordun, gene yapıyor musun? — Yapıyorüm Hanrmefendi. — Âlâ. Uzun bir hikâye veya bir roman tercümeni de, gazete - lerden birine vermiye çalışırız. O- radan da biraz para alırsın ve e - ğer bu işte muvafak olursan, ga - zetecilik hayatıma atılırsin. Her - | İ halde bu meslek seni geçindirir... Esasen Didar Hanım da epeyce bir şey verecek. Şadiye duraladı, sonra sordü: — Ne verecek Hanımefendi? — Herhalde elli lira alırsin. İ — Çok değil mi? —Bu Alman ve Fransiz müreb- biyelerine verilen paradır o yav - rum, Maahaza #en bunu aylık di- ye değil, cep harçlığı diye alacak- sın, Şadiye gözlerini kapadı. Elleri- le şakaklarını sıktı: -— Şimdi ne yapacağım hanı - mefendi? — Yarın sabah, saat on birde gidip Semiha ile görüş. Ben gide- ceğini haber veririm. (Devsma var) Hem onlar rasını değiştirmiş! Beşiktaşta, Abbasağa mahalle- İ sinde Karakol sokağmda oturan Hilmi Efendi hâmil olduğu 26113 numaralı tayyare biletinin sonunu teşkil eden 3 rakamı tahrif ede- rek 26112 yapmış ve bu humara- ya isabet eden yüz lira ikramiye- yi almıştır. Fakat sonra meselenin farkma varılarak müdürlük tara- fmdan şikâyette (bulunulmuş ve aramnlğmekm Elektrik tarifesi Yeni seneye ait ikinci üç aylık | elekirik ta in tespiti için ko- VAKİT eni İİ sözün karşılıkları! ve kullanışları İ KAHİR: Ezici. (Düşmanı | yan, inanan, (Bu sözü böh | medim, o söyledi.) (Bu diyen adam ters işler Yapmaz.) (Ben Sana uydümt dâ buraya gel- dim.) (Bü in doğru olduğuna inâhatıyorum.) 3 — KARAR: | Dürmak, öğlenmek, $öz kesmek, Gstilah mahkeme hükmü) (Sö dünde durmıyan adama dölek derler.) (Hafız Recep süzinak fas- linda eğlehdi.) (Bugünkü toplan- tidâ gündeliklerin arttırılması İ 5öZ kesildi.) 4 — KARZ: Ödünç, ödünç vermek; almak. (Ödünç pa- va alanlar kendileri tefecilerden koruyamazlar,) 8 — KAST: Dü- şühce, kurma, (Düşüncesi evvel- den belli idi) ( (Günlerdenberi kürdü, Kürdü sonra da geldi bana çütir.) g-— KASAVET: Tasa, kaygı, sıkıntı (Tasalanma be kar- €ş! Dünya kaygt dünyasıdır.) (Sıkmtı çekmiyen adami eğlence- yi anlıyamaz. 7 — KUBBE: Kün- bet. 8 — KUDRET: Güçlülük, varlık, yapabilmek, dayanış, da- Yanıklılık, (Güçlü adam.) (Var. İkit insanların sırtı yere gelmez, başka ne derlerse sen âldirma.) (Bü dinamo bu işleri yapabilir.) (Bu'işi şapmak için sonuna kadar düâyanirım,) 9 — KUDSİYET: Kutluluk. (Hacee gidenler kutlu - lanırlar.) 10 — KURBAN: Adak, yanmak, bitmek. (Bir koyun ada- dım.) (Bu gecem yandı.) (Ben s&- nin için bittim anam!) ii —KU- RA: Baht işi, askerliği çıkmak. (Piyango baht işidir.) (Talihi o- lanlar kazanırlar.) (Askerliği çı - kanlar alaylara gönderilirler.) Yabancı sözlerin karşılıkları Kadıköy Lisesi hocalarının buldukları karşılıklar İcabet — Gitmek, gelmek: (Ça- gırdımız geldim.) ( (Çağırıldığım yere gittim.) İhtifal — Yuğ: (Bü- yük Türk yapıcısı koca Sinan için yapılan yuğda ben de vardırm.) İhtikâr — Soygunculuk: baskı altma alınmazsa soyguncu - Tuğa başlar.) İhtimal — Belki, ©- İ labilir (Beni bekleme belki geles| Bir tayyare bileti numa- | mem) (İsi olabilire bağlama) Ih- | tisaş — Duygu: (Ahmet Avrupa « dan geldikten sonra bütün duygu- larını bize anlattı.) İhtiva — İçine alma, kaplama: (Kitabın içine al- dığı “kapladığı,, bölüklerini i- yice eledim.) Ihtiyaç — Yokluk, yoksulluk, gerek: (Zavallr adan yokluk içinde çırpmıp duruyor.) (Yoksulluktan büyük tasa olmaz.) (Bu işi başarmak için bana bir yardımcı gerektir.) İhtiyat — A- damın denkalma, yedek: (Adımı- I ılar daima kayi ediğinden yede ) İspat — Sağlamlaştırma: (Esnaf | (Sö erimi sağlamlaştırmak için | daha ne yapmamı istiyorsun?) İtham — Suçlandırma, suçatma, İekeleme: (Ahmet, yankesicilikle suçlandı.) (Astl suçlu — dururken bana suçatma doğru mu?) (Önü bu işte lekelemek istiyorlardı, kendisini güç kurtardı.) ittihaz — Edinme, alma: (Kendime hocalı- ği işedindim.) (Buişi bitirmek için özlü bir karar almak gerek. misyon dünden itibaren tetkika- ta başlamıştır. matiz Kış sporları için Kış sporlarmın memleketimizde ! tatbika başlanması üzerine yerli sanatkârlarımız tarafından ski i- maline başlanmıştır. Avrupa ka- yak aletlerinin 26 liraya satılma- | sma mukabil 7.50 liraya yerlileri malolmaktadır. © " . i | Dek MA İk “AŞAN AE EEE AA ACA | Yasa buyruğu, Berbat * Temelden 65 iaci İlkinektep hocalarının buldukları karşılıklar Abes - Boş. Abus - Çatık, sert yüz. Acaba - Belkade (Adahâda ıllanılır). Acele - İvme, diyrak (Adana), Acemi - Çırak, Aciz « Beceriksizlik. Adalet . Âdet - A- ir | lışılmış. Adeta * Bayağı. Adi - De- ğersiz. Afiyet - Sağlık. 20 inci ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Bakyaa « Arta kalan. Basiret « Uyanıklık. Basit - Bayağı. Bazan- Arasıra. Belâ « Kötülük, Sıkıntı. ! Belâhet « Bönlük, aptallık. Bera - jet « Suçsuzluk. Berat - Buyrultu. | i Berbat « Bitkin, pis. Bereket < Bol- !luk, çokluk. Beşaşet - Güler yüzlü- lük. Beşeriyet « Kişilik. Bezil - Da ğıtmak, 77 inci ülkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Bakaya - Arta kalma. Basiret - Uyanıklık, görme. Basit - Düz, a- çık, kolay, karışıksız. Bazan - Ara iş. Belâhet - Bönlük. Beraet - İli- şiksiz çıkma, Berat - Buyrultu. Berbat - Kirli, bozuk, kötü. Ber - bat - Bolluk. Beşaret - Güler yüz- lülük. Beşeriyet - Doğuş, yaradılış. Bezil - Esirgememe, 49 uncu ülkmektep hocalarının buldukları karştlıklar Bekaya « Artan. Basiret . Gör- İ mek, uyanıklık, Basit - Kolay, kı sa. Bazan - Arasıra. Belâ - Kötü. İ Belâhet - Aptallık, kalın kafa. Berâet - Suçsuzluk, kurtuluş. Be - rat . Buyrultu. Berbat - Kötüleş - me, pis, kir. Bereket - Bolluk, çök- luk. Beşatet - Güleğlik, gülen. Be- seriyet - Kişilik. Bezil - Esirgeme- mek. inci ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Bekaya - Arta kalan, arda ka - görüş. Basit « Düz, karışık olmı - yan. Bazan - Arasıra. Belâ «* Güç- lüğe uğrama. Belâhet - Salaklık. Adam öldürmek | serken cinayet işlemek- ten muhakemesi İstanbul ağırceza mahkemesin- de dün, Beykozda Elmalı çiftliği dürdüğü kaydile muhakeme edil- miştir, Civardaki köy ahalisinden Şa- ban, iki arkadaşile beraber, Ser- İ daroğlu ormanında odun kesmiş- ler, dönüyorlarmış, o Korucu Ali, karşılarına çikmiş, “odun kesme- nize kim izin verdi? Bırakm onla- rıl,, demiş, kavga çikmiş, bu ara- da korucu mavzerle üç arkadaştan Şabanı vurmuş. Korucu Ali, sorguya çekilince, şunları söylemiştir: — Ben, öldürmek O maksadile kurşun sıkmadım. O üç köylüye: “Yükleri yıkın!,, dedim, beni din- lemediler. Kafa tuttular. Nihayet balta ile üzerime saldırdılar. Ben de kendimi müdafaaya mecbur kaldım. Kurşunu, onları O korkut mak için yere doğru sıktım.! Muhakeme, sı için yirmi beş mayısa bırakılmış tır. şahitlerin çağmılma sıra. Belâ « Tasa, ağırlık, sikintili | lan. Basiret » Açık gözlülük, içten ! Bir korucunun odun ke- | korucusu Ali, mavzerle adam öl-! Sayıfas 5 — MMA A nn Mi bozma. Bereket - Bolluk. Beşeri - yet - Tüm kişilik. Bezil - Bol veriş. Beşaşet « Güler yüzlülük. İİ Güncü ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Abes » Boş. Abus - Çatık. Aca ip * Şaşılacak şey. Acaba - Değil İ mi. Acele - Çabuk. Acemi - Bilgi- siz. Aciz « Pisrik, beceriksiz, bil - gisiz. Adalet - Doğruluk. Adet - Görenek, Adeta - Oldukça, eniko- nu. Adi « Aşağı. Afiyet - İyilik sağlık. I inet ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Abes - Boş, değersiz. Abus - A !sık, çatık. Acaip - Şaşılacak, gü - gl lünç. Acaba « Ya?. Öyle mi? Ace- 4 İle - Alat, ivme. Asemi « Iyi bilmi: yen, sınanmamiş. Aciz - Âcz « Güçsüzlük, güçsüz. Adalet - Denk- Ilik. Âdet - Gidiş, alışma. Adeta - Şöylece, orta. Adi - Bayağı, eski. Afiyet - Dirlik, sağlık. 4 üncü ilkmeklep hocalarının buldukları karşılıklar Eb'at » UUzaklıklar. Ebedi « Sonsuz. Ecel » Ölüm. Ecir « Eer Ecnebi - Yabancı. Ecram - Yıldız: lar. Ecza * (Türlü manâlarile) Par ğ | çalar.. Edat « (gramer) « Ek. Edep Saygı. Edebiyat - Yüksek bilgiler. Ezeli - İlkince. N 10 uncu ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Vasıta - A ebâi .Ü raya giren, yardımcı. ne almak, Vect « Coş” nleşmek. Veda - Ayrıl * mak. Velhasıl - Böylece. Vesika - İnandırıcı kâğıt, Yadigâr » Arma: gan. Yakın - Uzak olmıyan, ya * nmda olan. Yani « İsterim. Yegü: İne « Biricik. Yeis - Bezginlik. o“ Zait » Fazla, zait işareti. Zaman Zaman. Zat - Kendi, büyük kimse. Zebun - Ezgin. Zebunkeş - Düş - kün, eziyet. Zekâ - Çabuk kavra: yan, Zerre « En ufak. Zeval - Söns“ mek, alçulmak, Zindan - Karanlık. Ziyan - Kazanmamak. Ziyaret « “ ! ; Istefanidis Efendi ne diyor ii Eroin kaç İiğı meselesi aras tefanidis Efe mektup gönderm , diy z “Ben Şark Merkez Ecza Türk Anonim Şirketi o Müdürüyüm. mim de Aleko İstefanidistir. Nike isminde oğlum olmayıp oğlumu ismi Vasil İstefanidistir. Gi “Makamatı aidesince müspet © duğu üzere Eroin meselesi ile hiç | bir münasebetim yoktur. > Yalnız İS“ 4 - 933 tarihinde bu işte met | haldar iki şahıs hakkında mal tı aidesince malümatıma mürâca: | at edilmiştir. Oğlum polisçe bile | sağırılmış değildir. Evimin ve mel sup olduğum müessesenin arans İ dığı haberi de kat'iyen yanlıştır. eşilköyde yakalanıp içinde ero jin bulunduğu yazılan otomobille bazı gazetelerde yazıldığı gibi ne enim, ne de oğlumun hiç bir alâs kası yoktur. Kezalik polis nezi mevkufiyet, kefaletle tahliye gibi | hâdiselerden de O bihaberim. | halde isim iltibasmım » doğurdu | muhakkak olan bu ve buna mümas sil yanlış haberlerin hâsıl edeci zehabm izalesi zımnında bu mun gazetenize dercini bilhassa ca ile teyidi'ihtiramat eylerim.,, |

Bu sayıdan diğer sayfalar: