13 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

13 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 © kismi biltikten sonra sözüne İrgi - konferansı —10— VAKIT 13 Haziran 1933 Cihan iktısat ve para dün açıldı Baştarafı Birinci Sayfada | ydân idealleri olmasaydı bu büyük toplanlının günün birinde vuku bulabileceğinde şüphe ederdim. “Milletler cemiyeti azası olmu - yan devletlerin mümessiilerine de aynı derecede samimiyetle hoşame İ di beyan ederim, Bu müzakerelere iştirake kendilerini sevkeden fay -| dalı mesai iştireki zıhniyetini tak- dir ediyorum.,, Bu sözlerden sonra kral nutku- na, Fransızca olarak, şu suretle de varı etmiştir: “— Bu muazzam meclisin bu ka dar büyük ve geniş olduğumu gör- düğümden dolayı çok derin bir he- yecan duyuyorum, Bu kadar büyük nihayetsiz ; yük bir yi ve mefhumu yani bütün dünya - Mın ümit ve dileklerini temsil et - mektedir, “Bütün dünya endişeli bir hal i- çinde bulunmaktadır. Ve sizlerin, saurahhas efendiler, uhdenize dü- #en vazifede ağir ve çetindir. Bu vazife el birliği ile çalışma husu- sunda samimi bir hüsnüniyet gös- ierilmezse sona erdirilemez. “Hepimize elimi uzatır, mesaini- yin ve emeklerinizin bütün dünya halkının sabırsızlıkla Obe'dediği muvaffakıyetli neticeye ulaşması- nı kalbimin bütün kuvvetiyle di - lerim.,, Kral, nıztkun fransızca olan bu Mizce olarak devam etmiş, bir anlaş | ma neticesine varmak hususunda hakiki bir arzu gösterilidğini söy -| Jemiş, işsizlerin gittikçe artan sayı sının kendisini de, bu konferansta hazır bulunanlar gibi, sürekli su - yette düşündürüp üzdüğünü beyan etmiş ve bütün dünya halkının ni- hai bayır ve menfaati uğrunda el birliği ile çalışmağa herkesi davet “elmiştir. Kral dünyada hiç bir veçhiyle eksilmemiş olan geniş servet men baları bulunduğunu, milletlerin bu servet ve varidat menbalarından medeniyetin ve maddi terakkinin | nefine olarak istifade etmeğe mu-| hakkak surette muktedir oldukla -| rını kaydettikten sonra şu sözleri! ilâve etmiştir. “— Istihezl bolluğu kendiliğin -| den bir takım meseleler ortaya çı - kardı. ynı zamanda milltelerin birbirine bağlı olduğu ve el birliği ie çalışmalarının ne derece değer li bir şey bulunduğu da bu veşi- le ile yeniden takdir edildi. Bu yö ni takdir duygusunu insan'ık ale - minin İchinde kullanmak fırsa- “ şimdi kendini gösterdi. ağır işleyeceğini hatırlatmış, bu a- ğırlaşmanın ayrı ayrı tezahürlerini şu suretle saymışlır: “— 1929 senesindemberi fiyatlar da görülen ve borç yükünü ağırlaş tıran düşük beynelmilel ticaretin tabi olduğu her türlü takyitler, al - fan esasından hemen hemen umu - mi surette vaz gecilmesi, bütün dünyadaki işsizlerin 30 milyon ki- siyi bulması... Bu hal böyle devam edemez M. Macdonalt bu muhtelif teza hürleri bu suretle işaret ettikten sonra sözüne şu suretle devam et- miştir: “— Bu hal böyle sürüp gidemez. | Alksi takdirde hayatın sıkıntıya ve ırtıraba karşı ayaklandığı ömütsiz- | E& kuvvetinin mazilye ait kazanç ları sürükleyip götürdüğü eski de « virler avdet edebilir. Waziyelteki vahametin bir kat daha artmasına ait son safhalarm sebeplerinden biri milletlerin bir milli himaye siyaseti takibi husu- sunda serbest bulunmuş olması ve karşılaştığımız güçlükleri bu suret le çoğalımış olmasıdır. Hiç bir millet öteki milletlerin zararına olarak zenginleşemez. Bü | tün dünyayı iktisadi bir birlik ha- line ne kadar erken getirebilirsek her millet o kadar çabuk ve fazla rahata kavuşmuş olacaktır. Milletler arasındaki mesai iştira ki milli kalkınma hedefine götüre ceken iyi yoldu. Kendi kendisine beynelmi - lel zihniyet dairesinde eden her millet bütün dünyayı, “yal takyit | m ye Bu milli tezimizin tahakkukuna mani olmak için konferansta en - zeller zuhur edebilir. Bunları şim diden ayrı ayrı tetkik etmek mec- buriyetindeyiz. 1 — “Libre-Echange,, tabiri di - ğerle, “Laisser faire Laisser pas - ser,,. Bu esas; milli tezimize tama men aykırıdır. Bu vadide “Conces #ions,, Yapmak imkânı mefkuttur. Mamafih 1927 iktısat konferansı » nın feci akibetinden sonra gene ay nı esaslara bağlanılacak ise, ikin - ci bir dünya konferansına nelü- zum vardır?, 2 — “En ziyade mazharı müsaa de millet kaidesi,nin, müteassıp telâkkisi karşımda, daha ziyade İ lüks gıdai maddeler olan ihracat mallarımızı satmak imkânmdan tamnmen mahrum kalırız. İbtiyaçlarımızı bu mallarımızı alanlardan tercihan tedarik etmek şartiyle vaziyetimizi ancak kurta- | rabilriz. Binaenaleyh şekli ne olur sa olsun sayrıca münakaşa edile- bilirs mütekabiliyet essalarına müs tenit, anlaşmalara taraftarız. Ve ancak bu yol ihtiyar edilirse dün - ya iktisat Konferansınm müsbet bir netice verebileceğine kaniiz. Bütün gayretimiz, konferansa gitmeden evvel/Türk ihracat mal- larımızın başlıca müşterilerle ve rizayı tarafeyn ile bir seri aranjm- anlara varmağa matuftur. Şura - sını ehemmiyetle kaydederiz ki; mız ona doğru yolu göstermekle de | bugün her hangi bir konferans hat ğil aym zamanda onun iyliğini ve! ta bir dünya konferansı vesilesile refahını arttırmak suretiyle idare! “Liberal,, mektebin nazeriyeleri - etmiş olacaktır, nin “Rösurreclion,, a mazhar olaca Demek oluyor ki, biz beynelmi: | ğını düşünecek kadar hayatın rea- lel bir anlaşma temini için burada | litelerinden uzaklaşmış değiliz. Ti bulunuyoruz. cari münasebetlirimizin hiç bir İlk içtimaımızın bütün dünya - İ memlekete karşı müteveccih huse- ya arzedeceği en canlı ifade mu- vaffak olmaya azmetmiş olmamız Alır. Anlaşma hususunda gösterile - cek sür'at muvaffakıyet için en e- saslı şarttır. Bir takım mücerret iktesadi na- zariyeler ve umumi mütalealar ü - nde münakaşa yapmak için de fakat müstacel mahiyette bir çox ihtiyaçlara karşı koymak içim pratik te'İler yapmak meksadiy Is bu konferansa gelmiş olduğumu 7u söylemekle murahhasların ekse tiyetinin arzusunu ifade etmiş ola tağımı sanıyorum. Bu konferansın bütün dünyaya Kral konferansm sarfedeceği | VSPİ bir gayret ve itimat temin ey- mesainin, vereceği neticelerin bü “| tün dünyayı refah ve düzenli terak ki yoluna kavuşturması dileyerek .nutkunu bitirmiştir. M. Makdonaldın nutku | Londra, 12 (A.A) — M. Mak-| © donalt murahhaelera hoşamedi be yan etmek üzere söylediği nutulsta demiştir ki: “— Takip etiğimiz gayelere ve iş rilen ehemmiyet bu konferansa iş- tirak için yaptığımız daveti her hil 'kümetin filen kabul etmiş olmasiy Je sabittir... Bu sözlerden sonra M. Makdo - nalt, geçen seneler zarfmda dünya | halkınm çektiği sıkıntıları, demeli milel ticaret mekanizmasının ağır | o pa #mesini, zararlı siyasetler ye ken- kararszkıklarımız için bir niha t teşkil etmesini temenni ede - İvim. İşimizi bitirip dağılmadan ev- vel bütün dünyanın beklediği mü- rnit fırsatları, azim ve kuvveti, ü « 'aidi yeniden canlandırmalıyız. Bü tün bunlara vücut vermek ise bi - | “im elimizdedir.,, Konferans açılmadan evvel Londra, 12 A.A.) — Cihan ik- Nısat konferansının toplanacağı sa londa 1,000 kişilik yer hazırlan - "atştır. Krala mahsus olarak ceviz ağacından yapılmış yaldızlı taht ile bunun yan taraflarında sıralan a meti mevzuubahs değildir. Hiçbir raş bir vaziyette duran 3 küçük taht, kralın arzusu üzerine Buking ham sarayından konferans salo - nuna getirilmiştir. Konferansın açılış merasiminde her murahhas heyetten yalnız iki raurakhas hazır bulunacakıtr. Salonda oturulacak yerler, fran- sızça alfabe sırasma göre milletle- rin isimleri yazılı olmak üzere yer leştirilmiş bulunduğundan birinci 'smada en ziyade göze çarpan ilk İ yer, Arnavutluk hükâmetine ait bu lunmaktadır. Konferansta mevzuu bahzolscak rasselelerin müzakeresine hemen haşlamak hususunda murahhaslar / arasında kuvvetli bir meyil vardır. ticari vaziyet büyük bir mikbinlik hasıl etmiş gibi görünmektedir. Londrada hazırlık Londra, 12 (A.A.) —Dö Vic i loria istasyonunun etrafına, gelen murahhasları görmek üzere büyük İ bir kalabalık toplanmıştır. Heyetlerin ve ecnebi gazetecile- rin çokluğu karşısında şimendifer i idaresi, treni #kileştirmek mecburi yetinde kalmış ve her zaman istas- yona saat 19 da gelmesi icap eden Douwres-Londre; tenleri birisi | 19/25, ikincisi de 19,55 te gelmiş - tir. ig Ancak son haftalar zarfındaki| ar bina hi Iktısat konferansında Tür İ Konferansta maruz kalabileceği! müşkülât ve bizim gayretimiZ dir. Her memlekete karşı aynı esas dahilinde muamele yapmak, şiar- rımızdır. “Sattığımızdan, kazandı ğımızdan fazla mal almak yedi ik- tidarımızda olmadığından, ithalit €şyamızı ihracat eşyamızı alanlar- dan tedarik etmek mecburiyeti rsutlakasındayız. Konferansta bu noktai nazarımızı müdafaa etmek bizim için bir zarurettir. Buhrana karşı aldığımız intibak tedbirleri Buraya kadar iktısadi politikamı zın ana hatlarını mubtasaran çiz- | na intibak için alınan zaruri müda faa tedbirlerinden bahsedeceğğiz. En başta: “Emtea kontenjant- man sistemi,, gelmektedir. İktisat Vekâleti bu tedbiri muvakkat te- lâkki eylediğiğni her vesile ile be- yan etmiştir. Fakat şurasını da ar- zetmek isteriz ki; hiçbir vakıt eski esaslara avdet mevzuubahs olmıya caktır. Takayyüdat kalkacak, fa- kat (Türk ihracat malları lehine) himayeci mübadeleye daimi bir is- tikamet verilecektir. Esasen ticaret muvazenemiz de bir portesi olmıyan gümrük tarife- sindeki birçok maddeleri konten- İ jan takayyüdatından kurtardık.Ya | kın bir zamanda İ'hsadi bünyeyi sarsmadan kontenjan usulünü en belli başlı italit »“W.ina inhisa” ettireceğiz. Maksadımız mallarımızı satabil mektir. Gayemiz memleketimizin umumi müvazenesini temin edebil mektir. Bu gayeler temin edilirse bu vadide azami teshilât göster . , meyi vazife addederiz, Fakat kuru vaitlere, temenniya- ta, nazari öğütlere bel bağlıyarak memleketimizi iktısadi şirazesizli - ğe mahküm edemeyiz. Arzeltiğimiz şerait (o dahilinde beynelmilel mübadeleyi teshil e - decek her şeyi yapacağız. Bu bi - / zim için bir menfaat meselesidir, i Fazla gümrük duvarlariyle birçok tahdidatla muhtelif o memleketler kapılarını kaparken, mukaddes o- İlan iktisadi emniyetimizi muha - faza etmek vazifemizdir. İçtimai nizam ve ahengimizin, milli hayat ve maişet seviyemizin zaafa uğra- maması, bilâkis devamlı bir inki - safa mazhariyeti için iktısadi kuv- vetlerimizin o inkişafını himaye mecburiyetindeyiz. İ (o Iktrsat vekâletinin (Fonction)u teşebbüsü şahsileri, şahsi faaliyet - İ leri kurutmak şahsi mesai sahası * | nı daraltmak değil, fakat onlara memleket menafii umumiyesine uy gun. muvazenevyi temin edecek bir “Drientatlon ekonomik., vermek - ir. Gümrük tarifelerinin bu- günkü şerait Gümrük tarifemiz, istiklâli ik - ğımız esaslı ilk terifedir. Tecrübe devresini dünya buhranınm sade - İ meleri içinde o geçirmiştir. Zayıf enelevh gümrük tarifemizi yeni se raiti iktrsadiyeye adapte etmeden, eğer Londraya gitmiş bulunursak gümrük tarifelerimi tezyit etme » miş bulunuyoruz. Şimdi de, buhra- | tısadimize melik olarak yaptı! noktaları bizce malümdur, Bina -| 4 | “Exelusivitö,, mevzuubahs değil - | mek gibi bir taahhüde bizim için müşküldür. Maamafih müteskif de bu esaslı ve objekti va yegân yegân avdet © “indirect,, himay?" “Dumping,, gibi, prim itası gibi, kıy” metotları tatbik etmiyi cat mallarımızın satış va piyasasının vaziyeti? catçılarımızın serbest temyizine bağlı bir işti” i zuda hiçbir devlete ta# ubahs olamaz. ; Hükümetin buradaki” tion,, u harici ticaret B ne ihracat malları le! met vermek, beynelmil leyi inkişaf ettirmektir. Nakdi mesâl Dünya konferansın? İ mında yer alacak mev#”i esası,, na tabiri diğer convertibilile,, esasına / bağlanılmaması mesele Bizim bu meseledeki' mizi arzetmeden evvel, fili ve kanuni vaziyeti W zaruridir: 1 — Kanunen Türk p/ &sasına istinat etmekti altınla konvertibilitesi tkrarın ilânından sonr# caktır. 2 — Fili vaziyete g tikrar hazırlıkları ta bir hale henüz gelmemişti naleyh dünya konferaf! le “altınla konvertibilite' İİ tatbik etmeğe, “Gold * mekanizmasının serbest © debilmesine maddi imkö” Binaenaleyh meselenin © bul etmiş bulunuyoruz. y voie de stabilisation,, d8 İ ğumuzdan filen ve derb” «tmeğe maddi imkân b l | olmadığı gibi bize müm#”'İ birçok memleketler için tur. Esasen hükümetimiz; © yet merkez bankası ki N mevzu üzerindeki nokta! “Lögalement,, iafde etmif maktadır. “Paramız! memleketimiz için hayati hemmiyeti haizdir. Kas milletlerin ve onları teş fertlerin mukadderatı ke “vasati mübadele,, olan, için “kıymet ölçüsü,, ol3# | zamanda tasarruf vas d | | kil eden paraların mı bağlıdır. Hükümetimiz paramı” fili istikrarını, ve bilâhaf” tahakkuk edince kanuni * na değin rasyonel bir programını; “buhranın sademelerine rağmen, tatbik etmektedir. 1 — Her şeyden evvel bülçesinin hakiki ve fili ? züne mazhar olması en prensipimizdir. 2 — Harici düyunabr imkân dairesinde tahfif ©“ lunda masruf mesai b olmuştur. ğini de iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: