8 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13

8 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© arenfiy$ oreryyenesen — ZINVL Ozuymşanı saşeş yyeumdıpe5 oyuzzag “yor © pale mapuşsasonsoyuz ÖNYN “ErEEJ yonel Şe e yörp ig vjzrare, ws ed — ZVdOL Yeke 20g0109 oyanşuag Mepsanğ vara rurpey m4 uapaaysnz fuog “anunof > O, Yümonzaysş syeunreuş ves Wesyo oğla HYE AE “o8 vysunm mös8zea “zedol — ZINVE “pgejaeöoy Yepuseyre Muepe LiEİA. RANG vg ğer ayı #pzepseduk su wp sujup e üayeepyiğep Eros ueygıpye KulappNgeye 491 PA apaspryeg uepyszn sajuapoy uayoyanin$ gp Si oysa app irepeğred ng SA eprepedzed vr “eakeyi 1g Nİ 49)? epaeşueurez pyyoaA Uorg “21 “ayar yeğsp ng op Hye uopsap9 yirmi Mappd oyigeuezeiy vxvd vASA uvyo 1svavd vAl3sy9 dojurp seyi “8 uriSipsieı yörrofkye “MH — ZVdOL “1k uşezomakip 1po1€04 vape s9 — ZON Giz adudd gONNdUYa 214 TOPAZ leri farkına varmadan nasıl yaptığımı anlatırım. Yalnız şurasını iyi bil ki, ceza beklediğim sırada fedakârlıkla elde edemediğim şeyleri kazandım. Maarif madalyası aldım. TAMIZ (Heyecanla) — Madalyayı aldın, de - © mek! TOPAZ — Evet... Ya sen?, TAMİZ — Nerede. ; TOPAZ — Görüyorsun ya zavalİı Tamizim... Doğru yoldan ayrılınca hem zengin ve bem hür - o met edilir biri oldum. TAMIZ — Mügalâta!.. Sana hürmet ediyor- arsa, ne olduğunu bilmedikleri içindir. TOPAZ — Ben de böyle sandım.. Fakat yanık- dığımı anladım. Az evvel dilinde sana benden bahseden namuslu bir sdam dolaşıyordu. Şayet bu adam Müş değilse sana istediğini veririm. 'TAMIZ — Evet o.. Senin iğin neler söylediği- 'ni bilsen kızarırsın! TOPAZ — Bu namuslu adam beni de gelip dü, Sana söylediklerimi aynen ona da söyle - İcap ederse yalancı şahitliği bile ya- “Pp #piıg was 1405 ığıyşeyn 'zedoy, znumsog — (opsaary ma xröng) MVN3UTALSYX Cavtsıspag 1Z0Ş 24 3yeU41009Y) “sepv mg nü “uropo Ingey you vok 18024 Ju OPZK yesredek ör 1g yesim op sop «9 ÜÇ yaleğ “yeapo vape wp SE pemuag sryarıpı 1uos Uvpung “umuodysy yeniği vur agesay 1pua4 yay — (rsogiN) ZYSOL . > 9a yede uröya ö) — YVNGHTALSVA vareyal Htulds op 419 19 1g panusıynuz ayı osyaa alay oör un3 ng tasakeyncı ng “ndng repkej — ZVdOL “uog “umofnuof ep -vj ng uopasoduyau ng — YWNANTELSVX “apo ug znyo apamu ug $ag uasıjas Z0X 1p9A izlutpo os ane 14 Füreya DJE mg Ypumtğ “omg uyumaz usa zm19 4020 yodüyo ugayulap yurg talalK “vap tura vo Avomu iye oueyarep| Jıcpasynızı vung “pad vep seg 1yes yureay rg Son vosvos zn£ pak wpke niye ZVdOL. sel DÖRDÜNCÜ PERDE 203. TOPAZ (Kalkar, Kastelbenşka yaklaşır) — Çıkımız, mösyö... KASTELBENAK — Yoksa zannediyor musu - nuz ki. TOPAZ — Çıkınır.. KASTELBENAK — Ya! Fakat kollarıma gü- venebilirim.. TOPAZ — Çekinmezseniz.. KASTELBENAK — Ben hamal değilim... SÜZ! — Söyliyen sizsiniz. KASTELBENAK — Elbette bir gün gelir. Şimdilik gülmeyi tercih ederim. (Yüzü buruşarak güler) Ha... ha... ha., ha, ha., (Çıkar) Sahnem SUZI — TOPAZ TOPAZ — Ne olduğunu gösterdi... Tabii biraz sonra size yalvarır, siz de, bu şerefli mevkâinizi muhafaza için, affedersiniz... KE A kini ee eye ezik £98 1g suynyop vanyaju) “gzruşeyar sops apwes span ones ag — (Ufa 119 nğO$) ZVGOL Li yg Sp ao vanlakçpişea yaza arr “es PE (reyi ruyayap Elnur Yapa) 4g Saanyo . duysoumyızMA A vejunytas Hizms u5 25 uapupuy w1uoş ueyug uyep uyep vuo zed. “0L,) Srumayesasınuz uş uğıppey opuyokungaour MpuuA, Jegey ony nung “ankplağ #eç ia DPAOP yevş — (oUemuy dA 5) YVNASTALSVA Cana epreype EEE Ya “StüLApişa BEL Tue yvs VA NPYZOİ Eğe p7UA ös)ala 4g Spa Hiç eps urzedo,) ZVdOL — YTITATAAA3 u suyes Sı O Bavzd 09N0d49d 206 TOPAZ SUZI — Azizim Topaz.. Biraz acele ettiğiniz! sanıyorum. TOPAZ — Niçin madam?. SÜZI — Bir Topazın nasıl yetiştiğini bildiğim için kıymetini bilirim. Bunun için, kat'i kararımıza rağmen size bu nasihati vermek istedim. TOPAZ — Ben de sizden intihabım hakkında fikrinizi öğrenmek istiyordum. SÜZİ — intihap ettinizse fikrimi öğrenmekte gecikmişsiniz. (Biraz süküt) Kim? TOPAZ — Bulunuz.. : SUZİ — Tanır mıyım?. TOPAZ — Hem çok iyi... SUZİ — Esmer mi, kumral mı?. TOPAZ — Esmer. SÜZİ — Ufaktefek mi7. TOPAZ — Orta. SUZİ — Güzel mi?. TOPAZ — Çok güzel. Harikulide giyinir. Dün, çok şık bir elbisesi vardı. Etrafı “açık renk KASTELBENAK — İşin, böylece halledilivere- <eğini zannetmeyiniz. İki senedenberi size kâfi de- recede para vermedim mi?, ur oprd (ayi ola 1g UZYEp Zr, uaYanzap. Numsa ufuaueyize£ Olea) “NOK a var zwdol üz DÖRDÜNCÜ PERDE 21. “Müdür efendi burada değil!,, cevabile karşılaş - tım. Hatta bir aralık beni kabul etmek istemedi - in zihabına bile vardım. Doğrusuzu istersen ade- ta kızmıştım.. TOPAZ — Hakkın var.. Fakat düşünsene ki.. Bizim gibi iki dost. TAMIZ — Bahusus sana söyliyeceğim mühim bir şey vardı.. TOPAZ — Söyle bakayım. TAMIZ (Oturur) — Eskidenberi dostun kill - ğumu bilirsin... Eski, samimi bir dost.. Başkaları nın işine karışmak da âdetim değildir. Fakat, sa- na söyliyeceğim şey mühim.. Şerefin mevzuubahis, TOPAZ — Şerefim mi?. TTAMIZ — Bunu söylediğime müteessirim.. Ba- ma senin bir şerikinden bahsettiler; lekeli bir siya- #etçiymiş. Hatta sözüne İnanılır birisine göre, sen, bu herifin ne matah olduğunu Böyle olduğu halde bazı şüpheli muşsun!.. TOPAZ — Şüpheli mi?, TAMIZ — Evet, şüpheli, hatta bunlar matbuâ- ta bile aksetmiş. N; emin olduğum bir zat, bana çok evvel ciddi etede çıkan şu

Bu sayıdan diğer sayfalar: