6 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

6 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&4ekânı € Seyyar Terbiye Sergisinde : 5 n arkasında gizlend maske gibi bir yüz igi ya ide Erciş, içine elenmiş da Meleni ürbirinin yanında çö - ee, DİTinin sırtınd. mikâplar, rakka; ie ilerde bir düzlük, ? konuşmuyor. Hele ihtiyar dükkân- | ğe dalmış, söze ve harekete oruç tutmuş bir halde. Ne ağzını açıyor, ne yerinden kımıldanıyor. Gözler insanların suratına eğilmiyor. San ki bir başka âlemi seyrediyorlar... Fakat siz, beyaz perdede bir | film seyreder gibi Kayseriyi gör - meyiniz. Biraz derinleşiniz hayret- ten hayrete düşeceksiniz. Çünkü orta zaman dekoru içinde şimdi . | yep yeni seyler göreceksiniz o za - b i man diyeceksiniz ki orta zaman kı bir Kân, Biraz ve yafeti içinde yepyeni insan vardır. için İL lev Nasıl stüdyoların en ileri kafalı a- 1 şehri i damlarını bazan geri dekor içinde ai n yaslandığı Er - | görürsek Kayserinin bir kısım hal- gunluğumu, 2 benüz Me kını da bir Film artisti gibi seyre - pe kışın deh - | debilirsiniz. in kurşun * Mor Aj İamamlıyo, Sizgilerinin, köşeleri - ile Bozkurı hendeseles renkli dekoru beyaz i dağı ve yüksekteki değil, Me yaza, bazan y Miyi, Sen m. | Kapalı çarşıda traş aynası al- b ği yredebilir - | mak için bir dükkâna uğradım. ği Burad, tağel; i Dükkân demin size anlattığım de- yi yan, Simler omuz omuza | kor içindedir. Dükkân dar, dük- Yaşıyorlar. NV K pt Menlaril, evlerile, çarşısile, in - duvarlarile uzak - a or. i harabesi hissi- A orta zaman sur - tında, nefeş alan Kayseri Seyaha (Pompei) de do- a benziyor. Çünkü, e” tarip gi köşesine baksa - : » bir dili bir şey söy- “ size binlerce sene üstünde her akın - ASMIŞ, her akıncıdan Mace yan Yserinin tari- tariiy yn e an ty rm anlatır. Huvont imayı e Bozkurın bir kö- in Min, zekânmn inceli- Ya ve hayretle seyret- Yi Müzesi, size Anado- <) senelik tarihinden Ce bir kapı, bir Söreceksiniz ki bu tari Pısı değil, altı bin aa kapıdır. Bu deği oy vine açılan bir SEN yakını Selçuk o e Penceredir. Mayayı belediye reisi | Mar ehe söyle bir | Fas müze şehri - De, ni kı alg ; » orta olduğu zaman ka- Bibi muhafaza Ar, Kal, yıkılmış duvarların Ür e ini bırakıy, ilm çevriliyor - or. ei > kapalı çarşısına gi - Pei Yan ak sakal “e ze Menlrinde © Dağdaş bekliy, Portları üstünde müz aranlık daracık * şilingirler, sar- kânda herşeyden bir parça var. Üstelik te dükküncı çaycılık da e - diyor, Dükkânda lâmba var. Ro - man var; bir kaç kalıp sabun var. Göremediğim, yahut gözüme iliş - miyen kutularda kimbilir daha ne- ler, ne acayip nesneler var. Belki de bir köşede bir ampul, bir diş macunu, belki de kuş sütü bile var dır. Dükkâncı kırk sularında, ken » di halinde, zekâsını hiç bir taraf - tan meydana koymıyarak israf et- miyen hattâ biraz da bönce gözü- ken lâpçınlı bir adam, Birazda dalgın oldukca vurdum duymaz bir hali var. Dükkânda aynalara bakarken karşıdaki dükkânın levhası gözü - me ilişti. Yapukçu. Tanımadığım bir söz. Dükkâncıya sordum, o ba- na cevap verdi. — Yazma işlerinin kabasını ya- panlara yapukçu derler. Lâ folsun diye sordum. “ Bu yazmaların boyaları ne- reden gelir. “ — Efendim, dedi. Bu yazma» ların boyaları bazan kök boyadır, ama çoğu da Avrupadan geliyor. Alizarin kullanıyorlar, Alizarin ve orta zaman dekoru ne acaip bir tezat - tr. Bir küçük sarık (o hissini ve- ren ve arkaya itilmiş kasketini şöy le bir düzeltti sonra anlatmıya de- yam etti; “— Memlekette eskiden kök bo| ay Türkiyeye büyük bir servet ge- tirirdi. Fakat efendim dünya bir kararda kalmıyor. Avrupada kim-! ya ilerleyince, hele (o Almanyada l | l ti. Beyefendi fabirka ucuza male- diyor. Eskiden biz hani şundan el- Ni altmış sene evvel kök boya ihra- catı yaparken şimdi memlekete Avrupa malı olarak boyuna giri- yor. Bu cevaba gelin de siz hayret » etmeyin. Türkiyede boya meselesi hakkında İstanbulda değme mü - nevverin böyle cevap (vermesine imkân tasavvur eder misiniz?. Bu cevabı alınca biraz daha ko- nuştum. Yavaş yavaş söyledi: boyacılık işi mühimleşince bizim | sındaki İY ari kök boyalar müşterilerini kaybet-| şardan getirdiğimiz Sarıoğlan 2 Mayıs “ — Biraz rüştiyede okudum.. ğlar, bu çev. | cılar sanki mukaddes bir sessizli - | harbi umumide asker oldum. Ga -| yakın bir zamanda öteden beri is- | tir. liçya cephesinde bulundum. Çarşıdan ilerlerken eski bir! mektep arkadaşıma o rasgeldim.! Dükkâncıyla konuşmamızı anlat- tum; gülümsedi: “.— Harpte, dedi, ben de Al- manyaya mühendis zabitlik tahsi- line gitmiştim. Mütarekeden sonra Almanyadaki Türkleri Hamburg. dan bir vapura bindirdiler İstan- bula gönderdiler,. Az gittik uz git- tik nihayet (Cebelitarika) geldik. Orada yahudiler sandallarla gelip öteberi satıyorlar, istiyenler de ge- miden sandala bir sepet sallandı- rıyorlar, sepetin içine de para ko- yuyorlardı. Biz, vapurda iki Kayseriliydik. Ne ekmek, ne peynir, ne de zey - tin kalmıştı. Biraz ekmek, biraz zeytin, bir az peynir alalım dedik. Sandalda öteberi satanlar pek hilekâr şey - lerdi. Çünkü bize beş marklık di- ye koskocaman bir peynir parçası gösterdiler, parayı sepete koyduk, sallandırdık. Fakat herif bize gös- terdiğinin onda birinden daha u - fak bir parça peynir koydu.. İster- sen sepeti yukarı çekme... Sana Al manyadan bahseden arkadaş sura tıma baktı: “— Sepeti çek, dedi.. Biraz du - rakladım, sonra çektim, durakla - mamın sebebi bilirsin ben O halis Kayserili değilim. Onun için ak - lım pek çabuk işlemez. Ben sepe- ti yukarıya çekinceye kadar arka- daş yanımdan fırladı elinde bir marmölât kutusu ile sökün etti. Kutunun kapağı zaten açılmış, ku- tunun dibinde pekaz bir şey kal - #Mmiştı, Parmağını kutuya soktu, kutuyu sıyırdı, sepetin dibini marmölâtla bulaştırdı. Bana: “— Şimdi bak ne olacak, dedi. Sepeti salıverdik. Sandalcılara bu defa çikolata ısmarladık. Sandalda yahudiler paralarını ceplerine koymazlar, alışveriş e - derken kolaylık olsun diye sanda- İm dibine bırakırlar. Arkadaş sepeti sandalın içine sallandırdı. Yahudi içine küçücük bir çikolata koydu ve ipi çektik. Sepetin dibine ne kadar para ya- pışabildiyse yapıştı. O, pek yaman şeydir... | Bir mühendise rasgeldim, bu mühendis, Kayseri tayyare fabri - kalarında çalışıyor.. Bana Kayseri zekâsı hakkında şöyle bir hesap yaptır *“— Kayseriden aldığımız 15 ya mütehassıs ustalar kadar iş görüyorlar, Sana hayret edilecek bir şey söyliyeyim. Modren işleri işletmekte Kay- serililerin o hususi bir Oo zekâsı var. Yüzleri zekâlarını o dışarıya vurmamak için kullanılan bir mas ke gibidir. Sadri Etem Asfalt yollar Eminönü belediyesi Rızapaşa yokuşu ile Ebussuut ve Babıâli caddelerini asfalt yaptıracaktır. Fransa ve İ sin riyaşetlerini ne suretle telif e - z TEE “pağik : N . ” » 9 — VAKIT 6 Mayıs1933 — orta Avrupa silahlanma, Sovyetlerle itilaf meselesi Paris, 5 (A.A) — Bilhassa hü -| Mumaileyh, mükâlemelere icap kümetin M. Musolini ile M. Bene » | eden sabır ve metanetle ve Fran « sanın küçük milletleri omuhafaza deceğini ve Almanyanın hukuk mü ! etmekten ibaret olan an'anesine savatı elde etmek bahanesile hü - | sadık kalmak kaygusu ile devam cum kıtalarını hazırlıyarak O pek | edilmekte olduğunu beyan etmiş « temekte olduğu hudutlara yığma- sından korkup korkmamakta oldu- ğunu soran M. Berenger ile Fran- sız — Sovyet mukarenetini tenkit Hatip, konferansın suya düşme- sine ve yeniden silâhlanma yarışı" nm meydan almasına kat'iyyen se- bebiyet vermek istemiyen ve fakat eden diğer hatiplere cevap veren | aldatılmasını veya zayif düşürülme M. Pol Bonkur demiştir ki: sini arzu etmiyen Fransanm Ce - —Aramızda hiç bir esaslı ihtilâf | nevredeki pek sağlam vaziyetini mevcut olmıyan İtalya olmaksızın | ehemmiyetle kaydetmiştir. veya onun aleyhinde olmak sureti- | M. Pol Bonkur demiştir ki: le merkezi Avrupayı tensik etmek | Almanya, milli müdafan ordusu- mümkün değildir. İnu ipka etmek arzusunda ise ta - Mumaileyh, M. Musolini dört | mamile Versay muahedesi ahkâ - devlet misakımın akdini teklif et - | mı mucibince hareket etmelidir. tiği zaman bundan istifade ederek Hatip, netice olarak, Sovyet— milletler cemiyeti çerçevesi için » | Fransız misakının imza edilmesi de ve milletlerin müsavatı esasına | keyfiyetinin sulha pek ziyade hiz- sadık kalmak azmile dört devletin | met etmiş olduğunu söylemiş ve mukarenetini temine çalışmak mu- | Fransanın İngiltereye karşı şimdi- vafık olurdu, demiştir. ye kadar takip etmiş olduğu hattı M.Pol Bonkur, hali hazırda | harekette sebat edeceğini beyan muahedelerin tesbit etmiş olduğu | ve çünkü bu hattı hareketin sulhun hudutlara dokunmanın bir delilik | muhafazası için en iyi teminat ol « olacağını ilâve etmiştir. Ankarayı görmeseydim .. Baştarafı Birinci Sayıfada de yoktur. Sonra Türkçede müen- neslik, müzekkerlik yoktur ve bu büyük bir mazhariyettir. yaşayan dillerin hepsi Türkçenin geçirmiş olduğu (o merhalelerden geçmiştir. Yalnız Türkler dilin es- kiliğini muhafaza etmişler, diğer - İleri böyle yapmamışlardır. Bugün Türkçenin Avrupa dil - lerile olar münasebeti mevzuu ba-! histir. Çünkü bugünkü Türk dili - nin sistemi eskidir. Bunun içindir ki bugünkü Avrupa dillerinin ev- velini öğrenmek için o Türkçeyi tetkik etmek, Etrosyalılar, Etile- vi Sumerleri iyi (o anlayabilmek i- çin Türkçe üzerinde çalışmak lâ - zımdır. Bugün yapılmakta olan dil an- ketinin neticesinde anlaşılmıştır. ki tarih Türk dilini tetkiki ihmal etmiştir. Yunanca ve Lâtince üzerinde çok çalışılmış, bu diller esaslı su - İ rette tetkik edilmiş, fakat Türkçe üzerinde uğraşılmamıştır. Bunun sebebi, Türkçenin yeni bir dil sa- yılmasıdır. Halbuki Türkçe bilâ - kis çok eski bir dildir. Ankaradaki Dil heyetile müş - terek ilmi mesaide bulunmağa ka- rar verdik. Bu heyetle daima mu- haberede bulunacağım. Istanbulda on beş gün kadar kaldıktan sonra (o Efes, Truva ve Bergama harabelerini gezmek ü- zere Çanakkale ve İzmire gidece- ğim, Sonra vakıt ve fırsat bulur sam Giride giderek orada son za- manlarda meydana çıkarılan eser- leri tetkik edeceğim. 7 mmm — Amerika donanması Londra, 5 (A.A) — Gazetelere gelen bir telgrafnameye göre A- merika bahriye erkânı, donanmasını altı ay müddetle ihti- | sonra serbest bırakılacaktır. Gan- yat halinde bulundurmak teklifini | di, müteakiben Ahmetabata gide - tetkik etmektedir. 4.12... Amerika Bugün , İmiş olup bir müddet italyada ka- timal oruca cektir . duğunu ilâve etmiştir. ..... Hıdrellez diye dün.. Baştarafı Birinci Sayıfada sağı sahil ciheti pek o kadar hınca hınç değildi. Daha lodos cihetin- de olan Maltepe bağları ile Çırpı cının üstündeki Tepebağı, Yılan- layazma cihetleri de iğne atılsa yere düşecek halde değildi. i Yedikuleden Edirnekapıya ka- dar uzanan kale (dışındaki uzun i yolun solundaki Yeşil hendekler tepeleme insanla doluydu. 1 Bu sene çadırlarmı o Topkapı | dışındaki kale duvarlarınm dibi» ine kurmuş olan göçebe (o kıptiler dünden kızarttıkları ( birçok ku- zular ve dünden hazırladıkları bir çok çalgılarla Hıdrellezi o bugün yapacaklardır. Napolide ziraat sergisi NAPOLİ, 5 (A.A.) — Bula yın 24 ünde açılacak (ve 30,000 metre murabbaı bir saha işgal e- decek olan Büyük ziraat ve mey» ve sergisinin inşaatına faaliyetle devam edilmektedir. Veliaht, bu sergiyi (o himayesi altıma almıştır. İltalya dahiliye müsteşarlığı ROMA, 5 (A.A.) — Meb'us- lardan avukat Guido (o Buffarini, hususi bir takım sebeplerden do - layı istifa etmiş olan Dahiliye müsteşarı M. Arpinati'nin yerine tayin edilmiştir. Mumaileyh, son intihabatta meb'us seçilmiştir. i Bir Çin mareşalı İtalyada BRENDİZİ, 5 (A.A.) — Şimas li Çindeki askeri hareketleri ida - | re eylemiş ve Jehol omağlübiyeti # üzerine vazifesinden istifa etmiş olan Mareşal oOChiand Su Liang, Şanghaydan buraya gelmiştir. , Mareşal Romaya (o hareket et — | #caktır. Gandi oruçta SIMLA, 5 (A.A.) — Gandi ih - iki gün -

Bu sayıdan diğer sayfalar: